Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Sorularla Esmaül Hüsna (https://www.forum.medineweb.net/812-sorularla-esmaul-husna)
-   -   El-Müheymin, El-Aziz Esma'larını tanıyalım (https://www.forum.medineweb.net/sorularla-esmaul-husna/36454-el-muheymin-el-aziz-esmalarini-taniyalim.html)

Sükutu-Ezber 23 Aralık 2019 00:59

El-Müheymin, El-Aziz Esma'larını tanıyalım
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Müheymin; kâinatın bütün işlerini gözetleyip yöneten; bütün yaratıklarını gözetip koruyan; korkulardan emin kılan demektir.
Yine kullarına asla zulmetmeyen; her söylediği ve yaptığına güvenilen; bütün kullarını hükmü altına alan; olup biten her şeyden haberdâr olan ve Peygamberi’ne indirdiği vahyin doğruluğuna tanıklık eden; kullarını dâimâ gözetim altında bulunduran; mü’minlere güven, sevgi ve huzur veren demektir.

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Azîm; büyük, yüce, ulu demektir. Allah Teâlâ, zât ve sıfatları bakımından en büyüktür.
Mutlak ve ekmel büyüklük Allah’a mahsustur. O, hiç bir şekilde âciz bırakılmayacak olan Kâdir-i mutlaktır. Akıl, O’nun büyüklüğünü idrâkten âcizdir.
klpp/klpp/klpp/

Sükutu-Ezber 23 Aralık 2019 01:12

Allah (c.c) Müheymin’dir ;

1–Kitabı kendi muhafazasında tahrif ve tağyirden korur,
2–Önceki kitapların itikad ve ameli vacip olan hususlarını yeni kitaba taşıyarak kaybolmaktan ve tağyirden korur,
3–Hakk’ı tashih ve tahrif ile tağayyiratı iptal ederek bu kitabın tasdikinden geçmeyecek diğer kitaplar ve hükümlerle amelin caiz olmayacağını beyan ederek kullarının amellerini korur.
4–Neshettiği kitaplara göre amel edenlerin amellerini zayi olmaktan korur,
Halîmî, “Kıyamet günü itaat ehlinin sevaplarından hiçbir şey eksiltmeyip mükâfatlarını verendir” der.

Cübbâî ; “Eşya ve varlıklar üzerine emîn olan”

Zebîdî ; “Kur’ân’dan önceki kitaplarda ve Kur’ân’da Allah’ın (c.c) sıfatlarındandır. Başkasını korkudan emîn kılan yani mümin veya emîn veya şahîd “ demiştir.

Hasan-ı Basrî (r.a) ; “Peygamberlerini kavlen ve fiilen bizzat tasdik eden” der.

Gazalî ; “Mahlûkatın amelleri, rızıkları, ecellerini bilip muhafaza eder. Her muhafaza ile memur olana müheymin derler. Bir şeye göz kulak olan kişi o şeyin koruyucusu ve müheymindir” der.

İbnülenbari, “Rızıklarını vererek mahlukatı üzerinde kâim olan hakîm olan” der.

Bu ismin Allah (c.c) için ifade ettiği anlam,

1–Kulların amelleri konusunda güvenilirdir. Korur ve gözetir, saklar,
2–Rızık konusunda da güvenilirdir,
3–Vaad ve vaîd sistemini bütün şeraitlerde muhafaza eder,

Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’in nasibi ;

1–Allah’a (c.c) rızık ve mel konusunda güvenirdi, insanların da bu hususlarda endişe etmemelerini isterdi,
2–Yapılan her türlü amelin yapan için saklandığını anlatırdı,
3–İnsanları korur, gözetirdi, güvenilir bir kişi idi,

Kulların nasibi ;

1–Kalbini koruyup gözetmesi,
2–Amellerini yanlışlardan koruması, eksiklerini tamamlaması,
3–Etrafını koruyup gözetmesi,
4–Güvenilir bir kişiliğe sahip olması. Bunun için önce güvenir olması,
5–Amelleri ve rızıkları konusunda asla Allah (c.c) hakkında endişeye düşmemesi.

Sükutu-Ezber 23 Aralık 2019 01:13

Bu Aziz isminin Allah (c.c) için ifade ettiği anlamlar :
1–Varlığı var ederek yokluğa gücünü göstermiştir,
2–Varlık üzerinde hükmünü yürütür, yürütmesine kimse, hiçbir şey engel olamaz,
3–Yaptıklarından dolayı hesaba çekilemez, sorumlu tutulamaz,
4–Koyduğu düzenin de mahkumu olmaz, düzenini de kimse bozamaz,
5–Eşi, dengi, benzeri yoktur,
6–İradesine karşı durulamaz, irade etiği bir şeyin olması için “ol” demesi yeterlidir. Hiçbir şey ona zor gelmez,
7–Âzâlarda bir haksızlık, bağışlamasında izzetsizlik, isabetsizlik, tasavvur edilemez,
8–Kendisine inananları, itimat ve tevekkül edenleri izlete düşürmez, mağlup ve mahcup etmez,
9–Vikâyesini kabul edenleri mükerrem ve muazzez kılar,
10–Hidayete erdirdiklerini şaşırtarak, şaşırttıklarını hidayete erdirecek, rızkını daralttıklarına rızkı açacak, açtıklarına da kapattıracak hiç kimse yoktur,

Peygamberimiz (s.a.v) için ifade ettiği anlamlar ;
1–Allah (c.c), kendisine her türlü imkân ve gücü verdiği halde bu imkân gücünü kullanmamıştır,
a- Tâif dönüşünde Mikâil (a.s) emrine âmadedir,
b- Melik peygamber olabilecekken o kul peygamber olmayı seçmiştir,
c- Dağların yanıbaşında altın olup da gezmesi teklifini kabul etmemiştir.
2–İhtiraslarına, öfkesine, ihtiyaçlarına… karşı galipti. Yaptıklarını bunları tatmin için değil Allah’a (c.c) karşı kulluğunu gerçekleştirmek için yapardı.
3–Eşi, benzeri bulunmaz bir insandı,
4–Herkesin kendisine olan ihtiyacı en şiddetli ihtiyaçtır.

Bizim için ifade ettiği anlamlar ;
1–İzzete erdirenin de, zillete düşürenin de Allah (c.c) olduğuna inanmak,
2–İzzete, Allah’ (c.c) iman, zikrullah ve infak ile ulaşılacağını bilmek,
3–Beşerî arzularımıza karşı hakim olmak,
4–Allah’ (c.c) itimat ve tevekkül ederek, onun dışındaki varlıklara dalkavukluk ve müdahere de bulunmamak,
5–İnsanlar için ihtiyaç duyulan, müracaat edilen bir insan olmak,
6–Allah’ın (c.c) vikâyesine girerek azîz olabileceğine inanmak,
7–Azîz olmak için Allah’tan (c.c) başkalarına müracaat etmemek,
8–İslâm’ı izzet kabul etmek, başka izzete izzet olarak bile bakmamak,
9–Gücümüzü olur olmaz yerlerde kullanarak, kullanmaya kalkarak zillete düşmemek.

Sükutu-Ezber 23 Aralık 2019 15:14

Aşağıdaki cümleler doğruysa başına (D), yanlışsa (Y) yazınız.
(....)İnsanın Allaha karşı ahlaki sorumluklarından biri de kulluk görevini yerine getirmektir.
(....)Müslüman; Allahın (c.c.) emir ve yasaklarını kabul eden ve Ona teslim olan kimsedir.
(....)El- Aziz, emniyet ve selamet veren anlamına gelir.
(....)İffet, bir şeyi yerli yerine koymak, hak sahibine hakkını vermek anlamına gelir.
(....)Kuran okumak bir ibadettir.

Nebevi Sevda 23 Aralık 2019 16:04

Alıntı:

Sükutu-Ezber Üyemizden Alıntı (Mesaj 429557)
Aşağıdaki cümleler doğruysa başına (D), yanlışsa (Y) yazınız.
(..D..)İnsanın Allaha karşı ahlaki sorumluklarından biri de kulluk görevini yerine getirmektir.(EN TEMEL VE TEK GOREVI)
(..D..)Müslüman; Allahın (c.c.) emir ve yasaklarını kabul eden ve Ona teslim olan kimsedir.
(..Y..)El- Aziz, emniyet ve selamet veren anlamına gelir.
(.Y...)İffet, bir şeyi yerli yerine koymak, hak sahibine hakkını vermek anlamına gelir.
(..D..)Kuran okumak bir ibadettir. BU SORU TARTIŞILIR


Sükutu-Ezber 23 Aralık 2019 16:45

Evet hepsi doğru abi,,,

Dediğini sormak lazım olur inşallah makul bir cevap bukursak yazarız inşallah,,,

Sükutu-Ezber 23 Aralık 2019 16:48

El-Aziz ve El-Müheymin ile ilgili hayatınız da geçen bir olay veya anıyı bu Esmaları uygulayarak anlatır mısınız,,, :)

El-Aziz
El- Müheymin sizlerdeki anlamı ve en belirgin özelikleri,,,

su damlası 23 Aralık 2019 19:06

Toplam 1 Eklenti bulunuyor.
El-Müheymin: “Kullarını amelleriyle birlikte görüp kendisine hiçbir şey gizli kalmayandır.” (İbn-i Abbas)

Allah’ın görüp gözeten, her şeye şahit olan, her şeyi koruması altına alan, onları muhâfaza edip saklayan Esma-ül Hüsnası El-Müheymin

El-Müheymin isminin Özellikleri, Faziletleri ve Faydaları


El-Müheymin ism-i şerifini devamlı okuyarak zikretmeyi vird haline getirenler unutkanlık sorunlarından kurtulur. İnsanların düşüncelerini anlar ve korunurlar.

El-Müheymin esmasını zikretmeye devam edenler, gizli sırlara erişirler.

Sakin ve huşu içinde bir yerde 100 kere El-Müheymin ism-i şerifini okumak, kişinin kalbini nurlandırır.

Her gün, güneş doğmadan önce 145 kere “Ya Müheymin celle celâlühû” zikrine devam eden kimsenin kalbine çeşitli ilhamlar doğar.

Her gün 145 kere “Ya Müheymin celle celâlühû” zikrine devam eden kimse her türlü kötülüklerden korunur ve herkes tarafından sevilir.
El-Müheymin ism-i şerifi belirtilen miktarda zikredilirse, her şeyden evvel manevi duyguları ve melekeleri kuvvet kazanacağı için rakibine üstünlük sağlar. Herkes tarafından sevilen ve sayılan birisi olur.

El-Müheymin esmasını devamlı okuyan kimse karşısındaki kişiler için emniyet telkin eder ve sözlerine güvenilir. Ailesi ve yakınları tarafından sahip olduğu güven sayesinde manevi bir hakimiyet ve üstünlük sağlar, aile fertleri sözünden çıkmaz, danışarak iş yaparlar.

Her türlü sıkıntı ve bunalımdan, zorluk ve darlıktan kurtulmak için El-Müheymin ism-i şerifinin zikrine devam etmekte büyük fayda vardır.

Hz.Yunus(a.s)’ın, balığın karnında El-Müheymin ism-i şerifinin zikrine devam ettiği ve bu sayede zikir saati olan müşteri saatinde Yüce Allah’ın izniyle kurtulduğu söylenmektedir.

El-Müheymin ism-i şerifinin zikrine devam eden kimselere manevi sırlar açılır, bilmediği ilimlere ve sırlara kavuşur.

su damlası 23 Aralık 2019 19:09

El-Azîz isminin Özellikleri, Faziletleri ve Faydaları:

Bu ismi belirtilen miktarda okuyup kendisine virt edinen kimse, büyükler katında kabul görür ve işleri rahatlıkla görülür.

Büyük ve nüfuzlu kişilere iş yaptırmak ve onları etkisi altına almak isteyenler, bu ismin viridine devam eder ve her gün beş vakit namazdan sonra (94) defa okumaya özen gösterirse işlerinde başarılı olur.

Bu ismi her gün büyük ebced değerine göre hesaplayıp, 94.94=8836 kere okuyan kimseye, büyük ve faydalı bir manevi kuvvet verilir. Sözü sohbeti her zaman ve her yerde üstün ve etkili olur.

Bu ismin zikrine devam eden kimseler, düşmanlarını yener, onlara karşı üstünlük sağlar. Her gittiği yerde saygıyla karşılanır.

Bu mübarek ismi hangi niyetle okunur ve okunmada ısrar edilirse, neticede niyet ve maksadı yerine gelir. Yani yüce Allah tarafından isteği yerine gelir.

40 gün sabah namazından sonra okumaya devam eden kimse borçtan kurtulup zengin olur, şeref ve onur kazanır.

Düşmana karşı galip gelmek isteyen; 94 defa El-Aziz ismini okur.

nurşen35 23 Aralık 2019 19:24

El Müheymin koruyup, gözeten, huzur veren ismi hürmetine yaşamış olduğum bir anı var elbette.
Yıllar önce teyzem ansızın rahatsızlanıp komaya girdi.
Doktorlar artık yapılacak birşey yok artık en kötü durumunu bekleyin dedi
Sevdikleri hakkında böyle bir umutsuz sözler insanı derinden etkiler ,zor durum malesef
Duadan başka yapabileceğimiz birşey yoktu, sadece dua
Doktor çağırdı son kez gelip görün son anlarını yaşıyor diye
Yoğun bakımın önünde bekleşirken doktor dehşetle içerden dışarı çıktı, biz teyzemin vefatını haber vereceğini düşününce aramızda ağlaşmalar, sesler yükselince, doktor"sakin olun birsey oldu hastanız gözlerini açtı, bana sorarsanız bende bilmiyorum nasıl olduğunu"diyince artık sevinçten çığlıklar duyuluyordu.
Böyle bir an yaşanmıştı, şimdi durumu iyi torunlarının sevgisiyle hayatına devam ediyorelhm

Sükutu-Ezber 24 Aralık 2019 00:12

Hayatımız mutlaka şüphesiz, her anımız, her saniyemiz de Rabbimizin Esması tecelli ediyor iş bizlerin bunun farkında olabilmesin de
Aslında dünyadaki canlı cansız bütün varlıklar da Rabbimizin Allah ismiyle bizlere Esma sıfatını tanıtıyor inşallah hep tefekkür ederek bu Esmaları layıkıyla biliriz,,,, :)

Benim de küçük bir anım geldi aklıma ve bilmediğim, farkında olmadığı im kim bilir ne kadar başıma gelmiştir

Bundan seneler önceydi birisine telefon açmak için telefon kulubesine gitmiştim, telefon işim bittikten sonra kafam bayağı dalgındı yürüyordum ama çokta farkında değildim arkamdan az daha araba çarpacaktı bana son saniye de fark ettim,,,
İşte o an Rabbimizin Müheyminin ismi tecellisiyle beni gören gözteden himayesinde tutan, beni de gözetip korumuştu kazadan kurtulmuştum şükürler olsun,,,

Sükutu-Ezber 24 Aralık 2019 14:37

El-Müheymin herşeyi gözetip koruyan Kendine teslim olanları daha çok merhamet edip kollayan Rabbimiz Müheymin isminin tecellisini düşünsek belki de bazı hatalarımız daha aza indigenir
Nasıl mı...
Müheymin olan Rabbimiz herşeyi hiç kaçırmaksızın gözetliyor bizlerin her halini keza öyle, hani gaflette olup yalan söyleyebiliyor, insanlara dürüst davranmaya biliyoruz, ve ya insanları kandırma gibi onlarca bahabe buluyoruz
Her işe aldatmaca, hile bulaştırıyoruz gittikçe birbirine güvensiz bir toplum oluyoruz,

Oysa Müslüman dediğin güvenilir, sağlam karakterli, dürüst, samimi olmalı hani derler ya gözünü kapatıp güvenilmeli

Oysa az bir düşünsek Rabbimiz bizlerin her anını Müheymin isminin tecellisiyle gözetliyor her her bizi görüyor,o zaman düşünür Rabbim her anımı kayıt altına tutuyor zamanı gelince benden hesap soracak bu korkuyla yaşasak insanlar daha temkinli olur herşeye karşı,,,,,

Sükutu-Ezber 24 Aralık 2019 15:02

El-Aziz Rabbimizin Esması çok büyük güçlü olup, asla mağlup olmayan, bitmez, tükenmez güçün tek sahibi ve hiç bir zaman da zerre bu kuvvettinden kaybetmeyen yüce Allah'ımız

Bizlerin güçü takati bir tere kadar bir hastalık olsun hemen yapraklar gibi soluyoruz
Güçümüz tükeniyor elimiz, kolumuz, ayaklarımız tutmuyor, hiç bir şeyi yapmaya mecalimiz kalmıyor oysa hiç bir şey bize ait değil emaneten kullanıyoruz günü gelince ölüm zamanının emanetlerin hepsi gidecek,,,

O yüzden Rabbimiz El-Aziz isminin tecellisiyle bizlere ne kardar kuvvet imkanı verirse o kadar insani güçümüzü kullanıp yararlanırız, hiç bir zaman hiç bir kuvvet bizler de sonsuza dek durmaz, o güç yalnızca Aziz olup güçün tükenmez sahibi Allah'tır

Yani demem o ki hiç bir zaman böbürlenmeye gerek yok bu dünyada herhangi bir güçün anlık elinde olmasına veyahut sağlığın iyi olmasına, küçük bir musibet yeter senin ziyan olmana

Bunun farkında olup ona göre yaşamalı insan gençliğin de güçün yerin de ama yaşlanınca eski gücünden eser kalmıyor, kemiklerin eskisi gibi değil...

Rabbimiz yasin süresin 68. Ayetin de şöyle buyuruyor,,,

Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz (gücünü azaltırız). Hâlâ düşünmeyecekler mi?


İnsan ömrünü asla geri çevirme imkanı olmaz, elinden hiç bir şey gelmez çünkü Rabbimizin insana verdiği gücü nispetinde kullana bilir ötesi yok, insan gücünün hiç gitmeyeceğini sanır, ölüm anı gelince gerçeği görür ,,inşallah erken uyananlardan oluruz,,,,

Sükutu-Ezber 24 Aralık 2019 15:13

El-Müheymin
El-Aziz ile ilgili ayetler ve hadisler bulup paylaşır mısınız,,, :)

Birer örnek ilk benden olsun,,,, :)
Burûc-9. Ayet

“O Allah ki, göklerin ve yerin mülkü O’nundur ve Allah her şeye şahittir.”

Al-i İmran Suresi, 18. ayet: Allah, gerçekten Kendisi'nden başka İlah olmadığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O'ndan başka İlah olmadığına adaletle şahitlik ettiler. Aziz ve Hakim olan O'ndan başka İlah yoktur.

su damlası 24 Aralık 2019 18:03

“Eğer hakikatin apaçık belgeleri size geldikten sonra ayaklarınız kayarsa, Allah’ın akıl sır ermez bir Aziz ve Hakîm olduğunu unutmayın” (Bakara 2:129)



“Eğer onlara azap edersen (bu sana kalmıştır); zira onlar (benim değil) Senin kullarındır. Yok, onları bağışlarsan (bu Sana kalmıştır) ;şüphe yok ki Sen, evet sensin El-Aziz olan, El-Hakîm olan” (Mâide 5:118).



“Kim kalıcı şeref ve itibar arıyorsa, iyi bilsin ki şeref ve itibar bütünüyle Allah’a mahsustur. O’na sadece güzel sözler yükselir, o sözleri yücelten ise imana uygun eylemlerdir. Gizliden gizliye çirkin entrikalar tasarlayanlara gelince: Onları şiddetli bir azap beklemektedir; bu gibilerin tuzakları da hiçe çıkacaktır. (Fâtır 35:10)

Sükutu-Ezber 24 Aralık 2019 19:00

I. Müheymin: Kainatın işlerini gözetir.
II. Kayyum: Kainatı idare eder.
III. Rahim: Merhameti sonsuzdur.
Yukarıda verilenlerden hangisi veya hangileri doğrudur?

A) I ve II
B) II ve III
C) I ve III
D) Yalnız III
E) I, II ve III

I. Allah'ın güzel isimleri Esma-i hüsna olarak isimlendirilir.
II. Peygamber efendimiz Allah'ın 99 tane güzel ismi olduğunu bildirmiştir.
III. Allah'ın sıfatları ve isimleri bir birleri ile tamamen ayrıdır.
Yukarıda verilen bilgilerden hangisi veya hangileri doğrudur?

A) I ve II
B) II ve III
C) I ve III
D) Yalnız III
E) I, II ve III
Aşağıdakilerden hangisi Allah (c.c.) inancı olan birisinin yapacağı davranışlardan biri değildir?

A) Davranışlarına çeki düzen verir.
B) Allah'ın emrettiklerini yapar, yasaklarından kaçınır.
C) İbadetlerini yerine getirir.
D) Öncelik olarak kendini düşünür.
E) Başkaları ile iyi ilişkiler kurar.

I. İnsanın yaşaması için gerekli olan tüm unsurlar Allah tarafından verilmiştir.
II. İnsan akıl sahibi ve Allah'a karşı sorumluluk sahibi bir canlıdır.
III. İnsan üstün değerlere ulaşmak konusunda Allah tarafından desteklenmiştir.
Yukarıda verilenlerden hangisi veya hangileri doğrudur?

A) I ve II
B) II ve III
C) I ve III
D) Yalnız III
E) I, II ve III

nurşen35 24 Aralık 2019 19:08

Alıntı:

Sükutu-Ezber Üyemizden Alıntı (Mesaj 429574)
I. Müheymin: Kainatın işlerini gözetir.
II. Kayyum: Kainatı idare eder.
III. Rahim: Merhameti sonsuzdur.
Yukarıda verilenlerden hangisi veya hangileri doğrudur?

A) I ve II
B) II ve III
C) I ve III
D) Yalnız III
E) I, II ve III
C

I. Allah'ın güzel isimleri Esma-i hüsna olarak isimlendirilir.
II. Peygamber efendimiz Allah'ın 99 tane güzel ismi olduğunu bildirmiştir.
III. Allah'ın sıfatları ve isimleri bir birleri ile tamamen ayrıdır.
Yukarıda verilen bilgilerden hangisi veya hangileri doğrudur?

A) I ve II
B) II ve III
C) I ve III
D) Yalnız III
E) I, II ve III

E
Aşağıdakilerden hangisi Allah (c.c.) inancı olan birisinin yapacağı davranışlardan biri değildir?

A) Davranışlarına çeki düzen verir.
B) Allah'ın emrettiklerini yapar, yasaklarından kaçınır.
C) İbadetlerini yerine getirir.
D) Öncelik olarak kendini düşünür.
E) Başkaları ile iyi ilişkiler kurar.

D

I. İnsanın yaşaması için gerekli olan tüm unsurlar Allah tarafından verilmiştir.
II. İnsan akıl sahibi ve Allah'a karşı sorumluluk sahibi bir canlıdır.
III. İnsan üstün değerlere ulaşmak konusunda Allah tarafından desteklenmiştir.
Yukarıda verilenlerden hangisi veya hangileri doğrudur?

A) I ve II
B) II ve III
C) I ve III
D) Yalnız III
E) I, II ve III

A

Sükutu-Ezber 24 Aralık 2019 21:24

1.2. 4. Soruyu bir daha düşün sayın Editim,,, :)

nurşen35 24 Aralık 2019 22:02

1. E
2. A
4. E

Sükutu-Ezber 25 Aralık 2019 15:43

ALINTI


El-Aziz
Yüksek bir dağa baktığınızda, helak olan bir kavmin kalıntılarının yanından geçtiğinizde, yıldızların, ayların, güneşlerin ve diğer mahlukların itaatini gördüğünüzde Allah’ı hangi ismiyle hatırlıyorsunuz?

El-Aziz

Aziz isminin 3 manası vardır.

1. Allah’ın izzet sahibi ve yüceler yücesi olması

2. Allah’ın mağlup olmayan galip olması

3. Yarattıklarının onun emrine itaat etmesidir.

Sükutu-Ezber 25 Aralık 2019 15:43

Şimdi Aziz isminin bu üç tecellisini alem aynalarında görmeye çalışalım:

1-İzzet sahibi ve yüce olan

Allah azizdir. Yani Azamet, büyüklük ve kuvvet sahibidir. Şanı pek yücedir. Şu alemde kendine büyüklük verilen mahluklar Allahın aziz ismine aynadırlar. O yüksek dağlara, engin denizlere, denizlerde ki fırtınalara, uçsuz bucaksız çöllere, aylara, güneşlere, yıldızlara kulak verseniz hep bir ağızdan yâ aziz, yâ aziz, yâ aziz diyerek tesbih ettiklerini işitirsiniz.

Aziz ismi alemde böyle gözüktüğü gibi insan da hatta devletlerde bile gözükür. Aziz isminin tecelli ettiği insanlar şu ayetin ifadesiyle

”Üstünlük, ancak Allah’a, O’nun elçisine ve müminlere mahsustur.”

Yani aziz olan yalnız Allah, O’nun resulü ve müminlerdir. Yine bu isim tarihe adını altın harflerle yazdıran Osmanlı imparatorluğunda ve Kur’an’ı kendilerine rehber yapan tüm devletlerde tecelli etmiştir.

Şimdi bize düşen: Allah’ın aziz ismini alem sayfalarında okumak, lisan-ı halleriyle ya aziz ya aziz diye zikir eden mahlukatın tesbihatını işitmek ve kuranı kendimize rehber yaparak hem dünyada hem ahirette aziz olmaktır.

Sükutu-Ezber 25 Aralık 2019 15:44

2- Mağlup olmayan galip

Allah azizdir. Yarattıkları üzerine galiptir. Yer yüzü Allah’a asi olup ta böyle mağlup olmuş nice kavimlerin kalıntıları ile doludur. Bakın Allah, o asi ve inatçı kavimleri helak ettiğini kitabında nasıl anlatıyor.

“Elçilerimiz Lut’a gelince, onlar hakkında tasalandı. Ve onlar(ı düşünmesi) sebebiyle takatten düştü. O’na: “Korkma, tasalanma! Çünkü biz seni de, aileni de kurtaracağız. Yalnız (azabta) kalacaklar arasında bulunan karın müstesna” dediler.

“Biz şüphesiz bu memleket halkının üzerine, yoldan çıkmalarına karşılık (feci) bir azap indireceğiz.”(dediler). Andolsun ki biz, aklını kullanacak bir kavim için oradan apaçık bir ibret nişanesi bırakmışızdır.

Medyen’e de kardeşleri Şuayb’ı gönderdik ve Şuayb, “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, ahiret gününe ümit bağlayın, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın!” dedi.

Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çökekaldılar.

Ad ve Semud’u da (helak ediverdik). Sizin için, (onların başına nelerin geldiği) oturdukları yerlerden apaçık anlaşılmaktadır. Şeytan onlara yaptıkları işleri güzel gösterip onları doğru yoldan çıkardı. Oysa bakıp görebilecek durumdaydılar.

Karun’u, Firavun’u ve Hâmân’ı da (helak ettik). Andolsun ki, Musa onlara apaçık deliller getirmişti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Halbuki (azabımızı aşıp geçebilecek değillerdi.

Nitekim onlardan her birini günahları sebebiyle suç üstü yakaladık: Kiminin üzerine taşlar savuran rüzgarlar gönderdik, kimini korkunç bir ses yakaladı, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Allah onlara zulmetmiyor, asıl onlar kendilerine yazık ediyorlardı.” (Ankebut 33-40)

İşte Helak olan bütün bu kavimlerde Allahın aziz ismi haşmetiyle gözüküyor.

Biz hiç bu kavimlerin yıkıntılarının arasından geçerken, onların yerle bir olmuş kabirlerini gördüğümüzde Allahı aziz ismiyle yad ettik mi?

O kalıntıların ve harabelerin üzerinde Allahın Aziz ismini okuduk mu?

Yada bizde Allah asi olursak, Allahın bizi de onları yakaladığı gibi yakalayacağını hiç düşündük mü?

Sükutu-Ezber 25 Aralık 2019 15:44

3- Mahlukatının itaat etmesi

Mahlukatının Allah’ın emrine itaat etmesi ve ona karşı gelememesi de Aziz isminin bir tecellisidir.

Evet insan ve bazı canavarlardan başka, güneş, ay, yeryüzünden tutunda, tâ, en küçük mahluka kadar her şeyin dikkatle vazifesinde çalışması, zerrece haddinden tecavüz etmemesi, büyük bir heybet altından umumi bir itaatin bulunması, gösterir ki, büyük bir celal ve izzet sahibi bir zatın emriyle hareket ediyorlar. İşte, vazifesini yapmakla ona itaat eden her bir mahluk bu itaatiyle Allah’ın aziz ismine aynadır.

Bütün mahlukat ona böyle itaat ederken, biz nasıl cesaret ederiz ki, isyanımızla öyle bir sultanının emirlerine karşı geliyoruz ki, yıldızlar, aylar, güneşler itaatkar askerler gibi emirlerine itaat ederler.

Hem isyanımızla öyle bir azize karşı geliyoruz ki, öyle azametli ve itaatli askerleri var ki, farz-ı misal şeytanlar dayanabilselerdi, onları dağ gibi güllelerle taşlayabilirlerdi.

Hem öyle bir sultanın memleketinde isyan ediyoruz ki, kullarından ve askerlerinden öyleleri var ki, değil bizim gibi küçük, aciz mahlukları, belki farz-ı muhal dağ ve yer büyüklüğünde asi bir mahluk olsaydık, dünya büyüklüğünde yıldızları, ateşli demirleri, bize atıp dağıtabilirlerdi.

Nebevi Sevda 25 Aralık 2019 23:04

Alıntı:

Sükutu-Ezber Üyemizden Alıntı (Mesaj 429574)
I. Müheymin: Kainatın işlerini gözetir.
II. Kayyum: Kainatı idare eder.
III. Rahim: Merhameti sonsuzdur.
Yukarıda verilenlerden hangisi veya hangileri doğrudur?

E) I, II ve III

I. Allah'ın güzel isimleri Esma-i hüsna olarak isimlendirilir.
II. Peygamber efendimiz Allah'ın 99 tane güzel ismi olduğunu bildirmiştir.
III. Allah'ın sıfatları ve isimleri bir birleri ile tamamen ayrıdır.
Yukarıda verilen bilgilerden hangisi veya hangileri doğrudur?

E) I, II ve III


Aşağıdakilerden hangisi Allah (c.c.) inancı olan birisinin yapacağı davranışlardan biri değildir?


B) Allah'ın emrettiklerini yapar, yasaklarından kaçınır.


I. İnsanın yaşaması için gerekli olan tüm unsurlar Allah tarafından verilmiştir.
II. İnsan akıl sahibi ve Allah'a karşı sorumluluk sahibi bir canlıdır.
III. İnsan üstün değerlere ulaşmak konusunda Allah tarafından desteklenmiştir.

( Kul mücadele ederse Allah onu destekler)
Yukarıda verilenlerden hangisi veya hangileri doğrudur?


E) I, II ve III


Sükutu-Ezber 26 Aralık 2019 16:37

Böyle olacaktı abi,,, 2 ve 3. Yanlış şık,,,
1. E
2. A
3.D
4. E

Sükutu-Ezber 26 Aralık 2019 16:41

Alıntı
El-Müheymin
Allah Müheymindir. Bu ismin Allah hakkında 2 manası vardır:

1. Manası ile: Allah, koruyup, muhafaza edendir. Bir şeye göz kulak olan kişi o şeyin koruyucusu ve müheyminidir demektir. Muhafaza edene müheymin derler.

2. Manası ile Allah, yarattıklarını her an gözetleyen ve onların her haline şahit olandır.

Sükutu-Ezber 26 Aralık 2019 16:41

Şimdi bu ismin iki farklı manasını anlamaya çalışalım:

1- Allah, koruyup, muhafaza edendir.

Hücre bilimcilerinin araştırmaları neticesinde insanın bir tek hücresindeki DNA’larda 1 milyon sayfayı dolduracak bilginin var olduğu anlaşılmış.

Dünyanın en büyük ansiklopedisi olan ANA Britanicanın 40.000 sayfa olduğu düşünülürse, bir tek DNA’nın taşıdığı bilginin büyüklüğü daha iyi anlaşılmış olur.

Dünyanın en büyük ansiklopedisindeki bilgilerden 25 kat daha fazla bilgi, mikroskop ile yüzlerce defa büyütüldükten sonra ancak görülebilen bir hücrede ki DNA’lara yerleştirilmiş. Böyle harikulade bir işin tesadüf eseri olması mümkün müdür?

Acaba bütün dünya toplansa, Ana Britanica ansiklopedisinin tesadüfler sonucu meydana geldiğine bizi inandırabilirler mi? Elbette hayır’ peki, Bu dev ansiklopediden yüzlerce defa daha mükemmel olan DNA ansiklopedisinin sebeplerden yada tesadüfler neticesinde meydana geldiği nasıl iddia edilebilir?

İşte her bir DNA hücresi, kendisinde muhafaza edilen ve saklanan 1 milyon sayfalık bilgiyle, Allahı müheymin ismiyle bizlere bildirir. Allah bu ismin tecellisiyle insanların amellerini hafızalarında, amel defterlerinde ve levh-i mahfuzda muhafaza eder.

Yine bu ismin tecellisiyle çiçeklerin ve bitkilerin programlarını çekirdek ve tohumlarında muhafaza eder. Ve bir sonraki baharda aynen iade eder.

Ve hayvanların hayat programlarını ise yumurtalarda ve su damlacıklarında saklar ve muhafaza eder.

Müheymin ismi hayat sahiplerinin programlarını ve amellerini muhafaza etmek ile tecelli ettiği gibi, yarattıklarını tehlikelerden korumak ve muhafaza etmekle de tecelli eder. Dilerseniz müheymin isminin bu manadaki tecellisini insan aynasında görelim:

İnsanın en önemli organı olan beynini çok sert ve sağlam olan kafatası ile muhafaza etmek…

Gözü göz kapakları ve kaşlarla muhafaza etmek….

konuşma ve tad alma cihazımız olan dili ağız ile muhafaza etmek….

bir elbise gibi giydirilen deri ile vücudumuzu dış etkenlerden muhafaza etmek…

İç organlarımızı göğüs kafesinde muhafaza etmek

ölmemek için gereken rızkı iç yağ suretinde vücudumuzda depo ederek açlıktan ölüme karşı muhafaza etmek…

Bütün bunlar bu ismin bir tecellisidir. Ayrıca bize korku duygusu vererek muhtemel tehlikelerden sakındırmak da müheymin isminin bir tecellisidir. Eğer bu isim bizde tecelli etmeseydi, elektrik tellerini tutabilir, trafikte korkmadan sürat yapabilir ya da hızla gelen trenin önüne atlayabilirdik.

İşte Hayatımızın devamı ve muhafazası için vücudumuzda yerleştirilen bütün maddi ve manevi cihazlar, Allah’ın müheymin isminin bir tecellisidir. Acaba , yaratılış gayesi onu tanımak olan insan, bütün bu cihazlardan istifade eder de, bu cihazları kendine takan Allah’ı müheymin ismiyle bilmezse, aleme gönderiliş gayesine muhalefet etmiş olmaz mı?

Sükutu-Ezber 26 Aralık 2019 16:42

2- Allah, yarattıklarını her an gözetleyen ve onların her haline şahit olması

Müheymin isminin diğer manası; Allah’ın her şeye şahid ve gözeten olmasıdır. Perdesiz güneşe karşı yeryüzündeki eşya, güneşi görmemesi mümkün olmadığı gibi, müheymin olan Allah’a karşı da eşyanın gizlenmesi bin derece imkânsızdır. Çünkü her şey onun gözetlemesi altındadır. Her şeye nüfuzu vardır. Şu cansız güneş, şu aciz insan, şu şuursuz röntgen ışığı gibi nur sahipleri, sonradan yaratılmış ve kusurlu oldukları halde, onların nurları mukabilindeki her şeyi görüp nüfuz ederse, elbette Allah’ın müşahedesinden ve gözetlemesinden hiçbir şey gizlenemez.

Madem bu kainatın sahibi olan Allah, kelamında hadid suresi 4. ayette; “Nerede olursanız olun, Allah yaptıklarınızı görendir”

ve mücadele suresi 7.ayette

“Göklerde ve yerde olanları, Allah’ın bildiğini görmüyor musunuz? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O’dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O’dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlak O, onlarla beraberdir.”

ifadeleriyle Müheymin olduğunu beyan ediyor. Madem Allah her şeyi görür ve gözetir. Elbette bizi ve amellerimizi de görüyor ve gözetiyor.

Acaba yaptığı kötü bir işin başkası tarafından bilinmesinden rahatsız olan insan, nasıl olur da, hiçbir şey kendisine gizli kalmayan Allah’ın huzurunda günah işler ve ona isyan eder.

Sükutu-Ezber 27 Aralık 2019 13:39

Kendini murakabe eden, kendi kusurlarını anlayan ve düzeltmeye çalışan, kendisini iyi hal üzere devam ettirmeyi başaran her kul kalbine hakim olma itibari ile müheymindir. İsraf ve ittilaı daha da genişletip Allah’ın kullarına yol gösterme imkânına sahip, feraset ve istidlal tariki ile iç ve dış yüzlerine de vak’f olup da onları irşat edebilirse tabii ki bu manadan nasibi son derece fazla olmuş olur. (Gazali-Esma-i Hüsha şerhi/78)

Sükutu-Ezber 27 Aralık 2019 13:44

el-Halîmî der ki: “Müheymin, kıyamet günü, kendisine ibadet edenle*rin ibadetinden ve sevabından bir şey eksiltmeyendir. Allah, sevap vermekten aciz kalmadığı gibi onu zorlanarak veren de değildir. Bu yüzden kullarının bazı iyi amellerini gizleme veya inkâr etme ihtiyacı duymaz. O, cimri değildir ki, verdiği sevapları çok görsün ve bu nedenle bazı amelleri gizlesin. Sevap vermekle kendisinden ve mülkünden bir şey eksilmez ki, sevabını kısıp sınır*lasın. O, mülkünden faydalanan değil ki, başkası faydalandığında mülkünden bir şey eksilsin.

………Allah, iyilerin iyiliklerinden ve sevabından bir şey eksiltmediği gibi, asile*rin de isyanlarından ve hak ettikleri cezalardan bir şey arttırmaz. Zira yalan ve haksızlık O’nun hakkında mümkün değildir. Allah, cehennem ehlinin azabını “ceza” (amellerin karşılığı) olarak adlandırmıştır. Bu yüzden günah olmayan şeyin cezası (karşılığı) yoktur. Bu da Allah’ın inkârcıların ve asilerin cezalarını arttırmayacağını göstermektedir.

………Müfessirler, Allah’ın Müheymin ismini “Güvenilir” olarak işte böyle açıklamışlardır. İbn Abbas, Maide sûresi 48. âyette geçen “Müheyminen aleyh” ifadesini doğrulayıcı olarak açıklamış ve şöyle söylemiştir: “Müheymin, doğrulayıcı, tasdik edici ve güvenilir anlamındadır. Kur’an, kendi*sinden önceki kitapları doğrulayan bir kitaptır.”

Sükutu-Ezber 27 Aralık 2019 13:45

Mücahid de söz konusu ifadeyi benzer şekilde açıklamış ve şöyle söyle*miştir: “Müheyminen aleyh”, kendisinden önceki semavi kitapları tasdik eden, doğruluğuna tanıklık edendir.”

………Ebû Süleyman ise bu ismi şöyle açıklamıştır: “Müheymin, kullarının sözlerine ve fiillerine şahit olandır. Şu âyet bu anlama işaret etmektedir:

………“Senin içinde olduğun herhangi bir durum, onun hakkında Kur’an’dan okuduğun herhangi bir şey ve sizin işlediğiniz herhangi bir iş yoktur ki, ona (iyice) daldı*ğınızda, biz sizin üzerinizde şahidler durmuş olmayalım. Yerde ve gökte zerre ağırlığınca hiç bir şey Rabb’inden uzakta (saklı) kalmaz.” (Yûnus/61)

Sükutu-Ezber 27 Aralık 2019 13:48

Bazı âlimler Müheymin’i “Bir şeyi gözetleyen ve koruyan” şeklinde ta*nımlamışlardır. Zira bazı dilbilimciler kelimenin aslı olan “heymene”nin, bir şeyin başında durmak, gözetlemek ve korumak anlamında olduğunu söyle*miş ve şu mısrayı delil göstermişlerdir:

………Peygamberden sonra insanların en hayırlısı İyilik ve kötülükte Allah’ın yolunu koruyanlardır. (Beyhaki)

………İbn Kesir der ki: “İbn Abbas ve diğerleri, aşağıdaki âyetler de olduğu gibi bu ismi gören-gözetleyen anlamında, “Kullarının amellerini görüp-gözeten” şeklinde açıklamışlardır.

………“Allah her şeyin üzerinde şahit olandır.” (Buruc/9)

………“Her nefsin bütün kazandıkları üzerinde gözetici olana mı (başkaldırılır?)” (Ra’d/33)

………Râzî ise Müheymin ismini şöyle açıklar: “Müheymin, doğrulayan, güvende kılan anlamındaki Mü’min ile eşanlamlıdır.” Hasan Basri bu ismi “Tasdik eden, doğrulayan” şeklinde açıklamıştır. Özetle bütün bu tanımla*malar, Müheymin isminin Mü’min ismine yakın anlam ifade ettiğini göstermektedir. Elbette Allah, en doğrusunu bilir.” (F. Razi)

Sükutu-Ezber 27 Aralık 2019 13:50

BU İSİMLERİ BİLMENİN FAYDALARI (Mü’min-Müheymin)

………1- Bu ismi bilen her Müslüman, Allah’ı gönülden tasdik etmeli, O’nun indirdiği her şeye içtenlikle inanmalıdır. Daima O’nun adını zikrederek kalbini huzur ve güvene kavuşturmalıdır.

………2 – İsyan edip günah işleyeceğinde, O’nun seni gördüğünü hatırlayıp O’ndan hayâ etmeli ve cezalandırmasından korkmalısın. Kendisine itaat etti*ğinde yine O’nun seni gördüğünü hatırlamalı, O’nun affını, lütuf ve ihsanını ümit etmelisin.

………3 – Sana fayda veya zarar versin, sevindirsin veya kızdırsın daima doğru şahitlik yapmalısın. Senin, anne babanın ve yakın akrabaların aleyhinde bile olsa doğru şahitlik yapmaktan kaçınmamalısın. (İbn. Kesir*Kurtubi-Beyhaki-Es Sadi-İbn Kayyım el-Cevziyye/ Esmaü’l-Hüsna-333-335))

Sükutu-Ezber 27 Aralık 2019 13:54

EL MÜHEYMİN

………Bu vasıf hakkında da oldukça değişik açıklamalar yapılmıştır. Aralarında İbn Abbas’ın da bulunduğu bir kısım müfessirler “İnsanların yaptıklarını gözeten” diyerek Şehîd, Rakîb anlamını verirler. Ez Zemahşeri; “Koruyan (el Hafîz) manasını da ekler. Bazı bilginler ise el Emîn anlamı üzerinde dururlar.

………El Halimî’ye göre “El Müheymin; kıyamet gününde itaat ehlinin sevaplarından hiçbir şey ekşitmeyip mükâfatlarını verendir.” El Cübbaî; “Eşya ve varlıklar üzerinde emîn olan” diyor. Zira Müheymin-en’aleyhi; emîn-en anlamındadır.

………Bir başka açıklamaya göre ise Müheymim; “tasdik eden” olmalıdır. Yani Allah her söylediğinde doğrudur”

Kur’an ın tamamında bu kökten sadece muheymin sıfatı gelmekte ve iki yerde geçmektedir. Birinde Kur’an ı kerimin vasfıdır;

………“Kendisinden önceki kitabı tasdik edici ve ona şahit (muheymin-en) olarak gerçekle sana indirdik. (Maide/48)

………Burada muheymin hakkında tâbiun müfessirlerinden bir kısmı “şehîd”, bir kısmı “emîn”, bir kısmı da “Hâkim” demiştir. İbn. Abbas’tan ise her üç tefsir ayrı ayrı yollarla nakledilmiştir. Aslında bunların hepsi de birbirlerine yakın anlamlardır ve muheymin bu izahların bütününü içine alır.

………Şu halde Kur’an kendisinden önce ki kitaplar üzerinde Şâhid, Emîn, Hâkim’dir. Çünkü son ilahi kitap olarak öbürlerinin de güzelliklerine sahip bulunmakla birlikte, başka meziyetleri de vardır. Bir ayette ise liflamlı ve mücerret olarak Allah’ı tavsif eder. (Haşr/23) (Prof. Dr. Suad Yıldırım- Kur’an da Ulûhiyet/270-271)

Sükutu-Ezber 27 Aralık 2019 19:23

‘AZÎZ İSMİ NAZARİ ÇERÇEVEDEN

Kul ne kadar şerefli olursa olsun kuldur. Bu yüzden Allah’ın kuluna bahşedeceği şeref ve izzet gibisini hiç kimse bahşedemez. ‘Azîz olan Allah Azîz ettiği gibi zelil etmesi esasen izzetinin tecellisinden kulunu mahrum etmesidir. O’nun izzetinin tecellisinden mahrum olmak zaten kişiye zillet olarak yeter.

İmam gazali kendisinde şu üç sıfat bulunmayan ‘Azîz ismi ile nitelenemez der;

1 – Emsali bulunmamalı,

2 – Kendisine şiddetle ihtiyaç duyulmalı,

3 – Kendisine ulaşmak zor olmalı.

Şöyle devam eder; Zira emsalsiz nice şeyler vardır ki, değeri büyük olmadığı gibi yararı da küçüktür. Böylelerine de ‘Azîz denilemez. Yine değeri büyük, faydası çok ve emsali az nice şey vardır ki kendilerine ulaşmak zor olmadığı için bunlara da ‘Azîz denilemez. Meselâ güneş gibi. Elbette güneşin emsali yoktur. Dünya da böyledir, onun da emsali yoktur bu ikisinin faydası da çoktur ve kendilerine şiddetle ihtiyaç vardır. Böyle olmakla birlikte bu ikisi ‘Azîz olarak isimlendirilemezler. Çünkü her ikisini de seyretmek zor değildir. İnsan onları her an görüp müşahede eder.

Bundan başka üç mananın her birinin birer kemal ve birer noksanlık halleri vardır. Emsalinin az bulunuşunda ki kemal bir tek oluşuna bağlıdır Benzerinin olması muhal olmalıdır ki ‘Azîz olsun.

Mesela güneşi ele alalım, her ne kadar kâinatın bizim görebildiğimiz kısmında güneş bir tek ise de bu bizim gözümüzün ulaşabildiği yere nispetiyledir. Muazzan Kâinatın başka yerlerinde kemalde ve nefasette bizimkine benzer başka güneşlerin varlığı mümkündür.

Gazzali bu üç şartı koşmuş olsa da bizim medeniyetimizde “ekmek” ve “su” Azîz olarak adlandırılmıştır. Bu onların azlığından değildir. Aksine çok bulunsa da çokluğu değerinden bir şey azaltmadığı için Azîz dir ler. Su her yerde vardır ama onun her yerde olması onun değerini eksiltmez. İnsanlar ona hayati ihtiyaç duyarlar. Bunun içinde su ikram edene “Su gibi Azîz ol” derler.

Sükutu-Ezber 27 Aralık 2019 19:25

EL-AZÎZ

İbn Kayyim ise şunları söyler: “Azîz, dilediğine karar veren ve uygula*yandır. O, izzetinin eksiksiz ve mükemmel oluşuyla kullarına hükmeden ve bu hükmü onlar üzerinde icra edendir. Allah kulların kalplerini ve iradelerini dilediği yöne çevirendir. O dilerse kul ile kalbi arasına da girer. Allah dilediği şekilde kulunu istek ve irade sahibi yapar. Bu, O’nun üstünlük ve izzetinin mükemmel oluşunu gösterir. Zira Allah’tan başka hiç kimsenin böyle bir şey yapmaya gücü yetmez. Bir insan ancak kişinin bedeni ve dış görünümü üze*rinde etkili olabilir. Onu kendi iradesi doğrultusunda istek ve irade sahibi yapması mümkün değildir. Buna ancak karşı konulamayan mutlak üstünlük sahibi olan Allah yapabilir.”

Gazali ise bu ismi şöyle açıklar: “Azîz, benzeri az bulunan, kendisine şiddetle muhtaç olunan ve ulaşılması zor olandır. Bu üç anlamı kendinde toplamayan kimseye Azîz ismi verilmez. Benzeri az bulunan nice kimseler vardır ki kendisine hiç ihtiyaç duyulmaz. Bu yüzden ona Azîz denilmez. Hatta benzeri bile bulunmayan ve kendisinden çok yararlanılan birine, eğer ulaşmak kolay ise buna da Azîz denilmez. Güneş gibi. Güneşin bir benzeri yoktur ve birçok yararı vardır. Ama kendisine ulaşmak zor olmadığı için Azîz olarak nitelenemez.”

Bütün varlıklar her şeyde Allah’ın zatına, sıfatlarına, fiillerine ve bekasına muhtaçtırlar. Hiçbir kimse O’nun gücüne erişemez. Ama O’nun her şeye gücü yeter. Akıl, O’nun gücünü anlamaktan, gözler de O’nun azamet ve yü*celiğini müşahede etmekten acizdir. Hiçbir varlık O’nun nimetlerini sayamaz ve şükrünü eda edemez. Bütün bu sıfatlar başkası için değil yalnız Allah için geçerlidir. Bu sıfatlar, O’nun mutlak üstünlük sahibi olduğunu kesin bir şe*kilde ispatlamaktadır.

Sükutu-Ezber 27 Aralık 2019 19:28

EL-AZÎZ BU İSMİ BİLMENİN FAYDALARI

1 – Kul efendisinin gücünü bildiğinde ve O’nu hatırından çıkarmadığında daima O’nu müşahede etme imkânı bulur. Bu durum kulun günahlardan uzaklaşmasını ve yararlı şeylerle meşgul olmasını sağlar. Zira böyle bir kul, nefsiyle değil mutlak üstün sahibi olan efendisiyle (Allah’la) birliktedir.

2- Kul, Allah’ın kaza ve kaderde mutlak üstünlük sahibi olduğunu, Allah’ın mutlak Hâkim olduğunu, sevk ve idaresinin O’nun elinde olduğunu, O’nun koruma ve himayesi olmadan korunamayacağını, O’nun yardımı ol*madan başarılı olamayacağını bilmelidir. Kendisinin zelil ve hakir bir kul olduğunu, Hamîd ve Azîz olan Allah’ın kabzası altında bulunduğunu unutmamalıdır.

3- Kul, kaza ve kaderde daima Allah’ın üstünlüğünü müşahede etmelidir. Her türlü hamd, kemâl, zenginlik ve izzetin Allah’a ait olduğunu, eksikliğin kuldan kaynaklandığını, ancak kulun yerileceğini, her türlü kusur, ayıp, zulüm ve muhtaçlığın kula ait olduğunu bilmelidir. Kul, eksikliğini, ayıbını, muhtaçlığını ve zelilliğini düşünüp müşahede ettikçe Allah’ın izzetini, kemalini, hamdini ve zenginliğini daha çok müşahede eder. Eğer bunun aksini düşünürse bütün bunları müşahede edemez. Dolaysıyla eksikliğini ve zelilliğini samimiyetle kabul etmek, Allah’ın izzetini müşahede etmeyi sağlar.

4- Kul, günah olduğunu bildiği için Mevlâ’sına karşı gelmek ve günah işlemek istemez. Ancak yinede kendisi için takdir edilen gerçekleştiğinde, istemeden, kendi seçimi, dilemesi ve tercihi olmadan günah işlemiş olabilir. Böyle bir durumda sanki o, seçme hakkı olmadan seçen, istemediği halde isteyen ve dilemediği halde dileyen gibidir. İşte bu durum, Allah’ın yücelik, büyüklük ve üstün güç sahibi oluşunu gösterir. (İbn. Kesir-Kurtubi-Beyhaki/El Esmaü’l-Hüsna/238)

Sükutu-Ezber 28 Aralık 2019 18:01

İnsan araştırtıkça ne çok şey buluyor Rabbimiz hakkında tek bir Esmasını bile anlatmaya kelamlar aciz kalıyor, gerçekten insan Rabbi olan Allah'ü Teâlâ'yı tanımak istiyorsa Esmalarını öğrenmeli, ezberinde tutmalı her anımızda Rabbimizin aslında bir Esmasının tecellisi var,, bizler kul olarak o Esmaları öğrenirken Rabbimizin ne kadar büyük sonsuz Aziz olan hiç zaman yenilmeyen,,Müheymin olup herşeyi gözetim altında tutan bir Rabbimiz var,
İnsan bu Esmaları bildikçe, öğrendikçe ne kadar da aciz bir varlık olduğunu öğreniyor,,,ve her öğreniş de ne kadar da sonsuz kudreti ve bir o kadarda azamet sahibi olduğunu farkında oluyoruz,,,klpp/klpp/

Sükutu-Ezber 28 Aralık 2019 19:57

Bazen öyle düşünürüm yağmurlu havaları hem severim korkarım bana Azim olan azamet ve Aziz olup hiç bitmeyen zerre kadar güçün de eksilme olmayan Rabbimizi hatırlatıyor,,

Yani o kasırgalar da, fırtınalar da, sel olsun ister tsunami olsun ve yahut depremlerın o yıkıcı içinde yapabileçeğimiz ne var ki Aziz olan Rabbimizin karşısın da, elimizden hiç bir şey gelmez, bütün dünya insanları toplansa zerre kadar bile zarar veremeyiz Rabbimize

O Azîz olan Allah'ü Teâlâ'ya hiç kimsenin güçü yetmez bizleri yaradan Rabbimizdir, bir sel yağmuru gelse durduramayız alıp götürür bizi, o anlarda dilerse sağ bırakır dilerse öldürür, herşey Müheymin olan Rabbimizib gözetimi altında

Bizler bunu iyi düşünerek, aklederek Azîz olan sonsuz güçün yegane Sahibi ve Müheymin olup bütün varlıkları görüp gözeten Rabbimiz bizlerden yanlız Kendine kulluk etmemizi istiyor
Bir çok ayetin de bizlere bunu bildiriyor
İnşallah bunun bilincinde olup dosdoğru kullardan oluruz,,,,,,

Sükutu-Ezber 28 Aralık 2019 21:58

Yaşadığım Ümreyi Esmàül Hüsna ile anlatımım,,, :) klpp//cic/ek//cic/ek/,,, /cic/ek//cic/ek/klpp/

Benim için hayaldi ve duamdı özlemdi Kebeye gitmek, herşeyden haberi olan Habir, Alim olan gizli, açık herşeyi bilen,herşeyi işiten Semi' olan Rabbimiz dualarımdan, her hareketimden haberdardı.
El- Vedüd ismiyle Kabeye gitme sevgisini içime koymuştu, Sevilmeye en layık olan Rabbimiz Musavvir ismiyle dünya da herşeye dilediği gibi şekil veren, şekillendirip suret veren kalbime de Kabe sevgisiyle donatmıştı. Dileseydi donatmazdı
Gidenlere söylerdim bizleri de çağırın Kabeye ve Peygamber efendimize çok selam söyleyin diye. , Herşeye şahit olan Şehid bu halime şahitti, biraz zor bir şeydi ben için Kabeyi ziyaret etmek,oysa* azamet sahibi Azim, vardan yok eden dilediğini istediği anda yaratan Halik, kainattaki bütün varlıkların herşeyin değişmesine güçüne yeden Kadir, kullarına karşı ikramı, iyiliği bol olan Berr, istediğini ileri alıp öne geçiren Mukaddim benim de duamın zamanını yaşamaya gelmişti.


Derken bir gün bir akrabam ümreye gidiyoruz sen de gel dedi, herşeyi yapmaya var etmeye, yaratmaya ve olmasına imkan veren Kadir ismiyle ümreye gitme olanağını bana gösterdi Rabbim.

Ben de inşallah olur dedim, Latif olan sonsuz lütüfkar Rabbim bana Kabeyi ziyaret etmenın yolunu Fettah isminin tecellisiyle ve Mucib olan duaları kabul eden, dilekleri, istekleri Kendine samimi yalvaranların dualarını karşılığını veren, Semi' ismiyle duyup, Kerem ismiyle bol cömert kullarına ihsanı bol olan, Rahman olan bana merhamet eden acıyan Rabbimiz duamı kabul etmişti.

Bütün alemlerin tek sahibi Melik olan Rabbimiz bütün evrakları hazırlamam, tamam etmem için bana imkan güç ve kuvvet verdi ve Vekil ismi tecellisiyle işlerimi gördü ve Selam ismiyle işlerime selameti nasip etti.

Ümreye gitme zamanı gelince,Cami' olan Rabbimiz bütün kafileyi bir araya topladı, ilk önce Medineye gittik,
Kabul olan duamı yaşamaya,kendi selamımı Peygamber efendimize söylemeye gittik en çok şükür edilmesi gereken Şekür olan Rabbimize sonsuz şükürler olsun o güzel değerli anı yaşattğı için,
Bizleri 5 gün Rezzak ismiyle Medine de rızıklandırdı,,

5.günün sonunda Mekkeye yola çıktık, bana yolculuk dokunur normalde hemen dualara sarıldım şükürler olsun ki Rabbimiz Latif ismiyle hayırlı gitmeme lütfetti, Müheymin ismi tecellisiyle beni himayesine alıp, Kayyum ismiyle herşeyi ayakta tutan Rabbimiz beni ayakta tuttu ve yolculuğumu hayırla sorunsuz sonuçlandırdı.
Kendine güveneni boş yollamayan hem bana hem bütün yolculara Mu'min ismiyle emniyet verdi,
Lebbeyk sesleriyle ile vardık Mekkeye Selam olan Rabbimiz selamete eriştirmişti bizleri.
Bize Kabeye yürüyün yaklaşınca gözlerinizi kapatın dediler bizde kapattık, açınca gözlerimiz Kabeyi gördü yıllardır namaza durunca hep kıblem kabe, kıblem Kabe dedik, işte o Kabe karşımızda kıblemiz karşımız da, her yer Kabe, Kabe muhteşem, Kabe anlatılmaz gözlerimiz şenlendi Ğaniyy olan Rabbimiz gönlümüze o an sevinç, huzur, mutluluk zenginliğini verdi, Nur ismiyle gözlerimizi Kabenin nuruyla nurlandırdı, bizler de tarif edilemez mutluluk hüzün, sevinç, dilimiz de şükürler Şekur olan az şükre çok veren, Kerim sahibi kullarına çok cömert olan Rabbimize minnettar,

O anları yaşattığı için şükürler olsun, Rabbimiz bize Muhyi ismiyle ümreyi yaşamak için sağlık verdi, o anları görmek için ömür bağışladı,Raşid isminin tecellisiyle o güzel doğru yola gitmem için beni yolladı,, Şafii ismiyle sağlıklı bir şekilde gidip gelmemi nasip etti

Rabbimizin bizlere sunduğu dünya hayatının hikmeklerini düşünmeli, iyi akıl etmeli
Bize göre zor ama Rabbimize göre değil, (kün feyekün) yani ol derse olur çünkü O cc. Sameddir
bizler O'na muhtacız
O Metin'dir hiç bir zaman sarsılmayan
O Vehhab'dır nimeti karşılıksız veren
O Kuddûs'dür bütün hata ve noksanlıklardan münezzeh olan
O Aziz'dir mağlubiyet bilmeyen güçlü tek galip olan
O Müheymin'dir kullarını gözetip koruyan
O Veliyy'dir sevdiği kullarına eden ve iyi kullarına gerçek dost olan
O Allah'tır bütün Esmasını Kendinde toplayan, bizlere Kendini o Esmalarla tanıdan
Yeter ki biz kullar olarak kalben teslimiyet
Yap dediğini yapmak, yasak ettiklerinden kaçınmak sonsuz şekilde güvenelim ve kulluk edelim.

Ümre olsun ve bütün yaşamımız olsun bütün eksikliklerimizi affetsin Tevvab ismiyle bütün tövbelerimizi kabul etsin inşallah.
Ğafur ismiyle bizleri merhametinden, Ğaffar ismiyle bizleri bağışlamasından mahrum bırakmasın inşallah,,,

Varis olup bütün varlığı devam ettiren, mülkün sahibi kalbimizden öyle güzellikleri manaları, İslamı hiç eksik etmesin, Şehit olan Rabbimiz biz kullarının hep hayırlı amellerine şahit olsun inşallah.

Gerçek anlamda Rabbimizin bütün Esmàül Hüsna'sını öğrenip, ne anlama gelip sadece ezbere değil hayatımızın her alanına uygulayıp yaşamayı nasip etsin inşallah inşallah,, çünkü hayatımızın her alanında her anında Rabbimizin Esmasının tecellisi hiç eksik olmaz hep vardır,önemli olan Rabbimizi bilip ona göre yaşamak,,,çokkk çokkk amin amin,, :) /cic/ek//cic/ek//cic/ek/

,,, klpp//cic/ek/klpp/


SAAT: 15:08

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321