Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları

Konu Kimliği: Konu Sahibi enderhafızım,Açılış Tarihi:  18 Ocak 2013 (01:26), Konuya Son Cevap : 18 Ocak 2013 (01:26). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 18 Ocak 2013, 01:26   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:38
Mesaj: 3.186
Konular: 1383
Beğenildi:166
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
evtx Neden ve Nasıl İlim

Neden ve Nasıl İlim


Neden ve Nasıl İlim

Seda Yardımcıoğlu



Bismillahirrahmanirrahim

İlim öğrenmek kadın, erkek her Müslüman’a farzdır (İbn-i Mace)

Sorulduğunda ELHAMDULİLLAH Müslüman’ım diyen bir insan; eğer, kendisini Müslüman olarak yarattığı ve Müslüman olarak yaşatmaya devam ettiği için Rabbine teşekkür ediyorsa, hamd etmeye değecek kadar kıymetli bir dine mensup olduğunu düşünüyorsa, bu dini tanıması gerekmez mi? Dâhil olduğu için, hamd ettiği bu Müslümanlığın en azından farizalarını tam manasıyla bilmesi ve bilinçli bir şekilde uygulaması gerekmez mi? Bir Müslüman, gayri Müslim bir insanla yan yana gelse ve ona dense; “Bana Allah’ı anlat, Müslümanlığı ve İslam dinini ve bu dinin gerektirdiklerini anlat”, Müslüman’ın, gayri müslim’e eksiksiz anlatabilmesi gerekmez mi dinini? Eğer anlatamazsa, kendisine denmez mi; sen nasıl Müslümansın, daha Rabbini de, dinini de tanımıyorsun!

Rabbin rızasını kazanmak, iyi bir kul olmak ve nihayetinde cehennem azabından korunup, cennete ulaşmak isteyen her Müslüman’ın ilim öğrenmesi gerekmektedir. İlim, önce kâinatın yaratıcısını tanımakla başlar. Kişi Rabbini doğru tanırsa, O’nun yüceliğini, kudretini, merhametini görünce Rabbini hak ettiği şekilde sever. Sevdiği Rabbine itaat etmek ister. İtaatinin doğru olabilmesi için de Rabbi kendisinden nasıl bir kulluk ister, neleri emreder, neleri nehy eder ve bu emirleri ne şekilde yerine getirmesini ister, bunları öğrenmesi gerekir.

İlmi olmayan bir insan, dökülen yaprak misali, her rüzgâr esintisiyle başka bir yöne savrulmaya mahkûmdur. İlim bilen, önce Rabbini bilir, sonra da kendini bilir. Neden yaratıldığını, bu dünyaya gelme amacının ne olduğunu bilir. Rabbinin emrettiği şekilde kulluk vazifesini yerine getirmeye çalışır. Kişi Rabbinin istediği kulluğun şeklini bilmezse; ya kendinden öncekilerin geleneklerini din zanneder ve bu geleneklere göre kulluk yapar, ya da etrafındaki insanların söyledikleri sözlere, bilgilere göre kulluk yapmaya çalışır. Durum böyle olunca da, her insan farklı bir şey söyler. Kendisinin ilmi olmadığından kim doğru söylüyor bilemez, kafası karışıp, ya hepsini terk eder ve dünya hayatının geçici nimetleriyle meşgul olur ya da edindiği kulak dolgusuyla, yarım yamalak kulluk yapar.

Oysa bilerek ve doğru yapılan az bir ibadetin, bilmeyerek, cahilce yapılan çok ibadetten daha hayırlı olacağını, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’in hadislerinden öğreniyoruz.

Güncel hayatımızla kıyaslayarak, ilimli olmaya örnek verecek olursak;

Mesela; bir kuyumcuda çalışan iki tezgâhtarı düşünelim. Birisi altınla ilgili tüm ince hesapları biliyor, vitrini nasıl yerleştirmesi gerekir, hangi altını nereye dizerse, daha iyi sergileyebilir, müşteriye nasıl davranması gerekir, elindeki ürünü (altını) nasıl korursa çalınma riskini azaltır vs. bunların hepsini yerli yerinde biliyor ve buna göre uyguluyor ve başarılı oluyor. Diğeri ise, hesabı, vitrinin dizilme sanatını, ürünün nasıl korunacağını, müşteriye nasıl davranması gerektiğini bilmiyor ve bilmeden uyguluyor, bilmediği için de, hesabı yanlış yapıyor, ya yüksek fiyat söylüyor ya da düşük, müşteriye hitabı bilmediğinden, müşteri kaçırıyor, altını nasıl korur bilmediğinden, zaman zaman altın çaldırıyor yani başarısız oluyor. Bu iki tezgâhtarın, patronlarının gözündeki değeri aynı mıdır sizce? Ya da ikisi aynı ücreti alır mı o işyerinden? Birisi hem işverenin gözünde değerli olur ve maaşı yüksek olur, diğeri patronun gözünde daha az değerli ve maaşı da düşük olur değil mi? Hatta çok fazla hata yaparsa işten bile çıkarılabilir.

İşte bilinçli yapılan kullukla, bilinçsiz yapılan kulluk da buna benzer. Bilen Rabbinin katında elbet kıymetli olacaktır. İbadetlerini nasıl yapacak, Rabbine dua ederken, bağışlanma dilerken nasıl hitap edecek, din kardeşlerine nasıl davranacak, iblis’ten gelen dürtmelere rağmen, imanını nasıl koruyacak, bunları bilir ve biiznillah kulluğu doğru yapıp, kıymetli olur. Zaten Rabbimiz de bu kıymetin haberini yüce kitabında veriyor bizlere, “Allah, iman edenleri yüceltir; bunlardan kendilerine ilim verilmiş olanları ise, kat kat derecelerle yükseltir.” [Mücadele 11] (De ki, hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir.) [Zümer 9]

Namaz kılan bir insan; kıldığı namazın amacını, namazdaki rükünleri, okuduğu sureleri ve duaların ne anlama geldiğini bilmezse, bu ibadet nasıl ihlâslı bir ibadet olabilir? Kur’an-ı Kerim’i yalnızca Arapça’dan okuyup, mealini ve tefsirini (geniş açıklamasını) okumayan bir insan, Rabbinin kendisinden neler istediğini, neleri yasakladığını nerden bilebilir? Rabbimiz, “bu Kur’an sizlere, cennete gidebilmeniz için bir rehberdir, bir öğüttür, ileride hepiniz buna uyup uymadığınızdan hesaba çekileceksiniz” (Zuhruf 44) buyuruyor.

İleride hesaba çekileceği kitaptaki yazılı olan ayetlerin anlamını okumayan, bilmeyen bir insan nasıl, neden öğüt alacaktır ve nasıl hesap verecektir?

Peygamberleri uyarıcı ve örnek olarak düşünen bir insanın, peygamberi tanıması gerekir. Ömründe bir peygamberin bile hayatını okumayan insan, nasıl onların yolundan gidebilir?

İlmi olan Müslümanlar, dünya hayatının geçici olduğunu tam manasıyla idrak edebilir ve ona göre bir yaşam sürer. Önceliği dünya hayatının geçici nimetleri değil, ahiret yurdunun kalıcı nimetleri için çaba göstermek olur. İlmi olan insan yaşamının her anında Müslüman’a yakışır şekilde davranır. Rızkını helal yoldan kazanır ve helale harcar. Başına gelen her türlü sıkıntıya sabretmeyi bilir. Rabbi’nin kendisine verdiği her güzelliği nimet bilir ve bu nimet için Rabbi’ne teşekkür eder. Böylece her durumda sabreden ve şükreden olarak sevap heybesini doldurur.

Fakat ilmi olmayan bir insan başına gelen sıkıntıya isyan edebilir. Nimeti de kendi kazancı zannedip, nimeti verene hamd etmek, teşekkür etmek aklına gelmediği için sevap heybesine bir şeyler atamadığı gibi kaybedenlerden de olabilir.

Bu yüzden ilim öğrenmek, Müslüman için çok gereklidir. Yaptığı her eylemi, her ibadeti, her ameli bilinçli yaptığı takdirde, kişi Rabbin rızasına daha kolay ulaşabilir. Öyle ki, Rabbimiz; kullarına “iman edin” emrinin hemen ardından salih amel işleyin, ancak böyle bir kul olursanız kurtuluşa erersiniz buyuruyor, birçok ayetinde. Bileceğiz ki amelimiz salih olsun, güzel ve doğru olsun.

İlim öğrenmek, bilgi deposu haline gelmek demek de değildir. İlim kulluğun doğru yapılabilinmesi için öğrenilir ve her ilim ancak kendisiyle amel edildiği durumda kıymetlidir. Sahabe efendilerimiz bir ayeti öğrendiklerinde, onu hayatlarına geçirmeden, diğer ayeti ezberlemezlermiş. Bizlerin de öğrendiğimiz bilgileri hayatımıza geçirmemiz gerekir.

Hayatımızın her safhasına, öğrendiğimiz bilgileri doğru olarak oturtup, o şekilde bir yaşam sürmeye çalışmamız gerekir.

Yine Rabbimiz; kulu ve peygamberi olan Hz. Muhammed Efendimize (sav) “oku” emrinden sonra, ikinci emir olarak; “kalk ve uyar” buyuruyor. Bu emir tabi ki peygamberin nezdinde, tüm insanlık, tüm Müslümanlar için yani bizler için de geçerlidir. Edindiğimiz ilmimizi, diğer insanların da istifadesine sunmalıyız. Öğrendiğimiz her emirden ve yasaktan, Müslüman kardeşlerimizi de haberdar etmeliyiz. Bunu yaparken de, ben biliyorum edasıyla övünmek adına değil, yalnızca Rabbimizin rızası için yapmalıyız. Efendimiz’in (sav) tabiriyle kendimiz için istediğimizi din kardeşlerimiz için de istemeliyiz ki, tam manasıyla iman edenlerden olalım. Ve Rabbin rızası yolunda, cennet yurdunun yolunda adımlarımızı sabitleştirelim.

Rabbimiz doğru ilim öğrenmeyi ve öğrendiğimiz ilmimizle, razı olacağı şekilde amel edebilmeyi hepimize nasip etsin inşaallah.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi enderhafızım 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
En Pratik Sağlık Bilgileri Pratik / Faydalı Bilgiler enderhafızım 0 68 14 Ekim 2023 13:10
Kur'an Güzel Konuşun Diyor, Konuşuyor... Serbest Kürsü su damlası 3 2308 24 Kasım 2016 14:16
Geeflow - Diriliş (15 Temmuz Darbe Rap Şarkısı) İlahiler/Ezgiler enderhafızım 0 1911 23 Kasım 2016 12:06
Otuz Kuş & Dursun Ali Erzincanlı (Şehit Ömer... İlahiler/Ezgiler Esma_Nur 1 2662 23 Kasım 2016 11:44
15 Temmuz Demokrasi Marşı (İndir) İlahiler/Ezgiler enderhafızım 0 2208 23 Kasım 2016 11:10

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
İlim İçin Baş Açmak FECR Serbest Kürsü 5 21 Kasım 2018 22:18
İlim Amel İhlas İslaminesil Bilgi Dağarcığı 0 26 Mart 2014 23:45
Neden hıçkırır insan ve nasıl kurtulur Belgin Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp 11 07 Mart 2014 20:37
İlim ve tasavvuf muallime Tasavvuf-Tarikat 0 06 Mart 2012 20:10
İlim Adabı Verda_Naz Hadis-i Şerif 0 26 Kasım 2008 03:45

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.