|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Yitiksevda,Açılış Tarihi: 20Haziran 2017 (01:11), Konuya Son Cevap : 20Haziran 2017 (06:02). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
20Haziran 2017, 01:11 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Akılsız Bedenler Akılsız Bedenler İnsanları şekil-şemail ve sözler -saç-sakal, kıyafet, söylem vs.- üzerinden tanımlamaya kalkışmak önyargıların hakikat yerine konulmasına yol açıyor. Öncelikle bedenen insan ya da insan suretinde olanlarla aklî açıdan gelişmemiş olanları birbirinden ayırt etmek gerekiyor. İnsan hayatına yön veren her söz ve eylemin bilgi, duygu-düşünce ve davranış olmak üzere üç boyutu vardır. İnsan olarak yaşamak ve yükselmek isteyen toplumların eğitim sistemlerini bilgi, duygu-düşünce ve davranıştan müteşekkil üç boyutlu denge üzerine kurmaları icap eder. Bu üç boyuta dengeli bir biçimde bir arada yer vermeyen tüm yaklaşımlar felakete yol açar. Mala mülke tapanlar, kibir abideleri, hasetçiler, yalan söyleyenler, gıybet edenler ve iftiracılar insan görünümlü hayvandan aşağı olan tiplerdir. Kendileri için istediklerini başkaları için istemeyenler, kendilerini yapılmasını istemedikleri şeyleri başkalarına reva görenler de bu kategoriye dâhildir. En tehlikelisi ise akıllarını kiraya verenlerdir ki bunlar kendilerini birtakım siyasî-ideolojik ve dinî yapılanmaların tepesindeki sömürücülere teslim etmişlerdir. Bu akıldan yoksun köleler haline gelmiş kimseler arasında terör örgütlerini “özgürlük” ya da “kurtuluş hareketleri” olarak belleyenler insan suretindeki bir başka aptallar güruhu olarak ayrı bir yere sahipler. Doğu ve Güneydoğu’daki akılsız bedenlerin bugün onları ekmeğinden eden, gençlerin hayatlarını söndüren, insanları yerlerinden yurtlarından eden taşeron bir örgüte ilahlık atfedecek derecede robotlaştıkları tartışma götürmez bir gerçektir. Adalet, hak-hukuk isteyenlerin önce birbirlerinin kuyusunu kazmaktan vazgeçmeleri gerekiyor. Bir başka akılsız “insan” grubu ise siyasî parti, başkan, lider sevdalısı, yönetici sınıfına tapan partizanlardan oluşuyor. Bu akıl yoksunu “insanlar” ortak bir noktada buluşuyorlar ve hepsi tam olarak Stockholm sendromu yaşıyorlar. Yıllarını güya eğitim-öğretim meselesine adayan akılsız bedenlerin büyük bir bölümü ise makam-mevki düşkünü, ihtiraslı kimselerden oluşuyor. Cemaat yurtlarında insan olma bilinci aşılanmayan gençler maddî gelir kapısı olarak görülüyor. İslam’a muhalif bin bir türlü düşünce buralarda “din” olarak pazarlanırken, muharref algıya karşı çıkanlar şeytanlaştırılıyor. Kendi dışımızdaki insanları zahire hükmedip “insan” olarak tanımlıyoruz, ancak hiç kimsenin zihninden geçenleri bilemiyoruz, bunu da ancak zihinlerinde barındırdıklarını amele dönüştürdüklerinde anlayabiliyoruz. Amelin te’vili olmadığı, iyilik ve kötülük bağlamında her şey açık olduğu için amele dönüşen düşüncenin iyi ya da kötü oluşu hakkında net bir tanım yapma imkânına sahibiz. Ancak bu konuda da asılsız “yorumlarla” zihinleri bulandırarak insanları iyinin kötü, kötünün de iyi olduğuna inandıran propagandacıların tasallutunu kırmakta zorlanıyoruz. Mesele şu ki akılsız bedenlerin hâkimiyetindeki eğitim sisteminin felsefe, bilim, sanat ve teknolojiye katkıda bulunacak nesiller yetiştirmesini beklemek ham hayaldir. Diyanet, her ne kadar karşı çıkarsa çıksın ülke genelinde var olan FETÖ ve IŞİD benzeri irili ufaklı yapılanmaların beslendiği kaynakları sorgulamaya dahi yanaşmamakta, “Millî Eğitim” okullarda çocukların kafalarını ezbere dayalı, yarasız ve büyük ölçüde de asılsız bilgilerle doldurmakta, buna mukabil düşünen, sorgulayan, sıra dışı insanlar ise dışlanmaktadır. Ülkeyi yönetenler, yıllarca kendi elleriyle besledikleri gücün hainliğiyle karşılaştıklarında daha önce akıllarını nasıl kiraya verdiklerini anlamışlar mıdır bilemiyoruz ancak ülke yönetimini cemaat, tarikat ve benzeri yapıların hâkimiyetine bırakan anlayış en büyük darbeyi onlardan yemesine rağmen hâlâ akıllanmamış olacak ki biri temizlenirken bir diğeri palazlanıyor. Dolayısıyla darbe girişimi sonrası başlayan temizlik sürecinde daha önce yapılan hatalar tekerrür ediyor. Akılsız bedenlerin çoğunlukta olduğu sözde “İslam Dünyası” yüksek dozda uyuşturucu ihtiva eden bu muharref algıdan, bir yandan salya sümük ağlayan, diğer yandan kin ve nefret kusan “hocalar”dan, hurafelerden kurtulmadıkça şirk bataklığı daha da derinleşecek, Müslümanlar kendi elleriyle kendi sonlarını daha hızlı bir biçimde hazırlamış olacaktır. Mevlüt Hönül [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
Konu Sahibi Yitiksevda 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Akılsız Bedenler | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 1 | 2299 | 20Haziran 2017 01:11 |
Kibir hastalığı / mevlüt hönül | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 0 | 2205 | 24 Mayıs 2016 17:24 |
Hainler! – Dokuzlu Çete ve Karakter(siz)leri /... | Makale ve Köşe Yazıları | İslaminesil | 1 | 2008 | 19 Mayıs 2016 23:06 |
Çocuk İstismarı ve Ensest – Modern Lût Toplumu /... | Makale ve Köşe Yazıları | İslaminesil | 1 | 2003 | 19 Mayıs 2016 23:02 |
Vicdanla Cüzdan Arasında / MEVLÜT HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 0 | 1960 | 19 Mayıs 2016 22:59 |
20Haziran 2017, 06:02 | Mesaj No:2 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 |
akılsız yerine vahiysiz bedenler yerinde olurdu.akıl hastaneleri doludur bu tür insanlar ile.ama vahiysiz bedenler malesef asrımızı istila etmiş durumda...bu özellikle müsülümanlar için geçerlidir.taklidi iman dediğimiz vahy ile tanışmadığı bilmediği halde vahye iman edenler.ne kadar iyi niyet olursa olsun bu tür iman kaynaksız olduğundan pek kalite üretemiyor.köksüz delilsiz bilgisiz ve ilgili....bu ilgi ne kadar kaliteli mahsul verebilir ki...bildiğini zannedenler ve zanlarında haklı olduklarını da dayatmaktan çekinmeyenler.bir başka deyımle bilgiçlik taslayanlar... diğer tarafta bilgi ve kök sağlam olduğu halde ihlastan/samimiyetten mahrum olanlar...hedefi Allah rızası olmayan bunun yerine çıkar peşinde dolaşanlar... Kuran deyımıyle Muttakiler....vahyin inşa etmek istediği bu kesimdir.bu kesimde malesef o kadar azınlıktadır ki... aslında vahyin,vahiysiz toplumlara tebliğden daha önemli ve vahim olan takvasız ilimsiz bir müslüman kitlesinin tedavisine endeklenmektir.vahye ve topluma ve bireylere en buyuk zarar bu kesimden gelmektedir. tarihdeki hariciler takvada kalite ama ilimde köksüz olduklarından islam tarihine buyuk yaralar açmışlardır.bu gün googleden bir ayet meali kapıp ullema taslayanlar gibi... günümüzde daha vahim kitleler oluşmuştur. rabıtalardan tutun benim şeyhim seninkini döver paranoyasını iman zannedenler.... islamı ırklarına sentezleyenler ırklarını islama tabiri caizse vaftiz edenler... siyasi görüşlerini islama onaylatmaya çalışan kitleler... mazlum feryadı ile yola çıkıp zalimleri aratanlar.... inandığı islamı vahy destekli peygamberden daha iyi anlayanlar.... mezhepperestler,mezhebi dışındakileri sanki ortodoks mezhebi zanedenler.... böyle karmaşık kitlelerin topluma insanlığa ve kendilerine zarardan başka ne verebilirler ki... işte işid... işte feto... işte tasavuf cemaatleri... asrı saadette kurulan ve bizzat vahy emri ile yerle bir edilen yakılan yıkılan mescidi dirarlardan farkı ne bunların? islamın mekkeli müşrikler ile mücadelesi kısa sürdü ve sonuç alındı...ya abdullah bin ubey'lerden sonuç alabildi mi? asrımızdaki islamın asıl çilesi ibn ubey'ler değil mi? islam ehli küfrü tek cümlede özetler.EL KÜFRU MİLLETUN VAHİDETUN....adı rengi ırkı ne olursa olsun küfür tek millettir.bu net ve sabittir. ya vahdet şemsiyesi altında bir olması gereken ama bin olan tefrikalarımızı partilerimizi şeyhlerimizi cemaatlerimizi birbirilerini tekfir eden yığınlarımızı ne yapacağız? vahye inanıp içeriği ile amel etmeyenlerden kaopitalist de olur sarhoşda olru kumarbazda olur müslümanların kafasını keserken tekbir getirmek de olur...ne bekliyoruz ki? pansumanlarla yamalarla ağrı kesicilerle olmuyor olamaz da....köklü tedavi TAKVALI BİLGİLİ SAMİMİ İHLASLI İMAN VE AMEL İLE OLUR....
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Konuyu değerlendir | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Akıllı Telefon, Akılsız İnsan... | enderhafızım | Makale ve Köşe Yazıları | 1 | 06 Ocak 2014 20:52 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|