![]() |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. çay-kahve000 |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. c*. |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. ,,,, |
Taabbudi Hükümler:Taabbudi hükmün en temel özellikleri kesin nassa dayanmış olması dinin aslına dahil olması kıyasa konu olmaması ve özü itibariyle değişime kapalı olmasıdır. Talili Hükümler:Talili hükümler genişletilmeye ve değiştirmeye elverişli alanlarını oluşturmaktadır. Hükümlerin bu şekilde ikiye ayrılması Zahiriler hariç tüm İslam bilginleri tarafından kabul edilmektedir. Nevazil kelimesi fıkıh tarihinin ilk dönemlerinde genel olarak yeni ortaya çıkan ve hakkında şeri bir hüküm verilmesi gereken mesele ve olayları ifade etmek üzere kullanılmıştır. **Hanefilerde nevazil görüşlerini toplayan ve günümüze ulaşan ilk eser Ebu'l-Leys es-Semerkandi'nin Kitabun Nevazil adlı eseridir. |
SELEFİLİK (SELEFİYYE) MEZHEBİ Daha çok bir Kelam ilmi terimi olarak kullanılan bu kelime, Selef'in mezhebi ve görüşü anlamına gelir. Akaid konu ve meselelerinde nass (Kur'an-ı Kerim ve Hadis) da varid olan hususları müteşabih olanlar da dahil olmak üzere, olduğu gibi kabul edip, teşbih ve tecsime (benzetme ve cisimlendirme) düşmemekle birlikte, te'vile (yoruma) de başvurmayan Ehl-i Sünnet-i Hassa'ya selefiyye denmiştir. Bunlar, Hz. Peygamber ile Sahabenin akaid (inanç) hususlarında takib ettikleri yolu olduğu gibi izleyenler diye bilinir. Tâbiîn mezhep imamları, önde gelen fakihler ve muhaddisler Selefiyye içinde kabul edilirler. Hicrî dördüncü yüzyılda Eş'arî ve Maturidî tarafından Ehl-i Sünnet Kelâm ilmi kuruluncaya kadar yaşamış olan bütün Ehl-i Sünnet âlimleri Selefin görüşlerini paylaşmışlardır. Selefiyye, sadece kendilerinin takib ettikleri yolun Kur'an yolu ve metodu olduğunu kabul eder. Onlara göre Kur'an'da İslâm dinine ve Allah'ın yoluna davetin metodu gösterilmiştir:" Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et; onlarla, en güzel tarz hangisi ise onunla mücadele et" (en-Nahl, 16/125). |
Varlığın Niceliğiyle İlgili Görüşler Niceliksel anlamda; Varlık bir midir? Çok mudur? Sorusuna ilişkin farklı görüşler vardır. Bunlar monizm(tekçilik), düalizm(ikicilik) ve plüralizm( çokçuluk)dir. Monizm(tekçilik), varolan her şeyin tek bir gerçeklikten oluştuğu yanıtını veren; gerçekliğin tek bir ilkeden türetilebileceğini ya da bu tek ilkeye indirgenebileceğini savunan görüştür. Thales, Hegel, Marx vb. filozoflar monist filozoflardır. Düalizm(ikicilik), varlık anlayışı olarak birbirine indirgenemeyen iki varlık ilkesinin olduğunu kabul eden görüştür. Örneğin; düalist bir anlayışa sahip olan Descarta göre varlığın temelinde birbirine indirgenemeyen iki ayrı töz bulunmaktadır. Bunlar; ruh ve bedendir. Plüralizm( çokçuluk); gerçekliğin açıklamasının ancak birden çok ilkeyle mümkün olabileceğini ileri süren görüşe verilen addır. Evrenin yaratılması, varoluş sürecinin işlemesi ve varlıkla ilgili kategorilerin ortaya çıkısında tek belirleyicinin değil, ikiden fazla belirleyicinin olacağını ileri süren bir görüştür. Empedokles; kendin önceki doğa düşünürlerinin temel öğe (arkhe) olarak belirlediği, su, ateş, hava ve toprak öğelerini bir arada kabul ederek plüralist anlayışa sahip bir filozoftur. |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. HRİSTİYANLARIN BAYRAMLARI |
Mübah, yapılması veya yapılmaması dini yönden hiçbir sakıncası bulunmayan, mükellefin yapıp yapmamakta tamamen serbest olduğu eylemlerdir. Mübah olan eylemlerin ne yapılmasında sevab vardır, ne de yapılmamasında günah vardır. Bir şeyin mübah olması, yapılabilir olduğu anlamına geldiği için, eylem caizdir. Bu sebeple mübah yerine caiz sözcüğünün de kullanıldığı olur. İslam'a göre mübah olan eylemler, iyi niyetle yapılırsa sevap olur. Kötü niyetle yapılırsa, günah olur. Önemli olan kişinin niyetidir. Örneğin, Yemek yemek mübahtır, ama haram yemeklerden yemek mübah değil haramdır. Haram bir şeyi yemek haramken, eğer kişi can tehlikesiyle karşı karşıyaysa, açlıktan ölmek üzere iken yanındaki tek şey olan haram bir şeyi yemesi mübah sayılır. Burada haram yemek, içki içmek mübah değildir haramdır, fakat can tehlikesi gibi unsurlar, eylemi mübah kılabilir. |
MENDUP;Sevilen, yapılması uygun olan, işlenmesi teşvik edilen iş. Dinen yapılması iyi sayılmakla birlikte yapılmamasında sakınca olmayan ve Rasulullah (s.a.s)'ın bazan yapıp, bazan terkettiği işler. Buna; müstehap, nâfile, tatavvu ve ihsan adları da verilir. Farz, vacip ve sünnet-i müekkede dışında kılınan namazlar, tutulan oruçlar ve verilen sadakalar bu niteliktedir. Güzel bir iş sayıldığı için mendubu işleyen sevap alır, terkeden ceza görmez. Bu değerlendirme Hanefi mezhebine göredir. Çoğunluk İslâm hukukçularına göre, mendûb, sünnet ve müstehab terimlerini de içine alan genel bir kavram olup şöyle tarif edilir: Allahu Teâlâ veya Rasûlûnün bağlayıcı olmaksızın yapılmasını istediği ve yapılmamasını kötülemediği fiildir. |
Gazzalî; 1- Allah'ın küllileri bilip, cüz'îleri bilmediğini, 2- Âlemin ezelî olduğunu kabul etmeleri; 3- Cismanî haşr kabul etmemeleri nedeniyle Fârâbî ve İbn Sînâ başta olmak üzere filozofları tekfir etmiştir. |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. NOT: İleriye Ket Vurma Eski bilgi yeninin hatırlanmasını engelliyorsa ileriye ket vurmadır. Önceki bilginin sonraki bilgiyi unutturması, karıştırması durumudur. Haliyle önceki bilgi yani geri bilgi, sonraki bilgiyi yani ileri bilgiyi unutturduğu için, unutulan da ileri olduğu için, ileriye ket vurma oluyor. Geriye Ket Vurma Yeni bilgi eskisinin hatırlanmasını engelliyor. Sonraki bilginin önceki bilgiyi unutturması karıştırmasıdır.Sonraki bilgi yani ileri bilgi, önceki bilgiyi yani geri bilgiyi unutturduğu için geriye ket vurma oluyor. Öncelik Etkisi Önceden öğrenilen bilgilerin sonraki öğrenilenlere göre daha iyi hatırlanmasıdır. Sonralık Etkisi En son öğrenilen bilgilerin önceki bilgilere göre daha iyi hatırlanmasıdır. |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. ileriye ve geriye ket vurma resimli anlatımı |
Olumlu Transfer Öğrenilen bir bilginin ya da becerinin benzerini kolaylaştırmasıdır. Önceden öğrendiğimiz bir bilginin yeni bilginin öğrenilmesini kolaylaştırması ve hızlandırmasıdır. Matematiği biliyorsanız, fiziği daha rahat öğrenirsiniz. Olumsuz Transfer Önceki bilgi ya da davranışın yeni öğrenme durumunda yeni öğrenmeyi zorlaştırması ya da engellemesidir. Önceki bilginin, yeni bilgiyi öğrenilmesini zorlaştırması ve yavaşlatmasıdır. F klavyeyi öğrenmişse, Q klavyeyi öğrenirken F klavye bilgilerimden dolayı yavaş ve zor öğrenirim. |
Sakrament, Hıristiyanlık'ta tanrının aktif olarak yer aldığına inanılan kutsal ayinlere verilen addır. Hıristiyanlık inancına göre sakrament tanrının kutsamasını, merhametini, lütfunu iştirak eden inananlara ulaştıran veya görünmeyen gerçekliği temsil eden görünen semboldür. Sakramentler 1) Eucharist/Komünyon/Mass=Ekmek Şarap Ayini(evharistiya) İsa’nın havarileriyle son yemeği nedeniyle yapılır. Ekmek ve şarap/et ve kan. 2) Vaftiz 3) Holy order=makamdır yani Arcbishop, Cardinal ve Papa. Katolik holy order evlenemez. Mal sahibi olamaz. Protestanlar holy order’ı kabul etmez. Sadece pastor ve herkesin priestliği vardır. 4) Tövbe/Penitance/Günah itirafı 5) Son yağlama/anoit = Ölmeden önce kutsanma. 6) Evilik 7) İkrar/Confirmation= Vaftiz esnasında yapılan imanın, burada ikrar edilmesi. |
2. VATİKAN KONSİLİ: daha önce konsillere sadece katolikler katılırken katolik dışındakiler de katıldı.. katoliklerle ortodoksların arasındaki aforozlar kalktı.. islamla ilgili ilk olumlu ifade kullanıldı... dinler arası diyalog ilk burada görüldü |
Hıristiyanlık inancına göre “İsa’nın tanrılığı” hangi konsilde kabul edilmiştir? a) İznik b) Bursa c) İstanbul d) Efes e) Kadıköy Hıristiyanlık inancına göre “İsa’nın iki tabiatı olduğu” fikri hangi konsilde kabul edilmiştir? a) İznik b) Bursa c) İstanbul d) Efes e) Kadıköy Hıristiyanlık inancına göre “Kutsal Ruhun tanrı olduğu” fikri hangi konsilde kabul edilmiştir? a) İznik b) Bursa c) İstanbul d) Efes e) Kadıköy Hıristiyanlık inancına göre “Meryem’in tanrı annesi olduğu” hangi konsilde kabul edilmiştir? a) İznik b) Bursa c) İstanbul d) Efes e) Kadıköy |
Hıristiyanlıkta Baba ile Oğul İsa’nın aynı özden olamayacağını dile getirdiği için görüşleri 325 İznik Konsilinde rededilen din adamı kimdir? a) Arius b) Michel Servetus c) Uşaklı Montanus d) Samsatlı Pavlus e) Aziz Agustin Hristiyanlıkta asli günah anlayışını kim yerleştirmiştir? a) Michel Servetus b) Aziz Pavlus c) Uşaklı Montanus d) Samsatlı Pavlus e) Saint Paul |
BAZI İSLAM FELSEFECİLERİN LAKAPLARI: A: ALBUBATOR: ZEKERİYA ER RAZİ B: AVAMPACE: İBN BÂCCE C: ABUBACER VEYA ABEN TOFAL: İBN TUFEYL D: AVERROS: İBN RÜŞD |
Gazali’nin mantık alanında ele aldığı ve kelamcıların kullandığı yöntemi eleştirdiği eserin adı aşağıdakilerden hangisidir? a.İhya-u Ulumuddin b.Kıstas-ul Müstakim c.Tehafüt’ül- Kelamiyye d.El- Basıt Gazali sebeplilik ilkesini neden reddetmiştir? a. Deterministlere tepki göstermek b. Ontolojik zorunluluğu ispatlamak c. Mucizelere yer açmak d.Mantıksal zorunluluk olmadığını ispatlamak |
Nefsin bu yedi basamağı ya da mertebesi: Nefs-i emmâre: Münker ve günah olan şeyleri işlemeyi teşvik ve emreden nefis. Nefs-i levvâme: tevbeye temayül gösteren nefistir. Nefs-i mülheme: Şehvet isteklerine karşı kısmen direnme gücü bulunan nefistir. Nefs-i mutmaine: Kötü ve çirkin sıfatlardan kurtulup güzel ahlak ile hemhal olan nefistir. Nefs-i râziye: Kendisi hakkında ki kaza hükümlerine tereddütsüz teslim olup rıza gösteren nefistir. Nefs-i marziyye: kulun Allah‟tan, Allah‟ın kuldan razi olduğu makamdır. Nefs-i kâmile: marifet makamlarını kazanarak irŞad mevkiine yükselen nefistir.. |
Mutezile, ahlaki açıdan Allahın adalet ve hikmet sıfatlarının irade hürriyetinin temeli olduğunu savunur. İnsan kendi fiillerinin yaratıcısıdır. Ahlaken iyi ve kötü akıl tarafından bilinebilir. Çünkü iyi ve kötü objektiftir ve bu anlamda evrenseldir. Eşarilere göre ise, insan fiillerinin yaratıcısı olamaz. Çünkü Allahın kudret ve iradesi dışında hiçbir şey gerçekleşemez. insanın fiillerinde hürriyet değil sorumluluk önemlidir. iyi ile kötü akıl tarafından bilinemez. Bir şey Allah iyi dediği için iyi, kötü dediği için kötüdür. Diğer bir ifadeyle Allahın emrettiği iyi, yasakladığı ise kötüdür. iyi ile kötü sübjektiftir ve bu nedenle evrensel olamaz. Maturidiler de ahlaki iyi ile kötünün akıl tarafından bilinebileceğini dolayısıyla objektif ve evrensel olduğunu kabul eder. Bu nedenle insan fiillerinde hürdür. İnsan fiillerinin yaratıcısı değil, kazananıdır. |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. ewet000 İSLAM AHLAK FELSEFESİ |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. c*. İSLAM AHLAK FELSEFESİ AŞIRILIK: İFRAT AZLIK: TEFRİT |
Hikmet Erdeminin Altında Yer Alan Erdemler a) Zekâ b) Çabuk anlama c) Zihin açıklığı d) Kolay öğrenme e) İyi düşünme f) Ezberleme g) Hatırlama Cesaret Erdeminin Kapsamına Giren Erdemler a) Olgun nefs b) Olayları cesur karşılama c) Yüksek gayret d) Sebat e) Yumuşak huyluluk f) Ölçülü olmak g) Yüreklilik h) Dayanıklılık, katlanmak i) Tevazu j) Onur duygusu k) Yufka yüreklilik (Rikkat) |
İffet faziletinin kapsamına giren erdemler: a) Hayâ b) Merhamet c) Yumuşaklık d) Nefsin güzel ahlâkla donanmaya rağbet etmesi e) Uyumlu ve geçimli olmak f) Arzuları dizginlemek g) Sabır h) Kötülük sebeplerine karşı dirençli olmak i) Musibet ve belaya karşı sabır j) Kanaat k) Vakar l) Fedakârlık etmek m) Cömertlik n) Kerem |
Adalet Erdemine Dâhil Olan Erdemler: a) Sadâkat b) Ülfet (uzlaşma, kaynaşma) c) Vefâ d) Şefkat e) Yakınlarıyla ilgilenmek, f) Mükâfat g) Müşterek işlerde insaf ve itidal üzerine davranmak h) Herkese karşı dürüst davranmak i) Yakın ve dostlarının sevgisini kazanmak j) Teslim (her şeyi ile ilâhî iradeye dayanmak) k) Tevekkül l) İbâdet |
Ahlâkî Hastalıklar İslâm ahlâkçıları ruhanî hastalıkların rezilet olduğunu belirtir. Dolayısıyla onlara hastalık gözüyle bakarlar. 1) Temyiz Gücünün Hastalıkları Temyiz: Şaşkınlık reziletinin bağlı olduğu nefsani güçtür (a) Fazlalık yönünde: Şaşkınlık (hayret), (b) Eksiklik yönünde: Basit cahillik 2) Öfke Gücünün Hastalıkları (a) Fazlalık yönünde: Öfke (b) Eksiklik yönünde: Korkaklık 3) Arzu Gücünün Hastalıkları (a) Fazlalık yönünde: Arzunun fazlalığı (şehvet hastalığı) (b) Eksiklik yönünde: Tembellik Üzüntü Kıskançlık |
“Çerağ Uyandırma” Ne demektir? Alevilikte CEM bir bütün olarak ibadettir. Cem’de belirli bir süre sonra 3 tane mum (ÇERAĞ) yakılır. Çerağ yakmanın amacı, mü'minlerin gönlünde Allah, Muhammed ve Ali Nurunun, batın çerağ’ının uyanması ve böylece Allah'ın vahdaniyet, sır ve hikmetlerini kavramaya, anlamaya hazırlanmaktır. Yani, Hakk'ın nurunu görebilmek, Tanrı'ya ulaşabilmektir. Delil (Çerağ) Tanrı'nın nurunu simgeler. Canların muradı Hakk'ın nurunu görebilmektir. Yani Tanrı'ya ulaşabilmek, gerçeklere erebilmektir. Çerağ, Ahzab 45,46 ve Nur Süresi 35,36. Ayetler Hükmünce Uyarılır. |
“Düşkünlük” Nedir? Alevîlik inanç ve ilkelerine karşı suç işleyen, Yol’un, Erkân’ın kurallarını çiğneyen, yani Hak-Muhammed-Ali Yolu’nda yasaklanan eylemleri yapan, bu nedenle Yol’dan süreli ya da süresiz olarak uzaklaştırılan kimseye Düşkün (Suçlu) denilir. |
Tevellâ ve Teberrâ Ne Demektir? Tevellâ: Ehl-i Beyt’i cân-ü gönülden sevmektir. Teberrâ: Ehl-i Beyt’e düşman olanlara, Kerbelâ’da İmam Hüseyin’i şehit edenlere lânet etmektir. Bu Alevi-Bektaşilikte temel olan ehlibeyte inancın, yaşamın bütününe etki etmesini sağlamaktır. Çünkü Alevi-Bektaşiler, Tevella ve Teberra’nın kendilerini “gürûh-ı nâcî” olmalarının bir şartı olarak görmektedirler. |
Şia ile Alevilik Arasındaki Farklar Nelerdir? İlk bakışta Alevilikle pek çok ortak noktaya sahip gibi görünmekle birlikte gerçekte bu durum tümüyle yüzeysel ve simgeseldir. Çünkü Şiilerin inandığı Hz.Ali ile 12 İmam ile Alevilerin inandığı Hz.Ali ve 12 İmam aynı değildir. Aleviler 5 vakit namaz kılan, 30 gün Ramazan orucu tutan, kadın ile erkeği ibadette ayıran, kadını horlayan, çarşafa büründüren ve Muta Nikahını savunan bir Ali ye inanmazlar. Alevi-Bektaşi geleneğinde Hz.Ali, Kırklar İnancıında yerini bulan, kadın ve erkek karışık ibadet ettiren, halka namazı kılan, üzüm suyu içen, Muhammed ile semah eden, kahraman biridir. Şiilik şeriattır, Alevilik İse İslamın tasavvufi bir yorumudur. |
Karizma terimi sosyolojiye WEBER tarafından kazandırılmıştır. Weber karizma terimini sosyoloji alanında kullanır. Weber’e göre hakimiyet ilişkilerini meşrulaştırmada üç sistem vardır, bunların sonuncusu karizmadır. Weber karizma kavramını iki bölümde ele alır : 1-şahsi karizma: dinin ilk tecrübesini yaşayan şahısla belirlenmiştir. 2-Fonksiyon karizması: İlk cemaatin davranışlarıyla belirlenmiştir. Bir peygamberin karakteristik özelliği karizmaya sahip olmasıdır. Karizma: ilahi varlıkla aniden gerçekleşen bir yakınlığı içerir. |
Kült kavramı, yaygın bir tanımla, hem toplumda yaygın bir kabul gören, kurumsallaşmış yerleşik Ortodoks dini gruplardan ayrı bir takım inançlar ve ibadet şekillerini ve hem de bunları benimseyen insanların bir araya gelmesiyle oluşan toplulukları ifade etmektedir. |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. ewet000 İSLAM HUKUKU |
İSTİRDAT NEYE DENİR? Cevap:Bir karşılığı veya bedeli olmayan (ıvazsız) mal ziyadesi elde eden kişi, ya onu sahibine iâde ve teslim edecek ya da fakirlere sadaka verecektir.Yani hak sahibine teslim edilmesine denir |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. (:. |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. cy. |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. /cic/ek/ |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. cicekver |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. ga/li/p |
SAAT: 12:51 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.