Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Şirk Dininin Temeli Rabıta / Mevlüt Hönül (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/22350-sirk-dininin-temeli-rabita-mevlut-honul.html)

Mevlüt HÖNÜL 02 Temmuz 2012 23:13

Şirk Dininin Temeli Rabıta / Mevlüt Hönül
 
Kur’ani Kerim’de R-B-T Kelime kökü ile geçen Kelimenin halleri toplamda 6 olup hal anlamları ile geçtiği yerler 5 tir…

رَبَطَ يَرْبِطُ رَبْطًا

Bağlamak, Cesaret vermek, takviye etmek, temkin vermek…

وَرَبَطْنَا

Ve yüreklerini (imanda) sabit kılmıştık.(Küfre) başkaldırdıkları zaman (aralarında) şöyle konuşmuşlardı: ‘’Bizim rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir! Asla O’nu bırakıp da, İlah diye başkalarına kulluk etmeyiz! Doğrusu eğer böyle yaparsak, asıl o zaman haktan uzaklaşıp haddi aşmış oluruz.
(Kehf–14)

اَنْ رَبَطْنَا

Musa'nın annesi, gönlü bomboş, sabaha kadar oğlunu düşündü. Eğer biz, vaadimize inananlardan olması için kalbini iyice pekiştirmemiş olsaydık, saraya alınan çocuğun oğlu olduğunu açığa vuracaktı.
(Kasas–10)

وَلِيَرْبِطَ

Hani Allah, korkunuzu gidermek için sizi hafif bir uykuya daldırmıştı. Ayrıca sizi temizlemek, şeytanın vesvesesinden arındırmak,kalplerinizi pekiştirip kaynaştırmak ve ayaklarınızın yere sağlam basmasını sağlamak için size gökten su indirdi.
(Enfal–11)

وَرَابِطُوا

Siz ey iman edenler! Zorluklara karşı direnin, direnişte birbirinizle dayanışma içinde olun, mevzilerinizi koruyun ve Allah’a karşı sorumluluk bilincini kuşanın ki ebedi saadete erebilesiniz.
(A’li İmran–200)

Rabitu ‘’İrtibatı kesmeyin’’ şeklinde de anlaşılabilir. Aslında Ribat nöbet tutulan yerdir. Zımnen: İmana saray olan yüreğinizin kapısında şeytan’a ve şeytanlaşanlara karşı nöbet bekleyin! İç ve dış saldırganlara karşı hazırlıklı olun! Ya da Ebede saadet yurdu Cennet yolunda vardığınız hedeften geri adım atmayın ayaklarınızı sabit tutun.

رِبَاطِ

O halde, onlara karşı toplayabildiğiniz kadar kuvvet ve binek hayvanı hazır edin ki bununla hem Allahın, hem sizin düşmanınız olan bu insanları, hem de sizin bilmediğiniz ama Allahın bildiği başkalarını caydırabilesiniz (ve bilin ki), Allah yolunda her ne sarf ederseniz size bütünüyle ödenecek ve size haksızlık yapılmayacaktır.
(Enfal–60)

رَابَطَ يُرَابِطُ رَبَاطًا مُرَابَطَةً

Muhafaza etmek gözetmek, devam etmek müdavim olmak.

Mevzileri tutmak, nöbet beklemek.

Kur’anda geçen Rabıta Kavramı hâlihazırda Tasavvuf dininde kullanılan yozlaştırılmış anlamı ile uzaktan yakından alakası olmayıp, Allah’a ve Resulüne iftira atarak kendilerine softa bir din anlayışı sunanların yozlaştırma çabalarından başka bir anlam ifade etmemektedir.

Hadislerde Murabata ve Ribat Kavramı:

"Allah yolunda sınırda bir gün bile nöbet tutmak, dünyadan ve dünyada bulunan her şeyden daha hayırlıdır. Birinizin cennette kamçısının yeri, dünyadan ve dünyada bulunan her şeyden daha hayırlıdır. Kulun, Allah yolunda savaş için her yürüyüşü, dünyadan ve dünyada bulunan her şeyden daha hayırlıdır.”
(Buhari-Cihad)

“Size, yaptığınız zaman hatalarınızı giderecek, günahlarınızı örtecek bir şeyi (ameli) haber vereyim mi?” Ashab dedi ki: ‘Evet.’ Buyurdu ki: “Zorluğuna rağmen abdestinizi imkân ölçüsünde alınız, mescitlere doğru adımlarınızı artırınız, bir namazdan sonra da diğer namazı bekleyiniz. İşte böyle yapmak sizin için ribat’tır. Bunu üç defa söyledi.” (Müslim, Tahare 40, Hadis no: 250)

Rabıtacıların Kur’andan delil olarak kendilerini haklı gösterme çabalarında Maide–35 Tevbe–119 Ayeti kerimelerini kendi anlayışlarına uydurma çabaları asla başarıya ulaşamayacaktır. Kur’anın nüzulünden bugüne dek, hiçbir değişikliğe uğramadan, bizlere ulaşmış olması din simsarlarının Kur’anı kendilerine uyarlama çabalarını boşa çıkarmaktadır.

Siz ey imana ermiş olanlar! Allaha karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun, Ona daha yakın olmaya çalışın ve Allah yolunda gayret gösterin ki mutluluğa erişebilesiniz.
(Maide–35)

Zemahşeri, el-Keşşaf’ta ‘vesile’yi şöyle tarif etmiştir:

“Vesile, kendisiyle tevessül edilen ve yaklaşmaya araç kılınan fiil ve davranıştır. Burada kendisiyle Allah’a yaklaşılan itaatleri yapmak ve isyanlardan kaçınmak anlamlarından mecaz olarak gelmiştir.

(Zemahşeri, el-Keşşaf an hakaiki ğavamidi’t-tenzil, Beyrut, 1995, I, 615)

(Ey müminler!) Sabır ve namazla yardım dileyin: Bu, tam bir sığınma duygusu içinde yürekten Allah'a yönelenler dışında herkes için zor bir iştir.
(Bakara–45)

Siz ey imana ermiş olanlar!Sarsılmaz bir sabır ve namaz ile yardım arayın; zira, unutmayın, Allah zorluklara karşı sabredenlerle birliktedir.
(Bakara–153)

Siz ey imana erişenler! Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincine varın ve dürüst kimselerle olun!
(Tevbe–119)

Ayeti kerimeyi Ahkaf suresi 22 Ayet ile birlikte değerlendirelim:

Tevbe suresinde ‘’ meas sadikîn’’ Ayetini Ahkaf suresi 22’de ‘’Mine’s sadikîn’’ okunuşuna dayandırarak ‘’Dürüst kimselerden olun! Keşşaf tefsiri Fakat genel okuyuşu olan ‘’ meas sadikîn’’ çok daha kapsamlıdır. Sadık olmak İmana sadakatin ön şartıdır. Dürüstlerle olmak emri ise, her toplumsal çevre şartlarına hemde iyilik hareketlerinin toplumsal bir dayanışma içerisinde yürütülmesine işaret eder…

Bugün rabıta anlayışını yozlaştıran kesimler evliyalık velilik şeyhlik makamı atfettikleri şahıslar ölü dahi olsa, onlar ile röportaj yapmakta, ruhlarından medet ummakta, istimdat/yardımı Allah’tan değilde ölülerden kendilerine bile faydası olmayan bir iğnenin acısını dahi hissetmekten kendini alıkoyamayan aciz beşerden beklemektedirler.

İlahi kelamda ise bu beklentilerinin acizlikten boş kuruntudan başka bir şey olmadığı, Ölülerin, duymadıkları ve konuşamadıkları açıkça bildirilmektedir…

‘’ Eğer biz onlara melekler indirsek, ölüler kendileri ile konuşsa ve her şeyi bir araya getirip karşılarına koysaydık, Allah dilemedikçe yine inanmazlardı. Fakat çoğu bunu bilmez.
(En’am–111)

Gerçek şu ki, sen ölülere de işittiremezsin, sırt çevirip uzaklaşan sağırlara da işittiremezsin bu çağrıyı;
(Neml–80)

Ey Muhammed! Sen ölülere işittiremezsin; arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrını işittiremezsin.
( Rum–52)

Allah'tan başka o yalvarıp yakardıklarınıza gelince -bunların kendileri yaratılmış varlıklar olduklarına göre- hiçbir şey yaratamazlar;
(Nahl–19–20)

Merhum Mehmed Akif Ersoy Tasavvufi kafa yapısına ciltler ile yazılması gereken reddiyeyi iki mısra ile Muhteşem bir şekilde izah etmiştir.

“Sürdüler Türk’e tasavvuf diye olgun şırayı; / Muttasıl şimdi hakikat kusuyor Sıtkı Dayı.”

Günümüzde ve Nakşi tarikatının en önemli ŞİRK halkası Rabıta Ayini:

Rabıtanın Şartları ve Uygulanış Biçimi:

Genelde "Hatmi Hacegan" adı altında uygulanan zikir merasimi sırasında halka şeklinde oturan müritler, şeyhin ya da onun adına “hatmi yöneten vekilinin bir işareti üzerine rabıta yaparlar. Bu işaret, halkada bulunanların rahatça duyabileceği orta bir sesle "Rabıta-i Şerife!", "mürşite rabıta", ya da benzer bir komuttan ibarettir.

Rabıta Kurallarının sadece isimlerini vermek ile yetinelim isteyen olursa tüm maddelerini onların kendi kitaplarından sunabiliriz tüm delilleri ile…

‘’Vird

Abdestli Olmak

İnabeli Olmak

Kapıyı Kilitlemek

Ortamı Karartmak

Ters Teverrük” Oturuşu İle Oturmak

‘’Gözleri Yummak

Nefesi Kontrol Altına Almak

Sabit ve Hareketsiz Durmak

Mürşitin Suretini Zihinde Canlandırmak

Mürşitin Ruhaniyetinden İstimdâd Etmek’’

Bu Kurallar rabıtanın özünü oluşturmakta ve içlerinde en ehemmiyet ile durulanları ise Mürşitin Suretini Zihninde Canlandırarak onu Kendi ile Allah arasında vesile kılmak kuralıdır. Bununla birlikte Ölmüş ruhlardan medet ummak…

Tasavvuf dinine göre sağ olanlar yetmezmiş gibi ölü olan Mürşitlerinden de yardım beklemek, feyiz almak aracı kılmak dinlerinin esasıdır.

Şimdi bu kısa özetten sonra bu inanç sisteminin dayanmış olduğu asıl kavrama geçelim:

Animizm” terimi Latince “anima” dan gelmektedir ki Batı dille*rinde hayvan anlamını veren “animal” sözcüğü de bu kökten gelir. Temelde hayvan veya animal, canlı demektir. Dolayısıyla canlılığın kay*nağı olan ruha tapınmaya bu ilgiyle “animizm” denilmiştir.

Tevhidi inancı yozlaştırmak isteyen güçlerin dine karşı din anlayışının başında animist yaklaşımlar gelir. Yalnızca Allah’a ibadet/kulluk etmeleri emredilen canlılar çeşitli faktörlerin etkisiyle, yaradılmış olanları yüceltmeye ve onlara doğaüstü güçler atfetmeye başlarlar.

Şehid Doktor Ali Şeriatinin Dine Karşı Din Kitabından bir kısım ile konuya açıklık getirelim:

ŞİRK DİNİNİN TEMELİ

Şirk dininin temeli, bir grup insanı zenginleştiren, diğerlerini ise fakir bırakan ekonomik anlayıştır. Bu ekonomik sistem, var olabilmek ve varlığını sürdürebilmek için dine ihtiyaç duymaktadır. Zira din kadar insanları kendiliklerinden boyun eğmeye sevk eden güçlü hiçbir etken yoktur. Bu görevi daima, şirk dini, statükoyu muhafaza ederek yerine getirmiştir. Şirk dini bu görevi iki şekilde yapmıştır:

1-İnsanlara, egemen güç ve aileler sayısınca tanrı inancını aşılayarak…

2-Kendine mensup olan egemen sınıfa, alt tabakadaki insanlara karşı imtiyazlar sağlamak ve bu imtiyazları tarih boyunca muhafaza etmek suretiyle…

UYUŞTURUCU DİN

Din karşıtlarının da söylediği gibi, şirk dininin ana unsurları, cehalet, korku, ayrımcılık, sermayedarlık ve bir sınıfın insanlarını diğer insanlara karşı üstün tutmaktır. Din karşıtlarının bu değerlendirmesi, hak din için değil, şirk dini için doğrudur. Doğru olan bir şey daha vardır ki, o da şirk dininin, zillet, sıkıntı, çaresizlik ve cehalet içinde yüzen halkları, içinde bulundukları durumun kendileri, ataları ve çocukları için ilahi bir takdir olduğuna inandıran ve buna teslim olmaya çağıran bir uyuşturucu görevini görmesidir.

ŞİRK DİNİNİN HAREKET BİÇİMİ

Şirk dini tarih boyunca iki şekilde hareket etmiştir:

1-Dinler tarihinde görüldüğü gibi şirk dininin, kendine mahsus bir hareket çizgisi vardır. Bu hareket, Totem, tabu, mana, grup tanrısı, çok tanrıcılık ve ruhlara tapınma şeklinde bir seyir çizmiştir. Dinler tarihindeki bu şirk dinleri, aslında şirk dininin farklı tezahür biçimleridir.

2-Şirk dininin en tehlikeli, en sinsi olan ve insana ve hakikate en çok zarar veren şekli gizli şirktir. Bu, tevhid perdesi altında gizlenen şirk biçimidir. Tevhid peygamberleri şirke karşı çıktığı sürece şirk dini de onlara karşı çıkmıştır. Ne zaman ki peygamberler, muzaffer olmuşlar ve şirk dinine diz çöktürmüşlerse, şirk dini, tevhid dininin takipçileri arasında gizli bir şekilde varlığını sürdürmeye devam etmiştir. Mesela Musa"ya (a.s) ve onun davasına karşı çıkan Bel"am-i Ba"ur, Musevî din adamları olan hahamlar ve İsa"yı (a.s) öldürmeye teşebbüs eden Ferisiler kılığında ortaya çıkıp iş yapmıştır.

Rahmetli Ali Şeriatinin muhteşem tespitleri, Sözde İslam kisvesi altında kendi şirk inançlarını benimsetmeye çalışan, Şeyh ve benzeri isimlere kutsal kimlikler verenler, öldüklerinde dahi olağanüstü güçler ile insanlara yardım edebilecekleri görüşleri ve bu görüşleri Kur’an ve Sünnet’e yamamaya çalışanlar İslam inancından değil bilakis Şirk dinindendirler.

İster bilinçli ve ister bilinçsizce bu inanç sistemi içerisinde olanlar bu sapkın anlayışları ile kendilerince. Müslüman adına layık yaşam sunduklarına inananlar asla İslam inancının vermiş olduğu berrak apaçık nurundan faydalananlar değil. Bilakis rabler edindikleri sapkın anlayış sahiplerinin dinindendirler ve Allah’a değil put edindikleri görünmez uçan kaçanların kulları-dırlar.

Bizler bizden önceki nesillere ilim ehline muvahhidlere saygı ve sevgi duyulmasına asla karşı değiliz. Karşı olduğumuz nokta ilim ehli gözüküp kendi batıl inanç sistemlerinde var olan şirklere sessiz kalarak onları yüceltmek, Allah’ın görmediği hesabı kıt aklımız ile görerek onları cennetlik veya cehennemlik ilan etme anlayışlarıdır.

Onlara sevgi ve saygımız Allah’tan onlar için af dilemek, ortaya koymuş oldukları hakikatleri almak yanlışları ise reddetmek olmalıdır.

Bugün yatırlar olarak bilinen geçmişte kalan ölü kişiler üzerinden, mülk edinme anlayışı sunan kurumlar koca-koca anıtlar dikerek, yapıtlar yaparak insanların saf inancından beslenerek şebekeler halinde yardım sanduklarından en iyi şekilde malı götürmektedirler. Bunun farkında olmayan cehil insanlar adeta bunlardan medet umarcasına onlara mektuplar yazmakta, dilekçeler vermekte sorunlarının çözülmesinde kendilerine dahi faydaları olmayan ölülerden çözüm beklemektedirler.

Asrımızın en büyük felaketlerinden biri olan Şeytan ordularının ve yardımcılarının Müslüman halkları zayıflatmak, İslamı yeryüzünden silmek gayesi ile yapıp ettikleri soykırımlar, zulümler, talanlara sessiz durarak, tekke ve medreselerde rabıta ile meşgul olmak Muhammedi misyona uygun değildir. Bilakis Muhammedi misyonu yeryüzünden kaldırmaya çalışan şer güçlere sessiz kalarak destek vermektir.

Ribat şer güçlere karşı daima birliktelik ilkesi ile karşı koymak. Allah’ın dininin yeryüzünde hâkimiyetinin evrensel değerler olan Hak, Adalet, Özgürlük, Namus ve benzeri kavramların hâkim olmasına yardımcı olmaktır…

Bizim gibi yaradılmış olanlardan medet ummak değildir. Bu tür anlayışlar ŞİRK dininin esaslarıdır. İslam ile hiçbir alakası yoktur olamazda.

Mitolojik uçuk kaçık bir takım kimlik sahibi kişilerden yardım beklemek, onları kendi ile Rabbi arasında vesile kılmak, onlar olmadan rabbe ulaşılamayacağı inancını taşımak ancak ve ancak ŞİRK dininin öğretisidir…

Mevlüt HÖNÜL
Malazgirt

www.medineweb.net

HÜDA 03 Temmuz 2012 09:04

Cevap: Şirk Dininin Temeli Rabıta
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

HİCRET 03 Temmuz 2012 09:18

Cevap: Şirk Dininin Temeli Rabıta
 
ArO*

Esadullah 03 Temmuz 2012 15:54

Cevap: Şirk Dininin Temeli Rabıta
 
[QUOTE=Mevlüt HÖNÜL;184208]

Rabıtanın Şartları ve Uygulanış Biçimi:

Genelde "Hatmi Hacegan" adı altında uygulanan zikir merasimi sırasında halka şeklinde oturan müritler, şeyhin ya da onun adına “hatmi yöneten vekilinin bir işareti üzerine rabıta yaparlar. Bu işaret, halkada bulunanların rahatça duyabileceği orta bir sesle "Rabıta-i Şerife!", "mürşite rabıta", ya da benzer bir komuttan ibarettir.

Rabıta Kurallarının sadece isimlerini vermek ile yetinelim isteyen olursa tüm maddelerini onların kendi kitaplarından sunabiliriz tüm delilleri ile…

‘’Vird

Abdestli Olmak

İnabeli Olmak

Kapıyı Kilitlemek

Ortamı Karartmak

Ters Teverrük” Oturuşu İle Oturmak

‘’Gözleri Yummak

Nefesi Kontrol Altına Almak

Sabit ve Hareketsiz Durmak

Mürşitin Suretini Zihinde Canlandırmak

Mürşitin Ruhaniyetinden İstimdâd Etmek’’

Bu Kurallar rabıtanın özünü oluşturmakta ve içlerinde en ehemmiyet ile durulanları ise Mürşitin Suretini Zihninde Canlandırarak onu Kendi ile Allah arasında vesile kılmak kuralıdır. Bununla birlikte Ölmüş ruhlardan medet ummak…

Tasavvuf dinine göre sağ olanlar yetmezmiş gibi ölü olan Mürşitlerinden de yardım beklemek, feyiz almak aracı kılmak dinlerinin esasıdır.

Şimdi bu kısa özetten sonra bu inanç sisteminin dayanmış olduğu asıl kavrama geçelim:

Animizm” terimi Latince “anima” dan gelmektedir ki Batı dille*rinde hayvan anlamını veren “animal” sözcüğü de bu kökten gelir. Temelde hayvan veya animal, canlı demektir. Dolayısıyla canlılığın kay*nağı olan ruha tapınmaya bu ilgiyle “animizm” denilmiştir.

Tevhidi inancı yozlaştırmak isteyen güçlerin dine karşı din anlayışının başında animist yaklaşımlar gelir. Yalnızca Allah’a ibadet/kulluk etmeleri emredilen canlılar çeşitli faktörlerin etkisiyle, yaradılmış olanları yüceltmeye ve onlara doğaüstü güçler atfetmeye başlarlar.


Sayın Hönül siz bunu çorba yapmışsınız yahu altına birde tarif vermişsiniz :) Bu tarifide ilk kez sizden duydum yani, rabıta da bu kadar takılmayın ben şahsen sofilerede kızıyorum rabıtaya bu kadar takılmayın hemen gecmeye çalışın diye, rabıta bu işin başıdır sayın hönül bunun Murakabesi var Mücahedesi var Müşahadesi var yani yol uzun bir yol , tutturmuşlar bir rabıta takılmış kalmışlar aşın kardeşim bunu ....

Mehmet Akif e gelince safahatı bir okuyun sayın hönül bakın ne şirk dolu bir kitap çıkıcak karşınıza :) Ne güzel söylemiş üstad...



Bu vahdet-zâra dün baktım: Ne meyhâneydi cûşâcûş!

Bugün rindânı gördüm: Başka bir peymâneden bî-hûş.

Bütün dünyâ serilmiş sunduğun vahdet şarâbından;

Ben´im mest olmıyan meczûbun, Allah´ım, benim meydan!

Bırak, hâsir kalan seyrinde mi´râcım devâm etsin;

Rükû´um yerde titrerken, huşû´um Arş´ı titretsin!


İlâhî! Serserî bir damlanım, yetmez mi hüsrânım

Bırak taşsın da coştursun şu vahdet-zân îmânım.

Bırak hilkatte hiç ses yok bırak meczûbunun feryâd...

Bırak tehlîlim arnk dalgalansın, herçi-bâd-âbâd!

Yitiksevda 03 Temmuz 2012 16:23

Cevap: Şirk Dininin Temeli Rabıta
 
Esedullah kardeşim Kuran'da geçen Ribat kavramı ve Tarikatlarda uygulanan arasında alakayı bana ispat edermisiniz rica etsem...

Yitiksevda 03 Temmuz 2012 16:25

Cevap: Şirk Dininin Temeli Rabıta
 
Mehmet Akif Allah'ın rahmeti ve Bereketi Üzerine Olsun Alim ve Baştacı Safahat ve Başka Eserlerinde Şirkten eser yok Şirkten uzak bir Alim idi...

Yitiksevda 03 Temmuz 2012 16:29

Cevap: Şirk Dininin Temeli Rabıta
 
Esedullah kardeşim Size Vermiş olduğum sıralamanın dayanaklarınıda sunacam O zaman çorba sahibi belli olur ...

Esadullah 03 Temmuz 2012 17:12

Cevap: Şirk Dininin Temeli Rabıta
 
Alıntı:

Yitiksevda Üyemizden Alıntı (Mesaj 184266)
Esedullah kardeşim Kuran'da geçen Ribat kavramı ve Tarikatlarda uygulanan arasında alakayı bana ispat edermisiniz rica etsem...

Kur’ani Kerim’de R-B-T Kelime kökü ile geçen Kelimenin halleri toplamda 6 olup hal anlamları ile geçtiği yerler 5 tir…

رَبَطَ يَرْبِطُ رَبْطًا

Bağlamak, Cesaret vermek, takviye etmek, temkin vermek…


Alıntı:

Yitiksevda Üyemizden Alıntı (Mesaj 184268)
Mehmet Akif Allah'ın rahmeti ve Bereketi Üzerine Olsun Alim ve Baştacı Safahat ve Başka Eserlerinde Şirkten eser yok Şirkten uzak bir Alim idi...

Saddak şirk elbette yok size istinaden söyledim zaten onunla desteklemişsinizya kendinizi, oysa bu mısralar bile tasavvuf kokuyor sayın hönül, Merhumu iyi anlamak lazım ....

şimdi sizin mantığınızla bakalım daha ii anlarsınız ;


Bırak, hâsir kalan seyrinde mi´râcım devâm etsin;

seyirde miraç yaşamak bu tamamen tasavvufla alakalıdırki miraç yaşadığını idda ediyor....

Rükû´um yerde titrerken, huşû´um Arş´ı titretsin!


İlâhî! Serserî bir damlanım, yetmez mi hüsrânım

burada da bir damlanım diyor Allah c.c. haşa sumuki damlası olsun ...?


Alıntı:

Yitiksevda Üyemizden Alıntı (Mesaj 184269)
Esedullah kardeşim Size Vermiş olduğum sıralamanın dayanaklarınıda sunacam O zaman çorba sahibi belli olur ...

Sayın hönül bana külliyatta getirseniz en küçük bir değişiklik olmaz, size bir tavsiye Tarikatı aliyyede Rabıtaı Celiyye isimli bir eser var Cübbeli Hoca kaleme almış okuyun inşaallah , ve rabıtaya bu kadar takılmayın rabıta başlangıçtır tasavvufta ...vesselam

Yitiksevda 03 Temmuz 2012 17:32

Cevap: Şirk Dininin Temeli Rabıta
 
O zaman bana Kur'an Sünnet ile ispat edin yaptığınız Rabıta olayını...

Esadullah 03 Temmuz 2012 20:25

Cevap: Şirk Dininin Temeli Rabıta
 
Alıntı:

Yitiksevda Üyemizden Alıntı (Mesaj 184275)
O zaman bana Kur'an Sünnet ile ispat edin yaptığınız Rabıta olayını...

size tavsiye ettiğim eseri okuyun orada bulacaksınız sayın hönül ... vesselam

hayırlı akşamlar


SAAT: 10:42

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306