AIDS ve Evrim

[EbdA]

AIDS ve Evrim

Başlık size saçma gelebilir, bazılarınız Evrim ile AIDSvirüsü arasında bir bağ kuramayabilir ama, birçok evrimci bilimadamı(!)bu ikisi arasında bir bağ olduğunu düşünüyor nasıl mı? Gelin berabergörelim.

HIV Virüsü ve Yayılma Biçimi

HIV (Human Immunodeficien Virus) yani “insan bağışıklık yetmezi virüsü” bu virüs bu ismi gerçekten hakediyor çünkü bu virüsün hedefi insanın savunma sistemi olan hücrelerdir (buna sonra T hücreleri adını vereceğiz)yani başka bir ifade ile insanın vucudu zararlı mikroorganizmalarakarşı koruyan hücreler. Bunu şöyle bir benzetme ile anlamaya çalışalım;

Bir ülke başka bir ülkeyi ele geçirmek için o ülkenin savunmasistemini yani askeri gücünü çökertmek zorundadır işte HIV bunuyapmaktadır önce insanın askeri gücünü yok etmekte böylece savunmasızkalan vucut kolaylıkla hastalanmakta sonuçta ölmektedir.
Bir HIV virüsü dış kılıf ve bu kılıf içinde virüsün çoğalmasını sağlayan bir genetik materyal (RNA) taşır. HIV önce savunma sistemi hücresi olan T hücresine bağlanır bağlanmak için kendisinde bulunan gp120 reseptörünü ve T hücresindeki CCR5 ve CXCR4 reseptörünü kullanır. Virüsün hücreye girebilmesi için CCR5reseptörüne ihtiyacı vardır yani aslında yabancı hücreyi buluptanımakla görevli olduğu sanılan bu reseptör HIV’in hücre içinegirmesine yardımcı olur. Daha sonra hücre zarını delen virüs kendisinikopyalayacak olan RNA’sını hücre içine yollar, RNA hücre içinegirdikten sonra kendinisini DNA’ya çevirip hücre DNA’sına eklenir, artık kontol HIV virüsündedir.

Yanda bir HIV virüsünün T hücresindeki CCR5reseptörüne bağlanması şematize edilmiştir. Bu bağlanmanın ardındanhücredeki eritici enzimler hücreyi delerek RNA’yı içeri yollayacaktır.Bu aşamadan sonra T hücresi için artık HIV virüsü üretme zamanı gelmiştir yani kendi düşmanını büyütecektir artık.

Bilimadamları HIV virüsünü ilk olarak 1981 yılında ABD’dekeşfetmiştir (1) bu virüsün insana nasıl bulaştığı halen tam birkesinlik kazanmamıştır ama, kesin olan halen can alamya devam ettiğidir.
HIV virüsünü durdurmaya yönelik olarak çok sayıda çalışmayapılmasına rağmen halen br ilerleme kaydedilememiştir fakat bazıinsanlarda AIDS’in yavaş ilerlemesi yada bu kişilerde hiç etkigöstermemesi bilimadamları arasında heyecana neden olmuştur. Hemen birekip kurulur ve araştırma yapılır ve çok geçmeden bu kişilerin CCR5 genini kodlayan genden başka bir gen taşıdığı ortaya çıkar ve bu gene “CCR5-Delta 32” adı verilir. Bu bir mutasyondur yani bu gen zarar görmüştür ve dolayısıyla normal bir insanın geni gibi davranamamaktadır bu gen CCR5 Reseptörünü hatalı olarak üretilir ve HIV bu hatalı reseptöre bağlanamaz böylece hücreye giremez. Şimdiye dek yararlı mutasyon bulamayan Evrimci Bilimadamları(!) bu olaya sıkıca sarıldılar ve işte size bir yararlı mutasyon dediler. İsterseniz CCR5-Delta 32 geninin tarihine bir göz atalım.

CCR5-Delta 32

CCR5-Delta 32 geni üzerine araştırma yapan bilimadamları bu genin dünya nufusundaki dağılımını yayınlarlar. Buna göre Avrupalılarda bu oran % 5-14, Kafkasyada ise % 10-15 arasında bulunmuş; Afrika kıtasında ise hiç rastlanmamıştır.

Avrupa ve Kafkasyada bu oran neden bu kadar yüksek olabilir acaba? Bazı bilimadamları şöyle bir iddia ortaya attılar buna göre 1347-1351 yılları arasında Avrupada yaşanan ve milyonlarca insanın ölümüne neden olan bir veba (Kara Ölüm)salgını bu mutasyonun Avrupada yüksek oranda görünmesine neden olmuşolabilirdi. Bu iddia doğru olabilir çünkü eğer bu salgına neden olanvirüs ( Vebanın nedeni virüs değildir bu bilimadamları Kara Ölüm’ün virüs nedeniyle olduğunu da iddia ettiler) CCR5 Reseptörünü kullanıyor olabilirdi sonuçta bu reseptöre sahip olan normal insanlar ölmüş ve sayısı azalmıştır, CCR5-Delta 32 Gen Mutasyonunu taşıyan birayler ise yaşamaya devam etmiştir ardından Mutasyon geni taşıyan bireylerin oranı Avrupada yüksek olmuştur. Görünüşte bu Mutasyon yaralı görünmüştür ve Evrimciler bunun bir “Doğal Seçilim” olduğunu ileri sürmüşlerdir. Doğal Seçilim kısaca şudur:

Doğal seçilim, (doğal seçme veya doğal ayıklanma ya da doğal seleksiyon) dış çevreye uyum konusunda daha elverişli özelliklere sahip
organizmaların
,bu elverişli özelliklere sahip olmayan diğer bireylere göre yaşama veüreme şanslarının daha yüksek olması ve bunun sonucu olarak genleriniyeni kuşaklara aktarma yönünden daha avantajlı olmalarıyla işleyenmekanizmadır. Böylece dış ortama uyum sağlamakta sorunlar yaşayan bireyler ve genler organizma popülasyonundan tasfiye edilmiş olmaktadır. (2)

Yani Evrimcilere göre CCR5- Delta 32 genini taşıyan bireyler seçilmiştir diğer bir ifade ile Doğa Bunları seçmiştir ve bu geni taşımayan tüm insanlar da yok olacaktır. Gerçekten bu doğru muydu? Halbu ki bugüne kadar CCR5-Delta 32 gen mutasyonunu taşıyıp AIDS’e yakalanan iki kişi bildirilmesi (3)ve HIV için durdurucu etki göstermesine karşın Hepatit C için aynıetkiyi göstermemesi (4 ) Doğal Seçilim hikayesini yalanlamaktadır. Bubilgi mutasyonun aslında yararlı olmadığını gösterir böyle birmutasyonu taşıyan bireylerde CCR5 Reseptörlerinin baş kısımlarıoluşmamaktadır buda bu reseptörün yapması gereken görevi yapamadığıanlamına gelir. Allah insan vucunda işe yaramayan birşey yaratmaz dolayısıyla CCR5 Reseptörü de fazladan bir yapı değildir. Bugün CCR5 Reseptörünün tam olarak görevi bilinmemektedir ama bu onun yararsız olduğunu göstermez.
Mutasyon Nedir ve Yararlı Mutasyon Var mıdır?


Mutasyon kalıtsal özelliklerimizi kodlayan (saç rengi, göz rengi gibi) DNA zincirinde meydana gelen kalıcı hasarlar olarak bilinir,yani dışarıdan bir etki ile DNA’yı oluşturan Nükleotid zincirinden biriyada ikisi kırılır eğer Nükleotidden biri kırılırsa DNA bunu tekraronarabilir; fakat iki zincir aynı anda kırılırsa o zaman üst zincir ile alt zincir birleşir ve kodu değişmiş yeni bir DNA oluşur.Buna genellikle Radyasyon ve bazı ilaçlar neden olur hastanelerinRöntgen bölümlerinde hamile olanların içeri alınmamasının nedeni debudur. Mutasyon tamamen tesadüf ürünüdür yani dışarıdan meydana gelenetki rastgele olarak nükleotidleri koparır.

Bir örnek ile bu durumu açıklayalım.
Bir plan bir binanın nasıl yapılacağını en ince ayrıntısına kadargösterir, hesaplar tamamen Mimar tarafından yapılmıştır. Eğer bina buplan ölçülerine göre yapılmazsa bina uzun ömürlü olmayacaktır.
Şimdi elimize bir plan alalım ve gözlerimizi kapatarak planda bazıyerleri silelim veya yine gözlerimiz kapalı olarak bir şeylerekleyelim, sayıları değiştirelim. Bu plana göre yapacağımız binamükemmel olmayacaktır, buna ihtimal bile verilmez. İşte mutasyon tamolarak bunu yapar kodlarda rasgele değişiklikler meydana getirerekplanı değiştirir bu plana göre üreyen canlı ise (ki bir çoğu ölüyor)bir Hilkat Garibesi olur.


Öyle ise Mutasyon yararlı değildir yararlı mutasyon yapmaya çalışanbilimadamlarının ürettiği canlılar sadece zarar görmüş canlılardıryoksa örümceğin ısırmasıyla Örümcek Adam meydana gelmez.
Sonuç olarak
Bu bilgiler ışığında şunlar söylenebilir CCR5-Delta 32Mutasyonu yararlı olamaz bilakis, CCR5 reseptörünün yaptığı görevdenmahrum olduğu için canlı zarar görecektir. Evrim ile AIDS arasında bağkurmaya çalışanlar sadece bir yönüyle yararlı görünen fakat diğeryönleri ile zararlı olan bir şeyi Yararlı Mutasyon örneği gibigöstermeye çalışarak güya Evrimi Kanıtlamak istemektedirler.

Alıntı

EbdA