|
Konu Kimliği: Konu Sahibi MusabBinumeyr,Açılış Tarihi: 23 Temmuz 2011 (22:25), Konuya Son Cevap : 28 Ekim 2024 (14:55). Konuya 7 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
23 Temmuz 2011, 22:25 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13855 Üyelik T.:
22 Mayıs 2011 | Gelin görün ki Adı AŞK mış.. /medineweb Gelin görün ki Adı AŞK mış.. /medineweb Hayatım boyu, ‘duygusal’ biri olmayı beceremedim. Bir ‘çocukluk aşkım’ olmadı meselâ. İlkgençlik yıllarım boyunca da, ne zaman kendimi ‘âşık oluyor gibi’ hissetsem, bunun bir ‘gibi’den ibaret olduğuna inandırdım kendimi. Aşk denilen şey öyle ‘-miş gibi hissederek’ gerçekleşen bir duyguysa çok temelsiz olmalıydı. Yok eğer aşk çok esaslı bir duyguysa, aşk, kendini ‘âşık oluyor gibi’ hissetmekten son derece farklı olmalıydı. Etrafıma baktığımda, ilkokul, ortaokul veya lisede âşık olduğu—yani, benim anlayışımca, âşık olduğunu düşündüğü—biriyle evlenmiş hiç kimse yoktu. Ama okul yıllarını ‘âşık oldum’ sarhoşluğuyla boşlayıp, hayatının ilerleyen yıllarında boşa kürek sallayan çoktu. Bu gözlemlerimin eşliğinde, orta öğrenimim boyunca, ne zaman kendimi birine ‘âşık oluyor gibi’ hissetsem, bunun bendeki yansıması derslerime daha bir sıkı sarılmam oldu. Aşkın gerçekte hayatın daha sonraki dönemlerinde gerçekleşen, ciddi ve dolayısıyla ciddiye alınması gereken bir duygu olduğunu farketmiştim. Bu farkedişle, hayatımın o müstakbel yıllarına hazırlık namına, çevremdeki kızlar yerine, derslerimle ilgilenmiştim. * Gelin görün ki, insanın kendisini kalabalıklar içinde bir zombi gibi hissetmesine sebep olan bir durumdu bu. Sınıf içinde kızlarla oğlanlar sapır sapır âşık olup durur ve ders arası muhabbetler “duydun mu filan falana aşıkmış-filanı falana mektup verirken gördüm-falanla filan gene barışmışlar-sen kime âşıksın-hoop oğlum, o kıza ben göz koydum”lar ile geçip giderken, birileri ve birileriyle bir yerlerde gezmek yerine kendi köşesinde öylece işine bakıp dersine çalışıyor olmak, ya ‘ot gibi yaşamak,’ ya ‘ineklik,’ yahut ‘anormallik’ti. Neyse ki, o beğenmediğimiz takvim yapraklarında yıllar önce okuduğum bir hikâyecik yetişiyordu imdadıma. Yanlışı çok sayıda insanın yapmasının doğrunun değerini eksiltmediğini kavrayacak yaşta ve doğru bildiğim noktada diretebilecek kavrayışta sayılırdım. Zombi gibi görülmek, ‘uzaylı garip yaratık’ muamelesine maruz kalmak kolay değildi gerçi; ama, okul içindeki modaya uyup, birilerine âşık olmaya çalışıp mektuplar yazmayı, çiçekler koparmayı denemedim. Hayatımın ilerleyen yılları, ilkgençlik yıllarımda edindiğim bu düşünceyi şükür ki boşa çıkarmadı. Rabbim, aşkın bir hevesten öte bir duygu olduğunu, ‘-mış gibi olma’nın ötesinde insanı gelişip değiştiren, inceleştirip olgunlaştıran bir duygu olduğunu bilfiil gösterdi bana. Gün geldi, âşık da oldum; ama savrulmadım, dağılmadım, dağıtmadım. Gönül borcu duyduğum acılar yaşadım gerçi. Hissettiklerimin ‘-mış gibi’nin ötesinde olup olmadığını anlama çabası içinde sevgimi henüz açamadığım sevdiğimin, ben sevgimi ifade edemezken başkalarına yâr olması ihtimalinin sancısıyla yaşadım. Ama o sancılar, “Rabbim! Onun için hayırlısı ben isem, bizi birbirimize nasip et! Değilsem, hakkında hayırlısı kim ise, onu ona nasip et!” gibi dualar öğretti bana. Rabbimi, ‘kalbler kudret elinde olan Zât-ı Zülcelâl’ olarak tanımayı öğretti. “Hasbünallahi ve ni’mel-vekîl” diyerek, işi ve eşi için, Rabbü’l-âlemîni vekil tutmayı öğretti. Aşk, bana bütün bunları ve çok daha fazlasını öğrettiği için, son derece değerli bir duygu olarak kaldı hep benim için. Değerli, gerçek, ciddi, ciddiye alınması gereken bir duyguydu aşk. Soylu bir duyguydu. İnsanın gerek kişilik olarak incelmesi, gerek Rabbini her işine vekîl tutmayı öğrenmesi için âşık olmasının lüzumuna da inanır olmuştum; ama ortalıkta görünen ‘aşk’ muhabbetleri bana benim anladığım aşktan söz etmiyordu. Ayağı yerden, duygusu gerçeklikten kesik bir melâl hali, bir sevda, bir hülya; hayır, aşk bu olamazdı. Aşk, önce ayağı yerden kesilmek, sonra da dümdüz yere çakılmak sûretinde yaşanması mukadder bir duygu olamazdı. Bir sevmede, bir bakmada, bir öpmede insanı batıran bir kör nokta olmamalıydı o. Metin Karabaşoğlu |
Konu Sahibi MusabBinumeyr 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Bİr fİrakın ardından | Makale ve Köşe Yazıları | YaŞuHa | 1 | 2629 | 09 Aralık 2013 22:01 |
Hikaye okumakta fayda var | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | GÖKCEN_AZRA | 2 | 2479 | 25 Kasım 2013 14:27 |
Köle Olabilmek | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | mehmet akif2 | 2 | 2555 | 17 Kasım 2013 13:01 |
Nereye atıyorsun adımlarını /medineweb | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | su damlası | 3 | 2651 | 17 Kasım 2013 12:50 |
Suriyeli Kardeşimizin Feryadı | Videolar/Slaytlar | YaŞuHa | 1 | 1958 | 10 Kasım 2013 13:57 |
24 Temmuz 2011, 04:15 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 90 Üyelik T.:
21 Ağustos 2007 | Cevap: Gelin görün ki Adı AŞK mış..
Bu yazı size mi ait yoksa alıntı mı?
__________________ Bismillah diyerek... |
24 Temmuz 2011, 12:52 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 13855 Üyelik T.:
22 Mayıs 2011 | Cevap: Gelin görün ki Adı AŞK mış.. |
24 Temmuz 2011, 13:15 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | Cevap: Gelin görün ki Adı AŞK mış..
Yazı "Metin Karabaşoğlu" na aittir.
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim) |
24 Temmuz 2011, 18:37 | Mesaj No:6 |
Durumu: Medine No : 13855 Üyelik T.:
22 Mayıs 2011 | Cevap: Gelin görün ki Adı AŞK mış.. |
10 Şubat 2018, 11:47 | Mesaj No:7 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 |
Aşk fesleğen kokar Tadanın bulutlara karışır aklı... Bence manidar satirlar olmuş .Yazarımızın yüreğine sağlık..
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα... Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα... Â'râftα..... Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
28 Ekim 2024, 14:55 | Mesaj No:8 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 | Ben seni özledim.... Yoksa yazmazdım sana... Yoksa dökmezdim gözüm damlalarımı SEN diye... Yoksa rüyalarında olmak istermiydim yar diye, Yoksa hülyalarını süslemek istermiydim can diye... Yoksa seni özlermiydim böyle delice... Galiba ben bu gece seni ağlayacağım sessizce... Bir acı çay olup içemesemde seni, bir dua olacaksın dilimde ömrünce... Bir gün AMİN olur kavuşuruz elbette...
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα... Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα... Â'râftα..... Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Konuyu değerlendir | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Rabbim görün bana bakayım Sana. | inzar | Konular İle İlgili Ayetler | 1 | 01 Ekim 2023 12:44 |
Gelin'cik | GÖKCEN_AZRA | Gönülden Dökülen Nağmeler | 12 | 30 Mayıs 2022 18:45 |
Bu Haftanın Misafiri Sürpriz Bir İsim...Tıklayın Görün:)))) | Mihrinaz | Hafta'nın Misafiri | 135 | 19 Mart 2022 14:51 |
"Ezo Gelin Çorbası"/medineweb mutfağı | su damlası | Çorbalar | 0 | 01Haziran 2018 13:32 |
aaa ferit lan buu!- Gelin Devamını görün:):):) | enderhafızım | Resim/Karikatür | 18 | 21 Ekim 2013 12:46 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|