www.medineweb.net, ykleniyor... 'den beri Kesintisiz Yaynda.... |
|
Konu Kimlii: Konu Sahibi MERVE DEMR,Al Tarihi: 13 Temmuz 2008 (04:37), Konuya Son Cevap : 13 ubat 2009 (22:55). Konuya 10 Mesaj yazld |
![]() ![]() |
| LinkBack | Seenekler | Deerlendirme |
![]() | Mesaj No:1 |
![]() Mu'tezile Mezhebi Islm'da ilk zuhur eden ve akideleri aklin isiginda izah edip temellendirmeye alisan byk kelam ekolnn adi. Lgatta, "uzaklasmak, ayrilmak, birakip bir tarafa ekilmek" gibi anlamlara gelen "i'tizal" kelimesinin ism-i fail sigasindan meydana gelen ogul bir isimdir. Mfredi, "mu'tezil"dir. Kelime, hemen hemen ayni anlamlarda Kur'n-i Kerim'de de gemektedir: "Eger bana iman etmezseniz benden ayrilin, ekilin" (ed-Duhn, 44/21); "Ben sizden ve Allah'tan baska taptiklarinizdan ayrildim" (Meryem, 19/48; ayrica bk. el-Kehf 18/16, en-Nis, 4/90). Mu'tezile'ye bu ismin hangi sebeple verildigi hususunda esitli grsler ileri srlmstr: Bu konuda en yaygin kanaat, devrin en byk alimi sayilan Hasan el-Basr (l. 110/728) ile Mu'tezile'nin kurucusu Vsil b. Ata (l. 131/748) arasinda geen su olaya dayanmaktadir. Hasan el-Basr'nin, Basra camiinde ders verdigi bir sirada bir adam gelir ve byk gnah isleyenin bazilari tarafindan kfir olarak vasiflandirildigini, gnahin imana zarar vermeyecegini iddia eden bazilari tarafindan ise tekfir edilmeyip m'min sayildigini syler ve bu mesele hakkinda kendisinin hangi grste oldugunu sorar. Hasan el-Basr verecegi cevabi zihninde tasarlarken, grencilerinden Vsil b. Ata ortaya atilir ve byk gnah isleyen kimsenin ne m'min ne de kfir olacagini, bilakis bu ikisi arasinda bir yerde, yani fasiklik noktasinda bulunacagini syler. Halbuki, Hasan el-Basr byk gnah isleyenin mnafik oldugu kanaatindeydi. Iste bu hadiseden sonra Vsil b. Ata, Hasan el-Basr'nin ilim meclisinden ayrilir (bir rivayete gre de hocasi tarafindan dersten uzaklastirilir) ve arkadasi Amr b. Ubeyd (l. 144/761) ile birlikte caminin baska bir ksesine ekilerek kendisi yeni bir ilim meclisi olusturup grslerini anlatmaya baslar. Bunun zerine Hasan el-Basr, "Vsil bizden ayrildi (Kadi'tezele anna Vsil)" der. Bylece Vsil'in nderligini yaptigi bu gruba mu'tezile adi verilir (Abdulkerim es-Sehristan, el-Milel ve'n-Nihal, Beyrut 1975, I/48; Abdulkhir el-Bagdad, el-Fark Beyne'l-Firak, ev. E. Ruhi Figlali, Istanbul 1979, s. 101, 104). Mu'tezile ismini bu grs etrafinda temellendirmeye alisanlara gre, bu isim onlara muarizlari tarafindan verilmistir. nk onlar, "Ehl-i snnetten ayrilmislar, Ehl-i snnetin ilk byklerini terketmisler, dinin byk gnah isleyen kisi (mrtekib-i kebre) hakkindaki grsnden ayrilmislardir. Takilan bu isim onlarin bu tutumunu gsteriyordu" (Irfan Abdlhamit, Islam'da Itikad Mezhepler ve Akaid Esaslari, ev. M. Saim Yeprem, Istanbul 1981, s. 94). Mu'tezile mezhebini siys ve itikad olmak zere ikiye ayiran ve ikincisini birincisinin devami sayan bazi ilim adamlarina gre bu isim, ok daha nceleri mevcuttu. Bunlara gre, Hz. Osman'in sehit edilmesinden sonra meydana gelen Cemel ve Siffin savaslarinda tarafsiz kalip, savaslara katilmayanlar, Mu'tezile'nin ilk mmessilleridir. Sa'd b. Eb Vakkas, Abdullah b. mer, Muhammed b. Mesleme ve Usame b. Zeyd gibi bazi kimseler meydana gelen savaslarda her hangi bir tarafi desteklemeyip, olaylardan uzak durmayi (itizali) tercih etmislerdi. Bu nedenle bunlara, "ayrilanlar bir kenara ekilenler" anlaminda Mu'tezile denmistir. Diger bir grse gre ise, Vasil b. Ata mrtekib-i kebre konusunda icma-i mmete muhalefet ettigi iin, ona ve taraftarlarina bu ad verilmistir. Mu'tezile'ye bu ismin verilmesinin sebebi, onlarin bu dnyadan el etek ekip, bir tarafa ekilerek zahidane bir hayat srmelerinde arayanlar da vardir (I. Abdlhamit, a.g.e., s. 94 vd.; Kemal Isik, Mu'tezile'nin Dogusu ve Kelm Grsleri, Ankara 1967, s. 52 vd.) Mu'tezile mezhebi, kaynaklarda daha degisik isimlerle de anilmaktadir. Fiillerde irade ve ihtiyari insana verip, insani fiillerinin yaraticisi kabul ettikleri i:n el-Kaderiyye; Ru'yetullah, Allah'in sifatlari ve halk-i Kur'an gibi meselelerde Cehm b. Safvan'in grslerine katildiklari iin el-Cehmiyye Allah'in bazi sifatlarini kabul etmedikleri iin de Muattila olarak zikredilmislerdir. Fakat onlar bu isimleri kabul etmeyip, kendilerini Ehlul-Adl ve't-Tevhd olarak vasiflandirmislardir (Bekir Topaloglu, Kelm Ilmi, Istanbul 1981, s. 170; Kemal Isik, a.g.e., s. 56 vd.). Mezhebin Dogusunu Hazirlayan Faktrler ve Tarih Seyir: Islm'da itikad meselelerin gndeme gelip tartisilmasina sebep olan ve neticede itikadi mezheplerin dogusunu hazirlayan esitli faktrler vardir. Bunlar ayni zamanda, bir itikad mezhep ve yeni bir dsnme biimi olan Mu'tezile mezhebinin dogmasina da zemin hazirlamistir. Bu faktrlerin basinda, mslmanlar arasinda zuhur eden ihtilaf ve ekismeler yer almaktadir. ok ciddi boyutlara ulasan bu ihtilaflar neticesinde bir takim yeni meseleler ortaya ikmis ve tartisilmaya baslanmisti. Bu meseleler iin teklif edilen zmler, itikadi firkalarin dogmasina neden olmustur. Mslmanlar arasinda hararetle tartisilan meselelerden birisi de mrtekib-i kebre'nin durumu idi. Haricler, mrtekib-i kebre'nin kfir oldugunu iddia ederken, Mrciler, m'min oldugunu iddia ediyorlardi. Vsil b. Ata ve taraftarlari ise, meseleye "el-menzile beyne'l-menzileteyn* (iki yer arasinda bir yer)" prensibiyle yeni bir zm sekli teklif ediyordu. Yaygin olan rivayete gre, bu zm nerisi ile Mu'tezile mezhebi ortaya ikmis oldu. Bu durumda Mu'tezile, mslmanlar arasinda zuhur eden yeni meselelere yeni bir bakis aisini ifade etmektedir. Mu'tezile'nin dogusuna zemin hazirlayan amillerden birisi de, Islm dininin fetih politikasiyla ilgilidir. Mslmanlar ok kisa bir zaman zarfinda Arap Yarimadasini asarak bir ok lkeyi kendi topraklarina kattilar. Degisik kltr ve dinlere mensup olan bu lkelerin ilhaki ile, bir takim yeni problemler ortaya ikti. Bu lke halklarindan Islam'i kabul edenler yaninda etmeyenler de vardi. Kabul etmeyenler mensup olduklari dinlerin savunmasini yaparken, kabul edenler de, eski kltrlerinin etkisinden tamamen kurtulamiyorlardi. Kkl bir gemise sahip olan Yahudilik, Hristiyanlik, Seneviye, Zerdstlk gibi din ve grsler, zaman ierisinde messeselesmis ve belli bir savunma mekanizmasi da gelistirmislerdi. Islm dini iin henz byle bir mekanizma mevcut degildi. ok gemeden mslmanlarla tartismaya dalan yabanci unsurlarla basedebilmek iin gl bir diyalektik (cedel) ynteme ihtiya vardi. Iste bunu hisseden ve bu dogrultuda yntem gelistirmeye alisan ilk alimler Mu'teziller olmustur. Mu'tezile, yabanci kltrlerden de istifade ederek Islm dsncesine Kelm metodunu getirmistir. Gayri mslimlere karsi Islam'i savunma ve akideleri akl bir platformda degerlendirme yolundaki takdire sayan Mu'tezil gayret Islam dsncesine yeni bir renk katmistir. Mu'tezil dsncenin temel esprisi; Islm akaidini akl tefekkr zeminine oturtmak ve akilla atistigi anda nassi aklin istekleri dogrultusunda tevil etmektir. Nakl dsncenin yaninda, zaman ierisinde akl dsncenin de tesekkl etmesi; akli rehber kilan bir zmrenin ortaya ikmasi tabii bir durumdur. Bu durum, dinlerin normal seyri ierisinde tabii ve zorunlu bir merhalenin ifadesidir. Islam dsncesinin bu merhalesinde aktif rol oynayan ve dolayisiyla felsefi dsnceye ve yeni ilimlere ragbet gsteren ilk kisiler Mu'teziller olmustur (Irfan Abdlhamit, a.g.e., s.121 vd.; Bekir Topaloglu, a.g.e., s. 171; Kemal Isik, a.g.e., s. 28; Muhammed Ebu Zehra, Islam'da Siyasi ve Itikadi Mezhepler Tarihi, ev. E.Ruhi Figlali, Osman Eskicioglu, Istanbul 1970, s.180 vd.). Iste bu ve benzeri sartlar altinda Mu'tezile cereyani Hicri birinci asrin sonlariyla ikinci asrin baslarinda Vsil b. Ata ve Amr b. Ubeyd'in nderliginde Basra'da ortaya ikti. Genelde kabul gren grse gre, Mu'tezile akimi Vsil b. Ata ile Hasan el-Basr arasinda geen tartisma neticesinde ortaya ikmistir.[/JUSTIFY] Mu'tezil dsncenin Basra'da ortaya ikisindan yaklasik bir asir sonra Bisr b. el-Mu'temir (l. 210/825) baskanliginda Bagdat Mu'tezile ekol de tesekkl etti. Temel prensipler itibariyle ayni grsleri paylasan bu iki ekol mensuplari arasinda teferruatla ilgili bir ok grs farkliligi da vardir. Vsil b. Ata, Ebu'l-Huzeyl el-Allf (l. 235/850), Ibrahim en-Nazzm (l. 231/845), Ebu Ali el-Cbb (l. 303/916), el-Chiz (l. 225/869) gibi Mu'teziller Basra ekolne; Bisr b. el-Mu'temir, Smame b. el-Esras (l. 213/828), el-Hayyat (l. 298/910) gibi Mu'teziller de Bagdat ekolne mensuptur. Terceme faaliyetleri erevesinde Islm kltr dnyasina kazandirilan yeni eserlerle birlikte, siys etkenlerin de tesiriyle giderek g kazanan Itizal akimi kisa zamanda devlet ricalini de cezbeder duruma geldi ve daha Emevler dneminde bile halifeler dzeyinde kabul grd. Bu mezhep bir fikir hareketi olarak Abbsler dneminde gelisip yayginlik kazandi. Abbas halifelerinin Mu'tezile'ye karsi tutumlari genelde mspet olmustur. Harun er-Resd dneminde (170-193/786-808) saraya kadar nfuz etmis olan Mu'tezil dsnce, altin agini el-Me'mun (l. 218/833), el-Mu'tasim ve zellikle el-Vsik'in hilafetleri esnasinda yasamistir. Bu halifeler dneminde Mu'tezil grs devletin resmi mezhebi durumuna gelmis, Mu'tezile limleri de devlet ricli nezdinde en muteber kisiler olarak saygi ve itibar grmslerdir. Mu'tezile limleri, bu dnemlerde, halifeleri kendi dsnce ve kanaatleri dogrultusunda ynlendirdikleri gibi, kendileri de devletin yksek kademelerinde mevki sahibi olmuslardir. Mu'tezile'nin devlet otoritesi ve resmi mezhebi haline geldigi, yaklasik 198-232/813-846 yilllarini kapsayan bu dnem, Ehli snnet limleri ve mslman halk aisindan ve izdirabin hkm srdg bir dnem olmustur. Mu'tezile doktrinini devletin resmi grs olarak benimseyen, devrin hkmdarlari el-Me'mun, el-Mu'tasim ve el-Vsik, bununla yetinmeyip resmi organlar vasitasiyla halki da bu grsleri kabullenmeye zorladilar. zellikle, Kuran-i Kerim'in yaratildigini varsayan (Halku'l-Kur'n'i* Mu'tezli grsn devlet eliyle zorla kabul ettirilmeye alisildigi bu dnem, Islm mezhepleri tarihinde "mihne" olarak bilinmektedir. Basta Ahmed b. Hanbel (l. 241/855) olmak zere, resmi dsnceye karsi ikan pek ok Islm limi, bu tutumlarindan dolayi mahkm edilip iskenceye maruz kaldilar. Bir tr Engizisyon anlamina gelen "mihne" el-Me'mun'dan sonra, el-Mu'tasim ve el-Vsik dnemlerinde de siddetini artirarak devam etti (Macid Fahr, Islm Felsefesi Tarihi, ev. Kasim Turhan, Istanbul I987, s. 54). Baslangita hr dsncenin savunucusu olarak ortaya ikan Mu'tezile, bu halifeler dneminde tam aksi bir pozisyonda bulunmustur. Mu'tezile'nin parlak dnemi ve dolayisiyla "mihne" hadisesi, el-Vsik'in lp yerine el-Mtevekkil (247/861)'in gemesiyle son buldu. Mu'tezil dsnce daha nce el-Mehd ve el-Emn'in halifelik dnemlerinde de hkm giyip cezalandirilmisti. Fakat asil darbe el-Mtevekkil'den geldi. Mu'tezile Mtevekkil'in hilafetiyle devlet kademelerinden kovuldu ve giderek gerilemeye basladi. Bu mezhep, sonraki asirlarda Bveyh ogullari ve Seluklu sultani Tugrul Bey dnemlerinde ragbet grmsse de bir daha eski itibarina kavusamamistir (Kemal Isik, a.g.e., s. 59 vd.; Bekir Topaloglu, a.g.e., s. 183; M. Ebu Zehra, a.g.e., s. 182). Mezhepler tarihi kaynaklari, Mu'tezile'nin ksn hazirlayan sebepler arasinda, "mihne" hadisesini, Mu'tezile'nin akla ifrat derecede nem vermesini ve bu arada el-Es'ar ile el-Matrid'nin nclgnde Ehl-i Snnet ilm-i kelminin zuhur etmesini gstermektedirler (Irfan Abdlhamid, a.g.e., s.125; B. Topaloglu, a.g.e., s. 183). Mu'tezile'nin Metodu ve Kelam Grsleri: Islm'da akaid esaslarini aklin isigi altinda ele alip degerlendiren, meselelere aklin lleri dogrultusunda zm getirmeye alisan ilk dsnrler, Mu'tezile ve onlarin selefleri olan Kaderiyye ve Cehmiyye'dir. Mu'tezile limleri, akaid meselelerinin zmnde, daha nceki Islm limlerinin yaptigi gibi, sadece nakille yetinmeyip akla da nem vermis, hatt naklin yeterince aik olmadigi ve nceki Islm limlerinin susmayi tercih ettigi konularda tek otorite olarak akli kabul edip te'vil yoluna gitmistir. Selefiyye tarafindan siddetle elestirilen bu yeni yaklasim tarzinin adi Kelm metottur. Mu'teziller, benimsemis olduklar Kelam metodu ile, akideleri kendilerine has bir slupla degerlendirip, Ehl-i snnet gretisinin disinda farkli kanaatlere ulastilar. Bu nedenle, Mu'tezile,ehl-i bid'at firkalari arasinda zikredilmektedir (el-Bagdd, a.g.e., s. 100). Mu'tezile doktrininin esasini teskil eden ve btn Mu'tezile alimlerince benimsenen bes temel prensip (elusl'l-hamse) vardir: 1-'Tevhid: Mu'tezile'nin en temel ilkesi olan tevhid anlayisi, btn Islm dsncesinin de temelini olusturmaktadir. Sadece Mu'tezile'ye gre degil, btn Islm mezheplerine gre nemli bir prensip olup bu, Allah birdir, esi ve benzeri yoktur, ezeli ve ebeddir anlamina gelir. Bu konuda Mu'tezile'yi digerlerinden ayiran husus, Allah'in sifatlarina dair tartismalarda ortaya ikmaktadir. Mu'tezile'ye gre Allah'in en nemli iki sifati "birlik" ve "kidem"dir. Mu'tezile Allah'in sifatlarini kabul eder, fakat bu sifatlara Allah'in zatinin disinda bir varlik hakki tanimaz. Onlara gre "Allah limdir" demek dogru; "Allah ilim sahibidir" demek ise yanlistir. nk ilim, sem', basar gibi, sifat-i mannin kabul, kadim varliklarin okluguna (taadd kudem) dellet eder. Halbuki tek kadim varlik vardir. O da Allah'tir. Mu'tezile, sifatlar konusunda kendisini ehlu't-Tevhd olarak isimlendirirken, Ehli snnet limleri tarafinda da Muattila (Allah'in sifatlarini inkr edenler) olarak vasiflandirilmistir. 2- Adalet (el-Adl): Mu'tezile'ye gre, insan tamamen hr bir iradeye sahiptir ve fiillerinin yegne sorumlusu odur. Yapmis oldugu iyilik de ktlk de kendisine aittir. Bu nedenle yapmis oldugu iyi amellere karsi mkfaat, kt amellere karsi da ceza grecektir. Eger kulun fiillerinde Allah'in bir mdahalesi olsaydi, o zaman kul yapmis oldugu fiillerden mesul olmazdi. nk bu durumda bir zorlama (cebr) szkonusu olurdu. Insani, zorlama altinda yapmis oldugu fiillerden sorumlu tutmak ise zulmdr. Bu, Allah'in adaleti ile bagdasmaz. nk Allah en dil varliktir. 3- Iyi amellerde bulunanlarin mkfatlandirilmasi, kt amellerde bulunanlarin cezalandirilmasi (el-Va'd ve'l-Va'd): Gzel amellerin mkfatla kt amellerin de ceza ile karisik grmesi kainilmazdir. Bu nedenle Allah, adletinin bir geregi olarak, iyi amellerde bulunan kullarini cennetle mkafatlandiracagini (el-va'd); kt amellerde bulunan kullarini ise Cehennemle cezalandiracagini (el-va'd) bildirmistir. Allah'in, bunun aksini yapmasi, bu sznden vazgemesi mmkn degildir. M'min, mutlaka Cennete; byk gnah isleyipte tevbe etmeden len kimse ise mutlaka Cehenneme gidecektir. Allah'in adaletinin geregi budur. Mutezile, bu grs ile sefaati reddetmistir. 4- el-Menzilet beyne'l-Menzileteyn (Iki Yer Arasinda Bir Yer): Bu prensip, byk gnah isleyen kimsenin imanla kfr arasinda bir yerde, yani fasiklik noktasinda bulunacagini ifade eder. Bu grs, byk gnah isleyeni kfir sayan Hriclerle, m'min sayan Mrcie mezhepleri arasinda mtevassit bir grs temsil etmektedir. 5- Iyiligi emretmek ktlkten Nehyetmek (el-emru bi'l-ma'ruf ve'nnehyu ani'l-mnker): Mutezile, toplumda hak ve adaletin saglanmasi ve ahlk yapinin saglikli olabilmesi iin, her mslmanin iyiligi emredip, ktlg yasaklamasini gerekli grmektedir (el-Bagdd, a.g.e., s. 100 vd.; Kemal Isik, a.g.e., s. 67 vd.; M. Ebu Zehra, a.g.e., s.174 vd.; B. Topaloglu, a.g.e., s.174 vd.; I Abdlhamid a.g.e., s. 105 vd.; es-Sehristani, a.g.e., I, 43). Yasar K. AYDINLI | |
![]() |
![]() | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
![]() | Videolar/Slaytlar | Medine-web | 1 | 3047 | 22 Austos 2013 23:41 |
![]() | Makale ve Ke Yazlar | Medine-web | 6 | 3784 | 26 Ocak 2013 21:53 |
![]() | Makale ve Ke Yazlar | MERVE DEMR | 0 | 3407 | 06 Aralk 2012 09:48 |
![]() | Komik Paylamlar | Allahn kulu_ | 10 | 8213 | 03 Kasm 2012 22:19 |
![]() | Makale ve Ke Yazlar | Esadullah | 11 | 7686 | 02 Ekim 2012 20:16 |
![]() | Mesaj No:2 |
![]()
kimi mslmanlarn mutezileyi ktlemelerinin bilgi kaynakl olduunu sanmyorum, ben mutezilenin rasyonalist yaklamn doru buluyorum. byk gnahlar ile ilgili grleride bence dorudur. Mutezile iin adalet kavram yorumlarn temelini oluturur. kader ile ilgili yorumlarda dorudur. insan kendi hareketlerinin hakimidir ve sorumlu olabilmeside zaten kendisinin hareketlerine mevcudiyet kazandrabilmesi ile olur ancak. Zemaheri tefsiri mutezili dnceye yakn bir tefsir olarak deerlendirilmektedir. Muhammed esed in kuran mesaj meali de aa yukar yle bir mealdir diyebiliriz.
__________________ amzn en byk tutkusu kleliktir. | |
![]() |
![]() | Mesaj No:3 |
Durumu: ![]() Medine No : 16627 yelik T.:
11 ubat 2012 | ![]()
Kevir editrm peki aklma bir ka soru takld detayl incelediim zaman 1-Okuduum bir yerde yle denmiti "nass akln istekleri dorultusunda tevil ederler " bu konuda ne dnyorsunuz? 2-Mem'un isimli halifenin insanlara ne derece ikence yapt sadece memun deil aslnda el mutasm ve el vaskta ayn ekilde zelliklede Kuran mahluktur dncesini kabul ettirmek iin Ahmed bin hanbelde dahil bir ok kiiye ikence yaptklar bilinmektedir Bu kuran mahluktur grnnde nasl deerlendirdiinizi bilmek isterim ? |
![]() |
![]() | Mesaj No:4 |
![]()
Ecrin ben bir btn halinde mutezile mkemeldir demiyorum. ancak sapk bir mezheptir denip keyede atlamaz. nass akla uygun tevil etmek doru bir durumdur. sen hadisleri yorumlarken akla gre yorumlamyormusun. Kurann mahluk olup olmad zulmlerin zahiri sebebidir. kimisi kuran kat,mrekkep...vb. olutuu iin mahluktur demitir, kimisi Allah kelam olduu iin mahluk deildir demitir. Ancak zulmn sebebi Alimlerin siyasi otoriteyi desteklememeleridir. Dikat edersen dier 3 mezhep imam ve daha baka alimlerde, baz durumlar bahane edilerek emmevi ve abbasiler tarafndan zulme uramtr. sebep alimlerin siyasi otoriteyi kurana gre ynetmeye armalar ve kimi zaman ynetimdekilere ar szler sylemeleridir. ynetim alimleri bireyleri bahane ederek hapse atp insanlar etkilemelerini engellemeye almtr. Kurann mahluk olup olmad meselesi sadece bir bahanedir.
__________________ amzn en byk tutkusu kleliktir. | |
![]() |
![]() | Mesaj No:5 |
Durumu: ![]() Medine No : 16627 yelik T.:
11 ubat 2012 | ![]()
Aslnda haklsn bir btn olarak olmasada slam iin verdikleri abay tabiri caizse yabana atmamak gerek. uan inceleme aamasndaym detaylara indiim zaman sorularm devam edecek inAllah ![]() Cevapladn iin saolasn... |
![]() |
![]() | Mesaj No:6 |
Durumu: ![]() Medine No : 9 yelik T.:
14Haziran 2007 | ![]()
MU'TEZILE MEZHEBI Islm'da ilk zuhur eden ve akideleri aklin isiginda izah edip temellendirmeye alisan byk kelam ekolnn adi. Lgatta, "uzaklasmak, ayrilmak, birakip bir tarafa ekilmek" gibi anlamlara gelen "i'tizal" kelimesinin ism-i fail sigasindan meydana gelen ogul bir isimdir. Mfredi, "mu'tezil"dir. Kelime, hemen hemen ayni anlamlarda Kur'n-i Kerim'de de gemektedir: "Eger bana iman etmezseniz benden ayrilin, ekilin" (ed-Duhn, 44/21); "Ben sizden ve Allah'tan baska taptiklarinizdan ayrildim" (Meryem, 19/48; ayrica bk. el-Kehf 18/16, en-Nis, 4/90). Mu'tezile'ye bu ismin hangi sebeple verildigi hususunda esitli grsler ileri srlmstr: Bu konuda en yaygin kanaat, devrin en byk alimi sayilan Hasan el-Basr (l. 110/728) ile Mu'tezile'nin kurucusu Vsil b. Ata (l. 131/748) arasinda geen su olaya dayanmaktadir. Hasan el-Basr'nin, Basra camiinde ders verdigi bir sirada bir adam gelir ve byk gnah isleyenin bazilari tarafindan kfir olarak vasiflandirildigini, gnahin imana zarar vermeyecegini iddia eden bazilari tarafindan ise tekfir edilmeyip m'min sayildigini syler ve bu mesele hakkinda kendisinin hangi grste oldugunu sorar. Hasan el-Basr verecegi cevabi zihninde tasarlarken, grencilerinden Vsil b. Ata ortaya atilir ve byk gnah isleyen kimsenin ne m'min ne de kfir olacagini, bilakis bu ikisi arasinda bir yerde, yani fasiklik noktasinda bulunacagini syler. Halbuki, Hasan el-Basr byk gnah isleyenin mnafik oldugu kanaatindeydi. Iste bu hadiseden sonra Vsil b. Ata, Hasan el-Basr'nin ilim meclisinden ayrilir (bir rivayete gre de hocasi tarafindan dersten uzaklastirilir) ve arkadasi Amr b. Ubeyd (l. 144/761) ile birlikte caminin baska bir ksesine ekilerek kendisi yeni bir ilim meclisi olusturup grslerini anlatmaya baslar. Bunun zerine Hasan el-Basr, "Vsil bizden ayrildi (Kadi'tezele anna Vsil)" der. Bylece Vsil'in nderligini yaptigi bu gruba mu'tezile adi verilir (Abdulkerim es-Sehristan, el-Milel ve'n-Nihal, Beyrut 1975, I/48; Abdulkhir el-Bagdad, el-Fark Beyne'l-Firak, ev. E. Ruhi Figlali, Istanbul 1979, s. 101, 104). Mu'tezile ismini bu grs etrafinda temellendirmeye alisanlara gre, bu isim onlara muarizlari tarafindan verilmistir. nk onlar, "Ehl-i snnetten ayrilmislar, Ehl-i snnetin ilk byklerini terketmisler, dinin byk gnah isleyen kisi (mrtekib-i kebre) hakkindaki grsnden ayrilmislardir. Takilan bu isim onlarin bu tutumunu gsteriyordu" (Irfan Abdlhamit, Islam'da Itikad Mezhepler ve Akaid Esaslari, ev. M. Saim Yeprem, Istanbul 1981, s. 94). Mu'tezile mezhebini siys ve itikad olmak zere ikiye ayiran ve ikincisini birincisinin devami sayan bazi ilim adamlarina gre bu isim, ok daha nceleri mevcuttu. Bunlara gre, Hz. Osman'in sehit edilmesinden sonra meydana gelen Cemel ve Siffin savaslarinda tarafsiz kalip, savaslara katilmayanlar, Mu'tezile'nin ilk mmessilleridir. Sa'd b. Eb Vakkas, Abdullah b. mer, Muhammed b. Mesleme ve Usame b. Zeyd gibi bazi kimseler meydana gelen savaslarda her hangi bir tarafi desteklemeyip, olaylardan uzak durmayi (itizali) tercih etmislerdi. Bu nedenle bunlara, "ayrilanlar bir kenara ekilenler" anlaminda Mu'tezile denmistir. Diger bir grse gre ise, Vasil b. Ata mrtekib-i kebre konusunda icma-i mmete muhalefet ettigi iin, ona ve taraftarlarina bu ad verilmistir. Mu'tezile'ye bu ismin verilmesinin sebebi, onlarin bu dnyadan el etek ekip, bir tarafa ekilerek zahidane bir hayat srmelerinde arayanlar da vardir (I. Abdlhamit, a.g.e., s. 94 vd.; Kemal Isik, Mu'tezile'nin Dogusu ve Kelm Grsleri, Ankara 1967, s. 52 vd.) Mu'tezile mezhebi, kaynaklarda daha degisik isimlerle de anilmaktadir. Fiillerde irade ve ihtiyari insana verip, insani fiillerinin yaraticisi kabul ettikleri i:n el-Kaderiyye; Ru'yetullah, Allah'in sifatlari ve halk-i Kur'an gibi meselelerde Cehm b. Safvan'in grslerine katildiklari iin el-Cehmiyye Allah'in bazi sifatlarini kabul etmedikleri iin de Muattila olarak zikredilmislerdir. Fakat onlar bu isimleri kabul etmeyip, kendilerini Ehlul-Adl ve't-Tevhd olarak vasiflandirmislardir (Bekir Topaloglu, Kelm Ilmi, Istanbul 1981, s. 170; Kemal Isik, a.g.e., s. 56 vd.). Mezhebin Dogusunu Hazirlayan Faktrler ve Tarih Seyir: Islm'da itikad meselelerin gndeme gelip tartisilmasina sebep olan ve neticede itikadi mezheplerin dogusunu hazirlayan esitli faktrler vardir. Bunlar ayni zamanda, bir itikad mezhep ve yeni bir dsnme biimi olan Mu'tezile mezhebinin dogmasina da zemin hazirlamistir. Bu faktrlerin basinda, mslmanlar arasinda zuhur eden ihtilaf ve ekismeler yer almaktadir. ok ciddi boyutlara ulasan bu ihtilaflar neticesinde bir takim yeni meseleler ortaya ikmis ve tartisilmaya baslanmisti. Bu meseleler iin teklif edilen zmler, itikadi firkalarin dogmasina neden olmustur. Mslmanlar arasinda hararetle tartisilan meselelerden birisi de mrtekib-i kebre'nin durumu idi. Haricler, mrtekib-i kebre'nin kfir oldugunu iddia ederken, Mrciler, m'min oldugunu iddia ediyorlardi. Vsil b. Ata ve taraftarlari ise, meseleye "el-menzile beyne'l-menzileteyn* (iki yer arasinda bir yer)" prensibiyle yeni bir zm sekli teklif ediyordu. Yaygin olan rivayete gre, bu zm nerisi ile Mu'tezile mezhebi ortaya ikmis oldu. Bu durumda Mu'tezile, mslmanlar arasinda zuhur eden yeni meselelere yeni bir bakis aisini ifade etmektedir. Mu'tezile'nin dogusuna zemin hazirlayan amillerden birisi de, Islm dininin fetih politikasiyla ilgilidir. Mslmanlar ok kisa bir zaman zarfinda Arap Yarimadasini asarak bir ok lkeyi kendi topraklarina kattilar. Degisik kltr ve dinlere mensup olan bu lkelerin ilhaki ile, bir takim yeni problemler ortaya ikti. Bu lke halklarindan Islam'i kabul edenler yaninda etmeyenler de vardi. Kabul etmeyenler mensup olduklari dinlerin savunmasini yaparken, kabul edenler de, eski kltrlerinin etkisinden tamamen kurtulamiyorlardi. Kkl bir gemise sahip olan Yahudilik, Hristiyanlik, Seneviye, Zerdstlk gibi din ve grsler, zaman ierisinde messeselesmis ve belli bir savunma mekanizmasi da gelistirmislerdi. Islm dini iin henz byle bir mekanizma mevcut degildi. ok gemeden mslmanlarla tartismaya dalan yabanci unsurlarla basedebilmek iin gl bir diyalektik (cedel) ynteme ihtiya vardi. Iste bunu hisseden ve bu dogrultuda yntem gelistirmeye alisan ilk alimler Mu'teziller olmustur. Mu'tezile, yabanci kltrlerden de istifade ederek Islm dsncesine Kelm metodunu getirmistir. Gayri mslimlere karsi Islam'i savunma ve akideleri akl bir platformda degerlendirme yolundaki takdire sayan Mu'tezil gayret Islam dsncesine yeni bir renk katmistir. Mu'tezil dsncenin temel esprisi; Islm akaidini akl tefekkr zeminine oturtmak ve akilla atistigi anda nassi aklin istekleri dogrultusunda tevil etmektir. Nakl dsncenin yaninda, zaman ierisinde akl dsncenin de tesekkl etmesi; akli rehber kilan bir zmrenin ortaya ikmasi tabii bir durumdur. Bu durum, dinlerin normal seyri ierisinde tabii ve zorunlu bir merhalenin ifadesidir. Islam dsncesinin bu merhalesinde aktif rol oynayan ve dolayisiyla felsefi dsnceye ve yeni ilimlere ragbet gsteren ilk kisiler Mu'teziller olmustur (Irfan Abdlhamit, a.g.e., s.121 vd.; Bekir Topaloglu, a.g.e., s. 171; Kemal Isik, a.g.e., s. 28; Muhammed Ebu Zehra, Islam'da Siyasi ve Itikadi Mezhepler Tarihi, ev. E.Ruhi Figlali, Osman Eskicioglu, Istanbul 1970, s.180 vd.). Iste bu ve benzeri sartlar altinda Mu'tezile cereyani Hicri birinci asrin sonlariyla ikinci asrin baslarinda Vsil b. Ata ve Amr b. Ubeyd'in nderliginde Basra'da ortaya ikti. Genelde kabul gren grse gre, Mu'tezile akimi Vsil b. Ata ile Hasan el-Basr arasinda geen tartisma neticesinde ortaya ikmistir. Mu'tezil dsncenin Basra'da ortaya ikisindan yaklasik bir asir sonra Bisr b. el-Mu'temir (l. 210/825) baskanliginda Bagdat Mu'tezile ekol de tesekkl etti. Temel prensipler itibariyle ayni grsleri paylasan bu iki ekol mensuplari arasinda teferruatla ilgili bir ok grs farkliligi da vardir. Vsil b. Ata, Ebu'l-Huzeyl el-Allf (l. 235/850), Ibrahim en-Nazzm (l. 231/845), Ebu Ali el-Cbb (l. 303/916), el-Chiz (l. 225/869) gibi Mu'teziller Basra ekolne; Bisr b. el-Mu'temir, Smame b. el-Esras (l. 213/828), el-Hayyat (l. 298/910) gibi Mu'teziller de Bagdat ekolne mensuptur. Terceme faaliyetleri erevesinde Islm kltr dnyasina kazandirilan yeni eserlerle birlikte, siys etkenlerin de tesiriyle giderek g kazanan Itizal akimi kisa zamanda devlet ricalini de cezbeder duruma geldi ve daha Emevler dneminde bile halifeler dzeyinde kabul grd. Bu mezhep bir fikir hareketi olarak Abbsler dneminde gelisip yayginlik kazandi. Abbas halifelerinin Mu'tezile'ye karsi tutumlari genelde mspet olmustur. Harun er-Resd dneminde (170-193/786-808) saraya kadar nfuz etmis olan Mu'tezil dsnce, altin agini el-Me'mun (l. 218/833), el-Mu'tasim ve zellikle el-Vsik'in hilafetleri esnasinda yasamistir. Bu halifeler dneminde Mu'tezil grs devletin resmi mezhebi durumuna gelmis, Mu'tezile limleri de devlet ricli nezdinde en muteber kisiler olarak saygi ve itibar grmslerdir. Mu'tezile limleri, bu dnemlerde, halifeleri kendi dsnce ve kanaatleri dogrultusunda ynlendirdikleri gibi, kendileri de devletin yksek kademelerinde mevki sahibi olmuslardir. Mu'tezile'nin devlet otoritesi ve resmi mezhebi haline geldigi, yaklasik 198-232/813-846 yilllarini kapsayan bu dnem, Ehli snnet limleri ve mslman halk aisindan ve izdirabin hkm srdg bir dnem olmustur. Mu'tezile doktrinini devletin resmi grs olarak benimseyen, devrin hkmdarlari el-Me'mun, el-Mu'tasim ve el-Vsik, bununla yetinmeyip resmi organlar vasitasiyla halki da bu grsleri kabullenmeye zorladilar. zellikle, Kuran-i Kerim'in yaratildigini varsayan (Halku'l-Kur'n'i* Mu'tezli grsn devlet eliyle zorla kabul ettirilmeye alisildigi bu dnem, Islm mezhepleri tarihinde "mihne" olarak bilinmektedir. Basta Ahmed b. Hanbel (l. 241/855) olmak zere, resmi dsnceye karsi ikan pek ok Islm limi, bu tutumlarindan dolayi mahkm edilip iskenceye maruz kaldilar. Bir tr Engizisyon anlamina gelen "mihne" el-Me'mun'dan sonra, el-Mu'tasim ve el-Vsik dnemlerinde de siddetini artirarak devam etti (Macid Fahr, Islm Felsefesi Tarihi, ev. Kasim Turhan, Istanbul I987, s. 54). Baslangita hr dsncenin savunucusu olarak ortaya ikan Mu'tezile, bu halifeler dneminde tam aksi bir pozisyonda bulunmustur. Mu'tezile'nin parlak dnemi ve dolayisiyla "mihne" hadisesi, el-Vsik'in lp yerine el-Mtevekkil (247/861)'in gemesiyle son buldu. Mu'tezil dsnce daha nce el-Mehd ve el-Emn'in halifelik dnemlerinde de hkm giyip cezalandirilmisti. Fakat asil darbe el-Mtevekkil'den geldi. Mu'tezile Mtevekkil'in hilafetiyle devlet kademelerinden kovuldu ve giderek gerilemeye basladi. Bu mezhep, sonraki asirlarda Bveyh ogullari ve Seluklu sultani Tugrul Bey dnemlerinde ragbet grmsse de bir daha eski itibarina kavusamamistir (Kemal Isik, a.g.e., s. 59 vd.; Bekir Topaloglu, a.g.e., s. 183; M. Ebu Zehra, a.g.e., s. 182). Mezhepler tarihi kaynaklari, Mu'tezile'nin ksn hazirlayan sebepler arasinda, "mihne" hadisesini, Mu'tezile'nin akla ifrat derecede nem vermesini ve bu arada el-Es'ar ile el-Matrid'nin nclgnde Ehl-i Snnet ilm-i kelminin zuhur etmesini gstermektedirler (Irfan Abdlhamid, a.g.e., s.125; B. Topaloglu, a.g.e., s. 183). Mu'tezile'nin Metodu ve Kelam Grsleri: Islm'da akaid esaslarini aklin isigi altinda ele alip degerlendiren, meselelere aklin lleri dogrultusunda zm getirmeye alisan ilk dsnrler, Mu'tezile ve onlarin selefleri olan Kaderiyye ve Cehmiyye'dir. Mu'tezile limleri, akaid meselelerinin zmnde, daha nceki Islm limlerinin yaptigi gibi, sadece nakille yetinmeyip akla da nem vermis, hatt naklin yeterince aik olmadigi ve nceki Islm limlerinin susmayi tercih ettigi konularda tek otorite olarak akli kabul edip te'vil yoluna gitmistir. Selefiyye tarafindan siddetle elestirilen bu yeni yaklasim tarzinin adi Kelm metottur. Mu'teziller, benimsemis olduklar Kelam metodu ile, akideleri kendilerine has bir slupla degerlendirip, Ehl-i snnet gretisinin disinda farkli kanaatlere ulastilar. Bu nedenle, Mu'tezile,ehl-i bid'at firkalari arasinda zikredilmektedir (el-Bagdd, a.g.e., s. 100). Mu'tezile doktrininin esasini teskil eden ve btn Mu'tezile alimlerince benimsenen bes temel prensip (elusl'l-hamse) vardir: 1-'Tevhid: Mu'tezile'nin en temel ilkesi olan tevhid anlayisi, btn Islm dsncesinin de temelini olusturmaktadir. Sadece Mu'tezile'ye gre degil, btn Islm mezheplerine gre nemli bir prensip olup bu, Allah birdir, esi ve benzeri yoktur, ezeli ve ebeddir anlamina gelir. Bu konuda Mu'tezile'yi digerlerinden ayiran husus, Allah'in sifatlarina dair tartismalarda ortaya ikmaktadir. Mu'tezile'ye gre Allah'in en nemli iki sifati "birlik" ve "kidem"dir. Mu'tezile Allah'in sifatlarini kabul eder, fakat bu sifatlara Allah'in zatinin disinda bir varlik hakki tanimaz. Onlara gre "Allah limdir" demek dogru; "Allah ilim sahibidir" demek ise yanlistir. nk ilim, sem', basar gibi, sifat-i mannin kabul, kadim varliklarin okluguna (taadd kudem) dellet eder. Halbuki tek kadim varlik vardir. O da Allah'tir. Mu'tezile, sifatlar konusunda kendisini ehlu't-Tevhd olarak isimlendirirken, Ehli snnet limleri tarafinda da Muattila (Allah'in sifatlarini inkr edenler) olarak vasiflandirilmistir. 2- Adalet (el-Adl): Mu'tezile'ye gre, insan tamamen hr bir iradeye sahiptir ve fiillerinin yegne sorumlusu odur. Yapmis oldugu iyilik de ktlk de kendisine aittir. Bu nedenle yapmis oldugu iyi amellere karsi mkfaat, kt amellere karsi da ceza grecektir. Eger kulun fiillerinde Allah'in bir mdahalesi olsaydi, o zaman kul yapmis oldugu fiillerden mesul olmazdi. nk bu durumda bir zorlama (cebr) szkonusu olurdu. Insani, zorlama altinda yapmis oldugu fiillerden sorumlu tutmak ise zulmdr. Bu, Allah'in adaleti ile bagdasmaz. nk Allah en dil varliktir. 3- Iyi amellerde bulunanlarin mkfatlandirilmasi, kt amellerde bulunanlarin cezalandirilmasi (el-Va'd ve'l-Va'd): Gzel amellerin mkfatla kt amellerin de ceza ile karisik grmesi kainilmazdir. Bu nedenle Allah, adletinin bir geregi olarak, iyi amellerde bulunan kullarini cennetle mkafatlandiracagini (el-va'd); kt amellerde bulunan kullarini ise Cehennemle cezalandiracagini (el-va'd) bildirmistir. Allah'in, bunun aksini yapmasi, bu sznden vazgemesi mmkn degildir. M'min, mutlaka Cennete; byk gnah isleyipte tevbe etmeden len kimse ise mutlaka Cehenneme gidecektir. Allah'in adaletinin geregi budur. Mutezile, bu grs ile sefaati reddetmistir. 4- el-Menzilet beyne'l-Menzileteyn (Iki Yer Arasinda Bir Yer): Bu prensip, byk gnah isleyen kimsenin imanla kfr arasinda bir yerde, yani fasiklik noktasinda bulunacagini ifade eder. Bu grs, byk gnah isleyeni kfir sayan Hriclerle, m'min sayan Mrcie mezhepleri arasinda mtevassit bir grs temsil etmektedir. 5- Iyiligi emretmek ktlkten Nehyetmek (el-emru bi'l-ma'ruf ve'nnehyu ani'l-mnker): Mutezile, toplumda hak ve adaletin saglanmasi ve ahlk yapinin saglikli olabilmesi iin, her mslmanin iyiligi emredip, ktlg yasaklamasini gerekli grmektedir (el-Bagdd, a.g.e., s. 100 vd.; Kemal Isik, a.g.e., s. 67 vd.; M. Ebu Zehra, a.g.e., s.174 vd.; B. Topaloglu, a.g.e., s.174 vd.; I Abdlhamid a.g.e., s. 105 vd.; es-Sehristani, a.g.e., I, 43). Yasar K. AYDINLI |
![]() |
![]() | Mesaj No:10 |
![]()
Sual: Mutezile frkas nasl meydana kmtr, fikirleri nelerdir? CEVAP Bozuk frkalardan biri olan Mutezile, Hasan- Basri hazretlerinin derslerinde bulunan Vasl bin Ata tarafndan ortaya karlmtr. Byk Ehl-i snnet limi ve veli bir zat olan Hasan- Basri, (Byk gnah ileyen ne mmindir ne de kfirdir) diyerek Ehl-i snnetten ayrlan Vasl bin Ata iin, ('tezele anna Vasl), yani (Vasl bizden ayrld) buyurmutu. Buradaki i’tezele [ayrld] kelimesinden dolay Vasl'a ve onun yolunu tutanlara Mutezile ismi verilmitir. Sonraki yllarda bilhassa felsefe eitimi yapm ve felsefeye merakl kiiler, Vasl bin Ata'nn yolundan yryerek, Allah telnn zt ve sfatlar ile, kader, amellerle (ibadetlerle, muamelatla..) iman arasndaki mnasebet ve dier konularda slam dininin snrlarn zorlayacak kadar ileri derecelere varan ayrlklara dmlerdir. Kuru aklc ve bid’at frkalardan Mutezilenin grlerinden bazlar unlardr: Sahabenin hepsinin adil ve Cennetlik olduunu inkr ederler. Halbuki Kur’an- kerimde mealen, (Onlarn hepsine hsnay [Cenneti] vaad ettik) buyuruluyor. (Hadid 10) Mirac, dier mucizeleri ve kerameti inkr ederler. Kur’an- kerimde, kerametin hak olduunu bildiren yetlerden bazlar unlardr: Ledn ilmine sahip bir zat, Belks’n tahtn bir anda getirdi. (Neml 40) Hz. Meryem’e her zaman taze meyve ve yiyecek verilirdi. (Al-i imran 37) Eshab- kehf asrlarca, lmeden uyudu. (Kehf 17,18) (Cennette olanlara Allah grlmez) derler. Kur’an- kerimde mealen buyuruluyor ki: (Ahirette, yzleri nurlu olarak, Rablerine bakarlar.) [Kyamet 22, 23] (Gnah ileyen kfir olur, amel imandan paradr) derler. Ehl-i snnet itikadnda, amel ile iman ayrdr, gnah ileyene kfir denmez. Gnah ileyen kfir olsayd, yeryznde mslman kalmazd. Masum olmak meleklere mahsustur. Kur’an- kerimde mealen buyuruluyor ki: (Allah irki [kfr] affetmez. Dier btn gnahlar ise, istediini affeder.) [Nisa 48] (Kabir ziyaretinde, enbiya ve evliyadan yardm istemek caiz deil) derler. Hadis-i erbain’de (Bir iinizde, skp arnca, kabirdekilerden yardm isteyin!) buyuruluyor. Kabir sualini, kabir azabn inkr ederler. Hadis-i erifte, (Kabir azab haktr) buyuruldu. (Buhari) (lye, dua fayda etmez) derler. Hadis-i erifte buyuruldu ki: (Dirilerin dualar ile, llere ok rahmet verilir. Dirilerin, llere hediyesi, onlar iin dua ve istifar etmektir.) [Deylemi] (Srat, mizan, efaat diye bir ey yok) derler. Hadis-i eriflerde buyuruldu ki: (Kyamette mizan, srat, ehidi rahatsz etmez.) [Beyheki] (Cehennem zerine Srat kprs kurulur.) [Buhari] (Byk gnah ileyenlere efaat edeceim.) [Nesai] (Akl, herkeste eittir. Akl amaz bir hccettir. Akln beendii, gzel grd eyler farz, irkin grd ey ise haramdr. Din bildirmese de, aklla haram ve farzlar bilmek mmkndr) derler. Her ne kadar akl, iyiyi ktden ayran bir kuvvet ise de, her ite l olmaz. Allah telya ait bilgilerde akl senet olmaz. Akl, kendi bana dinin emir ve yasaklarn bilseydi, Peygamberlere, limlere lzum kalmazd. Dinin hkmlerini duymayan, cezalandrlmaz. Bir yet-i kerime meali: (Biz Peygamber gndermedike kimseye azap etmeyiz.) [sra 15] Eski milletlere mubah olan baz eyler, bizlere haram edilmi, eskilere haram olan baz eyler de bizlere mubah klnmtr. Demek ki, bir eyin farz veya haram oluu, ancak dinin emri ile belli olur, akl ile belli olmaz. Mesela eskiden sr ve davar i ya haram idi, bizlere ise helaldir. (Enam 146) Ehl-i snnet limleri buyuruyor ki: Nakil yolu ile anlalan, yani Peygamberlerin syledikleri eyleri, akl ile aratrmaya uramak, dz yolda, g giden, ykl bir arabay, yokua karmak iin zorlamaya benzer. Yokua doru at, kamlanrsa, abalaya abalaya, ya yklp can kar, yahut, alm olduu dz yola kavumak iin saa sola ve geriye kvrlarak arabay ykar ve eyalar harap olur. Akl da, yryemedii, anlayamad ahiret bilgilerini zmeye zorlanrsa, ya yklp insan akln karr veya bunlar alm olduu, dnya ilerine benzetmeye kalkarak, yanlr, aldanr ve herkesi aldatr. Akl, his kuvveti ile anlalabilen veya hissedilenlere benzeyen ve onlara ballklar bulunan eyleri birbirleri ile lerek, iyilerini ktlerinden ayrmaya yarayan bir ldr. Byle eylere ballklar olmayan varlklara eremeyeceinden, arp kalr. O halde, Peygamberlerin bildirdikleri eylere, inanmaktan baka are yoktur. Ehl-i snnet limleri, mutezilenin dalalette olduunu yet ve hadislerle ispat etmilerdir | |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Kii okuyor. (0 ye ve 1 Misafir) | |
![]() | ||||
Konu Balklar | Konuyu Balatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
SA mezhebi | Medineweb | Dinler ve Mezhepler Tarihi | 0 | 11 Kasm 2014 19:09 |
Maliki mezhebi | Medineweb | Dinler ve Mezhepler Tarihi | 0 | 11 Kasm 2014 19:06 |
Hanefi mezhebi | Medineweb | Dinler ve Mezhepler Tarihi | 0 | 11 Kasm 2014 19:05 |
E'ari Mezhebi | Emekdar ye | slam/Dinler/Mezhepler | 0 | 15 Temmuz 2008 05:01 |
ia Mezhebi | Emekdar ye | slam/Dinler/Mezhepler | 0 | 13 Temmuz 2008 04:34 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Þerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|