Cevap: Said Nursi’nin sepete sığan hayatı çok şey anlatıyor Bir gün Üstadımızın Arabî dersinde Hizbünnuriye'yi okuyorduk. Üstadımız benden anlayıp-anlamadığımı sorduğunda, anlamadığımı söyleyince izah etti ve ben de çok güzel anladım. Ve içimden, 'Artık ben oldum, Arapça’yı güzel anlamaya başladım' dedim. O anda kafam makine gibi çalışıyordu. Bir de Üstad'ın odasından çıktım, hiçbir şey kalmamıştı. "Yine bir gün dersten sonra Üstadımız yapılan dersi anlayıp-anlamadığımı sordu. Ben anlamadığımı söyleyince, Üstadımız bana bir tokat aşk etti. 'Keçeli, keçeli, sen mükemmel anladın. Anladığın kadarı yeter sana. Eğer daha çok anlasan, 'Bu bana yeter artık,' dersin,'Yetiştim' diye gidersin. Böyle istihdam olamayacaktın. Bir bahçeye girenler boyları nispetinde meyvelerden istifade ederler. Boyu uzun olan yüksek dallardan, kısa olanlar ise aşağıdaki dallardan koparıp yerler. Bir kısmı da koparamaz, meyveleri çiğner. Sen koklasan bu sana yeter. Kanaat et, şükret.' diye bana ders vermişti..... ---Bayram Yüksel abinin hatıraları'ndan--- |
Cevap: Said Nursi’nin sepete sığan hayatı çok şey anlatıyor Eskişehir hapishanesinde iki talebe münakaşa ediyor. Üstad Hazretleri bu olayı ruhen hissediyor ve çok sıkılıyor. Aniden, Refet ağabeylerin kaldığı koğuşa geliyor ve Refet ağabeyin yatağına oturuyor. Aralarında münakaşa yapan zatları çağırıyor ve soruyor; “Neden uhuvveti rencide edecek münakaşa yaptınız?” biri diyor; “Efendim, bana bir hayvanın ismiyle hitap etti. Üstad; “Ben o sözü kendime alıyorum” deyip, ikisini barıştırıyor. Hatıralar ve ÖlçüleR ................................................ Kardeşlerimden ricâ ederim ki: Sıkıntı veya ruh darlığından veya titizlikten veya nefis ve şeytanın desiselerine kapılmaktan veya şuursuzluktan arkadaşlardan sudur eden fena ve çirkin sözleriyle birbirine küsmesinler ve “Haysiyetime dokundu” demesinler. Ben o fena sözleri kendime alıyorum. Damarınıza dokunmasın, bin haysiyetim olsa kardeşlerimin mabeynindeki muhabbete ve samimiyete fedâ ederim. Said Nursi - |
Cevap: Said Nursi’nin sepete sığan hayatı çok şey anlatıyor -Risale-i Nur'dan Nur'lu Mektuplar- Evet İslâmiyet gibi bir âlî tarîkatım, acz u fakrı Allah'a karşı bilmek gibi bir meşrebim, Seyyid-ül Mürselîn gibi bir rehberim, Kur'an-ı Azîmüşşan gibi bir mürşidim, bir dakikada mertebe-i velayete erişmek gibi ulvî bir netice almak mümkün olan askerlik gibi bir mesleğim var. Üstadım bana ve dinleyen her zevi-l ukûle, "Tarîkat zamanı değil, imanı kurtarmak zamanıdır, beş vakit namazını hakkıyla eda et, namazın nihayetindeki tesbihleri yap, ittiba'-ı sünnet et, yedi kebairi işleme!" dersini vermiştir. Ben gerek bu derse, gerek Risalet-ün Nur ile verilen derslere, Kur'an'dan istinbat buyurarak gösterdiği hakikatlere karşı Allah'ın tevfikiyle can u dilden "belî" dedim, tasdik ettim. Ve bana böylece hakikat dersini veren bu zâta da ömrümde ilk defa olarak Üstad dedim. Hata etmedim, isabet ettim. Hulusi * * * Barla - 29 |
SAAT: 09:54 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.