Ölümü Çok Hatırlamak sünnettir İmanı olan, akıllı , ergenlik çağına ulaşmış her kadın ve erkeğin ölümü çok hatırlaması sünnettir. Çünkü; ölümü çok hatırlamak emirlere sarılmaya ve günahlardan sakınmaya sebep olur , haram işlemeye cesareti olmaz. Peygamber Efendimiz (sav) ''Lezzetleri yıkan, eğlencelere son veren ölümü çok hatırlayınız '' buyurmuştur. Din büyüklerinden bazıları hergün bir kere ölümü hatırlamayı adet edinmiştir. Muhammed Bahaeddin-i Buhari hazretleri ise hergün yirmi kere kendini ölmüş, mezara konmuş olarak düşünürdü. Ölmek yok olmak değildir, varlığı bozmayan bir iştir. Ölmek ruhun bedene olan bağlılığının sona ermesi, ruhun bedenden ayrılması, insanın bir halden başka bir hale dönmesidir. Ömer bin Abdül'aziz hazretleri ; '' Sizler ancak ebediyet, sonssuzluk için yaratıldınız . Lakin bir evden , bir eve göç edersiniz '' buyurmuştur. Ölmek , mü'mine hediyedir, nimettir. Günahı olanlara ise musibettir. Fakirlere rahat , zenginlere azabtır. Akıl , Allah'ü Teala'nın hediyesidir. Cehalet, doğru yoldan çıkmaya sebeptir. Zulüm, insanın çirkinliğidir. İbadet , gözün nuru olan sevinç ve neşedir. İnsan ölümü istemez, oysa ki ölmek fitneden hayırlıdır. İnsan yaşamayı sever, oysa ki mevt ona hayırlıdır. Mü'minin ruhunun bedenden ayrılması , esirin hapisten kurtulması gibidir. Mü'min öldükten sonra , bu dünyaya geri gelmek istemez. Yalnız şehitler dünyaya geri gelip tekrar olmak ister. Mü'mini rahata erdirecek sadece Allah'ü Teala'ya kavuşmaktır. Eğer bir kimsenin ölümünde hayır yoksa , hayatında da hayır yoktur. Azrail aleyhisselam, İbrahim aleyhisselamdan ruhunu almak için izin isteyince - Dost dostun canını alır mı? der. Allah'ü Teala Azrail aleyhisselamla haber gönderip - Dost dosta kavuşmaktan kaçınır mı? diye buyrunca - Ya Rabbi ruhumu hemen al, diye dua etmiştir. Allah'ü Teala'nın emirlerine uyan bir mü'mine , ölümden daha sevinçli birşey olamaz. Rabbini seven ölümü de sever. Cennet'i seven ve ona hazırlanan insan ölümü de sever. Müslüman ölmeden önce sürekli tevbe etmeli, kul hakkı altında kalmamaya dikkat etmelidir. Hakları sahiplerine verip helalleşmeli ve Allah'ü Teala'nın haklarını da ödemelidir. Gönül Pınarı ( Alıntı ) |
Cevap: Ölümü Çok Hatırlamak sünnettir [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ölümü hatırlamak sünnettir.. |
Cevap: Ölümü Çok Hatırlamak sünnettir Toplam 1 Eklenti bulunuyor. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ölüm Uyku Gibi Tatlı Olsaydı - Mezar Taşına Tatlı Rüyalar Yazılırdı (!) |
Cevap: Ölümü Çok Hatırlamak sünnettir Toplam 1 Eklenti bulunuyor. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] İmtihanınız sol tarafınızda olduğu zaman şöyle söyleyin kendinize '' Dünyada daha önemli şeyler var sus kalbim. Evvela ölüm var '' |
Cevap: Ölümü Çok Hatırlamak sünnettir İnsan ölmeye gelmiştir. o halde Korkma!! (lütfi bergel) 'ölmeden evvel ölünüz'den daha büyük nasihat mi var.. |
Cevap: Ölümü Çok Hatırlamak sünnettir Ölüm Ölmüyor... |
Zaman ilerlese de Hakikat hep aynıydı. Çünkü ; insan İnna Lillah'tan başlayıp İnna İleyhi Raciun'a Doğru giden bir yolcuydu |
Şu dünya koca bir yalan iken Gerçeği arar durur insan Ölüm en güzel nasihat iken Hiç ölmeyecek gibi yaşar insan Herkes kaybetti, ölüm kazandı Mezar taşlarına Hüvel Baki kazındı.... |
ÖLECEĞİN GÜN İÇİN TELAŞLANMA! Onca değer verdiğin bedeninin başına neler gelecek diye kaygılanma! Ne olacak, nasıl olacak diye hiç üzülme! Çünkü Müslüman kardeşlerin senin için gerekenleri yapacaklar : 1- Elbiselerini bedeninden çıkaracaklar. 2- Bedenini yıkayıp gusledecekler. 3- Yeni elbisen olan kefeni bedenine giydirecekler. 4- Evinden dışarı çıkaracaklar. 5- Ve yeni evine, kabre götürecekler. 6- Cenaze merasimin için birçokları işlerini bırakıp gelecekler. 7- Özel eşyalarını toplayacaklar. Elbiselerin, çanta ve ayakkabıların, ne varsa hepsini seçip ayıracaklar; Muvaffak olurlarsa onları sadaka olarak fakirlere dağıtacaklar… Emin ol, sen öldükten sonra kimse işini gücünü bırakıp senin hasretini çekmeyecek. İşler ve ticaret kaldığı yerden devam edecek. Senin görevin bir başkasına devredilecek. Malın ve servetin bölüşülecek, mirasçıların hepsini sahiplenecek. Sen ise kazandığın o malların hepsinden tek tek hesaba çekileceksin. Öldükten sonra senden Alınacak ilk şey adındır. O nedenle öldüğünde sana “cenaze” derler; kimse seni isminle çağırmaz. Sana namaz kılmak için geldiklerinde, adını sormaz, “Cenaze nerede?” diye sorarlar. Omuzlarında taşıdıklarında ve defnettikleri zamanda da adını söylemez, Cenazeyi tutun derler… O hâlde, dikkatli ol; soy, nesep, milliyet, para ve makam seni aldatmasın… Bu dünya ne kadar değersiz, karşılaşacaklarımız ise ne kadar da büyük ve Korkunç! Öldükten sonra senin için üç tür üzüntü olur: 1- Seni biraz tanıyanlar,“Yazık !” derler. 2- Seni daha fazla tanıyan dost ve arkadaşların birkaç saat veya en fazla birkaç gün üzülür, sonra da Şakalarına ve gülüşlerine devam ederler. 3- Yokluğunu ve ayrılık acısını derinden hisseden ailen ise birkaç hafta, birkaç ay veya en fazla bir yıl üzüntünü yaşarlar, Sonra da seni kendi hatıralar arşivine atarlar. İşte bu şekilde senin halk arasındaki öykün son bulur. Güzelliğin, sağlığın, çocukların, evin, eşin, malın ve mülkün ne varsa hepsi elinden çıkar ve gerçek öykün başlar. Yani ahiret hayatın… Peki, ölüm için, kabir için, ahiret içi ne kadar hazırız. ? Bu, üzerinde durmamız ve çokça düşünmemiz gereken bir gerçektir. |
SAAT: 21:02 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.