Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KADIN AİLE ÇOCUK.::. > Kadın-Aile-Çocuk > Kadın Mahrem Konular

Konu Kimliği: Konu Sahibi Şuara,Açılış Tarihi:  09 Ocak 2009 (03:10), Konuya Son Cevap : 09 Ocak 2009 (04:01). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 09 Ocak 2009, 03:10   Mesaj No:1
Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Şuara isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 686
Üyelik T.: 27 Aralık 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 90
Konular: 52
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Hayız Hali İle İlgili Bilinmesi Gerekenler

Hayız Hali İle İlgili Bilinmesi Gerekenler

Memleketimizde genç kızlar umumiyetle 12-15 yaşları arasında hayız görmeye başlarlar
12 yaşına yaklaşan bir kıza sâhip olan bilgili ve anlayışlı bir anneye bu devrede düşen en mühim vazife, kızını bu konuda aydınlatmaktır Bunun için de kızı ile bir arkadaş gibi konuşup, ona günün birinde idrar yolundan biraz kan geldiğini göreceğini, bunun normal bir hâdise olduğunu, korkmaması gerektiğini, çünkü anne olacak her genç kızda, belli bir yaştan itibaren bunun görüldüğünü ve görüleceğini, bunun adına aybaşı veya hayız dendiğini, bunun gebelik ve lohusalık durumları hariç 45-55 yaşına kadar, muntazaman ve her ay görüleceğini, çünkü Allahımızın kadınları bu hilkatte ve bu fıtratta yarattığını, bunda nice hikmetler bulunduğunu ve ay başılı devrede temizliğe bilhassa dikkat edilmesi gerektiğini öğretmesi lâzımdır
Hayız denince akla ilk gelecek şey temizliktir
Çünkü, bir kadının sıhhatli, huzurlu ve neş'eli olması, maddî bakımdan aybaşı günlerinde riayet edeceği temizlik derecesine ve dolayısıyla aybaşısının her ayın belli günlerinde başlayıp bitmesine, aybaşı kanının normal miktarda ve ağrısız olarak gelmesine, yani normal bir aybaşı görmesine bağlıdır
Her kadın ve genç kız, bu temizlik için:
Tülbentten kesilip dikilmiş yumuşak bir bezi veya bir deniz süngerini, bir de iyi kaliteli bir sabunu, el altında bulundurmalıdır
Gerek normal ve gerekse aybaşılı günlerinde, günde en az bir defa ılık sabunlu su ile tülbenti veya deniz süngerini ıslatarak kasık aralarını yıkayıp kurulamalıdır
Ayrıca geceleri yatarken dişlerini temizlemeli ve ayaklarını -bilhassa ayak parmaklarının arasını- sabunla yıkamalıdır
Her genç kız ve kadın, normal günlerinde -hiç olmazsa- gün aşırı, aybaşılı günlerinde ise hergün mutlaka ılık su ile yıkanmalıdır Ve bu yıkanma esnasında kasık aralarını, göğüs ve koltuk altlarını parmak aralarını gene sabunlu bezle yıkamalıdır
Bir kadın aybaşı günlerinde yıkanıp temizlenirken, sıcak ve soğuk su değil, ılık su kullanmalıdır
Çünkü soğuk su ile yıkanırsa, aybaşı sebebiyle vücudunun ne de olsa yorgun ve halsiz olduğu bir devrede, kendisini üşütmüş olur ki bu hal birçok tehlikeli hastalıklara yol açar
Kasık arası temizliğini soğuk su ile yaparsa, hem bu bölgeyi üşüterek mikropların faaliyetini artırmış olur, hem de soğuk su, bâzı hassas kadın ve kızlarda aybaşının vaktinden önce ve âni kesilmesine sebeb olur
Sıcak suyun mahzuru ise, kanamanın artmasına yol açmasıdır
Aybaşılı bir kadının tutunacağı bezler:
Gayet yumuşak, meselâ tülbentten kesilip dikilmiş, Mutlaka ütülenmiş, Kolaylıkla değiştirilebilen bezler olmalıdır
Düşük kaliteli, kaba elyaflı pamukların kullanılması doğru değildir Bu nevi pamuklar kanamayı artırırlar Fakat eczahanelerde satılan rule halinde veya dışı eterli yani mikropsuz gazlı bezle sarılı hususî pamuklar vardır ki her bakımdan tavsiyeye şâyândır
Aybaşı temizliği yalnız kadınlar için değildir Evli olmayan genç kızlar da bu temizliği aynı şekilde yapmak zorundadırlar
Bilhassa genç kızların bu temizliğe küçük yaştan alışmış olmaları, onların hayatları boyunca sıhhatli olmalarını sağlar
Aybaşı günlerinde kadınlar ve genç kızlar her türlü yorgunluktan sakınmalıdırlar
Sancıları varsa, kanamaları normalden çok veya az ise, hulâsa, şikâyetleri mevcut ise, hiç vakit geçirmeden bir doktora müracaat etmelidirler
Soğuk duşlardan, kendilerini ve bilhassa ayaklarını üşütmekten, uzun yol yürümekten, ata ve bisiklete binmekten, ayaklı dikiş makinesi kullanmaktan, ağır yük kaldırmaktan, uykusuzluktan sakınmalıdırlar
Fena koku neşreden yiyeceklerden çekinmelidirler
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Şuara 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Hayız Kanının Çeşitleri Kadın Mahrem Konular Şuara 0 2142 09 Ocak 2009 04:39
Kadının Zifafta Gözetilmesi Kadın Mahrem Konular Medineweb 1 2449 09 Ocak 2009 04:31
Adet döneminde hafızın kuran okuması caizmi? Kadın Mahrem Konular Şuara 0 2903 09 Ocak 2009 04:28
Hap Kullanırken Kanama Olması Özürmüdür? Kadın Mahrem Konular Şuara 0 2443 09 Ocak 2009 04:25
Adetli İken Oruç Tutmanın Hükmü Kadın Mahrem Konular mehmet akif2 1 3430 09 Ocak 2009 04:22

Alt 09 Ocak 2009, 04:01   Mesaj No:2
Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Şuara isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 686
Üyelik T.: 27 Aralık 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 90
Konular: 52
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Hayız Hali İle İlgili Bilinmesi Gerekenler

Hayızın sona ermesi için kesilmesi esastır
10 günden fazla olan adet günleri özür sayılır İki adet halinin arasında 15 gün geçmişse ondan sonra gelen kan hayız kanı olarak değerlendirilir Kadınlar adet hallerine çok dikkat etmelidirler Çünkü bu haller, onların birçok din görevleri ile ilgilidir Bu konu ile ilgili başlıca meseleler şunlardır:
Kadınlar en az dokuz yaşlarında buluğ çağına erer ve adet görmeye başlarlar Elli veya elli beş yaşlarında da "Sinn-i İyas" denilen adet görmeme devresine girerler Bu yaştan daha önce adetten kesilen kadınlar da vardır
Adet müddetinin en azı üç gündür (yetmiş iki saattir) En çoğu da on gün, (iki yüz kırk saat) Bu iki zaman arasında görülecek kanlar, adet kanı sayılır Bu zaman içinde devamlı olarak kanın gelmesi gerekmez, ara sıra kesilebilir Örnek: Bir kadın üç gün kan gördükten sonra iki gün kanı kesilse ve arkasından üç gün daha devam etse, bu sekiz günün hepsi adet gününü teşkil etmiş olur
İki adet arasındaki temizlik haline Tuhr (Temizlik) hali denir Bunun müddeti on beş günden az olamaz Fakat bundan çok olabilir Tuhr hali aylarca ve senelerce devam edebilir Böyle temizlik hali devam eden kadına Münteddetü't-Tuhr (Temizliği devamlı) denir
Bazı kadınların adet günleri, sayılan belli günlerdir Örnek: Her ay beş veya yedi veya dokuz gün adet görürler Böyle bir kadına "Mu'tade" denir Bir adet, bir kez meydana geldiği üzre kararlaşmış olabilir Şöyle ki: Henüz adet görmeye başlayan bir kız, ilk kez sekiz gün kan görse, sonra yirmi iki gün temiz olsa, bu şekilde adeti kararlaşmış olur Ondan sonra devamlı olarak kendisinden bir hastalık sebebiyle kan gelecek olsa, onun hem adet günleri, hem de temizlik günleri her ay o şekilde hesab edilir
Bazı kadınlarda adet günleri değişik olur Şöyle ki: Bir ay beş gün diğer ay altı gün adet görebilirler Bu durumda ihtiyatlı hareket etmek gerekir Böyle bir kadın, altıncı gün oldu mu yıkanır, namazlarını kılar ve eğer ramazansa orucunu tutar; çünkü bu altıncı gündeki kanın illet (istihaze) kanı olması muhtemeldir Fakat bu altıncı gün çıkmadıkça, cinsî münasebette bulunamaz, boşanmışsa iddeti dolmuş sayılmaz Çünkü bu altıncı günün kanı, hayız kanı olmak ihtimali vardır
Bir adetin değişmiş olması için, ona aykırı iki adet hali görülmelidir Örnek: Her ay beş gün adet gören bir kadın, sonra iki kez dört gün veya iki kez altıgün kan görse, onun adeti beş günden dört güne veya altı güne geçmiş olur
Sonuç: Adet, bir defa ile yerleşir, iki defa ile değişebilir Bununla beraber İmam Ebû Yusuf'a göre, adet bir defa ile değişmiş sayılabilir Buna yeni adetin eskisini bozup onun yerini alması anlamında "Fesh-î adet" de denilmektedir
Belli günler devam eden bir adete aykırı olupda on günden fazla devam etmeyen kanlar, adet kanı sayılır Bu halde adet değişmiş olur Örnek: Her ay yedi gün kan gören bir kadın, sonra on gün kan görse, hepsi hayız kanı sayılır Bu halde adeti yedi günden on güne geçmiş olur Fakat belli günlerden sonra gelen kan, belli günlerle toplandığı zaman on günden fazla olursa, yedi günden ziyade olan kanlar hayız kanı sayılmaz, İstihaze (illet) kanı olur Şöyle ki: Böyle yedi gün kan gören bir kadın sonradan on bir veya on iki gün kan görmeye başlarsa, bunun adet edinilmiş yedi günlüğü hayız kanı olur Sonraki dört veya beş günü istihaze (illet) kanı olur
Yine: Her ay başından itibaren beş gün adet görmekte olduğu farz edilen bir kadın, bu adeti üzere kan gördüğü gibi, bundan iki gün veya üç gün veya beş gün önce de kan görmüş olsa, bunların hepsi adet sayılır; çünkü adet sayısı on günü geçmemiştir Fakat kan görme günlerinin tümü bu şekilde on günden fazla olursa, yalnız adeti olan o beş günde gördüğü kan hayız kanı sayılır, adet edindiği günlerden fazla olan bütün kanlar istihaze (illet) kanı sayılır
Adet görmekte olan bir kadından bir hastalık sebebi ile devamlı olarak kan gelecek olsa, onun hayız ve temizlik hallerindeki belli günlerine göre hüküm verilir Örnek: Her ay başından itibaren on gün kan gören bir kadın, ondan sonra yirmi gün veya altı aydan noksan olmak üzere şu kadar ay ve gün temizlik üzere olsa, onun adeti böyle kararlaşmış olur Sonra böyle bir kadından devamlı olarak kan gelse, yine eski şekli üzere her ayın ilk on günü hayız, diğer yirmi günü veya şu kadar ay ile günü de temizlik hali sayılır Fakat temizlik müddeti tam altı ay veya daha ziyade bulunmuş olursa, temizlik müddeti altı aydan bir saat noksan kabul edilir ki, bu müddet, gebelik halinin en az zamanıdır
Yine: Yeni hayız görmeye başlayan bir kızın adeti kararlaşmaksızın kanı akıp devam etse, her aydan on günü adetine sayılmış olur Diğer yirmi günü de temizlik müddeti kabul edilir
Bir hastalık veya önemsememe neticesi adet günlerini unutmuş olan bir kadına "Mütehayyire" denir Böyle bir kadının gördüğü akıntı kesilmeyecek olsa, onun adeti hakkında kuvvetli olan görüşü ile işlem yapar Kuvveti fazla olan bir görüşe sahib değilse, ihtiyat olan yolu benimser Boşanmış ise, iddeti için on gün, temizlik müddeti de altı aydan bir saat noksan olmak üzere takdir edilir Diğer bir görüşe göre: Temizlik müddeti iki ay kabul edilir Bunun namaz ve oruçları üzerinde ayrıntılı bilgi vardır Bu konu ile ilgili geniş bilgi, İmam Sarahsî'nin "Mebsûd" isimli kitabında vardır
Adet görme çağına gelen bir kız, ilk kez görmeye başladığı kandan dolayı hemen namazını bırakır ve oruçlu ise, orucunu kaza etmek üzere sonraya bırakır Evli ise, cinsi ilişkide bulunmaz Böyle bir kıza "Mübtedie" denir Bu kan üç günden az bir zaman içinde kesilirse, hayız kanı olmadığı anlaşılır O zaman bırakıp kılmadığı namazları kaza etmesi gerekir İmam Azam'dan nakledilen bir görüşe göre, ilk başlayan bu kan üç gün devam edip de hayız kanı olduğu bilinmedikçe, namazı terk etmez ve orucuna da devam eder
Hayız müddeti içinde gelen kan tamamiyle kesilmedikçe, adet son bulmuş olmaz Bu kan, siyah, kırmızı, yeşilimtrak veya sarı olabileceği gibi bulanık ve toprak rengi de olabilir Adetini tamamlamış olan bir kadından gelecek akıntı bembeyaz bir renkte bulunur
Bir kadının görmekte olduğu adetini, kocasına karşı inkar etmesi veya gerçeğe aykırı olarak adet gördüğünü söylemesi helal değildir
Adet görmekte olduğunu söyleyen bir kadın, iffetli ve saliha bir kadın ise, sözü kabul olunur; değilse kabul olunmaz Ancak doğru söylediğine inandırıcı bir hal olursa, kabul edilir Mesela, söylediği söz, adetinin başlangıç zamanına rasgelmişse, o halde dediği kabul olunur
Hayız ve nifas müddetleri dışında, rahimden akan kana istihaze yani, hastalık kanı denir İstihaze kanı, hayız ve nifas kanından farklıdır Bu kan, damardan geldiği için, ince ve kokusuzdur Tıpkı burundan vesaire âzalardan akan kan gibidir Bir özür ve hastalık kanıdır
İstihaze kanı, ne oruca, ne de namaza engel değildir Cinsî münasebete de mâni olmaz Ancak istihaze hâlindeki kadınlar, özürlü hükmünde bulunurlar Özürlülerin tâbi olduğu hükümlere uygun olarak ibadetlerini yaparlar Asr-ı Saâdette bir gün bir kadın Peygamberimize gelerek:
"Benden devamlı kan gelir, namazı bırakayım mı?" diye sormuştu Peygamberimiz de cevaben:
"Hayır, o damardaki bir hastalıktandır, hayız değildir Âdet vaktin gelince namazı bırak, âdet hâlin geçince guslederek temizlen ve bundan sonra her vakit namazı için ayrı abdest alarak namazlarını kıl Tekrar âdet hâli gelinceye kadar böyle yapmaya devam et" buyurmuşlardı Bu rivayet, istihaze hâlinin özür hâline ait hükümlere tâbi olduğunu açıkça göstermektedir
Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet Editör
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Cemre Düşmesi Hakkında Bilinmesi Gerekenler Nelerdir MERVE DEMİR Soru Cevap Arşivi 0 07 Nisan 2009 21:30
Unutkanlık hakkında bilinmesi gerekenler nelerdir MERVE DEMİR Soru Cevap Arşivi 0 07 Nisan 2009 21:30
Yehova tabiri nedir hakkında bilinmesi gerekenler MERVE DEMİR Soru Cevap Arşivi 0 07 Nisan 2009 21:04
Balıkların Çeşitleri nelerdir hakkında bilinmesi gerekenler MERVE DEMİR Soru Cevap Arşivi 0 07 Nisan 2009 21:02
Hayız Kanı Verda_Naz Hadis-i Şerif 0 26 Kasım 2008 02:36

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.