Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler

Konu Kimliği: Konu Sahibi Arın,Açılış Tarihi:  09 Ocak 2009 (14:52), Konuya Son Cevap : 07 Mayıs 2021 (17:50). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 09 Ocak 2009, 14:52   Mesaj No:1
Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Arın isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2647
Üyelik T.: 15 Temmuz 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 143
Konular: 54
Beğenildi:7
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Ne kadar bilgiliyiz ?

Ne kadar bilgiliyiz ?

Herkes kendisine baksın, sonra eline aldığı bir kitaba, daha sonra daeğer varsa kütüphanesine kısa bir göz gezdirsin. Bu kitapları yazaninsanlar ile kendisini tek tek kıyaslasın. Varılan sonuçları da birkenara kaydetsin.

Belki de içinizden “Bugün bu adam nedenbahsediyor” diye geçiriyorsunuzdur. Çok ciddiyim. Biz insanlar olaraktoplumun ve geçmiş toplumların neresindeyiz? Bunu topluca tespit etmekmümkün değildir. Ancak tek tek yapabiliriz. “Nasıl yaparız?” sorusunaise hemen hemen tek bir açıdan cevap verebiliriz, bu da ancak “bilgi”noktasından olabilir. Bir kimsenin ne kadar iyi bir insan olupolmadığını tespit etmek zordur. Çünkü iyilik izafi (göreceli) birkavramdır. Mülayimlik, sertlik, akıllılık, zeka, muhakeme yeteneği gibikavramlar asla tespit edilemez. En belirgin olanı “bilgi”dir.

Bu tür tespitleri de toplu olarak yapmanın ve kamuoyuna açıklamanın hiçbir anlamı yoktur.

Eskidenböyle değildik. Ama şimdi herkes konuşuyor. Herkesin hemen hemen herkonuda bir görüşü var. Herkes neredeyse her konuda yorum yapıyor. Argotabiri ile diyecek olursam “Ağzı olan konuşuyor.”

Bir detoplumun önünde konuşanlar var. Toplumları yönlendirmek, onlara yolgöstermek ve önder olmak için konuşanlar var. Acaba bunlar ne kadarbilgi sahibi?

Ben bu yazıyı yazarken, biraz önceki bahsettiğim“ağzı olan konuşuyor” grubuna dahil oluyorum galiba. Neden? Sağımabakıyorum “Tefsirler”, soluma bakıyorum “Hadis Külliyatları”, önümebakıyorum “Tarihler”, “Fıkıhlar”, “Dil Kitapları”, “İlmihaller”,“Yorumlar”, “Ansiklopediler” ve daha saymadığım kitaplar ile dolu. Birde bunlar bende olanlar. Ya bir kütüphane de olsaydım? Sonra kendimiyokluyorum. Diyorum ki “ı ıııh”.

Rahmetli annem benim küçükkızıma bakardı, “daha olmamış” derdi. Yani “bu çocuğa nasılbakıyorsunuz, ne yediriyorsunuz, halen ete kemiğe bürünmemiş” demekisterdi. Aynı tabir ile ben de kendime baktığımda “daha olmadığımı”görüyorum. Diyorum ki kendi kendime, “benden ne köy olur, ne kasaba.”Bu günlüğü yazarken, bu kadar kitabın yazarları karşısında yüzümkızarıyor. Kendimi aciz hissediyorum. Yaptığımdan utanıyorum.

Lakinsormadan da edemiyorum. Bilmeyenler avazı çıktığı kadar bağırırken,bilenler nerede? Cevap geliyor hemen. Günde onlarca kitap çıkıyorpiyasaya, daha ne bilenini arıyorsun? Ben cidden bileni arıyorum."Bilerek konuşanı" soruyorum. Bildiğini en güzel şekilde ifade edeni,ifadelerini anlaşılabilir kılanı arıyorum.

Duyduğumu veokuduğumu hemen anlamak istiyorum. Çünkü ben halktan birisiyim. Banabeylik laflar edenleri asla “Bilen” olarak kabul etmiyorum. Hele helebirde bilmediği hale konuşanlar yok mu, onlara diyecek söz bulamıyorum.

Bilenlervar mı, yok mu bunu cidden bilmek istiyorum. Sorularıma hiçbir şeyinetkisi altında kalmadan cevap verecek kimse arıyorum.

- Var, var elbette.
- E, nerede ben görmüyorum, ulaşamıyorum, soramıyorum.
- Hayır sorabilirsin, sorularını hazırla gel ben seni götüreyim.
- Sonra
- Sorularının hepsine cevap alırsın.

Yahukardeşim bu ne demek şimdi. Ben makine miyim? İnsanım ben yahu.Sorarım, aklıma takılır yine sorarım. “Sorularını topla da gel.” Ne buşimdi? Kız kaçırıyoruz da “bohçanı topla, gel” misali mi?

Böyleiş olmaz. Ben her zaman sorabilmeli ve muhabbet edebilmeliyim. Öylebana bir kişi göstermekle bu işler olmaz. Bir kişi ile toplumunsorunları çözülmez.

Gel bizim hoca efendi senin bütün sorularını cevaplar.”

Nebu, babanın malı mı adam? “Bizim hoca efendi” ne demek, ne tuhaf birlakırdıdır bu. Sanki adamın parasını vermiş de kendisine mahsus kılmış.Sahiplenmiş. Yahu bu bilgi sahibi, ilim sahibi birisi ise neden “seninhoca efendin” olsun. Bilgi herkesindir.

Böyle bir tuhaflık var.Herkesin bilgini kendisine. Anlam vermek, akıl sır erdirmek imkansız.Başkalarının da hoca efendileri var. Sadece onlar görüşüpkonuşabiliyorlar sürekli olarak.

Bir de her nedense bu bilenlersürekli kapalı kapılar ardında oluyor. Sanki, “sorulsun da söyleyelim,danışılsın da fikir verelim” makamındaymış gibi. Kardeşim biliyorsansöyle. Ne kendini kasıyorsun. 10 ciltlik (!!!) bilgin var diye kendini,benim gibi Kaf Dağı’nda görme. Çünkü 11 ciltlik (!!!) bilgisi olanlarda var.

Ben her adımımı attığım yerde kafamdaki sıkıntıyısoracağım birisini arıyorum. İmam Ebu Hanife’ye soramazsam, EbuYusuf’a, onu da bulamazsam İmam Muhammed’e, o da yoksa Züfer’e sormakistiyorum. Hiç birisi de yoksa Evzai’ye, İmam Muhammed Bakır’a, CaferiSadık’a sormak istiyorum.

“Buhari’den almak istiyorum,bulamazsam Müslim’den alırım, olmazsa Malik söyler, o da yoksa İbniHanbel mutlaka vardır” düşüncesi ile hareket etmek istiyorum. Çünkü benhalktan biriyim. Sorunlarım çok. Problemlerim fazla. Bilgim yok,öğrenmek istiyorum.

Sen bana diyorsun ki; "sorularını toplagel." İyi de ya senin hoca efendin biz yolda iken hakkın rahmetinekavuşursa ne olacak? Hadi benim sorularımı bir kenara bırak, sen neyapacaksın?

Olmaz böyle bir mantık, olmaz böyle bir anlayış. Çokbilen olmalı. Bildiğini de bilen olmalı. Bildiğini aktaranlar olmalı.Her adımımızı attığımız yerde bilgi sahipleri olmalı.

ResulüEkrem (sav) şöyle buyuruyor: “Allah ilmi kullarından çekip çıkarmak(yani silmek) suretiyle değil, alimleri kabz etmek (vefat ettirmek)suretiyle kabz edecektir. Nihayet hiçbir alim kalmayınca, halk birtakım cahil kimseleri kendilerine başkanlar edinirler. Bunlara birtakım sualler sorulur, onlar da ilimleri olmadığı halde fetva verirlerde hem kendileri dalalete (sapıklığa) düşer hem de halkı dalaletedüşürürler.” (Buhari, Kitabu’l-İlm, 34. Bab, 41. Hadis)

İşteböyle olur. Nitekim oldu da. Birileri ha bire konuşuyor. İlimdenirfandan nasibini almamış olanlar da konuşuyor, medresede 2 kelimeArapça öğrenen de konuşuyor. Biz de 2 kelime bileni alim sanıpsoruyoruz.

Madem anlaşılmıyor o zaman yine argo tabirikullanayım. “Kardeşim, ne kadar ekmek, o kadar köfte.” Bütün ekmeğiniçerisine yarım porsiyon köfte ile bu tezgah yürümez. Ekmek miktarıncaköfte gerekir. İşte durum aynen budur, bana göre.

Bu konudagüzel bir sözü söylemeden geçemeyeceğim. Berika yazarı sanırım ZünnuniMısri’den nakille söylüyor. (Aklımda kaldığınca yazıyorum)

4 çeşit insan vardır.


Bilir, bilmiş olduğunu da bilir. Bu alimdir, buna tabi olunuz.
Bilir, bilmiş olduğunu bilmez. Bu uyumaktadır, bunu uyandırınız.
Bilmez, bilmez olduğunu bilir. Buna öğretiniz. Bu basit cehalettir. (Cehl-i Basit)
Bilmez,bilmez olduğunu da bilmez. Bu ahmaktır (hamakat sahibi, beyinsiz)bundan uzak durun. Bunun cehaleti, Cehl-i Mürekkep’tir.



Tekraryazının başına dönelim. Kendimize, çevremizde konuşanlara ve yazanlarabakalım. Şu yukarıdaki saydıklarımızdan hangi sınıfa giriyoruz, tespitedelim. Bu tespitin sonucunda da yapılması gerekeni yapalım.

Temel Korkmaz
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Arın 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Azerinin aşkı :) Serbest Kürsü Filistin 6 2495 21 Mayıs 2009 17:27
Futbol dini !.. Serbest Kürsü NUR 2 1983 21 Mayıs 2009 17:24
ZİMEN DEFTERİ NEDİR BİLİYOR MUSUNUZ ? Serbest Kürsü Arın 0 1729 21 Mayıs 2009 16:08
DUALARINIZ KABUL OLMUYORSA.. Serbest Kürsü inzar 1 1734 21 Mayıs 2009 11:03
MEŞHURLARIN OKUMA ALIŞKANLIKLARI Serbest Kürsü Arın 0 1647 21 Mayıs 2009 10:56

Alt 07 Mayıs 2021, 17:50   Mesaj No:2
Medineweb EDİTÖRÜ
Kara Kartal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Kara Kartal isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 59105
Üyelik T.: 03 Şubat 2018
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Mesaj: 3.633
Konular: 430
Beğenildi:3256
Beğendi:3721
Takdirleri:26098
Takdir Et:
Standart

4 çeşit insan vardır.


Bilir, bilmiş olduğunu da bilir. Bu alimdir, buna tabi olunuz.
Bilir, bilmiş olduğunu bilmez. Bu uyumaktadır, bunu uyandırınız.
Bilmez, bilmez olduğunu bilir. Buna öğretiniz. Bu basit cehalettir. (Cehl-i Basit)
Bilmez,bilmez olduğunu da bilmez. Bu ahmaktır (hamakat sahibi, beyinsiz)bundan uzak durun. Bunun cehaleti, Cehl-i Mürekkep’tir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Sana ne kadar tutkunsam, o kadar yorgundum/Mustafa Cilasun Mustafa CİLASUN Makale ve Köşe Yazıları 1 12 Ekim 2022 11:42
tuz bu kadar koktu mu? Kara Kartal Kara Kartal/Kişisel 3 24 Ekim 2021 10:29
Ne Kadar Çok Hatirlatirsak O Kadar Yeridir/Unutulan Sünnetler Mihrinaz Hadis-i Şerif 0 27 Nisan 2020 23:12
Ne kadar sabırlısın YA RAB!!! TÜRKcan Şiirler ve Şairler 7 02 Nisan 2014 20:49
Ne Kadar Oyuncak? Fatıma-i Zehra Çocuk ve Aile Sağlığı 3 25 Mart 2014 23:36

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.