Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   İki Denizin Birleştiği Yerde Dolaşmak/Ali Parlak (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/29292-iki-denizin-birlestigi-yerde-dolasmak-ali-parlak.html)

Ali Parlak 26 Aralık 2013 18:29

İki Denizin Birleştiği Yerde Dolaşmak/Ali Parlak
 
İki deniz arasını birbiri üstüne salan O’dur. (furkan53)

İki denizin birleştiği yer…
Musa ile Hızırın buluşma noktası değil miydi orası...
İki denizin birleştiği yer...
Musa as Ledün ilmini Hızırdan öğrenmek için yola çıkıp buluştukları yer...
Hani Balığın da orada can bulduğu yer.
Canı bulmak isteyenlere... Canlar canını bulursunuz orada, kovanınızı kim yağma ederse etsin artık.

İki denizin birleştiği yer...varlık dağının bittiği yer... yani miraç...

Peygamber efendimizin iki yay kadar yakınlaştığı yer...
Böylece iki yay mesafesi kadar, hatta daha yakın oldu...

Fenafillahı yaşamadan miraç olur mu?

Allaha giden yol...
Yol?
Allaha giden bir yol mu var?
Allah'a giden bir yol yoktur azizim...
O uzakta mı ki?
O'ndan başka mevcut yok ki...
O bize şah damarınızdan dahi yakınım derken, O'na giden yol mu olurmuş hiç...
O zaman yolculuğumuzu içimize doğru yapmak gerek...

Dostlar...
Allaha ulaşmak deyimi bana saçma geliyor.
Allah'a ulaşamazsınız ki...
O'nda ancak fena olursunuz...

Allahı sevin sevebildiğiniz kadar...
Bu sevgide de sınır tanımayın... Bırakın size deli desinler...
Öyle bir sevin ki... Sizinle tutsun, sizinle söylesin, sizinle baksın...
O'ndan başka hiç birşey düşünemez olun...
İşte bunun adı AŞKtır...

Aşık olun O'na...

Sonrasını boşverin...
Benliğinizi O'na bırakın...
Gerisini sizi YARATAN halleder...





Ali Parlak
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ali Parlak 26 Aralık 2013 18:30

Cevap: İki Denizin Birleştiği Yer...
 
Üşüyordu...
Baştan ayağa buz kesmişti...
Yalnızdı...
Hep birilerini bekledi hasretle, içini ısıtacak...
Sonra farkına vardı...
Su içinde yüzüyordu...
Kendini oluşturan da suydu...
Bıraktı kendini suyun kollarına...
O sıcacık şefkatli kollarına...
İçi ısındı...
Eridi eridi eridi...
Kayboldu suyun kollarında...
Artık....... artık......... evet artık üşümüyordu...
Hayret...

Ali Parlak 16 Şubat 2014 19:26

Oku/Ali Parlak
 
OKU

Öyle bir zaman ki, tıpkı bugünkü gibi,
Hani melekler Rabbine ne demişti:
Onlar kan dökecek, bozgunculuk çıkaracak,
Sanki insanoğlu, bu sözü doğrulamak için çalışıyor gibi.

İnsanlık, insanlığından utanır oldu,
Şeytan bile insanlardan kaçar oldu,
Lain bile insana, ben senden uzağım diyor.
İnsanlık iflas, yerle bir oldu…

Hira bu gün bir başka güzel kokuyor,
Bir başka coşkuyla, içi içine sığmıyor…
Habibi Hüda misafiri, risalet bekliyor,
Her yerde Nur ismi tecelli ediyor.

Derken yer ve gök nefesini tuttu,
Emin elçi nur içinde kapıda göründü,
Saygı ve sevgi içinde selam ile geldi,
Sevgililer sevgilisine aşk ile sarıldı.

Aman Allahım, bu ne güzel bir can,
Nasıl böyle güzel kokar bir insan,
Bir insanda hiç mi kötü düşünce olmaz,
Allahım bu insan, sanki getirdiğim Kur’an.

Takatini kesinceye kadar sıktı… Oku!
Ben okuma bilmem… Tekrar sıktı… Oku!
Ben okuma bilmem… Tekrar sıktı… Oku!
Neyi okuyayım? Yaratan Rabbinin adıyla oku.

O insanı bir kan pıhtısından yarattı.
Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.
O Rab ki kalemle yazmayı öğretti.
İnsana bilmediği şeyleri öğretti.

Hayır! Doğrusu insan azgınlık eder.
Kendisinin muhtaç olmadığını zannettiği için.
Muhakkak ki dönüş Rabbinedir…
Ve Habibi Hüda okumaya başladı Kur’anı,

Eve yöneldi… Derken bir ses işitti.
Başını kaldırdı ve yukarı baktı.
Gördüğü, Hira’da kendisine gelendi.
Sema ile yeryüzü arasında bir kürsü üzerindeydi.

Çok korktu… Hemen eve koştu…
Beni örtün, beni örtün… Örttüler…
Keşke o örtü ben olsaydım ya Resulullah,
Başka türlü sana nasıl sarılabilirim ki,

Ey örtünüp bürünen, kalk ve bundan böyle uyar.
Rabbini tekbir et, elbiseni temizle, pislikten kaçınıp uzaklaş,
İyilik yapmak için daha çok istekte bulun,
Rabbin için sabret…


Ali Parlak
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ali Parlak 16 Şubat 2014 21:32

Cevap: Oku
 
Allah sizden günah kirini gidermek,
Ve sizi tertemiz yapmak istiyor…
Sizi Müslüman diye isimlendirdi,
Çünkü O sizi seçti…
Peygamber size şahit ve örnek olsun,
Siz de insanlara şahit ve örnek olasınız.

Ali Parlak 16 Şubat 2014 23:23

Cevap: Oku
 
OKUMAK

Oku ey insan oğlu, oku...

Allah'ın ayetlerini 3 bölümde inceleyebiliriz.
1. Afaktaki Kur’an
2. Enfüsteki Kur’an
3. Sayfalarda yazılı olan Kur’an-ı Kerim

AFAKTAKİ KUR’AN
Afaktaki ayetler. Güneş, ay, yıldızlar, yağmur, rüzgar ve her şey... Allah'ın ayetlerindendir. Güneş ve ay tutulur, gece ve gündüz birbirini kovalar. Hayvanlar kendilerince vahye muhatap tutulurlar. (Rabbin balarısına vahyetti…) Sivrisinek vızıldarken öğrendik ki, kanat çırpınışlar Allah Allah diye inliyor. Taşlar, kayalar, denizler, kısaca tüm evren Allah’ın ayetlerindendir. O’nun sözüdür. Rabbimiz Kur’an’da hep ayetleri üzerine and içer. Çünkü her bir zerrede O’nun kudret eli vardır.
Geceleyin gökyüzüne baktığımızda sayısız yıldız görürüz. Dünya’mızın dönmesiyle biz bu yıldızları doğudan batıya doğru hareket eder görürüz. Şöyle biraz daha dikkat edersek görürüz ki, sanki bir kitap sayfası vardır karşımızda ve bu sayfalar doğudan batıya yavaş yavaş çevriliyor. Bu kitabın harflerini ise yıldızlar oluşturuyor. Okuyabilen yiğitler var mı bilmiyorum.
Ha keza, açan çiçekler, dökülen yapraklar, mevsimlerin birbiri ardı sıra gelmesi, Allah’ın ayetlerinden birer ayetlerdir. Her ayeti okurken ya da diğer deyişle tefekkür ederken, ayetlerin arkasındaki Allah’ın kudret elini görmeye çalışmak, muhteşem bir ibadettir. Öyle olmasa, bir saatlik tefekkür binlerce yıllık ibadete bedel denmezdi.
Peki bu afaktaki Kur’an’ı okumaya çalışırken hiç kendimize baktık mı? Kendi bedenimiz de bu Kur’an’ın içinde yer alıyor. Yunus Emre belki de,
Kur’an okur kendi,
Kendi Kur’an içinde,
derken bunu kast ediyordu. Biz de bu afaktaki Kur’an içinde yer alıyoruz. Ellerimizi, ayaklarımızı, bedenimizi hiç takip ediyor muyuz? Kendi hareketlerimizi kendimiz yapıyoruz sanıyoruz ama Allahu Teala buyuruyor:
Oysa Allah sizi de, yaptığınız şeyleri de yaratmıştır. (Saffat 96)

Onları siz öldürmediniz, fakat Allah onları öldürdü. Attığın zaman da sen atmadın, fakat Allah attı. Mü’minleri, tarafından güzel bir imtihanla denemek için Allah öyle yaptı. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. (Enfal 17)

Sadece seyredin. Tefekkürle seyredin. İçeri girmeyin, pencerelerden seyredin. Hiçbir olayı değiştiremezsiniz. Her şeyi merkezinde bırakın. Güneşi kimse söndüremiyorsa, hayatınızda sizi memnun eden/etmeyen şeyleri de kimse değiştiremez. Buna ister kader deyin, ister ayet, hiç fark etmez.
Kur’an’ı Kerim ışığında, ki bize kılavuz olarak gönderilmiştir, kendinize bir hayat çizin.
Niyetiniz halis olduğu müddetçe korkmayın. Çünkü hayırlı bir son sizin için yaratılır. Siz de ellerinizle yaptıklarınıza şahit olursunuz.
Mümkün mertebe kötülük girmesin düşüncelerinize. Yoksa dua olarak kabul edilip, ellerinizle fiile dökülüp sizin için yaratılabilir.
Uzun sözün kısası, afaktaki Kur’an’ı seyrederken, kendinizi de izleyin. Kendinizi seyrederken, ellerinizin, ayaklarınızın Allah tarafından yaratılışını izleyin.
Yani O’nunla tutun, O’nunla görün, O’nunla konuşun, O’nunla gezin ki size şöyle söylesin:
Kulumun gören gözü, tutan eli olurum…

Saygılar

Ali Parlak
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ali Parlak 18 Şubat 2014 22:28

BE SIRRI / Ali Parlak
 
BE SIRRI

Hz. Ali buyurur ki evvelce Allah tarafından,
İndirilmiş ne kadar kitap varsa katından,
Hepsi mevcuttur Kur'an'ı Kerim ayetlerinde.
Kur'an'ı Kerim'de ise ne varsa hepsi,
Mevcuttur Bismillahirrahmanirrahim'de.

Bismillahirrahmanirrahim'de de ne varsa,
Hepsi toplanmıştır harfi Ba'da.
Ba'da ne kadar ilim ve esrar varsa,
Toplanmıştır hepsi noktai Ba'da.
İşte ben o noktayım Ba'nın altında.

Namazda gördüm secdede bir kulu,
Kafa mim olmuş, kollar ha duruşu,
Kasıklar çizer mim, ayaklar dal duruşu.
Okudum Muhammed(sav) yazıyor,
Acaba namazı kılan o güzel kul mu?

Namazda oturmuş Rabbiyle konuşur,
Edeble bükmüş dizlerini oturup durur,
Baktım dizlerine bir şeyler yazıyor,
Acep bu harf Besmele'nin Be'si mi oluyor?
Nokta yerinde duran, kulun kendisi mi oluyor?

Peygamber efendimiz ne güzel söyledi
Kim kendini bildi, sonunda Rabbini bildi
Yunus Emre'nin sözü acaba neydi
Bir sen vardır dostum senden içeri.
Acaba nokta yerine kendimi mi incelemeli?

Boşuna dememişler bilen aşık gönüller,
Alemi dürüp büküp insan içine gizlemişler,
On sekiz bin alem gizliyse insan içinde,
Sen alemleri bir hayal üzere yürür gör,
Uykudasın, ölünce uyanacaksın hayalinden.

Eğer ben uykudaysam şayet bu dünyada,
Ölünce uyanacaksam rüyalarımdan hakikata,
Desenize gördüğüm, yaşadığım her şey rüya,
O zaman başıma gelen her olayın bir sebebi var,
İhtiyacım var bu olayları yoracak bir rüya yorumcuya...


Ali Parlak
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ali Parlak 20 Şubat 2014 19:07

Hiçlik Yolu/Ali Parlak
 
HİÇLİK YOLU

Herkesin yürüyebileceği bir yol değildir hiçlik yolu,
Bu yolun sonunda cennet yoktur, hem eni hem boyu,
Bu yolda nice başlar vurulur da kimsenin haberi olmaz...
Bu yolda yürüyen herkes sonunda yok olur, çünkü bu yol yokluk yolu.


--------------

Hani Yunus Emre diyor ya:
Cennet cennet dedikleri
Üç beş köşkle üç beş huri
Dileyenlere ver sen onları
Bana seni gerek seni.


Hani Hz. Ebubekir de diyor ya:
Allahım üç sınıf insan var.
Kimi cehennemlik,
kimi cennetlik.
Ben ise sadece seni istiyorum.


Hani o güzel refakatçi ''bir adım daha atarsam baştan ayağa yanarım'' dediğinde,
Hani güzellerin ilham aldığı, güzeller güzeli Resulullah(sav) efendimiz de diyor ya:
Yanarsam ben yanayım...
Ve hani ötelere geçip Er-Refikul Ala'da yok oluyor, fena oluyor ya...

Allahu Teala sorduğunda; kulum ne getirdin, diye,
Aşık söylüyor ya; Allahım, Sende olmayan yokluğu getirdim diye...

Hani Vakıa suresinde de buyuruyor ya Hak Teala:
1. Ashabı Mey'meneh...
2. Ashabı Meş'emeh...
3. Mukarrebler...


Hah... İşte o... Tam da anlatılmak istenen işte bu...

Hiçlik yolu...

Mukarreblerin yoludur bu yol...

Bu yolda yürümek cesaret ister...
Bu yolda nice başlar vurulur da soran olmaz.
Bu yolda yürümeye bir damla olarak başlarsın.
Deryaya düştüğün zaman, ne senden eser kalır
Ne de damladan...

Ne mi olursun?
Hiç sorma...

Hiç...




Ali Parlak
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ali Parlak 23 Şubat 2014 13:20

Cevap: Oku/Ali Parlak
 
Enfüsteki Kur’an

İnsanın kendi iç alemidir. Çevrendeki gördüğün her şey, dağ, dere, tepe, ova, deniz, ay, güneş, yıldızlar, uzay, çiçekler, böcekler… Her şey ama her şey, aslında gördüğün yerde değil, hepsi senin içindedir… Beyninde sana algı olarak seyrettirilmektedir. Hepsi hayaldir, algıdır, rüyadır… Hakikatte ise dışarıda, yani sen ve seyrettiğin algının dışında, (başka türlü tarif edecek sözcük bulamadığım için öyle söylüyorum) Allah’tan başka mevcut yoktur.

İnsanlar uykudadır, öldükleri gün uyanırlar demiş Allah Resulü(sav). Öldüğümüz gün uykumuzdan uyandığımızda daha iyi anlayacağız… Tabi ne kadar izin verildiyse.

Herkesin algısı ise kendine özgüdür. Bir kişinin dünyaya bakışı ile bir başkasınınki aynı değildir. Aynı şekilde algılamazlar. Herkes için evren farklı algılanır. Diğer bir deyişle, herkes için evren farklı yaratılır. Çünkü Allahu Teala Vahit’tir. Vahit esmasının gereği olarak bir yarattığını iki kere yaratmaz. Bu kişi olarak da aynıdır, evren olarak da aynıdır, bir yaratılış iki kere olmaz. Her şey, her görüntü, her algı tektir. Eşi de yoktur, benzeri de. Çünkü Rabbi Rahim bir kez yaratır. Vahittir. Etrafına iyi bak. Çünkü her gördüğün senin için özel olarak yaratılıyor.
Hani ne demişler:
Aç gözünü seyreyle,
Tekrarı yok bunun.

Ama seyrini aşk ile yap. Her yaratılışın arkasındaki kudret elini görürsen, kimseye kızamazsın.

Peki kızmadan mücadele olur mu? Olur. Nasıl cihad yapacağız? Elimizde güzel bir terazi var. Kur’an’ı Kerim. Ona göre yaşayacağız. O’ndaki kurallara göre hayatımıza yön verip, ondaki kurallara göre cihad yapacağız. Savaş ve kavga arzu edilmez. Ama Kur’an ölçüsüne aykırı hareket eden birisi üzerimize üzerimize geliyorsa, cihadın zamanı demektir. Ama mücadele Kur’an ölçüsüne göre olacağından, darbemiz asla karşımızdaki kişiye değil, zuhura çıkan batıla karşı olmalıdır.
Hz. Ali savaş meydanında yüzüne tüküren kafire karşı mücadele etmediğinden, nefsi kabarır kabarmaz kılıcını yere indirmişti.
Demek ki, Mevlana’nın dediği gibi, sopayı halıya değil, toza vuruyordu…

Ali Parlak
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ali Parlak 02 Mart 2014 14:41

Cevap: Oku/Ali Parlak
 
SAYFALARDA YAZILI KUR’AN-I KERİM - MUSHAF

Enfüsteki ve afaktaki Kur’an’ı okumak, hele hele kılavuzsuz okumak imkânsızdır. Enfüs, afak hepsi Allah’ın ayetleridir. Allahu Teala, bu ayetlerini yine Kur’an’ı Kerim ile kendisi açıklar. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu açıkladığı için de Kur’an-ı Kerim aynı zamanda da Furkan’dır. Furkan ismiyle isimlenmiştir. Furkan, imanı küfürden, ihlası riyadan, tevhidi şirkten, hakkı batıldan, doğruyu eğriden, hayrı şerden, iyiyi kötüden, helali haramdan ayıran ve gerçekleri açıklayan demektir. Bu sebepten dolayı, gerçekleri öğrenmek isteyenlerin Kur’an-ı Kerim’den uzak durmasına hayret edilir.

‘’Âlemlere bir uyarıcı olsun diye kuluna Furkan’ı indiren Allah’ın şanı yücedir.’’ (Furkan Suresi 1)

Bu enfüs ve afakta seyredilen kitap olan levh-i mahfuz, öyle bir kitaptır ki, gizli açık her ne varsa hepsini bir bir yazmıştır.

"Gökte ve yerde gizli olan hiçbir şey yoktur ki, apaçık olan bir kitapta olmasın." (Neml Suresi, 75)

Mutlaka hakkı batıldan ayıracak bir Furkan’ın, yani kılavuzun olması gerekir. Yoksa tüm insanlık helak olurdu. İşte bu Furkan’da Kur’an’ı Kerim’dir. Allah’tan kullarına bir merhamet olarak, El-Emin(sav) olan elçisine gönderilmiş ve Emin(sav) elçisinin ağzından bize duyurulmuştur.

Çünkü insan sonsuzluk yolcusudur. Bu sonsuzluk yolculuğuna ilk adımı ölüm kapısından geçerek atar. Ölümden sonra tekrar diriliş ve insan için pek çok duraklar vardır. Bu duraklardan en tehlikeli olanı cehennemdir ki, Allahu Teala’nın Kahhar isminin tecelligah yeridir. Hangi kul, Kahhar ismin tecellisine dayanabilir ki…

İşte Allahu Teala da, kullarına merhametinden dolayı Kur’an’ı Kerim’i göndermiş, cehennemden sakındırarak, cennete çağırmıştır. Bu çağrıya uymayı herkes ister. Ama Furkansız olmaz. Çünkü Hak ve Batıl iç içedir. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu insan bilemez. Mutlaka doğruyu gösteren bir kılavuzun olması gerekir. İşte bu kılavuz, Kur’an’ı Kerim’dir.

Kur’an’ı Kerim’den uzak duran ve kendisine başka kılavuz arayan kişilerin kılavuzuna karga benzetmesi yaparsak yanlış yapmış olmayız sanırım. Kılavuzları karga olanların burunlarını pislikten kurtaracaklarını sanmam. Çünkü Levh-i Mahfuz kitabının içinde, doğru yolun üzerine oturacağını söyleyen şeytan da vardır.

Allahu Teala hepimize doğruyu yanlıştan ayıracak akıl ve anlayış, Kur’an’ı okuyup anlayıp yaşayacak izan ve güç versin. İmtihanını geçmiş, razı olduğu kullarından eylesin. Amin…

Ali Parlak
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ali Parlak 20 Mart 2014 12:58

Cennet Seni Beklerken/Ali Parlak
 
CENNET SENİ BEKLERKEN
Herkes bir yol tutturmuş kendi çapında yürüyor,
Mal mülk ve dünya sevgisi almış başını gidiyor.
Üç kuruş menfaat için beller virgül gibi bükülüyor
Değmez bu dünya için ne diye kalpler kırılıyor.

Bu dünyanın Allah katında sinek kanadı kadar değeri olsaydı,
Demiyor mu Resulullah(sav) kafirleri asla faydalandırmazdı.
Değeri yoksa bu dünyanın, ne diye değersize meylederiz ki,
Ebedi hayat yolculuğunda kardeşinin kalbini kırmaya değer mi?

Bak çevrene kafirler müslümanlardan fazla faydalanıyor,
Dünya üzerinde Hep kırılıp incinen iman edenler oluyor.
Değersiz bir dünyada yaşıyoruz ki millet içine işeyip pisliyor,
Cennette yok ki tuvalet necaset, terin bile mis gibi kokuyor.

Öyleyse siz de işeyin dünyaya vermeyin değer,
Allah değer vermediyse sen niye verirsin değer.
Düşün ki senin için hazırlanmış bir cennet var,
Cennet seni beklerken ne diye verirsin necasete değer.

Ali PARLAK
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]


SAAT: 12:13

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306