Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Genel Konular > Serbest Kürsü

Konu Kimliği: Konu Sahibi ebu katade,Açılış Tarihi:  19 Nisan 2010 (15:12), Konuya Son Cevap : 19 Nisan 2010 (18:05). Konuya 9 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 19 Nisan 2010, 15:12   Mesaj No:1
Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:ebu katade isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 11179
Üyelik T.: 10 Aralık 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 16
Konular: 2
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart KABİR HAYATI

KABİR HAYATI

Değerli Kardeşimiz;


Her insan ister ölerek toprağa gömülsün, ister boğularak denizin dibinde kalsın veya yırtıcı bir hayvan karnında bulunsun veya yanarak külü havaya karışsın, mutlaka kabir hayatı geçirecektir. İnsan öldükten sonra kabre konulunca, Münker ve Nekir adında iki melek, kendisine gelerek; "Rabbin kimdir? Peygamberin kimdir? Dinin nedir?" diye sorarlar. İman ve güzel amel sahipleri bu gibi sorulara doğru cevap verirler. Bu gibi ölülere cennet kapıları açılır ve Cennet kendilerine gösterilir. Kâfir veya münafık olanlar ise bu sorulara doğru cevap veremezler. Onlara da Cehennem kapıları açılır, oradaki azap kendilerine gösterilir. Müminler nimet içerisinde, sıkıntısız ve huzurlu yaşarken, kâfir ve münâfıklar ise kabirde azap göreceklerdir (bk. ez-Zebîdî, Tecrîdi Sarih, terc. Kamil Miras, Ankara 1985, IV 496 vd.).



Kabirde azap ve nimetin varlığını gösteren birtakım ayet ve hadisler vardır. Bir ayet-i kerimede; "Firavun ve adamları sabah-akşam ateşe atılırlar. Kıyametin kopacağı gün de denilir ki; Firavun hanedanını ateşin en şiddetlisine sokun" (el-Mümin, 40/46) buyurulur. Buna göre kıyamet kopmadan önce de yani kabirde de azap vardır. Peygamber efendimiz; "Allah, iman edenlere bu dünya hayatında ve ahirette, o sabit sözlerinde daima sebat ihsan eder" (İbrahim, 14/17) ayetinin kabir nimeti hakkında indiğini açıklamıştır (Buhârî, Tefsîr, sure: 14).



Kabir azabı ile ilgili hadis kitaplarında pek çok hadis-i şerif zikredilmektedir.



Bunlardan bir kaçı şöyledir: Hz. Peygamber (s.a.s) bir mezarlıktan geçerken, iki mezardaki ölünün bazı küçük şeylerden dolayı azap çekmekte olduklarını gördü. Bu iki mezardaki ölülerden biri hayatında koğuculuk yapıyor, diğeri ise idrardan sakınmıyordu. Bunun üzerine Resulullah (s.a.s) yaş bir dal almış, ortadan ikiye bölmüş ve her bir parçayı iki kabre de birer birer dikmiştir. Bunu gören ashap, niye böyle yaptığını sorduklarında: "Bu iki dal kurumadığı sürece, o ikisinin çekmekte olduğu azabın hafifletilmesi umulur" (Buhârî Cenâiz, 82; Müslim, İmân, 34; Ebû Dâvud, Tahâret, 26) buyurmuşlardır.



Hz. Peygamber diğer bir hadislerinde şöyle buyururlar: "Kabir ya Cennet bahçelerinden bir bahçedir veya Cehennem çukurlarından bir çukurdur" (Tirmizî, kıyamet, 26).



Başka bir hadiste de şöyle buyurur: "Ölü mezara konulunca, birine Münker, diğerine Nekir adı verilen siyah mavi iki melek gelir; ölüye derler ki: "Şu Muhammed (s.a.s) denilen zat hakkında ne dersin?" O da şöyle cevap verir. "O, Allah'ın kulu ve Resuludur. Ben şahitlik ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur, Muhammed de O'nun kulu ve elçisidir. Bunun üzerine melekler; Biz senin böyle diyeceğini zaten bilmekte idik", derler. Sonra onun mezarını yetmiş arşın genişletirler. Daha sonra bu ölünün mezarı ışıklandırılır ve aydınlatılır. Daha sonra melekler ölüye: " Yat ve uyu " derler. O da; "Aileme gidin de durumu haber verin" der. Melekler ona; "Zifafa giren ve sadece en çok sevdiği kişi tarafından uyandırılan şahıs gibi mahşer gününe kadar sen uyumana devam et" derler. Eğer ölü münâfık olursa, melekler şöyle der: "Şu Muhammed (s.a.s) denilen zat hakkında ne dersin?" Münâfık da şöyle cevap verir: "Halkın Muhammed hakkında bir şeyler söylediklerini işitmiş, ben de onlar gibi konuşmuştum. Başka bir şey bilmiyorum. Melekler ona; "Böyle diyeceğini zaten biliyorduk" derler. Daha sonra yere "Bu adamı alabildiğine sıkıştır" diye seslenilir. Yer de sıkıştırmaya başlar. Öyle ki o kimse kemiklerini birbirine geçmiş gibi hisseder. Mahşer gününe kadar bu sıkıntı devam eder" (Tirmizi Cenâiz 70).



Kur'an'da şehitlerin kabir hayatıyla ilgili olarak şöyle buyurulur: "Allah yolunda öldürülenleri, sakın ölüler sanmayın. Bilâkis onlar diridirler. Rableri katından rızıklandırılmaktadırlar" (Âlu İmrân, 3/169), "Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Bilâkis onlar dirildirler. Fakat siz farkında değilsiniz." (el-Bakara, 2/154).



Kabir azabının yalnız ruha mı, yoksa bedene mi olacağı konusuna gelince:



Ölüm yokluk değildir. Daha güzel bir alemin kapısıdır. Nasıl ki, toprak altına giren bir çekirdek, görünüşte ölüyor, çürüyor ve yok oluyor. Fakat gerçekte daha güzel bir hayata geçiş yapıyor. Çekirdek hayatından ağaçlık hayatına geçiyor.



Aynen bunun gibi, ölen bir insan da görünüşte toprağa giriyor, çürüyor ama geçekte berzah ve kabir aleminde daha mükemmel bir hayata kavuşuyor.



Beden ile ruh, ampul ile elektrik gibidir. Ampul kırılınca elektrik yok olmuyor ve var olmaya devam ediyor. Biz onu görmesek te inanıyoruz ki, elektrik hala mevcuttur. Aynen bunun gibi, insan ölmekle ruh vücuttan çıkıyor. Fakat var olmaya devam ediyor. Cenab-ı Allah Ruh’a münasip daha güzel bir elbise giydirerek, kabir aleminde yaşamını devam ettiriyor. Ruh, mükafatı veya cezayı bu yeni giydiği elbise ile görecektir.



Bu sebeple Peygamberimiz, “Kabir ya Cennet bahçelerinden bir bahçe, yada Cehennem çukurlarından bir çukurdur.” buyurarak, kabir hayatının varlığını ve nasıl olacağını bize haber veriyor.



İmanlı bir insan iyileşmeyen bir hastalıktan ölürse şehittir. Böyle şehitlere manevi şehit diyoruz. Şehitler ise kabir hayatında serbest dolaşırlar. Kendilerinin öldüğünü bilmezler. Sanki yaşadıklarını zannederler. Sadece daha mükemmel bir hayat yaşadıklarını bilirler. Peygamberimiz, “Şehit ölüm acısını hissetmez.” buyurur.



Kur’an-ı Kerim de şehitlerin ölmediği bildirilir. Yani kendilerinin öldüğünün farkında değillerdir. Mesela iki adam düşünün. Rüyada çok güzel bir bahçede beraber bulunuyorlar. Biri rüya olduğunu bilir. Diğeri ise rüya olduğunun farkında değil. Hangisi daha mükemmel lezzet alır? Elbetteki rüya olduğunu bilmeyen. Rüya olduğunu bilen, şimdi uyanırsam şu lezzet kaçacak diye düşünür. Diğeri ise tam ve gerçek lezzet alır.



İşte normal ölüler, öldüklerinin farkında olduğu için lezzetleri eksiktir. Halbuki şehitler öldüklerini bilmediğinden aldıkları lezzet tamdır.



İmanlı ölen ve kabir azabı görmeyen insanların ruhları serbest dolaşır. Bu sebeple pek çok yere gidip gelebilirler. Bir anda çok yerde bulunabilirler. Aramızda dolaşmaları mümkündür. Hatta şehitlerin efendisi Hz. Hamza pek çok insana yardım bile etmiştir, ve halada yardım ettiği insanlar vardır.



Ruhlar aleminden anne karnına gelen insanlar, oradan dünyaya doğarlar. Burada buluşup görüşürler. Aynen bunun gibi bu dünyadaki insanlar da, ölüm ile öbür tarafa doğarlar ve orada dolaşırlar. Nasıl ki buradan öbür tarafa gideni uğurluyoruz. Kabir tarafından da buradan gidenleri karşılayanlar var. İnşallah bizleri de başta Peygamberimiz olmak üzere, bütün sevdiklerimiz orada karşılarlar. Yeter ki bizler Allah’a gerçek kul olalım.



Yeni doğan çocuğu burada karşıladığımız gibi, buradan öbür tarafa giden bizleri de inşallah dostlarımız karşılayacaktır. Bunun şartı Allah’a iman, O’na ve Peygamberine uymak ve iman ile ölmektir.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi ebu katade 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Mürtedin Katli ve Fikir ve İnanç Özgürlüğü Serbest Kürsü Abdulhamit 1 22 7262 19 Nisan 2010 21:20
KABİR HAYATI Serbest Kürsü esracık 9 1814 19 Nisan 2010 15:12

Alt 19 Nisan 2010, 15:18   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
Yitiksevda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Yitiksevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2
Üyelik T.: 10 Nisan 2008
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:MALAZGIRT
Yaş:47
Mesaj: 5.078
Konular: 295
Beğenildi:124
Beğendi:24
Takdirleri:153
Takdir Et:
Standart RE: KABİR HAYATI

Kabirde azap ve nimetin varlığını gösteren birtakım ayet ve hadisler vardır. Bir ayet-i kerimede; "Firavun ve adamları sabah-akşam ateşe atılırlar. Kıyametin kopacağı gün de denilir ki; Firavun hanedanını ateşin en şiddetlisine sokun" (el-Mümin, 40/46) buyurulur. Buna göre kıyamet kopmadan önce de yani kabirde de azap vardır. Peygamber efendimiz; "Allah, iman edenlere bu dünya hayatında ve ahirette, o sabit sözlerinde daima sebat ihsan eder" (İbrahim, 14/17) ayetinin kabir nimeti hakkında indiğini açıklamıştır (Buhârî, Tefsîr, sure: 14).

İnşaallah bu ayetleri akşam detaylıca açacam çünkü ayetlerin siyak ve sibakı göz önüne alınmadan yorum yapılmış ayeti kerimeler özellikle Ahirette görülecek hesaba işaret ediyor kabir azabına delil değildir....
Alıntı ile Cevapla
Alt 19 Nisan 2010, 15:37   Mesaj No:3
Kur'ân Kürsüsü

Medineweb Emekdarı
FECR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:FECR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 6340
Üyelik T.: 19 Ocak 2009
Arkadaşları:20
Cinsiyet:Erkek
Memleket:ANKARA
Yaş:56
Mesaj: 6.108
Konular: 546
Beğenildi:1003
Beğendi:221
Takdirleri:9161
Takdir Et:
Standart RE: KABİR HAYATI

Alıntı:
ebu katade Üyemizden Alıntı


İmanlı ölen ve kabir azabı görmeyen insanların ruhları serbest dolaşır. Bu sebeple pek çok yere gidip gelebilirler. Bir anda çok yerde bulunabilirler. Aramızda dolaşmaları mümkündür. Hatta şehitlerin efendisi Hz. Hamza pek çok insana yardım bile etmiştir, ve halada yardım ettiği insanlar vardır.


Yukardaki ifadelerin Kur'an'dan ve Sünnetten delilini isteyebilir miyiz kardeşim?
Bu ifadeler bana problemli gibi geldi.Herhalde bu cümleler başka yerden alıntı gibi.
Alıntı ile Cevapla
Alt 19 Nisan 2010, 16:07   Mesaj No:4
Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:ebu katade isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 11179
Üyelik T.: 10 Aralık 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 16
Konular: 2
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart RE: KABİR HAYATI

Alıntı:
ebu katade Üyemizden Alıntı

İmanlı bir insan iyileşmeyen bir hastalıktan ölürse şehittir. Böyle şehitlere manevi şehit diyoruz. Şehitler ise kabir hayatında serbest dolaşırlar. Kendilerinin öldüğünü bilmezler. Sanki yaşadıklarını zannederler. Sadece daha mükemmel bir hayat yaşadıklarını bilirler. Peygamberimiz, “Şehit ölüm acısını hissetmez.” buyurur.



Kur’an-ı Kerim de şehitlerin ölmediği bildirilir. Yani kendilerinin öldüğünün farkında değillerdir. Mesela iki adam düşünün. Rüyada çok güzel bir bahçede beraber bulunuyorlar. Biri rüya olduğunu bilir. Diğeri ise rüya olduğunun farkında değil. Hangisi daha mükemmel lezzet alır? Elbetteki rüya olduğunu bilmeyen. Rüya olduğunu bilen, şimdi uyanırsam şu lezzet kaçacak diye düşünür. Diğeri ise tam ve gerçek lezzet alır.



İşte normal ölüler, öldüklerinin farkında olduğu için lezzetleri eksiktir. Halbuki şehitler öldüklerini bilmediğinden aldıkları lezzet tamdır.



İmanlı ölen ve kabir azabı görmeyen insanların ruhları serbest dolaşır. Bu sebeple pek çok yere gidip gelebilirler. Bir anda çok yerde bulunabilirler. Aramızda dolaşmaları mümkündür. Hatta şehitlerin efendisi Hz. Hamza pek çok insana yardım bile etmiştir, ve halada yardım ettiği insanlar vardır.



Ruhlar aleminden anne karnına gelen insanlar, oradan dünyaya doğarlar. Burada buluşup görüşürler. Aynen bunun gibi bu dünyadaki insanlar da, ölüm ile öbür tarafa doğarlar ve orada dolaşırlar. Nasıl ki buradan öbür tarafa gideni uğurluyoruz. Kabir tarafından da buradan gidenleri karşılayanlar var. İnşallah bizleri de başta Peygamberimiz olmak üzere, bütün sevdiklerimiz orada karşılarlar. Yeter ki bizler Allah’a gerçek kul olalım.



Yeni doğan çocuğu burada karşıladığımız gibi, buradan öbür tarafa giden bizleri de inşallah dostlarımız karşılayacaktır. Bunun şartı Allah’a iman, O’na ve Peygamberine uymak ve iman ile ölmektir.
hakkınızı helal edin fecr kardeşim bu kısmı kardeşimin notları aynı bilgisayarı iki kişinin kullanmasının zaaflıgı

böyle bir şey idda etmiyorum böyle bir delilde bilmiyorum
kardeşim sagolsun arada bir sofilere şeyhlere takılıruzgn
Alıntı ile Cevapla
Alt 19 Nisan 2010, 16:55   Mesaj No:5
Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:esracık isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5414
Üyelik T.: 30 Kasım 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:43
Mesaj: 122
Konular: 12
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart RE: KABİR HAYATI

Kabir azabı, İslam ekolleri arasında temel bir tefrika konusu olmuştur. Savunanlar da reddedenler de Kurandan bazı âyetleri delil getirmişler, fakat bu deliller doğrudan kabir azabının varlığına ya da yokluğuna delalet etmediği için iki tarafın tezi de temelsiz kalmıştır. Kabir azabı ancak hadislerle temellendirilebilir. Hadisler ise akaide konu olmazlar. Dolayısıyla kabir azabı iman veya inkârın konusu değildir...
Alıntı ile Cevapla
Alt 19 Nisan 2010, 17:36   Mesaj No:6
Kur'ân Kürsüsü

Medineweb Emekdarı
FECR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:FECR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 6340
Üyelik T.: 19 Ocak 2009
Arkadaşları:20
Cinsiyet:Erkek
Memleket:ANKARA
Yaş:56
Mesaj: 6.108
Konular: 546
Beğenildi:1003
Beğendi:221
Takdirleri:9161
Takdir Et:
Standart RE: KABİR HAYATI

Alıntı:
ebu katade Üyemizden Alıntı

hakkınızı helal edin fecr kardeşim bu kısmı kardeşimin notları aynı bilgisayarı iki kişinin kullanmasının zaaflıgı

böyle bir şey idda etmiyorum böyle bir delilde bilmiyorum
kardeşim sagolsun arada bir sofilere şeyhlere takılıruzgn
Helal olsun
Önemli değil kardeşim.Olur bazen böyle
Alıntı ile Cevapla
Alt 19 Nisan 2010, 17:42   Mesaj No:7
Medineweb Usta Üyesi
Armagan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Armagan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5753
Üyelik T.: 20 Aralık 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:96
Mesaj: 281
Konular: 65
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart RE: KABİR HAYATI

( 54/7,8 ) *** Gözleri düşkün, düşkün kabirlerinden çıkarlar, sanki zıplayan çekirgeler gibi. Çağırana koşarak der ki kafirler, ‘ bu pek zorlu bir gündür ‘ ***


*** Vah bize bu ceza günüdür ! dediler. *** ( 37/20 )

Şayet kabir azabı olsaydı kıyamet günü hesap için toplanan suçlular ‘’ Vah bize bu ceza günüdür ‘’ demezlerdi. Çünkü şiddetli bir ceza görmüş olanlar, bu cezaya ara verildiğinde sevinerek, ‘’ Nihayet cezamız bitti ‘’ derlerdi.



( 30/55,56 ) Kıyametin kopacağı gün suçlular, (dünyada) bir andan fazla kalmadıklarına yemin ederler. Onlar (dünyada haktan) işte böyle döndürülüyorlardı.
Kendilerine ilim ve iman verilmiş olanlar ise onlara şöyle diyeceklerdir: “Andolsun, siz, Allah’ın yazısına göre, yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu yeniden dirilme günüdür. Fakat siz bilmiyordunuz.”


Ayetlerden de anlaşıldığı üzere suçlular, kabirde bir saatten fazla kalmadıklarına yemin etmektedirler. Bu onların kabirde azap görmediklerini göstermektedir. Şayet bunlar kabirde ceza görmüş olsalardı, bunu hem dile getirirlerdi, hem de zamanın bu kadar kısa olduğunu yeminle iddia etmezlerdi. Çünkü sıkıntılı zamanlar insana daha uzun gelir ve sıkıntı bittiğinde insan bunu beyan ederek rahatlar.



*** Sura üflendi. İşte onlar kabirlerinden Rabblerine koşuyorlar. Dediler ki ‘ Vah bize , uykuya bırakıldığımız yerden bizi kim diriltip kaldırdı ? İşte Rahman’ın vadettiği şey budur. Gönderilen peygamberler doğru söylemiş. *** ( 36/51,52 )


Ayetten de anlaşılacağı üzere sura üflendikten sonra insanlar uyandırılıyor ve bu insanlar karşılaştıkları durumu sorguluyorlar. Bu da gösteriyor ki, o insanlar öldükten sonra ancak kıyamet gününde diriltiliyorlar.

Evet, kabirlerde ölü olarak yatan insanların, ta kıyamet gününe kadar hiçbir şeyden haberleri olmayacaktır. Kıyamet gününde ise onlar diriltilerek hesap meydanına çağırılacaktır. Oysa, şayet onlar kabirde hesap görselerdi, diri olmaları gerekirdi. Diri olanların ise dirilmeleri değil, çağrılmaları söz konusu olurdu.

Son bir şeyi daha hatırlayalım. Kıyamet bir yargılanma günüdür. Yargılanma olmadan ceza olmaz. Kabirde de yargılanma söz konusu değildir.


*** Ve saat mutlaka gelecektir, onda şüphe yoktur. Ve Allah kabirde olanları diriltecektir. *** ( 22/7 )
Alıntı ile Cevapla
Alt 19 Nisan 2010, 17:53   Mesaj No:8
Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:esracık isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5414
Üyelik T.: 30 Kasım 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:43
Mesaj: 122
Konular: 12
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart RE: KABİR HAYATI

Armağan , sen bunları kabir hayatının varlığına delil olarak mı verdin ?
Alıntı ile Cevapla
Alt 19 Nisan 2010, 18:02   Mesaj No:9
Medineweb Usta Üyesi
Armagan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Armagan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5753
Üyelik T.: 20 Aralık 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:96
Mesaj: 281
Konular: 65
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart RE: KABİR HAYATI

Kabir azabının olmadıgına ...Cok sevdıgım bı abımın yazısı sadece ayelerı yazmıstım ama notlarınıda yazdım... Esracık
Alıntı ile Cevapla
Alt 19 Nisan 2010, 18:05   Mesaj No:10
Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:esracık isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5414
Üyelik T.: 30 Kasım 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:43
Mesaj: 122
Konular: 12
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart RE: KABİR HAYATI

Alıntı:
Armagan Üyemizden Alıntı
Kabir azabının olmadıgına ...
Kabir azabı, İslam ekolleri arasında temel bir tefrika konusu olmuştur. Savunanlar da reddedenler de Kurandan bazı âyetleri delil getirmişler, fakat bu deliller doğrudan kabir azabının varlığına ya da yokluğuna delalet etmediği için iki tarafın tezi de temelsiz kalmıştır. Kabir azabı ancak hadislerle temellendirilebilir. Hadisler ise akaide konu olmazlar. Dolayısıyla kabir azabı iman veya inkârın konusu değildir...

Not: M. İslamoğlu'da aynı görüştedir....
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Kalpten Gelen Şiirler (Hayati İnanç) nurşen35 Şiirler ve Şairler 5 10 Ağustos 2020 03:00
ŞEYHUL EKBER İBN-İ ARABİ (K.S) HAYATI Boşluk Alimler(Rh) 12 03 Ekim 2018 21:02
Hz. Muhammed S.A.V Hayati 16 Cd enderhafızım Hz.Muhammed(s.a.v) 3 12 Temmuz 2018 15:25
KABİR AZABI VE KUR'AN GERÇEKLERİ..... HALUK GÜMÜŞTABAK Makale ve Köşe Yazıları 8 23 Şubat 2010 21:35
Molla Mansur Güzelsoy'un HAYATI MERVE DEMİR Alimler(Rh) 3 22 Nisan 2009 11:16

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.