Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tefsir Çalışmaları (https://www.forum.medineweb.net/199-tefsir-calismalari)
-   -   Tevbe-9/73**Tefsir (https://www.forum.medineweb.net/tefsir-calismalari/17384-tevbe-9-73tefsir.html)

Abdulhamit 1 30 Nisan 2010 19:35

RE: Tevbe 29 ayetinin yorumu (Cizye )
 
Alıntı:

müslümanlardan Üyemizden Alıntı
ABDULHAMİT KARDEŞ ,ŞİMDİ ALLAH HİÇ BİR KAVİM[KİŞİ] KENDİNİ DEĞİŞTİRMEDİĞİ HALDE,Ben onları değiştirmem diyor,ve buda ALLAHIN adil olduğunun en belirgin ispatıy ken,kendini değiştirmek istemeyen yani başını örtmek istemeyene nasıl bir zorlama olabilir.

Evet kişiler yaşadığı toplum içerisinde ki islam toplumu yani ŞERİAT[ALLAHIN KANUNU] ile yönetilen toplumların içerisinde inanan ve inanmayanların giyim ve kuşamları ,ayrıca hayatın her alanı İSLAMİ BİR DÜZENLEME İLE DÜZENLENİR AMA karşıdaki kişinin inancınada kısıtlama getirilirken bu kısıtlama tamamen İSLAMİ ŞERİATTA OLDUĞU GİBİ değildir kanaatindeyim.

örtünmek istemeyen birine başını değilde,BOĞAZdan tutun VE DİZ ALTIna kadar [BAYANLARDA] örtünmesi mecburi, kalan yerler ise İSLAMIN ŞERİATINI KABUL EDENLER İÇİN mecburidir.

Ayrıca bu gibi düzenlemeler hayatın her alanındada mevcuttur,örneğin islamda kiliseye ain yapmak yasak ama bu inançta olanlara bunu yasaklaya bilirmiyiz....Bunlar genel konular olduğu gibi her KONUYA AYNI HARAM PENCERESİNDE BAKMAK SAKINCALI KANAATİNDEYİM Kİ YANILIYORSAM LÜTFEN UYARIN....saygılar

DEĞERLİ KARDEŞİM YANILIYORSUN. BANA GÖRE TABİİ

BAŞÖRTÜSÜ ALLAHIN YAP DEDİKLERİ ARASINDADIR.

Fakat emrin yapılmaması kişinin vicdanına bırakılması veya dayatma yapılmaması ile toplumun huzuru ne kadar etkilenir ?

İsterseniz bu açıdan ele alalım konuyu

BAKIN TOPLUMUN HUZURUNDAN BAHSEDİYORUM VE TESETTÜRÜN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİYORUM Kİ TOPLUMUN HUZURU BUNDAN NE KADAR ETKİLENİR DİYORUM.

Bununla ilgili bir yazı hazırlamak üzereyim.

İnşallah birlikte değerlendiririz

Yitiksevda 30 Nisan 2010 21:47

RE: Tevbe 29 ayetinin yorumu (Cizye )
 
İnsana verilen nimetler sayesinde en küçük fitneden en büyüğüne kadar her hususta hassas duyarlılıkta olması islami olmayan durumlarda tepkisini ortaya koyabilmelidir. Önemsenmeyen küçük fitneler büyük fitnelere kapı aralar her daim.Ümmetin her daim uykuda kalmasını isteyen çevreler üstlendikleri görevleri icabı fitneyi yaymak için her yola başvurmaktadırlar.Günümüzde en büyük fitne diyebileceğimiz
‘’ŞEHEVİ’’ istek ve arzulara meyil bu kesimlere en büyük fırsatı vermektedir,zayıf karaktere sahip Müslümanlar bu fitneye düşmektedirler reklamından tutunda elbisesine kadar her alanda avcılar bu insanları kendi isteklerine esir etme çabasındadırlar İşte bu hususta Müslümanların fitneye düşmemesi için toplumun düzeni için ahlaki değerlerin yaşanması için bu ve benzeri ilkelerin devamını sağlamak adına hukuk ilklerini uygular bu uygulama asla zorlama değil bilakis güven ve huzurun teminatıdır..

İslam süslenme ve güzelliği göstermeye meyilli olan fıtri isteklere rağmen belli hükümler ile Allah’ın nuru ile aydınlanan Mümin Erkek ve Kadınlara emirlere uyma farziyeti yükler İslam’ın emirlerine uyma hususunda tereddütsüz bir teslimiyeti öngörür bu hususta sorumluluk yükler….

Günümüz sözde modern ! ama hakikatte cahiliye olan yaşam standartlarında göğsünü ve başını pervazsızca ahlaki erdemleri yok sayacak derecede şehevi isteklere mahkum olmuş bir toplum saçı boynu küpesi bileziği vb hususlarda ölçüyü kaçırmıştır..

Nisa suresi 31 ayeti kerimesi Nazil olduğunda Hz Aişe annemizden nakledilen şu rivayet teslimiyetin ne denli olduğunun izahıdır:

"Allah ilk hicret eden kadınlara rahmet etsin. "Baş örtülerinin uçlarını yaka altlarına kadar sarkıtsınlar" ayeti inince fistanlarını parçalayıp onunla örtündüler" (Buhari)
Bu izahatlar ile İslam toplumunun hissiyatı helal dairesi içinde güzelliğe olan sempatisini arındırmıştır.Güzellik ile toplumdan istenen hayvansal duygular değil bizzat insani duyguları en güzel biçimde yükseltmedir…..

Sizin dediğiniz bazda bakacak olursak İslam’ın haram saymış olduğu fiillerin tamamı her zaman İnsanların aleyhine olan davranış ve tutumlardır. işte bu noktada Toplumun ıslahı ve haklarını koruma adına şehvetten riyadan azgınlıktan muhafaza etme adına belli ilkeleri uygulaması Yine İnsanların huzur ve güvenliği içindir.Abdülhamit abi sizinle bu konuda hemfikirim Toplumun dejenere olmaması haya ve edebin elden bırakılmaması adına İslam inancını benimseyenler emirlere uyma hususunda mükelleftirler bu mükellefiyet huzurun sağlanması adınadır….

Evet abim sizin dediğiniz açıdan bakılınca yapılan uygulamalar zorlama değil bilakis temel ilkeler olarak sunduğumuz kavramların devamı içindir.Teşekkürler güzel bir bakış açısı oldu benim içinde….

Abdulhamit 1 01 Mayıs 2010 17:15

RE: Tevbe 29 ayetinin yorumu (Cizye )
 
Alıntı:

YitikSevda Üyemizden Alıntı
Sizin dediğiniz bazda bakacak olursak İslam’ın haram saymış olduğu fiillerin tamamı her zaman İnsanların aleyhine olan davranış ve tutumlardır. işte bu noktada Toplumun ıslahı ve haklarını koruma adına şehvetten riyadan azgınlıktan muhafaza etme adına belli ilkeleri uygulaması Yine İnsanların huzur ve güvenliği içindir.Abdülhamit abi sizinle bu konuda hemfikirim Toplumun dejenere olmaması haya ve edebin elden bırakılmaması adına İslam inancını benimseyenler emirlere uyma hususunda mükelleftirler bu mükellefiyet huzurun sağlanması adınadır….

Evet abim sizin dediğiniz açıdan bakılınca yapılan uygulamalar zorlama değil bilakis temel ilkeler olarak sunduğumuz kavramların devamı içindir.Teşekkürler güzel bir bakış açısı oldu benim içinde….

Bu görüşlerinizden dolayı da ben size teşekkür ederim.

Yazdıklarınıza ilave yapmam gerekirse şöyle diyebilirim;

Bir islam ülkesinde yaşayanlar eğer kuran dinini yaşamak istiyorlarsa, yani pek büyük bir çoğunluk şeriati benimsemişlerse artık hiç kimse o şeriate aykırı bir durum sergileyemez. Ferdi olarak da Ben bu şeriati yaşamak istemiyorum da diyemezler. Deseler o yöreden çıkmaları gerekir. O topluma karşı davranışlarıyla yükümlü olduğu bir zorunluluktur. Bakın dinen zorlama demiyorum. Zaten dinde zorlama olmaz.

Ancak sizinde önemle belirtiğiniz gibi Toplumun ıslahı ve haklarını koruma adına şehvetten riyadan azgınlıktan muhafaza etme adına belli ilkeleri uygulaması Yine İnsanların huzur ve güvenliği içindir.

Yalnız başörtüsünü kastetmiyorum. Kuranın emrettiği tesettürün önemine ve zorunluluğuna dikkat çekiyorum ki, Başörtüsünü takıp ta nice çıplak olan kimseler var. Başörtüsünü taktıkları halde cinsel cazibelerini sergileyenler kuranın nur 31 ayetine göre örtünmüyorlardır.

Kuranın emrettiği tesettür insanın olduğu gibi toplumun huzur ve nizamını sağlamaya yöneliktir. Sağlıklı bir toplum yapısını oluşturmayı prensib edinir..İnsan saadetini, namus şeref hayayı korumayı ön plana alır. Bu amaca yöneliktir.

Tesettürdeki hikmet nedir. BUnu rabbimiz kuranda bakın şöyle açıklıyor. Ahzab 59: .....Tanınmaları ve incitilememleri içindir.

İncitilme ihtimali var ki, kuran bunu açıkça böyle söylüyor. Bu ayete riayet edilmezse O toplumda huzur ve güven ve toplum mutluluğu nasıl sağlanır. Sağlıklı bir toplum yapısı ortaya çıkar mı ?

İslami bir tesettürle bakılması haram olan yerlerinin hiçbiri açık değildir, ayrıca da cazibe sunan hiçbir yerler de açık değil kapalı ve örtülü.

İşte böylece bir erkek kadına baktığında onda nefsani arzu oluşturacak hiç birşey göremiyecektir. O Bayan başta takva elbisesi olmak üzere, Allahın emrettiği dış elbisesi ile korunmuş ve ona bir değer, bir saygı atfedilmiştir.

İşte bu elbiseyi giyenler, kendilerini münafık, kafirlere karşı onların şeytani ve nefsi amellerine karşı korur ,onları sanki birer kalkan veya zırh gibi muhafaza altına alır. İşte bu nedenlerden dolayı da onlar eziyet görmezler. Yani kötü maksatlı erkekler tarafından sözlü taaruzda bulunulmazlar, onlara sarkıntılık etmezler, söz ve haya yönünden inciltinmez , takip edilmez ve kötü söz ve hitaplarla zinaya da zorlanmazlar.

Çünkü bunları yapacak olan erkek takımı bellidir. Maalesef Mümin olmayan Erkekler şeytandan ve nefsinden bir dürtü ve bir vesvese aldığında kadına hoş olmayan her türlü muameleyi yapabilmektedirler.

İşte kadının örtünmesinmdeki asıl amaç burada kendini açık gösteriyor , ŞER ri ortadan kaldırmak ve bu örtünme ile şeytanin vesvesesini etkisiz hale getirmek,şeytanın fesat yolunu kapamak, ve şeytandan gelebilecek her türlü hayasızlığın önüne geçmektir.

Yani siz örtünme ayetine uyduğunuzda daha başlangıçtan itibaren şeytanın önemli bir kozunu elinden alıyor, yok ediyorsunuz ki, bu koz ki, onun vesvesesi ve telkinleridir. İşte şeytanı ve onun azgın taraftarlarını bu şekilde etkisizleştirsiniz ve şer olan bir olayın çıkmamasına da öncülük edersiniz ki bu toplum huzur ve güveni için en önemli şarttır

Anlaşılacağı üzere toplumun düzeni ve huzurunu sağlamak için Allahın emirlerinden biri olan tesettürü uygulamak şart ve zorunludur. Yani toplum adına zorunluluktur. Fert adına değil, ferdin topluma, toplum düzenine karşı uyacağı yükümlülük açısından zorunluluktur. Yaşadığı bu topluma karşı yükümlü olduğu zorunluluk olacaktır. (Allahın nizamına karşı olacaktır.)

Evet, Bu aynı zamanda da belli ilkeleri uygulama adına bir zorunluluktur. Neden zorunluluk diyorum ? Toplumun selameti güveni ve huzuru için.

Toplumun ıslahı ve haklarını koruma adına şehvetten riyadan azgınlıktan muhafaza etme adına belli ilkeleri uygulama adına zorunluluk. Şeytanin vesvesesini etkisiz hale getirmek, şeytanın fesat yolunu kapamak, ve şeytandan gelebilecek her türlü hayasızlığın önüne geçmek üzere zorunluluktur. Ve bu zorlama ve zorunluluk Yine toplumun (İnsanların), huzur ve güvenliğini korumaya yönelik olduğu içindir.


NOT: İslami sitede Yazar iken, bu konuda benimle yapılmış bir röportaj var
yazacağım

MusabBinumeyr 17 Ocak 2012 23:09

Tevbe Suresinin Son 2 Ayetini Reddedenler
 
Bazı insanlar, birtakım kelime sayımlarına dayanarak, Tevbe suresinin 128. ve 129. ayetlerinin Allah tarafından indirilmiş ayetler olmadığını iddia etmekte ve bu iddialarına taraftar toplayabilmek için, özellikle, Tevbe suresinin 128. ayetinde geçen "rahîm" sıfatının peygamberimiz için kullanılamayacağını öne sürmektedirler. Bunun üzerinde niçin bu kadar önemle durdukları gayet açıktır: Gerçek bir müslüman, Allah'a şirk koşmaktan çok korkar! İşte, Tevbe suresini inkar edip, başkalarının da kendileri gibi inkarcı olmasını isteyenler, müslümanların bu samimi çekincesini sömürmeye çalışmaktadırlar!

Arapçada fiillerden, belli kalıplar çerçevesinde, o fiili işleyen (ismi fail) ve o fiilden etkilenen (ismi mef'ul) gibi isimler türetilir ve bunlar farklı cümlelerde, değişik amaçlar için kullanılabilir. "Rahime" fiilinden türeyen bazı isimler şu şekildedir:



Yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi, Arapça dil kurallarına uygun olarak, "rahime" fiilinden, çeşitli tekil ve çoğul isimler türetilebilir ve bunlar da farklı cümlelerde değişik amaçlar için kullanılabilir. Örneğin 48/29. ayette, rahîm kelimesinin çoğulu kullanılmıştır.

"Muhammed, Allah'ın elçisidir ve onunla birlikte olan kimseler inkarcılara karşı olabildiğince kuvvetli, kendi aralarında çok merhametlilerdir..." [/SIZE][/FONT](Fetih Suresi, 29. ayet)

Eğer rahîm sıfatı, yalnızca Allah için kullanılması gereken bir sıfatsa, yukarıdaki ayette Allah, bu sıfatın çoğulunu kullanmakla -haşa- müslümanları kendine ortak (!) mı koşmakta ve böylece müşrik mi olmaktadır?

Elbette hayır! Ne Tevbe suresinin 128. ayetinde peygamberimize "rahîm (çok merhametli)" demek, ne de Fetih suresinin 29. ayetinde müslümanlar için "ruhamâu (çok merhametliler)" demek sakıncalıdır. Doğrusu şu ki; Allah merhametlilerin en merhametlisidir! Bu da Kuran da pek çok yerde zaten ifade edilmektedir:

"Sen, merhametlilerin en merhametlisisin!"
(7/151)

Bir sıfat hem Allah için hem de bir insan için kullanılabilir. Günlük hayatta da buna benzer cümleler kurarız. Mesela, ibretlik bir durum karşısında "Allah'ım çok büyüksün!" derken, başka zaman Van Gölü'ne bakıp "Çok büyük bir göl!" diyebiliriz. Bu bir şirk olmaz! Ancak müslüman kardeşlerimizin endişelerini de anlayışla karşılamak gerekir; çünkü onlar, Allah'a şirk koşma endişesinden dolayı böyle davranıyorlar. Yani temelde masum ve samimi bir çekinceleri var! Onun için, bu çekinceleri tamamen gidermek adına, Kuran'dan başka bir örnek daha verelim. Allah, sadrımızı genişletsin!

"Rabbim zengindir, kerîmdir!" (27/40) -Allah için kullanılmış-

"Onlardan önce Firavun'un kavmini imtihan ettik; onlara kerîm bir elçi geldi." (44/17) -Hz.Musa için kullanılmış-
[/CENTER]


SAAT: 17:10

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320