|
Konu Kimliği: Konu Sahibi TufeyL,Açılış Tarihi: 30 Ağustos 2007 (19:22), Konuya Son Cevap : 30 Ağustos 2007 (20:50). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
30 Ağustos 2007, 19:22 | Mesaj No:1 |
Tasavvuf sevdalısı oku bakalım Tasavvuf sevdalısı oku bakalım Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah... Alemlerin HALİKI ALLAH-U TEALA ya Sonsuz Hamd ve şükür O'nun sevgilisi Habibi Alemlerin en güzeli Yaratılmışların en faziletlisi Hz.Muhammed Mustafa (s.a.) Efendimize Selat Ve Selam olsun... Konu uzun ama İnşaAllah yavaş yavaş sıkılmadan özümseyerek okuyup iyi idrak edelim ve gayret edelim İnşaAllah.. NEFS; Hakîkat, cevher, asıl, öz. İnsanda ve cinde şer, kötülük kuvveti. Şerîate yâni dîne uymayan isteklerin kaynağı. Buna nefs-i emmâre de denir. Yani Gadap ve Şehvet kaynağı... Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki: Cenâb-ı Hakk'ın huzûrundan korkup, nefsini (gayr-i meşrû) nefsânî arzularından (hevâ ve isteklerden) men eden kimsenin varacakları yer muhakkak Cennet'tir. (Nâziât sûresi: 40.Ayet) Nefsine düşmanlık et! Çünkü o, benim düşmanımdır. Hadîs-i kudsî-Mektûbât-ı Rabbânî de zikredilmekde Akıllılığın alâmeti; nefse gâlib ve hâkim olmak ve öldükten sonra lâzım olanları hazırlamaktır. Ahmaklık alâmeti; nefse uyup, Allah'tan af, merhâmet beklemektir. Berîka naklediyor... Nefsini azîz eden dînini yıkar. Nefsini zelîl eden kimse dînini azîz eder. Mücâhid bin Cebr'in sözüdür... Nefsin yaratılması, insanların yaşaması, üremesi ve dünyâ için çalışmaları içindir. Allahü teâlâ nefsi böyle nice faydalar için yarattı. Fakat bütün insanlara merhamet ederek, acıyarak, nefse uymağı frenlemeleri, ona hâkim olup, zararlarını önlemeler i için insanlarda akıl da yarattı. Şerefeddîn Yahyâ Münîrî'in sözüdür... Nefse uymaktan kurtulmak, dünyâ nîmetlerinin en büyüğüdür. Çünkü nefs, Allahü teâlâ ile kul arasındaki perdelerin en büyüğüdür. Ebû Bekr Tâmistânî'nin sözüdür... Nefse, günâhlardan kaçmak, ibâdet yapmaktan daha güç gelir. Onun için günahtan kaçman daha sevâbdır. İmâm-ı Rabbânî r.a. naklediyor... "Yâ Rabbî! Nefsimi bana musallat kılma! Ona karşı beni yardımsız, yalnız bırakma! Nefsim bana acımıyor. Bana sen merhamet eyle! Ey nefsim! İsteklerini hiç unutmuyorsun. Fakat kulluk vazifelerini yapmaya hiç istekli değilsin. Ey nefsim! Hesâba çekileceğin kıyâmet gününde hâlinin ne olacağından hiç korkmuyorsun. Geçici olanı, ebedî ve sonsuz nîmetlere tercih ediyorsun. Ey nefsim! Hiç amelin olmadan, çalışmadan âhirette rahata kavuşmak istersin. Uzun uzun arzu ve isteklerin peşine düşüp, tövbeyi devamlı sonraya atıp geciktiriyorsun." Avn bin Abdullah ALLAH c.c. ondan razı olsun... Allah yolunda nefsi ile yürümek isteyen daha ilk adımında hatâ etmiş demektir. Nefsini terkedip de ihlâs ile her şeyde Allahü teâlânın rızâsını düşünerek yola çıkarsa, Allahü teâlâ ona kendisine kavuşturacak rehberi tanıtır. Ali Müzeyyen'nin sözüdür... Nefis düşmandır. Düşman sözüyle hareket etmek akıl işi değildir. Ali Hâfız'ın sözüdür... Mahlûkâtın en ahmağı nefstir. Çünkü dâimâ kendi aleyhine olan şeyleri ister. Seyyid Abdülhakîm Arvâsî k.s. zikreder... NEFSİN MERTEBELERİ ..... Tasavvuf Ehl-i yüce Kitabımız Kuranı-ı Kerim'in ışığında Nefsi yedi mertebeye ayırmıştır. Şimdi kısaca mübareklerin ağzından nakledelim İnişALLAH....... Nefs-i Emmâre: Kötülüğü emr eden nefs. Nefs-i emmâre, hiç kimsenin emri altına girmeyip, herkese emretmek ister. Nefs-i emmâreyi yıpratmak, azgınlığını önlemek için dîne uymaktan başka çâre yoktur. İnsanın bütün kötülükleri nefs-i emmârede toplanmıştır. Nefs-i emmâre hiç iyilik yapmak istemez. Hep kötülük yapmak ister. Kendisine ve başkalarına zararlı olan şeyleri sever. İnsanın dünyâ ve âhirette saâdete kavuşması için nefsine uymaması, onu zay ıflatıp, zarar yapmayacak hâle getirmesi lâzımdır. Varlıklar içinde en câhil olanı insanın nefsidir. Çünkü, Nefs-i emmâre kendine düşmanlık yapmaktadır. Hep kendini yok edici şeyleri istemektedir. Her isteği, Allahü teâlânın yasak ettiği şeylerdir. Her işi, sâhibi olan ve bütün iyiliklerin sâhibi bul unan Allahü teâlâya karşı gelmektir. Hep kendi can düşmanı olan şeytana uymaktadır. Peygamberlerin gönderilmesi ve kitapların indirilmesi hep nefs-i emmârenin isteklerini yok etmek içindir. Çünkü nefs-i emmâre, Allahü teâlâya düşmanlık etmektedir. Nefsin isteklerini yok etmek ancak şerîate uymakla olur. Ahmed Fârûkî Serhendî naklediyor ALLAH c.c. ondan razı olsun... Nefs-i emmâre, şehveti ve gadâbı aşırı çalıştırdığı için, buna uymak insana tatlı gelir. İslâmiyet'e uymak ise, bu arzuları frenlediği, tahdid ettiği için, insana acı, zor gelmektedir. Bunun için insan, İslâmiyet'e uymak istemez. Nefse uymak ister. Abdülazîz Dehlevî k.s. naklediyor ALLAH c.c. ondan razı olsun... İnsanların nefs-i emmâresi; mevki sâhibi olmak, başa geçmek sevdâsındadır. Onun bütün arzusu, şef olmak, herkesin kendisine boyun bükmesidir. Nefsin bu arzuları ilâh olmak, mâbud olmak, herkesin kendisine tapınmasını istemektir. İmâm-ı Rabbânî r.a. naklediyor ALLAH c.c. ondan razı olsun... Nefs-i Levvâme: Kötü işlerden dolayı dâimâ kendini kınayan ve ayıplayan nefs. Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki: Kıyâmet gününe ve nefs-i levvâmeye yemîn ederim ki, insan, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacağımızı mı sanıyor? (Kıyâme sûresi: 1-3.Ayetler) Bilmiş ol ki; en büyük düşmanın, seni kuşatan nefsindir. Hep kötülüğü emreder şekilde yaratılmıştır. İşi, iyilikten uzaklaşıp fenâlığa meyletmektir. Onu tezkiye edip doğrultmak, Rabbine ve Hâlıkına ibâdet için zincire vurmak, arzularından alıkoyup ze vklerinden uzaklaştırmakla me'mursun. Şâyet biraz ihmâl edersen azar ve bir daha önüne geçilmez hâl alır. Durmadan onu uyarır, kınar ve levmedersen, o zaman nefs-i emmârelikten çıkar da Allahü teâlânın kendisine yemin ettiği Nefs-i levvâme hâline dön er. İmâm-ı Gazâlî r.a. ALLAH c.c. ondan razı olsun... Nefs-i Marziyye (mardiyye) : Kusurlarını bilen, kendisinden râzı olunan nefs. Rabbinin indinde, makbûl olan nefs. Nefs-i marziyye kavuşan kimse, verdiği her sözü yerine getirir. Adâletten ayrılmaz, kerem sâhibidir (cömerttir). Herkese lâzım olan bilgileri anlayacağı derecede söyler. Erzurumlu İbrâhim Hakkı k.s. İsmail Fakirullah Hz.lerinden ALLAH c.c. razı olsun böyle güzel ve ilimli bir Veliyi eğittiği için... Nefs-i Mutmainne: Îmân etmiş nefs. Allahü teâlâyı anmakla huzûra eren, İslâmiyet'in emirlerini yapmak kendisine zor, ağır gelmeyen nefs. Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki: Ey mutmainne olan nefs! Râzı olmuş ve râzı olunmuş olarak Rabbine dön. Seçilmiş kullarım arasına karış ve Cennet'ime gir. Fecr sûresi: 27-30.Ayetler Nefs-i mutmainneye kavuşmuş olan insan sabırlıdır. Yumuşak ve güleryüzlüdür. Ayıbları örter ve kusurları affeder. Allahü teâlâya tam teslim olmuştur. Çok ibâdet yapar. Cömerttir. İslâm dîninin emirlerinden bir karış ayrılmaz. Erzurumlu İbrâhim Hakkı k.s. İsmail Fakirullah Hz.lerinden ALLAH c.c. razı olsun böyle güzel ve ilimli bir Veliyi eğittiği için... Bir insan vilâyete kavuşup velî olunca nefs-i emmâresi nefs-i mutmainne olmuş, küfürden, inkârdan kurtulup, Rabbinden râzı olmuştur. Rabbi de ondan râzıdır. Yaratılışında bulunan kötülük, azgınlık yok olmuştur. İmâm-ı Rabbânî r.a. ALLAH c.c. ondan razı olsun... Nefs-i Mülhime: Gerektiği zaman Allahü teâlâ tarafından kendisine hakîkatler ilhâm edilen, kötülüklerden arınmış nefs. Nefs-i mülhimeye kavuşmuş bir kimse, ilim, kanâat, tevâzu (alçak gönüllü olma), hüsn-i zân (iyi düşünce) sâhibidir, sabırlıdır, tahammüllüdür. Özrü kabûl eder. Her türlü eziyetlere katlanır. Erzurumlu İbrâhim Hakkı k.s. İsmail Fakirullah Hz.lerinden ALLAH c.c. razı olsun böyle güzel ve ilimli bir Veliyi eğittiği için... | |
Konu Sahibi TufeyL 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Ebul vefa hz.'nin duası | Dua Bölümü | TufeyL | 0 | 2291 | 19 Mart 2009 15:03 |
Cennet kapısını açan dua | Dua Bölümü | TufeyL | 0 | 2305 | 19 Mart 2009 15:02 |
Gel sana dünyanın misalini göstereyim | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | Ağlama_Karanfil | 1 | 2063 | 19 Mart 2009 14:58 |
BabaanneMaceraları | Fıkralar-Hikayeler | Kara Kartal | 2 | 1968 | 18 Mart 2009 00:02 |
Evlilik aşkı öldürür derler.YaLaN.. | Evlilik-Nikah Konuları | Mihrinaz | 5 | 1909 | 17 Mart 2009 22:43 |
30 Ağustos 2007, 20:50 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Tasavvuf sevdalısı oku bakalım Yolculuk- hamd alemlerin Rabb'ine -devam etmektedir. Bu yolun her yeni durağında kervan yeni unsurlarla zenginleşerek maksuda doğru ezelden ebede sürecek yolculuğuna devam edecektir...Tasavvufta bunlardan bu unsurlardan biridir.... |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Konuyu değerlendir | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Bil Bakalım / Medineweb | Medineweb | Yarışmalar/ Bilgi Yarışmaları | 105 | 14 Eylül 2023 15:16 |
Kelimeleri Bul Bakalım | Kara Kartal | Bilmece ve Bulmacalar/Zeka Oyunları | 43 | 20 Ocak 2022 11:03 |
Bil Bakalım? | Nebevi Sevda | Bilmece ve Bulmacalar/Zeka Oyunları | 26 | 24 Aralık 2019 10:11 |
bakalım kimler % 2 nin içinde :)) | Medineweb | Bilmece ve Bulmacalar/Zeka Oyunları | 17 | 15 Temmuz 2014 05:40 |
Peygamber sevdalısı ''ebu talib'' hakikatleri | MERVE DEMİR | Makale ve Köşe Yazıları | 10 | 01 Şubat 2012 00:53 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|