![]() |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) Tıbbi hususlarda zaruret hali mubahlığa sebeptir...Yaşanılan yerde şartlara göre değerlendirme yapılır ...Lakin mahrem sınırlarına riayet etmek evla olanıdır .Bir bayanın imkanları elverdikçe hemcinsine gitmesi daha doğru olur... |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) 1-bazı ilmihal kitaplarında kuran öğrenen kızlar ve kadınlar adetli günlerdede kuran tutabilir ve okuyabilir diye yazılar bulunuyor maliki mezhebinde adet gören kadınlar rahatlıkla kuran kurslarına gidip kuran öğrenebilir bu yapılabilinir mi 2-kurstayken bir kadın gelip bana '' hocam beraberlikten sonra bir şey yiyip içilirmi ve aynı zamanda küçük bebeğim var emzirmem gerekiyor diye sordu bende '' elini ve ağzını yıkadıktan sonra yiyebilirsin, çocuğunu emzireceksen de göğsünü yıkaman lazım dedim daha sonra gelip iyice araştırdıktan sonra o esnada üzerinde bulunan kıyafetlerle bile namaz kılınmazmış bu doğru mu? kıyafetin herhangi bir yerine leke bulaşmamışsa neden kılınmasınki ? cünüp gezmek namaz vakti çıkmadıysa helal değilmidir? |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) 1.soruya cevaben ; 4 mezheb ve diğer ictihadler incelendiğinde,bu durumdaki bir kadın kuran okuyabilir okuyamaz görüşleri vardır.ancak dayandığı kaynaklara bakıldığında teredüt söz konusu.yani okuyamaz diyenlerinde,okyabilir diyenlerinde kaynağı hadislerdir.delil olarak sunulan hadislerin mutevatir olduğunda da ittifak yoktur. delilere bakıldığında,bu konudaki araştırmalarında şu kanaate vardım;" okuyamaz diyenlerin görüşü bana pek makul gözükmüyor.çünkü kuran müslümanın ana kaynağıdır.ayda bir hafta on gün,diğer bir deyışle yılda 100 ile 110 gün arası (bu senenin üçte birine tekabul ediyor) kurandan uzaklaştırılmasının hiç bir makul tarafı olmamalı.kaldı ki kuranda hayz hastalık özür eza olarak tanımalınıyor ve kadının fıtratında vardır.yani kendi isteği dahili yoktur.Allah hem kadını kurandan sorumlu tutacak,hemde hasta(hayz) edecek,hemde kurana yaklaşma diyecek.kanatimce bu makul bir durum değildir.cunupluk dışında bir kadın her halu karda kuranın tahsilini yapabilmeli. 2.soruya cevaben; birinci soru için;mikrop kapmamak hijyenik ve temizlik için gerekli olsada,mutlaka yapılması gereklidir kaidesi nassa dayalı değildir sadece tavsiyedir. ikinci soru için; islam hukukunda meni denilen olgu necis değildir.kıyafete bulaşsa bile tahirdir namaz kılınabilir.kılınmamalı tabiri tavsiyedir nassa dayalı bir yasak değildir. üçüncü soru ise aynen,namaz ve abdestli yapması gereken durumlar gerekmedikçe,cünüp gezilebilir uyuyabilir.gene yukarıdaki gibi islami edep ahlak gereği yıkanması daha makbuldur. şunu unutmayalım,islamın efali mukellefin dediğimiz 8 tane tabir kullanılır.haram,helal,mekruh,mufsit,mubah,musteha b vs gibi kavramlar karıştırılmamalıdır.sadece haram helal kesindir diğerleri gene örfe ahlaka tavsiyeye binaen kullanılan kavramlardır. |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) Allah razı olsun hocam |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) bazı arkadaşların sorusu üzerine yazmaya karar verdim tefsir dersimizde bazı surelerin ayet ve tefsiri var aacab bayanlar özel günlerinde eline alıp okuya bilirimi dersini çalışabilirmi |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) Alıntı:
İslam ilmihali kitabı madde 122-.hayız ve nifas bahsi-ömer nasuhi bilmen Hanımların bugünlerde Kur’ân-i Kerimin dışında tefsir, hadis ve fıkıh gibi dinî kitapları ellerine almaları İmam-ı Âzama göre caizdir. Ancak bu kitapların içinde bulunan âyetlere el sürmemeleri gerekir. Kur’ân âyetlerinin bu durumda iken yazılması meselesinde el-Feteva’l-Hindiyye’de şu kayıtları okuyoruz: “Cünüp veya hayızlı olanların yazmakta oldukları satırların arasına Kur’ân’dan bir âyet yazmaları mekruhtur. |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) Alıntı:
evet okuyabilir,kuranın sadace temiz olanlar dokunabilir ayetinin yanlış yorumlanmasından kaynaklanan bi anlayıştan dolayı dokunmayın denmiştir,ve ayetin girşindeki LA EDATI,kesinlik belirten bi edattır ve kesinlikle DOKUNAMAZ çıkar,buda müşriklerin rasulullaha gelen vahiy şeytandan ve cinlerden olduğu söyleyince rabbimizde vahiynin levhi mahfuzdan dünyaya indiğini ve kesinlikle temiz olanların dışında KİMSE DOKUNAMZ DEMİŞTİR ,DİĞER AYETLERDE..BU TEMİZ OLANLARDA PEYGAMBERE VAHİY GETİREN MELEKLERDİR.. Aksi düşünenlerin şu soruya cevapları zorunludur,AYETİN GİRİŞİNDEKİ LA EDATI KESİNLİK BELİRTİRKEN,şu an her kes dokunabiliyor,halbuki la edatı kesinlikle dokunamazın belirtisidir. not..AYRICA KURAN YAZILI DEĞİL SÖZLÜ İNMİŞTİR,bu bile yeterli bi delildir..halen aksini düşünenler varsa matbaalarda basılan kuranın ki mürekkebinde içinde necis maddeler olabilir,ayrıca matbaalarada abdest almaları gerekmez mi.. KONU İLE ALAKALI AYETLER VAKIA 79 VE BEYYİNENİN İLK AYETLERİDİR... |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) Alıntı:
Alıntı:
|
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) ay hali gören kadının salavat okuması ve nazardan korunmak için ezberden ayetel kürsi felak ve nas okuması doğru mudur |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) Alıntı:
Hz. Ali (r.a.)de şöyle demiştir: “Allah Resulunu cünüplüğün dışında Kur’an okumadan bir şey alıkoymazdı.”(Ebu Davud, Taharet, 90; Neseî, Taharet, 170; İbn Mace, Taharet, 105) İbn Teymiyye, el-Fetâva’l-Kübrâ isimli eserinde şunları dile getirmiştir: “Cünübün aksine, hayızlı kişinin Kur'an okuması caizdir. Bu, İmam Malik’in görüşüdür. Ahmed b. Hanbel’in de bu görüşte olduğuna dair bir rivayet vardır. Şayet hayızlı kişi Kur'an okumayı unutacağını düşünüyorsa, okuması vacip olur.”(İbn Teymiyye, el-Fetâva’l-Kübrâ, V, 314. ) Büceyrimî şöyle demiştir: “(Hayızlı kadın), özrü sebebiyle Kur'an’ı (okumaksızın) zihninden geçirirse, bundan dolayı sevaba nail olur. Şayet (hayızlı kadın hakkında, sırf) zihninden geçirmek unutmayı ortadan kaldırmak için yeterli olmazsa ve temizlik halinde (farz) namazları uzatmasını ve nafile namaz kılmasını engelleyen bir işle uğraşması gibi, namazda kıraat imkanı bulumazsa, hayızlı haldeyken okuması câiz olur. Çünkü kıraat farz-ı kifayedir.”(Hâşiyetü’l-Büceyrimî, I, 306. ) İhsâî şöyle demiştir: “… Hayızlı kişinin durumu ise farklıdır. Çünkü (hayızlı kadın) bu engeli ortadan kaldırmaya güç yetiremez. Şayet Kur’an ile olan ünsiyetini koparırsa onu unutur. Hz. Peygamber (s.a.s) ise Kur'an ile ünsiyeti sürdürmeyi emretmiştir. (İhsâî, Tebyînü’l-Mesâlik, I, 284.) İbni Teymiyye diyor ki: Kesin bir gerçektir ki, kadınlar Hz. Peygamber (s.a.s) zamanında da hayız görüyorlardı ve Hz. Peygamber (s.a.s) onları Kur'an okumaktan men etmiyordu. Onları zikirden ve duadan men etmiyor, bilakis bayram günü dışarı çıkmalarını ve Müslümanların tekbirlerini getirmelerini emrediyordu. Hayızlı kişiye Kâbeyi tavaf dışında hac fiilerini yerine getirmesini, mesela hayız olduğu halde telbiye getirmesini, aynı şekilde Müzdelife, Mina ve bunlar gibi diğer hac mekanlarında da telbiye getirmelerini emrediyordu.(İbn Teymiye, Mecmûatü’l-Fetâvâ, XXI, 259. ) Hayızlı kadının Kur'an okumasının caiz olmadığını ileri sürenler de vardır. Kendilerine göre bir takım delilleri de vardır. Ama bu konuda ayetlerde bir yasaklama yoktur. |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) hanefi mezhebine göre 3 günden az 10 günden fazla ay hali gören kişi özürlü sayılıyor namazına orucuna mani değil diye biliyorum bi tanıdığımın tereddütü üzerine bir hocaya sordum hocanın cevabı bir önceki ayın ay hali günlerinin sayısı kaç ise öbür ayda o günler geçince hala devam ediyorsa özürlü sayılıyor dedi yani geçen ay, ay hali 5 gün süren biri bu ay 5. günden sonra hala devam ediyorsa özürlü sayılır dedi benim kafam karıştı hangisi doğru ben bu konuda çok fıkıh ansiklopedisi okudum yukarıda ilk yazdığım yerin dışında başka bir şey yoktu cevaplarınız için şimdiden allah razı olsun |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) Belli günler devam eden bir adete aykırı olupda on günden fazla devam etmeyen kanlar, adet kanı sayılır. Bu halde adet değişmiş olur. Örnek: Her ay yedi gün kan gören bir kadın, sonra on gün kan görse, hepsi hayız kanı sayılır. Bu halde adeti yedi günden on güne geçmiş olur. Fakat belli günlerden sonra gelen kan, belli günlerle toplandığı zaman on günden fazla olursa, yedi günden ziyade olan kanlar hayız kanı sayılmaz, İstihaze (illet) kanı olur. Şöyle ki: Böyle yedi gün kan gören bir kadın sonradan on bir veya on iki gün kan görmeye başlarsa, bunun adet edinilmiş yedi günlüğü hayız kanı olur. Sonraki dört veya beş günü istihaze (illet) kanı olur Yine: Her ay başından itibaren beş gün adet görmekte olduğu farz edilen bir kadın, bu adeti üzere kan gördüğü gibi, bundan iki gün veya üç gün veya beş gün önce de kan görmüş olsa, bunların hepsi adet sayılır; çünkü adet sayısı on günü geçmemiştir. Fakat kan görme günlerinin tümü bu şekilde on günden fazla olursa, yalnız adeti olan o beş günde gördüğü kan hayız kanı sayılır, adet edindiği günlerden fazla olan bütün kanlar istihaze (illet) kanı sayılır. kaynak İslam ilmihali ,Ömer nasuhi bilmen,sayfa75,Hayızla ilgili meseleler,madde111 ************* yani,10 günü geçmediği sürece hepsi adet sayılır ,10 günü geçerse eski mutad (düzenli)adet gününden sonrası özür olur. Lohusalıkta da böyledir.mesela 3 doğum yapmış bir hanım düşünelim. 1.lohusalık 20 gün sürsün 2.lohusalık 20 gün 3.lohusalık 50 gün süren bir kadının 3.lohusalığında 20 günden sonrası özür( istihaze )olur. Ne yazıkki hala, lohusalığı 15 günde bittiği halde 40 günü bekleyen hanımlarımız çoktur. |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) Yukarda söylediklerim Hanefi mezhebine göredir. |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) Alıntı:
Hayız ve nifas hâlinde olan bir kadına Kur'an okumak haramdır. Peygamber Efendimiz hayızlı, loğusa ve cünübün Kur’an okuması ile ilgili şöyle buyurmuştur; “Hayızlı kadın ve cünüp olan kimse Kur’an’dan bir şey okuyamaz” buyurmuşlardır.( Tirmizi, Taharet, 98; İbni Mace, Taharet, ,105; Darakutni, Sünen, 1/117)Ayrıca hz. Ali (r.a.)de şöyle demiştir: “Allah Resülünü cünüplüğün dışında Kur’an okumadan bir şey alıkoymazdı.” (Ebu Davud, Taharet, 90; Neseî, Taharet, 170; İbn Mace, Taharet, 105) Dolayısıyla bu hadisler cünüp ile hayızlı Kur’an okuyamayağı hususunda önemli bir delildir.(Aynî, el-Binaye, 1/644) Bu hadislerden hareketle İslam alimlerinin çoğunluğu hayızlı kadının Kur’an’dan, Kur’an okuma maksadıyla bir ayet bile okuyamacağını söylemişlerdir. Aynı zamanda bunlar bu halde iken Kur’an ayetlerini de yazamazlar. Bu konuda Tevrat, İncil ve Zebur da Kur’an gibidir.(İbn-i Abidin, Haşiyetu Reddi’l-Muhtar, 1/293) Fatiha dua niyetiyle okunabilir. Ayrıca Kur’andaki duaya benzeyen ayetler de Kur’an okuma niyetiyle değil de dua maksadıyla okunabilir. Mesela; Rabbena atina fiddünya haseneten ve filahireti haseneten ve gına azabennar gibi. Aynı şekilde sevinçli bir haber duyan bir kimse “Elhamdülillah” diyebilir. Üzücü bir haber duyan da “İnna lillah ve inna ileyhi raciun” diyebilir. (İbrahim Halebi, Halebi, Sağir, s.37-39; İbn-i Abidin, Haşiyetu Reddi’l-Muhtar, 1/293) İmam Malik’e göre hayızlı kadın mazeretli olduğundan ve Kur’an okumaya da muhtac olmasından dolayı cevaz vermiştir. Ancak hayız kanı kesildikten sonra gusl etmeden önce okuyamaz. (Zuhayli, el-Fıkhu’l-İslamî, 1/471) Diğer yandan zikir çekebilir dua edebilir. Bunlara bir mani yoktur. Hatta özel günlerindeki bir bayanın kıbleye doğru oturarak zaman zaman tesbih çekmesi dua etmesi isabetli bir davranış olur böylelikle adet gördüğü günlerinde bu şekilde manen beslenmiş olur. Hayızlı ve nifaslı kadınların veya cünüplerin kunut vesaire gibi çeşitli duaları okumalarında, tesbih ve tehlil kelimelerini söylemelerinde ve Hazret-i Peygambere salât ve selâm getirmelerinde hiçbir mahzur yoktur. Hayız ve nifaslı halde olanlar, Kur'an-ı Kerîm'i okuyamamakla beraber, onu dinleyebilirler. Kur'an Kursu öğretmenliği veya hafızlık yapan bir kadın, hayız hâlinde öğretim işini yardımcısına yaptıracaktır. Yardımcısı yoksa Hanefî ulemasından Kerhî ve Tahavî'ye göre öğretimini devam ettirecektir. Kerhî: Öğretmen veya öğrenci hanım hayız hâlinde kelime kelime, Tahavî ise, yarımşar âyet söylemekle öğretim yapılmasında 'beis yoktur' demişlerdir. Netice itibariyle İslam alimlerinin çoğunluğu Hanefî, Şafiî ve Hanbelî mezhebine göre hayızlı ve cünüp olan Kur’an ayetlerinden okuyamaz. (Zuhayli, el-Fıkhu’l-İslamî, 1/471) |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) ESSELAMÜ ALEYKÜM...Mazeretsiz kasten orucu bozmanın keffareti;1-köle azad etmek 2-iki ay peşpeşe oruç tutmak(bu kameri aylara göre değişir 60,59 yada 58 günde olabilir çünkü bazı aylar 30 çeker bazıları 29) 3-60 fakiri doyurmak...bir kimse mükellef olduğu zamandan şu anki zamana kadar keffareti gerektirecek durumlar ile 1 yada birden fazla orucunu bozmuş ise bunların tamamı için 1 kere kefaret orucu tutması yeterlidir...SAYGILAR |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) Alıntı:
|
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) Alıntı:
eğer kendi adınıza yorum yapıp fikrinizi söylüyorsanız bu sizi bağlar.ve düşüncelerinize saygı duyarız. Lakin medineweb sitesi adına hocalık sıfatı ile fetva veriyorsanız üstü kalsın! Rasulullahın sünnetinde yaşantısında hadislerinde mutevatir bir konu haline gelmiş olan nazar inkar etmek,sünneti hiçe saymaktır.Rasulullahı tiye almaktır.kusura bakmayın başka türlü açıklayamam tavrınızı. M akif abla sorunuzun cevabı şu olabilir.dua mahıyetinde tüm bunları okumanın hiç bir mahzuru yoktur. |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) Alıntı:
Rasulullahın sünneti dediğiniz ve kuranın açık beyanlarıyla cakısan yorumlar size göre mutlak dogrular olabilir,yalniz bu kabulunuz sizin gibi düşünmeyenleri Rasullullahi kale almama ithamına itmemeli ,ha bu tür itham sahipleri gerçek anlamda vahiydeki rasulu tam anlamaya calisirlarsa kendi düstükleri delhizeri görüp ancak o zaman bu karanlik delhizlerden kurtula bilirler... |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) sünnetsiz bir kuranı neyleyım ben. sizin fikriniz size benimki bana. |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) Alıntı:
sizin kendi kafanıza göre bi sünnet anlayışınız size...... |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) hamilelik dönemindeki kadın ramazan orucunu tutarsa bu uzun günlerde yanlış mı yapmış olur hamilelik dönemi ramazan ayına gelen kişilerden duyduğum kadarıyla bazıları son ayında bile orucunu tutmuşlar normal insan bile bu uzun günlerde çok zorlanarak oruç tutacak hamile biri uzun günlerde oruç tutsa sevap kazanıyorum diye günaha mı girer sorumu abdülmelik hocam ya da fecr hocam cevaplarsa sevinirim |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) soruya verilecek cevap kişiden kişiye,hamileden hamleye değişir. 1-hamile kadının kendisine çocuğuna zarar verilecek kanaati hakim ise.. 2-müslüman bir doktorun yani islamin kural kaidesine maneviyatına vakıf bir doktorun teşhisi "TEHLİKE VAR" diyorsa.. orucunu erteler sonra kaza eder.2. maddede geçen kural "oruç tutulması halinde sevap yerine günah söz konusu " olduğu islam hukukunda bilinmektedir. |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) Kur'an'da oruç hakkında şöyle buyruluyor: (Oruç) Sayılı günlerdir. Artık sizden kim hasta ya da yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (tutsun) . Zor dayanabilenlerin üzerinde de bir yoksulu doyuracak kadar fidye (vardır) . Kim gönülden bir hayır yaparsa bu da kendisi için hayırlıdır. Oruç tutmanız, -eğer bilirseniz- sizin için daha hayırlıdır.(2/Bakara-23) İmam Ahmed ve Sünen sahipleri Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivâyet etmişlerdir: "Şüphesiz Allah hamile ve emzikli kadınlardan oruç yükünü kaldırdı." [Tirmizî, "Savm", 21; Ebû Dâvûd,"Savm", 3; Nesâî, "Sıyâm", 51, 62; İbn Mâce, "Sıyâm", 12]. Abdulmelik'in de dediği gibi İslami hassasiyeti olan bir doktora danışın,ayrıca kendiniz de oruç tutmakta zorlanacağına ve bebeğe zarar gelebileceği hissi galip gelirse tutmaya bilirsiniz. Oruç tutamayan hamile kadının ayete göre fidye vermesi gerekiyor. Fidye verdikten sonra orucunu kaza edip etmeyeceği konusu Alimler arasında ihtilaflıdır. Bir kısmı diyor ki; ayete göre fidye vermelidir. Daha sonra oruç tutmasına gerek yoktur.Bütün bunlar, oruç tutmayıp her gün için bir yoksulu doyuracak kadar fidye verirler.Çünkü bunların yedikleri orucu kaza edebilecekleri zamanları yoktur.Bütün bunlar, oruç tutmayıp her gün için bir yoksulu doyuracak kadar fidye verirler Bazı İslam Alimlere göre ise;Hamile ve emzikli kadınlar çocuklarına bir zarar gelmesinden endişe duyarlarsa,hem kaza ederler hem de her bir gün için bir yoksulu doyururlar. Çünkü bunların oruç yemeleri herhangi bir hastalık korkusuyla değildir. Sıhhatli oldukları halde orucu bozmaktadırlar. Bu yüzden de sıhhatli kimsenin oruç tutmamasında olduğu gibi, burada da bir yoksulu doyurmak mecburidir. |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) fecr hocam hamile ya da emzikli kadınların tutamadığı orucu daha sonra tutacağını biliyordum ama fidyeyi bilmiyordum fidye tansiyon şeker hastaları gibi ömür boyu olan hastalıklarda geçerli diye biliyordum orucu kaza etmeyip fidye vermek bana çok mantıklı gelmedi hamilelik ya da emzirme dönemi geçici dönem sonra tutulabilir hem fidye verip hem de kazasını tutmaya göre amel etmek güzel olur değil mi ama fidye vermiyebilir de değil mi benim kafam karıştı hangisine göre amel etmek gerekiyor |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) 1-mantık olarak islam hukuku fidyenin verilmesi konusunda,kesinlikle umut kesilmiş kaza yapacak gücü olmayan şifasız hastalıklar,yada yaşlılık yada kasten oruca zarar verenler içindir. 2-diğer bir görüş,"kefaret zamanında tutmadığındanın cezasıdır kaza ise o günün orucunun kazasıdır." deniliyor. 3-diğer bir görüş,"kaza umudu olanlar yani geçici mazereti olanlar sadece kaza ederler.kefarete gerek yoktur." örneğin yolcular,hamileler,süt anneleri,hayız nifaz lohusa mağdurları gibi.. bu üç görüşde muteberdir.gücü hali vakti yerinde olan fakirleride sevindirmesi gerekir.gücü olmayanlar kazasını yaparlar.. yalnız kasten orucu bozanlar,bazı mezheplerde kasten orucu bozmak bazılarında cinsellik gibi durumlarda kefaret kesinlikle verilmesi lazım. kefaretlerde sırası ile; 1-bir köleyı azat 2-aralıksız 60 gün oruç 3-60 fakirin sabah akşam doyurulması Allahu alem... |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) birileri el atsa artık şu fıkha.fıkıh güncelliğini korumak zorunda.1400 yıl önceki fıkhi yöntemler asrımıza uyarlanması lazım. fıkhımız borsa faiz kredi satışlar nema yolculuk hacc kadının dışarı çıkması yolun güvenliği ve akla gelebilecek yüzlerce konuda net olması lazım. sağlık yönünden kültürü olmayan fıkıhçılar bu gün için yetersizdir.size düşen bu kültürsüzlüğün etrafında yorum yapmak. fıkıh kitaplarında 4 aylık bebek kürtaj ile alınabiliyor ki cansız olduğu söyleniyor. lakin günümüzdeki tıp bunu kesinlikle red ediyor.2 haftalık bebek bile canlı olduğu/kalbi çalıştığı söylenmekte. yolculuk için 90 km denilmekte.o asırda 90 km üç günlük yol idi.sıradan bir araba ile 45 dk da o yol alınabilir.45 dk lık yolcuyu seferimi saymak lazım? peygamber efendimiz hicrette 450 km lik yolu 10 gün gibi uzun bir zamanda bitirdi.oysaki asrımızda bu yolu 3 saat gibi kısa bir zamanda katettik.uçak ile 1 saaten aza iner. kadının dışarı çıkması için yol güvenliği konusunda 1400 yıl önceki güvenliğimi düşünmemiz lazım? eşiniz siz olmadan hacca gitse yolda eşkiyalarmı kervanı basacak? oysa umreye eşim olmadan gittim geldim.fıkha göre caiz değil ama? haksızmıyım Hocam? |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) hamile kadın namaz kılarken kıbleye yastık koyup secdeyi öyle yapsa olur mu |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) ilk çocuğunu doğuran kadının lohusalık dönemi 40 gün sürdü desek ikinci çocuğunda lohusalığı 20 gün ya da 40 günden az sürse namaz oruç ya da kendine hasta değilken helal olan şeyleri yapabilir mi |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) erkek çocuğuna taha yasin furkan gibi kuran isimlerini koymak doğru mudur kız çocuğuna elif ismini koymak ya da melek gibi isimler koymak doğru mudur |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) Alıntı:
gerçekten rahatsız ise,secde ederken sorun yaşıyorsa namazını dediğiniz gibi kılabilir. Alıntı:
dediğiniz kural daha çok adet ile ilgilidir.lohusalıkla değil..... Alıntı:
|
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) Alıntı:
Fecr hocam soru size :) |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) hocalarım benim sorum yeterlilik mülakatta ya da ilitam sözlü sınavında ayhali gören bir kadın kuran okuyup ezber verebilir mi mesela sözlü sınava 1 hafta kala ayhali gören kadın kurana dokunmadan ezber yapabilir mi |
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) Alıntı:
|
Cevap: Bayanlara özel (Mahrem Konular) Alıntı:
Maalesef bugün fıkıh dinamik halde değil, camid, donuk vaziyette. Bunun en önemli sebebi klasik fıkıhta içtihat kapısının kapatılmış olmasıdır. Kapı kapatılınca hiç kimse de o kapıyı açıp da ne yapabiliriz diye kafa yormamış.Daha öncekiler ne demişse onları tekrarlayıp durmuşlar. O kapıyı açanları ya da açmaya çalışanları da "dinsiz, modernist, reformcu, vehhabi vs " diye yaftalamaktan geri durmamışlar. Yıllarca Hindistandaki, Pakistandaki insanlar için üretilmiş fetvaları Avrupada yaşayan Müslümanlar için de geçerli kılmaya çalıştılar. Bunun sonucunda problemlerine çözüm bulamayan bunalımlı bir nesil ortaya çıktı. Bunun sorumlusu elbette kendilerini toplumda Alim diye lanse eden, dinden çıkar elde eden kimselerdir. Toplumun sorunlarına İslam çare olmuyorsa o din Allah'ın dini olamaz. Geleneğin dini olur. |
SAAT: 21:13 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.