Filistin Kimin Davası?
 

Filistin meselesi hem Arap ve İslam aleminin hem de bütün insanlığın kanayan yarası… Vatansız bir millete vatan ihdas etmek üzere vatanları adım adım ellerinden alınan bir milletin maruz kaldığı zulmün çok az benzeri var tarihte.
İsrail devleti 1948’den itibaren topraklarını sürekli genişletti. 1967’deki -Araplar açısından- utanç verici savaştan sonra “geçici olarak” işgal ettiği Filistin topraklarını kalıcı olarak gasp etmenin yollarını aramaya başladı. Bu çerçevede Filistinlilerin evlerine, çiftliklerine, köylerine el koyup Avrupa’dan veya Rusya’dan getirttiği Yahudi göçmelere yeni yerleşimler açtı…

Dolayısıyla kendi vatanlarında önce azınlık durumuna düşürülen Filistinliler bilahare vatanlarını da büsbütün kaybetme tehlikesiyle yüz yüze kaldı...

İsrail’in 1967’de belirlenen sınırlarının dışında yer aldığı için uluslararası camianın meşru kabul etmediği ve derhal durdurulması için defalarca BM kararı çıkartılan yeni yerleşim yerlerinin sayısı her geçen gün arttı. Yani İsrail’i yönetenler hiçbir zaman uluslararası camianın tepkisine kulak asmadı; Birleşmiş Milletler’in kararlarını dinlemedi. Hâlâ da dinlemiyorlar.

Bu arada Kudüs’ü ebedi başkenti ilan etti Siyonist devlet. Bugün Ramallah, Halil, Nablus, Betlehem gibi Filistin şehirlerinde yaşayan Müslümanların ne Mescid-i Aksa’yı ziyaret için ne de yakınlarını görmek için Kudüs’e girmelerine izin veriliyor. Koskoca bir “Utanç Duvarı” Batı Şeria’yı Kudüs’ten ayırıyor.

Gazze ise tamamen tecrit edilmiş bir coğrafya. Ne dışarıdan Gazze’ye girmenize izin var ne de Gazzelilerin dışarıya çıkmasına. Bir nevi açık hava hapishanesi... Üstelik her Ramazan ve Kurban bayramında düzenli olarak bombalıyor burayı İsrail ordusu.

***

Tarihte olup bitmiş hadiselerden söz etmiyoruz. Bugün yaşananları anlatıyoruz. Ne var ki dünya kamuoyu Filistin’de “aktüel” bir problemin varlığından habersiz gibi. Çünkü duyulmuyor olup bitenler. Batı Şeria’da sürekli yeni yerleşimler açıldığını, insanların evlerine, arazilerine el konulduğunu, buralara silahlı fanatik grupların yerleştirildiğini, topraklarına sahip çıkmak isteyen insanların katledildiğini, İsrail güvenlik güçlerinin sivil protesto yürüyüşlerine katılan kişilerin bile üzerlerine ateş açtığını, kadın yaşlı çocuk demeden her yıl yüzlerce hatta binlerce masumu öldürdüğünü… vs. vs. dünya bilmiyor. Tıpkı Çin’de Doğu Türkistan halkının nelere maruz kaldığını bilmediğimiz gibi… Rus işgali altındaki Kırım’da bir avuç Müslümanın neler yaşadığından bihaber olduğumuz gibi…

***

İsrail’in kan dökerek sürdürdüğü “işgali yayma” politikasına karşı yürütülen Filistin direnişi hem hukuki hem siyasi hem de ahlaki olarak meşrudur. Ancak çekinmeden söylemek gerekir ki Hamas’ın son eyleminde sergilenen yaklaşım ve yöntem direnişin ahlaki meşruiyetini sorgulatmıştır.

Müzik festivaline katılan gençler başta olmak üzere sivil insanların hedef gözetilerek katledilmesi, öldürülen bir kadının çıplak cesedinin kamyonet kasasında gezdirilmesi gibi eylemleri vicdan sahibi hiç kimse hiçbir gerekçeyle kabul edemez.

Bunlar işgalci İsrail rejiminin Filistin halkına uyguladığı zulüm örneklerinin eş değeridir. Kendilerine yapılanları düşmanlarına yapmaları erdem değildir.

Bosna’nın bilge lideri Aliya İzzetbegoviç’in uyarısını hatırlamanın yeridir: “Savaş ölünce değil, düşmana benzeyince kaybedilir.”

***

Esas olarak “Filistin davası”nın iki büyük açmazı var. İlki ABD başta olmak üzere dünyadaki büyük güçlerin İsrail’e şartsız ve tavizsiz destek vermesi. İkincisi Filistin’i savunan kesimlerin çoğunlukla kendilerinin “savunulamaz” durumda olmaları.

1970’lerde bütün dünyada şiddet yanlısı sol siyasetin borusu öttüğü için Filistin davasını da bu solcu terör örgütlerinin sahiplenmesi ve temsil etmesi netice itibariyle meseleyi daha da çözümsüz bir noktaya getirdi. Şimdi de “İslami terör” aynı işlevi görüyor. Ne var ki Müslüman ülkelerin yöneticilerinin Filistin meselesini kendi siyasi çıkarlarına alet edip bir gün aşırı hamasetle insanları coştururken ertesi gün İsrail ile işbirliği arayışına girmeleri ile ümitleri tüketiyor. Davanın sahibi olarak silahtan başka yol tanımayan örgütleri yegâne seçenek olarak bırakıyor.
İ.Kiras

Dünyanın üç incisi kâbe mescidi nebevi mescidi aksa Allah nasip etti ikisine gittim mescidi aksayada gitmeyi çok isterim. Rabbim tüm isteyenler ile banada nasip etsin. Mescisi aksa kudüs hep bir yetimdi öksüzdü yıllardır yapmadıklarını bırakmadı zalim israil yıkılasın israil ne istiyorsun mzlumlardan hep yaptıkların yanına kâr kaldı kimse çıkıpda sen ne istiyorsun müslümanlardan demedi! İsrailde azdıkça azdı gavur gavuru tutacak müslümanı tutacak hali yok abd si rusyası Ukraynası ve diğerleri senin yanındayız israil dediler. Peki filistinin yanında hangi müslüman ülke durdu? Hiç kimse çıkıpda demediki yanınızdayız müslüman kardeşlerim ,sadece bunu söylemek bile nasıl moral olurdu . Yazıklar olsun BAE yazıklar olsun ÜRDÜN ve diğerleri hani biz din krdeşi idik? Küdüsü bir gün müslümanlar fetih edecek . Rabbim bir selahaddini eyyübiyi oraya gömderecek inşallah ama bu siz olmayacaksınız olamazsınızda zaten!

Tüm bu olanların baş sorumlusu: politik çıkarları "Allah'ın emrinin üstünde" tutan "tüm islam ülke yönetimleri"dir. Filistin için ve zulüm gören ne kadar İslami ülke/topluluk var ise hepsi için "onlara yapılan zulüm, bize yapılmıştır; kardeşimize yapılan zulüm bize yapılmıştır" demeyen tüm ülke yönetimleridir; ve istisnası yoktur.

Ardınca zulüm ve baskı ile güçten düşmüş ve korunma/kurtulma yolları arayan mazlum topluluklar, tek tek tek öldürülmeye devam etmektense, güçleri olmadığı halde direnişe başlıyor. Ve hem de "zaman zaman duyduğum, hiç olmayacak yöntemler" sergileyerek... Bazen diyorum, acaba yoğun zulüm sebebiyle ne yapacaklarını mı şaşırdılar, yoksa bu akla mantığa sığmayan şeyleri "kafirler" yapıyor da, iftira olarak "müslümanlar yaptı" mı diyorlar. Olur ya, Hucurat 6. ayette fasıklardan haber alındığında dikkat edilmesi emri var, belki de bu kafirler müslümanların cihadını gayri meşru göstermek için bu haberleri/eylemleri kendileri yapıyorlar; tüm bunların ardınca da kendilerini haklı göstererek zulmü artırıyorlar.

Bilemiyorum, müslümanlar hakkında hüsnü zan yapmayı doğru buluyorum; ve ama işin aslını da yakinen bilmeyi çok isterdim doğrusu.

Kendi iktidarları söz konusu olunca aslan kesilen, asıp kesen İslam ülkeleri Filistin'e suspus. İsrail'e desteklerini nasıl hemen açıkladı dünya ülkeleri. Filistin Hamas'tan ibaret değil. Hamas ki Ermenistanı desteklemiş, Kıbrısta Rumları, doğu Türkistan'da Pekini destek açıklamaları yapmış biri. Filistin halkını ateşe sürükledi kimin kışkırtması İran. O bile doğrudan destek vermedik dediler. Rusya bağımsız Filistin kurulsun diyor Ukrayna İsrail'e destek. Bu nasıl iş yahu. Bizim konforlu mücahitler desen ayrı telden.
Hamas düşmana benzetince kaybetti. Ya halk Gazzeağlayan000trk enerji santralleri vuruldu. Yaşam savaşı veriyorlar. Netenyahu istese olmayacak fırsatı geri tepmedi ve mazlum halkı adeta haritadan siliyor. Allah'ım acı ağlayan000

aglynb


Orduda kural yok askere mahkeme yok içinizden geldiği gibi zulm yapın deniyor zülmün kitabını yazıyorlar . BM sessiz nerde insan hakları nerde müslüman ülkeler hüsnü zan yapamayacağım malesef..hepsi bana dokunmasın ne yaparsa yapsın kafasında çıkar peşinde bir şeyi es geçiyorlar. Bugün kardeşine zülm ediyorsa ilk fırsatta sanada yapacak .dünya kurulduğundan beri durum budur! Normal insan ilişkilerindede durum budur öyle şeref yoksunu insanlar varki sana eyvallahı varsa bilki çıkarı vardır. Seninle işi bittiği an çöpsün! Duadan başka bir şey gelmez elimizden bu hiç bir şeye benzemiyor..RABBİM YARDIM EYLEaglynb

Öüm onlara yakıştırıldığı için, sivil Filistinlilerin ölümü Batı’da yaşayan modern insanların çoğunu çokta etkilemiyor artık.Ama masum sivil İsraillerin modern ve mutlu hayatlarının ortasında yaşadıkları trajedi daha fazla empatiye neden oluyor. Çünkü onlara ölüm daha az yakıştırılıyor. Ölümle koyun koyuna bir millet kaybedecek, kaybetmekten korkacak bir konfor, lüks derdi yok. İsrail'in korkmak için çok sebebi var.

Çok büyük VAHŞİ KATLİAM, yıkım yapıyorlar ve tüm yasaklı silahlari kullanmaktan çekinmiyorlar. Zalimler için Cehennem ne güzel bir son..inşaallah..

Filistin yanacak 60 müslüman ülke sus pus olacak !O ateş bizede sıçrayacak bir gün..

Gazze'yi kuşatma altına alan İsrail kente elektrik, su ve yakıt verilmeyeceğini duyurmuştu. Filistin'e yönelik insani yardım çağrılarına sert bir şekilde yanıt veren İsrailli yetkililer "Gazze'ye insani yardım mı? İsrailli esirler evlerine dönene kadar hiçbir elektrik şalteri açılmayacak, hiçbir su musluğu açılmayacak ve hiçbir yakıt kamyonu içeri girmeyecek" ifadelerini kaydetti. Yetkililer uluslararası tepkilere ise "Kimse bize ahlak dersi vermesin" şeklinde yanıt verdi.

mhcaglynb

Filistin Kimin davası;
1-Filistin Yusufu Kuyuya atan kardeşlerine karşı Hz yakubun ağlaya ağlaya kör eden bir zalim mazlum davası
2-Filistin Müslümanlara 'ey iman edenler iman ediniz' davası
3-Filistin dünyanın başına bela olan şımarık israil oğluna karşı mucadele davası
4-filistin toprak davası değil muminlerin namus şeref haysiyet davası
5-Filistin Müslüman görünümlü Munafıkların "Kurt İle Beraber Öldürüyorlar, Çoban İle Beraber Yiyorlar, Sahibiyle Beraber Ağlıyorlar" davası

Filistin Sağlık Bakanlığı, Gazze'de hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının 2 bin 215'e, yaralananların ise 8 bin 174'e yükseldiğini duyurdu. Batı Şeria'da da 54 kişi hayatını kaybetti, bin 100 kişi yaralandı.

ağlayan000

İsrail Gazzelilere tahliye için 6 saat verdi ancak bölgeden ayrılamayacak insanların olduğu görülüyor. Cibaliye'de yer alan El-Avde Hastanesi Müdürü Ahmed Muhenne dün hastanenin boşaltılması için telefon aldıklarını belirtti. Tahliyenin mümkün olmadığını söyleyen hastane müdürü "5 doktor ve destek ekibinden oluşan sağlık personeliyle burada kalıp hastalara hizmet vermeye kararlıyız. Tahliyeyi reddediyoruz" dedi.

ağlayan000 Allah'ım sen yardım et. Resmen zorunlu etnik göçe zorlanıyorlar. İkinci Nekbe'yi yaşıyorlar.
ağlayan000