Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Ölüm-Ahiret-Sırat-Mizan-Kader (https://www.forum.medineweb.net/656-olum-ahiret-sirat-mizan-kader)
-   -   Haşr 7. ayette geçen, peygamberiniz neyi verdiyse onu alın....... (https://www.forum.medineweb.net/olum-ahiret-sirat-mizan-kader/18876-hasr-7-ayette-gecen-peygamberiniz-neyi-verdiyse-onu-alin.html)

HALUK GÜMÜŞTABAK 15 Şubat 2011 11:29

Haşr 7. ayette geçen, peygamberiniz neyi verdiyse onu alın.......
 
Bizler İslam ı birilerinin güdümünde yaşayıp, öğretilenleri Rabbimin rehberinden kontrol etme gereği duymadığımızda, ortaya çıkan imanın, Rabbimin önerdiği bir iman şekli olduğunu asla bilemeyiz. Allahın huzuruna vardığımızda eğer, üzücü bir durumla karşılaşmak istemiyorsak imanımızı, inancımızı mutlaka Allahın, sizler için rehber olsun diye gönderdim dediği KUR’AN İLE KARŞILAŞTIRMALIYIZ. Allah bizlere rehber olsun diye gönderdim dediği kitabını, asla anlaşılması zor yapmaz. Allah yine gönderdiği kitap için, yemin ederek sizler için kolaylaştırdım diyorsa birçok kez, bu kitap anlaşılması zor olamaz.


Bizler İslam ı, kur’anın güdümünde yaşamadığımız takdirde, beşerin güdümüne gireriz ki, bu bizleri Rabbimden uzaklaştırır. Allah velilerin ardına düşmeyin diyorsa, bu bizleri Allahın yani kur’anın güdümünde olmamızı istediğindendir. Bizler bu Dünyada imtihandayız. İmtihanımızın da, yalnız ve yalnız KUR’ANDAN OLACAĞINI RABBİM SÖYLÜYOR. Ne diyordu hatırlayalım.

Zühruf 44: Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.


Allah açıkça imtihan olacağımız kitabın kur’an olduğunu söylediği ve bu kitapta her şeyden nice örnekler verdim dediği halde bizler, hayırrrr yalnız kur’an dan sorumlu değiliz, kur’an da her şey yoktur, özet bilgiler vardır diyenlere inanırsak, sizce gittiğimiz bu yol, Rabbim e ulaşır mı? Bu sözleri söyleyenlere şunu hatırlatmak isterim. Allah sizleri bu kitaptan sorumlu tutuyorum dediği halde (HAŞA)sözünden cayacağını, daha sonrada kur’an dışından da hükümlerden bizleri sorumlu tutacağını mı söylüyorsunuz? Bunu söyleyenin Rabbimle inatlaştığını, adaletini küçümsediğini, hatırlatmak isterim. Bunu yapmanın, buna inanmanın da cezasını, hayal bile etmek istemiyorum. Allah Maide suresi 45. ayetinde, Allahın indirdiği ile hükmetmeyenler zalimlerin ta kendisidir diyorsa, Allahın indirdiği kur’an a özet bilgidir, orada her şey yoktur diyen, ZALİMLERİN TA KENDİSİDİR. Şunu da sakın unutmayalım. Hesabın görüleceği gün, peygamberimizin Furkan suresi 30. ayetinde söylediği gibi, Ey Rabbim benim toplumum bu kur’anı devre dışı bıraktılar diyecekse, bu sözden ibret almayan, burada anlatılmak isteneni anlamak istemeyenler, Rabbin huzurunda hiçbir yardımcı bulamayacaklardır.


Bu yazımı yazmakta ki maksadım, Haşr suresi 7. ayette geçen bir cümleyi alıp, ona anlatılan konuda geçmeyen anlamları verip, beşerin yalan ve yanlışlarına delil göstermenin, bizleri nerelere sürükleyeceğini göstermek içindir. Bizler kur’an ayetlerinde geçen bir kelime ya da cümleyi alıp, ona eğer kendi inanç ve hurafe itikatlarımıza delil yaparsak, bizleri nasıl dinden saptıracağını bu örnekte görebiliriz. Ne yazık ki bu yöntem o kadar çok kullanılıyor ki günümüz İslam inancında, bunu yaptığımızda bu inancın nerelere varacağını sizler tahmin edin.

Haşr suresi 7. ayettin içinde şöyle bir cümle geçer.

(Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının.)

Yukarıdaki cümleyi bahsedilen ayetten ayırıp düşündüğünüzde, inanılmaz yerlerde kullanıp, dinde açıkça kargaşa yaratabiliriz. İşte ne yazık ki İslam düşmanları içimize öyle yanlış inançları, yine kur’an dan mış gibi gösterip, bizleri can elinden vurmuşlardır, ama bunun farkında bile değiliz.

Peki, Allah yukarıdaki sözüyle nelerden bahsediyor da, peygamber size ne verdiyse alın, vermediğinden sakının itiraz etmeyin diyor? Bu cümleyle kur’an dışından bir şey vermesini asla anlayamayız, çünkü sana indirdiğim ile topluma hükmet diyordu elçisine Allah. Sana indirdiğime ilaveler yaparsan, senin canını alırım diye de uyarıyordu. Peki, bu cümleyle bu sözlerle Allah ne anlatmak istiyor bizlere, gelin bu ayetin öncesine ve sonrasına da bakarak, ne anlatmak istiyor Rahman, onu Allahın izniyle anlamaya çalışalım. Önce bahsettiğimiz ayetin, bir öncesine bakalım.


Haşr 6: Allah'ın, onlardan (mallarından) Peygamberine verdiği ganimetler için siz at ve deve koşturmuş değilsiniz. Fakat Allah, peygamberlerini dilediği kimselere karşı üstün kılar. Allah her şeye kadirdir.


Bahsettiğimiz Haşr 7. ayetin bir öncesinde, savaşlarda kazanılan ganimetlerden bahsediyor ve bir konuda toplumun dikkatini çekiyor. Bu ganimetleri savaşlarda aldığınızda, hepiniz Allah adına at ve deve koşturup savaşmadınız diyor. Bakalım devamındaki ve bahsettiğimiz ayette ne diyor.


Haşr 7: Allah'ın, (fethedilen) ülkeler halkından Peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmaz. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı çetindir.


Allah elçisinin, İslam a karşı savaş ilan edenlerle savaşması neticesinde elde ettikleri ganimetleri, nasıl dağıtacağını topluma anlatıyor. O anı önce hayal edelim isteseniz. Müslüman olduğunu söyleyen birçok insan var, ama bir kısmı malını, karısını, çocuklarını bırakıp savaşa gitmeyi göze almayanlar da var içlerinde. Bu durumda bu insanların nefsi de bu ganimetlerden pay isteyecek, ya da bekleyecektir. Bakın bu insanlara Haşr 6. ayette gerekeni zaten Allah söylemişti. Peki devamındaki ayette neler söylüyor? Bakın toplanan ganimetlerin nasıl dağıtılacağını anlatıyor Allah. Rabbim her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdim ki anlayasınız diyorsa, buna da açıklık getirmiş demektir. Bakın kimler içindir diyor. (Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir.) Bu açıklamayı yapıyor ki herkes ganimetten pay istemesin. Allah ve peygambere ait kısım, zaten devletin yönetimi için harcanacak bölümdür. Devamında yaptığı açıklamada ise bunun nedenini söyleyip, bu malların yalnız zenginler arasında dolaşması değil, fakirlere de fayda sağlaması içindir diyor. İşte tam burada o toplumun halini, içlerinden çıkacak itirazları düşünün ve hayal edin. Acaba nasıl itirazlar olmuştur ya da olacağını Rabbim bildiği için bakın topluca uyarıp ne diyor? (Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının.) Şükürler olsun Rabbim e aklı olanın, ayetleri düşünerek anlamaya çalışanlara ne kadar güzel anlatıyor her şeyi. Allah bu sözleriyle, ganimeti dağıtırken, benim elçime itiraz etmeyin diyor. O en doğru bir şekilde sizlere dağıtacaktır. Peygamberiniz size neyi verdiyse onu alın, size bu konuda yasakladıklarına da itiraz etmeyin ondan sakının. Vermediyse sizin hakkınız olmadığı içindir, başkalarının hakkına müdahale etmekten sakının diyor. Şimdide bu ayetin devamına bakalım ki konuyu daha iyi anlayalım.


Haşr 8: (Allah'ın verdiği bu ganimet malları,) yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılmış olan, Allah'tan bir lütuf ve rıza dileyen, Allah'ın dinine ve Peygamberine yardım eden fakir muhacirlerindir. İşte doğru olanlar bunlardır.



İşte Yüce Rabbim çok daha net bir açıklama yapıyor ganimetlerle ilgili. Peygamberimizin ganimet dağıtımında kimsenin itiraz etmemesi için, elçisinin ganimetten kime ne verdiyse onu almasını, kimlerin hakkı yokta istemeye kalkıyorsa, ondan sakınmasını açıkça söylemiştir. Bu malların elçisi tarafından, yurtlarından uzaklaştırılmış, Allahtan yardım dileyen yoksullara, peygamberine canla başla yardım eden fakir muhacirlere dağıtılmasını istiyor. Sonunda da rabbim ganimetlerin dağıtımında en doğru bu yolun olduğunu söylüyor.

Lütfen yukarıdaki üç ayeti birleştirip düşünün. Üçü de savaşlarda alınan ganimetlerin nasıl dağıtılmasına dair açıklamalar yapıyor. Peki, bu ayetlerin içinde geçen şu cümleyi nasıl olurda konunun dışında anlamlar yükleriz?

(Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının.)

Allah açıkça ganimetin dağıtımında, peygamberiniz sizlere ne verdiyse onu alın, vermediyse itiraz edip, almak için uğraşmayın bu hareketten sakının diyecek, fakat bizler bu cümleyi alıp, Rabbin asla bahsetmediği başka yerlerde, başka anlamlarda kullanacağız. Bunun bizleri dinden ne derece saptırdığının farkın damıyız dostlar? Eğer farkında değilsek, lütfen Rabbin ayetleri üzerinde dikkatle ve hiçbir etki altında kalmadan, hesabın görüleceği gün gelmeden çok iyi düşünelim ve inancımıza yön verelim.

Hepimiz hesabımızı kendimiz tek başımıza vereceğiz. Huzuru mahşerde yanımızda, bu Dünyada edindiğimiz, hatta yardımı olacağına çok güvendiğimiz, inandığımız hiç kimse olmayacak. Çünkü onlarda kendi hesabının telâşesin de olacaklar. Gelin el birliğiyle kur’ana müracaat edelim. Onu anlamaya çalışalım. Onun onaylamadığı hiçbir sözün ardı sıra gitmeyelim. Peygamberimizin yolunu izlemek istiyorsak, bizlerde kur’anın yolunu izleyerek, peygamberimizin gerçek ümmeti olduğunu gösterelim. Hesabın görüleceği gün, yüzlerimizin ak olmasını isteyen, emin olduğumuz bilginin ardında gitmelidir. Rabbim bizleri, hesaba çekeceği kitabı apaçık söylemiş ise, bunun dışındaki kitaplara bizleri yönlendirmek isteyenlere, lütfen artık kanmayalım. Kur’anı anladığımız dilden bolca okuyalım, ayetler üzerinde düşünelim, aklımızı kullanalım. Çevremizden yardımlar alıp, kur’anı çok daha iyi anlamanın yollarını izleyelim. Bunu yapmamızı Rabbim söylüyorsa, en doğru yol bu yol demektir.



Birileri bizlere, sen kur’an dan anlayamazsın, anladığın dilden okusan da işe yaramaz, sen hüküm çıkaramazsın, kur’an da her şey yoktur, kur’anı anlamak için büyük ilim tahsil etmen gerekir diyorsa, bilmeliyiz ki bu insanlar, bizleri kur’an dan uzaklaştırmak isteyen, İslam ı kendi çıkarları doğrultusunda kullanan, Allahın emrettiği dışında çok farklı bir inanç yaratan insanlardır. Çünkü Allah sizlere gönül gözlerinizi açacak, sizlere doğruyu gösterecek, kolaylaştırılmış, her şeyden nice örnekler verilen, anlaşılacak bir rehber gönderdim diyor. Beşerin bile bir konuda yazdığı rehber kitap anlaşılıyor da fayda sağlıyorsa, nasıl olurda Yüce Rabbimin imtihan edeceği rehber kitap, güneş, gönül gözü anlaşılması zor olur? Hepimiz bu soruyu düşünelim ve imanımıza bu doğrultuda yön verelim.

Rabbim cümlemizi kur’anın rehberliğinden, onun ışığından, nurundan ayırmasın. Aklını kullanarak iman eden kulları arasına alsın inşallah cümlemizi.

SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK

kamer34 15 Şubat 2011 12:03

Cevap: Haşr 7. ayette geçen, peygamberiniz neyi verdiyse onu alın.......
 
selam

Haluk gümüştabak arakadaşım

Size ısrarla peygamber hakkında ki kurandan anladığınız tanımınızı yapın bunun üzerine mülaza edelim dedim,fakat bu feryadımı hep cevapsız kalmıştır.

Size tekrar soruyorum

1- Kuranın içindeki peygamber tanımız nedir bizler nasıl bir peygambere iman edeceğiz

2- Peygamberin yapmış olduğu herhangi bir konuda ki kararı kuran tarafından tekzip edilmemişse bu islam dininde anlamı nedir.

Bu iki soruya cevap vermediğiniz takdirde yetkilerimi kullanıp sizin bu sitede de yazı yayınlamanıza izin vermeyeciğimi bildiririm.

Ben hiç kimsenin fikirlerinin bu sitede yayınlamsına karşı değilim fakat kendi fikirlerini açıkca orataya koymak yerine işi çetrefilli dolambaçlı bir şekilde asıl amacını gizleyerek durmadan Allah'ın Rasulüne yönelik bu haksız ithamlarda bulunmasınada tahammül edemiyorum.

Benim klasik gelenekçi bir peygamber inacanına sahip olmadığımı biliyorsunuz.Ve durmadan aynı konu etrafında dönüp duruyorsunuz.

Tamam şunu kabul ediyorum peygamberi tanımlama onu Allah'a ortak koşmama düşüncesi çok mühim bir konudur.Side onu tanımlayın diyorum fakat peygamberi tanımlama yerine haşr/7. ayeti cımbızla içinden alırlar diyorsun oysaki aynı işi kendiniz yapıyorsunuz.

Siz peygamber tanımızı dürüstçe yapın Allah'ın hükümleri yerine hüküm koyanların kurandaki hükmünü yapın herkes bunu bilsin dileyen size bilerek inansın dileyen sizi tekvir etsin.

sizden bu soruların cevabını bekliyorum

saygılarımla

HALUK GÜMÜŞTABAK 15 Şubat 2011 12:20

Cevap: Haşr 7. ayette geçen, peygamberiniz neyi verdiyse onu alın.......
 
Benim için; (KONUYU NASILDA ÇARPTIRIP ASLINDA KURAN DEYİP KURANSIZ Bİ hayata yönelişin ispatını yapacaz...) demişsiniz, ama siz her ne hikmetse kur'an ile yetinemeyeceğinizi, yalnız kur'anın yeterli olmadığını kanıtlamaya çalışmışsınız. Çok ilginç bir yaklaşım. Demekki size göre sorduğunuz iki sorunun cevabını kur'andan bulmamız mümkün değil. Bu durumda acaba hangi mezhebin içtihatlarından yada doğru kabul ettiği hükümlerinden faydalanmalıyız? Madem kur'andan sorduklarınıza cevap bulamıyoruz, bu durumda herşeyden nice örnekler kur'anda yok demektir, sizin sözlerinize göre.

En son cümleniz çok daha ilgin. ( her şey kuranda açıklanmışya ....) Allah açıklanmış diyor, ben değil. isteyen inanır isteyen inanmaz. Bizler imtihandayız, kimin hangi soruya yada hangi konuya ne şekilde cevap vereceğine, inanacağına doğrusu karışmak kimsenin zaten haddine değildir. Bu dünyada iman adına söylediklerimizin ve uyguladıklarımızın doğru yada yanlış cevabını, huzuru mahşerde göreceğiz. Sorduğunuz sorulara birçok yazımda cevapları vardır. Aynı şeyleri söylemekle bir sonuca varmamızda mümkün değildir. Sorduğunuz iki sorunun cevabını siz kur'anda bulamadığınıza göre, istediğiniz yerden bulmaktada özgürsünüz, buna karışamam. Ben bu iki sorunun cevabının kur'anda olduğunu açıkca görüyorum. Bu benim imtihan olduğum konudaki cevabımdır. Rabbin huzurunda hangimizin bu soruyu doğru cevapladığını göreceğiz.

Bir arkadaşımız hala benim peygamberimizin konumu hakkında ki düşüncelerimi soruyor, tartışmak istediğini söylüyor. Yüzlerce kez söylediğim halde, anlatamadıysam, bundan sonra nasıl anlatayım. Bu konu hakkındaki düşüncelerimizin doğruluğunuda Rabbin huzurunda göreceğiz. Dikkat ederseniz yazdığım konu ile hiç alakası olmayan sorularla muhatap oluyorum, burasıda dikkat çekici. Bu örnekten yola çıkarak sorduğunuz iki sorunun cevabını herkez kendi nefsinde cevabını versin. Siz cevabı yoktur diyorda, rabbimin kur'ana sarılın her sorununuzu çözecek ve her sorunuza ışık tutacak dediğini açıkca gördüğünüz halde, hala bana böyle sorular sormaya devam ediyorsanız, bu türlü sorulara artık cevap vermeyeceğim. Bunu nasıl yorumlayacağınızda size kalmış.

Saygılarımnla Halukgta

kamer34 15 Şubat 2011 12:36

Cevap: Haşr 7. ayette geçen, peygamberiniz neyi verdiyse onu alın.......
 
Alıntı:

HALUK GÜMÜŞTABAK Üyemizden Alıntı (Mesaj 119357)
Benim için; (KONUYU NASILDA ÇARPTIRIP ASLINDA KURAN DEYİP KURANSIZ Bİ hayata yönelişin ispatını yapacaz...) demişsiniz, ama siz her ne hikmetse kur'an ile yetinemeyeceğinizi, yalnız kur'anın yeterli olmadığını kanıtlamaya çalışmışsınız. Çok ilginç bir yaklaşım. Demekki size göre sorduğunuz iki sorunun cevabını kur'andan bulmamız mümkün değil. Bu durumda acaba hangi mezhebin içtihatlarından yada doğru kabul ettiği hükümlerinden faydalanmalıyız? Madem kur'andan sorduklarınıza cevap bulamıyoruz, bu durumda herşeyden nice örnekler kur'anda yok demektir, sizin sözlerinize göre.

En son cümleniz çok daha ilgin. ( her şey kuranda açıklanmışya ....) Allah açıklanmış diyor, ben değil. isteyen inanır isteyen inanmaz. Bizler imtihandayız, kimin hangi soruya yada hangi konuya ne şekilde cevap vereceğine, inanacağına doğrusu karışmak kimsenin zaten haddine değildir. Bu dünyada iman adına söylediklerimizin ve uyguladıklarımızın doğru yada yanlış cevabını, huzuru mahşerde göreceğiz. Sorduğunuz sorulara birçok yazımda cevapları vardır. Aynı şeyleri söylemekle bir sonuca varmamızda mümkün değildir. Sorduğunuz iki sorunun cevabını siz kur'anda bulamadığınıza göre, istediğiniz yerden bulmaktada özgürsünüz, buna karışamam. Ben bu iki sorunun cevabının kur'anda olduğunu açıkca görüyorum. Bu benim imtihan olduğum konudaki cevabımdır. Rabbin huzurunda hangimizin bu soruyu doğru cevapladığını göreceğiz.

Bir arkadaşımız hala benim peygamberimizin konumu hakkında ki düşüncelerimi soruyor, tartışmak istediğini söylüyor. Yüzlerce kez söylediğim halde, anlatamadıysam, bundan sonra nasıl anlatayım. Bu konu hakkındaki düşüncelerimizin doğruluğunuda Rabbin huzurunda göreceğiz. Dikkat ederseniz yazdığım konu ile hiç alakası olmayan sorularla muhatap oluyorum, burasıda dikkat çekici. Bu örnekten yola çıkarak sorduğunuz iki sorunun cevabını herkez kendi nefsinde cevabını versin. Siz cevabı yoktur diyorda, rabbimin kur'ana sarılın her sorununuzu çözecek ve her sorunuza ışık tutacak dediğini açıkca gördüğünüz halde, hala bana böyle sorular sormaya devam ediyorsanız, bu türlü sorulara artık cevap vermeyeceğim. Bunu nasıl yorumlayacağınızda size kalmış.

Saygılarımnla Halukgta


Öncelikle şu hususu belirteyim kuran bana yeterli değil mezhepte lazımdır gibi bir düşünceyi yerden yere vurduğumu siz çok iyi biliyorsunuz.Müslümanlardan kardeşiminde böyel düşünmediğine Allahın huzurunda şahidlik ediyorum.

Öyle düşünmediğimi hatta öyle düşünenlere iyi gözle bakmadığımı bildiğiniz halde halen bunlarla suçlanmak hakikaten bana ağır geliyor.

Size insan gibi iki soru sordum size bugüne kadar hiç bir hadisten delil getirmedim.

Dünkü yazımın birindede alimlerle ilgili fikirlerimi yazdım bunu okuyup azıcık adil olsanız olmazmı.Varsayalım ki ben cahilim peygamber hususunu tam bilmiyorum bu konuda beni aydınlatırmsınız diyorum fakat siz her nedense konuyu yine alimlere hadisler getiriyorsunuz.

Size kuran'daki peygamber tanımınızı yapın diyorum.Siz bu vicdanlarda cevap bulacak bir sorudur diyorsunuz.Buna açıkgönüllükle cevap vermekten çekiniyorsunuz.Allah kuran da ya bir bilgi üzere iman edin yada bir bilgi üzere inkar edin demiyormu.

O halde ben bu bilgiyi tam anlamıyorum yada yanlış anlıyorum sizden yardım istiyorum ve cevabınızı bekliyorum.

HALUK GÜMÜŞTABAK 15 Şubat 2011 12:38

Cevap: Haşr 7. ayette geçen, peygamberiniz neyi verdiyse onu alın.......
 
Kur'an, tüm insanlığa, elçisinin kanalıyla tebliğ edilmiş bir nurdur, ışıktır, gönül gözüdür. Allah kur'anın ipine sarılın o sizin gönül gözlerinizi açacak diyorsa, ben ona sarılırım. Allah tüm insanlığa kur'an ile hükmedilmesini emretmişse, o kitapta herşeyden örnekler vardır. Allah sizleri bu kitaptan sorumlu tutuyorum , bu kitaptan hesaba çekeceğim diyorda, sakın velilerin ardına düşmeyin diyede uyarıyorsa, bu kitapta hükmü verilmeyen hiç birşey yok demektir.

Dikkat ederseniz ben çok sakin ve saygılı olmaya çalışıyor ve benim gibi düşünmeyenlere karşı sözcüklerimi itinayla seçip, hiç kimseyi benim gibi düşünmeye zorlamıyorum. Peki sizin telaşeniz nedir? Niçin böyle davranıyorsunuz? Yazdığım yazının konuusndan uzak cevaplar var. Cümlelerinizi tekrar düşünün, aynı ithamları ben size yapmış olsam bana neler söylersiniz birde onu düşünün. Telaşe gerek yok, emaneti teslim ettikten sonra, sorduğunuz tüm soruların doğru cevabını rabbimden alacağız.

HALUK GÜMÜŞTABAK 15 Şubat 2011 12:44

Cevap: Haşr 7. ayette geçen, peygamberiniz neyi verdiyse onu alın.......
 
Sayın Kamer Bey siz hala aynı soruyu bana soruyorsunuz, halbuki size okadar çok anlattım ki, doğrusu sözlerimden ne demek istediğimi anlayamadıysanız ne söyleyebilirim.

Allah elçisine verdiği görev ve sorumluluğu çok açık yazmıştır. Yazdığım bu konu ile ilgili yazıma lütfen bakınız. Allahın elçisine vermediği bir yetkiyi, sorumluluğu eğer bizler vermeye çalışıyorsak, çok büyük yanlış yapıyoruz demektir. Amacınız anlamaksa lütfen bu konu ile ilgi yazdığım birkaç yazı var, tekrar okuyunuz, tabi niyetiniz benim bu konudaki düşüncelerimi anlamaksa. Bu konu çok önemli, onun için yazdığım yazılarda çok daha detaylı göreceksiniz. Saygılarımla

kamer34 15 Şubat 2011 12:56

Cevap: Haşr 7. ayette geçen, peygamberiniz neyi verdiyse onu alın.......
 
Alıntı:

HALUK GÜMÜŞTABAK Üyemizden Alıntı (Mesaj 119362)
Kur'an, tüm insanlığa, elçisinin kanalıyla tebliğ edilmiş bir nurdur, ışıktır, gönül gözüdür. Allah kur'anın ipine sarılın o sizin gönül gözlerinizi açacak diyorsa, ben ona sarılırım. Allah tüm insanlığa kur'an ile hükmedilmesini emretmişse, o kitapta herşeyden örnekler vardır. Allah sizleri bu kitaptan sorumlu tutuyorum , bu kitaptan hesaba çekeceğim diyorda, sakın velilerin ardına düşmeyin diyede uyarıyorsa, bu kitapta hükmü verilmeyen hiç birşey yok demektir.

Dikkat ederseniz ben çok sakin ve saygılı olmaya çalışıyor ve benim gibi düşünmeyenlere karşı sözcüklerimi itinayla seçip, hiç kimseyi benim gibi düşünmeye zorlamıyorum. Peki sizin telaşeniz nedir? Niçin böyle davranıyorsunuz? Yazdığım yazının konuusndan uzak cevaplar var. Cümlelerinizi tekrar düşünün, aynı ithamları ben size yapmış olsam bana neler söylersiniz birde onu düşünün. Telaşe gerek yok, emaneti teslim ettikten sonra, sorduğunuz tüm soruların doğru cevabını rabbimden alacağız.


Bismillah bismillah bismillah

Haluk bey sizi Allah'tan korkmaya davet ediyor ve sizi ona havale ediyorum.Sizin hakikaten

Dürüstlüğünüzde şüphe etmeye başaldım.olmadık şeylerele insanı itham ediyorsunuz Allah kuru iftiradan saklasın inşallah.Şu cümlenize bakarmsınız

Allah sizleri bu kitaptan sorumlu tutuyorum , bu kitaptan hesaba çekeceğim diyorda, sakın velilerin ardına düşmeyin diyede uyarıyorsa, bu kitapta hükmü verilmeyen hiç birşey yok demektir.

Eğer bu veliden kastınız allahın rasulü ise evet onun peşine düşüyorum.eğer başka zatlar ise...

Bu nasıl bir cümle böyle bu sitede bu kadar yazı yazdım bana bunu nasıl yakıştırdınız.

Benim tüm yazılarımın içerisinde bir tek cümle varmı bu yazı destekleyen el insaf haluk bey el insaf.Siz çok sakinsinizde ben size küfürmü ettim yaşınız kaç bilemiyorum fakat yaşınız ister benden küçük olsun ister benden büyük olsun ben ne size nede hiç kimseye küfür etmem etmedimde.

Telaşa kapılan benmiyim sizmi bunu Allah daha iyi bilir.Peygamberle ilgili kurandan anladığım tanımımı tüm çıplaklığıyla ortaya koydum dieyen kabu dileyen red

Fakat siz bunu bile yapmaktan kaçınıyorsunuz.Telaşlı olan kim acaba.

Haluk bey peygamber tanımınızı yaparmsınız lütfen konuyu başka yere çekmeden.Size hakaret içerikli sözlerim varsa buyrun ortaya koyun onun için Allah'tan af dileyeyim lütfen.

Peygamber vefat etmiştir.Günümüzde onu nasıl tanımlayacağız cevabınız bekliyorum Haluk bey



HALUK GÜMÜŞTABAK 15 Şubat 2011 13:05

Cevap: Haşr 7. ayette geçen, peygamberiniz neyi verdiyse onu alın.......
 
Kamer Bey şu sözlerimle sizin verdiğiniz cevabı anladıysanız sizinle daha fazla konuşmamın bir anlamı yoktur.

( Allah sizleri bu kitaptan sorumlu tutuyorum , bu kitaptan hesaba çekeceğim diyorda, sakın velilerin ardına düşmeyin diyede uyarıyorsa, bu kitapta hükmü verilmeyen hiç birşey yok demektir.

Eğer bu veliden kastınız allahın rasulü ise evet onun peşine düşüyorum.eğer başka zatlar ise...


Rabbim saklasın bu nasıl bir anlayış şekli Allahınızı severseniz. Bu ayeti Allah, elçisine bizlere tebliğ etmesi için iletiyor. Siz kalktınız Allahın resulü ile veliyi aynı kefeye koydunuz. Kusura bakmayın kardeşim sizin sözleriniz karşınızdaki insanı hançerliyor.

Sakin olma konusuna gelince. O cevap sizemi yazılmış? Dikkat ettiniz mi? Sizin isminizlemi başlıyor? Diyorum ya kusura bakmayın artık cevap vermeyeceğim. Önce niyet çok önemlidir.

kamer34 15 Şubat 2011 13:38

Cevap: Haşr 7. ayette geçen, peygamberiniz neyi verdiyse onu alın.......
 
Alıntı:

HALUK GÜMÜŞTABAK Üyemizden Alıntı (Mesaj 119367)
Kamer Bey şu sözlerimle sizin verdiğiniz cevabı anladıysanız sizinle daha fazla konuşmamın bir anlamı yoktur.

( Allah sizleri bu kitaptan sorumlu tutuyorum , bu kitaptan hesaba çekeceğim diyorda, sakın velilerin ardına düşmeyin diyede uyarıyorsa, bu kitapta hükmü verilmeyen hiç birşey yok demektir.

Eğer bu veliden kastınız allahın rasulü ise evet onun peşine düşüyorum.eğer başka zatlar ise...

Rabbim saklasın bu nasıl bir anlayış şekli Allahınızı severseniz. Bu ayeti Allah, elçisine bizlere tebliğ etmesi için iletiyor. Siz kalktınız Allahın resulü ile veliyi aynı kefeye koydunuz. Kusura bakmayın kardeşim sizin sözleriniz karşınızdaki insanı hançerliyor.

Sakin olma konusuna gelince. O cevap sizemi yazılmış? Dikkat ettiniz mi? Sizin isminizlemi başlıyor? Diyorum ya kusura bakmayın artık cevap vermeyeceğim. Önce niyet çok önemlidir.

Haluk bey

Ben veli ile peygamberi aynı keseye koymadım sayın abim neden konuyu buralara çekiyorsunuz.Cümlem orda

Eğer sizin kastettiğiniz Allah'ın Rasulu ise dedim değilse zaten problem yok demektir.

Madem ki Allah'ın Rasulu değil veli kastınız o halde bana neden bu muameleyi yapıyorsunuz.Size karşı hangi alimin hangi velinin sözünü delil getirdim,beni neden bununla itham ediyorsunuz onu dedim.Bu bana haksızlıktır dedim.

Bak sayın abim sizin fikirlerinizi eleştirebilirim sizde benim fikirlerimi eleştirebilirsiniz bunda bir sakınca yoktur.Benim sizin yazınızı silmek zorunda kalacağımı belirtmemin sebebi kendi düşüncenizin ana eksenini oluşturan konuda dürüst davranmadığınıza kanaat ettiğimden dolayıdır.

Peygamber tanımınızı dürüst bir şekilde ortaya koymanızı istirham ettim.Siz peygamber itaati anlatmaya başladınız.

Diyorum ki Rasul vefat etmiştir biz günümüzde onu nasıl bileceğiz bu konuda halen sizden cevap gelecek.

Şunuda unutmayalım lütfen.

Her insan bazı insanlardan etkilenebilir,bu etlendikleri insanlar bazen bir şeyh,bazen bir alim bazende normal bir insan olabilir.Sizin bile düşündüğünüz fikirlerinizin birilerinden etkilenerek aldığınız kadar doğal bir şey olamaz.Bizim şuan anki konumuz bu değil biz kuran da mutlak itaat edilmeye layık Allah'ın elçisini mülaza ediyoruz.

Onun için bana alimlerden bidatlardan hurafelerden örnekler vermeyin lütfen.Çünki ben size doğrudan kuranla konuşmaya çalışıyorum.

Siz kuran'daki peygamber tanımızı yaparsanız bende yine kurandan size cevap vereceğim inşallah.Peygamber tanımı olmaz bu vicdani birşey derseniz kurana ters düşüceğinizi size hatırlatırım.

Teşekkür ediyorum cevabınızı bekliyorum

kamer34 15 Şubat 2011 14:18

Cevap: Haşr 7. ayette geçen, peygamberiniz neyi verdiyse onu alın.......
 
Haluk bey bu yazı benim daha evvel bu sitetede yayınladığım bir yazı lütfen okurmusunuz



""Bismillahirrahmanirrahim""

Eşrefoğlu arkadaşım sünnet ikinici kaynaktır yada dinde başka kaynaklarda vardır başlığını açtığımız zaman işte asıl sorun burda başlamakatdır.Halbuki kurani kerimde çok muhkem ayetlerden Allah'ın Rasulunün nübüvet esnasında doğumundan vefatına kadar kontrol altında olduğunu biliyoruz. O halde peygamberimizin din adına söylediği ve yaptıkları müslümanlar için nasıl ikinci kaynak olabilir.Ben dikkatleri hep bu yöne çekmeye çalışmaktayım.

O hevasından konuşmayacağına göre onun hayatı ve ahlakı Yüce Allah'ımız tarafından övülmeye layık görüldüğüne göre nasıl ikinci kaynak olabilirki.O kuranın yaşanmış tefsir edilmiş halidir.Kuranın yaşanmış tefsirr edilmiş halini,Allah makbul gördüğüne göre bu birinci kaynaktır demek daha doğru olur kanısındayım.

Çünki Hz.Ayşe annemiz onun hayatı kurandır diye buyurmuştur.Muhsin hocanın başlık yaptığı sinsi plan hakikaten takdire şayandır.Kuran ehli olduğunu söyleyenler ister bilerek ister bilmeyerek peygamberi devre dışı bırakmanın çabasına hizmet etmektedirler.


Gelgelelim kuran da ki peygamberi daha iyi anlamadaki yardımcı açıklıyıcı kitaplara.

Allah bazılarınızı bazılarıza üstün kıldım buyurur.Bütün insanların,doğayı,hayatı,olayları yorumları,anlama ve anlatma kabiliyetleri farklıdır farklıdır.İşte bu sebeple anlama ve anlatma kabileyetleri üst seviyelerde gelişmiş olan insanlar,Allah'ın kitabına daha vakıf olmuş din kardeşlerimize alim diyoruz.

Bu alim kardeşlerimiz hayatlarının büyük bir bölümünü,Allah'ın kitabı üzere ilim yaparak geçirdiklerinden dolayı bizden daha fazla bilgi sahibi olmaları,amlama ve anlatma melekelerinin daha çok gelişmiş olması kadar tabi doşal bir şey olamaz.

Burada dikkat edilmesi gereken husus şudur,her müslüman tevhid noktasında dinin özünü gerektiren bilgilere,yeterli seviyede olacaktır ki, alimlerimizin insan olması hasebiyle tevhidi noktlarda hata yaptıklarında onları düzeltebilsinler.

""Hz.Ömer birgün vaaz ederken:ey cemaat ben halifeniz olarak bir gün yanlış yaparsam sizler ne yapacaksınız.Cemaatin içerisinde bir müslüman:siz yanlış yaparsanız ben sizi kılıcımla düzeltirim dedi.Hz.Ömer:Allah'ıma şükürler olsun ki Ömer bin Hattab yanlış yapığında onu düzeltecek müslümanlar vardır dedi.""

İşte bu anlayış bütün alimlerimiz de vardı,fakat alimlerimize sonradan tabi olduklarını ileri sürenler,bırak onların yanlışlarını düzeltme düşüncesi,adeta onları dinin önüne koymaktadırlar.

Halbuki onlar bizim için dini daha iyi anlama yada,melekeleri az gelişmiş insanların dini doğru anlamaları noktasında büyük bir Allah'ın lütfudurlar.Bu sebeple alimlerimizin kitaplarını fikirlerini Allah'ın kitabı gibi görmemek onların birer insan olduklarını her zaman hatırlamak,hata yaptıkları zaman kılıcımızla onları düzeltmeyi düşünmemiz gerekmektedir.

Bizim bu düşüncemizi eğer onlar şuan yaşamış olsalardı bu onları çok mutlu edeceğine inanmaktayım.

ALİMLERİ BIRAKIN DİNİN ÖNENE KOYMAYI İSLAMİ OLMAYAN TERİMLERE DAHİ TAHAMMÜL EDİMEDİĞİMİ DAHA ÖNCEKİ BİR YAZIMI BURAYA ALINTI YAPIYORUM LÜTFEN OKUYUN DA BENİ DÜŞÜNMEDİĞİM DÜŞÜNCELERELE İTHAM ETMEYİN LÜTFEN

Muhsin hocam tasavuf terimine yüklemiş olduğunuz mana elbetteki kuranda karşılığı olan manalardır buna hiç bir itirazım yok. Ben bu terimleri türetenlerin senin kadar masumane anlamlar yüklediklerine maalesef inamıyorum.Birde konu din olunca neden Allah'ın bizim için beğendiği teremilerin yerine başka terimler kullanıyoruz onuda bir türlü hazm edemiyorum.


Hocam siz arapçayı bilen bir insansınız,kurandaki terimleri arap putperestleri kendi kafalarına göre anlamlar yüklemiş,günlük hayatlarında kullanıyorlardı şunu iyi biliyorsunuz ki Allah bu terimleri almış ıslah etmiş ve inanılmaz anlamlar yüklemişitir öyle değilmi hocam.

O halde hangi insan,hangi alim haşa Allah kadar bilgedir?

Allah'ın bu kadar güzel anlam yüklediği terimleri kim meydana getirebilir ki.Allah bu ayetlere benzer bir ayet yazsınlar da görelim bakalım diye buyurmuyormu?işte o ayetler o terimlerle kuranda ifadesini bulmuştur.
Yanlışmıyım hocam?

Selamun Aleykum



kamer34 15 Şubat 2011 21:14

Cevap: Haşr 7. ayette geçen, peygamberiniz neyi verdiyse onu alın.......
 
haluk bey
Medineweb forum da yazı yazmaya başladığım günden bu yana asla gerçek fikirlerimi gizleyerek iki yüzlülük yapmadım.Velevki bazı görüşlerim bazı arkadaşların görüşlerine taban tabana zıt olmasına rağmen mertçe ortaya koydum.

Şunu hiç düşünmedim acaba düşüncelerim birilerinin gazabını üzerime çekermi diye .Çünki din adına edinmiş olduğum bilgileri birileri kıralacak birileri darılacak diye düşünmek benim edinmiş olduğum din anlayışı bakımından ahlaki bir dururm olmadığı kanısındayım.

Sizin de mertçe dürüstçe din anylayışınızın ana eksenini oluşturan peygamberi tanımlama fikrinizi yarına kadar ortaya koyabileceğinize tüm kalbimle inanyıorum.Aksi durumda sizin hakikaten samimiyetleğinizden şüphe etmiş olacağım.

Sizden tekrar istirham ediyorum şu sorularıma cevap verirmisiniz.

1- Peygamber (sav) vefat etmiştir bugün bir insan nasıl bir peygambere iMAN edecek.
2- Peygamberin sağlığı döneminde sözylediği ve amel ettiği hususlar kuran tarafından tekzip edilmemişse bunun islam dinindeki tanımı nedir ne anlama gelir.

Teşekkür ederim sizden cevap bekliyorum.

HALUK GÜMÜŞTABAK 16 Şubat 2011 12:08

Cevap: Haşr 7. ayette geçen, peygamberiniz neyi verdiyse onu alın.......
 
Kamer Bey. Kendinizden bahsederken yazdığınız yazılarda düşüncelerinizi açık ve mertçe yazdığınızı, düşüncelerinizden dolayı birilerinin kızacağını düşünmediğinizi söylemişsiniz. Yani siz kendinizin mert olduğunu söylüyorsunuz. Ya karşınızdaki insanın duygu, düşünce ve ruh yapısını ne kadar biliyorsunuz da, benim sizin verdiğiniz süre içinde sizin istediğiniz cevabı alamadığınızda, benim samimiyetimden şüphe edebileceğinizi söyleyebiliyorsunuz. Bu sizin anlayış şeklinizi gösteriyor, buda çok doğru bir yöntem olmasa gerek. Bunları söylediğimde de duygu sömürüsü yaptığım söyleniyor. Buda bir başka baskı şekli olsa gerek.

Ben peygamberimizin konumunu çok açık ve net yazılarımda söylediğim halde, bana takındığınız tavır çok düşündürücüdür. Demek ki ben bu zamana kadar mertçe dürüstçe konuşmadım ki, bana yarına kadar böyle bir cevap vermediğimde samimiyetim hakkında şüpheniz olacakmış, beni siz değil Rabbim yargılar arkadaşım. Ben size bu türlü sözler söyledim mi? Kimin takvaca üstün olduğunu yalnız Rabbim bilir. Kimin de mertçe konuştuğunu da tabi. Sizin mertlik ve dürüstlük anlayışınıza değil, Rahmanın bu konuda ki kriterlerine uymaya özen gösteriyorum ben. Rabbim yanıltmasın.


Bu sitede bana karşı yapılan saygısız ve hakarete varan sözleri sanırım siz okumuyorsunuz. Peki, neden söyleniyor? Çünkü inandığımı açıkça söylediğim için. Siz benim açık konuşmadığımı bazı şeyleri gizlediğimi düşünüyorsunuz ki, bana yarına kadar zaman veriyorsunuz ne kadar ilgin. Bu üslupla ilk defa karşılaşıyorum. Bu söz bana hakarettir, hükmünü Rabbim e bırakıyorum. Ben inancımı o kadar açık yazdım ki, bu sitede onay görmeyen, başörtüsünün Allah emri olmadığını, hayızlı kadının ibadet yapabileceği konularını dahi işledim. Bana ne hakla inancımı gizlediğimi ima edersiniz?


Sorduğunuz soruların hepsinin cevabını, hem yazdığım yazılarda hem de kur’an da apaçık verilmiş olduğu halde, bunları anlamak yerine hala birilerinin sözlerine destek aradığınız belli oluyor. Yinede kısaca cevap vermek isterim.

1.( Peygamber (sav) vefat etmiştir bugün bir insan nasıl bir peygambere iMAN edecek.)

Diye sormuşsunuz. Önce sorunuzdaki hatayı düzeltelim. Bizler peygamberimizin şahsına değil, tebliğ ettiği kur’ana İMAN EDİYORUZ. Şükürler olsun bugün elimizdeki, peygamberimizin tebliğ ettiği kur’an da Rabbimin korumasında elimizde mevcut. Peygamberimizin konumuna gelince. Allah elçisini örnek bir insan olarak bizlere sunmuştur. Bu kur’an da ayetle de belirtilmiştir. Bizlere düşen onun örnekliğini araştırıp, ortaya çıkarmak ve onu izlemektir. Peygamberimiz kur’anı anlatmış, topluma kabul ettirmek için çaba harcamış ama tek bir hüküm tek bir cümle bile ilave etmemiştir. Bazılarının söylediği gibi, kur’an da olmayan hükümleri de peygamberimiz vermiştir demek, rabbim e şirk koşmaktır, ortak koşmaktır. Hükmü yalnız ben veririm diyorsa, bunun tersine bir iman söz konusu olamaz.

2.( Peygamberin sağlığı döneminde söylediği ve amel ettiği hususlar kuran tarafından tekzip edilmemişse bunun İslam dinindeki tanımı nedir ne anlama gelir.)

Diye sormuşsunuz. Bu sözlerinizi çok iyi düşünmenizi, önce akıl süzgecinden, daha sonrada kur’an süzgecinden geçirmenizi öneririm. Bugün peygamberimizin sözleri diye öne sürdükleri yaklaşık 5000 hadis olduğu söylenir. İlginçtir ilk hadis toplayanlar bu sayının 500 civarında olduğundan bahseder. Bu bilgiler elimizdeyken ve peygamberimizin hadisleri içinde, bizleri uyaran benim sözüm olup olmadığını anlamanız için, kur’an ile karşılaştırınız demesine rağmen, nasıl olurda bu sözleri söylersiniz, bunu anlamış değilim.

Peygamberimizin yaşadığı dönemde en küçük yaptığı yanlışlar derhal Rabbim tarafından ikaz edilir ve özellikle kur’ana geçirilirdi. Siz öyle bir örnek veriyorsunuz ki kendinize, bugün yüzlerce hadis sanki peygamberimiz tarafından söylenmişte Allah ikaz etmemiş, onun için bunlar doğrudur mantığını yürütüyorsunuz. Allah bir ayetinde kendi açıkladıkları haricinde haramlar yapanlara ne diyordu? Haram dedikleri şahitlerini getirsinler. Sizin peygamberimizin günümüzde söylediklerini öne sürdükleri ama kur’an da hiçbir hükmü olmayan sözlerin, peygamberimize gerçekten ait olduğuna dair şahitleriniz var mı? Var diyor da söyleyenlere inanıyorsanız, elbette bu sizin sorununuz, benim değil. Bu sizin imtihanınız kimse ses çıkaramaz, karışamaz. Ama benim imtihanıma da lütfen kimse karışmasın. Sonucunu huzuru mahşerde hep birlikte göreceğiz. Size bazı ayetler hatırlatacağım, yani Yüce Rabbimin elçisine verdiği yetki, görev ve sorumluluğunu bizlere anlatıyor. Siz bu ayetlerden ne anlıyorsanız onun peşinden gidiniz. Lütfen benim anladıklarıma da saygı gösteriniz.



Ahkaf 9: De ki: "Ben, resuller içinden bir türedi değilim! Bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. Bana vahye dilenden başkasına da uymam! Ve ben, açıkça uyaran bir elçiden başkası da değilim.



Ankebut 18: "Eğer yalanlarsanız bilin ki, sizden önceki ümmetler de yalanlamıştı. Resule de düşen, açık bir tebliğden başka şey değildir.



Ahzap 45: Ey Peygamber! Hiç kuşkusuz, biz seni bir tanık bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. 46 Ve Allah'ın izniyle bir davetçi, ışık saçan bir kandil olarak.




Ankebut 50: Dediler ki: "Ona Rabbinden mucizeler indirilseydi ya!" De ki: "Mucizeler Allah katındadır. Bana gelince, ben açıkça uyaran biriyim. Hepsi bu.




Neml 92: "Ve Kur'an'ı okumam (emredildi). Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki: Ben sadece uyarıcılardanım.



Nur 54: De ki: Allah'a itaat edin; Peygamber'e de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, Peygamber'in sorumluluğu kendisine yüklenen (tebliğ görevini yapmak), sizin sorumluluğunuz da size yüklenen (görevleri yerine getirmeniz)dir. Eğer ona itaat ederseniz, doğru yolu bulmuş olursunuz. Peygamber'e düşen, sadece açık-seçik duyurmaktır.



Araf 188. : De ki: "Ben kendi nefsime, Allah'ın dilediğinden başka ne bir yarar sağlayabilirim ne de bir zarar verebilirim. Eğer gaybı biliyor olsaydım iyilik ve güzelliği elbette çoğaltırdım. Bana kötülük dokunmamıştır bile. Ben, inanan bir topluluk için bir uyarıcı ve müjdeciden başkası değilim

Enam 48.: Biz o gönderilen elçileri, müjdeciler ve uyarıcılar olmaktan öte bir şey için göndermiyoruz. İman edip hayrı ve barışı


Enam Suresi 50. Onlara şunu söyle: "Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Gaybı da bilmem ben! Size ben bir meleğim de demiyorum. Yalnız bana vah yedilene uyarım ben!" Sor onlara: "Körle gören bir olur mu? Hâlâ düşünmüyor musunuz?"






Yukarıdaki ayetler rabbimin elçine verdiği yetki, görev ve sorumluluğunu çok açık anlatıyor. Siz hala Rahmanın anlattığı peygamberimizin konumunu bu sözlerden anlayamadıysanız, benim anlatmam zaten mümkün olmayacaktır. Bakın Allah ne diyor ve uyarıyor bizleri.

Bakara 42: Bilerek hakkı batıl ile karıştırmayın, hakkı gizlemeyin.

Hak Rahmandan gelen kur’an dır. Batıl ise emin olmadığımız bilgilerdir. Bu bilgilere kur’an onay veriyorsa almalı, yoksa kabul etmemeliyiz. Temiz bardağa bir damla pis su damlarsa artık o su içilmez. Yine Rabbim böyle yapmamamız için aşağıdaki uyarıyı yapıyor, anlayana anlamak isteyene.



İsra suresi 36. ayet: Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.


Evet, gerçekten emin olmadığımız bilginin ardına düşen, Rahmana değil, şeytanın kucağına düşer Allah korusun. Her bilgiden faydalanmalıyız ama mihenk taşını yanımızdan ayırmayıp, onun onay verdiği bilgileri almalıyız. Bugün peygamberimizin sözüdür dedikleri binlerce sözün, İslam düşmanları tarafından içimize sokulduğu artık ortaya çıkmış, akıllı bir Müslüman, kur’an ışığı ile aydınlanan bir insan, tüm bunları fark ediyor.

Siz hala peygamberimizin konumu ile ilgili Rabbin söyledikleri ve benim yazdıklarımdan hiçbir şey anlamdıysanız, size söyleyecek sözüm yoktur. Sanırım yine diğer cevaplarınız gibi beni açık olmamakla suçlayacaksınız, tabi bu sizin sorununuz benim değil. Bir soru sorduğunuzda bunun cevabını beşerden değil, kur'andan aramamız gerekir. Sorduğunuz sorularada Rabbim cevap veriyor. Bu konuda başka cevap vermeyeceğim. Gerçek doğruyu rabbin huzurunda, hesabın görüleceği gün hep birlikte göreceğiz.

SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK

Yitiksevda 16 Şubat 2011 13:51

Cevap: Haşr 7. ayette geçen, peygamberiniz neyi verdiyse onu alın.......
 
Peygamberimizin hadisleri içinde, bizleri uyaran benim sözüm olup olmadığını anlamanız için, kur’an ile karşılaştırınız demesine rağmen, nasıl olurda bu sözleri söylersiniz, bunu anlamış değilim.

Haluk abi bu belirtmiş olduğunuz Kurana müracaat ediniz sözünün Ahad Bir rivayet olduğunu size daha öncesinden ispatlamıştım ama isterseniz tekrar delilleri ile sunabilirim...

Hayatı Kuran olan bir insanın sözlerinde şüphe aramak onun nübüvvet makamını anlayamamaktan ileri gelir Hadis hususunda toptancı değilim Hadisleri analiz etmesini bilmek lazım Allah resulüne ait olup olmadığını bilmek çokta zor olmasa gerek ifrat ve tefritten uzak önyargısız bakmak sonuca vardırır....

kamer34 16 Şubat 2011 14:01

Cevap: Haşr 7. ayette geçen, peygamberiniz neyi verdiyse onu alın.......
 
HALUK BEY

Benim bırak düşünmeyi düşünmeyi bile düşünmediğim şeylerle itham edilmiş olmayı asla adil bulmadığımı öncelikle belirteyim.insan biri hakkında birşey söyleceği zaman hiç olmazsa bir kaç satır yazılarını okur fikirlerini bilir öyle itham eder.Defalarca peygambere söylediği diye söylenen sözleri muhakkak kuran terazisinde gçemesi gerektiğini bir çok yazımda belirmeme rağmen halen 5000-10.000 hadislerden bana örnek verilmesi hakikaten çok gaddarca bir tutumdur.

Ben yaşını başını almış bir insan olduğum halde birilerinin güdümünde sizi baskı altına almışçasına olan ithamınızı Allah'a havale ediyorum.İnsan biraz Allah'tan korkar.

Bu sitede hiç bir insana şirin gözükmek için bir şey yapmadım böyle bir münafıklığı yapanlar varsa onlarıda şiddetle kınadığımı eğer bir iki satır yazılarımı okumuş olsaydınız eminin daha iyi anlayacaktınız.Bu sitede bu sitenin sahiplerine eğer şirin gözükmek yada onları memnun etmek münafıklığnı yapmış olsaydım halen sitede olan o yazılarım ortada olmazdı.

Sanırım birileri kendi kişilikleri ile başka insanların kişiliklerini birbirlerine karıştırmkatdırlar.İnsan gibi kendi düşüncelErini ortaya koymak yerine böylesine ağır karalamalara girmek ne kadar ku'ran ile bağdaşır onun takdirini de Rabbime bırakıyorum.

Kurandan yola çıkarak düşüncelerinizi ortaya koymaya sizi davet etmem size neden bu kadar ağır geldi onu anlamak mümkün değil.Siz bile beni anlmaıyorsunuz başkaları beni nasıl yanlış anlamsınlar diyerek karşınızdakilerin ruh halini hesaba katmanız hakikaten düşünceleriniz hususundaki samimiyetinizi ortaya koymaktadır.

Madem ki biz sizi anlamıyoruz o halde sizde sizi anlayabileciğimiz düzeye inin haluk bey.Sizden istenilen şuydu düşüneclerinizi mertçe ortaya koyun bunun sağa sola çekmeye ne gerek var.Ve bu sitede sizin şahsınıza karşı yapılmış olan hakaretlerde de sizin yanınızda yer almadımmı,bunu bile göremeyecek kadar kininiz izrve yapmışsa artık ne diyebilirimki.
Şimdilik bu kadar

Öbür meselelere ilişkin cevabımı daha sonra yazacağım inşallah.

kamer34 17 Şubat 2011 05:56

Cevap: Haşr 7. ayette geçen, peygamberiniz neyi verdiyse onu alın.......
 
selam

Haluk bey öncelikle şunu belirteyim bir arkadaşımızın makalesi fikirlerinden dolayı bir editör arkadaşımız tarafından silinmiş idi.Buna en çok tepki gösterenlerin başın da ben yer aldım.İnsanların fikirlerinden dolayı hakarete maruz kalmaları yada fikirlerini yansıtan yazılarının silinmesi ilke olarak karşı olduğum bir durumdur.

Israrla üzerinde durduğum konu kişilerin kendi ana fikirlerini gizleyip teferuatlarla meşkul olmalarıdır.Siz ana fikrinizi ortaya koyarsanız bizde bu fikirlerin islama göre ne kadar yanlış olduğunu delillerimizle ıspatlamaya çalışırdık.

Bütün mesele bu fakat siz konuyu öyle bir hale getiriyorsunuz ki adeta mazlumları oynuyorsunuz.işin doğrusu ben sizin yazılarınzı silip sizi kahraman yapmak niyetinde değilim.Çünki fikirlerinizin ku'ran eksenli olmadığı biliyorum.Siz ancak gerçek manada fikirlerinzi ortaya koyduğunuz takdirde kanıtlayabilirim.

Bunu yapmadığınız takdirde size yönelik söylediğim herşeyi ben öyle düşünmüyorum diyerek işin içinden çıkarsınız.Size daha evvel şöyle bir sual yöneltmiş idim siz peygamber döneminde yaşamış olsaydınız peygamerimiz size fare eti yemeyin dese idi ne yapardınız siz bana ben peygambere uyardım demiştiniz işte sizin bu sözünüzden dolayı samimi olmadığınızı ima ettim.

Mademki peygambere mutlak manada itaat vardır sizde bunu söylüyorsunuz o halde neden bugün peygambere başka bir gözle bakma gereği duyuyorsunuz.Şunu mertçe söyleyemiyıorsunuz peygamber
YAP İŞLET DEVRET modeilidr diyemiyorsunuz.Halbuki fikirlerinizin ana teması bu düşünce üzerine kuruludur.

Bu düşünce bana göre yada bu sitede bazı insanlara göre yanlış yada doğru olabilir bunu sizin hesaba katmamanız lazım gelir.Siz düşünclerinizi açıkca ortaya koydukça göreceksiniz hep sizin arkanızda olacağıma emin olabilirsiniz.

Sormuş olduğum peygamber tanımı ile ilgili cevabı verdiğinizi söylüyorsunuz evet doğrudur ben cümlelerinizin arasında YAP İŞLET DEVRET modelini görüyorum.Fakat bunu göremeyen binlerce insan vardır bu siteyi ziyaret eden.Siz yalın bir şekilde peygamberle ilgili düşüncelerinzi ortaya koyunki inanıp inanmama kararını insanlar versin.

Şimdi gelelim sizin peygamber ile ilgili tanımınıza.
Bizler peygamberimizin şahsına değil, tebliğ ettiği kur’ana İMAN EDİYORUZ.
cümle 1 alıntı

İşte yap işlet devret modeli bu
BU CÜMLENİZİ BİRAZ AÇARMSINIZ

Peygamberimizin konumuna gelince. Allah elçisini örnek bir insan olarak bizlere sunmuştur. Bu kur’an da ayetle de belirtilmiştir. Bizlere düşen onun örnekliğini araştırıp, ortaya çıkarmak ve onu izlemektir
cümle 2 alıntı

Haluk bey Allah aşkına yukardaki cümleniz ile bu cümleniz bir birini tutuyormu acaba.

İşte anlatmak istediğim mevzu bu siz eğer bu şekilde görüşlerinizi ortaya koyarsanız fikirlerinizin arasında ne kadar tezatlar olduğu ortaya çıkmış.Hem yukardaki cümleyi kullanmak,hemde aşağıdaki cümleyi kullanmak tam bir tezattır.

Çünki yukarıdaki cümle sizin din ile ilgili fikirlerinizin ana temasını vurgular,aşağıdaki cümleniz ise benim din anlayışmın ana temasını vurgular.

Yukarıda ki cümlenizi almazsak sizinle fikirlerimiz aynı o halde iş samimi olmaya kalmş olur.Yani aynı sizin cümlenizdeki o bizim için örnektir,onun bu örnekliği ku'ran'la sabittir biz müslümanların yapması gereken onun mükkemmel hayatını araştırıp ortaya çıkarmaktır.Bunu yapmadığmız takdirde insanlar bizim samimiyetliğimizden şüphe ederler buda gayet doğaldır.

Peygamberimiz kur’anı anlatmış, topluma kabul ettirmek için çaba harcamış ama tek bir hüküm tek bir cümle bile ilave etmemiştir. Bazılarının söylediği gibi, kur’an da olmayan hükümleri de peygamberimiz vermiştir demek, rabbim e şirk koşmaktır, ortak koşmaktır. Hükmü yalnız ben veririm diyorsa, bunun tersine bir iman söz konusu olamaz.
cümle 3 alıntı

Bakın Haluk bey cümle 2 deki düşüncenizi cümle 3 düşüncenizle paramparça ettiniz.Neden diyeceksiniz.Size ne yada bana ne yada başkasına ne peygamber dine birşeyler eklemişmi eklemişmi.

Ne siz,ne ben,nede bir başkası bu soruyu peygambere sorabilme yetkisne sahip değildir.Haluk biz peygamberi konuşuyoruz insanların düşüncelerini değil.Eğer peygamber Allah'ın dininde eksiltme yada artırma yapmış ise onun cezasını da mükafıtını da verecek merci Allah'tır.

Ne çabuk cümle 2 sdeki sözümzü unuttuk değilmi? Bizim yapmamız gereken neydi bu sözün onun söyleyip söylemeiğini araştırmak idi.Siz bu hakkı neden kendinizde görüyorsunuz bunu bir düşünün.

Bakın eğer peygamber açıkca,ayet olduğu halde,domuz eti ye derse onu deretütsüz yerim."Haşa peygamber böyle birşey demez" yani şunun için örnek veriyorum peygamberi sorgulamak bizim asla haddimze değildir o insanlar tarafından sorgulanamaz çünki.


Bakın şunu defalarca belirttim ilahlık sıfatı peygamberde yoktur peygamber Allah'ın ortağı değildir.Bu konu su götürmez bir konudur.Böyle düşünenler var ise evet şirk işlemektedirler bu kesin.

Fakt siz şunu gözden kaçırıyorsunuz peygamberi herhangi bir kralın elçisi gibi görüyorsunuz.Kral elçisini bir yere postacı olarak gönderir o elçi gidilen yerde ister kabul edilir ister kabul edilmez.İşte bu yanılgı sizi içinden çıkılmaz bir duruma sürüklemektedir.

Sizin cümle 2 de söylediğiniz sözleri kuran size söyletiyor çünki ku'ran'daki o ayetleri okuyan herkes şunu bilirki peygamber öyle sıradan kralın elçisi gibi değildir.Cümle 2 yi kurup daha sonra fakat diyerek işi asıl amacınız olan peygamberi devre dışı görme amacınıza getiryorsunuz.

Peygember ile ilgili tanımınız bu değil YAP İŞLET DEVRET modelini biraz açarsanız emin olun sizin ana fikirleriniz daha çok anlaşılır bir durum alır.

kamer34 17 Şubat 2011 07:17

Cevap: Haşr 7. ayette geçen, peygamberiniz neyi verdiyse onu alın.......
 
Diye sormuşsunuz. Bu sözlerinizi çok iyi düşünmenizi, önce akıl süzgecinden, daha sonrada kur’an süzgecinden geçirmenizi öneririm. Bugün peygamberimizin sözleri diye öne sürdükleri yaklaşık 5000 hadis olduğu söylenir. İlginçtir ilk hadis toplayanlar bu sayının 500 civarında olduğundan bahseder. Bu bilgiler elimizdeyken ve peygamberimizin hadisleri içinde, bizleri uyaran benim sözüm olup olmadığını anlamanız için, kur’an ile karşılaştırınız demesine rağmen, nasıl olurda bu sözleri söylersiniz, bunu anlamış değilim.

Cümle 4 alınrtı

Bakın Haluk bey mevlüt arkadaşımız bu haids ile ilgili açıklama yapmıştır.Ben size burdaki sözünüzde samimi olmaya davet ediyorum gelin biz elimizde sağlam olan olan kaynağımızın ışığı doğrultusunda peygamberimizin hayatını analiz edelim bütün ihtilaflar ortadan kalkar.

Geçenlerde mevlüt arkadaşımız bana çok ilginç bir olay anlattı bir anda bu konuyla lakalı fikirlerimde adeta sarsılma yaşadım.

Söylediği şuydu müşrikler ehli eşeğin etini yiyorlardı,ehli eşek binek aracı olduğundan dolayı bu haram çok daha sonra yani medine döneminde gerçekleşmiştir dedi.Bu bilgi benim için çok yeni bir bilgi eğer bu doğru ise o zaman benim daha evvel söylemiş olduğum bazı bilgiler havada kalmış olur.

Diyordum ki Allah ku'ran da Mekke müşriklerinin o günün şartlarında yedikleri haramların daha çok üstünde durmuştur.Ehli eşek,fare,solucan,kaplan,aslan gibi hayvanlar zaten o günkü kafirlerin örflerinde haram olarak kabul edildikleri yada hiç yiyilmedikleri için kuran bunlara değinmemiştir.

Bunu haram olarak kabul etmiştir.Araf/157 deki iyi şeyleri helal kötü şeyleri haram kılma olarak algılıyordum.Şuan yoğun bir şekilde araştırıyoruz.Zaten eğer samimi isek bunu yapmamız gerekmektedir.

Peygamberimizin yaşadığı dönemde en küçük yaptığı yanlışlar derhal Rabbim tarafından ikaz edilir ve özellikle kur’ana geçirilirdi. Siz öyle bir örnek veriyorsunuz ki kendinize, bugün yüzlerce hadis sanki peygamberimiz tarafından söylenmişte Allah ikaz etmemiş, onun için bunlar doğrudur mantığını yürütüyorsunuz.
cümle 5 alınrtı

Allah sizi ıslah etsin siz bana hep düşünmediğim size bir tek hadis dahi misal vermediğim halde,beni hep bununla itham ettiniz.Ben bırakın hadis yada sünnet ayırımını kuran ile peygamber ayırımına bile karşıyım hatta peygamberlerin arasını ayıranlara bile karşıyım.Hatta hatta Allah ile peygamberlerin arasını ayıranları müşriktir gözüyle bakmaktayım.

El insaf diyorum başkada birşey demiyorum.Peygamberin bir hayatı vardır bu hayatı içerisnde sözleride vardır yaşantısıda peygamberin bu topyekün hayatı benim için örnektir dedim.Bu ruhu da bu anlayışı da ku'ran'dan alıyorum.

Allah bir ayetinde kendi açıkladıkları haricinde haramlar yapanlara ne diyordu? Haram dedikleri şahitlerini getirsinler. Sizin peygamberimizin günümüzde söylediklerini öne sürdükleri ama kur’an da hiçbir hükmü olmayan sözlerin, peygamberimize gerçekten ait olduğuna dair şahitleriniz var mı?
cümle 6 alıntı

Şimdi cümle 2 yi bir hatırlayalım hani biz Allah'ın rasulunu tam olarak araştıracaktık. Gördünüzmü işte insanın kendi kendisini yalanlaması bu olsa gerek.Aynı sorunun tersini söyleyeyim bugün elimizdeki ku'ran hangi kanaldan gelmiştir sizin bu ku'ran'ın Allah'ın rasulüne indiği ku'ran olduğuna dair şahitleriniz varmı?

Ku'ran hangi kanladan gelmiş ise peygamberin hayatıda o kanaldan gelmiştir.
Böyle bir iddaya siz ne kadar şahit bulursanız bana yönelttiğiniz soruyada ben o kadar şahit bulabilirim.Tarihte Fatih Sulatn Mehmet diye bir insanın yaşadığı söylenir yazılır çizilir fakat bana onunyaşadığına dair şahidiniz varmı derseniz tabiki yok derim.

O zaman bütün tarihi silbaştan yeniden yazalım.Böyle mantıkmı olur Allah aşkına bugün insanlık 5.000 yıllık tarih hakkında dahi bir yığın sağlam bilgiler elde etmektedirler.Haluk bey biz orta çağda yaşamıyoruz.

Yukarıdaki ayetler rabbimin elçine verdiği yetki, görev ve sorumluluğunu çok açık anlatıyor. Siz hala Rahmanın anlattığı peygamberimizin konumunu bu sözlerden anlayamadıysanız, benim anlatmam zaten mümkün olmayacaktır. Bakın Allah ne diyor ve uyarıyor bizleri.

Bakara 42: Bilerek hakkı batıl ile karıştırmayın, hakkı gizlemeyin.

cümle 6 alıntı


Haluk bey peygamberin hayatına uyulım dediğimde batılımı tercih etmiş oluyorum öylemi) Haluk bey herkese her cümle kullanılmaz ki,siz kime hangi cümle kullanılır kime hangi cümle kullanılmaz,hangi fikirlere hangi ayetler delil gösterilir onu bile idrak etmekten mahrumsunuz.

Burda ısrarla Allah'ın peygamberi diyorum onun yaşantısı diyorum siz bu düşünceye batıl diyorsunuz.Bu sizin peygambere vermiş olduğunuz değeri ortaya koymaktadır.

Hak Rahmandan gelen kur’an dır. Batıl ise emin olmadığımız bilgilerdir. Bu bilgilere kur’an onay veriyorsa almalı, yoksa kabul etmemeliyiz. Temiz bardağa bir damla pis su damlarsa artık o su içilmez. Yine Rabbim böyle yapmamamız için aşağıdaki uyarıyı yapıyor, anlayana anlamak isteyene.
cümle 7 alıntı

Bu bilgilere ku'ran onay vermiyor diyorsunuz halbuki zahmet edip o bilgileri ku'ran'a götürmediniz ki ku'ran'ın onay verip vermediğini anlardınız belki o zaman Allah aşkına bu sözünüzü doğrulayan bir tek yazınız varmı Haluk bey.

Yani peygamberden gelen bu bilgi ku'ran'a uygundur bu doğrudur dediğiniz bir tek bilgi varmı.O halde bu cümleleri kuruyorsunuz biliyormusunuz çünki ku'ran da peygamberle ilgili öyle ayetler vardırki siz o ayetlerin hışmından kurtulamk için bu cümleleri kullanıyorsunuz.

Eğer samimi iseniz peygamber ile ilgili şu bilgiyi araştırdım doğrudur dediğiniz oldumu cevap vereyim hayır 2 yada 3 tane hadis vardır onların arkasına sığınırak bazen onları dile getiriyorsunuz sözde o hadisler sizin görüşlerinzi destekliyor diye.


SAAT: 18:23

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321