![]() |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. Vesim Rekuz yetim yaşadı ve tek başına öldü. Suriye'de Esed ve Rus bombardımanı sonucu ailesinin tamamını kaybeden küçük Vesim, ayağına giyecek bir ayakkabı dahi bulamamış; babasından geriye kalan, küçücük ayağına büyük gelen ayakkabıyı giymişti. Çöplerden toplamaya çalıştığı yemeklerle hayata tutunmaya çalışıyordu ancak çöpteki artıklar hayatta kalması için yeterli olmadı. Vesim son nefesini verirken elinden tutacağı, onun için ağlayacağı kimse olmadan bir kaldırımda babasının ayakkabısı ve küçük çuvalıyla vefat etti. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Geçenlerde, bir dönemin ilahiyat mezunları buluşmasında idim. Ve maalesef yeni nesil ilahiyatçılar arasında bile “ev hanımı olmak, anne olmak ne de zor bir durummuş”, bunu gözlemledim. Okumaktan evliliğe vakit ayırmayan ve artık bir öğretmen, kk öğreticisi, vesaire kurum ve kuruluşlarda görevli olarak “ayakları üzerinde duran” hanımlar alkışı hak ederken ev hanımı olan ve çocuğuna baktığını mahcubiyetle ifade eden ve “ben görev ALAMADIM” diyerek üzüntüsünü ifade eden ilahiyatlı bacıların o hâlini görünce tüm hayat gayesi devlete sırtını dayayıp bir meslek sahibi olmak olan ve “kariyer” denilen şu lanet ego azdırıcısını kendine put edinen günümüzün yaygın gençliğine kim kızabilir ki. Suçu tümüyle gençlerde buluyor da değilim. Meslek sahibi olan kız öğrencisiyle gurur duyan hocalar, ayakları üzerinde duran kızlarını el üstünde tutun aile ve akrabalar, aldıkları maaşlarla modanın hızını yakalayan arkadaşları ile ortak muhabbet konusu bulamayan bir sosyal çevre olduktan sonra, yani; “Paranı kazanıyor, kendi ayakların üzerinde durabiliyor ve kocanın eline bakmıyorsan senden iyisi yok” diyen bir toplum olduktan sonra ve bir de böyle bir algıya sahip olup “illa çalışanla evlenirim” veya “çalışıyor olması tercih sebebidir” diyen erkekler çoğunlukta olduktan sonra hangi kızdan “anneliği” kutsal bir vazife addetmesini, gururla “ev hanımıyım” demesini bekleyebilirsiniz ki! Artık sadece erkeklerimiz değil, kızlarımız da işsizlik endişesi taşıyor. Zira artık erkek ve kadın eşit. Zira artık feminist zihniyet ülkemin her yerinde. Öyle ki, artık sadece genç kızlar değil, kızları yetiştiren anne ve babalar da zihinlerinde erkek ve kız çocuklarını eşitledi. O kadar çok duyar oldum ki; “Kızım ekmeğini eline almadan, kendi ayakları üzerinde durmadan evlenemez. Parasını kazanacak, kocasının eline bakmayacak. Eğer kocası sorun çıkarırsa çıkıp gelecek, nasıl geçinirim diye düşünmeyecek.” Öyle de oluyor zaten... Kadınlar habire boşanıp baba evine çıkıp geliyor. Zira bilinçaltına işleniyor anne ve babalar tarafından. Velhasıl kız ve erkeklerin eşit olmadığı tek yer kaldı. O da Allah’ın (c.c) kitabı. Kitap’ta hâlâ erkek ve kadın farklı yazıyor. Hâlâ erkeklere ve kadınlara farklı sorumluluklar yükleniyor. İşte böyle bir zamanda, yemin ediyorum, kendisine kariyer planlaması sorulduğunda bir kızın; “Allah’ın (c.c) fıtratıma koyduğu annelik vazifesini yerine getirmek için öncelikle evlenecek ve çocuklarımın bu ümmete hayırlı birer ferd olmaları için elimden geleni yapacağım. Bu asli vazifemin haricinde de elimden geldiğince etrafıma faydalı olacak etkinliklerde görev alacağım” diye cevap verdiğine şahit olursam… Veya kendisini tanıtan evli bir kadının gururla ve yüksek sesle; “Şu yeryüzündeki en kutsal görevi yerine getiriyorum! Ben bir anneyim ve çocuğumu kreşlere emanet etmiyor, ona benim gibi kimsenin bakamayacağını bildiğimden dolayı Allah’ın bana olan emanetini, O’na layık bir kul olsun diye bizzat kendim yetiştiriyorum” diye haykırdığına şahit olursam, geleceğe ümitle bakabileceğim. Çünkü dindar nesil ne 7 yaşından sonra okulda haftada bir saat gördüğü din kültürü ve ahlâk dersiyle, ne İmam Hatip Ortaokulları ve liseleriyle, ne Kur’ân kurslarıyla ve ne de ilahiyatlarla yetişir. Dindar nesil ancak televizyonun karşısında değil, seccadenin başında gözyaşı döken ve yavrusunun ahlâklı bir Müslüman olması için çalışıp çabalayan dindar ebeveynlerin kucaklarında yetişir. Dindar nesil, “Anneliği” tüm kariyer hayatının temeli olarak gören ve “Ev Hanımıyım” demekten utanmayan “Ana”larla ve çocuğuna evden veya arabadan değil, güzel ahlâktan daha hayırlı bir miras bırakamayacağının bilincinde olan “Baba”larla yetişir. Doç. Dr. Serdar Demirel | Postmodern Çağda Müslüman Bilincin İnşâsı..... |
LÜTFEN TARİHE DİKKAT EDELİM... Haçlıların Kudüs Katliamı 15 Temmuz 1099'da Haçlılar Kudüs'e girerek 70.000 Müslüman'ı kılıçtan geçirdiler. Gödofroi de Buyyon , Papa II. Urban'a yazdığı bir mektupta şöyle diyordu: '' Kudüs'te bulunan bütün Müslümanları katlettik. Malumunuz olsun ki, Süleyman Mabedinde atlarımızın diz kapaklarına kadar Müslüman kanına batmış olarak yürüyoruz''.. Rene G. Rousset adındaki tarihçi yukarıdaki fikri doğruladıktan sonra başka şunları da ilave ediyordu: '' Haçlılar Kudüs'te o kadar çok Müslüman kestiler ki, atların ayakları kan deryasına battıkça insan etleri duvarlara sıçrıyordu. Şövalye Gesta'nın ifadesi de şöyledir: '' Böyle bir katliamı o güne kadar hiç kimse ne duymuş ne de görmüştü. Ölüler piramitler şeklinde yığınlar haline konarak yakıldı. Sayılarının ne olduğunu ancak Allah bilir. Müslüman ve Musevi hiç kimse bu katliamdan sağ kurtulamadı.. Alıntı.. ( Türkiye Takvimi ) |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. Birlik beraberlik budur işde... [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Yoksul Müslümanların ağaç dallarından yaptığı cami. Etiyopya |
Ümran çocuk.. Toplam 1 Eklenti bulunuyor. Çocuk gördüm enkazdan çıkardılar bir telaşla koltuğa oturttular..Neye uğradığını şaşırdı çocuk az sonra kendisini görüntüleyen gazetecileri farketti eliyle yüzünü sildi eline kan bulaşdı baktıki olacak gibi değil elini koltuğa sürdü ,utandı sanki utanma çocuk utanma utanması gereken varsa oda biziz...Sevgili hayvan severlerimiz hani kutup ayısını kurtama derdindeydiniz ya,gelin önce bu mazlumları kurtaralım sonra kutuplardaki ayıları hep beraber kurtarırız...bu görüntü kameralara yansıyanlardan yalnızca biri... [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Namaz kılarız, onun sevabı ayrı... Oruç tutarız, onun da sevabı ayrı... Hac, zekat, fitre... Hepsinin sevabı ayrı... Peki ya bu çocuğun bakışlarının altında yatan o gizemin yükümlülüğünden nasıl kurtulacağız..? |
Alıntı:
|
SAAT: 18:33 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.