![]() |
Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur Uşma Selamün Aleyküm Prensesler, sizlerle beraber paylaşım sunmak istesem katılır mısınız? Okullu olduğunuz için sizleri yormadan hem öğrenerek hemde eğlenerek çalışmak ister misiniz? Bu paylaşım sayfamız sizin olsun. Burda 3 prenses ilim için çabalayın bizlere örnek olun. Yalnız bir şartım var kendiniz araştıracaksınız. Biriniz diğer kardeşimizin ayetini yazmayacak. Araştırarak öğreneceğiz olur mu? Sizden İhlas süresinin mealını okumanızı istiyorum. Bu surenin mealını 3 kere okuyan ve anlamaya çalışan bu sayfaya gelip ben okudum deyip, ordan bir ayeti bize yazacak. Kolay gelsin küçük prensesler. |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza eeeee hani küçükler uyuya kalmışlar yada kahvaltı masasındalar. Ben çıkış yapınca kızım gırsın inşallah bu sayfa çok yararlı olabilir çocuklara . evet000ArO* |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Alıntı:
Bende okusam hocam bu çocuklarla olmak eğlenceli olacak.Onlar beni geçer sorularda.düşünceli000 |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Alıntı:
bence büyükler küçüklere teşekkür tebrik atsın daha ıyı olmaz mı?alkış000alkış000 |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza 3 kere okudum ve kardeşlerime seçtiğim ayet bu: Ve hiçbir şey O'nun dengi değildir. (İhlas Suresi, 4) |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza 1- De ki: O Allah tektir. 2- Allah Samed'dir. 3- O doğurmamış ve doğmamıştır. 4- Hiçbir şey O'nun dengi olmamıştır. Bu kısa sure sahih rivayetlerde belirtildiği gibi Kur'an'ın üçte birine denktir. Buhari'nin; Sa'd'dan aldığı rivayette deniyor ki: "Biri bir adamın: "De ki: O Allah tektir" ayetini okuyup sürekli onu tekrar ettiğini görmüştü. Ertesi gün adam Hz. Peygambere gelip bu adamın yaptığını haber vermiş ve sanki bu adamın doğru bir iş yapmadığını söyleyecek olmuştu. Hz. Peygamber: "Canımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki; O Kur'an'ın üçte birine denktir' buyurdu." Burivayetin hiç de garip bir yanı yoktur. Çünkü "De ki: O Allah birdir." cümlesinin Hz. Peygambere açıklaması emrettiği birlik, evet İşte bu birlik gönül ve vicdana yerleşen bir inanç sistemi, varlığın bir yorumu ve hayatın bir programıdır. Bunedenle sure büyük islam gerçeğinin içinde ana hatlarının en genişlerini içine almaktadır. "De ki: O Allah tektir." Bu ifade "birdir" sözcüğünden daha tutarlı ve daha anlamlıdır. Zira tektir kavramı "birdir" sözcüğünün anlamı ile beraber, onunla birlikte başka hiçbir şeyin bulunmadığını ve onun hiçbir benzeri olmadığını ifade etmektedir. Bu varlığın tekliğidir. Ortada onun gerçekliğinden başka gerçeklik yoktur. Onun varlığından başka gerçek bir varlık yoktur. Diğer bütün varlıklar ancak bu gerçek varlıktan Alır varlığını. O'nun zati gerçekliğinden Alır gerçekliğini. Bu nedenle bu teklik, iş ve faaliyet tekliğidir. Bu evrende ondan başkası hiçbir şey yapamaz. Hiçbir şeyi etkileyemez. O aynı zamanda vicdanda oluşan bir inanç ve varlığın bir yorumudur. Bu yorum kesin yerleştiğinde ve bu düşünce netlik kazandığında kalb, her tür karanlıktan ve şaibeden kurtulur. Varlık gerçeği ve faaliyet gerçeği ile tek başına eşsiz bir şekilde var olan Allah'ın dışında başka varlıklara bağlanmaktan kurtulur. Bütün bir eşyanın var olmadığı, yok olduğu düşüncesine ulaşmasa da, bu varlık aleminin herhangi bir ilahi varlıktan başka hiçbir varlığın gerçekliği yoktur. ilahi iradenin faaliyetinden başka hiçbir faaliyetin gerçekliği yoktur. Öyle ise kalb varlığının gerçekleştiği ve faaliyetlerin gerçekliği olmayan şeylere neden bağlansın ki? Kalb tek gerçeğin dışındaki şeyleri hissetmekten ve bu gerçekliğin dışındaki varlıklara bağlanmaktan kurtulduğunda bütün zincirlerden, bağlardan kurtulmuş olur. Bütün gemlerden ve yuvalardan sıyrılmış olur. Pek çok bağların temeli olan arzu ve isteklerden kurtulur. Yine pek çok bağların kaynağı olan korku ve endişelerden de kurtulur. Allah'ı bulduğunda hiçbir şeyi kayıt etmeyeceğine göre neden başka şeylere rağbet etsin ki? Allah'tan başka gerçek faaliyet sahibi bulunmadığına göre kimden korksun ki? Varlıklar aleminde Allah gerçeğinden başka bir şeyi göremeyen bu düşünce iyice yerleştiğinde bununla beraber bu gerçeği ondan kaynaklanan diğer varlıkların hepsinde görmeye başlar. Bu öyle bir derecedir ki, kalb orada gördüğü herşeye Allah'ın elini görür. Bununda ötesinde bir derece vardır ki kalb orada Allah'tan başka evrendeki şeylerin hiç birini görmez. Zira orada Allah gerçeğinden başka görebileceği hiçbir gerçek yoktur. Bu düşüncenin yer etmesi ile insan sebeplerin etkisini de faaliyetini de yok sayar. Her şeyi, her olayı ve her hareketi kendisinden kaynaklandığı ve etkisinde kaldığı ilk sebebe havale eder, ona dayandırır. İşte Kur'an'ın iman düşüncesini yerleştirirken önem verdiği en önemli gerçeklerden biri de budur. Bunun içindir ki Kur'an sürekli olarak zahiri sebepleri aşarak işleri doğrudan Allah'ın iradesine ve dilemesine bağlar. "Onlara doğru toprak atarken sen atmadın fakat Allah attı." (Enfal 10) "Zafer doğrudan doğruya Allah'ın katındandır." (Enfal 17) "Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz." (İnsan 30) ve daha buna benzer pekçok ayetler gibi. Bütün zahiri sebeplerin aşılması ve işin sadece Allah'ın iradesine havale edilmesi kalbte bir huzur meydana getirir. Tek olan yönü belirler. Artık insan, isteyeceklerini O'ndan ister. ',Sakındığı şeylerden O'na dayanır. Birgerçekliği ve varlığı bulunmayan zahiri sebeplere, etkenlere ve güçlere karşı da bu hal kalbi rahata kavuşturur. İşte tasavvufçuların da tırmanmaya çalıştığı yolun basamakları bunlardır. Ve İşte bu yolun cazibesi onları tuzağa düşürmüştür. Çünkü İslam insanın bu gerçeğe doğru yol Alırken bütün özellikleriyle ve nitelikleriyle hayat gerçeğinin içinde kalmalarını, beşeri hayatın bütün ihtiyaçlarını ve zorlukların göğüslemelerini, yeryüzü halifeliğinin bütün ilkelerine bağlı kalmalarını istemektedir. Bütün bu işleri yaparken Allah'tan başka bir gerçekliğin bulunmadığının, O'nun varlığından başka bir varlığın olmadığının, O'nun faaliyetinden başka bir faaliyetin bulunmadığının bilincinde olmalarını istemektedir. Bu yoldan başka yola girmelerini istememektedir. Buradan mükemmel bir hayat yolu ortaya çıkmaktadır. Bu hayat yolu varlığın bu şekilde yorumuna dayanmaktadır. Ve bu yorumun gönüllere yerleştirdiği düşüncelere duygulara ve yönelişlere yaslanmaktadır. Yalnız Allah'a kulluğun yolu: O'nun varlığından başka hiçbir varlığın gerçekliği olmayan, O'nun faaliyetinden başka gerçek bir faaliyeti bulunmayan, O'nun iradesinden başka hiçbir iradenin etkisinde bulunmayan Allah'a kulluk yolu. Arzu ve isteklerde, korku ve endişelerde, rahat ve sıkıntıda nimet, bolluk ve kıtlıkta yalnız Allah'a yöneltmeyi ön gören bir yol; yoksa gerçek varlığı olmayan varlıklara ve varlıklar dünyasında gerçek bir etkinliği bulunmayan diğer varlıklara yöneltmenin ne anlamı olabilir? Yalnız Allah'tan direktif alma yolu; inanç sisteminin düşüncelere, değerlere ve ölçülere ilişkin direktifleri, yasalara, kanunlara, düzen ve sistemlere ilişkin direktifleri, eğitim terbiye ve geleneklere ilişkin direktiflerini yalnız Allah'tan alma yolu. Bu yolda direktif ancak gönüllere ve hayat gerçeğine egemen olan tek varlıktan ve yegane gerçekten alınır. Yalnız Allah için çalışma ve hareket yolu. Hem de yegane gerçeğe yakın olma amacı ve O'ndan Alıkoyan engellerden ve saptırıcı şaibelerden kurtulma yolu. ister bu engeller ve şaibeler insanın gönlünün derinliklerinde olsun, isterse etrafını kuşatan canlılar ve eşya olsun farketmez. Bu engellerden biri de benlik engelidir. Bu varlık aleminin nesnelerinden birine arzu veya korku ile bağlanma da bunlar arasındadır. Tüm bunlarla birlikte insanın kalbi ile bütün varlıklar arasında; sevgi, dostluk, merhamet ve karşılıklı anlayış bağlarını kuran bir yol. Bu varlıkların bağlarından kurtulmak onlardan iğrenmek, nefret etmek ve onları kullanmaktan, onlardan yararlanmaktan kaçmak değildir. Bunların hepsi Allah'ın elinden çıkmıştır. Hepsi de varlığını Allah'ın varlığından almaktadır. Hepsinin üzerine bu temel gerçeğin nurları, feyzleri yağmaktadır. Öyleyse bunların hepsi güzel, sevimli varlıklardır. Çünkü hepsi "sevgilinin" armağanlarıdır. Bu gerçekten yüce ve özgür bir yoldur. Burada yeryüzü küçük, dünya hayatı kısa, dünya hayatının güzellikleri ve nimetleri değersizdir. Bu engellerden ve şaibelerden kurtulmak, önemli bir umut ve amaçtır. Fakat islama göre bunlardan kurtuluş, onlardan el etek çekmek ve onları ihmal etmek değildir. Onlardan tiksinip kaçmakta değildir. Bunun anlamı; bütün bir insanlığı yüce hedeflere doğru yöneltmek ve insanın tüm hayatını kurtarmak için var gücüyle çalışmak ve sürekli mücadele etmektir. Bu nedenle tüm zorluklarına rağmen halifeliği ve önderliği üstlenmektir. Hem de az önce belirttiğimiz gibi özgürlüğün ve kurtuluşun bütün şartlarını yerine getirmekle beraber. Manastıra, mabede kapanarak kurtulma yolu basit ve dolaydır. Fakat islam bunu istemez. Çünkü yeryüzü halifeliği ve insanlığa önderlik yapma, ilahi yolun kurtuluş için ortaya koyduğu şartlarından biridir. Bu daha zor bir yoldur. Ama insanın insanlığını gerçekleştirebileceği biricik yoldur. insanın özündeki yüce soluğun zaferini gerçekleştirebilecek yegane yol. İşte kurtuluş budur. Ruhun, ilahi kaynağına doğru kanatlanması ve yüce hakikatını gerçekleştirmesidir. Hem de hikmet sahibi yaratıcısının kendisi için belirlediği sahada çalışarak. Bu nedenledir ki ilk davet, tevhid gerçeğinin bu şekilde kalblere yerleştirilmesi ile sınırlı idi. Bütün gücünü bu noktada yoğunlaştırmıştı. Zira bu şekildeki tevhid, vicdan için bir inanç, varlık alemi için bir yorum ve hayat için bir yoldu. Yoksa sırf dille söylenen bir söz değildi. Hatta vicdanlarda yerleşen bir anlayış biçimi de değildi. Tam tersine O herşey sayılıyordu. Dinin tamamı idi. Bunun ötesinde yer alan detaylar ve açıklamalar kalıyordu. Bunlar ise sözkonusu gerçeğin bu şekilde kalblere yerleşmesinin doğal bir ürünü olmasından başka bir şey değildi. Daha önceleri ehli kitabın karşılaştığı sapmalar ve sapıklıklar; onların inançlarım, düşüncelerini ve hayatlarını bozguna uğratan temel sapmaları, ilk önce bu tertemiz tevhid anlayışının özünden uzaklaşmaları ve onu yitirmeleriyle başlamıştı. Bu konudaki sapmalar bunu izleyen diğer sapmaları beraberinde getirmişti. Bununla beraber islam inancındaki tevhidin en önemli özelliği, hayatı bütün derinliğiyle kuşatması ve hayatı bu ilkeye dayandırmasıdır. Hayat içinde tevhidi, realiteye dayalı çalışma proğramının ilkesi olarak kabul etmesidir. Tevhidin etkileri inanç konularında olduğu kadar yasama kanunlarında da kendini göstermiştir. Bu etkilerin birinci ilkesi, Allah'ın şeriatının tek başına tüm hayata hükmetmesidir. Tevhidin bu ilkesi gerilediğinde artık tevhid inancı orada yürürlükte olmaz. Zira tevhid inancı ancak etkileri hayatın her tarafına egemen olup her tarafta gerçekleştiğinde yürürlüğe girmiş olur. Allah'ın tek olmasının anlamı; O'nun samed olması, doğurmamış ve doğrulmamış olması ve hiç kimsenin O'na denk olmaması demektir. Kur'an meseleyi daha iyi açıklamak ve iyice yerleştirmek için detaylara ilişkin bu açıklamalara yer vermektir. "Allah sameddir." Samedin sözcük anlamı izni alınmadan hiçbir işin hükme bağlanmadığı efendi, büyük demektir. Yüce Allah gerçekten kendisinden başka efendi bulunmayan tek efendidir. ilahlığında tekdir O. Herkes O'nun kuludur. ihtiyaçlar yalnız O'ndan istenir. Yalnız O, ihtiyaç sahiplerine yardım eder. Herşey ancak O'nun izni ile hükme bağlanır. Kimse O'nunla birlikte hüküm veremez. Bu sıfat baş tarafta geçen yegane tek sıfatı ile ifade edilmiş olmaktadır. "O doğurmamış vedoğmamıştır." Allah'ın gerçekliği ezeli ve ebedi olarak değişmeyen bir gerçekliktir. Bir halden bir hale geçip durmaz. Her durumda mutlak kemal sahibidir. Doğum ise üremek ve devam etmektedir. Eksiklik veya yokluktan sonra fazla olan bir varlık halidir. Bu ise Allah için imkansızdır. Sonra bu çift olmayı gerektirir. Çift olmak ise denginin bulunmasını. Bunlar da O'nun hakkında imkansızdır. Bu nedenle "tek" sıfatı baba ve çocuk anlayışını reddetmeyi de kapsamaktadır. "Hiç birşey O'nun dengi olmamıştır." Yani O'nun bir eşi ve dengi yoktur. Ne varlığının gerçekliğinde ne faaliyetinin gerçekliğinde, ne de zati sıfatlarının herhangi birinde eşi ve benzeri yoktur. Bu da O'nun "tektir" sıfatı ile ifade edilmiş olmaktadır. Buradaki ise pekiştirme ve açıklamadır. Bu anlayış dualizm inancını reddetmektedir. Çünkü dualizmde Allah, iyilik ilahı kabul edilir. Karşısında bu inanca göre bir de kötülük ilahı vardır. Bu kötülük ilahı O'nun iyilik işlerini tersi ile karşılar ve yeryüzünde bozgunculuğu yaymaya çalışır. Dualizm inanışlarının en yaygın olanı eski İran inancıdır. Bu inançta bir aydınlık ilahı, bir de karanlık ilahı var kabul edilirdi. Bu anlayış arap yarımadasının güneyinde hakim olmuştu. Zira bu kesimler İranlıların nüfuzu ve hakimiyeti altındaydı. Bu sure, islamın tevhid inancını, ortaya koyup yerleştirmektedir. Nitekim Kafirun suresi de tevhid inancı ile şirk inancı arasında herhangi bir benzerliği ve uzlaşmayı red etmiştir. Her iki sure de ayrı ayrı açılardan tevhid gerçeğini ortaya koymaktadır. Hz. Peygamber sabah namazının sünnetlerinde bu iki sureyi okuyarak gününü onlarla açıyordu. Gününü bu surelerde açmanın büyük bir önemi ve derin bir anlamı olduğu kuşkusuzdur. Fiziilal il kuran dan altıdır. |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza -İhlas Suresi- Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile; -Manası- 1-De ki;'O, Allah'tır, bir tektir. 2-Allah Samed'dir. 3-Doğurmamış ve doğmamıştır. 4-Hiçbir şey ona eş ya da denk değildir. Bende 3 kere okudum sizler için seçtiğim ayet(Allah Samed'dir.)Nisa suresi 2. ayet inşallah yakında konusunu hazırlayacağım. |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza -İhlas Suresi- Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla; 1-De ki; 'O, Allah'tır, bir tektir. 2-Allah Samed'dir. 3-Doğurmamış ve doğmamaıştır. 4-Hiçbir şey O'na eş ya da denk değildir. Sizin için seçtiğim ayet (Doğurmamış ve doğmamıştır.) İhlas Suresi,3.ayet. :) :) :) :) |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Allah razı olsun prensesler çok sevindim bakalım bir alttakı paylaşımı yapabilecek mısınız? |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Maşallah Allah zihin açıklığı versin güzel evlatlarımıza Kızımıda sizin gruba getirecem oda sizinle birlikte olsun... |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza İhlas Suresinde Geçen Rabbimizin isimlerinden birini bulup kısacık sizin dilinizle anlatabilir mısınız? düşünceli000düşünceli000düşünceli000 İhlas suresinde kaç Esma-ül Hüsna geçiyor?düşünceli000 Esma-ül Hüsna ne demek?düşünceli000 (çocuklar , kısa bir paragraf olarak sizin anladığınız ve araştırıp öğrendiğinizle yazın lütfen.) |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Alıntı:
Amin hocam. Kızınızıda aramızda görmek sevindirir bizleri. Allah sizdende razı olsun. |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Alıntı:
Çocuklar yasemin ablanız duymasın benden size kopya desem,alkış000 ihlas suresinde 3 tane esma-ül hüsna var. sfhfgshsfhsghsfhfgshsfhsgh Haydi kolay gelsin.:) Bu soruları bilenlere çukulata alayım. yada birer takdır ne dersiniz. Bayağı zor sorular/ kolay gelsin tevhid erlerimiz.evet000 |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Alıntı:
Alıntı:
kandırmaya çalışmışsınız bizi ama mealınde yok:) İki ismi var ALLAH ve SAMED Es SAMED ( c.c ) Her şey ona muhtaç fakat kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayan. Allah’ım! Kâinat seni tarif etmektedir. Bütün isimler seni anlatmaktadır. Bize, güzel isimlerini bilmezsek, ruhumuz karanlıkta kalır. Sana ulaşamayız. El-Esmâu’l- Hüsnâ’na layık gör bizleri! Sensin bizim Allah’ımız! Sanadır kulluğumuz! Sen Ehad’sin! Sen Samed’sin! Sensin bizim Rabbimiz! Sanadır kulluğumuz! Sendedir çaremiz! Seninledir varlığımız! Seni arar ruhumuz! Seninle çarpar kalbimiz! Başkalarını değil, her an, seni çağırırız! Rabbim! Sen, eşi benzeri olmayan; bir olan Allah’sın! [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] ALLAH ismini kardeşlerimden biri açıklar inşaallah. |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Alıntı:
Bunlar kanmaz arkadaşım.. diğer küçükler nerde? Başarılar çocuklar. |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza 1-İhlas suresinde kaç Esma-Ül Hüsna vardır? 3 tane vardır. 1-Allah 2-Samed 3-Ahad 2-Esma-Ül Hüsna ne demektir? Allah'ın 99 ismine Esma-Ül Hüsna denir. alkış000alkış000alkış000 |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza İhlas suresinde kaç tane Esma-ül Hüsna vardır? 3 tane vardır. 1-Allah 2-Samed 3-Ahad Esma-ül Hüsna ne demektir? Allah'ın 99 ismine Esma-ül Hüsna denir. Bunu bulmakta azıcık zorlandım.gülümseyen000gülümseyen000gülümseyen000 |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Alıntı:
aaa tüh 3. yü dalgınlığımla gözden kaçırmışımağlayan000ağlayan000.ellerinize sağlık arkadaşlarArO*. yalnız ahad ve allah ismi açıklanmamış siz mi açıklarsınız yoksa ben mi açıklıyim? |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Alıntı:
Yasemin bacım bebeklerim sizin sorularınızı büyük bir heyacanla kitaplardan araştıyorlar..okuyorlar...gelip soru soruyorlar....yani bazı googl müridleri gibi hazıra konmuyorlar.... Ben bilgisayarda iken gelip hemen baba bak bakalım yasemin teyzemizden yeni sorular varmı diyorlar....özelikle cemrenur ablalarının konularını merakla takip ediyorlar... |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Alıntı:
Ablası bende onlara söyledim bu gece geç inşAllah yarın araşıtırıp açıklayacaklardır... |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Alıntı:
Kamer hocam inşallah yararlı olacak çalışmaları hep beraber sunarız yavrularımıza. maşaallah çok zeki ve tatlılar Allah bağışlasın.. onları bunaltmadan üzmeden sevgi ile çağıralım.. tevhid sancağına inşallah. Eğer kızlarım isterse daha ne güzel şeyler yaparız Allah ın izni ile. Her soru bittiğinde yeni soru alacaklar ve onlara hatıra kalacak yeni şeyler.. |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza [DM]video/xowf7u_ihlas-suresi_shortfilms[/DM] Bu salytı benim için 3 Kerecik hocamızla okur musun? Arkadaşlar aşağıdaki noktalı yerlere hangi kelimeler gelecek bana yardımcı olur musunuz? Kopya çekmek yok..kızgın000. Biraz zor herhalde bakın ben bulamadım.ağlayan000 düşünceli000düşünceli000düşünceli000 De ki: “..... Allah’tır, ...... tektir.” “Allah ..........dir. (Her şey O’na muhtaçtır; O, hiçbir şeye muhtaç değildir.)” O, doğurmamıştır ve .............. “Hiçbir şey ....... denk ve ...... değildir.” Kolay gelsin... |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Bu salytı benim için 3 Kerecik hocamızla okur musun? Arkadaşlar aşağıdaki noktalı yerlere hangi kelimeler gelecek bana yardımcı olur musunuz? Kopya çekmek yok..kızgın000. Biraz zor herhalde bakın ben bulamadım.ağlayan000 düşünceli000düşünceli000düşünceli000 De ki: “..O... Allah’tır, ..bir.... tektir.” “Allah..Samed........dir. (Her şey O’na muhtaçtır; O, hiçbir şeye muhtaç değildir.)” O, doğurmamıştır ve ..doğrulmamıştır............. “Hiçbir şey ..O'na..... denk ve .benzer..... değildir.” Kolay gelsin... Yasemin teyze doğru cevap oldu mu? |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Alıntı:
Eline sağlık canım çok beğendim. Elifnurdan ses çıkmadı yoksa slaytını beğenmedimiağlayan000 Bir sonraki sorumuza geçelim mi yoksa Elifnur u bekleyelim mi?düşünceli000 |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza De ki: “..O... Allah’tır, ...bir... tektir.” “Allah .....Samed.....dir. (Her şey O’na muhtaçtır; O, hiçbir şeye muhtaç değildir.)” O, doğurmamıştır ve .....doğmamıştır......... “Hiçbir şey ...ona.... denk ve ..benzer.... değildir.” Yasemin teyze biz Elifnur ile birlikte bu sureyi ezberledik. Hem arapça hemde türkçe manasını ezberlemiştik.:):) |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Yasemin teyze Cemrenur ablayı bekleyelim mi, yoksa direk diğer soruya geçelim mi? |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Cemrenur inşaallah yakında katılacak bu ara biraz yoğundu. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Anlamını biliyor muyuz?düşünceli000 |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza La İlahe İllallah,kelime-i tevhit olarak da bilinir.Allah (c.c)'ın birlik davasını anlatmakta ve Muhammed (s.a.s)'in O'nun rasulu olduğunu açıklamaktadır. "La İlahe", hiçbir ilah yoktur, manasını taşımaktadır.İlahın ıstilahi manası ise; tapılacak, rızık veren, herşeyi bilen, yaratan, doğmayıp doğurmayan,yücelerin yücesi demek. Hz. Muhammed Allahın kulu ve rasulu'dur. alkış000alkış000alkış000 |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza “La İlahe İlallah Muhammeden Rasullulah” Kelimesinin Anlamı Nedir? “La İlahe İllallah (c.c.)”ın anlamını inceleyin! “La İlahe İllallah (c.c.)” diyerek insan diliyle, “Kendisinin Allah’tan (c.c.) başka mabudunun olmadığını” ikrar eder ve kalben tasdik eyler. İlah; “mabud, mahbub ve gerçek maksut” anlamına gelen bir Arapça kelimedir. Müslümanlara öğretilen bu kelime, Kur’an-ı Kerimin özetidir. Büyük kitapların ezberlenmesi her insan için mümkün olmadığından dolayı hikmet sahibi olan Allah (c.c.), İslâmi öğretinin özünü unutmayalım diye bize küçücük bir kelime öğretmiştir. Bu kelimenin anlamı şudur; insan Allah’ı (c.c.) ön planda tutmadığı, O’nu mabud kabul etmediği ve O’nu maksut kılmadığı müddetçe” necat elde edemez. Bir Hadis-i Şerifte “La İlahe İllallah (c.c.)” diyenin cennetlik olacağı beyan edilmiştir. Bu hadis yanlış anlaşılmıştır. Nitekim bir papağan gibi bu kelimenin ezberlenip sadece dil ile bunun sık sık tekrarlanmasının yeterli olacağı ve bu kadar ikrarla Cennete girileceği zannedilmektedir. Unutulmamalıdır ki, Allah’ın (c.c.) ilişki kurduğu laf değil gönüldür. Yani bu kelimenin anlamını gönüllerinde gerçekten barındıran ve Allah’ın (c.c.) azametini hakkıyla yüreklerinde taşıyan kimseler cennetliktir. İnsan “La İlahe İllallah”a içtenlikle iman edince onun mahbubu Allah (c.c.) olur ve O’ndan başka sevgilisi kalmaz. Aynı şekilde sadece Allah (c.c.) onun mabudu olur ve O’ndan başka matlubu da kalmaz. Değil ahirette bu dünyadayken bu insan cennete girer. Allah’tan (c.c.) başka mahbubu ve maksudu kalmayınca hiçbir musibet ve güçlük insana rahatsızlık vermez. Abdal ve kutubların makamı işte budur. “Biz de bir tek Allah’a (c.c.) tapıyor ve hiçbir zaman putlara tapmıyoruz” deyip yanılgıya düşmeyin! Aslında Puta tapmamak bir üstünlük olmayıp rütbelerin en aşağısıdır. Manevi hakikatlerden habersiz olan Hindu bile puta tapmaktan vazgeçiyor. Aslında ilah sadece tapılan insana veya puta denmez. Putlar dışında insanın taptığı birçok ilah vardır. Nitekim Kur’an-ı Kerim, insanın nefsanî istek ve arzularını da mabud (ilah) diye tanımlamaktadır. Nefsine uyan onun istek ve arzularına tabi olup onun için ölesiye çaba sarf eden herkes putperest ve müşriktir. İşte “La İlahe İllallah (c.c.)” Allah’tan (c.c.) başka, ister enfüsi ister afakî olsun, bütün ilahları ortadan kaldırır. İnsan gönlünden bütün enfüsi ve afakî ilahları atıp, onu Allah (c.c.) için tertemiz tutmalı. Putların bir kısmı elle tutulur ve gözle görülür. Diğerleri ise tutulmayacak ve görülmeyecek kadar çok incedir. Mesela Allah’ı (c.c.) bırakıp sebeplere bel bağlamak bir nevî ince puttur. Zahiri putlardan kurtulmak kolaydır. Gördüğüm kadarıyla yüz binlerce insan bunları terk etti. Hindistan’daki Müslümanlar Hindu dinini terk ettikten sonra İslâmiyet’i kabul edip putperestlikten vazgeçmedi mi? Ayrıca bazı Hindu mezhepler de putperestliğe muhaliftir. Putperestliğin mefhumu sadece bu kadarla sınırlı değildir. Ne yazık ki insan sadece gözle görülür ve elle tutulur puta tapmaktan vazgeçti. Ama içinde gizlediği binlerce ince put vardır. Onlardan kurtulması epey zordur. Nice filozof ve hakîm bunları içlerinden atamıyor. Allah’ın (c.c.) büyük lütfuyla meydana gelen bir çeşit mikroskop dışında hiçbir güçle bu bakterilerin görünmesi mümkün değildir. Onlar insanı nice zarara uğratırlar. İnsanoğlu, nefsanî istek ve duygulardan ibaret olan bu putlardan dolayı, Allah (c.c.) ile kul hakkı çiğneme konusunda haddini aşar. İyi eğitim görmüş, âlim, fıkıh adamı, sufi ve din bilgini denilen nice kimse vardır ki, gece gündüz dini ilimler okumalarına rağmen içlerindeki putu tanımayıp ona tapmaktadırlar. Çünkü putların incelerinden kurtulabilmek cesur kimselerin işidir. Putun bu çeşidinin arkasından yürüyenlerde nifak hastalığı bulunur. Onlar birbirinin hakkını çiğnemekle kalmayıp bununla övünürler. Bugünkü Müslümanlar da haddinden fazla sebeplere düşkün olup ona bel bağlamakta ve Allah’ı (c.c.) hiçbir işe yaramayan birinin yerine koymakta. Onlara nasihat edilince, öfkelenip: “Biz Müslüman değil miyiz? Ve Kelimeyi Tevhidi okumuyor muyuz?” derler. Ne yazıktır ki onlar Kelimenin sadece dille okunmasının yeterli olacağını sanıyorlar. İnsan Kelime-i Tevhidin hakikatini yakalayınca ve fiilen hayatını ona göre düzenleyince maneviyatta büyük ilerlemeler kaydedip Allah’ın (c.c.) harikulâde ve şaşılacak kudretlerine (mucizelerine) mazhar olur. Ben alelade bir vaiz haysiyetiyle hikâye anlatmak için değil, Allah (c.c.) tarafından gönderilmiş biri olarak şahitlik görevimi yerine getirmek ve Allah’ın (c.c.) bana vermiş olduğu mesajı size iletmek için ayağa kalktım. Sizin bana kulak asıp asmayacağınız ve söylediklerimi uygulayıp uygulamayacağınızdan ben sorumlu tutulmayacağım. Bundan sorumlu olan sizlersiniz. Ben bana verilen vazifeyi yerine getirip getirmeyeceğimden sorumluyum. Ne kadar üzücüdür ki aranızdan bazı kimseler benim cemaatimden olup “La İlahe İllallah”ı ikrar etmelerine rağmen, gereklerini yerine getirmemektedir. Kardeşinin hakkını çiğneyen, hainlik vs. kötülüklerden kurtulamayanın “La İlâhe İllallah”a iman ettiğine inanmam çok güçtür. Çünkü Tevhid nimetini elde eder etmez insanın harikulâde değişikliğe uğraması bir gerçektir. Bu makama ulaşmış insan kin, haset, gösteriş vs. putlardan kurtulur. İnsan, kibir, kendini beğenme, gösteriş, kin tutma, düşmanlık, haset, bencillik, iki yüzlülük, sözünde durmamak vs. gibi putlardan kurtulmadığı müddetçe gerçekten tevhide inanan birisi olamaz ve söz konusu değişikliğe uğrayamaz. Bu putlardan kurtulmadığı müddetçe ona “La İlahe İllallah”a iman eden kimse denemez. Çünkü içinde bu kötülükleri taşıyan tevekkül sahibi değildir. Nitekim sadece dille: “La İlâhe İllallah”ı ikrar etmesi hiçbir işe yaramayacaktır. Böyle kimse “La İlahe İllallah”ı okumasına rağmen nefsine (hâkim olmayıp) hoşuna gitmeyen bir şey vuku bulur bulmaz öfkeli nefis ona hâkim olur ve onun mabudunun yerine geçer. Benim sık sık vurgulamak istediğim: Bu gizli putlardan kurtulmadan gerçek muvahhidin vardığı makama varamayacağınızdır. Fareler yerin dibindeyken kara vebadan kurtulmamızın imkânsız olması gibi, veba mikrobunu taşıyan içinizdeki bu gizli fareler de yok edilmediği müddetçe imanınız tehlikededir. Bu fare sizi helâk edecektir. Bundan dolayı bana kulak verin ve söylediklerimi uygulamak için harekete geçin. Bugün bu toplantıya katılanlardan kimlerin gelecek seneye kadar öleceğini bilemiyorum. Bu nedenle hasta olmama rağmen, ben Allah (c.c.) tarafından bana verilen vazifeyi yerine gitmek için, birkaç kelime söylemeyi uygun gördüm. Bütün söylediklerimin özü: Bir tek Allah (c.c.) mabudunuz, mahbubunuz ve maksudunuz olmalı. JJJ |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Alıntı:
Sanırım Yasemin teyzeniz sizin kendi anladığınız o küçücük aklınızla tevhidi anlatmanızı sizden istemiş olabilir... Gerçi konuyu araştırmanız bile sizlerin ileriki hayatınız için çok mühim bir konudur... size çok faydası olacaktır... Yasemin bacım inanın ben onlara hiç karışmıyorum kendileri araştırıp genelde evdeki kitaplardan bazende googl amcadan konuyu buluyorlar...Birde sizin sorularınızı heyecanla araştırıp okuyorlar.... Hergün sizi takip ediyorlar...Cemrenur ablalarının konularınıda takip ediyorlar... Bazende bilgisayarda oyun oynuyorlar.... |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Nitekim Kur’an-ı Kerim, insanın nefsanî istek ve arzularını da mabud (ilah) diye tanımlamaktadır. Nefsine uyan onun istek ve arzularına tabi olup onun için ölesiye çaba sarf eden herkes putperest ve müşriktir. İşte “La İlahe İllallah (c.c.)” Allah’tan (c.c.) başka, ister enfüsi ister afakî olsun, bütün ilahları ortadan kaldırır. İnsan gönlünden bütün enfüsi ve afakî ilahları atıp, onu Allah (c.c.) için tertemiz tutmalı. ArO* ellerine sağlık prensesim çok güzel bir sunum maşaallah. Allah(c.c) ilmini artırsın. Şimdi sana bu güzel sunumun üstüne bir soru!!!!! Halk arasında bir hadis var "kelime-i tevhid diyen cennete gidecek." bu hadis sana nasıl bir mesaj veriyor. Bu hadisi hiç duymuş muydun? Mesela, Bir insan Allah'a olan kulluk görevlerini yapmıyorsa,Allah ın emir ve yasaklarına uymuyor önemsemiyorsa, Allah ın asla affetmeyeceği şirk günahını işliyorsa günde 5000 kelime-i tevhid çekse cennete gider mi? Bunu araştırmanı istiyorum. Benim için araştırıp topladığın bilgileri yazabilir mısın? Hatta bu konuyu daha farklı çalışabilirsın bir kağıt kalem al ve 10 kişi ile bu konuyu röportaj yap bize yayınla bakalım toplumdaki kardeşlerimiz nasıl cevap veriyor bizde öğrenelim. Benim etrafımdaki çoğu insan gidecek diyoruzgn. Haydi birde sen araştır küçük araştırmacı.çay-kahve000 |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Alıntı:
Maşaallah kamer kardeşim kızlarımız araştırıyor. Rabbim ilimlerini artırsın. İnşaallah cemre katılımlara dönecek.Kızlarla güzel çalışmalar yapmak isterim birde cemrenın onlara süprızı olacak. Sanırım Yasemin teyzeniz sizin kendi anladığınız o küçücük aklınızla tevhidi anlatmanızı sizden istemiş olabilir... Evet prensesler ben sizin dilinizden öğrenmek istiyorum okuyun araştırın anladığınızı yazın bize veya evdeki büyüğünüze sorun öğrenin bize yazın. Anladığınız kadar 2-3 cümle olsa bile sizin anladığınız olsun olur mu? Ben ihmal ettim bu paylaşımı hakkınızı helal edin. ama artık her cvb tan sonra yeni çalışmalarla burda olurum. Haydı kızlar soruma cevap bekliyorum.. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Prensesler meal hatmınede bekliyorum sizi. Bakın abileriniz ablalarınız 1. cüzdeki kavramları anlatıyor bir kavrama bir ayette siz araştırın bakalım. Belki sizin yazacağınız ayet bizi uyandırır. Haydi bekliyoruz. |
Cevap: Elif Nur Uşma-Cemrenur-Nisanur kızlarımıza Alıntı:
Abla bu çocuklara biraz zor olmayacak mı? Röportaj! hemde tevhid için hemde bu minik kızlar inşaallah başarırlar haydi bakalım merak ediyorum. küçükler büyükleri geçecek gibi yola çıkmışlar. Alıntı:
Evet çocuklar meal hatmınde size de yer var hadi gelin . |
SAAT: 08:32 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.