|
Konu Kimliği: Konu Sahibi BEDİİ HAMİT,Açılış Tarihi: 16 Aralık 2010 (00:51), Konuya Son Cevap : 28 Ocak 2024 (22:21). Konuya 16 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
16 Aralık 2010, 00:51 | Mesaj No:1 |
Bela ve musibetlerin, günahlara kefaret olması Bela ve musibetlerin, günahlara kefaret olması Bela ve musibetler insanların günahlarına kefaret midir. Kefaret ise Nasıl kefaret olur ? Kulun günahı çoğalır da, onu yok edecek güzel ameli bulunmazsa, ona sıkıntılar gelir ve günahlarına kefaret olur.[İ. Ahmed] Allah yolundaki mümine isabet eden her yorgunluk, hastalık, sıkıntı, üzüntü, keder, hatta ayağına batan diken bile, günahlarına kefaret olur. [Buhari] Yukarıdaki Hadis şeriflerin kuranla bağlantısını ortaya koyalım. Musibet ve belaların nasıl kefaret olacağına ayetler ışığında inceleyelim. devamı olacak
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
Konu Sahibi BEDİİ HAMİT 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Allahın indirdiği ile hükmetmeyenler.... | Makale ve Köşe Yazıları | yetersiz | 2 | 2340 | 07 Şubat 2011 15:39 |
Hz Yusufun Firavunu Kafir değildi. | Makale ve Köşe Yazıları | kamer34 | 37 | 19112 | 24 Ocak 2011 16:30 |
Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? | Makale ve Köşe Yazıları | hiranur86 | 102 | 44873 | 12 Ocak 2011 13:33 |
Zerre kadar iyilik ve kötülük görülmesi | Makale ve Köşe Yazıları | talibetün | 16 | 8137 | 27 Aralık 2010 16:53 |
Bela ve musibetlerin, günahlara kefaret olması | Makale ve Köşe Yazıları | Mihrinaz | 16 | 9640 | 16 Aralık 2010 00:51 |
17 Aralık 2010, 03:35 | Mesaj No:2 |
Bela ve musibetler insana neden gelir ? Bela ve musibetlerin insana gelme sebebi nedir ? Bela ve musibetlerde acı ve elem vardır. Allah zalim midir ki, bu bela ve musibetleri kullarına versin ? Haşa. Allah zalim değildir. ZULMEDEN ZALİM OLAN KİMSEDİR. ALLAH İSE KULLARINA ZALİM DEĞİLDİR. ALLAH KULLARINA ASLA ZULUM ETMEZ. Şuara 209: Bu bir hatırlatmadır. Biz zalim değiliz. (Uyarı/hatırlatma olacak! Biz zalimler değiliz ) ALLAH APAÇIK KENDİSİNİ BU AYETLE TANITIYOR VE KULLARINA HATIRLATIYOR Kİ, BEN ASLA ZALİM DEĞİLİM .KULLARIMA ZULMEDECİ DEĞİLİM DİYOR. NAHL 33: ..........Allah onlara zulüm etmedi. Tam aksine, onlar kendi kendilerine zulüm ediyorlardı. HACC 10: İşte bu ( Musibet- bela ve azap ) kendi ellerinin işledikleri yüzündendir. Allah kesinlikle kullara zulmedici değildir. KAF 29: Katımda söz değiştirilmez. Ve Ben, kullarıma zulmedici değilim.” NİSA 40: Şüphesiz Allah (hiç kimseye) zerre kadar zulüm etmez. (Yapılan) çok küçük bir iyilik de olsa onun sevabını kat kat arttırır ve kendi katından büyük bir mükâfat verir. Ayetlerin açıklamasından anlaşılıyor ki, Rabbimiz Allah, kullarına vedüdtür. Yani kullarını pek seven olup zerre kadar olsa bile asla zulum etmeyendir. Yapılan çok küçük bir iyiliğin karşılığını kat kat fazlasıyla mükafatla verendir. NİSA 79: Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir.... O halde insanlara İyilik ve güzelliklerden her ne geliyorsa O Allah'tandır. Kötülük ve çirkinliklerden insana ulaşan her ne varsa O da insanın kendi nefsindendir.Nefsinin arzusuna uymasındandır. ŞURA 30: Size gelip çatan her musibet ellerinizin kazandığı yüzündendir. Allah birçoklarını da affediyor. Demek ki, ayetin açık anlatımıyla, bize musibet ve belalardan ne geliyorsa kendi yaptıklarımızın karşılığı olarak geliyor. SORU: Bu daima hep böyle midir ? Yani bize ulaşan her musibet ve belalar daima kendi yaptıklarımızın sonucu olarak mı gelir ? Her şeyden önce Kur’an’ın bir bütün olduğunu akılda tutmak gerekir. Tek başına alınmış ve metinden ayrılmış hiçbir ayet tam bir hakikat değil, sadece hakikatin bir parçasıdır. Sadece Kur’an bütün ve eksiksiz hakikattir. Ayetleri tek başına zikretmek kaçınılmaz bir durumdur, ancak AYETLERİN GENELİNDE verdiği anlama dikkat etmek gerekir. Bize ulaşan her musibet ve belalar daima kendi yaptıklarımızın sonucu olarak gelmeyebilir. İnsanın insana zulmu da vardır. Bir başkasının eliyle de gelebilir. Veya hiçbiri olmazsa dahi Allahtan bir imtihan amaçlı gelebilir. Musibetler her zaman işleyenin günahına karşılık gelmez.Masumlara da gelir. Buradaki amaç imtihandır. O halde İnsanlara dert, bela, musibet birkaç bakımdan gelir: Bunlardan bazıları kendi ellerimizle bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz veya bir başkasının eliyle yaptığı hatalara karşılık olabileceği gibi yalnızca imtihan amaçlı da olabilir.. Bakın ayetlere Bir bela, bir musibetten çekininiz ki, geldiği vakit yalnız zalimlere mahsus kalmayıp masumları da yakar ( Enfal-25 ) HADİD-22- Gerek yeryüzünde görülen, gerekse başınıza gelen her musibet tarafımızdan yaratılmadan önce kesinlikle bir kitapta belirlenmiştir. Bu ayrıntılı planlama ALLAH için kolay bir iştir. HADİD-23: Elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve ALLAH’ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız diye (böyle yaptık.) Çünkü ALLAH, kendini beğenip övünen hiçbir kimseyi sevmez. Şer her zaman insanın elinin karşılığı kazandığı karşılığa verilen ceza olmayabilir. Bazen de imtihan amaçlı olarak şer ve hayır da verilebilir. İşte bakın Ayetler açık ve net aşağıdaki gibidir. BAKARA-155. Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele. İnsan zorluklarla, sıkıntılarla, üzüntü ,elem ve acılarla denenecek TEGABÜN- 15 AYETİ Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır: Büyük mükâfat ise ALLAH'ın yanındadır. O halde gücünüz yettiğince ALLAH'a isyandan kaçının ENBİYA-35. .....Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz. ŞER VE HAYIR DA ALLAHTAN GELİR ? NİSA-78- .....Eğer onlar bir iyilikle karşılaşırlarsa `bu ALLAH'tandır' derler, ama başlarına bir kötülük gelirse `bu senin yüzündendir' derler. Onlara de ki; Hepsi ALLAH'tandır. Niye bu adamlar kendilerine söylenen sözü anlamaya yanaşmıyorlar. ( EVET, AYETLER İNSANLARA GELEN ŞER VE HAYIRDAKİ AMACIN BİRER İMTİHAN OLDUĞU BELİRTİLMEKTEDİR ) ŞER VE HAYIRDAKİ HİKMETİ İLAHİYE NEDİR ? Şer ve hayırdaki Hikmeti ilahiyeden amaç ve maksat İnsanın imtihanıdır. İmtihan sorularına ne cevab verileceğidir.. İmtihanda başarılı olup olunmayacağıdır. Bu imtihan sonucundan ALLAHIN Razı olup olmayacağıdır. Nasıl iman ediyoruz. Menfaatle mi, Yoksa ALLAH rızasını kazanmak için mi ? Denenecek ,görülecek ve yazıcılar tarafından kaydedilecek. Başımıza gelen herhangi bir musibet, eğer kendi işlediklerimizin karşılığı ise bununla beraber Allah nasıl çoğunu affediyor ?. Devam edeceğim
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
17 Aralık 2010, 17:13 | Mesaj No:3 |
BELA VE MUSİBETLER GÜNAHLARA NASIL KEFARET OLUR ? ŞURA 30: Size gelip çatan her musibet ellerinizin kazandığı yüzündendir. Allah birçoklarını da affediyor. Başımıza gelen herhangi bir musibet, eğer kendi işlediklerimizin karşılığı ise bununla beraber Allah bir çoğunu nasıl affediyor ? Nisa 79:.... Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir... Bela ve musibetler insanların günahlarına kefaret olabilir , olmayabilir de. Şura 30 ve Nisa 79 ayetlerini 2 farklı şekilde yorumlamak mümkün. Şöyle ki,bir örnekle açıklayacak olursak, Örneğin bir insan elini ateşe koyarsa eli yanar. Başına gelen bu bela ve musibetle elinin yanması Allah’ın yarattığı kanunlar ( sünettullah ) gereğidir. Fakat elini yakan buna elini sokandır. Sorumluluk elini sokan insandandır; ama onun elini yakan bu doğa kanunlarını yaratan Allah’tır. Sizin eliniz dikkatsizlik sonucu da ateşle temas edebilir veya bir zalim insan da sizin elinizi ateşe koyarsa sonuç aynıdır. İnsanın kendi elinin yaptığının karşılığıdır. İnsan kendi yaptığının karşılığını alır. Bazen de öyle bir olay olur ki, Allah bu musibetin oluşmasına izin vermez. Yani size gelecek bir musibeti önler ve böylelikle hakedilen musibeti insana vermediğinde affetmiş olur. Hani deriz ya. ALLAH KORUDU. VERİLMİŞ SADAKAN VARDI. Bir trafik kazası düşünün, insanın kendi hatası, ihmal ve dikkatsizliği sonucu araba uçurumdan yuvarlandığında burnu bile kanamayan insanlara şahit olmuşuzdur. İşte ayette ifade edilen belaların birçoğunu Allahın affetmesi bu bela ve musibetleri deffetmesi ile olmaktadır. Ayetin İkinci bir yorumuda şöyledir.
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
17 Aralık 2010, 18:20 | Mesaj No:4 |
Ayetin İkinci bir yorumuda şöyledir. Fasil : FEZAİL BÖLÜMÜ Konu : Hastalık Ve Musibetlerin Faziletleri Ravi : Ebu Hüreyre ve Ebu Said Hadis : Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Mü`min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık, bir üzüntü hatta ufak tasa isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle mü`minin günahından bir kısmını mağrifet buyurur." HadisNo : 4692 Fasil : FEZAİL BÖLÜMÜ Konu : Hastalık Ve Musibetlerin Faziletleri Ravi : Enes Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah bir kuluna hayır murad etti mi onun cezasını tacil edip dünyada verir; bir kulu hakkında da kötülük murad ettimi onun günahlarını tutar, kıyamet günü cezasını verir." HadisNo : 4695 Müslümanların başına gelen her türlü sıkıntı ve musibetlerin, hatalarının keffareti olacağı Hz. Peygamberin şu sözüyle ifade edilmiştir: "Mümine isabet eden her hastalık, yorgunluk, üzüntü ve keder mutlaka günahlarına kefaret olur." Hadisler kuranla uyumluluk gösterir. Ancak Bela ve musibetler insanların günahlarına kefaret olabilir , olmayabilir de. Her insanın Günahına kefaret olmayabilir. Demek istediğim, eğer musibete sabredilmez, Allaha isyan edilirse günahlara kefaret olmaz. Eğer bu musibetler muminlere günahlar karşılığı olarak veriliyorsa sabırla, Allaha hamd ile acı çektiği için günahlarına keffaret olmaktadır. Artık ahirette bu günahtan sorumlu olmayacağı umulur.. . Ama dikkat ! Bu bela ve musibetlere sabır göstermenize bağlıdır. Eğer sabretmez, isyanda bulunursanız ahirette size katlanarak gelir. Bir de şu var Musibetlerin büyükleri peygamberlere ve yakın kullara verilmiştir. Bir hz eyyübü anın ve bir de peygamberimizin çektiği sıkıntıları anın. Önceki iletimde de dediğim gibi musibetler hem bir imtihan amaçlı veya hem de yaptıklarımıza karşılık ( Ellerimizin kazandığı günahlara karşılık gelir) . Zaten verdiğimiz ayetlerde bunun apaçık böyle olduğu görülüyor BAKARA 153- Ey müminler, sabırla ve namazla Allah'tan yardım isteyin. Hiç şüphesiz Allah, sabredenler ile beraberdir. BAKARA 155- Muhakkak ki, sizi biraz korku, biraz açlık, biraz mal, cari ve ürün eksiltmesi ile deneriz. Sabredenleri müjdele BAKARA 156- Ki onların başlarına bir musibet geldiğinde; "Biz Allah için varız ve yine O'na döneceğiz" derler Zümer 10:Ancak sabredenlere mükafaatları hesabsız ödenecektir'' Öyle ki, Allah Kullarını musibetlerle sıkıntı ile umut ve sabırla , kendine bağlılık derecesi ile denemektedir. Evet, kendine bağlılığın ( Sadakatin ) ne derece( ne dereceye varacağının ) , denemesidir bu . Ve bu çokta çetin bir İmtihan denemesidir ki tahammül ettikleri sabrın sonunda cennet gibi büyük bir mükaffat hazırlamış. Rabbimiz'in rızasını aramaktansa, nefsinin ve menfaatlerinin peşinde koşanların durumunu, Yüce ALLAH Kuran'da şöyle haber vermiştir: O KİM Kİ, HEM DÜNYASINI VE HEM DE AHİRETİNİ KAYBETMİŞTİR. Hacc 11: İnsanlar arasında öylesi de var ki, sınırlı ve somut bir amaç uğruna Allah'a kulluk eder. Eğer işleri iyi giderse hoşnut olur. Fakat eğer sınav amaçlı bir sıkıntı ile karşılaşırsa yüzgeri eder, sırt çevirir. Böylesi hem dünyayı hem de ahireti kaybeder ki, işte apaçık hüsran budur. Müslümanların büyük bir kısmı, maruz kaldığı her felaket karşısında bu şaşkınlığı yaşıyor. Suçumuz neydi ki bu musibet bize reva görüldü, diye düşünüyor. Bazen kâfirlerin refah içinde rahat yaşamaları ile kendilerinin düçar olduğu sıkıntıları karşılaştırıp, kalbine şüphe tohumları ekebiliyor. Feryadla, isyan edebiliyor iman ve akidesini kırıp dökebiliyor. Böylece “çifte musibet”e müstehak oluyor HALBUKİ BAKIN ALLAH BİZE AYETİYLE NE DİYOR ENBİYA-35. .....Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz ZÜMER-49. İnsana bir zarar dokunduğunda bize yalvarır. Sonra ona tarafımızdan bir nimet verdiğimizde, “Bu, bana ancak bilgim sayesinde verilmiştir” der. Hayır, o bir imtihandır. Fakat onların çoğu bilmezler . GÖNDERİLEN MUSİBETLER DUAYA, RAHMETE VESİLE OLMAKTADIR Andolsun, Biz onlara belki ( ALLAH yoluna ) dönerler diye o büyük (uhrevi) azaptan önce, yakın (dünyevi) azaptan da taddıracağız. (Secde Suresi, 21) Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek onun halkı yalvarıp-yakarsınlar diye, mutlaka onları dayanılmaz bir zorluk (yoksulluk) ve sıkıntıyla yakalayıvermişiz. (Araf Suresi, 94) Ayetlerde de görüldüğü gibi ALLAH yolunda olmayan bazı kişilerin ve onların oluşturdukları toplulukların başına gelen felaketler, zorluklar ve sıkıntıların hikmetlerinden biri o kişilerin ALLAH’a yönelmeleri, kötü amellerden vazgeçmeleri ve tevbe etmeleridir. Her şeyi çok büyük bir hikmet, hayır ve güzellikle yaratan Rabbimiz bu zorlukları da bir hayırla yaratmıştır. Araf Suresi’nde bu durum hakkında şu şekilde buyurulmaktadır: Görmüyorlar mı ki, gerçekten onlar her yıl, bir veya iki defa belaya çarptırılıyorlar da sonra tevbe etmiyorlar ve öğüt alıp (ders çıkarıp) düşünmüyorlar.(Tevbe-126 ) Andolsun ki, biz Firavunoğulları'nı, ola ki akılları başlarına gelir diye, yıllarca süren kuraklığa ve ürün kıtlığına uğrattık." (A'raf suresi: 130) Andolsun, senden önceki ümmetlere peygamberler gönderdik de onları dayanılmaz zorluk (yoksulluk) ve sıkıntılarla çeviriverdik. Umulur ki yalvarırlar diye. (Enam Suresi, 42) "Bunun üzerine ola ki, bize DUA eder yalvarırlar diye kendilerini sıkıntılara ve belâlara çarptırdık" . diyor rabbimiz ENAM-43- Bari sıkıntılarımız başlarına gelince bize yalvarsalardı ya! Fakat kalbleri katılaştı ve şeytan yaptıkları her şeyi olara cazip gösterdi. Şaşılacak şey değil midir, ALLAH aşkına ? ALLAH onlara bir fırsat veriyor. Dua fırsatı onları af ve rahmetine alma fırsatı. Ama ne garip ki, insanoğlu bu fırsatı tepiyor. Kibirle Büyükleniyor ve bırakın Kendi yaratanına secde etmeyi dua etmeye dahi yanaşmıyor. O halde kalb kalb olmaktan çıkmış. Taşlaşmış bir kalb, duyarsız bir kalbin sahibi olmuşlardır. Çünkü şeytan onlara olacaklarıyla herşeyi süslemiş, cazib göstermişti. Şer ile insanların sabrı imtihan ile ölçülür, şer 2 türlüdür. birincisi, sabredilmediğinde küfre sapanları mahvetmeğe yöneliktir ikincisi ise müminlerin sabrını ölçerek onlarının derecelerini yükseltmek içindir BAKARA-155- Muhakkak ki, sizi biraz korku, biraz açlık, biraz mal, cari ve ürün eksiltmesi ile deneriz. Sabredenleri müjdele. İşte bu ve buna benzer müsibetlerle deneneceksiniz ve sabrınızla imtihan olunacaksınız. Nasıl sabrettiğiniz denenecektir. Namaz ve dua ile mi sabredeceksiniz yoksa ALLAHa asi kulllar mı olacaksınız ? SORU: KAFİRLERE VERİLEN NİMETLER HAYIR AMAÇLI MIDIR ? devamı var
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
18 Aralık 2010, 18:06 | Mesaj No:5 |
Şura 30 Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder. Allahın illaki kuluna dünya hayatında günahlarına karşılık olsun diye ceza verip vermemesi onun takdiridir. İsterse verir ve onu bir sabır sınavı ile dener. İsterse vermez, onu affeder. Ayete bakın. Günahlarının çoğunu af ediyor ve bunların bir kısım karşılığını bize kefaret olarak ödetmiyor ki, Çünkü af ediyor. Peki nasıl bir af bu ?. Yaptığınız her iyilik ve her salih amel günahlarınıza kefaret olur. Örneğin Verilen bir sadakanız varsa bu günahlarınıza karşılık gelecek, bela ve musibeti deffeder. Günahı nötürleştirir. Yani günahınızı yok eder. Günahları yok etmek için önce tevbe edilmeli ve sonrada salih emeller işlenemeli . Furkan 70-71 ayetlerine göre böyle bir durum günahları İşlenmemiş duruma getirir. Hatta bu günahlar iyiliklere çevrilir. Furkan 71:Kim de tövbe eder ve salih amel işlerse işte o, Allah’a, tövbesi kabul edilmiş olarak döner. Evet bu ayetle Rabbilalemin biz günahkar kullarına böyle müjde veriyor. Tevbesi kabul edilmiş olarak döner ifadesi artık o günahların amel terazisinde tartılmayacağı, değerlendirilmeyeceği af edileceği anlamına gelir. Böyle olunca da kulun amel terazisinde de günah kefesi sıfır çeker. Bir önceki ayet ise daha müthiş ayettir. Bakın ne diyor ? Furkan 70: Ancak tövbe edip de inanan ve salih amel işleyenler başka. Allah işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. BİR DİĞER AYET İSE HUD AYETİDİR. HUD 114 AYETİNE BAKIN ...Şüphesiz iyilikler, kötülükleri yok eder buyurulmaktadır. (Hud,114) Yapılan salih ameller, günahlara karşılık gelir. Ve Günahları yok eder. Fakat şunu unutmayın ki, Bakara 155 , Tegabün 15 ve Enbiya 35 ayetinin bildirimi ile insana gelen musibetler ve hayırlar yalnız ve yalnız imtihan amaçlı verilmektedir. ALİ İMRAN 142- Yoksa siz, Allah içinizdeki cihad edenleri ayırd etmeden ve sabırlıları belirlemeden Cennete girebileceğinizi mi sandınız? SORU: KAFİRLERE VERİLEN NİMETLER HAYIR AMAÇLI MIDIR ? “Onlar kendileri ne verdiğimiz servetlerin ve evlâtların, iyiliklerine olduğunu mu sanıyorlar? Hayır, onlar gerçeğin farkında değildirler” (Müminun:55) Enam 44: Öğütlenmeye çağırıldıkları şeyi unutunca, her şeyin kapılarını üzerlerine açıverdik. Nihayet, kendilerine verilenle sevinç şımarıklığına daldıkları bir sırada, ansızın onları yakaladık. Tüm ümitlerini bir anda yitirdiler. TAHA 131: Kâfirlerden bir kısmına, onları sınamak için dünya hayatının zineti olarak verdiğimiz ve onunla kendilerini geçindirdiğimiz şeye (mal ve saltanata) sakın rağbetle bakma. Rabbinin (ahiretteki) rızkı daha hayırlı ve daha devamlıdır. ALİ İMRAN 178: Ve sakın o kâfirler, onlara mühlet vermemizi, kendileri için bir hayır sanmasınlar. Sadece günahlarını artırmaları için onlara mühlet veriyoruz. Ve onlar için ”Alçaltıcı Azap “ vardır TEVBE 85: Ve onların malları ve evlâtları, senin hoşuna gitmesin (seni imrendirmesin). Allah dünya hayatında, onlarla (onların malları ve evlâtları ile) onlara azap etmek ister ve onların nefslerinin (canlarının) kâfir olarak çıkmasını ister. MUSİBET GİBİ GÖRÜNÜNEN BİR OLAY ASLINDA ŞER MİDİR ? YOKSA HAYIR MIDIR ? Devamı gelecek
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
21 Aralık 2010, 17:15 | Mesaj No:6 |
ÖRNEK VERECEK OLURSAK İnsan sakat doğduğu için bu başına gelen bir musibettir. Bir şerdir. Ama bu insanın kendi eli ile başına gelen değil, Allah tarafından imtihan edilme nedeni ile verilen şerdir. ve Allahtan gelen şerre nasıl tepki vereceğiniz önemlidir. (HAŞA) ben niye sakatım. Ne biçim Allahsın sen .Niye yamuk yarattın beni (HAŞA) diye isyan ederse imtihanı kaybetti demektir. Ama sakat halinin Allahtan gelen bir imtaihan olduğunu bilir ve zorluklara sırf Allah rızası için katlanır, göğüs gerer ve sabır ile gayret ile yaşarsa imtihanı kazanmış olur ve Allah mükafatını fazlasıyla verir. Bakınız burada şer ile bir olaya karşı verilen tepki var. Şer olay sonucu iki davranış seçeneğiniz var. Ya isyan edeceksiniz şer daha büyük şerre sebep olacak. Ya da sabır ile tevekkül edeceksiniz o zaman şer hayır ile sonuçlanacak. Günahlara kefaret olacak. Yani söylemek istediğim, önemli olan şerre karşı vereceğimiz tepkilerdir. Hayır daha sonra ortaya çıkar. ENAM-43- Bari sıkıntılarımız başlarına gelince bize yalvarsalardı ya! Fakat kalbleri katılaştı ve şeytan yaptıkları her şeyi olara cazip gösterdi. Şaşılacak şey değil midir, ALLAH aşkına ? ALLAH onlara bir fırsat veriyor. Dua fırsatı onları af ve rahmetine alma fırsatı. Ama ne garip ki, insanoğlu bu fırsatı tepiyor. Kibirle Büyükleniyor ve bırakın Kendi yaratanına secde etmeyi dua etmeye dahi yanaşmıyor. O halde kalb kalb olmaktan çıkmış. Taşlaşmış bir kalb, duyarsız bir kalbin sahibi olmuşlardır. Çünkü şeytan onlara olacaklarıyla herşeyi süslemiş, cazib göstermişti. Ayetlerde de bildirildiği gibi Rabbimiz “bir ihtimal sakınabilirler” ve “umulur ki yalvarırlar” diye insanlara çeşitli uyarıcılar göndermekte, onları rahmetine ve cennetine sokmak istemektedir. ALLAH’ın insanların günahlarını bağışlayan olması, cezalarını ertelemesi ve onlara hayatları boyunca her an yeni fırsatlar vermesi insanlar için çok büyük lütuf ve rahmettir. MUSİBETLERE DUÇAR OLUP DA, SIKINTI ANLARINDA ALLAHA YALVARIP DUA ETMEYEN KULLARA BAKIN Kİ ALLAH ONLARI NASIL RAHATLATIYOR VE ONLARA NASIL NİMETLERİNİ SUNUYOR. Şer anında denendiler ve görüldü ki, ALLAHa karşı böbürlendiler ona dua edip ondan yardım dilemediler. Onlar Şimdi de kendilerine sunulacak hayırlar ile de denenecekler. Fakat bu hayır onların hayrına olacak hayır değildir. Olmayacak nasıl ki musibetler ve Şer onların hayrına olmamışsa ! ENAM-44- Onlar kendilerine yapılan uyarıları unutunca bütün nimetlerin kapılarını yüzlerine açtık, nihayet sahip oldukları nimetler yüzünden şımarıklığa kapıldıklarında kendilerini ansızın, kıskıvrak yakalayıverdik de bütün ümitleri suya düştü. Evet, bu ansızın kıskıvrak yakalamış eceldir. ölümdür. ARTIK İMTİHAN SONA ERMİŞTİR VE BİR daha artık dönüşü olmayan tüm ümitlerin yok olduğu cehenem azabının hak edildiğinin haberidir bu. ALLAH bizi bu azabtan muhafaza etsin ve bizi kafirlerle birlikte haşr etmesin. Onlara ögüt alabilecek bir zaman tanınmıştı. Belki dönerler diye de dünya azabı ile de denenmişlerdi. ALLAH ONLARIN BU HALLERİNİ BİR BAŞKA AYETİYLE ŞÖYLE AÇIKLIYOR MÜ'MİNÜN-75- Eğer biz onlara acısak da başlarındaki sıkıntıyı gidersek yine azgınlıkları içinde debelenmeye ısrar ederler. 76- Biz onların yakalarına azapla yapıştık. Fakat ne Rabb'lerine boyun eğdiler ve ne de O'na yalvardılar. 77- Ama ağır bir azabın kapısını yüzlerine açtığımızda kurtuluş ümitlerini yitirerek ne yapacaklarını şaşırırlar. İçinde onlar (şöyle) çığlık atarlar: "Rabbimiz, bizi çıkar, yaptığımızdan başka salih bir amelde bulunalım." Size orda (dünyada), öğüt alabilecek olanın öğüt alabileceği kadar ömür vermedik mi? Size uyaran da gelmişti. Öyleyse (azabı) tadın; artık zalimler için bir yardımcı yoktur. (Fatır Suresi, 37) İNANMAYANLARA VERİLEN HER NİMET, HER HAYIR ŞER AMAÇLIDIR . HAKETTİKLERİ HAYIRLA DEĞİL, HAKETMEDİKLERİ HAYIRLA HAK ETTİKLERİ AZABA ÇARPILIRLAR. BAKIN AYETLERE. Onlar sanıyorlar mı ki, kendilerine vermekte olduğumuz mal ve çocuklarla, Biz onların hayırlarına koşuyoruz (veya yardım ediyoruz)? Hayır, onlar şuurunda değiller. (Müminun Suresi, 55-56) Şu halde onların malları ve çocukları seni imrendirmesin; ALLAH bunlarla ancak onları dünya hayatında azaplandırmak ve canlarının onlar inkar içindeyken zorlukla çıkmasını ister. (Tevbe Suresi, 55) O küfre sapanlar, kendilerine tanıdığımız süreyi sakın kendileri için hayırlı sanmasınlar, Biz onlara, ancak günahları daha da artsın diye süre vermekteyiz. Onlar için aşağılatıcı bir azap vardır. (Al-i İmran Suresi, 178)
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
21 Aralık 2010, 17:42 | Mesaj No:7 |
MUSİBET GİBİ GÖRÜNÜNEN BİR OLAY ASLINDA ŞER MİDİR ? YOKSA HAYIR MIDIR ? ENBİYA-35. .....Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz BAŞIMIZA GELEN ŞER VE MUSİBETLER HAYIRLARA VESİLE OLABİLİR BAKARA-216:......Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. ALLAH bilir de siz bilmezsiniz. Bu ayetin yaşamımıza yansımasını her an görebilriiz. Neyin bize şer, neyin bize hayır olduğunu ancak Allah bilir. KUL, Bir sıkıntı veya zorluk ile karşılaştığı zaman şikayetleri artırma yoluna gitmemelidir. Şu gerçek ki, dünyada imtihan var. Bu kesin ve gerçek.. Ve benim kanatim hayır ve şerle insanın imtihanı nasıl değerlendirdiğine bağlı. Bazen mal şerdir.. Bazen fakirlik..Bazen de zenginlik. Bazen makam şerdir .Yani hayır ve şer aslında bakış açımızda. Hayatı nasıl değerlendirdiğimizde.ve tercihlerimizin bizi yönlendirdiği sonuçlarda. Evet dediğimiz gibi mal veya fakirlik şerdir. Şer gibi görünür. Mal ilk başta şer değildir. Hatta faydadır bizim için. Ama malı nasıl tassarruf ettiğimize göre o mal ya şer ile sonuçlanır ya hayır ile sonuçlanır. Çünkü, Allah malı da kuluna imtihan için vermiştir.. Bakalım kulum nankörlük edip azıyor mu yoksa bana şükür mü ediyor ve infak ediyor mu.? Mal hayırdır ama hayrı hayırla kullanmaz isek yoldan çıkmamıza ve şerimize neden olur. Suç malda değil bizdedir. Geçmişte görülen Kölelik görünürde şerdir. Ama eğer köle değil de efendi olsa belki o adam azacak. O yüzden köle olması belki daha iyi olabilir. Ama bunu Allah dışında kimse bilemez. Ve bu nedenle kesin hayırdır, kesin şer olduğunu kimse söyleyemez. O HALDE BAŞIMIZA FELAKETLER GELDİĞİNDE NE DİYECEĞİZ, NASIL SABREDECEĞİZ, NASIL YARDIM İSTEYECEĞİZ BAKARA-156. Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz (her şeyimizle) ALLAHa aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler . Devamını yazacağım
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
23 Aralık 2010, 00:30 | Mesaj No:8 |
Peygamber efendimizin sünnetleri kuranın fiili uygulamasıdır. Hadis şerifleri ise kuranın açıklayıcısıdır. Allah yolundaki mümine isabet eden her yorgunluk, hastalık, sıkıntı, üzüntü, keder, hatta ayağına batan diken bile, günahlarına kefaret olur. [Buhari] Nasıl günahlara kefaret olur ? HUD 114 AYETİ tefsir edildiğinde Günahlara nasıl kefaret olacağının işaretini verir. ...Şüphesiz iyilikler, kötülükleri yok eder . (Hud,114) Şüphe yok ki, Yapılan salih ameller, günahlara karşılık gelir. Ve Günahları yok eder. Kişi musibetlere sabır gösterdiğinde, Allah tarafından takdir edilen bir pek güzel salih amel üzerinde bulunur. Kişi musibetlere sabır gösterdiğinde, acılara sabırla tahammül edip, Allaha hamd ettiğinde Allah tarafından sevilen ve pek takdir edilen bir pek güzel salih amel üzerinde bulunur ki, ALLAHın verdiği musibetler karşısında ALLAHa isyan etmeksizin, ALLAHa hamd, dua ve sabır ile ALLAH yönelenlere Allah cennetini vaad etmiştir. Musibetlere sabır göstermek, kulun işlediği salih amellerden midir ? Soruyu kuran şöyle cevaplar LOKMAN 17: Ey yavrum, namazı ikame et (namaz kıl)! Ma'ruf ile (irfanla, iyilikle) emret ve münkerden (kötülükten) nehyet (münkeri yasakla, mani ol). Ve sana isabet eden şeylere (musîbetlere) sabret. Muhakkak ki bu, azmedilen (mutlaka yapılması gereken) işlerdendir. Kulun Musibetler karşısında Sabırla, namazla ve dua ile gösterdiği bu salih ameli Hud 114 ayetine göre Kötülüklerini siler yok eder. Yani günahlarına kefaret olur. Zümer 10:Ancak sabredenlere mükafaatları hesabsız ödenecektir'' SABREDENLERİ MÜJDELE ALLAH MUSİBETLER KARŞISINDA SABREDEN KULLARINA MÜJDE VERİYOR BAKARA 155 :Ve sizi mutlaka korku ve açlıktan ve mal, can ve ürün eksikliğinden imtihan ederiz. Ve sabredenleri müjdele. Muminler musibetler karşısında Bakın ne derler BAKARA-156. Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz (her şeyimizle) ALLAHa aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler Mümin, sabre başvurduğu takdirde ALLAH da onunla beraber olur ve onu destekler. “Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile ALLAH’tan yardım isteyin. Çünkü ALLAH muhakkak sabredenlerle beraberdir.” (Bakara 2/153) İşte onlar, sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orda esenlik dileği ve selamla karşılanırlar. Orda ebedi olarak kalıcıdırlar; o, ne güzel bir karargah ve ne güzel bir konaklama yeridir. (Furkan Suresi, 75) CENNETE GİRMEK KOLAY DEĞİL
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
23 Aralık 2010, 00:44 | Mesaj No:9 |
CENNETE GİRMEK KOLAY DEĞİL Evet, cennete girmek kolay değil, o kadar da ucuz değil. Bakın ne diyor rabbimiz insanlar hakkında BAKARA-214- Acaba sizden öncekilerin başlarına gelenlerin benzeri sizin de başınıza gelmeksizin, kolayca Cennet'e gireceğinizi mi sandınız?..... Nedir bu bizden öncekilerin başlarına gelenler ve ne ile denendiler ki, cennete girip girmeyecekleri apaçık belli oldu ? DİKKAT ! Bizden öncekilerin başlarına gelen, bizim de başımıza gelecek. Bu ALLAHın insanı sabır ve nefsi ile musibetler karşısında denemesidir. ALLAH yolunda insanın nefsi ile cihad etmesinin denemesidir. Bu en büyük denemedir ki, gerektiğinde nefsini veya canını ALLAH yolunda verecek. İŞTE ALLAH BÜTÜN BUNLARI GÖRECEK , İNSAN HAK YOLUNDA BÜTÜN BUNLARI HAK EDECEK VE ÖYLECE MÜKAFAT OLARAK HAZIRLADIĞI CENNETİ VERECEK. Yoksa siz, ALLAH içinizden cihad edenlerle, sabredenleri deneyip bilmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?"( Al-i İmran: 142 ) Ayet-i kerimede geçen "cihad" kelimesinin geniş bir anlamı vardır. İnsanın düşmanlarla savaşmasına cihad denildiği gibi, kötülüğe "Nefs-i Emmare'ye" karşı savaşmağa da cihad denir. Hatta ikinci kısım cihadın önemi daha fazla olduğundan Hz. Resulullah (selamun aleyküm.a) ona "Cihad-ı Ekber" (büyük cihad) birincisine ise "Cihad-ı Asğer" (küçük cihad) ismini vermiştir. "...Biz sizi kötülük ve iyilikle deneyerek ne olduğunuzu ortaya çıkaracağız..." Enbiya 35 DİKKAT ! İMTİHAN NEFSE HAKİMİYET VE SABIRLA OLACAKTIR " İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar? Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette ALLAH, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır." (Ankebut, 2-3) "Andolsun ki içinizden cihad edenlerle sabredenleri belirleyinceye ve haberlerinizi açıklayıncaya kadar sizi imtihan edeceğiz."( Muhammed 31 ) ( BU AYETTEKİ CİHADI NEFSİ İLE CİHAD OLARAK ANLAMAMIZ MÜMKÜN ÇÜNKÜ ZORLUKLARI KARŞI SABRETMEK NEFSİ İLE CİHADI GEREKTİRİR. ) İnsan hayırlarla olduğu gibi Zorluklarlarla da İMTİHAN EDİLMEKTEDİR. BELED-4- Biz insanı birtakım zorluklar, zahmetler ve sıkıntılar içinde yarattık.( Biz insanoğlunu, bitip tükenmez, meşakkat, sıkıntı, çaba, çile, mücadele ve uğraşı ile meşgul olmak üzere yarattık.) Bela ve musibetler insanların günahlarına kefaret olabilir , olmayabilir de. Musibetlerin gelmesi her insanın Günahına kefaret olmayabilir. Demek istediğim, eğer musibete sabredilmez, Allaha isyan edilirse günahlara kefaret olunmaz. Dikkat ! Bu bela ve musibetlere sabır göstermenize bağlıdır. Eğer sabretmez, isyanda bulunursanız ahirette size katlanarak gelir. Devamı olacak
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
24 Aralık 2010, 17:07 | Mesaj No:10 |
YAZDIKLARIMI ÖZETLEYECEK OLURSAM Şura 30 ayetinde ifade edildiği gibi musibetler 1- ( Cehennem musibeti, cehennem azabı ) Ahirette mutlaka ellerimizin işlediği ameller ( günahlar ) üzerine gelir. 2- Dünyada iken insanlara isabet eden musibetler ise Allahın insanı denemesidir. İnsanın hayır ve şer ile denenmesi üzerine olabileceği gibi ellerimizin işlediği davranışlar üzerine de olabilir. Ellerimizin işlediği hatalı davranışlar sonucu musibetlere çarpılmamız sünettullah gereğidir. Örnek Uhut savaşında müslümanlara nasıl bir musibet gelmişti . Peygamberimizin sözünü dinlemeyen Okçu müminlerin bir davranış hatasıyla değil midir ? 3- Musibetlerin geliş sebebindeki asıl amaç insanın sabırla denenmesidir. İnsan Sabırla denendiğinde ve Allaha isyan etmeksizin Allaha hamd ettiğinde sabır gösterdiğinde bu sabırla salih amel İşler. Salih ameller işlenen günahları yok eder. Böylelikle musibetler karşında sergilenen bu çok güzel davranış insanın ( Hud 114 ,Ankebut 7, Muhammed 2 ayetlerine göre ) günahlara kefaret ( karşılık ) olur. ...Şüphesiz iyilikler, kötülükleri yok eder . (Hud,114) Şüphe yok ki, Yapılan salih ameller, günahlara karşılık gelir. Ve Günahları silip, yok eder. İman edip salih amel işleyenlerin kötülüklerini elbette örteceğiz. Onları işlediklerinin daha güzeliyle mükâfatlandıracağız.(Ankebut-7) İman edip yararlı işler yapanların, Rableri tarafından hak olarak Muhammed'e indirilene inananların günahlarını Allah örtmüş ve hallerini düzeltmiştir.(Muhammed-2) Mülk 2 : O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı…’’ ENBİYA-35. .....Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz Ayetlere dikkatli bakınız lütfen imtihan hem hayır ve hem de şer ile olabiliyor. Bu nedenle İmtihan olmayan insan hiç yoktur. Ama bazıları hayırla, bazıları şer ile , bazıları hem şer ve hem hayırla MUTLAKA DENENİYORLAR. Ali imran 140: Eğer başınıza bir bela gelirse, (bilin ki,) benzer bir belaya (başka) insanlar da uğramıştır; zira böyle (iyi ve kötü) günleri insanlara sırayla paylaştırırız: (Bu,) Allah'ın, imana erenleri seçip ayırması ve aranızdan hakikate (hayatları ile) şahitlik yapanları seçmesi içindir -çünkü Allah, zalimleri asla sevmez- ALİ İMRAN-141. Bir de Allah iman edenleri arındırmak ( kusursuz kılmak ) ve küfre sapanları mahvetmek için böyle yapar. ALİ İMRAN 142: Yoksa siz, Allah sizden cihad edenleri ve sabredenleri belli etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Konuyu değerlendir | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Günahlara karşı örtücü olun | MusabBinumeyr | Muhtelif Konular | 5 | 06 Şubat 2019 14:51 |
tabiatta cereyan eden hastalıklar, ölümler ve musibetlerin sebebi nelerdir | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 0 | 07 Nisan 2009 23:32 |
Hastalık Ve Musibetlerin Faziletleri | Verda_Naz | Hadis-i Şerif | 0 | 26 Kasım 2008 01:28 |
Kefaret | EcelBekcisi | Hadis-i Şerif | 0 | 24 Kasım 2008 12:39 |
günahlara göz yasi dökmek erdemliliktir | CaferTayar | Şiirler ve Şairler | 1 | 26 Ağustos 2008 21:52 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|