|
Konu Kimliği: Konu Sahibi KARAKÖSE,Açılış Tarihi: 12 Eylül 2010 (21:07), Konuya Son Cevap : 05 Ekim 2011 (14:19). Konuya 2 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
12 Eylül 2010, 21:07 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 5710 Üyelik T.:
18 Aralık 2008 | Müslümanlarda Cihad Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL Müslümanlarda Cihad Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL . İnsanoğluna hediye edilen en kutsal inanç özgürlüktür. Özgürlük en kutlu değerdir, çünkü Allahın ilk emri iman etmek, ikinci emri ise özgür bir ruh olma çabasına girişmektir. Peki, nedir özgürlük? Özgürlük bol para sahibi olmakmıdır? Yığınları hükmü altında tutmakmıdır? Çalışmadan, emek sarf etmeden tıka basa yiyebilme imkanını yakalamış olmakmıdır? Yoksa devlet yönetiminde üst kademelere gelmiş olmakmıdır? Yada bütün bunların dışında başka bir gayret, başka bir özlemmidir? Günümüz Müslümanının özgürlük konusunda iki büyük hatası vardır; — Zihnindeki özgürlük tanımı, özgür insanın yüz hatlarından ziyade kölelerin korkulu bakışlarını hatırlatır. özgürlük olgusunun karşısında gelenek müslümanının özgürlük anlayışı cılız kalmaktadır. — Tanımladığı özgürlüğün sınırları, köle ile efendisi arasındaki ilişkinin sınırlarını anımsatacak gibidir. Bir kölenin efendisi karşısındaki özgürlüğünün sınırı ne ise, gelenek müslümanının hayat karşısındaki özgürlük sınırıda o dur. Görüldüğü üzere, gelenek Müslüman’ının özgürlük anlayışı olması gerekenin çok gerisindedir ve yeterli olmayan bu özgürlük anlayışına birde sınır biçilmiştir. Peki, nasıl olması gerekir; - Müslüman’ın özgürlük düşüncesi, ansiklopedik özgürlük tanımının çok ötesinde olmalıdır. Paraya, güce, yöneticilere, herkese ve her şeye karşı mutlak bir özgürlük, Şerefli bir kişilik ve faziletli bir hayat. Kurana başvurulursa, Müslüman’ın özgürlük anlayışının kuranda peygamber kıssaları üzerinden tanımlandığı fark edilecektir. - Müslüman’ın özgürlük sınırı, kula kulluğun yok edildiği noktaya kadar uzanır. İslam’ın özgürlük olgusunda kulun efendisine karşı özgürlük sınırı söz konusu değildir, kulluğun ve efendiliğin yerle bir edilişi söz konusudur. Bir Müslüman sadece Allaha karşı sorumludur, hiç kimseyi memnun etmek zorunda değildir. Dolayısıyla özgürlüğünün sınırı yöneticilerin yasaları ile kesilmez, Allahın yasaları ile şekillenir. Emevi hanedanından günümüz Müslümanına miras kalan bozuk itikatlar cihad konusunu da ele almıştır. Bu geleneğin Müslümanı, cihada sıra gelene kadar yapılacak daha çok şey olduğunu vazeder. Ona göre önce helal-haramlar, ilmihal bilgileri öğrenilmeli daha sonra fıkıh, hadis, tefsir gibi ilimler halledilmeli. Akraba ziyaretleri, yardımseverlik, ibadet ve dua duygusu yerleştirilmeye çalışılmalı, sonra sonra sonra derken cihad için düşünmeye başlanabilir. Gelenek müslümanı cennete gitmeyi amaç olarak gördüğü için cennete giriş sadece cihad ile olacak diye bir kaide mi var? İbadet ederek de cennette gidilebilir savunmasını geliştirmiştir. Allahın en çok sevdiği cihad zalimlerin yüzüne gerçekleri haykırmak iken, Gelenek müslümanı zalimler hakkında olumsuz konuşmayı hoş görmez. Özellikle ölmüş zalimler hakkında, çirkinlikten başka miras bırakmamış olsalar bile kötü konuşmayı doğru bulmaz. Ona göre herkesi Allah yargılayacaktır ve ölülerin arkasından konuşulmaz. İşte bu yaklaşım müslümanın köleleşme yolculuğudur, zalimler hakkında olumsuz konuştuğu için Allahın kendisine azap edeceğinden korkan bir insan özgürlüğün yüceltici duygularını tanıma fırsatı yakalayabilir mi? Elbette hayır Gelenek müslümanı kolay yolu bulmuştur. Özgürlüğünü kaybetme tehlikesine karşın kafasını kuma gömüp, tespih tıkırtıları, ilmihal sohbetleri, mevlit organizasyonları, dua geceleri, cemaat ayakları ile cennetin kapısını aralama çabasındadır. Cihad inancını, kendini bilmeyen çiğ müslümanın çocukça düşüncesi olarak görür. Onun cihad adına bildiği tek şey eskilerin savaş hikâyelerini anlatarak onları övmektir. Cihad; kula kulluğun reddedilişidir. Özgürlüğün mücadelesidir. Sıradan bir ibadetten öte var olmanın sancısıdır. KARAKÖSE WWW.medineweb.net |
Konu Sahibi KARAKÖSE 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Müslümanlarda Din İşleri Müdürlüğü... | Makale ve Köşe Yazıları | KARAKÖSE | 0 | 1943 | 16 Mart 2012 16:51 |
Müslümanlarda Sahabe Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 6 | 3304 | 03 Ocak 2012 11:45 |
Müslümanlarda Hadis Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 22 | 9107 | 05 Ağustos 2011 10:04 |
Müslümanlarda Kuran Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 23 | 10385 | 20 Temmuz 2011 10:29 |
Müslümanlarda İman Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 4 | 2038 | 02 Mayıs 2011 10:36 |
05 Ekim 2011, 14:19 | Mesaj No:3 |
Cevap: Müslümanlarda Cihad Paradoksu
Bütün gayretlerimizi İslam Devletinin kurulması uğrunda mücadelede yoğunlaştırmalıyız. Bunu yaparken gerçekleştirmek istediğimiz nihai hedefi ve İslam’ın sistem ve düşüncelerini derin bir biçimde idrak edip İslam’ı diğer sistem ve düşüncelerden ayırabilmeliyiz... Çünkü;bu mücadele'de rehberimiz Hz.Muhammed (a.s)'ın da izlediği yöntem belli iken biz Müslümanların başka bir metod ve yöntem arayışına girmeleri abesle iştigaldir.Ha siz derseniz;"Sen buna hazırmısın?" Ben bile bu ulvi davaya gönül veren bir fakir olarak hazır ol(a)madığımı ifade ediyorum.Zaten nasihat ve tavsiyem önce kendime omakla birlikte başka anlamlar yüklenilmemesi taraftarıyım... Ne diyordu? O Yüce Peygamber efendimiz,hatırlayalım;" Bir elime Ay'ı ,bir elime Güneş'i verseniz,ben bu dava'dan vazgeçmem" Acaba biz O kainatın efendisi Hz.Muhammed (s.a.v)'e layık bir ümmet olabildik mi? Asıl sorulması gereken budur... Cihad üzerine konuşacak olursak; Müslümanın şu fani dünya hayatında istediği tek mertebe Allah (c.c)'nın rızasını kazanmaktan başka bir şey değildir. İşte yüce Allah, bu ulvi manaya işaret etmek için cihadı, "Allah yolunda" kaydıyla sınırlamıştır. İslam'ın istediği de,emrettiği de budur... Müslüman toplum veya bireysel fert, batıl ve insani rejimleri/sistemleri yıkıp, yerine İslam düzenine dayalı bir hayat sistemi getirirken, harcayacakları gayretleri ve yapacakları her türlü fedakarlıkları, kişisel çıkarlardan, nefsani arzulardan uzak tutmalıdır. Bütün gayretlerinin karşılığı olarak, hak'kın ölçülerine uygun, adaletli bir sistemi getirmekten başka bir şey gözetmemelidirler. Müslüman, yaptığı şeylerin karşılığını bu fani geçici dünyada beklemez. Allah'ın kelamını yüceltmek için, bu bitmeyen mücadelenin, dinmeyen ateşin karşılığında; mal, mülk,makam, şeref, rütbe, geçici fani dünyalık elde etme düşüncesi aklından geçmez... "İnananlar Allah yolunda savaşırlar, küfredenler ise tağut yolunda savaşırlar..." (Nisa suresi). Üzerinde yaşadığımız bu güzelim ülkede din özgürlüğü gerçek anlamda yoktur.Kimi özgürlüklerin olması dini özgürlüklerin yeterince olduğunu göstermez.İslamda "ibadetleri yap kurtarın başınızı" şeklinde algılarsanız İslamın şartlarını sadece 5 büyük ibadetten ibaret görürüseniz bu kanıya ulaşabilirsiniz. Oysaki İslam; Hac, Zekat , Namaz , Oruç ve Kelime-i şehadetten ibaret değildir. Öncelikle bunun farkında olmamız gerekir... "İslami Devlet'i kavramı olmaz" yada "Müslüman'ın İslam devleti kurmak için çalışmaz" cümlesi de sakıncalı bir cümleler manzumesidir.Devlet dediğiniz nedir ki? İnsanların daha düzenli yaşamak için oluşturdukları nizamlar bütünü değil midir? Ve bu nizamlar manzumesini ihdas edecek de Allah (C.C) ve onun kanunlarının uygulandığı şerait'ler silsilesi değilmidir? İnsan icadı düzen ile Yaradanın bizden uygulanmasını istediği düzen asla bir olamaz. Buna itiraz edenin de olacağını sanmamakla birlikte malesef zavallı aciz bir müslüman olarak bu ülkenin yasalarına uymak zorundayım.!!! Fakat benim gönlümdeki düzen; Şeriat düzenidir. Asr-ı Saadet dönemindeki gibi bir yönetim şeklini Yüce Mevlam bu millete inşaAllah nasip eder. İslam'ı demokrasi, hürriyetler veya cumhuriyet gibi sistemlerle karıştırarak mücadeleye koyulursak yine Müslümanların içinde bulunduğu son asırdaki zavallı durumundan kurtulmamız mümkün değildir... Baki selamlarımla... | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Konuyu değerlendir | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Müslümanlarda Mezhep Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | KARAKÖSE | İslam/Dinler/Mezhepler | 1 | 10 Ocak 2011 21:06 |
Müslümanlarda Ecdad paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | KARAKÖSE | Makale ve Köşe Yazıları | 1 | 01 Ağustos 2010 14:04 |
Müslümanlarda Kurban Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | KARAKÖSE | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 03Haziran 2010 23:08 |
Müslümanlarda Milliyetçilik Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | KARAKÖSE | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 03Haziran 2010 23:06 |
Müslümanlarda Saadet Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | KARAKÖSE | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 03Haziran 2010 23:06 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|