![]() |
ben bir an isteme anına döndüm de ona istinaden söyledim tabii ki bizden geçti efendimklpp/ |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Enes bin Mâlik anlatıyor: Peygamber Efendimiz insanların en güzel ahlâklısı idi. Benim Ebû Umeyr adında küçük bir kardeşim vardı. Peygamber Efendimiz bizim eve gelerek onu gördüğünde, Ebû Umeyr i üzgün görüyorum, sebebi nedir? Babam, Yâ Resulallah, oynadığı nugayr kuşu öldü dedi. (Nugayr, serçeye benzeyen kırmızı gagalı bir kuştur.) Bundan sonra Peygamber Efendimiz, Ebû Umeyr i ne zaman görse Ebû Umeyr ne oldu senin nugayr? diye takılırdı. |
Hazret-i Enes, Peygamberimizin hizmetine on yaşlarında iken girmişti. Bir defasında Efendimiz kendisine: Ey iki kulaklı adam diye takılmıştı. |
Hazret i Âişe anlatıyor : Ben zayıf, ince belli genç bir hanımdım. Bir seferde Peygamberimizle birlikte bir yolculuğa çıktım. Peygamberimiz bir yerde Sahabîlere: ''Siz ilerleyin'' dedi. Onlar gidince ikimiz arkada yalnız başına kaldık. Bana: ''Gel seninle yarışalım'' dedi ve koşmaya başladık. Ben kendisini geçtim. Aradan birkaç yıl geçmişti. Yine onunla birlikte bir yolculukta iken bir yerde Sahabîlere: ''Siz ilerleyin'' dedi ve ikimiz yalnız kaldık. ''Gel yarışalım'' dedi. O zamanlar ben kilo almıştım. Önceki yarışmayı da unutmuştum. Koşmaya başladık. Fakat bu sefer de o beni geçti. Gülümseyerek: ''Bu defaki benim seni geçişim, o gün beni geçişine bedel olsun'' buyurdu. |
Bir gün Hazret-i Ebû Bekir, Peygamber Efendimizin huzuruna girmek için izin istedi. Kızı ve Peygamberimizin hanımı Âişe annemizin, Efendimize bağırdığını işitti. ''Resulullaha nasıl bağırırsın?'' diye elini kaldırarak bir tokat atmaya davrandı. Fakat Peygamber efendimiz bırakmadı. Ebû Bekir kızgın olarak ayrıldı, çıktı. Ebû Bekir çıktıktan sonra Peygamber Efendimiz Âişe annemize: ''Gördün mü, seni nasıl kurtardım adamın elinden'' dedi. |
Aradan birkaç gün geçtikten sonra Ebû Bekir tekrar müsaade isteyerek Peygamberimizin huzuruna girdi. Bu sefer Efendimizle Âişe annemizi barışmış görünce sevindi ve Peygamberimize dönerek şöyle dedi: Beni nasıl kavganıza kattıysanız, barışınıza da katar mısınız? Peygamberimiz: Kattık, kattık buyurdu. |
Adamın biri Peygamberimizin amcasıoğlu Abdullah bin Abbas'a sordu: - Peygamber Efendimiz şaka yapar mıydı? - Evet, yapardı. - Şakalarından bir örnek verir misiniz? - Bir gün hanımına bol bir elbise giydirdikten sonra; ''Güle güle giy, Allah'a şükret ve gelinler gibi yerde sürü'' diye takıldı. |
Peygamber efendimiz; kimsesiz, fakir, yoksul, herkesin yüz vermediği, ilgilenmediği insanlarla küçük şakalar yapar, kalplerini kazanırdı. |
Enes bin Mâlik anlatıyor: Bir gün adamın biri Peygamber Efendimizin huzuruna geldi ve kendisinden bir binek hayvanı istedi. Peygamberimiz ona; ''Peki, sana bir dişi deve yavrusu vereyim mi?'' diye takıldı. Adamcağız, Yâ Resulallah, ben sizden bir binek istiyorum, dişi deve yavrusunu ne yapayım? Peygamber Efendimiz gülerek: ''Bütün develer dişi deve yavrusu değil midir?'' buyurdu. |
Peygamberimizin dadısı ve Zeyd bin Hârise'nin hanımı Ümmü Eymen, bir gün Peygamber Efendimize gelir ve onu evine davet eder: Yâ Resulallah, beyim sizi davet ediyor. ''O da kim, hani şu gözlerinde beyazlık olan adam mı?'' Beyimin gözlerinde beyazlık yok yâ Resulallah! ''Evet, gözlerinde beyazlık var.'' Vallahi yok yâ Resulallah. ''Hiçbir insan yoktur ki, gözlerinde beyazlık bulunmasın.'' |
Hasan-ı Basrî Hazretleri rivayet ediyor: Bir gün yaşlı bir kadın Peygamberimize gelerek: Yâ Resulallah! Cennete girmem için bana dua eder misiniz? dedi. Peygamber Efendimiz: ''Yaşlı kadınlar Cennete giremez'' diye ona takıldı. Bunun üzerine kadın ağlayarak oradan ayrıldı. Peygamber Efendimiz, Sahabîlere: Gidin ona söyleyin, Sen Cennete yaşlı olarak giremezsin. Cenab-ı Hak, Biz onları yepyeni bir yaratılışla yarattık da, eşlerine sevgi ile düşkün hep aynı yaşta genç kızlar yaptık' buyurmuyor mu? (Vakıa Sûresi, 36.) deyin. buyurdu. |
Enes bin Mâlik ten dinleyelim: Çöl halkından Zahir adında bir adam vardı. Zahir Peygamberimize her gelişinde kendi yetiştirdiği ürünlerden hediyeler getirirdi. Şehirden çöle döneceği zaman da, Peygamber Efendimiz ihtiyacı olan şeylerle onun heybesini doldururdu. Gelen hediyelere bu şekilde karşılık verdikten sonra da şöyle buyururdu: ''Zahir bizim çölümüz, biz de onun şehriyiz.'' Peygamberimiz Zahir'i çok severdi. Halbuki Zahir hiç de güzel değildi. Fizikî olarak son derece çirkin bir adamdı. Bir gün pazarda çölden getirdiği malları satmaya çalıştığı bir sırada Peygamber Efendimiz gitti, sessizce yaklaştı, Zahir i arkasından kucakladı ve elleriyle gözlerini kapadı. Zahir tutanın kim olduğunu göremiyordu. Tutan kimse bıraksın diye çabalamaya başladı. Bu arada göz ucuyla arkasından tutanın Efendimiz olduğunu anlayınca sırtını Peygamberimizin göğsüne iyice dayamaya başladı. Zahir'in bu neşeli hareketinden hoşlanan Peygamber Efendimiz yüksek sesle: ''Bu köleyi satıyorum, var mı alan?'' diye seslenmeye başladı. Zahir boynu bükük, mahzun bir halde: Yâ Resulallah, benim gibi değersiz bir köleye vallahi kuruş veren olmaz, deyince Peygamber Efendimiz: ''Hayır, yâ Zahir, sen Allah katında hiç de değersiz değilsin'' buyurdu. |
Avf bin Mâlik anlatıyor: Tebuk savaşında Peygamberimizin huzuruna gittim. Deriden yapılmış bir çadırın yanındaydı. Kapıdan selâm verdim. Selâmımı aldı ve bana: ''Buyur, gir'' dedi. Bütün vücudumla mı gireyim? dedim. ''Bütününle gir'' dedi ve girdim. Çadır küçük olduğu için Avf şakayla, Bütün vücudumla mı gireyim? demişti. Böylece Peygamberimiz şakaya şakayla karşılık vermişti. |
Sahabîlerin içinde Nuayman adında çok şakacı birisi vardı. Yaptığı şakalar bazen aşırıya kaçardı. Fakat yine de Peygamberimiz onu anlayışla karşılardı. Bir gün çölde yaşayan bedevi Araplardan birisi Peygamberimizi ziyarete gelmişti. Devesini Mescidin avlusuna bağlayıp içeri girmişti. Sahabîlerden birisi deveyi görünce Nuayman'a: Şu deveyi kessen de etini yesek, eti çok özledik. Nasıl olsa Peygamberimiz devenin parasını ödeyecektir. Nuayman da itiraz etmedi ve deveyi yere yatırdı, kesti ve başladı yüzmeye. Devenin sahibi Peygamberimizin huzurundan çıkınca bir de ne görsün, devesinin derisi yüzülüyor. Eyvah! Devemi kesmişler diye feryada başladı. Peygamber Efendimiz dışarı çıktı: ''Bunu kim yaptı?'' diye sordu. Nuayman yaptı dediler. Nuayman kaçmıştı. Peygamber Efendimiz Nuayman ın peşine düştü, aramaya koyuldu. Sonunda Duabaa adında bir kadının evinin bahçesinde buldu. Nuayman evin avlusundaki çukura girmiş, üzerini de hurma ağacı yaprağı ile örtmüştü. Peygamberimiz eve girince birisi bir taraftan yüksek sesle, biz onu görmedik diyor, bir taraftan da parmağıyla Nuaymanın saklandığı çukura işaret ediyordu. Peygamberimiz gitti, onu çukurdan çıkardı. Nuayman'ın yüzü gözü toz toprak içinde kalmıştı. Peygamberimiz sordu: ''Niçin böyle yaptın?'' Nuayman: Yâ Resulallah, size burada olduğumu söyleyenler yaptırdılar bana. Peygamber Efendimiz bir yandan Nuayman'ın yüzünü gözünü siliyor, diğer yandan da gülüyordu. Peygamberimiz daha sonra deve sahibine devesinin parasını ödedi ve işi tatlıya bağladı... |
Vedâ haccı yolculuğunda, develerle, kâfileler halinde yol alınır. Peygamber hanımlarının da bulunduğu kadınlar kafilesinin develerini Enceşe adında bir siyah köle, erkekler kâfilesinin develerini de Enes b. Mâlik'in kardeşi Berâ b. Mâlik sürer. Sürücülerin her ikisi de güzel seslidir. Onların sesine, musikinin ahengine ayak uyduran develer, bir ara heyecana gelip koşturmaya başlarlar. Bu hâli gören iki cihân güneşi peygamber efendimiz, Enceşe'yi tatlı bir şekilde ikaz eder: "-Enceşe! Develeri yavaş sür de taşıdıkları cam şişeler kırılmasın!" |
Ebû Hureyre'nin naklettiğine göre, Ashâb-ı kirâm, Peygamber Efendimize gelerek: "-Ey Allah'ın sevgilisi! Siz, bizlerin şaka yapmasını yasaklıyorsunuz; fakat kendiniz, bizlere şaka yapıyorsunuz!" dediklerinde: "-Evet, ancak ben, gerçek olandan başkasını söylemem!" cevabını vermişlerdi. |
Latife yapan ve hoş latifeleri de müsamaha ile karşılayan Allah Rasûlü'nün çevresinde de nükteyi seven insanlar vardı. Bunların en meşhuru Nuayman idi. Bu zât, oldukça fakir olmasına rağmen, Peygamberimize karşı aşırı bir muhabbeti vardı. Medine çarşısında gezer, yeni bir meyve gelir gelmez, satıcısından ücretini ödemeden, o malı satın alır, Peygamberimize getirip: "-Yâ Rasûlallâh, Bunu sana hediye ediyorum!" derdi. Satıcı parasını almak için geldiğinde de, onu Rasûlullâh'a götürür ve: "-Yâ Rasûlallah! Bu adama malının parasını ver!" derdi. Rasûlullah'ın: "-Onu bana hediye etmemiş miydin?" diye sorması üzerine, Nuayman: "-Yanımda para yoktu. Onu yemeni arzuladım, sana getirdim." derdi. Allah Rasûlü tebessüm eder ve satıcıya parasını öderdi. |
Hazret-i Ebû Bekir, Rasûlullah(sav) efendimizin vefatından bir yıl önce, ticaret için Basra'ya gitti. Beraberinde Nuayman ile Süveybit b. Harmele de bulunuyordu. Bu ikisi de Bedir savaşına katılmış kimselerdi. İkisi de şakacılığı ile tanınmıştı. Nuayman kervanın azık işleri ile vazifelendirilmişti. Bir gün Süveybit, Nuayman'a geldi ve: "-Bana biraz yiyecek ver!" dedi. Nuayman, itiraz ederek: "-Ebû Bekir gelmedikçe vermem." dedi. Süveybit kızdı ve: "-Gör bak, başına ne işler açacağım." diyerek ortalıktan kayboldu. Bir müddet sonra birkaç kişiyle birlikte geri döndü. Süveybit'in getirdiği adamlardan birisi, eliyle kervandaki Nuayman'ı işaret ederek: "-Bu mu?" diye sordu. Süveybit de: "-Evet, bu! Aman söylediklerimi unutma. Ne derse yalan söylüyor. Kendisini hür zannediyor!" diye tenbih etti. Adam: "-Tamam, merak etme!" diyerek, beraberinde getirdiği adamlara: "-Şu köleyi tutup getirin!" diye emretti. Nuayman'ın ellerini, ayaklarını bağlamaya başladılar. Nuayman, olanlara şaşırmış bir yandan da feryat ediyordu: "-Bırakın beni, ben hür birisiyim. Bu adam size şaka yapmış, bırakın beni!" Adam: "-Efendin, seni bize anlattı! Hadi yürü!" diye bağırdı. Adamlar önde, Nuayman arkada uzaklaşıp gittiler. Bir müddet sonra Hazret-i Ebû Bekir geldi. Süveybit'e Nuayman'ı sordu. O da olanları anlattı. Nuayman'ı on tane genç deveye, esir tâcirlerine sattığını söyledi. Hazret-i Ebû Bekir develeri götürüp, Nuayman'ı onlardan aldı. Medine'ye vardıklarında, Allah Rasûlü'ne bu olayı anlattılar. Allah Rasûlü ve ashabı zaman zaman bu olayı hatırlayıp tebessüm ederlerdi. |
Yine bir gün Hz. Aişe annemiz, Hz. Sevde annemiz ve Hz. Peygamber efendimiz bir yemekte bulamaç aşını yerken Hz. Sevde annemiz; "Bu yemeği sevmiyorum" dedi. Hz. Aişe annemiz: "Yemezsen yemeği yüzüne sürerim" dedi. Bu konuşma esnasında önce Hz. Aişe annemiz, Hz. Sevde annemizin yüzüne yemeği sürdü. Sonra da Hz. Sevde annemiz, Hz. Aişe annemizin yüzüne birer parmak bulamaç sürerek şakalaştılar. Hz. Peygamber efendimiz de bunları devamlı bir gülümsemeyle izledi. |
Bir yolculukta bazı eşyaları, taşıması için isminin anlamı gemi ile denk olan Sefine [=gemi] adlı hizmetçinin üzerine yüklediler. Bunu gören Peygamber efendimiz: İşte şimdi gerçekten sefine oldun dedi. -------------- Rasulüllah'ın azatlı kölesi Sefine diyor ki, Bir yolculukta taşımam için verdikleri yük bana ağır geliyordu. Şikâyette bulundum. Efendimiz, latife yaparak, çıkınını yay bakalım, dedi. Herkes eşyasını ona doldurmaya başladı. Hadi şimdi taşı, çünkü sen sefinesin (gemisin) ya! Buyurdular. Vallahi bu latife üzerine bana iki üç deve yükü yükleselerdi bile vız gelirdi. |
Hz. Peygamber efendimiz, bir grup Müslüman ile birlikte bir yolculuğa çıkmıştı. Akşam namazı kılındıktan sonra, yorgunluktan uyuyanlar oldu. Birisi bir urgan alıp yanında uyuyan arkadaşının ayağına bağladı ve çekti. Neye uğradığını anlamayan o kişi korkup bağırdı. Hz. Peygamber efendimiz bu hareketten hoşlanmadı: ''Hiç bir Müslümana, diğer bir Müslümanı korkutmak helal değildir'' diye buyurdu. ----------------- Kısaca, eşek şakaları yasaklanmış. |
Abdullah b. Haris anlatır: Allah Rasulü çocukları över ve Hadi yarışın bakalım. Kim bana önce ulaşırsa ona şunu şunu vereceğim derdi. Çocuklar da koşarlar, omzuna kucağına çıkarlardı. O da onları öper ve ödüllendirirdi. |
Bir gün torunları Hasan ve Hüseyin'e bir binek gibi sırtına çıkmalarını söylemişti. Bu manzarayı gören sahabi, Oh! Ne güzel de bineğiniz var! deyince, Allah Rasulü de, Ama onlar da ne süvariler! dedi. |
Suheyb hasta idi, göz ağrısı çekiyordu. Suheyb diyor ki ben hurma yiyordum. Efendimiz buyurdular ki, Suheyb, hem gözün ağrıyor, hem de hurma yiyorsun? Sanki gözümle yediğimi ima ediyordu. Ben de dedim ki, öbür yanımla yiyorum. Güldüler. |
Yanakları pembe pembe bir adama latife yollu: Ebulverd olmuşsun / güle dönmüşsün! buyurdular. Ondan sonra, onun adı da Ebul-verd kaldı. |
Rasulüllah efendimiz bazen Enes'e latife yapar ve ''Seni gidi iki kulaklı'' dermiş. |
Yine Enes anlatır: Ebu Umeyr künyesiyle anılan bir kardeşim vardı. (Umeyr, Ömercik demektir). Kuş meraklısı idi, evde bir serçe beslerdi. Efendimizin yanına geldiğinde ona: Ömercik, ne yapıyor serçecik? diye latife yapardı. |
Aişe annemiz anlatır: Allah Rasulü Tebük ya da Hayber seferinden dönmüştü. Benim bir oyuncak sandığım vardı. Kapağı açılınca içindeki oyuncaklarımı gördü ve Bunlar da ne, Aişe! dedi. Kızlarım, dedim. İçlerinde kanatlı bir at vardı. Peki bu ne? diye sordu. At, dedim. Ama kanatları var, bunlar ne? diye sordu. Duymadın mı, dedim. Hz. Süleyman'ın atlarının kanatları varmış. Bunun üzerine dişleri gözükünceye kadar güldüler. |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. "Şunu al bunu al." demeyin! Eski hanımlar gibi olun. Kocan işe giderken; "Allâh razı olsun, sakın çoluk çocuğumun rızkına haram katayım deme!" deyin." [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Bir kadının kıskançlık damarı tutmuşsa, kan basıncı 130/85 'in üstüne fırlamışsa ne yapmalı? Cevap: Bir güzel abdest alıp Tahrim süresini okumalı. sfhfgshsfhsgh/cic/ek/ |
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] ewet000 öyle ya.... |
.))) [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Fatura gelinces: Bana bak her vakit abdest alıp durma. Abdest tut biraz gülümseyen000 ceşmeyi az aç.. Romantiği bu [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Açık perde operasyonu her akşam 😂😂 |
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Aynen böyle oluyor 😂 Çok hoşuma gitti sizle paylaştım cicekver |
SAAT: 06:08 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.