Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Namaz-Abdest-Teyemmüm (https://www.forum.medineweb.net/210-namaz-abdest-teyemmum)
-   -   Namaz Platformu...../medineweb (https://www.forum.medineweb.net/namaz-abdest-teyemmum/753-namaz-platformu-medineweb.html)

Esma_Nur 23 Ekim 2013 19:11

Cevap: Namaz Platformu.....
 
NAMAZ;

Davettir

İcâbettir

Şükürdür

Kurtuluştr

Berekettir

Rahmettir

Huzurdur

Ferahlıktır

Gıdadır

Duâdır

Aşktır

Namaz;Farzdır FARZ

ALINTI

su damlası 31 Ekim 2013 20:32

Cevap: Namaz Platformu.....
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

KURAN’ı baştan sona okudum da, NAMAZ’sız CENNET’i bulamadım.

Senai DEMIRCI

su damlası 08 Kasım 2013 19:35

Cevap: Namaz Platformu.....
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Göz Nursuz Gönül Namazsız Olmaz.."

|Hz.Osman

su damlası 18 Kasım 2013 15:46

Cevap: Namaz Platformu.....
 
Mevlâna Hazretleri diyor ki:
“İnsan namazda kıyâma durunca [ ﺍ ] “elif” olur. Rükûya eğilince [ ﺪ ] “dal” olur. Secdeye varınca [ ﻣ ] “mîm” olur. Bu şekilde namazı tamamlayınca “elif- dal ve mim” den oluşan âdem (ﺍﺪﻣ) olur

Allahın kulu_ 18 Kasım 2013 16:45

Cevap: ___ HAYDİ, NAMAZ SEFERBERLİĞİNE ! ___
 
Alıntı:

Esma_Nur Üyemizden Alıntı (Mesaj 137182)
İŞE giderken geç kalmıyoruz ...neden? Çünkü bir ücreti var. Namaz kılmıyoruz ...neden? Ücreti (cennet) az mi geldi..? çok yerinde bir söz sizler ile paylaşmak istedim

ArO*c*

su damlası 05 Aralık 2013 20:14

Cevap: Namaz Platformu.....
 


Kişi sadece yüreğindeki ALLAH nidasıyla, MUHAMMED sevgisiyle ve NAMAZ’ ı ile güzeldir.

Kâhraman Araz

YaŞuHa 07 Aralık 2013 20:47

Cevap: Namaz Platformu.....
 
Namaz nurdur sahibini günahlardan korur ve doğru yola sevk eder.




[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

su damlası 14 Ocak 2014 18:49

Cevap: Namaz Platformu.....
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Eğer anlasaydın ki ömrün azdır, hem faydasız gidiyor; elbette onun yirmi dörtten birisini, ebedi hayatının saadetine sebep olacak, güzel ve hoş bir hizmete, yani namaza sarf ederdin.”

nur__ 15 Ocak 2014 00:53

Namazı Sevebiliyor muyuz?
 
Namazı Sevebiliyor muyuz?

Kendi kendimize şöyle bir düşünüp soralım ve samimi olarak cevap verelim; Bir Müslüman olarak namazı sevebiliyor muyuz? Her zaman için namazı seven bir insan mıyız? " Namaz vakti gelse, ezan okunsa, namaz kılsam, canım namaz kılmak istiyor " diyor muyuz hiç?



Midemizin açlık hissettiği ve bir şeyler yemek istediği gibi günün belirli vakitlerinde namazın açlığını hissedip namaz kılma arzusu geliyor mu içimizden? Karnımız iyice acıktığı zaman yanımızdakilerin konuştuklarını anlamaz duruma gelerek aklımızı yemeğe taktığımız gibi, namaza olan açlığımızdan dolayı da aynı durum meydana geliyor mu, kafamızı namaza taktığımız oluyor mu?



Bazen canımız bir şey istediğinden dolayı belirli bir öğün olmadığı halde mutfağa girip bir şeyler atıştırdığımız gibi, farz olan vakitlerin dışında gönlümüz namaz kılmak istiyor mu, durup dururken iki rekât namaz kıldığımız oluyor mu? Sözü uzatmadan söyleyelim; Allah Teala ile beraber olmayı arzu ediyor muyuz?



Ezan sesi bizde nasıl bir etki yapıyor, ezanı duyduğumuzda çok müthiş bir müjdeli haber almışçasına gözlerimizin ışığı parıldıyor mu ? Ezanın sözlerini tahlil ettiğimiz oluyor mu, tekbirler, tevhidler ve şehadetler kulağımıza ulaştığında ruhumuzun derinliklerine kadar ulaşıyor mu?



"Biraz sonra Allah Teala ile beraber olacağım, rabbimin huzuruna varıp samimi bir şekilde kendimi O'na arz edeceğim. O'nun kelamını O'na okuyacağım ve O da beni dinleyecek. Her taraftan üzerime çullanan ve içerisinde boğulduğum atmosferden kurtulacağım, beni boğmaya çalışan şu karanlıktan sıyrılacağım, hepsini arkama atacağım, beni yaratanın huzuruna varacağım, O'nunla yüz yüze geliyor gibi olacağım, O'na halimi arz edeceğim. Şu anda ne kadar mutluyum, ne güzel"


Evet, bu ve benzeri duygu ve düşünceler geçiyor mu içimizden? Samimi olarak cevap verelim.


Sonra bu düşüncelerimiz bir bir gerçekleşiyor mu? Yani Allah Teala'nın huzuruna vardığımızda O'nunla gerçekten sağlıklı bir bağlantıkurabiliyor, beraber olabiliyor muyuz? Bunun en önemli belirtisi olarak da O'nunla olan bu beraberliğimizi uzatmak istiyor ve uzatıyor muyuz?Kıyamımızı, kıraatimizi, rükûmuzu, secdemizi ve son oturuşumuz, yani her bir rüknü kendi içersinde uzatıyor muyuz? Evet, sırf Allah Teala ile beraberliğimizden dolayı uzatabiliyor muyuz rükünlerimizi, yani namazımızı?

Mehmed GÖKTAŞ






Allah Resulü aleyhissalatu vesselam, ashabına:

-Size en kötü hırsızın kim olduğunu söyleyeyim mi?Dedi. Onlar:

- O kimdir, ya Resûlellah? dediler. Allah Resulü aleyhissalatu vesselam:

- O, namazdan çalandır,dedi. Onlar:

- Bu nasıl olur? dediler. Allah Resulü aleyhissalatu vesselam:

- Namaz kılarken rükû ve secdesini tam yapmaz, dedi.

Allah Resulü aleyhissalatu vesselam şöyle buyurmuştur:

“Kıyamet gününde kula en evvel sorulan amel namazdır. O namazı tam kılmışsa, Allah(c.c.), onun kalan hesabını kolaylaştırır.“




EyMeN&TaLhA 06 Şubat 2014 10:05

Cevap: Namaz Platformu.....
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]




Anneannesinin sözleri yankılandı kulaklarında:
''Oğlum namaz hiç bu vakte bırakılır mı?''
Anneannesinin yaşı yetmişe dayanmış, ama ezan
okunduğu vakit yerinden sıçrar, yaşından beklenmeyecek bir hızla abdestini alır ve namazını kılardı.
...


Kendisi ise,nefsini bir türlü yenemiyordu. Ne oluyorsa, hep... namaz son dakikalara kalıyor, bu sebeple namazını alelacele eda ediyordu. Bunu düşünerek kalktı yerinden, gözü saate kaydı. Yatsı ezanının okunmasına on beş dakika kalmıştı. Başını her iki yöne pişmanlıkla sallayarak, "Yine geciktirdim namazı." dedi kendi kendine.


Kıvrak hareketlerle abdestini aldı ve daha elini yüzünü tam kurulamadan kendisini odasına attı. Mecburen, hızlı hareketlerle namazı eda etti. Tesbihatını yaparken anneannesini düşünmeden edemedi. "Bu halimi görse, tatlı-sert kızardı yine bana." dedi. Çok seviyordu onu ...Hele öyle bir namaz kılışı vardı ki, onu hep bir gökkuşağı hayranlığıyla seyrederdi.
Namazda öyle bir mahviyeti vardı ki... hicabından renkten renge girerdi.
O gün akşama kadar derse girmişti. Müthiş bir ağırlık vardı üzerinde. Duasını yaparken, başını ellerinin arasına alıp secdeye durdu. Namazdan sonra bir süre bu şekil
tefekkür etmeyi severdi. Gözleri kapanır gibi oldu. "Ne kadar da yorulmuşum." dedi. Daldı gitti öylece....


Kıyamet kopmuştu. Mahşeri bir kalabalık vardı. Her yön insanlarla doluydu. Kimi dona kalmış, hareketsiz bir şekilde etrafı izliyor; Kimi sağa sola koşturuyor, kimisi de diz çökmüş, başı ellerinin arasında bekliyordu. Yüreği yerinden fırlayacak gibi atıyor, adeta kafesinden kurtulmaya çalışıyor,soğuk soğuk terler döküyordu.
Hayattayken kıyamet, sorgu sual ve mizan hakkında çok şey duymuş ve ahiret hayatı adına bu kavramlar kendisi için köşe taşı olmuşlardı. Ama mahşer meydanında ki ürperti, korku ve bekleyişin bu denli dehşet vereceğini düşünmemişti.


Hesap ve sorgu devam ediyordu. Bu arada onun ismini de okudular. Hayretle bir sağa, bir sola baktı.
"Benim ismimi mi okudunuz?"
dedi dudakları titreyerek.....


Kalabalık birden yarılmış, bir yol olmuştu önünde. İki kişi kollarına girdi. Mahşer meydanının vazifelileri oldukları belliydi. Kalabalık arasından şaşkın bakışlarla yürüdü. Merkezi bir yere gelmişlerdi. Melekler her iki yanından uzaklaştılar. Başı önündeydi. Bütün hayatı, bir film şeridi gibi geçiyordu gözlerinin önünden...." Şükürler olsun " dedi, kendi kendine ve devam etti;
" Gözlerimi dünyaya açtım,Hep hizmet eden insanları gördüm. Babam sohbetlerden sohbetlere koşuyor, malını islam yolunda harcıyordu. Annem eve gelen misafirleri ağırlıyor, yemek sofralarının biri kalkıp, bir yenisi kuruluyordu.
Ben ise, hep bu yolda oldum. İnsanlara hizmete çalıştım.
Onlara Allah'ı anlattım.
Namazımı kıldım.
Orucumu tuttum.
Farz olan ne varsa yerine getirdim.
Haramlardan kaçındım.
"Kirpiklerinden aşağı gözyaşları dökülürken, "Rabbimi seviyorum, en azından sevdiğimi zannediyorum." Diyordu. Ama bir yandan da "O'nun için ne yapsam az, Cennet'i kazanmama yetmez." Diye düşünüyordu.
Tek sığınağı Allah'ın rahmetiydi.


Hesap sürdükçe sürdü. Boncuk boncuk terliyordu. Sırılsıklam olmuş, zangır zangır titriyordu. Gözleri terazinin ibresindeki neticeyi
bekliyordu. Sonunda
hüküm verilecekti. Vazifeli melekler ellerinde bir kağıt, mahşer meydanında ki kalabalığa döndüler. Önce ismi okundu. Artık ayakları tutmaz olmuştu. Neredeyse yığılıp kalacaktı. Heyecandan gözlerini kapamış, okunacak hükme kulak kesilmişti.


Mahşeri kalabalıktan bir uğultu yükseldi. Kulakları yanlış mı duyuyordu? İsmi cehennemlikler listesindeydi. Dizlerinin üstüne yığıldı. Hayretten dona kalmıştı." Olamaaaazzzz " diye bağırdı. Sağa sola koşturdu. "Ben nasıl Cehennemlik olurum? Hayatım boyunca hizmet eden insanlarla birlikte oldum. Onlarla beraber koşturdum. Hep rabbimi anlattım." Diyordu.


Gözleri sağanak olmuş, titrek vücudunu ıslatıyordu. Vazifeli iki melek kollarından tuttu. Ayaklarını sürüyerek ve kalabalığı yararak
alevleri göklere yükselen Cehennem'e doğru yürümeye başladılar. Çırpınıyordu. Medet yok muydu? Bir yardım eden çıkmayacak mıydı?


Dudaklarından kelimeler kırık dökük, yalvarmayla karışık döküldü.."Hizmetlerim... Oruçlarım.... Okuduğum Kur'anlar......Namazım....Hiçbiri beni kurtarmayacak mı?" diyordu. Bağıra bağıra yalvarıyordu. Cehennem melekleri onu hiç sürüklemeye devam ettiler. Alevlere çok yaklaşmışlardı. Başını geriye çevirdi. Son çırpınışlarıydı.


Resülullah, "Evinin önünde akan bir ırmak içinde günde beş defa yıkanan bir insanı o ırmak nasıl temizler, günde beş vakit namazda insanı günahlardan öyle temizler." Buyuruyordu. "Oysa ki benim namazlarım da mı beni kurtarmayacak?" diye düşünüyordu.


" Namazlarım.....Namazlarım....Namazlarım."
diye diye hıçkırdı. Vazifeli melekler hiç durmadılar. Yürümeye devam ettiler; Cehennem çukurunun başına geldiler. Alevlerin harareti yüzünü yakıyordu. Son bir defa dönüp geriye baktı. Artık gözleri de kurumuştu. Ümitleri sönmüştü. Başını öne eğdi. İki büklüm oldu.


Kollarını sıkan parmaklar çözüldü. Cehennem meleklerinden birisi onu itiverdi. Vücudunu birden bire havada buldu. Alevlere doğru düşüyordu. Tam bir iki metre düşmüştü ki, bir el kolundan tuttu.


Başını kaldırdı.
Yukarıya baktı.
Uzun beyaz sakallı bir ihtiyar onu düşmekten kurtarmıştı.
kendisini yukarıya çekti.
Üstündeki başındaki tozu silkerek ihtiyarın yüzüne baktı.


"Siz de kimsiniz ?" dedi.
İhtiyar gülümsedi: " Ben senin namazlarınım."


"Neden bu kadar geç kaldınız ?Son anda yetiştiniz. Neredeyse düşüyordum."dedi....


İhtiyar yüzünü gererek, tekrar güldü; Başını salladı;


" Sen beni hep son anda yetiştirirdin, ...hatırladın mı?




Secdeye kapandığı yerden başını


kaldırdı.


Kan-ter içinde kalmıştı.


Dışarıdan gelen sese kulak kabarttı.

Yatsı ezanı okunuyordu.


Bir ok gibi yerinden fırladı.

Abdest almaya gidiyordu…


alıntıdır


SAAT: 01:44

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320