Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Soru Cevap Arşivi (https://www.forum.medineweb.net/650-soru-cevap-arsivi)
-   -   ÖNEMLİ BİR SORUM VAR.. (https://www.forum.medineweb.net/soru-cevap-arsivi/14557-onemli-bir-sorum-var.html)

AŞK'ÜL İSLAM 09 Mayıs 2009 14:27

ÖNEMLİ BİR SORUM VAR..
 
S.a

Öncelikle arkadaşlardan istirhamımdır, soruya bilgisi olmayanlar cevap vermesin, kopyala yapıştır yaparak sırtını googleye dayayıp edinilen bilgileri de vermesin.. Sadece haklarında bilgileri olanlar cevap versin...Kendi sözleri ve düşünceleriyle... Bilmeyenler de konuyu es geçsin..

Sorum şudur :

MÜFERRİDUN'lar kimlerdir ?
Ne yer ne içerler ?
Karşılaşmış olanlarınız varmıdır ?
Müferridun olanların NİŞANLARI nelerdir ?
Kuranda MÜFERRİDUN kavramı varmıdır ? (Fecr abim bu kavram ellerinden öper : )

Aydınlatacak arkadaş, dost ve yarenlerime şimdiden teşekkür ederim...

YAĞMUR

İmamHüseyin 09 Mayıs 2009 14:32

RE: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR..
 
Müferridun Allah yolunda çabalayıp insanları ne kadar bataklıkta olursa olsun kurtarma şiarını kendine gaye yapmış kesimdir.

Örnek olarak bizler tebliğ görevimizi hep islami kesimden olan kişilere yapmaya gayret ediyoz ama peygamberimizin tebliğ metodunu gözardı ederek müferridun olanlar ise islami kesime değilde bi haber olan kesimlere ulaşma hedefi olan kesimlerdir.

FECR 09 Mayıs 2009 15:27

RE: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR..
 
Kur'an'da müferridun kavramı geçmemektedir.
Müferridun ile ilgili bir hadisten bahsediliyor:
Yine Ebu Hüreyre (r.a.) anlatıyor: Rasulullah (s.a.v.) “Muferridun ilerlediler” buyurdu. Ashab: “Müferridun nasıl adamlardır?” diye sordular.

“Allah’ı çok zikreden erkeklerle kadınlardır.” Buyurdu

Fakat bu hadisin orijinalini ve kaynağını belirtmemişler.
Bu hadis genellikle tasavvufi kitaplarda geçmektedir.
Kur'an müminlerin açılımları içerisinde böyle bir kavram literatürü
göremiyoruz.
Allahu Alem(Allah en iyisini bilir),Tasavvuf erbabının "kutup,gavs" gibi Kur'anda olmayan kavramlardan birisidir.Bu sonradan oluşturulan kavrama da kendilerine uygun anlamlar vermişlerdir.

AŞK'ÜL İSLAM 09 Mayıs 2009 16:36

RE: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR..
 
Abi;

Cevabında bir şey eksik tatmin olmadım dersem.. beni tatmin etmek için çabalarmısın ?...

FECR 09 Mayıs 2009 16:59

RE: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR..
 
Bu konuda belki de çok şey söylenebilir ama fazla teferruata girmek istemedim.Çünkü olayın boyutları genişler,forumda bazı tartışmalara yol açabilir.O tür tartışmaların forumlarda tartışılıp da güzellikle halledildiğine şahit olmadım.

Seyyid Kutub'un bir sözü vardı(hatırladığım kadarıyla):
İslamın ortaya koymayıp cahiliyyenin ortaya koymuş sorunlara islami çözümler aramak abesle iştigaldir.
Birileri veya bir topluluk Kur'anın değil de kendileri bazı kavramlar oluşturmuş ve bu kavramları sanki İslamın kavramı gibi lanse etmeye etmeye çalışmışlar ve bir çok müslüman arasında bu kavramları yerleştirmişler.Bu kavramların,literatürün yerleştirilmesi bir anda olan bir şey değil,yüzyılların ürünüdür.Toplumun büyük kesiminin literatüre geçmiş kimi kavramları Kur'anla delillendirmeye çalışmak da bir anlamda abesle iştigaldir.Haşa Allah,Kur'an'da peygamberler dışındaki olağanüstü varlıkları (Kutup,Gavs gibi) unutmuş!.
Öyle bir duruma gelinmiş ki evliya denilen zatlar Peygamberlerden üstün tutulmuş,Evliyayı kendi aralarında derecelendirmişler.Ayrı ayrı meclis grubları oluşturmuşlar ki müferridun diye isimlendirilen kimseler de bunlardan birisidir.
Kur'anın müminleri tarif ederken kullandığı ifadeler veya sınıflandırmalar yeterli olmuyor mu ki yeni sınıflandırma yapmaya gereksinim duyalım.

Bilmem sorununuz cevabı oldu mu?

AŞK'ÜL İSLAM 09 Mayıs 2009 21:18

RE: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR..
 
Evet abi sorumun cevabı oldu bu daha açıklayıcı oldu;
Peki;
Tasavvufi anlamda Evliya dediğimiz zatlar,Kurani anlamda ise kuranda geçenlerin işaret ettikleri, kendilerine birtakım özel haller verilmiş olan insanlar (biz katımızdan ilim verdiğimiz..şeklindeki ayetlere bianen) kendilerini belli ederler mi; yahut onları nasıl tanıyabiliriz ?

AŞK'ÜL İSLAM 09 Mayıs 2009 22:18

RE: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR..
 
Konuyla alakalı birkaç kaynak taramasında elde edilen bilgiler bunlardır. Bu konuyu bir okurmusunuz...

Ne düşünüyorsunuz ?


Yâ Gavs-ı Â’zâm. Resûl ve Nebîlerin hâricinde kullarım vardır ki, onların hâllerine muttalî olamaz ne dünya ehlinden biri, ne uhrâ ehlinden biri, ne cennet ehlinden biri, ne azâb ehlinden biri, ne Mâlik, ne Rıdvan, ve ne cennet için halkettiklerim ve ne de cehennem için halkettiklerim!.."

Dünyada, Allah'ın bazı tecellîlerine mazhar olan öyle kullar vardır ki, onların hâllerine, kendilerinde izhâr olan ilâhî sıfatlara hiç kimsenin vukûfu mümkün olmaz.

Bir diğer deyiş ile bu zevât, "Vârisi Rasûlullah" olarak öyle bir sırra ve bu sırrın neticesi olarak öyle özelliklere sahip olmuşlardır ki, bunları dışarıdan bir kimsenin anlaması imkân dışıdır.

Bu hususa Hazreti Rasûlullah Aleyhisselâm şöyle işaret etmektedir:

"Benim öyle bir zamanım olur ki ne bir nebiyyi mürsel, ne de melekî mukarreb o hâlime vâkıf olamaz!.."

İşte yukarıda bahsedilen kişiler, Hazreti Muhammed Mustafa Aleyhisselâm’ın yaşadığı bu hâlden miras almış "FERDİYET" sahibi kişilerdir ki, bunların durumuna da şöyle işaret edilmiştir ashaba hitâben:

"- Müferridûn sizi geçti!."

"Ferdiyet" sahibi denilen zevâtın sayısı devre göre on - oniki civarında olup, Gavs'ın tasarruf dairesi dışındadırlar.

Zât tecellîsine mazhar kişilerdir. İdarî bölümde, sadece "Dİvân" toplantılarına katılan zevâttır. "Dİvân" ehli dışında kimse onları tanımaz. "Divân ehli"nin bir kısmı dahi onların hâllerine muttalî olamaz. Onlar Allahû Teâlâ’nın yeryüzündeki en değerli kullarıdır.

Bunlar, sadece Hazreti Rasûlullah Aleyhisselâm’a karşı sorumlu olan zevâttır.

Bilmeden, farkında olmadan, bunlardan birine rastlamak dahi insanın hayatı boyunca rastlayacağı en büyük nimettir. Onları üzen Allah'ı üzmüş, onların gönlünü hoş eden Allah'ı hoş etmiş olur.

Gavs-ı zaman’da olduğu gibi, bunlarda da zâtıyla tecellî eden Cenâb-ı Hakk, burada bir farkla, idarî tasarruf izhâr etmez. Ancak irfan, aynı irfandır!..

Bu zevâtın durumuna ne geçmişteki herhangi bir nebî, ne de herhangi bir melek vâkıf olamaz. Çünkü öylesine örtülüdürler ki, bu örtüleri bile bilmek çok büyük bir iştir.

"ALLAH DİLEDİĞİNİ KENDİNE SEÇER" (42-13)

âyeti kerîmesinin izâh ettiği mânânın yeryüzünde âşikâr olmasına vesile olan zevât dahi bir çok zaman bunlardır.

İstidatlı bir kişiyi tesbit ettikleri zaman, o kişi hangi yolda olursa olsun, alıp yetiştirirler. Çünkü önemli olan yol değil, hedeftir.

Gerçekte, bu "müferridûn" denilen zevât, sûret âlemi dolayısıyla, bu âleme izâfeten bu ismi alırlar. Oysa onlar, Hakk'ın zâtî sıfatları ile bu âlemdeki zuhûr mahallerinden başka bir şey değillerdir. Bundan daha ötesini söylemek de vardır, ama dar havsala kâselerini çatlatmamak için ötesine gitmeyelim.

Bu zevât, içinde yaşadığımız şu dünyada kimse tarafından tanınmadığı gibi, öbür âlemde de gene tanınmayacaktır kimse tarafından!..

Ne cennet denilen ortamın halkının lideri olan Rıdvan isimli Melek tarafından bilinir; ne de elbette onun altındakiler tarafından!.. Hele hele, cehennem ehli tarafından bilinmeleri tamamiyle imkânsızdır. Elbette, Cehennem halkının lideri Mâlik isimli varlık tarafından dahi bilinmeleri muhâldir.

ALINTI

FECR 10 Mayıs 2009 09:10

RE: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR..
 
Bu yazının kaynağı Ahmet Hulusi adında bir şu anda yaşayan birisidir.
Okuduğumuz yazının yazarı ve konusu ne olursa olsun,o yazıya bakış açımız ne olmalıdır

1-Yazıda bahsedilen olayların Kur'an'da dayanağı var mı?
Bahsedilen kişilerle ilgili yani Muferridun,Gavs,Kutub gibi kimselerin ve bunların üçler-beşler-onbirler-kırklar gibi meclislerin olduğuna dair,ayrıca meleklerin bile bilmediği-tanımadığı kimselerin olduğu sanmak,onları insan üstü vasıflarla donatmak Kur'an'da dayanağı olmayan görüşlerdir.
Yukarda ayetin sadece bir cümlesini alıp da ona göre yorum yapmak,Bektaşi mantığıyla Kur'an'a yaklaşmaktır.Ayetin tamamını birlikte okuyalım:
Allah Nuh'a buyurduğu şeyleri size de din olarak buyurmuştur. Sana vahyettik; İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya da buyurduk ki: «Dine bağlı kalın, onda ayrılığa düşmeyin.» Ortak koşanları çağırdığın şey onların gözünde büyümektedir. Allah dilediğini kendine seçer, kendisine yöneleni de doğru yola eriştirir.42/Şura-13
Şura suresi Mekke'de nazil olan bir suredir.Bu ayet Mekkeli Müşriklerin Allah Rasulu a.s'in peygamberliğine itiraz ettikleri zaman inen bir ayettir.Allah bu ayette;İbrahim'e,Musa'ya,İsa'ya risalet verdiğim gibi MUhammed'e de risalet verdim,ben dilediğimi peygamber seçerim diyor.Peygamberlik insanların isteği ile olan bir şey değildir,yalnızca Allah kimi dilerse ona peygamberlik verir.
Ayet bu derece açıkken insanların bu ayeti kendi Mehdiliklerine!,Rasul! veya Gavs,Kutup,Munferidun oldukları iddialarına mesnet kabul etmeleri Kur'an ayetlerine uymalarını değil,Kitabı kendi hevalarına uydurmalarıı ortaya koymaktadır ki bu durum ne kadar da acı.

2-Yazıda bahsedilen durumun Allah Rasulu a.s'ın sahih hadis ve sünnetinde de olmadığı rahatlıkla görülebilir.Bu zatların Rasulullaha karşı sorumlu olmaları iddialarının hiç bir dayanağı yoktur.

Tarih boyunca bir takım insanlar Kur'an ve Sünnetin ortaya koymadığı şeyleri kendi kafalarında kurgulayarak Peygamber üstü insanların varlığına inandırmaya çalışmışlar ve bu insanların her yerde hazır nazır olduğu ve darda,zorda kalan insanlara yardım ettiği inancını topluma yerleştirmeye çalışmışlardır.Ne garibtir ki bu zatlar
Afganistan,Çeçenistan'da,Irak'ta ,Filistin'de ve dünyanın değişik yerlerinde zulüm gören müslümanlar için kılını kıpırtatmazlar.

Ahmed Hulusinin yazısını nereden ele alırsak alalım,elimizde kalır.Her yanlış yazılanı çürütmeye çalışırsak bunun sonu gelmez.Çünkü yanlışın birini düzeltsen hemen başka bir yanlış onun yerine geçer.Onları çürütmeye çalışacağız diye de doğruların anlatılması azalır.Burada metod şu olmadıdır ki;Kur'an ve Sünnete göre doğruları en iyi şekilde anlayalım,anlatalım ve bilelim ki bunun haricindeki bilgilerin yanlışlığı kendiliğinden ortaya çıkar zaten.
Öncelikle yapmamız gereken şey;Kur'an ve Sünneti iyi bir şekilde öğrenmektir.Bunları öğrenmeden başka bilgilerden beslenmek,kanserojen gıdaları almaktan farksızdır.

AŞK'ÜL İSLAM 10 Mayıs 2009 10:14

RE: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR..
 
Allah razı olsun abicim bundan güzel anlatılamazdı
İyiki açmışım konuyu, soru sormak ve bilinmeyenlerin kuran & sünnet ekseninde peşine düşmek gerek...
Sağolasın, varolasın sfhfgshsfhsgh

FECR 10 Mayıs 2009 10:22

RE: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR..
 
Sizden de Alllah razı olsun
Fazla ayrıntıya girmeden elimden geldiğince cevaplamaya çalıştım.


SAAT: 00:19

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321