Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Sorularla Esmaül Hüsna (https://www.forum.medineweb.net/812-sorularla-esmaul-husna)
-   -   El-Müheymin, El-Aziz Esma'larını tanıyalım (https://www.forum.medineweb.net/sorularla-esmaul-husna/36454-el-muheymin-el-aziz-esmalarini-taniyalim.html)

Sükutu-Ezber 25 Aralık 2019 14:43

Şimdi Aziz isminin bu üç tecellisini alem aynalarında görmeye çalışalım:

1-İzzet sahibi ve yüce olan

Allah azizdir. Yani Azamet, büyüklük ve kuvvet sahibidir. Şanı pek yücedir. Şu alemde kendine büyüklük verilen mahluklar Allahın aziz ismine aynadırlar. O yüksek dağlara, engin denizlere, denizlerde ki fırtınalara, uçsuz bucaksız çöllere, aylara, güneşlere, yıldızlara kulak verseniz hep bir ağızdan yâ aziz, yâ aziz, yâ aziz diyerek tesbih ettiklerini işitirsiniz.

Aziz ismi alemde böyle gözüktüğü gibi insan da hatta devletlerde bile gözükür. Aziz isminin tecelli ettiği insanlar şu ayetin ifadesiyle

”Üstünlük, ancak Allah’a, O’nun elçisine ve müminlere mahsustur.”

Yani aziz olan yalnız Allah, O’nun resulü ve müminlerdir. Yine bu isim tarihe adını altın harflerle yazdıran Osmanlı imparatorluğunda ve Kur’an’ı kendilerine rehber yapan tüm devletlerde tecelli etmiştir.

Şimdi bize düşen: Allah’ın aziz ismini alem sayfalarında okumak, lisan-ı halleriyle ya aziz ya aziz diye zikir eden mahlukatın tesbihatını işitmek ve kuranı kendimize rehber yaparak hem dünyada hem ahirette aziz olmaktır.

Sükutu-Ezber 25 Aralık 2019 14:44

2- Mağlup olmayan galip

Allah azizdir. Yarattıkları üzerine galiptir. Yer yüzü Allah’a asi olup ta böyle mağlup olmuş nice kavimlerin kalıntıları ile doludur. Bakın Allah, o asi ve inatçı kavimleri helak ettiğini kitabında nasıl anlatıyor.

“Elçilerimiz Lut’a gelince, onlar hakkında tasalandı. Ve onlar(ı düşünmesi) sebebiyle takatten düştü. O’na: “Korkma, tasalanma! Çünkü biz seni de, aileni de kurtaracağız. Yalnız (azabta) kalacaklar arasında bulunan karın müstesna” dediler.

“Biz şüphesiz bu memleket halkının üzerine, yoldan çıkmalarına karşılık (feci) bir azap indireceğiz.”(dediler). Andolsun ki biz, aklını kullanacak bir kavim için oradan apaçık bir ibret nişanesi bırakmışızdır.

Medyen’e de kardeşleri Şuayb’ı gönderdik ve Şuayb, “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, ahiret gününe ümit bağlayın, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın!” dedi.

Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çökekaldılar.

Ad ve Semud’u da (helak ediverdik). Sizin için, (onların başına nelerin geldiği) oturdukları yerlerden apaçık anlaşılmaktadır. Şeytan onlara yaptıkları işleri güzel gösterip onları doğru yoldan çıkardı. Oysa bakıp görebilecek durumdaydılar.

Karun’u, Firavun’u ve Hâmân’ı da (helak ettik). Andolsun ki, Musa onlara apaçık deliller getirmişti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Halbuki (azabımızı aşıp geçebilecek değillerdi.

Nitekim onlardan her birini günahları sebebiyle suç üstü yakaladık: Kiminin üzerine taşlar savuran rüzgarlar gönderdik, kimini korkunç bir ses yakaladı, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Allah onlara zulmetmiyor, asıl onlar kendilerine yazık ediyorlardı.” (Ankebut 33-40)

İşte Helak olan bütün bu kavimlerde Allahın aziz ismi haşmetiyle gözüküyor.

Biz hiç bu kavimlerin yıkıntılarının arasından geçerken, onların yerle bir olmuş kabirlerini gördüğümüzde Allahı aziz ismiyle yad ettik mi?

O kalıntıların ve harabelerin üzerinde Allahın Aziz ismini okuduk mu?

Yada bizde Allah asi olursak, Allahın bizi de onları yakaladığı gibi yakalayacağını hiç düşündük mü?

Sükutu-Ezber 25 Aralık 2019 14:44

3- Mahlukatının itaat etmesi

Mahlukatının Allah’ın emrine itaat etmesi ve ona karşı gelememesi de Aziz isminin bir tecellisidir.

Evet insan ve bazı canavarlardan başka, güneş, ay, yeryüzünden tutunda, tâ, en küçük mahluka kadar her şeyin dikkatle vazifesinde çalışması, zerrece haddinden tecavüz etmemesi, büyük bir heybet altından umumi bir itaatin bulunması, gösterir ki, büyük bir celal ve izzet sahibi bir zatın emriyle hareket ediyorlar. İşte, vazifesini yapmakla ona itaat eden her bir mahluk bu itaatiyle Allah’ın aziz ismine aynadır.

Bütün mahlukat ona böyle itaat ederken, biz nasıl cesaret ederiz ki, isyanımızla öyle bir sultanının emirlerine karşı geliyoruz ki, yıldızlar, aylar, güneşler itaatkar askerler gibi emirlerine itaat ederler.

Hem isyanımızla öyle bir azize karşı geliyoruz ki, öyle azametli ve itaatli askerleri var ki, farz-ı misal şeytanlar dayanabilselerdi, onları dağ gibi güllelerle taşlayabilirlerdi.

Hem öyle bir sultanın memleketinde isyan ediyoruz ki, kullarından ve askerlerinden öyleleri var ki, değil bizim gibi küçük, aciz mahlukları, belki farz-ı muhal dağ ve yer büyüklüğünde asi bir mahluk olsaydık, dünya büyüklüğünde yıldızları, ateşli demirleri, bize atıp dağıtabilirlerdi.

Nebevi Sevda 25 Aralık 2019 22:04

Alıntı:

Sükutu-Ezber Üyemizden Alıntı (Mesaj 429574)
I. Müheymin: Kainatın işlerini gözetir.
II. Kayyum: Kainatı idare eder.
III. Rahim: Merhameti sonsuzdur.
Yukarıda verilenlerden hangisi veya hangileri doğrudur?

E) I, II ve III

I. Allah'ın güzel isimleri Esma-i hüsna olarak isimlendirilir.
II. Peygamber efendimiz Allah'ın 99 tane güzel ismi olduğunu bildirmiştir.
III. Allah'ın sıfatları ve isimleri bir birleri ile tamamen ayrıdır.
Yukarıda verilen bilgilerden hangisi veya hangileri doğrudur?

E) I, II ve III


Aşağıdakilerden hangisi Allah (c.c.) inancı olan birisinin yapacağı davranışlardan biri değildir?


B) Allah'ın emrettiklerini yapar, yasaklarından kaçınır.


I. İnsanın yaşaması için gerekli olan tüm unsurlar Allah tarafından verilmiştir.
II. İnsan akıl sahibi ve Allah'a karşı sorumluluk sahibi bir canlıdır.
III. İnsan üstün değerlere ulaşmak konusunda Allah tarafından desteklenmiştir.

( Kul mücadele ederse Allah onu destekler)
Yukarıda verilenlerden hangisi veya hangileri doğrudur?


E) I, II ve III


Sükutu-Ezber 26 Aralık 2019 15:37

Böyle olacaktı abi,,, 2 ve 3. Yanlış şık,,,
1. E
2. A
3.D
4. E

Sükutu-Ezber 26 Aralık 2019 15:41

Alıntı
El-Müheymin
Allah Müheymindir. Bu ismin Allah hakkında 2 manası vardır:

1. Manası ile: Allah, koruyup, muhafaza edendir. Bir şeye göz kulak olan kişi o şeyin koruyucusu ve müheyminidir demektir. Muhafaza edene müheymin derler.

2. Manası ile Allah, yarattıklarını her an gözetleyen ve onların her haline şahit olandır.

Sükutu-Ezber 26 Aralık 2019 15:41

Şimdi bu ismin iki farklı manasını anlamaya çalışalım:

1- Allah, koruyup, muhafaza edendir.

Hücre bilimcilerinin araştırmaları neticesinde insanın bir tek hücresindeki DNA’larda 1 milyon sayfayı dolduracak bilginin var olduğu anlaşılmış.

Dünyanın en büyük ansiklopedisi olan ANA Britanicanın 40.000 sayfa olduğu düşünülürse, bir tek DNA’nın taşıdığı bilginin büyüklüğü daha iyi anlaşılmış olur.

Dünyanın en büyük ansiklopedisindeki bilgilerden 25 kat daha fazla bilgi, mikroskop ile yüzlerce defa büyütüldükten sonra ancak görülebilen bir hücrede ki DNA’lara yerleştirilmiş. Böyle harikulade bir işin tesadüf eseri olması mümkün müdür?

Acaba bütün dünya toplansa, Ana Britanica ansiklopedisinin tesadüfler sonucu meydana geldiğine bizi inandırabilirler mi? Elbette hayır’ peki, Bu dev ansiklopediden yüzlerce defa daha mükemmel olan DNA ansiklopedisinin sebeplerden yada tesadüfler neticesinde meydana geldiği nasıl iddia edilebilir?

İşte her bir DNA hücresi, kendisinde muhafaza edilen ve saklanan 1 milyon sayfalık bilgiyle, Allahı müheymin ismiyle bizlere bildirir. Allah bu ismin tecellisiyle insanların amellerini hafızalarında, amel defterlerinde ve levh-i mahfuzda muhafaza eder.

Yine bu ismin tecellisiyle çiçeklerin ve bitkilerin programlarını çekirdek ve tohumlarında muhafaza eder. Ve bir sonraki baharda aynen iade eder.

Ve hayvanların hayat programlarını ise yumurtalarda ve su damlacıklarında saklar ve muhafaza eder.

Müheymin ismi hayat sahiplerinin programlarını ve amellerini muhafaza etmek ile tecelli ettiği gibi, yarattıklarını tehlikelerden korumak ve muhafaza etmekle de tecelli eder. Dilerseniz müheymin isminin bu manadaki tecellisini insan aynasında görelim:

İnsanın en önemli organı olan beynini çok sert ve sağlam olan kafatası ile muhafaza etmek…

Gözü göz kapakları ve kaşlarla muhafaza etmek….

konuşma ve tad alma cihazımız olan dili ağız ile muhafaza etmek….

bir elbise gibi giydirilen deri ile vücudumuzu dış etkenlerden muhafaza etmek…

İç organlarımızı göğüs kafesinde muhafaza etmek

ölmemek için gereken rızkı iç yağ suretinde vücudumuzda depo ederek açlıktan ölüme karşı muhafaza etmek…

Bütün bunlar bu ismin bir tecellisidir. Ayrıca bize korku duygusu vererek muhtemel tehlikelerden sakındırmak da müheymin isminin bir tecellisidir. Eğer bu isim bizde tecelli etmeseydi, elektrik tellerini tutabilir, trafikte korkmadan sürat yapabilir ya da hızla gelen trenin önüne atlayabilirdik.

İşte Hayatımızın devamı ve muhafazası için vücudumuzda yerleştirilen bütün maddi ve manevi cihazlar, Allah’ın müheymin isminin bir tecellisidir. Acaba , yaratılış gayesi onu tanımak olan insan, bütün bu cihazlardan istifade eder de, bu cihazları kendine takan Allah’ı müheymin ismiyle bilmezse, aleme gönderiliş gayesine muhalefet etmiş olmaz mı?

Sükutu-Ezber 26 Aralık 2019 15:42

2- Allah, yarattıklarını her an gözetleyen ve onların her haline şahit olması

Müheymin isminin diğer manası; Allah’ın her şeye şahid ve gözeten olmasıdır. Perdesiz güneşe karşı yeryüzündeki eşya, güneşi görmemesi mümkün olmadığı gibi, müheymin olan Allah’a karşı da eşyanın gizlenmesi bin derece imkânsızdır. Çünkü her şey onun gözetlemesi altındadır. Her şeye nüfuzu vardır. Şu cansız güneş, şu aciz insan, şu şuursuz röntgen ışığı gibi nur sahipleri, sonradan yaratılmış ve kusurlu oldukları halde, onların nurları mukabilindeki her şeyi görüp nüfuz ederse, elbette Allah’ın müşahedesinden ve gözetlemesinden hiçbir şey gizlenemez.

Madem bu kainatın sahibi olan Allah, kelamında hadid suresi 4. ayette; “Nerede olursanız olun, Allah yaptıklarınızı görendir”

ve mücadele suresi 7.ayette

“Göklerde ve yerde olanları, Allah’ın bildiğini görmüyor musunuz? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O’dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O’dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlak O, onlarla beraberdir.”

ifadeleriyle Müheymin olduğunu beyan ediyor. Madem Allah her şeyi görür ve gözetir. Elbette bizi ve amellerimizi de görüyor ve gözetiyor.

Acaba yaptığı kötü bir işin başkası tarafından bilinmesinden rahatsız olan insan, nasıl olur da, hiçbir şey kendisine gizli kalmayan Allah’ın huzurunda günah işler ve ona isyan eder.

Sükutu-Ezber 27 Aralık 2019 12:39

Kendini murakabe eden, kendi kusurlarını anlayan ve düzeltmeye çalışan, kendisini iyi hal üzere devam ettirmeyi başaran her kul kalbine hakim olma itibari ile müheymindir. İsraf ve ittilaı daha da genişletip Allah’ın kullarına yol gösterme imkânına sahip, feraset ve istidlal tariki ile iç ve dış yüzlerine de vak’f olup da onları irşat edebilirse tabii ki bu manadan nasibi son derece fazla olmuş olur. (Gazali-Esma-i Hüsha şerhi/78)

Sükutu-Ezber 27 Aralık 2019 12:44

el-Halîmî der ki: “Müheymin, kıyamet günü, kendisine ibadet edenle*rin ibadetinden ve sevabından bir şey eksiltmeyendir. Allah, sevap vermekten aciz kalmadığı gibi onu zorlanarak veren de değildir. Bu yüzden kullarının bazı iyi amellerini gizleme veya inkâr etme ihtiyacı duymaz. O, cimri değildir ki, verdiği sevapları çok görsün ve bu nedenle bazı amelleri gizlesin. Sevap vermekle kendisinden ve mülkünden bir şey eksilmez ki, sevabını kısıp sınır*lasın. O, mülkünden faydalanan değil ki, başkası faydalandığında mülkünden bir şey eksilsin.

………Allah, iyilerin iyiliklerinden ve sevabından bir şey eksiltmediği gibi, asile*rin de isyanlarından ve hak ettikleri cezalardan bir şey arttırmaz. Zira yalan ve haksızlık O’nun hakkında mümkün değildir. Allah, cehennem ehlinin azabını “ceza” (amellerin karşılığı) olarak adlandırmıştır. Bu yüzden günah olmayan şeyin cezası (karşılığı) yoktur. Bu da Allah’ın inkârcıların ve asilerin cezalarını arttırmayacağını göstermektedir.

………Müfessirler, Allah’ın Müheymin ismini “Güvenilir” olarak işte böyle açıklamışlardır. İbn Abbas, Maide sûresi 48. âyette geçen “Müheyminen aleyh” ifadesini doğrulayıcı olarak açıklamış ve şöyle söylemiştir: “Müheymin, doğrulayıcı, tasdik edici ve güvenilir anlamındadır. Kur’an, kendi*sinden önceki kitapları doğrulayan bir kitaptır.”


SAAT: 20:49

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306