Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Ölüm-Ahiret-Sırat-Mizan-Kader (https://www.forum.medineweb.net/656-olum-ahiret-sirat-mizan-kader)
-   -   Kader hakkında soru ve cevaplar (https://www.forum.medineweb.net/olum-ahiret-sirat-mizan-kader/12631-kader-hakkinda-soru-ve-cevaplar.html)

Belgin 10 Nisan 2009 15:05

Kader hakkında soru ve cevaplar
 
Soru - 1 Kaderin Lügat ve Istılah Ma’nâları Nasıldır ve Kader ile İlgili Ayet-i Kerimeler Nelerdir?

Kader, kelime olarak, ölçme, takdir etme, biçime koyma ve şekillendirme gibi ma’nâlara gelir Arapça’da (Ka-de-ra), takdir etti, hisselere ayırdı ve herkese payını bölüştürdü ma’nâsına gelirken bir de aynı kelimenin, “güç yetirdi, muktedir oldu” gibi manaları vardır Kelime “Tef’il” babına nakledilince (Kad-de-ra) olur ki o zaman manası “hükmetti, hükmünü geçirdi ve kazada bulundu” şeklinde olur İşte kelimenin bu lügat manasından çıkış yaparak “Kader”e ıstılah olarak şöyle bir tarif getirilebilir

“Kader, Allah (cc)’ın plan ve program olarak takdir ve hükmettiği şeydir”

Aşağıda kaydettiğimiz âyet-i kerimeler de bu tarifi te’yid eder mahiyettedir:

“Gaybın anahtarları O’nun katındadır, onları ancak O bilir Karada ve denizde olan her şeyi bilir Düşen yaprağı, yerin karanlıklarında olan taneyi O bilir Yaş kuru ne varsa hepsi “Kitab-ı Mübin”dedir” (En'am suresi, 59)

“De ki: “Allah’ın dilemesi dışında ben kendime bir zarar ve fayda verecek durumda değilim Her ümmet için bir süre vardır; süreleri sona erince bir saat bile geciktirilmezler ve öne de alınmazlar” (Yûnus suresi, 49)

“Gökte ve yerde, görülmeyen her şey şüphesiz Kitab-ı Mübin’dedir” (Neml suresi, 75)

“Şüphesiz ölüleri dirilten, işlediklerini ve eserlerini yazan Biz’iz Her şeyi apaçık bir kitapta saymışızdır” (Yasin suresi, 12)

“(Ey şânı yüce Nebi!) Doğrusu sana vahy edilen bu Kitap Levh-i Mahfuzda bulunan şanlı bir Kur’ân’dır”(Bürûc suresi, 21-22)

“Doğru sözlü iseniz bildirin, bu azap sözü ne zamandır?” derler De ki: “Onu bilmek ancak Allah’a mahsustur Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım” (Mülk suresi, 25-26)

Belgin 10 Nisan 2009 15:05

RE: Kader hakkında soru ve cevaplar
 
Soru - 2- Kader Ve Cüz’i İhtiyari, Akli ve İlmi Meseleler mi Yoksa Vicdani midir? İzah eder misiniz?
Cevap: BİRİNCİ MEBHAS: Kader ve cüz'-i ihtiyarî, İslâmiyetin ve imanın nihayet hududunu gösteren, hâlî ve vicdanî bir imanın cüz'lerindendir Yoksa ilmî ve nazarî değillerdir Yani mü'min herşeyi, hattâ fiilini, nefsini Cenab-ı Hakk'a vere vere, tâ nihayette teklif ve mes'uliyetten kurtulmamak için "Cüz'-i ihtiyarî" önüne çıkıyor Ona "Mes'ul ve mükellefsin" der Sonra, ondan sudûr eden iyilikler ve kemalât ile mağrur olmamak için, "Kader" karşısına geliyor Der: "Haddini bil, yapan sen değilsin"



Yani, kader ve cüz’i ihtiyari meseleleri bilimsel ve ilmi olarak başka birilerine anlatılacak bir mesele değildir Laboratuvar ortamında herkesin gözlerine hitap eden meseleler ve ilimler nevinden değildir Belki, bu konular tamamıyle hali meseleler olup, vicdanen tasdik edilen konular sınıfına girer

Belgin 10 Nisan 2009 15:06

RE: Kader hakkında soru ve cevaplar
 
Soru-Madem Allah benim ne yapacağımı biliyor Öyleyse benim ne suçum var?
Madem Allah kimin cennete kimin cehenneme gideceğini biliyor Öyleyse bizi niye bu dünyaya gönderdi?

Cevap: Dördüncüsü: Kader, ilim nev'indendir İlim, malûma tâbidir Yani nasıl olacak, öyle taalluk ediyor Yoksa malûm, ilme tâbi değil Yani ilim desâtiri; malûmu, haricî vücud noktasında idare etmek için esas değil Çünki malûmun zâtı ve vücud-u haricîsi, iradeye bakar ve kudrete istinad eder Hem ezel; mazi silsilesinin bir ucu değil ki, eşyanın vücudunda esas tutulup ona göre bir mecburiyet tasavvur edilsin



Belki ezel; mazi ve hal ve istikbali birden tutar, yüksekten bakar bir âyine-misaldir Öyle ise, daire-i mümkinat içinde uzanıp giden zamanın mazi tarafında bir uç tahayyül edip, ona ezel deyip, o ezel ilmine, eşyanın tertib ile girmesini ve kendisini onun haricinde tevehhüm etmesi, ona göre muhakeme etmek hakikat değildir Şu sırrın keşfi için şu misale bak: Senin elinde bir âyine bulunsa, sağ tarafındaki mesafe mazi, sol tarafındaki mesafe müstakbel farzedilse; o âyine yalnız mukabilini tutar Sonra o iki tarafı bir tertib ile tutar, çoğunu tutamaz O âyine ne kadar aşağı ise, o kadar az görür Fakat o âyine ile yükseğe çıktıkça, o âyinenin mukabil dairesi genişlenir Gitgide, bütün iki taraf mesafeyi birden bir anda tutar



İşte şu âyine şu vaziyette onun irtisamında, o mesafelerde cereyan eden hâlât birbirine mukaddem, muahhar, muvafık, muhalif denilmez İşte kader, ilm-i ezelîden olduğu için; ilm-i ezelî, hadîsin tabiriyle "Manzar-ı a'lâdan, ezelden ebede kadar herşey, olmuş ve olacak, birden tutar, ihata eder bir makam-ı a'lâdadır" Biz ve muhakematımız, onun haricinde olamaz ki, mazi mesafesinde bir âyine tarzında olsun



Yani, Kader, Cenâb-ı Hakk’ın ilminde eşyaya biçilen bir plân ve projedir Bir şeyi bilmek ise o şeyi vücuda getirmek, demek değildir Meselâ, siz kafanızda bin tane binanın plânını tutsanız, yüzlerce fabrikanın fizibilitesini tasarlasanız bunlardan hiçbiri sırf kafanızda tuttuğunuzdan dolayı vücuda gelmez Onların vücuda gelmesi için, irâde ve kudrete ihtiyaç vardır Aksi halde, kafanızda tasarladığınız bina veya fabrikayı sadece siz bilirsiniz Hayalen onun içinde dolaşır durursunuz ve hayalinizdeki en küçük bir kesinti de o fabrika veya o binayı ortadan kaldırıverir Hatta, muhayyileniz yardımını kestiğinden dolayı hiç düşünmemiş ve tasarlamamış gibi olursunuz



Kader ilim nev’indendir İlim ise daima ma’lûma tâbidir Yani birşey nasılsa ve nasıl olacaksa öyle bilinir Yoksa, ma’lûm ilme tâbi değildir Durum böyle olunca, bizim ne yapacağımızı, iradelerimizi nasıl kullanacağımızı Cenâb-ı Hakk biliyor ve takdirini de bildiği istikamette yapıyor O’nun ilmi muhittir, herşeyi kuşatmıştır “Cenâb-ı Hakk’ın ilmine, maluma tâbidir” şeklinde bir ifade kullanmak sû-i edeptir Biz bu tâbiri sadece meseleyi akla ve anlayışımıza yaklaştırmak için kullanıyoruz



Cenâb-ı Hakk’ın ilmi, manzarı a’lâdan (çok yüksek bir nokta) olmuş ve olacak bütün eşyaya bir anda ve bir noktaya baktığı gibi bakar O’nun ilminde, sebep-netice, illet - ma’lûl, başlangıç ve sonuç iç içedir ve hepsi tek noktanın içine sıkıştırılmıştır O’nun için orada evvel-âhir, önce ve sonra diye bir şey yoktur Yani Cenâb-ı Hakk’ın ilmi herşeyi, bütün yönleriyle kuşatmıştır Takdirini de bu ilmiyle yapmaktadır Öyleyse bu takdir, iradî fiillerde, irade devre dışı tutularak yapılmamıştır



İnsanın bütün yaptıkları, daha önce Levh-i Mahfuz’a kaydedilmiş şeylerdir Daha sonra onun boynuna takılan kader bu Levh-i Mahfuz’dan istinsah edilmiştir

“Her insanın amelini boynuna doladık” (İsra suresi,13) âyeti de bize bu hakikati anlatmaktadır



Evet, insanın yapacağı her şey önceden yazılmıştır İnsan yaptıklarıyla sadece kendi hakkında yazılmış olanı yerine getirmektedir Ancak bu yazılma, insanın yapacakları önceden bilindiği içindir Yoksa insanı zorlayıcı bir güç ve kuvvet değildir İnsanın boynuna asılan bu defterle, insanın fiillerinin melekler tarafından yazıldığı defter yan yana getirildiğinde görülecektir ki, insan teker teker kendisi için daha önce yazılandan başka bir şey yapmamıştır Sonra Cenâb-ı Hakk, bu defteri insana okutacak ve hesabı da bu deftere göre görecektir

Belgin 10 Nisan 2009 15:06

RE: Kader hakkında soru ve cevaplar
 
Madem katli halkeden Hak'tır Niçin bana katil denilir?

Elcevab: Çünki İlm-i Sarf kaidesince ism-i fâil, bir emr-i nisbî olan masdardan müştaktır Yoksa bir emr-i sabit olan hasıl-ı bilmasdardan inşikak etmez Masdar kesbimizdir, katil ünvanını da biz alırız Hasıl-ı bilmasdar, Hakk'ın mahlukudur Mes'uliyeti işmam eden birşey, hasıl-ı bilmasdardan müştak kılınmaz


SAAT: 16:32

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321