Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İBADETLER.::. > İbadetler > Namaz-Abdest-Teyemmüm

Konu Kimliği: Konu Sahibi Medine-web,Açılış Tarihi:  05 Eylül 2007 (20:32), Konuya Son Cevap : 25 Mayıs 2023 (22:24). Konuya 452 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı88Kez Beğenildi
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme: Değerlendirme: Toplam 1 oy almıştır,  ortalama Değerlendirmesi 5,00 puandır.
Alt 06 Şubat 2014, 20:22   Mesaj No:131
Medineweb EDİTÖRÜ
su damlası - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: su damlası isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 13055
Üyelik T.: 18 Aralık 2010
Arkadaşları:18
Cinsiyet:-
Memleket:sivas
Mesaj: 10.613
Konular: 696
Beğenildi:8186
Beğendi:9414
Takdirleri:26389
Takdir Et:
Standart Cevap: Namaz Platformu.....

Kalıbını Secdeye Kalbini Kıbleye Bırak

Kıpırtısız bir boşluğa koyarsın alnını günde beş vakit. Secdenin alnını nereye değdirdiğinden habersizsin. Gösterişsiz bir yöne dönersin yüzünü; ışıktan yolları yoktur şehrin kıblesinin. Kıblenin yüreğini nereye götürdüğünü bilmiyorsun. Suskun bir duvarın dibinde oturur gibisin her tahiyyatta... Selâmının kimleri neşelendirdiğini tahmin edemiyorsun aldığın selâmların sıcağını hissedemiyorsun.

Adını bilmediğin bir deniz kıyısında yürür gibisin. Yüzünü görüyorsun sadece mavinin; derindeki incilerin pırıltısına dokunamıyorsun. Terazinin bu kefesindesin; varlığını inceltirken rükûlarda karşı kefede neyi biriktirdiğini bilmiyorsun. Şimdilik hece hece tutunduğun duanın gölgesinin haber verdiği ışıktan nasibin pek az. Dudaklarını ıslatan abdest suyunun her bir damlasının dudaklarını hangi billur pınarlara değdirdiğini fark etmiyorsun.

Hüznünün kuytularından taşırdığın fısıltılarını dök seccadene…

Aynalarda aradığın avuntuları sök bakışının perçemlerinden..

Bulduğunu yitir bir tekbirin yankısında… De ki “ben buraya razı değilim!”

Yitiğini bul elini elin üzerine koymana fırsat veren vuslatın arefesinde.. De ki “ben sonsuzluğa adayım!”

Varı yok et secdenin yüzünde; benliğini sıfırın altına çek varlığını sonsuzluğun başına taşı.

Yoğu var et niyetin fısıltısında; ettiklerinin değil niye/t ettiklerinin seni kurtardığını anla..

Diriyi öldür rükûların darağacında; teninden geç bedenini yık dağ gibi..

Ölüyü dirilt dualarının burcunda; çağır günahın peltesinde dilsiz ettiğin ruhunu..

Umutlarını namazların ipeğine tane tane dizdiğini bil de sevin dostum. Namazın uçuruma atılmış en güzel gülündür senin. Namaz gülünün bin bahar olup içinde yankılandığını bil de sevin.

Bir namazı kaçırmış olmanın o hüznü yok mu? Hiç olmazsa onu al yedeğine? Sana müşfik bir vaize olsun…Pişmanlık değil midir bizi en çok büyüten? Yüzü yerde pişmanlıklarının kalbine attığı sızıları kaybetme lütfen.. Bu bize lazım.. Hep lazım.. İncelmiş duygularımızın izinde yürüyelim hep... İçimizdeki hüzün yol göstersin bize. Kırık kalbimiz bükük boynumuz Rabbimizin rahmet dergâhına bitiştirsin secdemizi. Göz yaşlarımız rahmetin kucağına akıtsın yakarışlarımızı.

“Din sadeliktir” der peygamberimiz [asm].. Bu zamanda beş vakit namazı bir kenara koyup aradaki vakitleri de namaz beklentisi içinde yaşaman yeter... Tesbihatını yapabildiğin kadar yap; “subhanallah”ı“elhamdulillah”ı “allahuekber”i dilinden kalbine indirmeye çalış. Sakın telaşlanıp kendini altından kalkılmaz dil kalabalıklarına binlerce binlerce ezbere mahkûm etme daha baştan… Önce durul namazın sükûnetini dinle...

Çevreni temiz tut
Çevreni temizle. Namaza kalktığın zaman yeryüzünün bütün gürültülerini sustur işleri durdur yollardan ayrılkenara çekil.

Ruhunun yanına park et kalbinin ahengsiz çırpınışlarına mola ver.

Kapat kapıları; başkalarını alma içeri; dudaklarını kapat yalana boş söze... Lüzumsuzlukları terk et silkele üzerindeki şehrin görünmez tozlarını cebinden boşalt sahte paraları elini göğsüne sokup alıp verdiğin nefesikâinatın o en eşsiz en görkemli ahengini farket.

Yüzünü fenaya çevirmekten ümitsizliğin karanlıklarında tüketmekten gözlerini harama bakmanın kirindendilini yalanı/yanlışı dillendirmekten dudaklarını boş sözlerin tozundan yıka temizle. Ellerini şerre alet olmaktan yıka. Başını şu fani dünyada Rabbinin aziz bir misafiri olma şerefiyle meshet.

Topuklarla birlikte ayaklarını da dünyadan yıka; seni yükselteceğini sandığın şeyleri ayaklarının altından çek. Namazın eşiğinde doğrul yeniden. Orada En Sevgili’nin en çok sevdiği halde olduğunu hatırla. Orada En Sevgili’nin en çok sevildiği hale büründüğünü bil. Kâinatın sahibinden kalbini kudret elinde evirip çeviren Rabbinin en sıcak en taze aferinini alıyorsun şimdi. Duyuyor musun?

Bedenini pak eyle...
Bedenini elbiseni namaza durduğun yeri temizle. Güzel bir kokuyu koklar gibi bedeninden sıyrıl teninden ruhuna taşın. Mevki ve makamını yansıtan her türlü elbiseyi çıkar üzerinden. Irkınla övünmeyi bırakkavminden ayrıl ülkeni terket varsa müdürlükten istifa et. Sadece seccadenin yöneldiği yere yönel; bulunduğun yerin ihtişamından sıyrıl. Sadece yüzünün döndüğü yerde ara itibarını kalbini Kâbe’nin eteğine bırak. Kıbleyi bulduğunda başka türlü endişelerden yüz çevir. Her yanını saran kaygıları korkuları hüzünleriabdest suyunun alıp götürmesine izin ver. Dağılan gönlünü geri topla uçurduğun huzuru geri çağır. Gamı sil göğsünden dünyalıkları yıka elinden benliğini düşür yakandan. Öylece temizlen....

Ayıplarını kapat..
Her mescide gelişinde “güzel elbiselerini giyerek gel” (el-A'râf 7/31) Ne kadar örtünürsen örtün kendini Rabbinden gizleyemezsin. O bilir içinin içindekini. O bilir niyetini. O bilir kendine sakladığını ve kendinden sakladığını. Başkalarına görünür olmak için kılma namazını. Başkalarının gözlerinden kaç. Başkalarının takdirinden uzaklaş. Niyetinin vadisine koy kalbini. Rabbe yöneldiğin köşe kendini başkalarından gizlediğin yerdir. Rabbine yüzünü çevirdiğin seccade kendi kendine kaldığın demdir.

Nedir avret ne demek avret yerini örtmek? Göründüğün gibi olamadığın kadar ayıpların var göründüğünden geri kalan her oluş avret yerindir senin. Şimdi herkesin takdirinden uzak tüm vitrinlerin parıltısına küs her türlü gösterinin uzağında seccadenin kuytusunda iken kendi kendine sarılmışken elini elinin üstüne koyup kendini kuşatmışken yüzünü fanilerden dönüp sonsuza çevirmişken diz çöküp benliğini büyüklemekten vazgeçmişken eğilip doğru olmaya azmetmişken secdede varlığını sıfırlayıp kendini aşmışken avret yerlerini ört; yani kendine sakladığın kendinden sakladığın eksiklerini ayıplarını kusurlarını herkesten gizlediğin hallerini yok et ört. Herkesin huzurunda hesap verecek kimseden utanmayacak bir hâl elbisesine bürün.. İki yakanı bir araya getir; olduğun hali göründüğün hale yanaştır. Söküklerini dik sözlerinin dilini kalbine yanaştır; dilinle söylediğini kalbinle de söyle. Dikiş tutmuyorsa şayet söylenmeyi bırak sus kalbinden geçmeyeni diline değdirme...

Kalbini kıbleye bırak...
Kalbini çokluğun perçemlerinden kurtar... Seni dünyaya doğru çekiştiren cezbeleri düşür yakandan. Seni yokluğun kuyusuna çeken kaygılardan uzaklaş. Seni uzaklara savuran rüzgârları sustur. Ruhunu ayrılıkların uçurumuna sürükleyen hüzünleri sil. Dünün hüzünlerinden yüz çevir. Yarının korkularını unut. An’ın içinde var et kendini yeniden. Yüzünün her noktasına her an rahmetinin güneşini değdiren Yaradan kutlu nazarında ağırlıyor seni. Tebessümlerinin en güzel en tatlı hediye olduğunu söyleyen En Sevgili âşinası olduğun sıcağını özlediğin yüzlere çeviriyor yüzünü. Her şeyin alçaldığı her işin meyvesizleştiği her yüzün kirlendiği bu çağdakıble kalbinin adımlayacağı kırmızı halı gibi serildi önüne. Seni özel eyleyen seni biricik bilen Rabbinin rızasına yönel. Şehrin telaşlarını dünyanın çekip çekiştirmelerini günübirlik sevdalarını kıblenin kırmızı halısına adım atar atmaz uzaklara at. Kalıbını tuttuğun gibi kalbini de tut kıblede. Her secdede Kâbe’ye değdir alnını. Yöneldiğinde Kâbe’nin analık ettiği nurlu sütunun önünde ağırlanan aziz bir misafir bil kendini.

Vakti kaçırma...
Vakte dikkat et... Sabahın buğusunu değdir göğsüne yapraklarında taze şebnemler ağırlayan bir gül gibi aydınlığa uyan. Göz kapaklarını araladığında seni nice aldanışlara düşüren düşlerden uyandığın gibi gönlünü de aç ki kalbinin ufkuna nice muştu güneşleri doğsun. Ellerinde dualar kelebekler gibi uçuşsun. Kimliksizisimsiz önemsiz bir nutfenin ana rahmine tutunup insan olmaya yolculanması gibi sen de var-yok arası varlığını vefasız dudaklar arasında silinmeye ayarlı adını bir mezar taşının insafına kalacak hatırını Rabbinin rahmet kucağına bırak...

Dünyanın güneş gibi başına dikilip sözüm ona sahiciliğini kalıcılığını sımsıcak kalbine düşürdüğü öğle vakitlerinde telaşlardan sıyrıl oyunlardan uzaklaş.. Ellerini kaldır tekbire O’nu büyüklerken başka her şeyi küçük bil. Önemini O’na yönelmekte bil. Şimdilik burada olduğunu ama ‘şimdilik’ olduğunu hatırla... Terkedeceğin gölgelerde seni terkedecek gölgelerde oyalanma.. Bir tekbir ile dünyayı arkana at. Elinin tersiyle geride bırak gündelik sevdaları... “Oynamıyorum!” de. Seni herkesle ve her şeyle buluşturacak Rabbinin sılasına yönel. Yol açık yola çık...

Gölgen uzadığında yeryüzündeki varlığının da azaldığını hatırla. Ne çok hatıran varsa o kadar az ömrüm kalmış demektir... Gölge gibidir yaşanmışlıklar; onlar ardın sıra uzanıp çoğalırken ömürden nasibinin azaldığını haber verirler. Gölgelerin uzadığı ikindinin hüznüne ihtiyarlığın habercisi gibi bak.. Şakaklarına kar yağan adamların toprağa yönelen yüzlerini giyin... Bedenini taşıyamayan acuzelerin kalplerine devşirdiği tesellilerin ardına düş. Hüsrana uğrayanların en sonunda yaşayacağı pişmanlığı düşür göğsüne..

Akşam vakti erişince ufuklara kan ağlatan vedaları taşı yüreğine... varlık güneşin battığında seni sen eyleyecek yıldızlar besle namazın göğünde.. Sensiz batacak güneşleri düşün. Senin umarsızca batırdığın güneşlerin her biri bir gün sensiz ve umarsız batacak güneşi ateşliyor gizlice.. Bunu bil ve bil ki namazını son namazınmış gibi kıl..

Yatsı vakti suskunun üzerine çekilen yeni bir susku gibi geceyi kalbinin üstüne yayar. İçinin fısıltısına yanaştırır kulaklarını. Yüreğin boş sevdalardan boşanır. Göz kapağının tenine değdiği titrek çizgiye doğru çekilir varlığın. Sükûnetin nabzını doldurur gece. Varlığın kıpırtısı biter. Eşyanın kanı çekilir. Şehir yüzünü senden çevirir. Işığın seni uzaklara dürten cezbesi söner. Yatsı dudağını dudağına kilitler. İçinin kıpırtılarına dön yatsı vakti.

Ölümün toprağı suskular çekmeden nefesine şimdi alıp verdiğin her nefeste Rabbinin hatırını saydığını bil öylece yönel O’na... Dünyaya veda vaktidir yatsı vakti. Gün gelecek yaşaman fazladan görülecek ölümüne hiç kimse şaşırmayacak. Senin için ömrün gecesi başlayacak.

Zaman siyah bir tül gibi üzerine örtülecek... Varlığının kalp atımları zayıflayacak. Heveslerin dünyadan yüz çevirecek. Öyle bilerek var secdeye... Benliğini sıfırla... Kaygılarının kışını erit secdenin sıcağında..

Senai Demirci
__________________

"Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα...
Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα...
Â'râftα.....
Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..."
Alıntı ile Cevapla
Alt 23 Şubat 2014, 18:53   Mesaj No:132
Medineweb EDİTÖRÜ
su damlası - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: su damlası isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 13055
Üyelik T.: 18 Aralık 2010
Arkadaşları:18
Cinsiyet:-
Memleket:sivas
Mesaj: 10.613
Konular: 696
Beğenildi:8186
Beğendi:9414
Takdirleri:26389
Takdir Et:
Standart Cevap: Namaz Platformu.....

__________________

"Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα...
Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα...
Â'râftα.....
Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..."
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 Şubat 2014, 21:49   Mesaj No:133
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Fatıma-i Zehra isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 36712
Üyelik T.: 22 Aralık 2013
Arkadaşları:18
Cinsiyet:
Mesaj: 844
Konular: 67
Beğenildi:27
Beğendi:1
Takdirleri:60
Takdir Et:
Standart Cevap: Namaz Platformu.....

Sadece Kendini Kandırıyorsun!

Namaz kılamıyorum. Ne oldu bana bilmiyorum. Çok istiyorum ama olmuyor. Bir şeyler bana engel oluyor. Bahane, bahane, bahane.!!!

Sadece kendini kandırıyorsun.Hayatın sızlanmakla, ağlayıp dövünmekle geçiyor. Yarın başlarım, öbürgün, haftaya söz başlayacağım. Yarına garantin mi var? Bir saat içinde dengeler değişiyor, neler oluyor dünyada. Haftaya çıkacağına dair Allah’tan söz mü aldın?

Yemek yerken hiç zorlanmıyorsun. Bir gün bile boşluk vermiyorsun. Çok sevdiğin limonlu dondurmayı alabilmek için kaç sokak öteye gidiyorsun. Canın mantı çekti diye nasılda çaba gösterirsin yapacağım diye. Hayalindeki araba için kredi çekip onca sıkıntıya katlandığını ne çabuk unuttun? Deniz mavisi eşarbına uygun ayakkabı ve çantayı bulabilmek için kaç mağaza dolaştığını düşün? Yatağın azıcık battı diye gidip en pahalısından ortopedik yatağı alan sen değil miydin?

Peki ne için yaptın bunları? Tüm bunları senden isteyen kim? Doymak bilmeyen, verdikçe isteyen nefsin değil mi?

“Gördün mü, o kimseyi ki; heva ve hevesini kendisine ilah edinmiş, bilgisi olduğu halde Allah onu şaşırtmış, kulağını, kalbini mühürlemiş ve gözüne perde koymuştur? Allah’tan sonra onu kim hidayete eriştirebilir? Hala düşünmeyecek misiniz? ”(Casiye:23)

Yoksa sen nefsini ilah edinen, nefsini putlaştıranlardan mısın? İnsan kul olduğu değerler için yaşar. Sen neye veya kime kulsan ona göre hayatını şekillendirir, onun isteklerine göre hayatına yön verirsin.

Şimdi dön ve sor kendine: “Ben kim için yaşıyorum? ” Benim ilahım kim?” diye. Sana hayatı veren kim? Gafilce soluduğun havayı sana bahşeden, her gün güneşi üzerine doğduran kim? Yediğin her lokmayı boğazına takılmadan midene indiren, yemek yerken dilini dişlerine çiğnetmeyen kim? Koskoca bedenini küçücük ayaklarına taşıtan kim? Senin her zerren Allah’a ait. Nasıl bu kadar cahil olabilirsin? Rabbinin sana bahşettiği nimeti bıkıp usanmadan tüketiyor, ama Allah’ı hayatına dahil etmek istemiyorsun.

Allah seni kendisine kulluk edesin diye yarattı. Ağlayıp sızlanasın diye değil!

Birde akıl verdi düşünesin diye. Boşuna değil!

İmtihan olarak nefsini verdi. Mücadele et onunla diye. Kölesi olasın diye değil!

Allah’ı dahil etmediğin bir hayat boş bir teneke kadar basit ve anlamsız. Değerli değil!

Bırak artık boş lakırtıları! “Yapamıyorum”, “Olmuyor” ları bırak! Yığınla bahanelerini ancak etten kemikten insanlara yutturabilirsin. Münker Nekir bahane kabul etmez. Allah’ı bahanelerinle kandıramazsın. Allah uyumayandır! Allah Hay’dır! Her an diridir. Senin her halinden haberi olandır. Allah unutmaz! Sadece tehir eder.

“Münafıklar, Allah’ı aldatmaya çalışırlar. Halbuki Allah, onların oyunlarını başlarına geçirecektir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar. Allah’ı pek az anarlar.”(Nisa suresi: 142)

Sahte gözyaşlarını kendine sakla. Bırak artık nefsini yüceltmeyi. İsyanları oynuyorsun. Huzura varmak için nasılda isteksizsin. Alnını secdeyle buluşturmak bu kadar zor demek. Şeytan da secde etmemişti hatırlasana. Kibri buna mani olmuştu. Alnını secdeye ya(k)pıştıramayanlar, aslında birazda şeytanlaşmış insanlardır. Sen Allah’a olan kulluğun kadar değerlisin. Varlığını anlamlandıran, Allah’a olan yakınlığındır.

Ve bilki namaz dindir! Namazsız din olamaz. Namazı ikame etmeden yaptığın her iyilik kuma yazılan bir yazı gibidir. İlk dalgayla yiter gider. Hayır işlerin, iyi niyetliliğin, yardımların, oruçların… Hakkıyla namaz kılmıyorsan bunların tümü anlamını yitiriyor. Sen içi pis bir evin dışını cilalayıp duruyorsun. Evin içi kokmuş, her yanı dökülüyor haberin yok! O ev ancak namazla, kullukla temizlenir.

Bir başlayıp bir bırakıyorsun! Yamalı bohçaya dönderdin dinini. Hiç bir işin böyle yarım yamalak olmamıştı. Kanı beş para etmez nice insanların yap dediklerini eksiksiz yerine getirdin. Parandan, kişiliğinden, hayatından ödün verdin. Bir hiç uğruna saatlerini aylarını yıllarını harcadın da, Allah için günde bir saati fazla görüyorsun.

Ölüp gideceksin bir gün! En çok sevdiklerin gömecek seni toprağa. Çabucak kurtulmak isteyecekler senden. Değersiz bir et parçası gibi gömüleceksin. Seni dünyada değerli kılan herşeyi bırakıp gideceksin. Diploman, kariyerin, güzelliğin, sana bakıp imrendikleri dünyalık maharetlerin… Önemsediğin hiç, ama hiç bir şeyi yanında götüremeyeceksin. Övündüğün güzelliğin, değer verdiğin bedenin çürüyüp gidecek. Kurtlar bedeninde bayram edecek. Okurken bile tiksiniyorsun değil mi? Sen bunları yaşayacaksın! Secdelerin, yürekten edilmiş duaların, Allah’a adanmış anların kalacak yalnız. Onlar ölmeyecek, yitip gitmeyecek…

Her nefis ölümü tadıcıdır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz bize döndürüleceksiniz. (Enbiya Suresi,35)

Ezanlar okunurken kayıtsız kalamazsın! Göz göre göre namazını kaçıramazsın! Yaradanına kafa tutamazsın! Çünkü sen müslümansın, sen İslamın hâdimisin.

İslam’ı ayakta tuttuğun kadar, Allah’a kul olduğun kadar insansın.

Allah’a kulluk edemiyorsan sen koskoca bir sıfırsın!

CAHİDE SULTAN


ALINTIDIR
Alıntı ile Cevapla
Alt 04 Mart 2014, 22:04   Mesaj No:134
Medineweb EDİTÖRÜ
su damlası - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: su damlası isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 13055
Üyelik T.: 18 Aralık 2010
Arkadaşları:18
Cinsiyet:-
Memleket:sivas
Mesaj: 10.613
Konular: 696
Beğenildi:8186
Beğendi:9414
Takdirleri:26389
Takdir Et:
Standart Cevap: Namaz Platformu.....



Hep söylüyoruz;
Namaz beş vakit,
Ahlâk ise yirmi dört saat farzdır . . .

| İbrahim Tenekeci |
__________________

"Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα...
Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα...
Â'râftα.....
Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..."
Alıntı ile Cevapla
Alt 06 Mart 2014, 01:47   Mesaj No:135
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Fatıma-i Zehra isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 36712
Üyelik T.: 22 Aralık 2013
Arkadaşları:18
Cinsiyet:
Mesaj: 844
Konular: 67
Beğenildi:27
Beğendi:1
Takdirleri:60
Takdir Et:
Standart Cevap: Namaz Platformu.....



Türkan Hanım dindar bir ailede büyümüştü. Annesi her fırsatta ona ve kardeşlerine namaz kılmalarını söyler, hatta kızarak onları uyarırdı. Türkan Hanım namazın kılınması gerektiğine inanır, ama yine de kılmazdı, çünkü kılmak nefsine zor geliyordu. Bazen başlar, sonra terk ederdi.

Evlendi ve çocukları oldu. Annesi her geldiğinde aynı şekilde namaz kılmaları için ikaz etmeyi sürdürüyor, o da ısrarla kılmamaya devam ediyordu. Çok istemesine rağmen bir türlü nefsine galip gelemiyordu. Bir gün arkadaşları ona oturmaya geldi. İçlerinden biri annesini de yanında getirmişti. Teyze çok mübarekti. Öyle tatlı konuşuyordu ki, onu dinleyen saatler geçse usanmazdı. Teyze bir ara namaz konusuna değindi. O anlatırken, Türkan Hanım annesini hatırlamış ve annesinin eski günlerdeki namaz ikazlarını düşünüyordu. Misafirler de teyzeyi zevkle dinliyordu.

Türkan Hanımın küçük oğlu Zekeriya, dört yaşındaydı. Oynadığı oyunu bırakmış, teyzenin koltuğu dibinde iki elini yumruk yapıp yüzüne dayamış bir şekilde, kıpırdamadan dinliyordu. Annesi ikram için mutfakla salon arasında koşturup dururken mevzu değişmişti. O da onların yanına oturup sohbetin güzelliğine kapılarak çayını yudumlamaya başladı.

Tam bu sırada mutfaktan bir gürültü geldi. Arkasından da oğlunun çığlığı duyuldu. Telâşla mutfağa koştu Türkan Hanım. Misafirler de korkuyla peşinden gittiler. Oğlu bir sandalye koyarak lavaboya çıkmıştı. Bir ayağı lavabonun içinde, diğeri ise dışarıdaydı. Sandalye devrilmiş yerde dururken, oğlu da lavabonun kenarında korkmuş bir şekilde asılı duruyordu. Koşup kucağına aldı. Su içeceğini zannederek:

“İsteseydin ben verirdim yavrum, ya düşüp bir yerine zarar verseydin” diye çıkıştı.

Türkan Hanım oğlunun verdiği cevabı, uzun yıllar geçmesine rağmen hâlâ unutamaz; çünkü şöyle demişti çocuğu:

“Anne, ben abdest alacaktım. Teyze dedi ya, namaz kılmayanlara Allah ceza verecekmiş diye. Ben de, sen ceza almayasın diye senin yerine namaza başlayacaktım.”

O an Türkan Hanım, tepeden tırnağa titrediğini hissetti. Allah, yıllarca namaz kılmayan Türkan Hanıma oğlunun davranışıyla müthiş bir ders vermişti. Yavrusuna sarılıp dakikalarca ağladı...

alıntıdır
Alıntı ile Cevapla
Alt 07 Mart 2014, 19:39   Mesaj No:136
Medineweb EDİTÖRÜ
su damlası - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: su damlası isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 13055
Üyelik T.: 18 Aralık 2010
Arkadaşları:18
Cinsiyet:-
Memleket:sivas
Mesaj: 10.613
Konular: 696
Beğenildi:8186
Beğendi:9414
Takdirleri:26389
Takdir Et:
Standart Cevap: Namaz Platformu.....

Sabah Namazi Vakit seher.. Ufukta günün kizil cicegi açmak üzere.
Vaktin üzerine sabahin nutfesi düstü az önce. Gecenin topraginda sakli isiktan tohumlar baslarini uzatiyor.

Simdi hatirla ki sen de bir zamanlar yoklugun karanliginda yitiktin.
Unutulmusluk topragina gömülü bir tohumdun.
Kimsenin adini bilmedigi hatirini saymadigi bir yetimdin.

Hatirla ki unutulmusunun topraginda Rabbin seni unutmadi. Rabbin seni sahipsiz de brakmadi.
Rabbin seni yokluk gecesinden varliginin ufkuna eristirdi.
Taze bir bahar gibi gün yüzüne çikardi bedenini. Ete kemige bürüdü ruhunu.

Gülden tebessümler giydirdi yüzüne.

Simdi seher vakti. Göz kapaklarinin ardindan kaç. Gafletin gecesinden uyan. Aç gözlerini sehere.
Aç kalbini Rabbine. Uyan. Uyan yan ve an seni hiç unutmayan Rabbini.
Günes ufukta yükselmeden sen dualar ufkuna yüksel. Herkes unutsa bile seni unutmayan
Rabbini herkesin O'nu unuttugu anda ananlardan ol. Haydi kalk! Kalk ve miracina eslik et En Sevgilinin[asm].


Simdi sabah! Simdi sabah namazi vakti...
.................................................. ......

Ögle Namazi Vakit ögle. Gün ortasi. Dünya telasindasin. Isler yogun. Yarim kalmis nekadar is var!
Sanki sensiz yürümüyor hiçbir sey. Sanki sen olmasan isler hep yarimm kalacak belki hiç baslamayacak.

Ne kadar çok vazgeçilmezin var! Ne kadar vazgeçilmezsin!

Oysa dünya seni pek umursamiyor. Sessizce akip gitmede sonsuz uzayda..
Telaslarina inat uzakta bir kelebek yavas yavas kozasindan çikmada.
Ötelerde bir insan son nefesini vermekte sessizce.. Bir bebek ilk kez gülümsemekte annesine...

Vakit ögle... O kadar gürültü var ki ortalikta.. Kalbinin sesini duyamiyorsun bile.
Ruhunun sonsuza uzanan emellerine kör olmak üzeresin. Telaslarin arasindan siyrilruhuna yer ayir.
Ebedî sükûnete hazirla kendini. Kalbini sonsuzluga bitistir. Alnini secdeye degdir.
Simdi ögle namazi vakti

.................................................. ..

Ikindi Namazi Vakit ikindi. Gün ihtiyarladi. Günes solgun rengini birakiyor güller üstüne.
Zaman irmagi ikindinin caglayanindan dökülüyor simdi. Ayriligi söylüyor hece hece.
Hüzün renkli bulutlar sardii gögü.

Günesin saltanati bitmek üzere. Zevale dogru akiyor isiklar.

Hatirla ki sen de bir ömrün ikindisine yürüyorsun. Tenin soluyor. Gözlerinin feri çekiliyor.
Yüzünü bu dünyadan çevirmeye hazirliyorsun. Öbür kiyisindasin artik hayat nehrinin.
Bundan sonra vaadi yok sana zamanin. Yokus asagi akiyor kalbin.

Vakit ikindi. Kalbini kanatiyor kuru gül yapraklai. Tutunacak dal ariyor gibisin zamana karsi.
Zamanin hükmü agirlasiyor üzerinde. Gün daha kisa geliyor artik.
"Yemin olsun ki ikindi vaktine. Hüsrandadir insan." Simdi anliyorsun. Çünkü yokus asagi akiyorsun.
Dalindan kopuyorsun. Hoyrat bir rüzgâr artik zaman. Geriye kalan ancak iman.

Simdi ikindi vakti. Secdeye koy alnini. Egil Zamanin Sahibinin önünde. O'na konus; DUAlarini fisilda.
Sonsuzluga tutun hece hece.

.................................................. ......

Aksam Namazi Vakit aksam. Gün ölmek üzere. Günes isiklarini topluyor esyanin üzerinden.
Kizilca kiyameti kopuyor dünyanin. Kara kefenini giyiniyor gün.
Gülün rengi soluyor esyanin cezbesi yitiveriyor.

Hatirla ki senin de aksamin olacak bir gün. Ömrünün isiklari solacak. Hayatinin perdesi çekilecek.
Senin de kiyametin kopacak.

Simdi aksam. Ölmeden önce bil ölecegini ki yasatildigini farkedesin.
Herkesin senden uzaklasacagi ölüm anini hatirla ki sen de simdi herkesten ve her seyden uzaklasip Rabbine yanasasin.
Seni sen yokken de bilen Rabbin sen öldükten sonra da bilecek elbet..
Herkesin unuttugu yerde seni bir O hatirlayacak. Hatirini yalniz O bilecek. Sen de O'nu an simdi.
Simdi aksam namazi vakti..

..................................................

Yatsi Namazi Vakit Yatsi. Gün çoktan öldü. Günes isiklarini topladi. Gece hükmediyor âleme.
Günesin saltanati bitti. Isiklar tükendi ufuklarda. Renkler ellerini çekti esyadan.
Gül soldu gün soldu. Göge yöneldi gözler.

Hatirla ki Sen de unutusun kara gecesine yuvarlanacaksin. Bir adin kalacak geriye.

Bir mezar tasin hatirlayacak belki Seni. Belki o da unutacak.

Simdi gece.. Sabaha çok var. Isik uzaklarda. Yoklugun gecesinde adin bile unutulmusken
kimden meded umarsin sor kendine? Kim Sana hayat vermisse kurumus kemikleri toplayip dirilten de O elbette.

Söyle kendine. Söyle kendine ki çoklarinin Seni unuttugu bu gece Sen de herkesi unut
O'nu hatirla. Söyle kendine ki coklarinin isiklara kanip sahte renklerin kuyularina daldigi bu gece
Rabbini an Rabbine kan Rabbine uyan.

Simdi yatsi zamani vakti.

"Alıntı"
__________________

"Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα...
Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα...
Â'râftα.....
Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..."
Alıntı ile Cevapla
Alt 09 Mart 2014, 00:57   Mesaj No:137
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Fatıma-i Zehra isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 36712
Üyelik T.: 22 Aralık 2013
Arkadaşları:18
Cinsiyet:
Mesaj: 844
Konular: 67
Beğenildi:27
Beğendi:1
Takdirleri:60
Takdir Et:
Standart Cevap: Namaz Platformu.....

Rabbin lutfedip "günde 5 defa Secdede buluşalım" diyor ama sen gelmemekle "Ne sen nede davetin umrumda değil" diyorsun. Ve sen Müslümansın. (alıntıdır)

-----------

Efendimiz (a.s.m.) namazda 103 sayfa okurdu...

Peygamber Efendimizin (a.s.m.) namaz kılışı öylesine muhteşemdi ki, onu tasvir etmekten insanlar aciz kalırdı.

Namaz vakti girince öyle bir hâle girerdi ki, Hz. Aişe (r.anha) Validemiz, şöyle demekten kendini alamamıştır:

— Resulullah (a.s.m.) ile konuşurduk. O bize bir şeyler anlatır, biz de ona bir şeyler anlatırdık. Namaz vakti geldi mi, Allah’ın kudret ve azametiyle meşgul olmaktan, sanki o bizi tanımaz, biz de onu tanımazdık. İbadetimiz bizi kendi dünyamızdan alır götürür, uhrevî atmosfer içine girerdik.

Bir sahabe de, Resulullah’ın namaz kılışını şöyle anlatır:

– Hazret-i Peygamber namaza başladığı zaman, çevresinde bulunanlar onun göğsünden, kaynayan buhar kazanının fokurtularına benzeyen bir fokurtu işitirlerdi.

O öyle bir namaz kılardı ki, görenler şaşırırdı. Namazda iken ayakta, rükûda ve secdede o kadar uzun dururdu ki, sanki vefat etti sanırlar, heyecanlanırlardı.

Bazen ayakta iken Fatiha’dan sonra 47 sayfa olan Bakara Sûresi’ni okur, hatta peşinden Âl-i İmran ve Nisa sûrelerini de ekleyerek bunu 103 sayfaya çıkardığı olurdu.

Rükû ve secdede uzun uzun dualar eder, her gece ayağı şişinceye kadar namaz kılardı.

Çünkü, namaz kılmaktan başta ruhanî ve kalbî olmak üzere bütün duygularıyla zevk ve lezzet alır, büyük bir huzur duyardı. Namazda hissettiklerini ifade etmek için ashabına şöyle derdi:

– Sizin yemek yemekten, su içmekten, muamele-i zev ci ye den aldığınız lezzeti, ben namazdan alırım.

Namazı Yaşayanlar/Said Demirtaş/Nesil Yayınları
Alıntı ile Cevapla
Alt 11 Mart 2014, 20:15   Mesaj No:138
Medineweb EDİTÖRÜ
su damlası - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: su damlası isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 13055
Üyelik T.: 18 Aralık 2010
Arkadaşları:18
Cinsiyet:-
Memleket:sivas
Mesaj: 10.613
Konular: 696
Beğenildi:8186
Beğendi:9414
Takdirleri:26389
Takdir Et:
Standart Cevap: Namaz Platformu.....



Toprak boyunuzun ölçüsünü almadan siz seccadeye boyunuzun ölçüsünü verin.


Senai DEMİRCİ
__________________

"Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα...
Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα...
Â'râftα.....
Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..."
Alıntı ile Cevapla
Alt 14 Mart 2014, 20:08   Mesaj No:139
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Fatıma-i Zehra isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 36712
Üyelik T.: 22 Aralık 2013
Arkadaşları:18
Cinsiyet:
Mesaj: 844
Konular: 67
Beğenildi:27
Beğendi:1
Takdirleri:60
Takdir Et:
Standart Cevap: Namaz Platformu.....



Hadis-i şerifte buyuruldu ki:"Bir mümin, abdest için yüzünü yıkayınca, gözü ile işlediği günahların hepsi su ile birlikte dökülür. Ellerini yıkayınca, elleriyle işlediği günahlar, suyun son damlası ile dökülür. Ayaklarını yıkayınca, ayakları ile işlediği günahlar, su ile dökülür. Böylece bütün [küçük] günahlardan temizlenmiş olur." (Müslim)
Alıntı ile Cevapla
Alt 15 Mart 2014, 20:06   Mesaj No:140
Medineweb EDİTÖRÜ
su damlası - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: su damlası isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 13055
Üyelik T.: 18 Aralık 2010
Arkadaşları:18
Cinsiyet:-
Memleket:sivas
Mesaj: 10.613
Konular: 696
Beğenildi:8186
Beğendi:9414
Takdirleri:26389
Takdir Et:
Standart Cevap: Namaz Platformu.....

__________________

"Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα...
Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα...
Â'râftα.....
Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..."
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 21 Kişi okuyor. (0 Üye ve 21 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Kurban Bayramı İl İl Namaz Saatleri (2017) Medineweb nurşen35 Cuma-Bayram-Kandiller 1 31 Ağustos 2017 22:42
haftanın konusu;Namaz namaz ibadetini ne kadar sağlam yerinde yapıyoruz. Allahın kulu_ Hafta'nın Konusu 4 30Haziran 2015 14:07
İlmi Münazara Platformu Yitiksevda Makale ve Köşe Yazıları 13 02 Ağustos 2012 02:10
Namaz kılarken diğer vaktin ezanı okunursa namaz bozulur mu? MERVE DEMİR Namaz-Abdest-Teyemmüm 0 10 Nisan 2009 09:09
MedineWeb Namaz Arşivi paylaşımcı Namaz-Abdest-Teyemmüm 10 04 Eylül 2008 20:58

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.