Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat (https://www.forum.medineweb.net/182-teblig-irsad-vaaz-hutbe-nasihat)
-   -   Hutbe: Hayra koşmak (https://www.forum.medineweb.net/teblig-irsad-vaaz-hutbe-nasihat/11112-hutbe-hayra-kosmak.html)

Arasat 23 Mart 2009 19:21

Hutbe: Hayra koşmak
 
“İnsanların hayırlısı, halka hayırlı olanıdır.” H.şerifini çalışmalarına hedef olarak seçen Müslümanlar, dinimizin, arz küresinin dört tarafına yayılması için, hayırlı işler yapmaya büyük gayretler ve mali fedakarlıklar göstermişlerdir. Hak rızası için halka hizmet fikrinde yarışan bu insanlar, vücuda getirdikleri eserler ile asırlar sonrasının insanlarına da faydalı olmuşlardır. İnsanların kalben huzura kavuşması ve hakiki medeniyet sahasında ilerlemesi için tek çıkar yol, İslam dininin teşvik ettiği “hayırseverlikte yarışma” prensibidir.

İnsanlığa hizmet etmekle temayüz etmiş kişilerin geçmişteki çalışmaları ne zaman tetkik edilecek olsa, beşeriyetin refahı için hiçbir fedakarlıktan çekinmeyen hayırseverlerin ilmi ve içtimai sahada vücuda getirdikleri müesseseler, camiler, köprüler haşmetle karşımıza dikilmektedir. K. Kerimin hayır işlemeyi emreden ve bu uğurda müsabaka fikrini telkin eden ayetleri karşısında düşünmek, abesle iştigal etmek olur. Zira bu istikamette gösterilecek her türlü çalışma, Allah’ın emri ve müminlerin memuriyetidir. Memur olan kimse emir olunan işi yapma durumundadır.

Boşa geçen zamanları ve faydasız işlerde tüketilmiş nefesleri geri getirmek mümkün değildir. Bu ciheti göz önünde tutarak ömür sermayemizi ve maddi imkanlarımızı sarf ederken çok dikkatli olmalı, en yüce inanç umdesi bulunan “kelime-i tevhit”in cihanın ufuklarına ve insanların gönüllerine yayılıp yerleşmesi için ölçülü hareket etmeliyiz. Zaman dilimlerinin en küçüğünü ifade eden bir dakikayı ve hatta ondanda kısa anları bile hassasiyetle değerlendirmeli “iki günü birbirine müsavi yapan aldanmıştır.” ikazını hatırdan çıkarmamalıyız.

Ahiretin tarlası olan dünyada, bahçeye tohum saçarcasına, hayırlı işler yapmayı alışkanlık haline getirmeliyiz. Her şeyin zekatı olduğu gibi şu vücudun ve sıhhatinde bir bedeli olduğunu düşünmeliyiz. Sıhhatimizi kaybettiğimiz zaman “-Ah sıhhatim yerinde olsa da hizmet etsem” demenin bir manası olmadığını bilmemiz lazım.

Nefsani hayaller ve boş emeller bizi hayırlı hizmetlerden geri bırakmamalıdır. Bir hayrın terk edilmesi katmerli hüsran, geciktirilmesi de uyuşukluktan doğan bir ziyandır.

Efendimizin “Tebük seferine çıkılma” arzusunu basit sebeplerden ötürü ihmal eden Eshabın güzidelerinden H. Kâb Übnü Mâlik, Hz Hilâl ibni Ümeyye, ve Hz Miraret Übnü Rebi’de özürlülerden ve münafıklardan başka herkesin gazaya iştirak ettiğini görmekle keder ve sıkıntı içine düştüler. Hele seferden dönüldüğünde haklarında tatbik edilen muamele ile yani Müslümanların her türlü münasebeti ve selamı kesmeleri, hanımlarıyla yataklarının ayılması emri ile maddi ve manevi ızdırap içinde kaldılar. Takriben (50) ün kimse kendileri ile görüşmedi ve nihayet tövbelerinin kabulünü bildiren ayetlerin gelmesinden sonra rahatladılar.

H. Şerif “İyi ve hayırlı işler yapmada acele ediniz. Yakında karanlık ece kıt’âları gibi fitneler doğacaktır. O sırada kişi mü’min olarak sabaha girmiş ve fakat kafir olarak geceye ermiş olacaktır. Mü’min olarak gecelemiş ve lakin kafir olarak sabaha girmiş olacaktır. Dünya meta’ından küçük bir şey karşılığında dinini satacak.” buyurmuşlardır.

Ahiretimizi mamur etmek istiyorsak, İslam'ı yüceltmek ve insanı mes’ud etmek için çalışmak zorundayız. Her Müslümanın bu hususta mesai yapması, Müslümanlığın icabı ve vazifesidir. Hiçbir Müslüman o yapsın bu yapsın diye kenara çekilemez vebali ve mesuliyeti ağırdır.

Ana karnı, cenin teşekkül edip gelişeceği bir yer olduğu gibi hayırlı işlerin yeri de dünyadır. “9” aylık “Rahmi mader” devresi sonunda vücudunun küçük bir parçası noksan olarak doğan bir çocuk, yıllarca yaşasa bile, bu eksikliği tamamlamaya imkan bulunmamaktadır. Bu düşünceden hareketle diyoruz ki: Dünya hayatında eksik bırakılan hayırlı bir işi toprağın altında tamamlamaya imkan yoktur. Böyle bir istek kabul edilmeyecektir. Ayet meali: (Sure-i Fatır Ayet 37): Onlar cehennemde şöyle feryat edecekler: “Yarabbi bizleri dünyaya gönder. Yapa geldiklerimizin gayrı salih amel işleyelim. (Cenab-ı Hakkın cevabı) “düşünüp anlayacak kişinin düşüneceği kadar ömür vermedik mi, ki hem size peygamber de geldi. O halde tadın azabı. Çünkü zalimleri kurtaracak yoktur.”

Kıymetli müminler bu gibi hayırlı işlerin yeri dünyadır. Bu hayatı yaşarken beş vakit namaz borcu ile ahirete göç eden kimse toprak altında imkan olsa 500 sene namaz kılsa da bir günlük namaz borcunu ödeyemez. O halde kendisine hayırlı bir iş veya kuran hizmetleri ile alakalı bir şey teklif edildiği zaman bahaneler üretmek yerine o hizmeti yapma çarelerini aramak akılcı bir yoldur


SAAT: 19:48

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306