Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   KUR'ANIN NAMAZ KONUSUNDA VERDİĞİ DETAYLAR... (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/16791-kuranin-namaz-konusunda-verdigi-detaylar.html)

HALUK GÜMÜŞTABAK 18 Aralık 2009 18:29

Re: Kur'anın namaz konusunda verdiği detaylar...
 
Değerli arkadaşım günümüzde söylenilen ve inanılan bir inanç var ki, ne yazık ki buna inandığımızda kuranın birçok ayeti neredeyse devre dışı kalmakta ve anlatılan anlamların dışına çıkartılmaktadır, buda ayetlerin nüzul sebebini bilmeden ayetin ne söylediği anlaşılmaz sözleri olmuştur. Şimdi lütfen rabbin kuranda onlarca ayetini hatırlayalım ve bunun üzerinde düşünelim, rabbim ben her şeyden nice örnekler verdim ve sizlere apaçık ayetlerimi anlattım diyordu. Kuranın ipine sarılan bana ulaşır diye de birçok ayetinde bizleri kurana yönlendiriyordu. Elçisini hatırlayın bizlere kuranı tebliğ etmesi gerektiği konusunda uyarıyor, bunu yapmadığı takdirde görevini yapmamış sayarım diyordu. Şimdi düşünelim birileri karşımıza çıkıyor ve diyor ki, Kuranın ayetlerinin nüzul yani iniş sebeplerini bilmediğimiz takdirde, ayetler ne anlatıyor bilemeyiz. Hani Rabbim anlaşılır gönderdim diyordu? Acaba neden Kuranda ayetlerinin iniş sebepleri konusunda bir açıklama yapmamışta, bizleri ilgilendiren kısımlarını aktarmıştır bunu hiç düşündük mü? Yoksa HÂŞÂ Rabbim ayetlerin daha iyi anlaşılması konusunda bir eksiklik mi varda birileri bunu tamamlama çabasına girmiş? (Rabbim bu sözlerimden dolayı affet) Bakın eğer ayetlerin anlaşılması için nüzul sebebini bilmemiz lazım dersek, koskoca bir silahı kafamıza dayamış oluruz bunu unutmayalım. İsteyen istediği sebebi söyler bizlerde gerçek anlatılmak istenenden uzakta iman etmiş, ancak kendimizi kandırmış oluruz.

Şimdi konumuz olan bakara suresi 189. ayeti değişik meallerde yazalım ve anlamaya çalışalım. Acaba iniş sebebini açıkladıkları konuyla bizlerin okuduğunda anladıkları arasında ne farklar var kendimiz değerlendirelim.

Ali Bulaç meali: 189- Sana, hilalleri (doğuş halindeki ayları) sorarlar. De ki: 'O, insanlar ve hacc için belirlenmiş vakitlerdir. İyilik (birr), evlere arkalarından gelmeniz değildir, ama iyilik sakınan(ın tutumudur). Evlere kapılarından girin. Allah'tan sakının, umulur ki kurtuluşa erersiniz.

Diyanet vakfı meali: Sana, hilâl şeklinde yeni doğan ayları sorarlar. De ki: Onlar, insanlar ve özellikle hac için vakit ölçüleridir. İyi davranış, asla evlere arkalarından gelip girmeniz değildir. Lâkin iyi davranış, korunan (ve ölçülü giden) kimsenin davranışıdır. Evlere kapılarından girin, Allah'tan korkun, umulur ki kurtuluşa erersiniz.

Elmalı Hamdi Yazır meali: 189-Onlar sana hilalleri soruyorlar. De ki: "Onlar, insanlar için ve hac için vakit ölçüleridir. Erginlik, evlere arkalarından gelmenizle değildir, gerçek eren, korunanlardır. Evlere kapılarından gelin ve Allah'tan korkun ki kurtuluşa eresiniz.

Süleyman Ateş: meali: 189. Sana doğan aylardan soruyorlar. De ki: "Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir." Evlere arkalarından girmek iyilik değildir. İyilik, Allah'tan korkanın iyiliğidir. Evlere kapılarından girin ve Allah'tan korkun ki, başarıya eresiniz, umduğunuzu bulasınız.

Yaşar Nuri Öztürk meali: 189 Sana, doğan Aylardan sorarlar. De ki: "Onlar, insanların çeşitli yararları ve bir de hac için vakit ölçüleridir." Hayırda erginlik/dürüstlük evlere arkalarından girmeniz değildir. Hayırda ergin/dürüst o kişidir ki, takvaya sarılıp korunur. Evlere kapılarından girin. Allah'tan korkun ki kurtuluşa erebilesiniz

Muhammet Esed meali: 189. SANA ayın evrelerini soruyorlar. De ki: “Onlar, haccın ve insanların [öteki faaliyetlerinin] vaktini gösterir.”Öte yandan erdemlilik, [zannedildiği gibi] evlere arkalarından girmeniz değildir; ama gerçek erdem sahibi, Allah'a karşı sorumluluk bilinci duyandır. O halde evlere kapılarından girin ve Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ki gerçek mutluluğa erişebilesiniz.

Muhammet Esed in bahsedilen konuda açıklaması:( Yani, gerçek erdemlilik, imanî meselelere “arka kapıdan” yaklaşmak, yani yalnızca çeşitli dinî vecîbelerin ifası için konulmuş şekil ve sürelere uymaktan ibaret değildir. Bu şekil ve süre sınırlamaları, kendi başlarına ne kadar önemli de olsalar, her eyleme onun ruhsal “giriş Kapısı”ndan, yani Allah'a karşı sorumluluk bilinci duyarak yaklaşılmadıkça, gerçek hedeflerine ulaşmış olamazlar. Bâb (“kapı”) kelimesi, mecazî olarak “bir şeye nüfûz etmenin, yahut ona ulaşmanın yolları”nı gösterdiğinden “bir eve (ön) kapısından girme” mecazı, klasik Arapçada çoğunlukla bir probleme doğru yaklaşımı anlatmak için kullanılır (Râzî).

Yukarıda sizlere değişik meallerden ayeti yazdım. Bu ayetleri okuduğumuzda Sayın Muhammet Esed in açıklamasını okumasak bile, yapılması gereken şeyin yanlış yapıldığı yani girilmesi gereken yerden girmemenin, bizleri yanlış işler yapmamıza örnek bir mecaz anlatımla anlatıldığı belli oluyor ayette. Allah a karşı sorumluluk bilinci olan, takva sahibi olan insan yaptığı işi doğru yapar işe doğru yönde başlar. Şimdide Sayın Muhammet Esed in mealinde arka kapıdan sözüyle anlaşılması gereken mecazi anlatımı hatırlayın lütfen. (her eyleme onun ruhsal “giriş Kapısı”ndan, yani Allah'a karşı sorumluluk bilinci duyarak yaklaşılmadıkça, gerçek hedeflerine ulaşmış olamazlar.) Bakın ne kadar güzel, her okuyanda buna yakın anlıyor zaten.

Yitiksevda kardeşim şimdide sizin nüzul sebebini bilmek lazım diyenlerin bu ayet ile ilgili açıklamasını hatırlayalım, bakın bizleri nasıl yanlışa yönlendiriyor ve ayetten bizlerin nasılda nasiplenmemizi engelliyor ona bakalım.

(Ayetin iniş sebebi bilinmeden evlere arkalarından girmenin ne demek olduğu bazı insanlar için anlaşılmaz görünebilir, hatta bunun mecazi bir deyim olduğu düşünebilir.

Oysa bu ayet, Kureyş dışındaki Ensar ve diğer Arap kabilelerin ihramdayken evlere kapılarından girmeyi günah saymaları, bu yüzden de evlere arkalarından açtıkları deliklerden girip çıkmaları, böyle yapmayanları da ayıplamaları üzerine nazil olmuştur.)

Yukarıdaki düşünceyi ve sözleri destekleyen hiçbir delil yoktur. Ayrıca ayeti okuyan hiç kimse bunu anlaması ya da Rabbin bunu kastettiğini söylemesi de mümkün değildir. Bunu kabul ettiğimizde Kuranın anlaşılır ve açık deliller olduğunu söyleyen tüm ayetlere de ters düşer. İşin ilginci buna inanırsak ayetin bugün hiçbir hükmü kalmamış demek anlamına gelir. Hâlbuki rabbim ayetleri tüm zamana uygun anlaşılacak ve ibret olacak bir şekilde bizlere gönderdiğini söylüyor, elbette çok özel kişiye inen ayetler hariç. Onlarda bile bizler için büyük dersler vardır.

Sizlere bir örnek vermek istiyorum, bir arkadaşımızla tartışırken ona şu ayeti örnek göstermiştim ve bana bakın bahsettiğimiz konuda nasıl bir cevap verdi?

Ankebut 51. Karşılarında okunup duran bir kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan bir toplum için elbette ki bir rahmet ve bir öğüt vardır.

Ben bu ayeti ona hatırlatıp, bakın rabbim o günkü kuranı yeterli görmeyen ve eski geleneklerinden kopamayan topluma ne diyor? (. Karşılarında okunup duran bir kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu?) Bunu hatırlattığımda verdiği cevap aslında çok düşündürücüydü. Bana şunu söyledi; Siz bu ayetin nüzul sebebini biliyor musunuz? Bu ayet o günkü topluma inmiştir. Bunun sebebini bilmeden günümüze uygulayamazsınız. İşte NÜZUL silahının tam kalbimizden nasıl vurduğunun açık delilidir. Bunu söylediğiniz zaman bu ayetin günümüzde hükmü artık yoktur demektir. Hani bir ayeti kabul etmediğimizde gerçek iman etmiş sayılmayız diyorduk ne oldu? Bugün Kuranın hükümlerini yeterli görmeyip hala atalarından gelen ama Kuranın hiç bahsetmediği hükümlere iman edenlere hitap etmiyor mu sizce bu sözler? Hani Kuran tüm cihana ve zamana hitap ediyordu ne oldu? Demek ki işimize gelmediğinde NÜZUL silahı çok işe yarıyormuş. Bu konuda devre dışı bırakılan o kadar çok ayet var ki, hangi birisini anlatayım bilmiyorum.

Son olarak şunu söylemek ve hatırlatmak isterim. Rabbim Kuranda ayetlerin Nüzul sebebini açıklamamışsa bunun çok önemli bir sebebi olduğunu unutmamalıyız. Kuran ayetleri ve açıklamalar yalnız indiği devre değil, Tüm cihana ve zaman hitap edecek şekilde indirilmiştir. Eğer Rabbim ayetleri indirme sebeplerini açıklasaydı bugün kuranı bizlerin çoğunluğu hiç acımadan devre dışı bırakır ve ne söylerdik bir düşünelim lütfen. Sanırım çoğumuz şunu söylerdik, bu ayet bu olay için indirilmiş artık bu devirde böyle konular yok o zaman bizi bağlamaz. Evet, aynen bunu yapardık eminim. Şimdide bundan farkı yok, yine yanlış inançlarını dine sokmak için başka yollar bulunmuş ve adeta bizlerin düşünme yeteneğimizi elimizden almışlar. Herkes kendisinden sorumludur ve hesabı kendisi verecektir. Bu yazdıklarım benim düşüncelerim ve kurandan anladıklarımdır yalnız beni bağlar. Sizlere düşen kuranı bol bol okuyup rabbin ne söylediğini anlamaya çalışmak olmalıdır. Rabbim yardımcımız olsun. SAYGILARIMLA

Yitiksevda 18 Aralık 2009 20:02

RE: KUR'ANIN NAMAZ KONUSUNDA VERDİĞİ DETAYLAR...
 
Haluk abim sizin fikrinize saygı duyarım.Sizi bağlar .

Benim Kuran konusunda fikrim Mealcilik ile anlaşılacağını kabul etmiyorum.Meal ile Kuran tek başına anlaşılamaz isteyen istediği anlamı verir o zaman Kuranın vermek istediği mesaj değişir.

Size şunu sorayım abim:
Mesed suresi ne sebeple inzal olmuştur.Ebu lehebin iki eli kurusun'u biz el olarak mı anlayacağız.

Yada Allah'ın eli onların elleri üzerindedir.

Son verdiğim örneğe yorum yapmadan O zaman haşa Allaha elmi izafe edeceğiz.

O iftirayı işittiğinizde erkek kadın bütün mü'minlerin, kendileri hakkında hüsn-ü zan besleyerek, özlerine leke kondurmaya yanaşmayarak «Bu apaçık bir iftiradır» demeleri gerekmez miydi?(Nur suresi 12)

Bu ayeti kerimenin nüzuluna bakmaz isek biz bu ayette kasıt nedir nasıl anlayacağız burdaki uyarılar kime yapılmış o zaman ?

Buyrun abi sizi dinliyorum.Saygılar.

HALUK GÜMÜŞTABAK 18 Aralık 2009 20:48

Re: Kur'anın namaz konusunda verdiği detaylar...
 
Değerli arkadaşım bakın bende aynı şeyi söylüyorum ve diyorumki eğer Rabbim ayetin ne maksatla indirdiğini bilmemiz gerekseydi açıkca bizlerede söylerdi. Bakın okuduğumuzda hepimiz aynı şeyi anlamışızki Kuran meali yazan Muhammet Esed beyfendide aynı şeyi yazmış. Elbette bende her düşünceye saygılıyım.
Sorduğunuz souya gelince.

(Allah'ın eli onların elleri üzerindedir.) Sözünden ve buna benzer diğer sözler birçok benzetme yada teşbih li anlatım Kuranda vardır. Örneğin gözlerim üzerinizde dediğinde kimsenin gözleri birisinin üzerinde değildir, ama onu takip ettiğini anlarız. Burada da aynı benzetme vardır. Örnek vereyim Hud suresi 56. ayette bakın şöyle bir cümle vardır.(Hiçbir canlı yoktur ki O, onu perçeminden(alnından tepesinden) yakalamış olmasın.) Şimdi burada allah insanların perçeminden yakalar sözüyle bizim anladığımız şekilde yakalamaktan elbette bahsetmiyor. Burada mecaz anlamında anlatılıyor ve rabbimden kaçış olmadığını teşbih sanatıyla anlatıyor. kuranda bu yolla anlatılan çok ayetler vardır.
Yine başka bir örnek verelim.( Allah onların kalpleri, kulakları üzerine mühür basmıştır.) dediğinde gerçekten bir mühür yoktur, ama artık ne hissederler ne de gerçekleri duyarlar diyor bu sözleriyle. Yine buna benzer ayetleri hatırlayalım. ( size Rabbinizden gönül gözleri gelmiştir.)( Biz onların gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz.)(Ve kederden gözlerine ak düştü.) Buna benzer teşbih sanatıyla anlatım Kuranın konuyu daha iyi anlatabilmesi için başvurduğu bir yöntemdir.

Değerli arkadaşım teşbih sanatını sizde sanırım okurken öğrenmişsinizidir, en önemli özelliği, Ortak özellikte güçsüz olan öğe, güçlü olan öğeye benzetilir. Benzetmede, benzeyen sözcük gerçek anlam*da, benzetilen sözcükse mecaz anlamdadır. Bu anlatım şekli anlatılmak istenenin ortaya daha iyi çıkmasına ve anlaşılmasına neden olur.

Nur suresi 12. ayette anlatılan konu bir önceki ayete bağlantılıdır. Okunduğunda anlaşılıyor zaten.
Selametle kalın

Medine-web 18 Aralık 2009 20:52

RE: KUR'ANIN NAMAZ KONUSUNDA VERDİĞİ DETAYLAR...
 
Sayın Gümüştabak,
kuran ayetlerinin yüzde 80'i,sebebi nuzula,mekki medeni olmasına,nasuh mensuh oluşuna mahkumdur anlaşılması için.
örneğin;
1-leheb süresinde ; kuruyan el nedemektir ve nasıl kurudu? elini yüzünü yıkayıp havlumu kulandı ? leheb kimdir,odun hamalı nedemektir,leheb ile karısı oduncumuydu? hadi anladık diyelim,siyere tarihe muracaat etmeden lehebi tanırmıyız ? asrı saadeti incelemeden,lehebin profilini öğrenmeden,seceresini fiillerini öğrenmeden izah nasıl olacak ?
2-kevser süresinde ; kevser nedir,biz sana kevseri verdik (kevser bir bayanmı ),namaz kıl,kurban kesi anladık diyelim,şanın yücedir anladık,o ebterdir denilen kimdir peki ? ebter ne demektir? neden Allah resuluna teselli veriyor ve kime karşı ? kim bu soyu kesik ? bu ayet tarihe sebebi nuzula mahkumdur anlaşılması için..
3-fil süresini nasıl anlıyacağız ? neden fil ? ebrehe kim ? ebabil nedir savaş uçakları olmasın ? vssss...
4-kadr süresinde,ruh kim neden iniyor, kime niçin selam veriyor? yardımcı malzeme olmayınca izah edermisiniz?
5-rum süresinde,rumlar kim nasıl mağlup oldu ? bildiğimiz sovyetler olmasın yada yunan ? kim kimi yendi nerde yendi nasıl yendi vsssssss....
6-abbese wetewella...kim bu ama ? resulullah neden ikaz ediliyor ? yanındakiler kim ? vssss
7-mücadele süresinde,resulullahla mucadele eden kadın kim ? neden mücadele ediyor ? vsssss.....
8-................
9.............................
+
+
.......................

tüm bunlar ve benzerleri ve hatta direnirseniz tek tek açılımını yapalım ayetleri.göreceksiniz ki tarihe,sünnete,nuzula,nasih mensuha müracaat etmeden izah etmeniz mümkün değildir?
hatta ve hatta mealcileri bir köşe bırakırsanız, sarf,nahiv,fıkıh,kelam,mantık,fesele,sosyoloji,psi koloji olmadan kuranı anlamanız mümkün değildir.
anlamanız için malzeme lazımdır.
haaa kuran açık evet,anlaşılır evet,bize gelmiş evet kabul ediyorum. konumuz bu değildir ki? anlaşılması için malzeme lazım diyoruz. o malzemenin baş vazgeçilmezi sahih sünnetir.
lokmanızı yutmak çok basittir görünüşte..oysaki sofraya kadar hang malzemelerden süreçlerden geçti malumunuz.gökten bile hazır inmişse bile yutmanız için dişiniz lazım,ağzınız mideniz lazım.hepsi olsa da yemek borusu tıkalı olmaması lazım..
gel şu konuda anlaşalım,"kuran ve sahih sünnet ayrılmaz bir bütündür."
sünnetin sahihliği konusunda,içerisine uydurmalar serpiştirildiği konusunda ise ayıklamak için çırpınalım,pire için yorganı pardon sünneti yaklayalım...
saygılar..

Yitiksevda 18 Aralık 2009 20:55

RE: KUR'ANIN NAMAZ KONUSUNDA VERDİĞİ DETAYLAR...
 
Abim Kuran evrensel bir anlayış ile tüm zaman ve mekanlara hitap eder Bu konuda hemfikiriz lakin Ayetin nüzulunu doğru bir şekilde anlar isek günümüzde aynı olaylar ile karşılaştığımız vakit tavrımız ve anlayışımız daha net olur kanısındayım.

Nur 12 . ayete baktığımızda siyak ve sibakına Nüzuluna Bir uyarı mevcut ve uyarı Bizzat Allah tarafından Resulüne ve Sahabeleredir Zann ile bakılmaması konusunda uyarı mevcuttur.

Teşekkürler Abim.Allah Kuran anlayışımızı Hakk üzere etsin.

Emekdar Üye 18 Aralık 2009 21:14

RE: KUR'ANIN NAMAZ KONUSUNDA VERDİĞİ DETAYLAR...
 
genel olarak bu fikri savunanlardan gözlemlediğim şu;
heva ve heveslerine ters gelen, islam eliyle yapılamayan durumları bu yolla islama rağmen ve ona izafen yapılmaya çalışılması.

HALUK GÜMÜŞTABAK 18 Aralık 2009 21:44

Re: Kur'anın namaz konusunda verdiği detaylar...
 
Değerli Abdulmelik kardeşim. Sünnet ya da hadis kuran ile eşit değil, ama onu anlamada yardımcı bir kaynaktır. Hadis bilgilerini ana kitaptan yani süzgeçten geçirmeden almak ve kabul etmek, kuran ile eş değer görmek açıkça bir şirktir. Kuran ayetlerinin yüzde 80 inin sebebi nüzulü bilinmediği takdirde anlaşılması imkânsız demekte bana göre Kurana uymaz. Çünkü aynı konuda mezheplerin nüzul açıklamaları da hadisler gibi birbirine uymaz. Bu durumda doğru olduğunun garantisini kim verecek? Bu demektir ki rabbin söylediğinin tersine, Kuran okunduğunda anlaşılmaz bir başkasının açıklamalarına ihtiyacı olan bir kitaptır demek anlamına gelir. Hele hele Kuranda nesih mensuh ayet vardır demek, kuranın bir ayetine bile iman etmezsen gerçek iman etmemiş sayarım sözlerine ters düşer. Bunu Diyanet İşleri başkanlığı da asla kabul etmiyor şükürler olsun. Kuranda önemini yitirmiş, görevini tamamlamış yani nesh edilmiş tek bir ayet yoktur. Buna iman eden bir insan, rabbin söylediği gibi.(ayetlerin kimine inanırsın kimine inanmazsın) sözlerine muhatap olur.

Daha öncede söylediğim gibi bazı ayetler teşbih sanatıyla, benzetme yoluyla anlatılmıştır. Yine birçok ayette geçen sözler ve anlamlar hala anlamları tam anlaşılmamış müteşabih konumdadır. Örneğin biz sana kevseri verdik derken bakın ayetler ne diyor acaba okuduğumuzda anlamayacak mıyız bakalım birlikte.

1. Muhakkak biz sana Kevser'i verdik.
2. Öyleyse Rabb'in için namaz kıl ve kurban kes.
3. Muhakkak ki sonu kesik olan, sana buğzedendir.

Burada geçen kevserin anlamı hikmet, sonsuz ilim, kuran anlamındadır. Demek ki Rabbim sana ilim ve kuran verdik Rabbine ibadet et ve ona yaklaş. Sen sana söylenenlere bakma sana soyu kesik diyorlar. Fakat bilmiyorlar ki esas soyları kesik olan sana iftira atanlardır. Bakın bu ayeti kime okutursanız okutun bunu anlayacaktır. Belki şu soruyu sorup araştırma ihtiyacı duyabilir bir insan. Acaba peygamberimize neden soyu kesik demişler. İşte bakın ayet anlaşılıyor ama bunun nedenini tarihi bilgilerden ya da hadislerden öğrenebiliriz. Fakat dikkat edin ayetin anlaşılmasını engellemedi bunu bilmememiz. Tarihi bilgilerden peygamberimizin erkek evlatlarının öldüğünü bunun için de peygamberimize böyle bir söz söyleyerek onu üzdüklerinden bu ayetlerin geldiğini öğrenebiliriz. Ama bakın tekrar söylüyorum Bu bilgiler olmadığında ayetler anlaşılmamış değildi.

Kuranda birçok ayet vardır ki daha ne anlama geldikleri belli değildir. Müteşabih ayetler konusunda zaten fikir yürütmem bile. Rabbim ne diyor bu konuda. Kimileri muhkem ayetleri bırakıp müteşabihlerin ardına düşer acaba burada ne anlatmak istiyor diyerek fitne peşinden koşarlar diyor. Ben apaçık muhkem ayetleri anlamaya çalışıyorum, diğerleri de zaten zamanla anlaşılacaktır. Düşün, acı suyla tatlı suyu yan yana getiri birbirine karıştırmayız ayeti, bundan otuz sene kadar önce, iman edenle etmeyeni bir araya getirir ama karıştırmayız ayırırız anlamı taşıyor diyorlar ve bu ayet yine nüzul sebebi olarak bunlar anlatılıyordu. Fakat bilim adamları gerçekten okyanusta tuzlu suyla tatlı suyu yan yana görüp karışmadığını anlayınca, bu ayetin gerçekten tam anlamında verildiği anlaşıldı. İşte ben kurana böyle bakıyor ve açık olmayan ayetlerin peşine zaten düşmüyorum. Benim için dinin anası olan Muhkem ayetler önemlidir.

Her düşünceye saygılıyım çünkü hesabı herkes kendisi verecektir. Tekrar etmek istediğim Kuranda asla nesih mensuh ayet yoktur, çünkü Kuranın tüm ayetleri tüm zamanlara hitap edecek şekilde gönderilmiştir. Buna inandığımızda kurandan birçok ayetin artık hükümsüz olduğunu kabul etmemiz gerekir. Bu sorumluluk çok ağır bir sorumluluktur. Çok düşünülmesi gereken bir konu, ihmale gelmeyeceğini düşünüyorum. Rabbim cümlemizin yardımcısı olsun. SAYGILARIMLA

NUR 18 Aralık 2009 21:59

RE: KUR'ANIN NAMAZ KONUSUNDA VERDİĞİ DETAYLAR...
 
Haluk bey içki konusunda şu ayetler hakkındaki görüşlerinizi öğrenebilir miyim?

Sana içkiyi ve kumarı sorarlar De ki: “Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için (bazı zahiri) yararlar vardır Ama günahları yararlarından büyüktür”bakara 219

Ey iman edenler! Siz sarhoş iken –ne söylediğinizi bilinceye kadar– cünüp iken de –yolcu olan müstesna– gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın… Şüphesiz Allah çok affedici ve bağışlayıcıdır.” (Nisâ Sûresi, 4/43).

Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz maide 90

Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister Artık vazgeçiyor musunuz? maide 91

Yukarıdaki ayetler tedricen nüzül olmuştur.Çelişkili gibi görünen bu duruma biz nasih mensuh diyoruz.Siz de belki uygulamada aşamalılık diyeceksiniz.Yani bu durum ifade farklılıklarından başka bir şeyi ifade etmiyor..

Medine-web 18 Aralık 2009 22:08

RE: KUR'ANIN NAMAZ KONUSUNDA VERDİĞİ DETAYLAR...
 
Sayın Gümüş tabak;
kuran'dan büyük, kaynak olmadığından hemfikiriz zaten.kuran temel kaynaktır tek kaynak değildir.
kevserin ne anlama geldiğini nasıl izah edebildiniz acaba?
havzı kevser olmadığı ne malum ?
vss..

nesih konusunda gelince;
kuranı kimse iptal edemez..resulullah dahil...ancak kuranın bir ayeti diğer ayeti neshedebilir.bu demek değildir ki,nesih edilen ayet işe yaramaz.
bakınız ;

"Biz bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturursak, mutlaka daha hayırlısını veya benzerini getiririz." Bakara Sûresi, 106

diyor Rabbimiz..

örnek verirsek ;
Bakara Sûresinin 115 inci âyetinde geçen,
"...Her nereye yönelirseniz Allah'ın vechi (Allah'a teveccüh edilecek bir cihet) vardır." hükmünün,
aynı surenin 144 üncü âyetiyle yani "sen hemen yüzünü mescid-i haram tarafına çevir," emriyle nesh edildiği söylenmektedir.

veya ;
Meselâ, içki kademeli olarak yasaklanmıştır. Bunda, insanları bir yanlıştan çevirme hususunda sabırlı olunması ve onlara kabulde zorlanacakları son sözü, hemen başta söylemenin doğru olmayacağı hususunda çok güzel bir ilâhî irşat saklıdır

Kaldı ki, bu âyetlerin de mânâları yine doğrudur.
İlk âyet, "içkide bazı faydalar olmakla birlikte zararının daha fazla olduğu" yolundadır.
Bu hüküm bu gün de doğrudur.
Alkolün ilâç sanayiinde kullanıldığı, yahut alkol almanın kişiye geçici bir rahatlık getirdiği yine bugün de bir vakıadır.
İkinci kademede, içkili iken namaza yaklaşılmaması emredilmiştir.
Bu hüküm de yine geçerlidir.
İçkili bir insanın namaza yaklaşmaması bu gün de gereklidir. Üçüncü safhada içki tamamen yasaklanmış ve haram kılınmıştır.
veya ;

2. "Bir âyeti başka bir âyetin yerine getirdiğimizde (değiştirdiğimizde) -ki Allah ne indirdiğini gâyet iyi bilir- sen sadece uyduruyorsun derler. Hayır, öyle değil! Ama, onların çoğu bilmez" (Nahl, 101).
veya ;
"Allah dilediğini siler, dilediğini bırakır. Ümmü'l-Kitab O'nun katındadır" (Ra'd, 39).

veya ;
"Allah seni affetsin! Niçin onlara izin verdin!..." (Tevbe, 43),
"Allah'a inanan kimseler senden izin istemezler" (Tevbe, 44),
"Senden ancak Allah'a ve âhiret gününe inanmayanlar... izin ister" (Tevbe, 45).
bu üç ayetten hangisi ?

HALUK GÜMÜŞTABAK 18 Aralık 2009 22:15

Re: Kur'anın namaz konusunda verdiği detaylar...
 
Sayın NUR, bahsettiğiniz ayetlerin hepsi Rabbin kuran ayetlerinden bahsederken söylediği gibi her konuda değişik ifadelerle açıklarız sözlerinin güzel bir örneğidir. Dikkat edin içki ve kumarın apaçık şeytan işi birer pislik olduğunu, değişik konuları da içine alarak geniş bir izah yapıyor, adeta açık kapı bırakmaksızın. Bu ayetlerin içinde asla çelişki yoktur, ancak çelişkiyi bizler kendi düşüncelerimizde, inandığımız yanlış bilgiler ışığında yaratıyoruz. Bu ayetlerde görülen çelişkiye de nesih mensuh diyoruz demişsiniz bu doğru değildir. Çünkü nesih mensuh bir ayetin gelişi ile diğer ayetin hükmü kalmamıştır anlamını taşıyor ve böyle anlatılıyor. Yani sizin yazdığınız ayetlerin bir kısmının hükmü artık yoktur deniyor. Buda mümkün değildir. Allah ileri görendir, bir ayet gönderip daha sonra duruma göre hareket edip değişiklik asla yapmaz. Rabbim binlerce yıl sonra olacakları gördüğünden ona göre ayetlerini göndermiştir.


SAAT: 11:19

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321