Muminlere İsabet eden her musibet ( Hastalık vs gibi ) mutlaka işlenen günahların karşılığı değildir.Sabır imtihanıyla denenmesi üzerine de gelebilir. Örnek, Peygamber efendimizin ne günahı vardı da, son günlerinde hastalık ona erişti ve son nefesini ağrı ve acılarla bu hastalığın pençesinde verdi. O HALDE DÜNYADA İKEN TEDAVİSİ MÜMKÜN OLMAYAN AMANSIZ HASTALIĞIN PENÇESİNE DÜŞENLER ( KANSER, MS HASTALIĞI GİBİ ) çok şiddetli bir şekilde imtihan edilirler.Çektikler her acı karşında Hz eyyübün sabrı gibi sebat edip, Allaha hamd ediyorlarsa ve diyorlarsa ki, (Biz allaha aidiz ) (BAKARA-156. Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz (her şeyimizle) ALLAHa aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler.)

Günahları varsa silinip kefaret olabileceği gibi, ( Şayet yoksa da ) derecelerinin artmasına da sebeb olur.

SORU: Hz Eyyüp peygamber ne ile nasıl denenmişti ? Musibetlere sabır ve hamd ile demeyecek miyiz !

İŞTE MÜMİNLERE ÖRNEK KUL OLARAK HZ EYYÜPÜN ( AS ) SABRI

Kuran'da dört yerde Hz. Eyüp'ten bahsedilir ve onun sabrı müminlere örnek olarak gösterilir. ALLAH'tan vahiy alan seçilmiş bir kul olan Hz. Eyüp (Nisa Suresi, 163), ciddi bir hastalığa yakalanarak sıkıntı çekmiştir. Ancak içinde bulunduğu her türlü ağır şartta daima sabrı ve ALLAH'a olan güveni ile öne çıkmıştır. ALLAH onun bu vasfını tüm müminlere örnek olarak gösterir:

... Gerçekten, Biz onu sabredici bulduk. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima ALLAH'a) yönelip-dönen biriydi. (Sa'd Suresi, 44)

Hz. Eyüp yakalandığı hastalığın yanısıra bir de şeytanın olumsuz telkini ile karşı karşıya kalmıştı. Ancak Hz. Eyüp bu sıkıntısını samimi olarak ALLAH'a açmışve O'ndan yardım dileyerek dua etmiştir:

Kulumuz Eyyub'u da hatırla. Hani o: "Herhalde şeytan, bana kahredici bir acı ve azab dokundurdu" diye Rabbine seslenmişti. (Sad Suresi, 41)

Bir başka ayette, Hz. Eyüp'ün içli duasından şöyle söz edilir:

Eyüp de; hani o Rabbine çağrıda bulunmuştu: "Şüphesiz bu dert (ve hastalık) beni sarıverdi. Sen merhametlilerin en merhametli olanısın." (Enbiya Suresi, 83)

4-Musibetler her zaman günahkarlara gelmez masumlara da gelir. Buradaki amaç yine sabır imtihanıdır.

Bir bela, bir musibetten çekininiz ki, geldiği vakit yalnız zalimlere mahsus kalmayıp masumları da yakar. ( Enfal-25 )


5-Musibetler insana hayır amaçlı da verilebilir. Yani musibet gibi görünenler aslında bizim hayrımıza verilmiş olabilir.Lakin biz onu bilemeyiz. . Yine sabırla karşılayacağız. BAKARA-216:......Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. ALLAH bilir de siz bilmezsiniz.


Çocukların Musibetler karşısındaki acısı

Çocuklara ve masumlara gelen musibetlerde ilahi hikmet nedir ?

Devamı var

Şura 30
Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder.

ENBİYA-35. .....Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz

Çocukların Musibetler karşısındaki acısı

Çocuklara ve masumlara gelen musibetlerde ilahi hikmet nedir ?

Çocuk hatta bebeklere gelen musibetler neyin karşılığıdır ? Ellerinin işlediği günahların karşılığı deseniz olamaz. İmtihan ve sabır deseniz o da olamaz.

Sakat doğan çocuklar, geri zekalı olarak doğan çocuklar veya kanser hastalığına yakalanıp, acı çeken çocuklar.....

BAKARA-216
Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz.

Çocukların başına gelen bela ve musibetler belki de onların faydalarınadır. Onun sakat veya hastalıklı olarak doğması veya sonradan bu musibete yakalanması belki de onlar için şer değil,hayır amaçlı olabilir.

KAMER-49- Biz her şeyi belirli bir plan uyarınca yarattık (Şüphesiz Biz her şeyi bir ölçüye göre yaratmışızdır. Muhakkak ki Biz her şeyi bir kaderle, bir ölçü ile yarattık.)

KASAS: 68- Rabb'in dilediğini yaratır, seçer. Seçim onlara ait değildir. ,Allah onların ortak koştuğu şeylerden uzaktır, yücedir.

(Evet KASAS ayeti net ve açık ki, seçim ve seçme Allahın kendisine ait olmaktadır. Bize ait değil.
Allah Bize sormadı .Dünyaya gelirken kız mı yoksa erkek mi gelmek istersin, zengin veya fakir bir ailede mi doğmak mı istersin, japon veya mucusi veya hristyan bir toplumda mı gelmek istersin veya hastalıklı sakat mı gelmek istersin ? )

Bebek veya çocuklara gelen musibetlerle çocuklar denenmez. Aileleri denenir. Aileleri yoksa yakın akrabaları , yoksa da çevredekiler yani toplum denenir.

Bir tıp doktoru bana şöyle bir soru sormuştu.

İki yaşında olup da, kansere yakalanan çoçukları gördükçe, O'nun soruları ile karşılaşıyorum.

Mesela :
ALLAH insanları deniyorsa, iki yaşındaki bir çoçuğu neden deniyor ? İmtihan nefse hakimiyet ve sabır noktasındaysa, akli melekesi dahi olmayan çoçukda nefsin sınanması da ne demek? Denediği ailesi ise, bu sefer islamiyetin özünde anlatılan esaslara ters değil mi? Hani islamiyette kimse kimsenin suçunu yüklenmezdi. Vs, vs. vs...

KENDİSİNE VERDİĞİM CEVAP ŞÖYLEDİR.

Akıllara ve zihinlere takılan bir sorudur bu.
Allahın Süphan özelliğidir. Yani asla yaptığı işlerde zerre kadar yanılmaz kusur ve hata etmez herşeyi ile pekala güzel ve dosdoğru olacak şekilde yaratır. Hata varsa o da bizim beynimizde düşünce yeteneğimizde hata vardır ki, ancak bu şekilde sorduğumuzda cevabını da kendimize göre kendimiz verebiliyoruz.

Peki o halde sorunuza soru ile karşılık verip, şöyle sorayım.Allah insanları deniyorsa iki yaşındaki çocuğu nasıl deneyebilir ? Veya Anne ve babasına emanet edilmiş, zeka geriliğinde olan insanlar da aramızda var. Niçin yaratılmış olabilir. Bunlarda imtihan edilme gayesi var mıdır ?

Bakın siz cevabını vermişsiniz bile denenen iki yaşındaki çocuk değil başta ailesi ve ondan sorumlu olacak ( Ona yardım edebilecek ) tüm insanların denenmesidir bu.

Hani islamiyette kimse kimsenin suçunu yüklenmezdi. Demişsiniz hangi suç bu ?

Siz bunu veya bahsettiğiniz o doktor bu şekilde mi yorumlayıp değerlendiriyor ?

Dikkat ! O çocuk o hastalıktan öldüğünde gideceği yer cehenem olabilir mi ?

Cennet ehlidir o . Hem de sınanmadan ( acılarına çektiğine karşılık olarak ) cennete girer ki, insanları sınamaya vesile olarak gönderilmiştir. Herhangi bir suça karşılık değil.

Tegabün- 15 ayeti: Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır: büyük mükâfat ise allah'ın yanındadır. O halde gücünüz yettiğince Allah'a isyandan kaçının.

Evet sorunuza cevab verildi sanırım. Kuran cevabladı ben değil

Bu bir imtihandır . Peki kime ?

------------------------------------------------

Bebek veya çocuklara gelen musibetlerle çocuklar denenmez. Aileleri denenir. Aileleri yoksa yakın akrabaları, akrabaları yoksa da çevredekiler yani toplum denenir. Çocuklara gelen bu gibi musibetler aslında kendilerine gelmez. Ailesine ,yakın akrabasına, topluma kısacası tüm insanlığa gelmiştir.

Bu gibi çocuklara gösterilecek sabır, merhamet, şefkat ve her türlü yardımda bulunmakla başta aileleri olmak üzere tüm insanlar hayır işlemiş olurlar. İşlenen salih ameller olarak, ahirette kendilerine sevap olarak döner, günahlarına da kefaret olur. Aksi de olabilir. Onlara sabretmeyip ,şefkatte bulunmamak, horlamak, onlara yardım etmemek, ilgisiz olmak imtihanı kaybettirir. Bütün bunlar Ahirette size kötü amel olarak döner.

Sonuç olarak söylenebilir ki, Çocukların musibetler karşısındaki acısı ile kendileri değil, çevredeki insanlar (Ana- Baba, vs kişiler ) çok çetin bir imtihanla denenir. Ona yapılacak veya yapılmayacak her türlü yardımla. Kimlerin yapacağı, kimlerin yapmayacağı ile denenirler. En azından ona hayır duası yapıp yapmayacağı ile denenirler. Çocuğun günahı olmadığı için çektiği bu acı ve ızdraplar günahlarına kefaret değil, cennetteki derecesinin yükselmesine vesile olur. ( Çektiği acıların karşılığı olarak )

Bu konuyu Sevgili Peygamberimizin bir başka hadisi ile noktalayalım: "Ne acaiptir müminin işi! Gerçekten onun her işi hayırdır. Bu hal, müminden başka hiçbir kimse için böyle değildir. Eğer ona sevinç verici bir şey isabet ederse şükreder. Bu da kendisi için bir hayır olur. Eğer ona zarar ve ziyan verecek bir şey isabet ederse sabreder, bu da kendisi için hayır olur.

BEDİİ HAMİT
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Güzel bir çalışma olmuş elinize sağlık..Verdiğiniz son hadis tesellimiz inş ...
Bela ve musibetler konusuna gelince geçen gün öğrendiğim anektodu paylaşayım:Bizler başımıza bir bela, musibet, hastalık isabet ettiğinde hemen ''ya rabbi bu sıkıntıyı /hastalığı hemen benden gider '' diye dua etmemeliymişiz.Hz. Eyüp gibi '' Bu hastalık benim vücudumda görevini yaptıktan sonra onu benden gider ''diye dua etmeliymişiz.Doğru dua etmek te çok önemli vesselam..

Ayetlerle desteklenmiş hadislerle örneklenmiş nefis çok özenli bir çalışma Allah razı olsunc*