Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Şiirler ve Şairler

Konu Kimliği: Konu Sahibi Verda_Naz,Açılış Tarihi:  09 Mart 2008 (14:29), Konuya Son Cevap : 26 Mayıs 2019 (21:33). Konuya 59 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 28 Aralık 2012, 14:36   Mesaj No:31
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:38
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:166
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Standart Cevap: Necip Fazıl Üstad dan Şiirler

Bu Yağmur

Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.

Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Tenimde acısız yatan bir bıçak
Bu yağmur yerde taş ve bende kemik
Dayandıkça çisil çisil yağacak.

Bu yağmur delilik vehminden üstün;
Karanlık kovulmaz düşüncelerden.
Cinlerin beynimde yaptığı düğün
Sulardan, seslerden ve gecelerden.

Necip Fazıl Kısakürek
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 Aralık 2012, 14:37   Mesaj No:32
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:38
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:166
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Standart Cevap: Necip Fazıl Üstad dan Şiirler

Büyük Doğu Marşı

Allahın seçtiği kurtulmuş millet!
Güneşten başını göklere yükselt!
Avlanır, kim sana atarsa kement,
Ezel kuşatılmaz, çevrilmez ebet.

Allahın seçtiği kurtulmuş millet!
Güneşten başını göklere yükselt!

Yürü altın nesli, o tunç Oğuz’un!
Adet küçük, zaman çabuk, yol uzun.
Nur yolu izinden git, KILAVUZ’un!
Fethine çık, doğru, güzel, sonsuzun!

Yürü altın nesli, o tunç Oğuz’un!
Adet küçük, zaman çabuk, yol uzun.

Aynası ufkumun, ateşten bayrak!
Babamın külleri, sen, kara toprak!
Şahit ol, ey kılıç, kalem ve orak!
Doğsun BÜYÜK DOĞU, benden doğarak!



Aynası ufkumun, ateşten bayrak!
Babamın külleri, sen, kara toprak!

(1938)

Necip Fazıl Kısakürek
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 Aralık 2012, 14:38   Mesaj No:33
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:38
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:166
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Standart Cevap: Necip Fazıl Üstad dan Şiirler

Canım İstanbul

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.

İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...
İstanbul,
İstanbul...

Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...
Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...
Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare? ..
Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...

O manayı bul da bul!
İlle İstanbul'da bul!
İstanbul,
İstanbul...

Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.
Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir ' Katibim'i...

Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.
İstanbul,
İstanbul...

Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...
Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı Sarayından.
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

Gecesi sünbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,
İstanbul,
İstanbul...

Necip Fazıl Kısakürek
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 Aralık 2012, 14:39   Mesaj No:34
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:38
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:166
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Standart Cevap: Necip Fazıl Üstad dan Şiirler

Çek Perdeyi

Evler döşemekti bendeki tasa,
Yaptım, ettim, nöbet mezara geldi.
Yeter bana, üç beş arşın bez olsa;
Beklenmedik mallar pazara geldi.

Penceremde bir gün günlerden bir gün:
Ses baygın, renk dalgın ve ışık süzgün;
Belirsiz bir semte insanlık sürgün...
Çek perdeyi güneş nazara geldi.

Necip Fazıl Kısakürek
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 Aralık 2012, 14:40   Mesaj No:35
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:38
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:166
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Standart Cevap: Necip Fazıl Üstad dan Şiirler

Çırpınır

Dinle, kulağını ver de mezara!
Ölüler evlattan yana çırpınır.
Nesiller arası korkunç manzara;
Domuz yavrulayan ana çırpınır.

Kalbten kazıdılar iman sırrını;
Hergünün bugünden beter yarını.
Acı rüzgarlara vermiş bağrını
Türk bayrağı yana yana çırpınır.

Necip Fazıl Kısakürek
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 Aralık 2012, 14:40   Mesaj No:36
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:38
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:166
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Standart Cevap: Necip Fazıl Üstad dan Şiirler

Çile

Gâiblerden bir ses geldi: Bu adam,
Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
Ve uçtu tepemden birdenbire dam;
Gök devrildi, künde üstüne künde...

Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!
Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!
Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent,
Ok çekti yukardan, üstüme avcı.

Ateşten zehrini tattım bu okun.
Bir anda kül etti can elmasımı.
Sanki burnum, değdi burnuna (yok) un,
Kustum, öz ağzımdan kafatasımı.

Bir bardak su gibi çalkandı dünya;
Söndü istikamet, yıkıldı boşluk.
Al sana hakikat, al sana rüya!
İşte akıllılık, işte sarhoşluk!

Ensemin örsünde bir demir balyoz,
Kapandım yatağa son çare diye.
Bir kanlı şafakta, bana çil horoz,
Yepyeni bir dünya etti hediye.

Bu nasıl bir dünya hikâyesi zor;
Mekânı bir satıh, zamanı vehim.
Bütün bir kâinat muşamba dekor,
Bütün bir insanlık yalana teslim.

Nesin sen, hakikat olsan da çekil!
Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam!
Otursun yerine bende her şekil;
Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!

…………………………………..
…………………………………..
…………………………………..
…………………………………..

Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın,
Benliğim bir kazan ve aklım kepçe.
Deliler köyünden bir menzil aşkın,
Her fikir içimde bir çift kelepçe.

Niçin küçülüyor eşya uzakta?
Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl?
Zamanın raksı ne, bir yuvarlakta?
Sonum varmış, onu öğrensem asıl?

Bir fikir ki, sıcak yarada kezzap,
Bir fikir ki, beyin zarında sülük.
Selâm, selâm sana haşmetli azap;
Yandıkça gelişen tılsımlı kütük.
Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol!
Ey yedinci kat gök, esrarını aç!
Annemin duası, düş de perde ol!
Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç!
Uyku, kaatillerin bile çeşmesi;
Yorgan, Allahsıza kadar sığınak.
Teselli pınarı, sabır memesi;
Size şerbet, bana kum dolu çanak.

Bu mu, rüyalarda içtiğim cinnet,
Sırrını ararken patlayan gülle?
Yeşil asmalarda depreniş, şehvet;
Karınca sarayı, kupkuru kelle...

Akrep, nokta nokta ruhumu sokmuş,
Mevsimden mevsime girdim böylece.
Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş,
Fikir çilesinden büyük işkence.

…………………………………..
…………………………………..
…………………………………..
…………………………………..

Evet, her şey bende bir gizli düğüm;
Ne ölüm terleri döktüm, nelerden!
Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm,
Yetişir çektiğim mesafelerden!

Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz;
Yollar bir yumaktır, uzun, dolaşık.
Her gece rüyamı yazan sihirbaz,
Tutuyor önümde bir mavi ışık.

Büyücü, büyücü ne bana hıncın?
Bu kükürtlü duman, nedir inimde?
Camdan keskin, kıldan ince kılıcın,
Bir zehirli kıymık gibi, beynimde.

Lûgat, bir isim ver bana halimden;
Herkesin bildiği dilden bir isim!
Eski esvaplarım, tutun elimden;
Aynalar, söyleyin bana, ben kimim?

Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa,
Arzı boynuzunda taşıyan öküz?
Belâ mimarının seçtiği arsa;
Hayattan muhacir, eşyadan öksüz?

Ben ki, toz kanatlı bir kelebeğim,
Minicik gövdeme yüklü Kafdağı,
Bir zerreciğim ki, Arş'a gebeyim,
Dev sancılarımın budur kaynağı!

Ne yalanlarda var, ne hakikatta,
Gözümü yumdukça gördüğüm nakış.
Boşuna gezmişim, yok tabiatta,
İçimdeki kadar iniş ve çıkış.

…………………………………..
…………………………………..
…………………………………..
…………………………………..

Gece bir hendeğe düşercesine,
Birden kucağına düştüm gerçeğin.
Sanki erdim çetin bilmecesine,
Hem geçmiş zamanın, hem geleceğin.

Açıl susam açıl! Açıldı kapı;
Atlas sedirinde mâverâ dede.
Yandı sırça saray, ilâhî yapı,
Binbir âvizeyle uçsuz maddede.

Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik;
Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur.
İçiçe mimarî, içiçe benlik;
Bildim seni ey Rab, bilinmez meşhur!

Nizam köpürüyor, med vakti deniz;
Nizam köpürüyor, ta çenemde su.
Suda bir gizli yol, pırıltılı iz;
Suda ezel fikri, ebed duygusu.

Kaçır beni âhenk, al beni birlik;
Artık barınamam gölge varlıkta.
Ver cüceye, onun olsun şairlik,
Şimdi gözüm, büyük sanatkârlıkta.

Öteler öteler, gayemin malı;
Mesafe ekinim, zaman madenim.
Gökte saman yolu benim olmalı;
Dipsizlik gölünde, inciler benim.

Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!
Heybem hayat dolu, deste ve yumak.
Sen, bütün dalların birleştiği kök;
Biricik meselem, Sonsuza varmak...

Necip Fazıl Kısakürek
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 Aralık 2012, 14:41   Mesaj No:37
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:38
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:166
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Standart Cevap: Necip Fazıl Üstad dan Şiirler

Çocuk

Annesi gül koklasa,ağzı gül kokan çocuk;
Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk...

Çocukta,uçurtmayla göğe çıkmaya gayret;
Karıncaya göz atsa 'niçin,nasıl?' ve hayret...

Fatihlik nimetinden yüzü bir nurlu mühür;
Biz akıl tutsağıyız,çocuktur ki asıl hür.

Allah diyor ki:'Geçti gazabımı rahmetim!'
Bir merhamet heykeli mahzun bakışlı yetim...

Bugün ağla çocuğum,yarın ağlayamazsın!
Şimdi anladığını,sonra anlayamazsın!

İnsanlık zincirinin ebediyet halkası;
Çocukların kalbinde işler zaman rakkası...

Necip Fazıl Kısakürek
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 Aralık 2012, 14:41   Mesaj No:38
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:38
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:166
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Standart Cevap: Necip Fazıl Üstad dan Şiirler

Dağlarda Şarkı Söyle

Al eline bir değnek
Tırman dağlara şöyle
Şehir farksız olsun tek
Mukavvadan bir köyle

Uzasan göğe ersen
Cücesin şehirde sen
Bir dev olmak istersen
Dağlarda şarkı söyle

Necip Fazıl Kısakürek
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 Aralık 2012, 14:42   Mesaj No:39
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:38
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:166
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Standart Cevap: Necip Fazıl Üstad dan Şiirler

Dalgalar

Sarmış deniz kızları gibi dalgalar bizi,
Uzun saçları gümüş, şeffaf tenleri fosfor.
Yumuşak başlarıyla sarsarak teknemizi,
Yolcu, gittiğin sahil nerde diye bağırıyor.

Ne bir kıyıdan eser, ne bir ışıktan eser,
Sulardan daha derin, yolun karanlıkları.
Dalgalar, yürüyünüz, arayalım beraber,
Başımızı dövecek yalçın kayalıkları! ..

Necip Fazıl Kısakürek
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 Aralık 2012, 14:42   Mesaj No:40
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:38
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:166
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Standart Cevap: Necip Fazıl Üstad dan Şiirler

Dayan Kalbim

Seni dağladılar, değil mi kalbim,
Her yanın, içi su dolu kabarcık.
Bulunmaz bu halden anlar bir ilim;
Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık.

Sensin gökten gelen oklara hedef;
Oyası ateşle işlenen gergef.
Çekme üç beş günlük dünyaya esef!
Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!

(1972)

Necip Fazıl Kısakürek
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Bir Kadın - Necip Fazıl Kısakürek Seyit_Onbaşı Gönülden Dökülen Nağmeler 0 16 Eylül 2022 15:03
Üstad Necip Fazıl'dan... MERVE DEMİR Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler 266 13Haziran 2019 19:57
Çocuk (Necip Fazıl Kısakürek) iqra88 Şiirler ve Şairler 6 25 Mayıs 2018 21:04
Üstad Necip Fazıl Kısakürek Belgesel Film enderhafızım Videolar/Slaytlar 0 28 Aralık 2012 13:38
Necip Fazıl Dersim'i Anlatıyor Esma_Nur Serbest Kürsü 0 26 Kasım 2011 15:32

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.