Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Peygamberler(a.s) (https://www.forum.medineweb.net/216-peygamberleras)
-   -   Ben gizli bir hazine idim. Bilinmek istedim. Bilinmek için mahlûkâtı yarattım. Hadîs- (https://www.forum.medineweb.net/peygamberleras/15993-ben-gizli-bir-hazine-idim-bilinmek-istedim-bilinmek-icin-mahl%FBkati-yarattim-had%EEs.html)

nuryuzlum 12 Ağustos 2009 00:40

Ben gizli bir hazine idim. Bilinmek istedim. Bilinmek için mahlûkâtı yarattım. Hadîs-
 
Ben gizli bir hazine idim. Bilinmek istedim. Bilinmek için mahlûkâtı yarattım. Hadîs-i Kudsî








Kâinatta bazı zerreler vardır ki, tüm âlemin sırrı onda şifrelenmiştir. Bazı ifâdeler vardır ki, mânâ âleminin sırları onda gizlenmiştir. Bu Kudsî Hadis, varlığın üç safhasını üç veciz bir cümle ile ifade etmesi bakımından önemlidir. Bu cümlelerin derûnuna indikçe, varlığın evvelindeki sır perdesi aralanacaktır.

“BEN GİZLİ BİR HAZİNE İDİM”
Bu cümle, “O (Allah celle celalühü) hem Evvel, hem Âhir, hem Zâhir ve hem de Bâtın’dır” âyet-i celîlesine işâret etmektedir. Allah-ü Teâlâ’nın Zât-ı İlâhî’sinin tüm esmâ ve sıfatlarıyla kadîm olduğunu bildirmektedir. “Allah (celle celalühü) var idi, O’nun yanında hiçbir varlık yok idi.” Var edip, varlığından haberdâr edeceği, cemâlini arz edip göstereceği, kendine halife kılacağı insan henüz yok idi. Eşref-i mahlûk olarak kılacağı insanın, ilâhî zuhurları müşâhede edeceği, zaman, mekân, hiçbir canlı ve cansız bir varlık, yani hiçbir şey yok idi.” Cenâb-ı Hakk’ın isim ve sıfatlarının tecellîgâhı ve mezâhiri olan eşyâ, yokluk safhasından varlık sahnesine henüz çıkmış değildi.

“BİLİNMEK İSTEDİM”
Bu cümledeki iki kelime, zihinlerde âdetâ şimşekler çaktırıyor ve varlık âleminin tüm zerrelerinde görebileceğimiz iki hakikate dikkat çekiyor. Bu iki kelimeden biri (Fe ehbebtü ) “istedim, sevdim”, diğeri ise (en u’rafe) “bilinmek” kelimesidir.
Allah u Zü’l Celâl Hazretleri sevmiş, ilk olarak da habîbinin nûrunu yaratmıştır. Bir hadîs-i şerifte Sevgili Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem bu hakikati: “Allâh-ü Teâlâ’nın yarattığı ilk şey, benim nûrumdur” buyurarak açıklamıştır.
Nitekim şu beyit, anlattığımız hâdiseye işaret etmektedir:
Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl,
Muhammed’siz muhabbetten ne hâsıl?
Cenâb-ı Hak el-Vedûd ism-i celâli ile tecellî edip, Habîbinin nûrunu, ondan da âlemi ve Âdem (Aleyhisselam)ı yaratmıştır.
Muhabbet ve sevgi iki şey arasındaki istek ve câzibedir. Kâinâtın nüvesini, çekirdeğini oluşturan bu câzibeyi, gözle görülmeyen en küçük zerrelerde ve en büyük kürelerde bariz bir şekilde seyretmek mümkündür. Varlığın temelindeki bu sevgiyle, atom çekirdeğinin etrafındaki elektronlar, Allah-ü Teâlâ’yı zikrederek dönerler. Bu muhabbetle Ay Dünyanın, her ikisi de güneşin etrafında döner. Daha nice ecrâm-ı semâviye, bir diğerinin etrafında meczup gibi kıyâmete kadar deverân edip duracaktır.
Bu sevdâ ile her biri bir felekte, an be ân Edip durur diğerinin etrâfında deverân Arılar vızıldayıp kanatlarını titretir, aşk ve şevkle bal yapar. Bu iştiyâkla bülbüller şakır, kuşlar bu rahmetin eseriyle yavrusuna gıdâ taşır. Bu merhametle at, tayını, yavrusunu emzirirken, bir ayağını zahmet vermemek için hafifçe kaldırıverir.
Bu sevgiyle analar evlâdını sever, kahrını çeker, ona asla kıyamaz. İşte tüm sevgilerin, sevdâların, arzu ve muhabbetlerin kaynağı, yaradılışın aslını oluşturan bu cezbe ve sevgidir.
Ne bedbahttır o kimse ki, kalbinde sevgiden eser yoktur. Sevgiden hissedâr olmayan, muhabbet ve merhametten nasibi olmayan, hayvandan daha aşağı, taş ve topraktan öte bir varlıktır. Taşlarda bile O’nun sevgi ve rahmeti tecelli eder. Eder de, nicesinden şırıl şırıl pınarlar fışkırır, gürül gürül nehirler akar. Nice taş ve kayalar, İlâhî heybetten dolayı titrer ve yuvarlanır.

“BİLİNMEK İÇİN MAHLÛKÂTI YARATTIM”
Kudsî hadiste varlığın sebebini îzâh eden ikinci kelime (en u’rafe) “bilinmek” tir. Müfessirler, “Ben insanları ve cinleri ancak bana ibâdet etsinler diye yarattım” ayet-i celîlesindeki “bana ibâdet etsinler diye” ifadesini, “beni bilsinler, rubûbiyetimi tanısınlar diye” şeklinde tefsir etmişlerdir.
Anlıyoruz ki, kişiyi marifetullâha götüren yol ibadet etmekten geçer. İbâdetlerin kabûlü de, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’e ittibâ etmeye bağlıdır. O, bize, nasıl ibâdet ve kulluk edeceğimizi, namaz, oruç, hac ve zekat gibi tüm ibadetlerin vakitlerini, miktarlarını, rekatlarını öğreten, müslümanca nasıl yaşayacağımızı bildiren yegâne rehberimizdır.
Ayet-i kerîmesinde Yüce Mevlâmız: “(Ey Habibim!) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız, (ibâdet ve yaşantınızda) Bana tâbi olun ki Allah’da sizi sevsin” buyurmaktadır. İşte bu ayeti kerimeyle Rabbimiz bizlere; Sevgili Peygamberimiz (Aleyhissalatü Vessselam)’ın hayat kumsalında bırakmış olduğu sünnet-i senniyye izlerini takip etmemizi, O’nun aşk ve cezbesiyle sünnetine uyup yolundan gitmemizi emir buyurmuştur. Çünkü O, bizi Rabb’imizin rızasına ve cennete kavuşturacak olan vuslat kılavuzumuzdur.
Büyük Şeyh Efendi Mustafa İsmet Garîbullah (Kuddise Sirruhu), Risâle-i Kudsiyesinde şöyle buyurur:
İşit gel “Küntü kenzen” Remz-i Sübhân”
Bu remzinden murat “Vuslat”tır, Ey Can!
Bu vuslatın, kavuşmanın anahtarı, varlığın Fâtihası, nübüvvetin hâtimesi olan Resûlüllâh Sallallahü Aleyhi Vesellem’dir. O’nun emirlerini dinleyip duyarak, sünnetine uyarak kulluk etmek, bize mariftullahı ve muhabbetullahı, Allah-ü Teâlâ’nın sevgisini kazandırır. Mevlâ bir kulunu severse O’nu nûra gark eder, onun gören gözü, işiten kulağı, tutan eli olur. Dünya ve ahirette ona korku ve hüzün yaşatmaz. Onun îman nûrunu, Hz. Muhammed (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’in nûruna ilhâk edip cennette ona komşu kılar.
Sen Allah’ı seversen Allah seni sevmez mi!
Emrince hizmet etsen Hak ecrini vermez mi!

MUHABBET; SELAMET YURDUNA ULAŞTIRACAK YEGÂNE KÖPRÜDÜR.
Öyleyse varlığımızın sebebi sevgidir. Mevlâ sevdi, Habîbinin nûrunu yarattı. İşte o nurdan da, bütün âlemi, Âdem (Aleyhisselâm)’ı ve bizleri yarattı. Dolayısıyla bizden de sevgi ve muhabbet istemektedir. Başta Allah ve Peygamber sevgisi olmak üzere, ana-baba, akrabalar ve tüm mü’minleri sevmemizi, inanan gönüller arasında muhabbet köprüleri kurmamızı, böylece bir sevgi yumağı oluşturmamızı emretmiştir. Çünkü Sevgili Peygamberimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem): “Îmân etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de îman etmiş olamazsınız” buyurmuştur. Bu dünyada mü’minleri, Peygamber Efendimiz’i ve Allah-ü Teâlâ’yı sevmek bahtiyarlığına eren, ebedî âlemde mutlaka saâdet yıldızlarına ulaşmıştır.
Rabîatü’l Adeviyye (Kuddise Sirruhu) ne güzel ifade etmiş.
Keşke, âlem ile aramdaki yollar olaydı harâp ve çamur
İlâhî! Seninle aramdaki yollar olaydı âbâd ve mâmur
Yaratılışın evveli muhabbet, ortası ibadet, sonu ise marifettir. Bunların insanı ulaştırdığı zirve, nimetlerin müntehâsı olan ru’yetullâh, Allah-ü Teâlâ’nın cemâlini görmekdir.
Cenâb-ı Hak cümlemize, vuslatına ermeyi, cennetine girmeyi, cemâlini görmeyi müyesser kılsın.
Rahmetinle ikrâm et de, Yâ Rab
Bizleri kıl, muhabbete erbâb









YAKUP YAZICI

FECR 12 Ağustos 2009 13:15

RE: Ben gizli bir hazine idim. Bilinmek istedim. Bilinmek için mahlûkâtı yarattım. Hadîs-
 
Allah (c.c)şöyle demiş:

“Ben gizli bir hazine idim. Tanınmayı istedim. Halkı yarattım ve bunların vasıtasıyla tanındım.”

İbn Teymiyye bu söz hakkında şöyle demiştir:”Bu uydurma(mevzu) bir hadis olup kesinlikle Rasulullah’ın sözü değildir.Bu rivayetin ne sahih ne zayıf hiçbir senedi yoktur.”



Zerkaşi şöyle dedi: Hafız İbn Hacer el-Askalalani>>Leali’ kitabında , İmam Suyuti ve başkalarının da İbn Teymiye ‘nin görüşünde oldukların zikretmiştir.>>






Şeyh İsmail İbn Muhammed el-Acluni <<Keşul Hafa >> adlı kitabında bu hadis hakkında: <<Bu rivayet uydurma olmasına rağmen tasavvufçuların kitabında çok geçmektedir. Ve bu rivayete dayanan temeller kurmuşlardır. >> demiştir

--------------
KAYNAK:MEVZU VE ZAYIF HADİSLERİN AKİDEYE ETKİSİ-HAK YAYINLARI

nuryuzlum 12 Ağustos 2009 16:45

RE: Ben gizli bir hazine idim. Bilinmek istedim. Bilinmek için mahlûkâtı yarattım. Hadîs-
 
Alıntı:

FECR Üyemizden Alıntı
Allah (c.c)şöyle demiş:

“Ben gizli bir hazine idim. Tanınmayı istedim. Halkı yarattım ve bunların vasıtasıyla tanındım.”

İbn Teymiyye bu söz hakkında şöyle demiştir:”Bu uydurma(mevzu) bir hadis olup kesinlikle Rasulullah’ın sözü değildir.Bu rivayetin ne sahih ne zayıf hiçbir senedi yoktur.”



Zerkaşi şöyle dedi: Hafız İbn Hacer el-Askalalani>>Leali’ kitabında , İmam Suyuti ve başkalarının da İbn Teymiye ‘nin görüşünde oldukların zikretmiştir.>>






Şeyh İsmail İbn Muhammed el-Acluni <<Keşul Hafa >> adlı kitabında bu hadis hakkında: <<Bu rivayet uydurma olmasına rağmen tasavvufçuların kitabında çok geçmektedir. Ve bu rivayete dayanan temeller kurmuşlardır. >> demiştir

--------------
KAYNAK:MEVZU VE ZAYIF HADİSLERİN AKİDEYE ETKİSİ-HAK YAYINLARI

zaten bu hadis RASULULLAHIN sözü değil.hadisi kutsi yazıyor başında dikkaet ettyiseniz.

FECR 12 Ağustos 2009 17:04

RE: Ben gizli bir hazine idim. Bilinmek istedim. Bilinmek için mahlûkâtı yarattım. Hadîs-
 
Ben de kudsi hadis diye söylenen sözün uydurma olduğunu anlatmaya çalıştım:)

Yitiksevda 12 Ağustos 2009 17:10

RE: Ben gizli bir hazine idim. Bilinmek istedim. Bilinmek için mahlûkâtı yarattım. Hadîs-
 
''Ben gizli bir hazine idim. Tanınmayı istedim. Halkı yarattım ve bunların vasıtasıyla tanındım.”

Bu sözün kudsi hadis olması Kuran mantığına uymaz kendi yarattığı kullarının vasıtası ile tanıtma Sünnetullaha terstir bu dahi uydurma olduğuna kafidir.Biz Allaha muhtacız Ama Allah ihtiyaç içinde olmaktan münezzehtir bu söylem buna ters düşer..

nuryuzlum 12 Ağustos 2009 19:16

RE: Ben gizli bir hazine idim. Bilinmek istedim. Bilinmek için mahlûkâtı yarattım. Hadîs-
 
Alıntı:

F*E*R*D*İ Üyemizden Alıntı
BENDE GİZLİ Bİ HAZİNE İDİM BENİ BANLADILAR :)))
YAW ALLAH AŞKINA BU SÖZÜN UYDURMA OLDUĞUNU KARSLI DELİ FERDİ BİLE ÖĞRENDİ SİZ HALA ORDAMISINIZ 25.gif

demekki açığa çıkmamanız gerekiyor banlandığınıza göre.bence gizli kalın siz.gülümseyen000


SAAT: 16:56

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306