Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İBADETLER.::. > İbadetler > Namaz-Abdest-Teyemmüm

Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi:  21 Temmuz 2008 (05:16), Konuya Son Cevap : 10 Nisan 2009 (07:10). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 21 Temmuz 2008, 05:16   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:MERVE DEMİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5587
Üyelik T.: 05 Aralık 2008
Arkadaşları:14
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
Mesaj: 2.537
Konular: 2038
Beğenildi:114
Beğendi:0
Takdirleri:270
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Abdest: Şafii Mezhebi

Abdest: Şafii Mezhebi

Abdest anlamına gelen vudû kelimesi vedaet kökünden gelir. Lügat mânâsı güzellik, parlaklık demektir. Şer'î mânâsı ise 'niyetle beraber ab­dest azalarında su kullanmak' demektir. Vedû şeklinde okunursa abdestte kullanılan su anl----- gelir. Bu suya, azaların bu suyla temizlenmesinden ötürü böyle bir isim verilmiştir.
Abdestin Farzları
Abdestin farzları altıdır: .
1. Niyet
2. Yüzü yıkamak
3. Ellerle beraber kolları yıkamak
4. Başın bir kısmını meshetmek
5. Topuklara kadar ayakları yıkamak
6. Tertib
Abdestin meşruiyeti ve farzları hakkındaki asıl, şu ayettir:
Ey inananlar, namaza dur(mak iste)diğiniz zaman yüzlerinizi, dirsek­lere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı mesnedin ve ayaklarınızı da topuklara kadar (yıkayın). (Mâide/6)

Niyet


İbadetler, ancak niyet ile âdetlerden ayrılır. Abdest de bir ibadettir. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Ameller niyetlere göredir. Kişi için ancak niyet ettiği vardır.[1]
Yani ibadetler ancak niyetle sahih olur, niyetle ibadet sayılır. Ancak ihlas ile yapılan amelden ecir elde edilir.

Niyetin Tarifi


Niyet'in lügat mânâsı, kasdetmektir. Şer'î mânâsı ise, bir işin yapılmasıyle beraber olan kast demektir. Niyetin yeri kalptir, dil ile söyle­mek de sünnet'tir. Niyetin kalpteki keyfiyeti 'Abdestin farzına niyet ediyo­rum' veya 'Abdestsizliği kaldırmaya niyet ediyorum' veya 'Namaz kılmayı kendime helâl kılmak için niyet ediyorum' demektir. Niyetin başlama vakti yüzü yıkarkendir. Çünkü yüz, abdestin en zor yıkanan âzasıdır.

Yüzü Yıkamak


Allah Teâlâ 'Yüzlerinizi yıkayın' (Mâide/6) buyuruyor. Yüzün yıkan­ma hududu, saç kıllarının bittiği yerden çenenin altına kadardır. Genişlik bakımından da kulaktan kulağa kadardır. Yüzdeki kaşları, kiprikleri ve sakal gibi kılların hem yüzeyini, hem de diplerini yıkamak farzdır. Çünkü bol ve sık sakal hariç, diğerleri yüzün parçası sayılır. Bol ve sık sakaldan maksat, dipleri görünmeyen sakaldır. Böyle sakalın sadece yüzeyini yıkamak yeterlidir.

Ellerle Beraber Kollan Yıkamak


Allah Teâlâ 'Dirseklere kadar ellerinizi yıkayın' (Mâide/6) buyuruyor. Bu ayetteki iîa.edaü mea anlamındadır. Şu rivayet buna delâlet eder:
Ebu Hüreyre abdest alırken önce yüzünü yıkadı, sonra pazusuna kadar sağ kolunu, sonra aynı şekilde sol kolunu yıkadı. Sonra basma mesnetti, sonra topukları dahil sağ ayağını, sonra aynı şekilde sol ayağını yıkadı ve 'Ben, Hz. Peygamber'in, böyle abdest aldığını gördüm' dedi.[2]
Yıkanan âzalardaki kılların da yıkanması vacibdir. Eğer tırnakların altında, suyun deriye ulaşmasına mâni olacak kadar kir varsa veya armağında suyun deriye değmesine mâni olan bir yüzük varsa abdest sahih olmaz.
Abdullah b Amr şöyle rivayet ediyor: Hz. Peygamber ile beraber Mekke'den Medine'ye giderken yolda bir su gördük. Bazıları aceleyle koşup abdest aldılar. Hz. Peygamber onların topuklarına su değmedığım görünce şöyle buyurdu:
Ateşten ötürü vay topuklara, abdestinizi tam alınız.[3]
Bir kişi abdest aldı, ayağında tırnak kadar su değmeyen bir yerbıraktı. Bunu gören Hz. Peygamber 'Dön ve yeniden abdest al1dedi.
Adam yeniden abdest alıp namazını kıldı.[4]
İşte bu iki hadîs, yıkanması gereken azalardan birinde yıkanmayan . küçük bir parça kaldığında, abdestin sahih olmadığına delâlet eder.

Başı Meshetmek


Bir kıl dahi olsa başın bir kısmını meshetmek gerekir. Çünkü Allah Teâlâ 'Başlarınızı mesnedin' (Mâide/6) buyurmuştur. Muğire b. Şube, Hz. Peygamber'in abdest aldığını, sadece nasiyesini ve sarığını meshettiğini ri­vayet etmiştir.[5]
Eğer abdest alırken mesh yerine, başın tümü veya bir kısmı yıkanırsa olur. JYasiye'den maksat, başın ön tarafıdır ve baştan bir parçadır. Hz. Peygamber'in nasiye üzerine meshetmekle yetinmesi, farz olan mesh'in, başın hududundaki parçalardan birine meshetmek olduğuna delâlet eder. Başın hangi parçasına meshedilirse edilsin, farz olan mesh yerine getirilmiş olur.

Topuklara Kadar Ayakları Yıkamak


Allah Teâlâ 'Ayaklarınızı da topuklara kadar (yıkayın)' (Mâide/6) bu­yurmuştur. Topuklar bilindiği gibi, bacak kemikleriyle, ayak kemiklerinin birleştiği yerdeki çıkıklardır. Burada da ila. edatı mea anlamındadır. Bunun böyle olduğuna yukarıda geçen Ebu Hüreyre hadîsi delâlet eder. Çünkü Ebu Hüreyre ayaklarını, topukların yukarılarına kadar yıkamış ve Hz. Peygamberin de böyle abdest aldığını söylemiştir. İki ayağı da tırnak kadar bile kuru kalmamak üzere iyice yıkamalı ve suyu, ayaklarda bulu­nan kılların altına kadar ulaştırmahdır.

Tertibe Riayet Etmek


Tertibin farz olduğu, Mâide sûresinin 6. ayetinden anlaşılmaktadır. Bu ayette abdestin farzları tertipli olarak zikredilmiştir. Tertibe riayet et­menin farz olduğu Hz. Peygamber'in fiilinden de anlaşılmaktadır. Çünkü Hz. Peygamber daima ayetteki tertibe riayet ederek abdest alırdı. Nitekim bu husus, sahih hadîslerle sabit olmuştur. Bu sahih hadîslerden biri de sözü geçen Ebu Hüreyre hadîsidir. O hadîste sümme edatıyla atıf yapılmıştır ve bu da âlimlerin ittifakıyle tertib içindir.
İmam Nevevî şöyle diyor: 'Şafii uleması Hz. Peygamber'in abdestinin keyfiyeti hakkında Sünnet'ten ve sahabeden bol miktarda sahih hadîslerle delil getirmişlerdir'.[6]
Bütün bu hadîsler ve bunları rivayet eden sahabîler, Hz. Peygam­ber'in abdestini tertipli olarak vasıflandırmıslardır. Sahabîler, Hz. Peygam­ber'in abdest aldığını birçok defa gördükleri halde, Hz. Peygamber'in tertibe riayet etmeden abdest aldığını hiç kimse rivayet etmemiş ve fakat Hz. Peygamber'in azalarını birer, ikişer ve üçer defa yıkadığını rivayet etmişlerdir. Hz. Peygamber'in bu şekilde abdest alması, Kur'an'da emredilen abdestin açıklamasıdır. Eğer tertibin terkedilmesi caiz olsaydı, caiz olduğunun bilinmesi için Hz. Peygamber bazı durumlarda tertibe riayet etmeyi terkederdi. Tıpkı abdest azalarını bazı vakitlerde bir, bazı vakitlerde iki, bazı vakitlerde de üç defa yıkadığı gibi.

Abdestin Sünnetleri


Abdestin birçok sünneti vardır. En önemlileri şunlardır:
1. Abdestin başında besmele çekmek.
Enes b. Mâlik şöyle rivayet ediyor: "Ashabdan bazıları abdest için su aradılar, fakat bulamadılar. Hz. Peygamber 'Yanında su olan var mı?' diye sordu. Hz. Peygamber'e biraz su getirildi. Hz. Peygamber elini su kabına soktu ve 'Haydi, Allah'ın ismiyle abdest alın' dedi. Hz. Peygamber'in parmaklarının arasından su fışkırdığını gördüm. Bütün sahabîler abdest aldı. Sayıları yetmiş kişiye yakındı".[7]
2. Elleri su kabına sokmadan önce üç defa yıkamak.
Şöyle rivayet edilmiştir: 'Abdullah b. Zeyd'e, Hz. Peygamber'in ab-desti soruldu. Abdullah, içinde su bulunan bir kap istedi. Onların öğrenmeleri için Hz. Peygamber'in âbdesti gibi abdest almaya başladı. Önce su kabından eline su dökerek üç defa ellerini yıkadı. Sonra avucuyla kaptan su alarak yüzünü yıkadı, sonra başını mesnetti, sonra ayak­larını yıkayarak abdestini bitirdi'.[8]
3. Misvak kullanmak.
Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Eğer ümmetime zorluk verme korkusu olmasaydı, her abdestte mis­vak kullanmalarını emrederdim.[9] Bu hadîs, misvak'ın müstehab olduğuna delildir.
4-5. Mazmaza (ağıza su vermek) ve istinşak (buruna su vermek),
Ağıza ve buruna sağ el ile su verilmeli, fakat burun sol el ile temiz­lenmelidir. Abdullah b. Zeyd'in yukarıda geçen hadîsinde Abdullah'ın abdest alırken üç kere mazmaza, üç kere istinşak yapıp ağzını ve burnu­nu temizlediği belirtilmiştir.
6. Gür sakalı hilallemek (parmaklarla karıştırmak).
Enes b. Mâlik şöyle rivayet ediyor: "Hz. Peygamber abdest aldığı za­man bir avuç su alır, çenesinin altına serperek sakalını parmaklarıyla karıştırır ve 'Rabbim bana böyle yapmamı emretti' derdi'.[10]
7. Başın tamamını meshetmek.
Abdullah b. Zeyd hadîsinde Hz. Peygamber'in, ellerini başın ön ta­rafından başlayarak ensesine kadar götürdüğü, ensesinden de tekrar başının ön tarafına kadar getirdiği rivayet edilmiştir:
8. El ve ayak parmaklarının arasını hilallemek; (karıştırmak suretiyle oradaki kirleri temizlemek).
Ellerin parmaklarını hilallemek, elleri birbirine geçirerek yapılır. Ayak parmaklarının arasını ise sol elin küçük parmağı ile, sağ ayağın küçük parmağından başlayarak sol ayağın küçük parmağına kadar temizlemeli­dir.
Lekit b. Sebire şöyle diyor: 'Ey Allah'ın Rasûlü! Bana abdesti anlat' dedim. Hz. Peygamber 'Abdesti tam olarak al, parmaklarının arasını hi­lalle ve oruçlu değilsen burnunu bol su ile temizle' dedi.[11]
Mustavrid'den şöyle rivayet ediliyor: 'Hz. Peygamber'in, abdest alırken ayak parmaklarını serçe parmağıyla karıştırdığını gördüm'.[12]
9. Kulakların içini ve dışını -yeni bir su ile- temizlemek.
İbn Abbas'ın Hz. Peygamber'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygam­ber önce başını, sonra da kulaklarının içini ve dışını meshetmiştir.[13]
Başka bir rivayette de Hz. Peygamber'in başını meshettikten sonra şehadet parmağı ile kulaklarının iç kısımlarını, baş parmağı ile de dış kısımlarını rneshetmiş olduğu nakledilmiştir.[14]
Abdullah b. Zeyd şöyle demektedir: 'Hz. Peygamber'in abdest alırken kulakları için yeni bir su aldığını gördüm'.[15]
10. Abdestin farz ve sünnetlerini üçer defa yapmak.
Hz. Osman 'Size Hz. Peygamber'in nasıl abdest aldığını göstereyim mi?' dedikten sonra, yıkanacak azaların tümünü üçer defa yıkadı ve meshedilecek azalan da üçer defa mesnetti.[16]
11. Sağ eli sol elden, sağ ayağı sol ayaktan önce yıkamak. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Abdest aldığınız zaman önce sağ taraftan başlayınız.[17] Ebu Hüreyre'nin abdestin farzları hususunda geçen hadîsi de buna delâlet eder.
12. Azaları ovarak yıkamak.
Abdullah b. Zeyd, Hz. Peygamber'in nasıl abdest aldığını anlattıktan sonra kollarını sıvayarak Hz. Peygamber'in abdest alış şeklini yaparak gösterdi.[18]
13. Azaları ara vermeksizin peşpeşe yıkamak.
Bu da Hz. Peygamber'e tâbi olmak demektir. Çünkü daha önce ge­çen hadîslerden, Hz. Peygamber'in ara vermeden abdest aldığı anlaşılmaktadır.[19]
14. Gurretve tacil'i uzatmak.
Gurret, yüzü yıkarken başın önünden bir kısmını da yıkamaktır. Tacil ise, kolları yıkarken pazunun bir kısmını, ayakları yıkarken de topukların üst kısımlarından birazını yıkamaktır. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Benim ümmetim kıyamet günü, abdestin eserinden ötürü 'gurren muhaccelin' (yüzleri, elleri, ayaklan pırıl pırıl parlayan ümmet) diye çağrılır. Bu nedenle abdest alırken yüzle beraber başın ön tarafından birazını, kollar ve ayaklar ile beraber de biraz yukarılarım yıkamak güzel olur.
15. Su hususunda israf ve cimriliğe kaçmamak.
Enes b. Mâlik, Hz. Peygamber'in 1 müdd ile abdest aldığını rivayet etmiştir.[20]
Müdd hacim itibariyle yaklaşık 10 cm. uzunluğunda bir kap demektir.
16. Abdest alırken kıbleye dönmek. Çünkü kıble, yönlerin en şerefi isidir.
17. Hz. Peygamber'e uyarak, abdest esnasında konuşmamak.
18. Âbdesti bitirirken aşağıdaki gibi şehadet ve dua etmek.
Allah'tan başka ilah olmadığına, Allah'ın bir ve tek olduğuna, ortağı bulunmadığına şahitlik, ediyorum. Yine şahitlik ediyorum ki Muhammed, Allah'ın kulu ve rasûlü'dür.1
Allahım! Beni tevbe eden ve temiz olan kullarından eyle.[21]
Ey Allahım! Sana hamd ile seni her türlü ortaktan tenzih ederim! Senden başka ilah olmadığına şehadet ediyor ve senden af dileyerek dergâhına yöneliyorum.[22]

Abdestin Mekruhları


1. Suyu israf etmek.
2. Suyu gereğinden az kullanmak. Çünkü ikisi de Sünnet'e aykırıdır. İsraf etmeyin; zira Allah israf edenleri sevmez.
(A'raf/31)
İsraftan maksat, mutedil sınırı aşmaktır. Hz. Peygamber şöyle bu­yurmuştur:
Bu ümmetten bir kavim gelecek abdest, gusül ve dua'da israfa kaça­caklardır.[23]
2. Sol eli sağ elden, sol ayağı sağ ayaktan önce yıkamak. Çünkü böyle yapmak Hz. Peygamber'in fiiline terstir.
3. Abdest âzalarının -şiddetli soğuk veya sıcak olup da kurulanama^-yan âzalardaki suyun eziyet vermesi, kirlenmesi gibi mazeretler hariç-mendil veya havlu ile kurulanması. Abdest aldığı zaman Hz. Peygamber'e mendil veya havlu getirildiği, Hz. Peygamber'in ise azalarını kurulamadığı rivayet edilmiştir.[24]
4. Suyu yüze çarpmak. Suyu yüze çarpmak, yüzün şerefine uygun düşmez.
5. Üç kere yıkanan azayı, dördüncü defa yıkamak veya üç kere meshedilen azayı dördüncü defa meshetmek veya üçten az yapmak. Çünkü Hz. Peygamber azalarını, üçer kere yıkayarak abdest aldıktan sonra şöyle buyurmuştur:
İşte abdest böyledir. Bunu fazlalaştıran veya eksilten münker bir iş yapmış ve zulmetmiş olur.[25]
Bu hadîsten murad, Sünnet'in üçten fazla veya eksik olduğunu söy­leyen kimsenin kötü bir iş yapmış ve zulmetmiş olacağıdır.
6. Mazeret olmaksızın, abdest azalarını başkasına yıkatmak. Çünkü böyle yapmakta bir tür gurur vardır, bu da kulluğa ters düşer.
7. Oruçlu iken mazmaza ve istinşak'ta aşırıya kaçmak. Çünkü bu du­rumda suyun boğaza kaçıp orucu bozması sözkonusudur. Hz. Peygam­ber 'Eğer oruçlu değilsen, istinşak'ta mübalağa yap' buyurmuştur.[26] Maz­maza da istinşak'a kıyas edilir.
Abdesti Bozan Şeyler Abdesti bozan şeyler beştir:
1. Ön ve arkadan çıkan sidik, dışkı, kan ve yellenme ile abdest bozulur.
Allah Teâlâ 'Biriniz tuvaletten gelmişse...' (Nisa/43) buyurmuştur. Ayetin metnindeki gâît kelimesi 'def-i hacet yapılan yer' anl----- gelir. Aynı zamanda çukur ve kuytu yere de gâit denir. Zira insan def-i hacet yapmak için gözlerden uzak olan bu tür yerlere gider. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Abdesti bozulduğu zaman, abdest almadıkça Allah hiçbirinizin na­mazını kabul etmez.[27]
Hadramutlu biri, Ebu Hüreyre'ye 'Küçük hades nedir?' diye sorduğunda, Ebu Hüreyre 'Sesli veya sessiz yellenmektir' diye cevap vermiştir.
Ön ve arkadan çıkan şey temiz olsa bile buna kıyas edilir, [28] Mütemekkin olmadığı halde uyumak.
Mütemekkin olarak oturmak, kişinin makatını sağlam bir yere tam olarak koyup oturmasıdır. Gayr-ı mütemekkin ise, yerle kalça arasında bir mesafe olduğu halde oturmaktır. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Kim uyursa abdest alsın.2
Makatını tam olarak yere koyup uyuyan kimsenin abdesti bozulmaz. Çünkü bu durumdayken kendisinden çıkan herhangibir şeyden haberdar olur. Bunun delili Enes'in naklettiği şu rivayettir:
Namaz için kamet edildi. Hz. Peygamber bir kişiyle gizli birşeyler konuşuyordu. Hz. Peygamber'in konuşması o kadar uzun sürdü ki sahabîler uyudu. Sonra Hz. Peygamber geldi ve namazı kıldırdı.[29]
Yine şöyle rivayet edilmiştir: 'Hz. Peygamber'in ashabı uyuyor, sonra kalkıp abdest almadan namaz kılıyorlardı'.[30]
Bu, insan mütemekkin bir şekilde uyursa abdesti bozulmaz demektir.
Tabii ki sahabîler bizim bildiğimiz gibi yatar şekilde uyumuyorlardı. Çünkü onlar mescidde, Hz. Peygamber'in konuşmasını bitirmesini ve ge­lip namazı kıldırmasını bekliyorlardı.
3. Sarhoşluk, baygınlık, hastalık veya delilikten ötürü aklın gitmesi de abdesti bozar. Çünkü bu gibi durumlarda insanın kendisinden ne çıktığım bilmesi mümkün değildir. Ayrıca bu durumu uykuya kıyas ediyoruz. Madem ki abdest, uyku ile bozuluyor, öyleyse bu gibi şeylerle haydi haydi bozulur.
4. Erkeğin, karısının veya yabancı bir kadının bedeninin herhangibir yerine örtü olmaksızın dokunması abdesti bozar. Bu durumda hem erkeğin, hem de kadının abdesti bozulur. Yabancı kadından maksat, o kişiye evlenmesi helâl olan kadın demektir. Allah Teâlâ abdesti bozan şeyleri zikrederken şöyle buyurmuştur:
Veya kadınlara dokunmuş iseniz. (Nisa/43)
5. İster ön, ister arka olsun kişinin kendisinin veya başkasının tenasül uzvuna dokunması da abdesti bozar. Dokunma, el ve parmakların iç kısmı ile ve örtü olmaksızın olursa abdesti bozar.
Yapılabilmesi İçin Abdestin Şart Olduğu Şeyler
1. Namaz kılmak için. Çünkü Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
Ey iman edenler! Namaza durmak (istediğiniz) zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı mesnedin. Ayaklarınızı topuklara kadar yıkayın. ) (Mâide/6)
Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur:
Birinizin abdesti bozulduğu zaman, abdest almadıkça Allah onun namazını kabul etmez.[31]
2. Kabe'yi tavaf etmek için. Çünkü tavaf da namaz gibidir, tavaf ya­parken de abdestli olmak vacibdir. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Beyt'i tavaf etmek de namaz gibidir. Ancak tavaf yaparken konu­şulabilir. Kim tavaf esnasında konuşursa, sakın hayırdan başka birşey söylemesin.[32]
3. MushaPa dokunmak ve mushaPı taşımak için de abdestli olmak şarttır.
Ona temizlenmiş olanlardan başkası el süremez.
(Vakıa/79)
Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur:
Kur'an'a ancak temiz; abdestli olan el sürebilir.[33]
Hz. Peygamber'in Farzlarını ve Müekked Sünnetlerini Gözeterek Aldığı Abdestin Şekli, Fazileti ve Bu Şekilde Kılınan Namazın Fazileti
Hz. Osman su istedi. Su gelince kap'tan eline su dökerek iki elini de üçer kere yıkadı. Sonra mazmaza yaptı (ağzına su verdi), sonra burnuna su verdi ve sümkürdü. Sonra yüzünü, sonra kollarını dirseklerle beraber üçer defa yıkadı. (Diğer bir rivayette 'Sonra sağ elini, sonra sol elini üç defa yıkadı Sonra başını meshetti. Sonra ayaklarını topuklanyla beraber > üçer kere yıkadı'. Başka bir rivayette 'Sonra sağ ayağını, sonra sol ayağını'
Sonra da (Hz. Peygamber'., benim şu anda aldığım gördüm' dedi. Hz. Peygamber abdestını bmnnce de
şöyle buyurdu:
Kim benim bu abdestim gibi abdest ahr, sonra iki rekat namaz Ssa ve^ namaz içinde kalbine dünya ile ilgih b.rşey geürmezse, Allah onun geçmiş günahlarını affeder.[34]


[1] Buharî/l; Müslim/1907

[2] Müslim/246

[3] Buharî/i6l; Müslim/24l

[4] Müslim/243

[5] Müslim/274

[6] Nevevî, el-Mecmu, 1/484

[7] Neseî, I/6l

[8] Buharî/2183; Müslim/235

[9] Buharî/847; Müslim/252, (Ebu Hüreyre'den)

[10] Ebu Dâvud/145

[11] Ebu Dâvud/142; Tirmizî/788 ve başka muhaddisler

[12] İbn Mâce/446

[13] Tirmizî/36, (Hadîs'in sahih olduğunu söylemiştir).

[14] Neseî, 1/74

[15] Hâkim, 1/151. (Zehebî sahih olduğunu söylemiştir).

[16] Müslim/230

[17] İbn Mâce/402

[18] ima Ahmed, Müsncd, IV/39

[19] Buharî/136; Müslim/246

[20] Buharî/198

[21] Tİrmizî/55

[22] Neseî, A'mal'ul-Yevm ve'1-Leyte; Nevevî, Ezkâr

[23] Ebu Dâvud/96

[24] Buharî/256; Müslim/317

[25] Ebu Dâvud/135. (İmam Nevevî el-Mecmu adlı eserinde bu hadîsin sahih olduğunu söyler).

[26] Ebu Dâvud/142

[27] Buharî/135; Müslim/225, (Ebu Hüreyre'den)

[28] Ebu Dâvud203

[29] Müslim/376

[30] Buharî/541, 544-545

[31] Buharî/135; Müslim/225. 'Hiçbir namaz abdestsiz kabul edilmez". (Müsüm/224)

[32] Tirmizî/960; Hâkim, 1/459. (Hâkim sahih olduğunu söylemiştir)

[33] Dârekutnî, 1/459

[34] Buharî/162
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... Videolar/Slaytlar Medine-web 1 2758 22 Ağustos 2013 23:41
İran Emperyalizmi Makale ve Köşe Yazıları Medine-web 6 3368 26 Ocak 2013 21:53
gerekli gereksiz bir şiir.. Makale ve Köşe Yazıları MERVE DEMİR 0 3098 06 Aralık 2012 09:48
olmamış kayınbiradere mektup :) Komik Paylaşımlar Allahın kulu_ 10 6977 03 Kasım 2012 22:19
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür Makale ve Köşe Yazıları Esadullah 11 6430 02 Ekim 2012 20:16

Alt 10 Nisan 2009, 07:10   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:47
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:48
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Şafii mezhebinin abdest alınışı

ABDEST:

Allâhu Teâlâ Kur'ânı Kerîm'inde şöyle buyurmaktadır: (Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayınız ve başlarınıza mesh ediniz ve iki aşık kemiklerine kadar ayaklarınızı yıkayınız) Abdest İsra gecesi beş vakit namazla birlikte farz kılınmıştır

Abdestin şartları on dörttür:

1-Abdest alacak olan kimsenin İslâm olması,

2-Temyiz kabiliyetine haiz olması, iyiyi, kötüyü, faydayı, zararı birbirinden ayırt edebilmesi (1),

3-Temiz, abdest alınabilecek suyun bulunması,

4- Yekinen veya zannı galiple suyun temiz olduğunu bilmesi, temiz olan ve temiz olmayan iki su birbirinden ayırt edilemediği bir zamanda, temiz olanını araştırmak şarttır Böyle bir halde hemen birisiyle abdest alır da, sonradan o suyun temizliği anlaşılsa dahi, o abdest sahih olmaz

5-Abdestsiz olduğunun tahakkuk etmesi, Eğer abdestim bozuldu mu bozulmadı mı? diye şüpheye düşer de, o tereddüt hâlinde iken abdest alırsa ve sonra abdestsiz olduğu tebeyyün ederse, niyetindeki zaruretsiz olan tereddüdünden dolayı, abdesti sahih olmaz Çünkü asıl olan abdestsizliktir Eğer abdestsiz olduğu tebeyyün etmezse zarurete binâen abdesti câiz olur (2),

6- Niyeti geciktirmemesi, Eğer «İnşaallah abdest almaya niyet ediyorum» diye niyet edip de geciktirmeye kasd eder veya mutlak olarak söylerse niyeti sahih olmaz Teberrük kasdı ile olursa sahihtir

7- Abdest hâlinde abdeste aykırı hallerin zuhur etmemesi, hayız, nifâs, tenâsül âletine dokunmak gibi, 8- Su ile yıkanan âzâ arasında suyun deriye değmesine mâni olacak mum ve toprak gibi bir engelin bulunmaması,

9- Abdesti nasıl alacağını bilmesi,

10- Abdestin farzlarını sünnetlerinden ayırabilmesi; Eğer ilimle iştigal ediyorsa bu onun için mümkündür İlimle iştigal etmiyorsa hiç olmazsa abdestin farzlarını öğrenip, sünneti farz diye itikad etmemesi,

11- Abdest alma niyetinin abdestin sonuna kadar devam etmesi; Eğer abdest alırken bir âzâsını temizlik veya serinleme kasdı ile yıkarsa niyet orada kesilir, oraya kadar olan yıkamalar sahihtir Abdestin devamını isterse yeniden niyet ederek abdestini tamamlar

12- Âzâların üzerinden suyun akıtılması,

13- Su vâsıl olmayan parmak aralarını hılâllaması,

14- Abdest âzâlarını tamamlayıcı yerleri yıkaması şarttır Meselâ yüzün yıkanmasında saçın yüze hudud olan kısmını, kulakların bir kısmını, çene ve yanakların altını yıkaması gibi Çünkü vâcibin, ancak kendisi ile tamamlanan şey de vâcibdir Bu şartlara, idrarını tutamıyan veya istihâza kanı gelen özür sahibleri için vaktin girmesi, istincânın takdim edilmesi, tenâsül âletinden akan kan veya idrar için bir bez kullanılması veya bağlanması şartları da eklenir

ABDESTİN FARZLARI ALTIDIR:

1-Niyet etmek Niyet: bir fi'li kasd ederek onu yapmaktır Abdest alan bir kimse yüzün ilk kısmını yıkarken niyet etmesi lâzım olup şöyle niyet eder: Yani (farz olan abdesti almaya niyet ettim) (3)

Niyetin mahalli kalbdir Lisânen söylemesi sünnettir Ve bundan maksad ibâdetin âdet halindeki fiillerden ayrılmasıdır Şartları da, Niyet edenin İslâm olması, temyiz kabiliyetinde olması, niyet edilen şeyi bilmesi, geciktirmemesi ve ibâdetin ilk vaktinde yapmasıdır

2- Yüzün yıkanması: Yüz uzunlamasına, alında saçın bittiği yerden çenenin ve iki çene kemiğinin altına kadar, enlemesine kulaktan kulağa olan kısımdır Yüzün üzerinde suyun deriye değmesine mâni olacak kir ve çapakların giderilmesi lâzımdırYüz üzerinde kirpik, kaş, bıyık, alt dudak altındaki kıllar gibi bunların her tarafı yıkanması lâzımdır Karşıdan bakınca derisi görünen hafif sakallı kimseler sakallarının altına da suyu değdirmeleri lâzımdırYüz derisi görünmeyen kesif sakallılar ise, sakalın görünen kısmını yıkamaları kâfidir

3-Elleri dirsekleriyle beraber yıkamak: El ve kol üzerindeki kıl ve çatlakların ve fazla et kısımlarının yıkanması lâzımdır

4- Başı mesh etmek: Başın hududu dâhilindeki derinin veya saçın en az bir şekilde mesh edilmesi kâfidir

5-Aşık kemikleri ile (4) beraber iki ayağı yıkamak: Parmak aralarının çatlaklıkların, tırnak altındaki kirlerin yıkanması lâzımdır

6-Tertib yapmak: Yani abdest âzâlarının yıkanmasını Âyeti Kerimedeki sıra ile yapmak İlk önce yüz, sonra kollar, sonra başı mesh etmek, ve sonra ayakları yıkamakSuya dalan bir kimse, daldıktan sonra abdeste niyet etse o anda tertib ondan sâkıt olur Boy abdestinde de tertib sakıttır (5) Abdesti bitirmeden evvel veya bitirdikten sonra, bir âzânın yıkanmasında şüpheye düşen bir kimse, o âzâyı ve ondan sonrakileri yıkasa abdesti sahihtir Fakat şüphesi niyet de ise yeniden abdest alması veya gusül etmesi lâzımdır

Abdestin sünnetleri otuz sekizdir:

1-Kıbleye karşı dönmek,

2-Sıçrantılardan sakınmak,

3-Büyük bir kabdan su alıyorsa kabı sağına almak, ibrik gibi eliyle döktüğü bir şey ise soluna almak,

4-İki eli yıkarken abdestin sünnetlerine kalben niyet etmek, etmezse sevabını kayb etmiş olur

5-Eûzu besmele çekmek,

6-Şu duâyı okuyup ellerini bileklerine kadar yıkamak, (İslâm olduğuma ve onun nimetine Allaha hamd olsun, İslâmiyeti nur ve suyu temiz kılan Allâha hamd ederim Ya Rabbi şeytanların vesvesesinden ve burada hazır bulunmalarından sana sığınırım Ey Allâhım benim ellerimi sana karşı bütün ma'siyetlerden koru)

7-Misvak kullanmak, Yalnız oruçlu olanlar öğle vakti girdikten sonra misvak kullanamazlar Peygamberimiz Sallalâhu aleyhi ve sellem buyuruyor ki: (Eğer ümmetime zahmet etmeseydim, her abdest alırken misvak kullanmalarını emrederdim) Misvakı sağ eliyle alıp ağzının sağ tarafından başlar, sonra soldan ve dişlerinin iç, dış ve üzerinden, damaktan ve uzunlamasına dil üstünden geçirir ve o anda şu duayı okur:

(Ey Allâhım bu misvakla dişlerimi beyazlat, diş etlerimi pekleştir, küçük dilimi sâbit kıl, onu bana mübarek kıl Yâ Erhamerrâhimin) Uykudan kalkınca, ağız kokusu değiştiğinde, vesâir yerlerde misvak kullanmak sünnettir

8-Elin parmaklarını birbirine geçirmek sureti ile hilâllamak Ayak parmaklarını ise sol elin küçük parmağı ile sağ ayağın küçük parmağından başlayıp sol ayağın küçük parmağına kadar hilâllar Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi vesellem buyuruyor ki: (Parmaklarınızın arasını hilâllayınız ki, Allâhu Teâla aralarını ateşle hilâllamasın)

9-Mazmaza yapmak: Yâni üç kere ağzına su verip çalkalamak,

10- İstinşak yapmak: Yâni üç kere burnuna su çekip içindekilerini çıkarmak,

11- Mazmaza ve istinşakta oruçlu olmayanlar için mubâlağa yapmak Yani su mazmazada boğazına kadar, istinşakta burnun katı yerine kadar vardırılır

12- Mazmaza esnasında şu duayı kumak (Allâhım, zikrine, şükrüne ve güzel bir şekilde ibâdetime yardım et)

13- İstinşak ânında şu duayı okumak, (Ya İlâhî bana cennet kokularını koklat)

14- Yüz yıkandığında şu duâyı okumak: (Allâhım bazı yüzlerin beyazlanacağı ve bazı yüzlerin de kararacağı günde benim yüzümü ak kıl)

15-Yüzün yıkanmasında en üstten başlamak,

16-Yüzün suyunu iki avucu ile almak,

17-Suyu yüze çarpmamak,

18-Kesif sakalı hilallamak,

19- Sağ kolu yıkarken şunu söylemek: (Ya İlâhî, bana amel defterimi sağ tarafımdan ver ve benim hesâbımı kolay kıl)

20-Sol kolu yıkarken şu duâyı okumak: (Ya Rabbi, bana kitabımı sol tarafımdan ve arka cihetten verme)

21-Başın bütününü mesh etmek,

22-Mesh sırasında şunu okumak: (Yâ İlâhî, kılımı ve derimi ateşe haram kıl)

23-Kulakların içi ve dışını yeni su ile yıkamak ve şu duayı okumak: (Yâ İlâhî, beni Hak söz işiden ve en güzel bir şekilde ittibâ eden kimselerden kıl)

24-İki ayağı yıkarken şu duayı okumak: (Yâ Rabbi, bir takım ayakların kayacağı günde iki ayağımı sırât üzerinde sâbit kıl)

25- Âzâları yıkarken ovalamak, bilhassa topukları,

26-İlk önce sağ sonra solu yıkamak,

27-Yüz hududunu aşarak yıkamak, El ve ayakta yıkamayı dirseklerden ve aşık kemiklerinden yukarıya uzatmak,

28-Yıkamada ve mesihde fiil ve sözleri üç kere yapmak, (niyetin lafzı hâriç)

29-Âzâları birbiri arkasına kurumadan yıkamak, (idrarını tutamayan özür sahibi için bu vâcibdir)

30-Abdest esnasında konuşmayı terketmek,

31-Başkasından yardım istememek,

32-Kurulanmamak,

33-Eğer sıçrantıların olduğuna tevehhüm ediyorsa su serpip elbisesini sıvazlamak (6)

34-Zaruretsiz olarak suyu serpmemek,

35-Abdestten sonra abdest suyundan içmek,

36-Yüzüğü oynatmak,

37-Abdesti bitirdikten sonra ellerini kaldırıp kıbleye dönerek şu duâyı okumak: (Allâhtan başka İlâh olmadığına, bir olup şeriki olmadığına, şehâdet ederim Ve Seyyidimiz Hazreti Muhammed Sallallâhu aleyhi vesellemin onun kulu ve Resûlü olduğuna şehâdet ederimYâ İlâhî beni bütün günâhlardan tövbe edici ve bütün kötülüklerden temizlenici kimselerden kılEy Allâhım, seni tesbîh ve tahmîd ederim, senden başka bir İlâh olmadığına şehâdet ederim, sana istiğfar ve tevbe ederimEy Allâhım Seyyidimiz Muhammed Sallallâhu aleyhi ve selleme ve onun ehli beytine ve eshabına salât-ü selâm olsun

38- İnnâ Enzelnâ Suresini üç defa okumak sünnettir Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem buyuruyor ki: (Kim abdest alır ve en güzel bir şekilde abdestini tamamladıktan sonra gözünü semâya kaldırarak(Eşhedü-en-lâ-İlâhe illallahilâ) duâsını okursa (yukarda 37nci sünnette zikredilen duâ) cennetin sekiz kapısı kendisine açılır, hangisinden isterse girer)(Müslim ve Tirmiziden rivayet)

Abdestin mekruhları on ikidir:

1-Suda israf yapmak,

2-Solu sağa takdim etmek,

3-Üçten fazla veya eksik yıkamak,

4-Özrü olmadığı halde âzâlarını yıkatmak, Eline su döktürmek evlânın hilâfıdır Su hazırlatmakta bir beis yoktur

5-Oruçlu iken öğle vakti girdikten sonra misvak kullanmak,

6-Oruçlu iken mazmazada suyu boğazına götürmek,

7-Oruçlu iken istinşakta suyu genzine götürmek,

8-Abdest esnasında konuşmak,

9-Âzâları kurulamak,

10-Özrü olmadan suyu silkelemek,

11-Boynu mesh etmek bidattır (7)

12-Helâda zaruret olmaksızın abdest almak,

Abdesti bozan şeyler dörttür:

1-Önden ve arkadan çıkan herşey,

2-Bayılmak, delirmek sarhoş olmak, oturak yeri tamamen yere dayanmayarak, uyumak gibi aklın idrâkini izâle eden şeyler abdesti bozar Mânasını anlamasa dahi konuşanların sözlerini işiderek uyuklamak abdesti bozmazEğer uyudum mu? Uyukladım mı? Rüya mı gördüm?Yoksa kendi kendimin düşüncesi mi diye şüpheye düşse dahi abdesti yine bozulmamış sayılır (8)

3-Unutarak veya kasden bir erkeğin derisinin yabancı bir kadının derisine değmesi ile dokunan ve dokunulanın abdestleri bozulur Burada erkek ve kadından murâd, şehvet çağına bâliğ olan kimselerdir Yabancı kadından murâd, zevce ve diğer yabancı kadınlar gibi hiç bir zaman nikâhı harâm olmayan kadınlarla, zevcenin kız kardeşi veya zevcenin halası veya teyzesi gibi, zevcenin bulunması dolayısıyla o zaman için nikâhı muvakkaten harâm olan kadınlar yabancı durumundadırlar, dokunma ânında abdesti bozarlar Fakat nikâhı dâima harâm olan kadınlar abdesti bozmazlar Erkeğin kızı, kız kardeşi ve annesi gibi Şehvet çağına bâliğ olmamış küçük bir çocuğa veya diş, tırnak, kıl gibi şeylere değildiğinde, abdest bozulmaz (9)İhtiyatlı bir kavle göre bu küçüklük devresi 7 yaşına kadardırBu yaştan sonra ne kadar büyük olursa olsun abdesti bozar

4-Bir kimsenin ellerinin içi ile kendisinin veya başkasının ön veya arka avret mahallerine dokunması ile abdesti bozulur Dokunulanın abdesti bozulmaz Bu şekildeki abdestin bozulmasında küçük ve büyüğün farkı yoktur Mak'adın ve bâsurun dışarıya çıkması ile de abdest bozulur Abdestsiz olan bir kimseye de namâz, her türlü secde, tavaf, Kur'an-ı Kerîmi ellemek ve taşımak haramdır

(1) Muğni'l-Muhtac sa: 139 (2) Muğni'l-Muhtac sa: 52; El-Envar sa:21

(3) İânetü-el-Tâlibin cild 1 sa: 36

(4) Ayak bileginin iki tarafındaki kemik çıkıntıları (5) İânetü't-Tâlibin cild: 1 sa:41

(6) İânetü't-Tâlibîn cild: 1,sa: 53

(7) Muğni'l-Muhtac cild:1 sa: 64 İânetü't-Tâlibîn cild:1 sa:47

(8) İânetü't-Tâlibîn sa: 59

(9) Muğni'l-Muhtac (Şerh'ü Minhâc) sa: 37
Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet Editör
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Şafii Mezhebinde Abdest Filistin Namaz-Abdest-Teyemmüm 0 02Haziran 2018 21:37
Şafii Mezhebi: Hacc'ın Mânâsı MERVE DEMİR Hacc-Umre-Kurban 2 22Haziran 2009 11:58
Şafii Mezhebi:Hz. Peygamber'in Haccı MERVE DEMİR Hacc-Umre-Kurban 1 22Haziran 2009 10:00
Şafii Mezhebi MERVE DEMİR İslam/Dinler/Mezhepler 2 23 Ağustos 2008 11:48
Hanefi Mezhebi: abdest ve niyet Emekdar Üye İslam/Dinler/Mezhepler 2 23 Temmuz 2008 15:06

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.