Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tefsir Çalışmaları (https://www.forum.medineweb.net/199-tefsir-calismalari)
-   -   Fatiha Suresi-GİRİŞ/Medineweb (https://www.forum.medineweb.net/tefsir-calismalari/17768-fatiha-suresi-giris-medineweb.html)

FECR 08 Temmuz 2010 14:39

Fatiha Suresi-GİRİŞ/Medineweb
 
Bismillahirrahmanirrahim
Hamdımız,şükrümüz,kulluğumuz Alemlerin Rabbı olan Allah'adır.Selam ve Dua,Önderimiz,Kur'an'ın canlı örneği olan Muhammed a.s'a,O'nun yolundan giden ashabının ve tüm müminlerin üzerine olsun

FATİHA SURESİ (7 AYET)


[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Hamd, Alemlerin Rabbi, Rahman, Rahim ve Din gününün maliki olan Allah'adır.
Ancak Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım dileriz.
Bizi dosdoğru yola ilet, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve sapıklarınkine değil.

--------------------------------------------------------------
Bu bölümde sadece giriş yapacağız.Girişte irdeleyeceğimiz konular şunlar olabilir.Bu konular üzerinde "kopyala yapıştır" olmadan düşüncelerimizi,anladıklarımızı,tefsirlerden öğrendiklerimizi kısa notlarla buraya aktarmaya çalışalım:

1-Günümüz insanı Fatihadan ne anlıyor?( Fatiha deyince akıllarına ne geliyor?)
2-Fatiha'ya başka ne gibi isimler verilmiş ve bu isimlerin anlamı nelerdir?
3-Fatiha suresi niçin Kur'an'ın başına yerleştirilmiş olabilir?
4-Fatiha suresinin ana fikri olabilir?
5-Fatiha suresi hangi ortamda nazil olmuştur?
6-Fatiha suresinde geçen kavramlar nelerdir?(Açıklamaya girmeden,sadece isim olarak.)
7-Allah Rasulu "Fatihasız namaz olmaz" sözünü niçin söylemiş olabilir?
8-Namaz kılan toplumun % kaçı Fatihanın anlamını biliyor olabilir?
9-Fatiha suresi ile Bakara suresinin ilk 5 ayeti arasında nasıl bir ilişki vardır?
10-Hayatımızda Fatiha suresi ne kadar gündemimizde yer teşkil ediyor?

(Fatiha suresini anlamaya başlamadan önce bu gibi soruları veya aklımıza gelecek olan soruların cevabı düşüncelerimizde netleşmesi açısından böyle bir giriş düşündüm.)

Buyrun bu soruların cevapları üzerine sesli düşünelim

Yitiksevda 08 Temmuz 2010 15:59

Bismillahirrahmanirrahim

1-Günümüz insanı Fatihadan ne anlıyor?( Fatiha deyince akıllarına ne geliyor?)
Günümüzde Fatiha genellikle toplum arasında namazda okunan bir dua olarak bilir.

2-Fatiha'ya başka ne gibi isimler verilmiş ve bu isimlerin anlamı nelerdir?
Fatiha suresi 10 isim ile anılır.Fatihatul Kitab-Suretul Hamd-Ümmül Kur'an-Sebül Mesani-El vafiye-El kafiye-El esas-Es Şifa-Es Salat-Es sual--Şükür suresi-Dua suresi

3-Fatiha suresi niçin Kur'an'ın başına yerleştirilmiş olabilir?
Hicr Suresi 87 Ayet bu konuya açıklık getirmektedir:

VE GERÇEK ŞU Kİ, Biz sana sık sık tekrarlanan (ayetlerden oluşan) yedili (bir sure) bahşettik ve (böylece senin önüne) yüce Kur'an'ı (açıp serdik):(Hicr 87)

4-Fatiha suresinin ana fikri olabilir?
Hamdın Yalnızca Alemlerin Rabbine olduğu ve Yalnız ona kulluk yaptığımız için yalnız ondan istediğimizi bilmek, Dosdoğru yol olan sıratel müstakime ulaştırması ve gazaba uğrayanların yolundan muhafaza etmesini dilemek.

5-Fatiha suresi hangi ortamda nazil olmuştur?
Mekke’de nazil olduğu ağırlıkta olan görüş.Çünkü Namaz Mekke’de farz kılınmıştır.

6-Fatiha suresinde geçen kavramlar nelerdir?(Açıklamaya girmeden, sadece isim olarak.)
İstiaze-Er Rahmani Rahim-Rab- Besmele

7-Allah Resulü "Fatihasız namaz olmaz" sözünü niçin söylemiş olabilir?

"O, kendisinden başka ilah olmayan Allah'tır. En başta da en sonda da hamd O'na mahsustur."
(Kasas Suresi, 70)

Allah Resulünün ''Namazı Ben Nasıl Kılıyorsam sizde öyle kılınız '' Hadisi ve yaşayan sünnetlerin bize ulaştırdığı tüm bilgiler Allah Resulünün namazlarında ''Fatiha'' suresini okuduğu bildirilmektedir.
Fatiha’nın anlam itibari ile Kuran’ın ana ilkesi olan Kulluğu ve her daim Allahtan istemeyi öngördüğü ve daimi bir dua niteliğinde olması namazdaki verilen sözlerin hatırlanması adına söylemiş olabilir.

8-Namaz kılan toplumun % kaçı Fatiha’nın anlamını biliyor olabilir?

%15 Kanaatimce

9-Fatiha suresi ile Bakara suresinin ilk 5 ayeti arasında nasıl bir ilişki vardır?

İlahi kelamda şüphe olmadığı-Sıratel müstakim yolunda olanlara rehber olduğu-Namazlarındaki huşu ve İnfak-Allah resulüne itaat- ile gazaba uğrayanların yolundan kurtulacaklarına ve mutluluğa erişeceklerini müjdelemesi Müminin vasıflarına işaret etmektedir.

10-Hayatımızda Fatiha suresi ne kadar gündemimizde yer teşkil ediyor?

İstiaze bazında Düşülen yanlışlara en net cevabı vermesi itibari ile her daim gündemimizde olmalı çünkü istenecek tek makam sahibi Allah olduğunu idrak etmek adına her namazımızda dillendirirken gün boyu ne kadar o dillendirdiğimiz ayetlere göre yaşıyoruz sorgulamamız lazım.

SİZ EY imana ermiş olanlar! Niçin bir türlü söylüyor, başka türlü yapıyorsunuz,yapmayacağınız şeyi söylemeniz Allah nazarında en tiksinti verici şeydir!(Saf-2)

Medine-web 08 Temmuz 2010 19:36

Fatiha...
giriş..
kapı..
Bu süreden arkadaşların değindikleri noktalarla beraber,bazı noktalara değinmek isterim.
1-Müslümanlara bu süreyı günde kırk defa okutulmasında ısrar,neyin ısrarıdır acaba?
neden nas yada ihlas değilde fatiha?
Kolaymıza geldiği için mi?
taklid sonucu oluşan islami gelenek mi ?
bunun gerekçesi nedir ?
2-yahudileşme hristiyanlaşma temayulune karşı müslümanları uyarmıdır ve unutmamaları için 40 kez okutulur ?
3-nabudu ve nastainunun başında ki İYYAKE tasavuf içindeki bazı hamili kart yakınımdır olaylarına dur ihtarımı? İBADET VE YARDIM konusunda tek merci,tek dilekçe merkezi,tek adres Allah cc..
4-
Allah yalnız benimdir,
en zirve ırk benimdir,
en mukaddes yol benimdir,
en doğru ekol bizimdir,
benim şeyhim seninkini döver,
ne mutlu bizim babamızın oğlu diyene,
mürşidi olmayanın mürşidi şeytandır gibi
işkembe ürünü,mürai kokan,ihlasla kavgalı ekollere dur diyen wele ddallinnn.
5-şükür hamdın adresi,ibadet ve kulluğun sıratel mustakiym patentli yolu...
6-114 besmelede geçen rahman ve rahim sıfatlarının ,bu sürede olması .
7-biri bizi gözetliyor şuurunun final,hesap verme,kalu belanın ahdi misakının,söz verme ve denetleme yeri yewmüddin.
8-hidayetin dua ile devamlı istenme gerekliliği, İHİDİNA...ve yalnış duayı önlemek için dalinlerden uzak kalma.
aklıma fehmime gelen satır başları bunlar...
açılım devam etmeli..
sonuçlarda buluşuruz inşaallah..

Kamer 08 Temmuz 2010 23:07

İnşallah güzel istifadelerde bulunacağımız bir paylaşım olur bildiklerim çok az öğrenmek maksadıyla buradayım.
10 tane ismi varmış yeni öğrendim anlamlarını

1. el-Fatiha: Yüce kitabın kendisiyle başladığı sure
2. el-Vafiye : Namaz’da bölünmeden tam olarak okunacak sure
3. el- Kafiye: Namaz ve diğer şeyler için yeten, başka surelerin yerine geçen sure
4.eş-Şafiye: Maddi ve manevi hastalıklara şifa veren
5. es-Seb’u’l-Mesani: Yedi ayetten okunan ve tekrar tekrar okunan sure
6. Ümmü’l Kur’an: Fatiha’ya bu ismin verilmesi Kur’an’ın onunla açılması ve başlamasındandır. Yahut onun Kur’an’ın bütün manalarını kısaca , öz olarak içermesindendir.
7. Hamd ve Şükür Suresi:Allah’a hamd ile başlayan ayrıca içinde Allah’a şükür ve sena yapılan sure.
8. İstek ve dua suresi: Yüce Allah’a nasıl hamdedileceğini ve O’ndan nasıl isteneceğini öğreten sure.
9.Suretü’s Salat: Namaz suresi, Fatiha her namazda okunduğu için ona bu isim verilmiştir.
10. Esasü’l Kur’an: Bu ismin verilme sebebi şudur: Fatiha , Kur’an’ın aslı ve başlangıcıdır. Bir de Kur’an’daki diğer surelerin hükümleri onun üzerine bina edilmiştir, yani bütün ayetlerin mühtevası onda mevcuttur

Benim Fatiha’dan anladığım Allah’tan dilemek ve doğru yola bu şekilde ulaşmak ,sıratı müstakime ulaşmanın tarifi esasları .

hattabhamza 09 Temmuz 2010 01:08

çok güzel açıklamalar geldi, anlaşılan erken davranmak gerekiyor söz söyleyebilmek için.
alimlerin çoğuna göre -bildiğim kadarıyla- bismillahirrahmanirrahim fatiha nın birinci ayeti sayılır, ya da o da bir ayettir, bizde böyle kabul edersek kavramlarda bism, rahman ve rahim ide ekleyebiliriz (er rahman ir rahim ayetinden önce yani).
bir de fatiha süresi denilince benim okumalarımda gördüğüm, tek başımıza bile bu süreyi okurken ben yerine biz dememizdir- iyya ke'na büdü ve iyya ke'nestain- yani bu süreyi okuyanlara bu sürenin biz bilinci vermesi gerekiyor.
bakara süresi ile bu süre arasında ki bağlantıya gelince: fatiha süresinde 'bizi dosdoğru yola ilet' ifadesinin larşılığı bakara süresinde 'bu, kendisinde şüphe olmayan bir kitaptır, Allah'a karşı gelmekten sakınanlarr için yol gösteridir' ifadesinde cevab buluyor.

FECR 09 Temmuz 2010 11:30

Verilen cevaplar için Allah razı olsun
Bu cevaplar ışığında ve ekleyeceğim notlardan önce söylemek isteyen varsa,düşüncelerini buraya yazsın.Sonra konuyu derleyici yazımızı yazalım ve akabinde ayetlere geçelim inş.

Yitiksevda 09 Temmuz 2010 14:01

Buyrun Abim siz devamı için gerekeni yazın bizde katkıda bulunalım...
Kamer kardeş hoşgeldiniz İnşaAllah hepimize faydası olacaktır.

AŞK'ÜL İSLAM 09 Temmuz 2010 16:32

Akşam müsait olacağım, eklemeleri yapacağım inş..
Az sabır :)

FECR 09 Temmuz 2010 16:41

Eklemeler olsun,yarın toparlama yapalım o zaman

Kamer 09 Temmuz 2010 17:10

ArO*
Hoş bulduk kardeş.

Araz 09 Temmuz 2010 21:57

selam ile fatiha vahyin klavuzu
gibidir deniz fenerine benzetıom
ben

Emekdar Üye 09 Temmuz 2010 22:08

1-Günümüz insanı Fatihadan ne anlıyor?( Fatiha deyince akıllarına ne geliyor?)

1-biz biliriz ki fatiha süresi, müstenid ve anlamına müteallik idrakten yoksun mefluç zihinler dilindedir. (idrak sahibi müminleri tenzih ederim.)

2-Fatiha'ya başka ne gibi isimler verilmiş ve bu isimlerin anlamı nelerdir?
2-Yitik sevda ve Kamer belirtmiş.

3-Fatiha suresi niçin Kur'an'ın başına yerleştirilmiş olabilir?
3-Abdulmelik hocanın kapı fikrine ek olarak bizde kuranın hem kapısı hem anahtarı diyelim. anahtarsız kapı açılmaz malum :)

4-Fatiha suresinin ana fikri olabilir?

4-fatiha suresini 2 bölüme ayırırsak :
birinci bölüm: hamd alemlerin rabbi rahman rahim ve din gününün maliki olan Allahadır.
ikinci bölüm: bizi dosdoğru yola ilet, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve sapıklarınkine değil.
bu iki bölüm la ilahe illallah lafzının tefsiridir bir nevi.
la ilahe derken:tüm tağut/sistem/ideolojileri reddederiz.
illallahta : Allahın kanunlarının bizler için geçerli tek kanun olduğunu ifade ederiz.

fatiha ile la ilahe illalhı birleştirdiğimizde ise :

fatiha birinci bölüm/la ilahe: alemlerin rabbi, rahman rahim ve din gününün maliki olan Allaha hamd ediyor hiçbir tağutu/hiçbir sistemi/hiçbir ideolojiyi kabul etmiyorum.

fatiha ikinci bölüm/illallah : bizi sapıkların değil senin dosdoğru yoluna ilet, çünkü biz biliriz ki senin yolun doğru yoldur senin kanunların tek geçerli kanundur..


5-Fatiha suresi hangi ortamda nazil olmuştur?
5-mekkede nazil oldu. yani ilk dönemlerde nazil olan suredir.

6-Fatiha suresinde geçen kavramlar nelerdir?(Açıklamaya girmeden,sadece isim olarak.)
6-sırat-ı müstakim, dalalet, nimet, gazap, din günü, malik, besmele, rahman, rahim, rab, istiaze

7-Allah Rasulu "Fatihasız namaz olmaz" sözünü niçin söylemiş olabilir?

7-namaz dinin direğidir'i ele alırsak dinin direği olan bir ibadete kulluğumuzu unutmamamızı sağlayacak bir ruhu inşa edecek tek lafız fatihadır.


8-Namaz kılan toplumun % kaçı Fatihanın anlamını biliyor olabilir?
bir panelde abdurrahman dilipak dediğine göre araştırılan oran %5 idi.

9-Fatiha suresi ile Bakara suresinin ilk 5 ayeti arasında nasıl bir ilişki vardır?

9-önce bakara ilk beş ayetin mealine bakalım:
- (Elif, Lâm, Mîm.)
- İşte o kitap, bunda şüphe yok, müttakiler (kötülükten korunacaklar) için hidayettir.
- Onlar ki gaybe iman edip namazı dürüst kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah yolunda) harcarlar.
- Ve onlar ki hem sana indirilene iman ederler, hem senden önce indirilene. Ahirete de bunlar kesinlikle iman ederler.
- Bunlar, işte Rabblerinden bir hidayet üzerindedirler ve bunlar işte felaha erenlerdir.
sonra fatihanın mealine bakalım:
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Hamd, Alemlerin Rabbi, Rahman, Rahim ve Din gününün maliki olan Allah'adır.
Ancak Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım dileriz.
Bizi dosdoğru yola ilet, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve sapıklarınkine değil.

bağlantısı şudur: Allahın kelamı ile karşılıklı konuşmayı bize gösterir.. biz fatiha ile dua ederiz Allah cc bize bakara ile cevap verir.




10-Hayatımızda Fatiha suresi ne kadar gündemimizde yer teşkil ediyor?


anlamına uygun idrak ederek okunup/uygulandığı takdirde : sıratı müstakime gidecek yol kulluğumuzun bilincinde olmaktan geçer. bu da fatihayı öylesine okumamaktan her adımızı teşkil etmesinden geçer.

------------------------------------------------------------------------------------------------------


hattaphamza, kamer, araz hoşgeldiniz daim olursunuz inşallah.

FECR 10 Temmuz 2010 10:06

(Konuyu yazılanlarla birlikte ele alacak olursak.)

1-Günümüz insanı Fatihadan ne anlıyor?( Fatiha deyince akıllarına ne geliyor?)
Genellikle Fatiha denilince akıllara hemen ölülerin arkasından okunan bir sure veya dua gelir.”Ruhuna fatiha” ya “El Fatiha” terkibini gündelik hayatımızda sık duyarız.İnsanların Fatiha suresine bakışı;ölülerin ardından okunacak bir dua olarak ise,Kur’an’ı ölüler için okunan bir kitap olarak bakıyorlar demektir.Kişilerin Fatiha’ya bakışı,eğer Fatiha’yı yaşayan kişilerin gündelik hayatlarında onları diri tutmaya çalışan,günde 5 vakit içerisinde 40 kez tekrarlanan ve Rabbe kulluğu bilinci aşılayan bir sure olarak kabul ediliyorsa,Kur’anı da hayat kitabı olarak kabul ediyor demektir.O zaman Kur’an ölüler için değil yaşayanlara hidayet veren bir kitap haline gelir.


2-Fatiha'ya başka ne gibi isimler verilmiş ve bu isimlerin anlamı nelerdir?
Fatiha kelimesi “fe-te-ha” kelimesinden gelir.Fetih/fatih/miftah(anahtar) aynı kökten gelirler.Fatiha “açan şey” demektir.Bu anlamda Kur’an’ın girişi,önsözü,açılışı,kapısı,anahtarı anlamlarını ihtiva eder.Ortada vahy söz konusu olduğu için;Fatiha VAHYE AÇILAN KAPIDIR.
Fatiha’ya verilen diğer isim ve anlamları:
1-Ummul Kur’an:Kur’an’ın Anası
2-Sure-i Hamd(El Hamd Suresi):Hamd suresi
3-Sure-i Şükür:Şükür suresi
4-Ummul Kitab:Kitabın Anası
5-El Esas:Temel(Kur’an’ın temel,ana konularını bu sure ihtiva ettiği için)
6-El Vafiyye:Mükemmel
7-El Kafiye:Yeterli ( Bu sure bile kişinin hidayeti için yeterli)
8-El Kenz:Hazine
9-Seb’ul Mesani:Tekrarlanan Yedi(Günde namazlarda 40 kere tekrarladığımız 7 ayet olduğu için)
10-Es Salah:Namaz suresi
11-Sure-i Dua:Dua suresi ya da İnsanları hidayete davet suresi
12-Sure-i Şifa:Şifa suresi(Maddi ve manevi hastalıklara şifa veren ,insanları dalaletten hidayete yönelten,toplumsal hastalıkları yok eden,gönüllere şifa veren sure)
13-Ta’lim’i Mes’ele:Dilek ve duada bulunmayı öğreten sure.(İnsanlara neyi nasıl isteyeceklerini öğreten sure)
14-Es Sual:İstek,taleb suresi

3-Fatiha suresi niçin Kur'an'ın başına yerleştirilmiş olabilir?


Fatiha suresi,Kur’an tertibinde ilk sure olarak yer almaktadır.Kuşkusuz bunun bazı sebebleri vardır.Bu sebebler arasında Fatihanın,bütün olarak indirilen ilk sure olduğunu olduğu yolundaki rivayetlerin ya da müminlerce kılınan her namazda okunmasının payı varsa da,Fatihayı önemli kılan esas neden onun içeriğidir.Surenin içeriği anlaşıldıktan sonra indiği her ortamda ona ihtiyaç hissedildiği anlaşılır.Fatiha aynı zamanda Kur’an’a girişin anahtarıdır.Fatiha ile Kur’an’a giriş yapılır.Bu girişte adeta Kur’an’ın ana mesajı gözler önüne serilir.


-----------------devam edecek-------------------

FECR 13 Temmuz 2010 18:04

4-Fatiha suresinin ana fikri olabilir?
Kur’an’ın baştan sona kul ile Rabbı arasındaki ilişkiyi düzenlemeye yönelik olduğu için Fatiha suresinde öncelikle ilk ayetlerde kendini ve tevhidi anlatıyor.Daha sonra da tevhid inancının bir tezahürü olan Rabbı tekbir etmenin,yüceltmenin insan hayatındaki tezahürünü görüyoruz.Allaha kulluk ve sadece Allah’tan istiane da (yardımda) bulunmanın gerekliliği ortaya konuyor.Fatiha suresinin son kısımlarında da insanların yaşam tarzlarına göre ayrımından bahsediliyor.Hidayette,sıratı mustakimde olanlar,kendilerine nimet verilenlerin yoluyla, gazaba uğrayanların ve sapıklıkta ısrar edenlerin arasındaki uçurum konu ediliyor.Ayrıca Fatiha suresinde bir kulun Rabbından isteyeceği en güzel duayı ortaya koyuyor.


5-Fatiha suresi hangi ortamda nazil olmuştur?
Fatiha suresi Mekke döneminin ilk zamanında TAM olarak nazil olan ilk suredir.Fatiha suresi Mekke ortamında nazil olmasına rağmen Medeni ortamda da kendisini devamlı gündemde tutan/tutulması icab eden bir suredir.
6-Fatiha suresinde geçen kavramlar nelerdir?(Açıklamaya girmeden,sadece isim olarak.)
Fatiha suresindeki kavramlar şunlar:
-İstiaze(sığınma)(Fatihada direk geçmese de okumaya başlarken “euzu besmele” çekerken kullandığımız için)
-Besmele
-Rahman
-Rahim
-Malikiyet/hükmedicilik
-Din Dünü
-İbadet/kulluk
-İstiane/yardım Dileme
-Hidayet,
-Sırat-ı Mustakim/dosdoğru yol
-Nimet
-Gazap
-Dalalet




7-Allah Rasulu "Fatihasız namaz olmaz" sözünü niçin söylemiş olabilir?
Fatiha’nın anlam itibari ile Kuran’ın ana ilkesi olan Kulluğu ve her daim Allahtan istemeyi öngördüğü ve daimi bir dua niteliğinde olması namazdaki verilen sözlerin hatırlanması adına söylemiş olabilir.Allah Rasulu bu sözüyle Fatiha suresinin önemini ortaya koymakla birlikte Kur’anı anlamanın yolunun fatihadan geçtiğini ve Fatiha’ya bakış açımızda yamukluk olursa Kur’ana bakış açımızda da yamukluk olabileceğini ve bu bilince kulluğun/namazın yapılması gerektiğini ifade etmiş olabilir.(Allahu â’lem )


8-Namaz kılan toplumun % kaçı Fatihanın anlamını biliyor olabilir?
Diyanetin geçenlerde yaptırdığı bir araştırmada Türkiye’de insanların %20 si Kur’anı hiç eline almamış olduğu ortaya çıkmıştı.Diğerlerin içinde şayet % 5-10 kişi Fatihanın anlamını biliyor olsa yine de iyi sayılır.
9-Fatiha suresi ile Bakara suresinin ilk 5 ayeti arasında nasıl bir ilişki vardır?
Fatiha bir anlamda bir duadır.Kulun Rabbından isteyeceği en güzel dua/istek hidayettir.Kul Rabbından hidayet dileyince Allah’ta Bakara 1-5 de “Madem ki benden hidayet istiyorsun;işte sana hidayet” diyerek,hidayetin Kur’an olduğunu ve hidayete kimlerin ereceğini ve hidayette olanların özelliklerini tek tek açıklıyor,insanlara sunuyor.Fatiha;kulun Allah’tan ricası,isteği ise Bakara 1-5.ayette Allah’ın kula cevabını teşkil ediyor.
10-Hayatımızda Fatiha suresi ne kadar gündemimizde yer teşkil ediyor?
Kimimiz için Fatiha suresi;ölüler için mezarlıklarda okunan bir süre olarak yer alıyor
Kimimiz için Fatiha suresi;mübarek gün gecelerde yasin suresi ile birlikte okunan bir süre olarak yer alıyor
Kimimiz için Fatiha suresi;Yemek,nikah dualarında ya da Kur’an okunduktan sonra “el fatiha” denilince okunan bir süre olarak yer alıyor
Kimimize göre Fatiha suresi anlamadan okuduğumuz,sık sık tekrarladığımız bir sure olarak yer alıyor.
Kimimize göre Fatiha suresi;hastaların üstüne okunup üflenen bir sure olarak yer alıyor
Kimimize göre Fatiha suresi;sözle önem vermekle birlikte,pratikte önemsenmeyen bir sure olarak yer alıyor
Kimimize göre Fatiha suresi;Kur’an’a bakışımızın göstergesini ifade eden sure olarak yer alıyor.
Kimimize göre,Fatiha suresi;hayatımızın her evresinde ihtiyaç hissedilen bir sure olarak yer alıyor

FECR 13 Temmuz 2010 19:40

İlk bölümü Yitik Sevda kardeşim cevabından ,diğer kısmı ise kendi düşüncemdi,yazarken aklıma geldi.

FECR 13 Temmuz 2010 20:05

Metni var tabi
Tirmizi de Nesai de Buhari ve Müslim de var.
Tirmizi de "salat" babında 247.hadise bakabilirsiniz.Eve gidince orijinallerine de bu akşam bakıyım inş.

FECR 14 Temmuz 2010 09:36

Tirmizi de metnine baktım.Ayrıca Buhari ve Müslim'in ittifak ettiği hadis kitabı olan "El lu'lu u vel Mercan" hadis kitabında da buldum.Ayrıca Müslim de ki metni de şu şekilde:

‏394‏)‏ حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وعمر الناقد وإسحاق بن إبراهيم‏.‏ جميعا عن سفيان قال
أبو بكر‏:‏ حدثنا سفيان بن عيينة عن الزهري عن محمود بن الربيع، عن عبادة بن الصامت
يبلغ به النبي صلى الله عليه وسلم ‏"‏ لا صلاة لمن لم يقرأ بفاتحة الكتاب‏"

Emekdar Üye 14 Temmuz 2010 12:55

abi ayetlere ne zaman geçiyoruz..? heyecanla bekliyoruz.

FECR 15 Temmuz 2010 19:08

Alıntı:

müslümanlardan Üyemizden Alıntı (Mesaj 95287)
[sıze=4]abi metni derken arabisini değil peygamber bunu ,nasıl nerde ve hangi durumda hangi konu üzerinde iken nasıl bir münazarda veya istişarede, kimlerleyken söylemiştir[/sıze] ....

Ayetlerin sebebi nuzülü ile rivayetleri bulmak kolay ama hadislerin sebeb-i vurudları ile bilgi bulmak biraz zordur.Bu konuda yazılmış pek eser yok bildiğim kadarıyla.Sadece bazı hadislerin ne için,hangi ortamda söylendi ile ilgili ufak tefek rivayetler var.



Alıntı:

Ecrin Üyemizden Alıntı (Mesaj 95246)
abi ayetlere ne zaman geçiyoruz..? heyecanla bekliyoruz.

Önümüzdeki günlerde internete girmekte sıkıntı olabileceği için Fatiha suresine başlamayamadım.Abdülhamit abi,Yitik Sevda ve Abdülmelik müsait ise onların başlamasını rica ediyorum.Fırsat buldukça ben de katkıda bulunayım inş.

FECR 15 Temmuz 2010 19:08

Alıntı:

müslümanlardan Üyemizden Alıntı (Mesaj 95287)
[sıze=4]abi metni derken arabisini değil peygamber bunu ,nasıl nerde ve hangi durumda hangi konu üzerinde iken nasıl bir münazarda veya istişarede, kimlerleyken söylemiştir[/sıze] ....

Ayetlerin sebebi nuzülü ile rivayetleri bulmak kolay ama hadislerin sebeb-i vurudları ile bilgi bulmak biraz zordur.Bu konuda yazılmış pek eser yok bildiğim kadarıyla.Sadece bazı hadislerin ne için,hangi ortamda söylendi ile ilgili ufak tefek rivayetler var.



Alıntı:

Ecrin Üyemizden Alıntı (Mesaj 95246)
abi ayetlere ne zaman geçiyoruz..? heyecanla bekliyoruz.

Önümüzdeki günlerde internete girmekte sıkıntı olabileceği için Fatiha suresine başlamayamadım.Abdülhamit abi,Yitik Sevda ve Abdülmelik müsait ise onların başlamasını rica ediyorum.Fırsat buldukça ben de katkıda bulunayım inş.

Abdulhamit 1 15 Temmuz 2010 20:03

Alıntı:

FECR
önümüzdeki günlerde internete girmekte sıkıntı olabileceği için fatiha suresine başlamayamadım.abdülhamit abi,yitik sevda ve abdülmelik müsait ise onların başlamasını rica ediyorum.fırsat buldukça ben de katkıda bulunayım inş.
Müsadenizle ben başlayayım inşallah

Abdulhamit 1 15 Temmuz 2010 20:08

Fatiha Suresi
Rahman – Rahim Allah’ın Adıyla
1.Hamd;
Alemlerin Rabbi,
Rahman, Rahim,
Din Gününün Maliki
Allah’adır.
2. Yalnız Sana kulluk ederiz ve yalnız Senden yardım dileriz.
3. Bizi doğru yola ulaştır.
Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna;
Gazab edilenlerin ve sapıtanların değil.
---------------------------------------------

Rahman – Rahim Allah’ın adıyla

ALEMLERİN RABBİNE HAMD OLSUN

HAMD NEDİR ? HAMD NEDEN ALEMLERİN RABBINE AİTTİR ? YARATILMIŞ OLUPTA HAMD ETMEYEN BİR VARLIK VAR MIDIR ? CANSIZLAR NASIL OLUYORDA ALLAHA HAMD EDEBİLİYOR ? HAMD İLE ŞÜKÜR ARASINDAKİ İNCE AYRINTI NEDİR ?

Şükür mutlaka elde edilen bir nimet karşılığında yapılır.

Halbuki Hamd bir kudretin nimet ve güzelliğin kaynağı ve sahibi olduğunu bilmemiz durumunda,nimet ve güzellik,fiilen bize ulaşmasa da yapılmaktadır.

Bu yüzden ALLAH'a hamd her hal ve şartta,şükür ise bize ulaşan nimetler karşılığında yapılır.Şükür'ün sözlük anlamına bakacak olursak : görülen iyiliğe karşı gösterilen memnunluk,minnetkarlıktır.

Şükür türkçede teşekkür etmektir.

Kendisine bir nimet ihsan olunan kimse,ALLAH'a hamd etsin.

İfadesini İnceleyecek olursak Hamd'da şükür vardır ama şükürde Hamd yoktur. Hamd,YARATICI dışında hiçbir şahıs ve kuvvete yöneltilmeyecek bir şükür türüdür.

Hamd,nimetleri sınırsız ve sonsuz olan KUDRET'e yapılır ki,o da ALLAH'tır.Demek oluyor ki, hamd, ALLAH'ın İLAHLIK vasfının sayısız hikmetlerini düşünerek İLAHLIK sıfatı ve kudretini övmektir.

Bu yüzdendir ki,ayette " ben hamd ederim " veya " biz hamd ederiz " yerine " hamd ALLAH'a mahsustur " gibi,evrensel değerde bir ifade kullanılmıştır

ALLAHTAN BİZE NİMET OLARAK HİÇBİRŞEY ULAŞMASA BİLE ( Mümkün müdür ? ) BİZLER ONA HAMD EDERİZ

ZATEN BİZ İSTESEK DE İSTEMESEK DE VUCUDUMUZUN HER ZERRESİ ALLAHA HAMD ETMEKTEDİR.

Abdulhamit 1 15 Temmuz 2010 20:10

Hamd neden alemlerin rabbıne aittir ? Yaratılmış olupta hamd etmeyen bir varlık var mıdır ? Cansızlar nasıl oluyorda allaha hamd edebiliyor .

Allahın yarattığı varlıkların hamdına veya şükrüne ihtiyacı var mıdır ? Eğer yoksa neden onları kendisine tespihle hamd ettiriyor ?

Abdulhamit 1 15 Temmuz 2010 20:11

Alıntı
HAMD NEDEN ALEMLERİN RABBINE AİTTİR ? YARATILMIŞ OLUPTA HAMD ETMEYEN BİR VARLIK VAR MIDIR ? CANSIZLAR NASIL OLUYORDA ALLAHA HAMD EDEBİLİYOR .

HAMD NEDEN ALEMLERİN RABBINE AİTTİR ?

Hamd, nimetleri sınırsız ve sonsuz KUDRET' SAHİBİ olan alemlerin sahibi ALLAH olduğu için elbette ve muhakkak ki ona ait olacaktır . Ki, zaten ondan başkası yoktur veya bir başkası düşünelemez. O halde hamd, ALLAH'ın İLAHLIK vasfının sayısız hikmetlerini düşünerek İLAHLIK sıfatı ve kudretini övdüğümüzde kesinlikle ona ait olacaktır.

YARATILMIŞ OLUPTA HAMD ETMEYEN BİR VARLIK VAR MIDIR ?

Bu soruyu en güzel şekliyle Kuran şöyle cevaplar .

“Yedi semavat, yeryüzü ve içindekiler Allah’ı tesbih etmektedirler. Hiçbir varlık yoktur ki Allah’ı hamd ile tesbih etmesin. Lakin siz onların tesbihlerini anlayamazsınız." (İsra Suresi, 17/44)

O HALDE CANLI CANSIZ HERBİR VARLIK ALLAHI HAMD İLE TESPİH EDİYOR VE ETMEKTE

“Biz dağları Davud’un emrine itaatkâr kıldık ki, o dağlar ve toplu halde kuşlar sabah akşam onunla beraber tesbih ederler. Her biri Allah’a yönelir.” (Sad Suresi, 38/18 ve 19)

“Görmedin mi göklerde ve yerde olanlar ve kuşlar saf saf Allah’ı tesbih etmektedirler. Her biri tesbihini bilmiştir. Allah onların yaptıklarından haberdardır.” (Nur Suresi, 24/41)

Demek kuşlardan tutun, çiçeklere kadar ve balıklardan tutun semanın yıldızlarına kadar her şey hatta taş, kaya, dağ gibi cansızlar dahi Allah’ı hamd ile tesbih etmektedirler.

YERYÜZÜNDEKİ EN KÜÇÜK BİR ZERRE BİLE ( Atom ) BU HAMD VE TESPİHTEN MAHRUM DEĞİLDİR.

Çekirdeğin etrafında dönen elelktronlarıyla bu hamd ve tespihe katılır.

Abdulhamit 1 15 Temmuz 2010 20:17

ŞUURLU VARLIKLARIN ALLAHI HAMD İLE ANMASI NASILDIR. ÖRNEĞİN İNSAN VEYA MELEK ?

Şuurlu varlık olan biz insanlar Allahı nasıl hamd ederiz ?

Lisanen ( Dille ), kalben ve amellerimizle bunu ifade ederiz. Bunlar birbirinden ayrılmaz bir üçlüdür. Ve bunlar içinde en önemlisi ise Allaha hamd yaptıklarımız ameller ile olur. Bunun en iyi göstergesi olmaktadır. Yani Hamdte ESAS VE EN ÖNEMLİ UNSUR tüm canlı ve cansız varlıklar gibi ALLAHIN EMRİNE boyun eğmektir.

Fatır 10: ...... O'na ancak güzel sözler yükselir (ulaşır). Onları da Allah'a amel-i sâlih ulaştırır.. ........

ALLAHA GÜZEL BİR ANIŞ VE TESPİHLE LİSANEN ( DİLLE )VE KALBEN BİR HAMD SÖZÜ SÖYLEDİĞİMİZDE ANCAK ONLARI YAPACAĞIMIZ SALİH AMELLER İLE İSPAT EDERİZ.

CANSIZLAR VEYA ŞUURSUZ VARLIKLAR NASIL OLUYORDA ALLAHA HAMD EDEBİLİYOR . ONLARIN ALLAHA TESPİHLE HAMD EDİŞLERİ HANGİ MANAYA GELİR ?

Abdulhamit 1 15 Temmuz 2010 20:19

CANSIZLAR VEYA ŞUURSUZ VARLIKLAR NASIL OLUYORDA ALLAHA HAMD EDEBİLİYOR . ONLARIN ALLAHA TESPİHLE HAMD EDİŞLERİ HANGİ MANAYA GELİR ?

Bu soruyu açmak için şuurlu varlıklardan meleklerin Allaha nasıl hamd ettiklerine bakalım.

Melekler, gece gündüz Allah'a ibâdetle, zikir, tesbihle hamd ile meşgul olurlar. Bu, onların bir nevi gıdası hükmündedir. Allah'a asla isyan etmez, onun emirlerinden zerre kadar olsa asla dışarı çıkmazlar.

"Bilakis onlar, Allah'ın şerefli kullarıdır. Onlar Allah'ın sözünden önce söz söylemezler ve O'nun emrettiklerini (hemen) yaparlar." (Enbiya Suresi, 21/26-27);

"Onlar, Allah'ın emirlerine (isyan edip) karşı gelmezler ve emrolundukları şeyleri (aynen) yaparlar." (Tahrim Suresi, 66/6);

"Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O'nun katındakiler O'na ibadet etmekte (asla) kibir göstermezler ve (asla) yorulmazlar. Gece ve gündüz durmadan (yorulmadan) O'nu tesbih (ve takdis) ederler." (Enbiyâ Suresi, 21/19 ve 20).

Melekler, Allah'ın emirlerine harfiyen bağlıdırlar. O'na asla karşı gelmez ve isyan etmezler, herhangi bir yasağını çiğnemezler, günah işlemezler. Bütün meleklerin ortak özelliği; daima Allah'a hamd ve senada bulunmak, O'nu itaat ve ibadetle, tesbih etmektir. (Enbiyâ, 21/26-27; Mümin, 40/7).

O HALDE ALLAHI HAMD ETMEK ANCAK ONUN EMRİNİ YERİNE GETİRMEKLE OLUR. Kİ CANLI CANSIZ TÜM VARLIKLAR ALLAHA HAMDI BU ŞEKİLDE YAPAR. ONUN EMRİNE TABİ OLURLAR..ANCAK İNSAN NEFS SAHİBİ OLDUĞUNDAN BİR İMTİHAN İLE KARŞI KARŞIYADIR. ALLAHA HAMDE EDİP ETMEMEKLE DENENİR. VE BUNDAN SORUMLU OLUR.

Kainat mescidinde Allahı tespihle hamd eden türlü türlü varlıklar vardır. Örneğin Melekler insanlar ve cinler gibi şuurlu ve iradeleri ile HAMD başında olanlar, diğeri ise; taş gibi, dağ gibi, güneş gibi cansız olup şuursuz HAMD yapanlar.

Şunu bilmek gerekir ki, bu cansızların kendilerine yüklenen vazifelerini görmeleri VE YAPIŞLARI onların bir nevi ALLAHI HAMD EDİŞLERİDİR.. Mesela tavuğun ALLAH HAMD ETMESİ yumurtlamasıdır., Güneşin ALLAHA HAMD ETMESİ ısıtması ve aydınlatmasıdır, İneğin HAMDI süt vermek, arınınki ise bal yapmaktır ve bunlar gibi.

YANİ ALLAHIN EMRİNE HARFİYEN TABİ OLMALARIDIR. iŞTE ONLARIN ALLAHA HAMDI BUDUR.

Ayrıca her birinin kendisine mahsus bir zikri ve tesbihi vardır ki, İŞTE O şuursuz mahluklar kendilerine emredileni bir şekilde yaparak yani ALLAHIN OL EMRİNE TABİ OLARAK tespihle ALLAHI HAMD VE SENA EDERLER .

Kuran’da bulunan surelerden biri olan Ra’d Suresi’nin anlamı “gök gürültüsü”dür. Allah bu surede, şimşeğin çakmasıyla oluşan gök gürültüsünün Kendisi’ni HAMD İLE tesbih ettiğini şöyle bildirmiştir:

”Gök gürültüsü O’nu hamd ile, melekler de O’na olan korkularından tesbih ederler…” (Rad Suresi, 13)

DEVAMI VAR

Abdulhamit 1 16 Temmuz 2010 18:09

“De ki: ‘Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allâh içindir’.” (ENAM 162)

ALLAHI HAMD EDİŞİ ÖZETLEYEN EN İYİ AYET BENCE BUDUR. HERŞEY ALLAH İÇİN OLACAK, ONUN EMİRLERİNE TABİ OLMAK ÜZERE OLACAK, ONUN EMİRLERİNE TABİ OLUNCA GERÇEK HAMDI YAPMIŞ OLURUZ.

“De ki: ‘Ben, yalnızca Allâh'a kulluk etmek ve O'na ortak koşmamakla emrolundum.( ONA HAMD ETMEK ÜZERE EMROLUNDUM ) Ben ancak O'na dâvet ederim ve son dönüşüm O'nadır.” (Râ’d, 36)

FUSSİLET 11:Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, ona ve yerküreye: İsteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. İkisi de "İsteyerek geldik" dediler.

Bu ayette de mecaz anlatım kullanılarak göğün ve yerin Allahın emrine uyarak gelmemezlik edemeyiz.İsteyerek (İtaat ederek) Emrine boyun eğerek gelir ve sana hamd ederiz, anlamı vardır.

ALLAHIN YARATTIĞI VARLIKLARIN HAMDINA VEYA ŞÜKRÜNE İHTİYACI VAR MIDIR ? EĞER YOKSA NEDEN ONLARI KENDİSİNE TESPİHLE HAMD ETTİRİYOR ?

Sorusuna cevaben devam edeceğim

Abdulhamit 1 17 Temmuz 2010 19:58

ALLAHIN YARATTIĞI VARLIKLARIN HAMDINA VEYA ŞÜKRÜNE İHTİYACI VAR MIDIR ? EĞER YOKSA NEDEN ONLARI KENDİSİNE TESPİHLE HAMD ETTİRİYOR ?

Şüphesiz Allahın kendi yarattığı canlı ve cansız varlıkların hamdına ve şükrüne ihtiyacı yoktur. O halde neden şuursuz varlıklar ile şuurlu varlıkların kensine tespihle hamd edilmesini istemiştir.

Şuursuz varlıklar kendilerine vahy edileni ister istemez yapmak zorundadırlar. Bu Allahın ilah vasfının özelliğinden gelir. Yani sonsuz KUDRET' SAHİBİ olan alemlerin sahibi ALLAH olduğu için onun OL emrine itaat ederler. Bu itaat ediş zorakidir.

FUSSİLET 11:Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, ona ve yerküreye: İsteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. İkisi de "İsteyerek geldik" dediler.

Bu ayette de mecaz anlatım kullanılarak göğün ve yerin Allahın emrine uyarak gelmemezlik edemeyiz.İsteyerek (İtaat ederek) Emrine boyun eğerek gelir ve sana hamd ederiz, anlamı vardır. Şeçim hakları yoktur. İsteseler de istemeseler de muhakkak Allahın emrine boyun eğeceklerdir.

Peki Melek ,insan ve cin gibi şuurlu varlıkları Allah neden kendisine hamd ettiriyor. Emrine tabi olmasını istiyor ?

İnsan ve cinler için çok kolaya söylenecek cevap var : Bunlar imtihan edilmek üzere yaratılmış canlılardır. Elbette denenecek sonunda rablerinden hakettikleri ödül veya cezayı almak üzere yaratılmış olduklarından Allahın emrine ( Hamd ile ) boyun eğmeleri istenmiştir.

SORUYU PEK DERİN AÇALIM, ALLAHIN HİÇ BİRŞEYE İHTİYACI YOKKEN NEDEN CİN ,İNSAN VEYA MELEKLERİ KENDİSİNE HAMD ETTİRMEK VEYA KENDİNE BOYUN EĞDİRMEK İSTİYOR ?

DEVAMI VAR

Abdulhamit 1 17 Temmuz 2010 20:20

Aslında şöyle bir soru soralım. Faraza diyelim yani inandırıcılığı ve empati olsun diye. Şayet Herhangi birimiz sadece bir tek ilah olsaydı şu insanı neden ve niçin yaratırdın kendine neden hamd ettirirdin diye soralım. Dahası tüm cansız ve canlı varlıkları niçin yaratırdın ve kendine neden hamd ettirirdin diye de soralım?.

Şayet sen bir Tanrı olsaydın sen tanınmak ve bilinmek istemez miydin ? Yarattıklarınla övünmek yaratacakların tarafından da hamd ile övülmek istemez miydin. Yoksa kendi halinde hiç birşey yaratmayan kendisine hamd edilmeyen bir tanrı olmayı mı arzu ederdin? .

ŞAYET ÖYLE OLSAYDI

Onun ismini , isimlerini ve zatını kim bilecekti: Ona kim HAMD İLE secde edip şanını yüceltecekti.

Hamd şükürden ziyade ALLAHI tanımaktır. Hamd etmek ise, onu sözle ve emrine itaat ile övmektir

Şayet Yaratıcı olan Allah hiçbir şey yaratmamış olsaydı. Onu kim hamd ile kim tanıyıp bilecekti ? Hiç bir şey yaratmamış olsaydı yaratan ismini alacak mıydı ?

Yaratmayan tanrının yaratan ismi olacak mıydı ?

Bedii ismi olacak mıydı ?

Kuddûs : Tüm kutsallıkların kutsadığı, tüm varlığın tespih edip yücelttiği. ismi olmayacak mıydı ?

Rab : Besleyip, terbiye edip eğiten. ismi olmayacakmıydı ?

Şekur : Bütün şükürlerin yöneldiği kudret olmayacak mıydı ?

Hamîd ( Her türlü övgünün sahibi ve muhatabı olan.) ismi olmayacak mıydı ?

ELBETTE OLACAKTIR

Allah Yaratacakları tarafından bilinmek ve tanınmak ve ve hamd ile övülmek ister bu isteyiş asla onun ihtiyacından değildir ve olamaz da

ALLAHIN HİÇ BİRŞEYE İHTİYACI YOK. DOLAYISIYLA HAMDE DE İHTİYACI YOK.

LOKMAN 12: Andolsun, Lukman'a "Allah'a şükret" diye hikmet verdik. Kim şükrederse, artık o, kendi lehine şükreder. Kim inkâr ederse, artık şüphesiz, (Allah,) Gani (hiç kimseye ve hiç bir şeye muhtaç olmayan)dır, Hamiddir (hamd yalnızca O'na aittir).

LOKMAN 12: Ve andolsun ki Lokman'a hikmet verdik ki, Allah'a şükretsin. Ve kim şükrederse, o taktirde sadece kendi nefsi için şükreder. Ve kim küfrederse (inkâr ederse), o taktirde muhakkak ki Allah; Gani'dir (kimsenin şükrüne ihtiyacı yoktur), Hâmid'dir (hamdedilen).

NEML 40. Kitaptan bilgisi olan biri, “Ben onu, gözünü kapayıp açmadan önce sana getiririm” dedi. Süleyman, tahtı yanında yerleşmiş hâlde görünce şöyle dedi: “Bu, şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemek için, Rabbimin bana bir lütfudur. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de ( ŞÜKRETMEYİP ) nankörlük ederse (bilsin ki) Rabbim her bakımdan sınırsız zengindir, cömerttir.(hiç kimseye ve hiç bir şeye muhtaç olmayandır )

Allah yalnız insanı değil melekleri de hayvanları da bitkileri de velhasıl tüm canlı ve cansız varlıkları tüm kaainatı ihtiyaçtan dolayı yaratmamıştır. Yaratılmasına ihtiyaç duyuldu ise, bu durum, Yaratıcının yaratılmışa bağımlı olması gibi bir çelişkiyi ortaya çıkaracaktır. İhtiyaç duyulmadıysa, yaratılmasının arkasındaki gerekçe ne olabilir ?

Peki Böyle ihtiyaçsız olan yaratıcı Allah neden bütün bunları yaratmıştır?

Şöyle bir soru sormalıyım.

Bizim veya sizin ihtiyaçtan yapmadığımız amellerimiz var mıdır yok mudur ? Her işimizi illaki bir ihtiyaçtan dolayı mı yaparız.?

Mesela Yemek yeriz bu ihtiyaçtan. Yorulduğumuzda dinleniriz. Uyku da ihtiyaçtan.

DİKKAT !

ZENGİNİZ HEM DE PEK ÇOK SERVETİMİZ VAR. VE BU SERVETİMİZİ İHTİYACI OLANLA PAYLAŞMAK İSTİYORUZ. BU PAYLAŞMAK İHTİYAÇTAN MIDIR..

Yani servetimizi ihtiyacı olanla paylaşmak istememiz bizim ihtiyacımızdan mıdır ?

Yoksa ihtiyacı olana bizim zenginliğimizi, kudretimizi CÖMERTLİĞİMİZ tanıtmak mıdır ? Zenginlik yönünden İhtiyaçsız olduğumuzu ihtiyacı olanlara tanıtmak mıdır ?

Bu sadece bir örnek ve çok daha değişik örnekler verilebilir. Yani ihtiyaçtan dolayı yapmadığımız , yapılmayan daha birçok örnekler verilebilir.

O halde Allah yaratırken ihtiyaçtan yaratmamıştır.

Daha açık Anlaşılması için BEDÜZAMAN SAİD NURSİ HAZRETLERİNDEN şöyle bir örnek alıntı vermeliyim

ALLAH Sahip olduğu sıfatın gereği olarak harekete geçmediği takdirde, kendisi aciz duruma düşmez; ancak, sahibi bulunduğu o sıfata gölge düşer. Örneğin bir hekim için, bir trafik kazasında yaralanan insanlara yardım etmek ‘hekimlik’ sıfatının gereğidir.

Bu yardımı yerine getirmediği takdirde, hekim olan şahıs acziyete VE İHTİYAÇ DURUMUNA düşmez; ancak, sahip olduğu sıfatın gereğini yerine getirmemiş olur. Bu durum ise, o sıfatı çirkinleştirir. Yine, cömertlik sıfatı, ihsan etmeyi gerektirir.

Yukarıda verdiğim örnek gibi eğer O zengin zenginliğinden ihtiyacı olanlara vermezse, vermiyorsa KERİM ( Cömert ) SIFATINI ortaya çıkarmaz.

NE KADAR ANLATABİLDİM VE NE KADARI ANLAŞILDı

er rahman ve rahim ile devam edeceğim

Abdulhamit 1 20 Temmuz 2010 19:49

O Rahmân ve Rahimdir.

YAN YANA DURAN 2 KELİME RAHMAN VE RAHİM

Allahın pek güzel isimlerinden Nedir Rahman, nedir Rahim ?

Rahman pek merhametli, pek acıyan pek Koruyan, pek himaye eden

Rahmân" rahmetten kelimesinden türemiş Allah'ın yüce ismidir.

Rahmetin İki Çeşidi var; Rahmân ve Rahîm

Er-Rahmânın anlamı: Ezelde bütün yaratılmışlar hakkında hayır ve rahmet irâde buyuran sevdiğini sevmediğini ayırdetmeyerek bütün varlıklara sayısız nimetler ihsan buyuran demektir.

Dikkat ki Rahman kelimesinin anlamında Allah rahmetini mumin- kafir ayrımı yapmadan her canlıya yayması vardır ve yaymakta

ALLAHIN KAÇ ÖZEL İSMİ VAR ( YALNIZCA VE SADECE KENDİSİNE AİT OLAN ) BİR BAŞKASINA VERİLMEYEN ? İŞTE BUNLARDAN BİRİ DE RAHMAN

Hep Dikkatimi hep çekmiştir. Allahın esmaül hüsnalarından Rahman sıfatı BİR BAŞKASINA isim olarak verilemiyor. Neden acaba ?

Rahmân Allah'ın hem sıfatı hem de bir özel ismidir Nasıl ki Allah KENDİSİNE HAS ÖZEL İSMİ İSE VE ÖZEL olarak bir başkasına verilemiyorsa Rahman da öyledir. Allahın kendine has özel BİR ismidir RAHMAN

PEKİ RAHMAN İSMİ BAŞKASINA VERİLEMİYORDA NASIL OLUYORDA RAHİM İSMİ BİR BAŞKASINA VERİLEBİLİR ?

"Rahmân" kullardan bir benzerinin çıkması mümkün olmayan sadece Allaha ait kavramdır, Rahim de ise ancak sevdiğine merhamet edebilen şeklinde ince bir ayrıntı vardır

Rahmân sıfatı peygamberler dahil hiçbir insan için kullanılamaz. Çünkü karşılıksız ve kayıtsız şartsız rahmet ve merhamet ifade eden Rahmân sıfatı insanın fıtrî yapısına asla uygun değilidir.

NEDEN VE NASIL UYGUN DEĞİL ?

Çünkü insan böyle bir merhameti gösterme gücüne yaradılışı icabı sahip değildir.. VE hiçbir zaman da OLAMAYACAK DA Dostları kadar düşmanlarına kendisine inananlar kadar kendisini inkâr edenlere de rahmet ve merhamet gösterebilmek ancak Allahtır ve bu özellik ancak ALLAHIN ŞANINDANDIR.

"(ALLAH ) Kendi üzerine rahmet'i yazdı." (6/En'âm 12)

Er-Rahmân Er-Rahîm isimleri iki türlü rahmet ifade eder. Er-Rahmân isminin ifade ettiği rahmet daha önce söylediğim gibi hiçbir şarta hiçbir gayret ve irâdeye bağlı olmayarak ihsan edilen rahmettir. Bu öylesine geniş bir rahmettir ki bütün varlıkları kaplıyor. Bunda çalışan çalışmayan suçlu itaatli imanlı imansız ayırt edilmez.

Er-Rahîm isminin de de rahmet vardır. Er-Rahîm isminin ifade ettiği rahmet ise muminlere ahiretttte bir mükâfat olmak üzere verilen rahmettir ki en az bire on'dur. Üstelik kötülüklerin affı ve bunları salih amellere çevrilmesi de, takva nispetine göre Allah'ın daha fazla ve hatta sınırsız ve hesapsız mükâfatları da vardır.. İyi bilmek ve unutmamak lâzımdır ki âhiret için çalışanlarla çalışmayanlar eşit muâmele görmeyeceklerdir.

O halde özetlersek;

Rahmân dünya ve âhirette; Rahîm ise sadece âhirette merhamet edendir. Rahmân tüm yaratılmışlara; Rahîm ise sadece mü'minlere merhamet edendir. Yani Rahmân dünyada mü'min kâfir münafık herkese acıyıp rahmet ederken; Rahîm ise âhirette sadece mü'minlere merhamet edecek olan demektir.

Mâliki yevmiddîn ile devam edeceğim

Yitiksevda 20 Temmuz 2010 21:50

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم



بِسْمِ Adıyla
اللَّهِ Allah'ın
الرَّحْمَنِ Rahman
الرَّحِيم Ve Rahim

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adı İle

Bizler Mü’minler olarak Başladığımız her işte Rahman ve Rahim Olan Allah’ın yüce ismini anarak yalnız ve yalnız ondan isteyeceğimizi onun rızası ve onun istediği şekilde yapacağımızı hatırlamak ve onun adı ile başlamadığımız zaman yapacağımız işin bereketsiz ve eksik olacağına kanaat getirerek onsuz olmayacağı idraki ile Onun yüce isimlerini anarak başlamayı kendimize ilke edinmeliyiz.

Besmele hakkında Üstad Said Nurs’inin tohum örneği ile bakalım:
Hareketler cenabı Hakkın namına olunca, zerre gibi tohumların bismillah demesi ile sert olan kaya taş ve toprağı delerek Allah namına Rahman Namına der ve her şey ona musahhar olur:Bu muhteşem izahta anlamamız gereken mevzu: Bir tohumun kendisinden kat be kat güçlü olan toprak, taş ve kayaları delmesindeki ince sır Rahmanın ismi ile hareket etmesidir. İşte bizler bir tohum misali Allah’a güvenip Allah namına yapar ve Onun yüce ismi ile başlar isek Allah bizleri elbette birçok nimete musahhar kılar.

Yitiksevda 20 Temmuz 2010 22:59

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٖين


الْحَمْدُ Hamd لِلَّهِ Allah içindir رَبِّ Rabbi الْعَالَمِينَ Alemlerin

Hamd: Sena etmek, hamd etmek, övmek.


الْحَامِدُونَ hamidune O'nu (coşkuyla) övenlerin


مَحْمُودًا mahmuda : övgüye değer bir konum


بِحَمْدِ bi Hamdi Rabbinin yüceliğini, sınırsız kudret ve kemalini övgüyle an


الْحَمْدُ El hamdu bütün övgüler O'na mahsustur.


بِحَمْدِكَ bi hamdike "Seni övgüyle yüceltip, hamd sena ederek


بِحَمْدِهٖ bi hamdihi ‘’Hamd ederek,hamdın ona mahsus olduğunu


حَمٖيدٌ Hamidun (m) her zaman her övgüye layık olan O'dur


الْحَمٖيدِ hamid (u-i ) övgüye layık olan

Yitiksevda 20 Temmuz 2010 23:26

لِلّٰهِ :lillahi.Allah Teala zarı vacibul vücud ve ma’budu Bil Hakkın adı. Bu isim Allah’ın bütün isimlerini içine almaktadır. Hangi durumda olursa olsun bu isim anıldığında Allah’ın bütün ismi celilesi akla gelir. Kuranda hal anlamları ile birlikte 2839 yerde geçer.

رَبِّ : rabbil . İlah,Rab,Malik,Seyyid,Efendi besleyip bakan ilah Rab mabud,terbiye edici kemale erdirenKur’an’da hal anlamları ile birlikte 979 yerde geçer.

الْعَالَمٖينَ :alemin. Alem mahlukatın her türü,Alemlerin tümü.

يُعَلِّمُونَ yuallimunen عُلِّمْتَ ullimte عُلِّمْتُمْ ullimtum عُلِّمْنَا ullimna مُعَلَّمٌ muallemum يَتَعَلَّمُونَ yeteallemune الْعَالَمٖينَ alemin. .

Yitiksevda 21 Temmuz 2010 01:04

Hamd, alemlerin Rabbi Allah içindir.

Bütün coşku ile övgüler, yüceliği sınırsız kudreti kemali, yoktan var eden, ezel ve ebed sahibi, efendisi, terbiye edicisi, besleyicisi bütün hamd ve övgülere layık olan Alemlerin rabbinedir. Yalnız ona ibadet ettiğimiz için yalnız ondan isteriz, bütün hacetlerimizi ileteceğimiz yegane makam sahibi tüm isteklerimize karşılıksız nimetler sunan ve bu nimetler karşılığında yalnızca şükrümüzü ona kulluğumuz ifade etmekten başka bir şey istemeyen ve hadsiz nimetlerine ne kadar şükretsek bir gözün dahi bedelini ödüyemiyeceğimiz fıtratımıza en yüce özelliği bahşeden Alemlerin rabbi için.

Her gün kılmış olduğumuz namazlarımızda Hamdin idrakine varabilir ve o doğrultuda hayatımızı ikame edebilir isek gerçek manada Allah’a hamdimizi sunmaya başlamış oluruz. Allah’tan başka hiçbir varlığa kulluk yapılmayacağını, bizlere bahşettiği nimetlere karşı ne kadar ibadet edersek edelim ödenmeyeceğini bilmeliyiz.

Tüm noksan sıfatlardan Münezzeh olan yüce Rabbimizi memnun olacağı ve layık olduğu şekilde verdiği tüm nimetlere razı olup isyan etmeden hamdimizi yapabiliriz. Başımıza bir kötülük geldiği zaman onu Allah’a mal etmeden kendi yapıp ettiklerimizin sonucu olduğunu idrak etmeliyiz.

Güzel bir şey ile karşılaştığımız zaman onu Allah’ın lütfu nimeti olarak gördüğümüz gibi kötülüklerde ise kendimizi sorgulamalıyız kaderci anlayıştan sıyrılıp eşrefi mahlukat olmamıza vesile olan Aklı kullanarak vahyin emirleri ile pekiştirerek kulluğumuzu en üst seviyede hamd ve şükür ederek ifa edebilmektir hamd.

Hamd: Kavramını güncel hayat bazında düşünelim:

Sosyal hayattan uzak bir hamd kavramı ne kadar Hamdi yerine getirdiğimize örnek olsun.

Bizler hamd ederken karnımız tok, evimiz lüks, arabamız lüks, işimiz lüks vs ve hamd üstüne hamd ediyoruz. Ama etrafımıza hiç bakmadan karnımız tok nede olsa komşumuz aç kalmışsa çokta önemli değil! Allah’a hamd ederken Allah’ın ilahi vahyinde esas olan haklar bazında hamd etmemize vesile olacak hususları ne kadar umursuyoruz bunu hamd kavramı şükür kavramı içinde çok derin düşünmeliyiz.

Yılda bir defa dahi evine et girmeyen, bizlerin çöplere döktüğü yemek artıklarını dahi bulamayan bir toplum içerisinde bunlara karşı vazifelerimizi idrak etmediğimiz sürece yapmış olduğumuz ve yapacağımız HAMD kavramını sorgulamamız gerekir.Hamda Allah’ın bahşettiği tüm nimetler karşılığı hakkıyla Allah’ı övgüler sunduğumuz an bu bize bahşettiği nimetlerde başkalarının da haklarının olduğunu da idrak edelim.Allah bizleri kendisine hakkı ile Hamd eden ve Yalnızca Allah’a kulluk eden Salihlerden akıl sahiplerinde ve komşusu aç yatarken tok yatan bizden değildir emrini anlayarak gönüllerimizi kendine çevirsin sorumluluklarımız unutmayalım…

dua dilencisi 23 Temmuz 2010 18:13

Allah c.c. razı ve hoşnut olsun önemli ve değerli bir paylaşım gerçekten bu site kafama takılan soruların cvplarını % 80 aldığım bir kütüphane...

Abdulhamit 1 30 Temmuz 2010 19:11

Mâliki yevmiddîn

Din gününün sahibi

Allah din gününün sahibidir. Hangi dinin sahibi ? Kendi dininin sahibi

Allah katında dinler yok, tek bir din var o da islam dinidir.

ALLAH katında din İSLAM’dır”, (3:19) ayetiyle...EVET SADECE ALLAH indinde geçerli TEK din sadece İslam’dır

Din günü nedir ve ne demektir ve hangi gündür o gün ?

Din günü, tüm insanların ve alemlerin tartışmasız ve önyargısız Aynı dinden olacakları Allahı ve dinini tanıyıp kabul ve iman edecekleri Tek din sahibi Allaha yönelecekleri o gündür ki, O kıyametin kopup insanın tekrar dirileceği gündür.

ALLAH HEM BU DÜNYADA VE HEM DE AHİRETTE İSLAM DİNİNİN SAHİBİDİR.

Ancak her iki dünyada da islam dinin sahibi olmakla beraber, Din günü bu pek berrak ve açıklığı ile ortaya çıkar.

Bu gerçeğe iman etmeyen insanlar pek büyük yanılgı ve zarar içindedirler. İnsanların Akıp giden zaman içinde adeta bir felaketin eşiğinde olduğunu Rabbim söylüyor. ( Bakınız Asr suresi )

Ve bundan dolayı Allah kendi dinini biz kullarına tanıtıyor. Bu gerçeği idrak etmek için bize zaman ve mühlette veriyor.

NE ZAMANA KADAR ?

Gök perdesi açılıncaya kadar

Nebe 19: Gök açılır ve kapı kapı olur.

İsterseniz, hep beraber Tekvir suresinin ilk 15’ e kadar olan ayetlerini bir hatırlayalım.

1-Güneşin ışınları dürüldüğü zaman
2-Yıldızlar döküldüğü zaman
3-Dağlar yürütüldüğü zaman
4-Gebe develer sahipsiz bırakıldığı zaman
5-Vahşi hayvanlar toplatıldıkları zaman
6-Denizler ateşle kaynatıldığı zaman
7-Ruhlar bedenlerle birleştirildiği zaman
8-Diri diri gömülen kız
9-“Hangi suçtan dolayı öldürüldü”diye sorulduğu zaman
10-Amel defterleri neşredildiği zaman
11-Gök perdesi kalktığı zaman
12-Cehennem alevlendiği zaman
13-Cennet yakınlaştırıldığı zaman
14-Kişi ne hazırladığını çok iyi bilir.

NEBE 37- O, göklerin yerin ve ikisi arasında olanların Rabbidir. O, önünde kimsenin konuşamayacağı Rahman olan Allah'tır.

38- Cebrail ve meleklerin dizi dizi durdukları gün, Rahman olan Allah'ın izni olmadan kimse konuşamayacaktır. Konuştuğu zaman da doğruyu söyleyecektir.

39- İşte gerçek gün budur. ( DİN GÜNÜ BU GÜNDÜR ) Dileyen kimse Rabbine götürecek bir yol benimser

İYYAKE NABUDU İYYAKE NESTAİN‏

Devam edeceim

Abdulhamit 1 03 Ağustos 2010 19:42

İYYAKE NABUDU İYYAKE NESTAİN‏

Yanlız sana ibadet eder. Yalnız sana tapar ve yanlız senden yardım isteriz.

İYYAKE NABUDU
Yanlız sana ibadet eder. Yalnız sana taparız. Çünkü Senden başka ilah yok ki,
Bakın Allahtan başka ilah olmadığına kimler şahitlik ediyor.

ALİ İMRAN 18 : Allah, melekler ve ilim sahipleri, ondan başka ilâh olmadığına adaletle şâhitlik ettiler. O’ndan başka ilâh yoktur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

İYYAKE NESTAİN‏
Yanlız senden yardım isteriz. Ellerimizi açıp dua ettiğimiz, senden yardım talep ettiğimiz Tek MEVLA sensin

SORU: Allahtan başkasından yardım isteyemez miyiz ? Yardımı Allahın kullarından isteyemez miyiz ? İstenirse Günah mı olur. Örneğin aç olan bir bir kimsenin tok olan bir insandan kendisine bir yardım ile bir dilim ekmek istemesi gibi veya Trafik kazası esnasında yaralı olan kimse Allahın kullarından yardım isteyemez mi ?


AYETTE GEÇEN YALNIZ SENDEN YARDIM DİLERİZ ÖNCELİKLİ ANLAMI ÖNCELİKLE DİN KONUSUNDA, DOĞRU YOLA GİRME HUSUSUNDA SENDEN YARDIM TALEP EDERİZ ANLAMINDADIR. SEN BİZE YARDIM ETMEK İSTEMEZSEN BİZ SENİN DOĞRU YOLUNA GİREMEYİZ.

Anlamı öncelikli anlamdır. Çünkü ayetin başı ve sonuna baktığımızda bu mesajın net olduğu ortaya çıkar.

ANCAK AYET SADECE BU ANLAMDA TEK ANLAMLI DEĞİLDİR.

İNSAN 30. Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Doğrusu Allah, bilendir, Hakim’dir.

İYYAKE NESTAİN‏ İLE İNSAN 30 AYETİNİ BİRLİKTE ALIP DEĞERLENDİRECEĞİM

Abdulhamit 1 04 Ağustos 2010 18:44

Allahın yardımı olmadan bir tek adım dahi atamayız. Bir tek kelime söz söyleyemez, bir nefes dahi soluklanamayız.
.
Bundan dolayı her işte onun yardımını diler ve isteriz. Ancak rabbimizden kullarınından da bize yardımcı olarak bir araç vasıta bir sebeb kılmasını dileyemez miyiz ? Tabii dileyebilir ki zaten onun yardımı genellikle bir vasıta ve araç ile gerçekleşiyor

ONDAN İSTEYEBİLECEĞİMİZ EN BÜYÜK VE ÖNCELİKLİ YARDIM İSE

Bizi sıratılmüstakime yani Doğru yola kavuşturmasına yardım dileriz ki ,Ayetin İlk ve öncelikli manası budur. Ayetin bir önceki ve bir sonraki anlamına bakıldığında ilk ve öncelikli anlamının bu olduğunu görürüz.

Allahın yardımı olmzsa idi biz onun yolunda veya dininde olabilir miydik ?

Her beşer olarak kendi aklıyla şaşar ve azar olmayacak mıydık ? Allah bizi öyle bir nimetlendirdi ki bu yardımı bizim için asla küçünsenmez ve şükür ile asla karşılığı ödenemeyecek bir yardımdır. İslam ile tanıştırdı ve içimize imanı yerleştiridi ve sevdirdi.

Hucurat 7: .....Fakat Allah, size imanı sevdirmiş ve onu gönüllerinize güzel göstermiş; inkârı, fasıklığı ve (İslâm’ın emirlerine) karşı çıkmayı da çirkin göstermiştir. İşte bunlar doğru yolda olanların ta kendileridir.

ZÜMER 22: "Allah'ın göğsünü İslam'a açtığı kimse, Rabb'inden bir nur üzerinde değil midir?"

"Göğsün açılması" da, 'bir destek ve yardım anlamında' bu nimetlerin arasında nimetlerden bir nimet olarak yer almaktadır.

"Allah kimi doğru yola iletmek isterse onun göğsünü İslam'a açar..."(En'am - 125) ayetiyle

ALLAHIN O İNSANA YAPACAĞI EN BÜYÜK YARDIMI BU DEĞİLSE DE NEDİR ?

Allah’ın Yardımını Bekleyenler, Allah’ın Dinine Yardım Etmelidir!

Nasıl ?

devamı olacak inş

Abdulhamit 1 05 Ağustos 2010 19:15

Yalnız senden yardım dileriz dedikten sonra, birinden bir bardak su istesek bu âyete aykırı mıdır, değil midir? Hangi hususta başkasından yardım istemeyeceğiz ?

Ancak rabbimizden, kullarınından da bize yardımcı olarak bir araç vasıta bir sebeb kılmasını dileyebiliriz ki, bu ayete aykırı bir durum olamaz .
Pek Tabii ki ALLAHIN yardımı genellikle bir vasıta ve araç ile gerçekleşiyor


Allah sebeplere , vesilelere ve vasıtalara mahkum değildir ama, dünyayı bir sebepler kanununa bağlı kılmıştır. Örneğin ders çalışmayan öğrenciye Allah yardım etmez. ve o öğrenci de Allahım bana yardım et diyemez. Sünnetullah dediğimiz Allah’ın evrendeki değişmez kanunları, hep sebep-sonuç ilişkilerine oturtulmuştur.

İyilikler ve güzellikler hususunda birbirimizle yardımlaşalım. Allahın rızasını kazanmak amacı ile her türlü yardımı birbirimizden isteyebilir ve bu yardımın Allahtan da hayırlı olmasını, hayırlara vesile kılmasını isteyebiliriz

Allah’ın Yardımını Bekleyenler, Allah’ın Dinine Yardım Etmelidir!
Nasıl ?

Allahın dinine yardım edenlere Allah ta Müminlere hem Dünyada ve hem de Ahirette Yardım Eder

İnananların tek yardımcısı ve velisi Allah'tır. Müminler her türlü zorlukta, her türlü şartta O'ndan yardım isterler ve Allah da onlara icabet eder.

Yüce Rabbimiz, "...İman edenlere yardım etmek ise, Bizim üzerimizde bir haktır." (Rum Suresi, 47) ayetiyle tüm iman eden kullarına yardım edeceğini bildirmektedir.

Ancak Allah'ın yardımını kazanmak için en önemli şartlardan biri; O'nun dinine yardım etmek, O'nun sınırlarını koruma konusunda titizlik göstermek ve bu uğurda mücadele etmektir.

Şüphesiz dünyada müminleri yalnız ve yardımsız bırakmayan Allah, ahiret hayatlarında da onların tek Velisi ve Yardımcısı olacağını vaat etmiştir.

"Şüphesiz Biz elçilerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahidlerin (şahitlik için) duracakları gün elbette yardım edeceğiz." (Mümin Suresi, 51)


Muhammed 7: "Ey iman edenler, eğer siz Allah'a (Allah adına İslam'a ve Müslümanlara) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve sizin ayaklarınızı sağlamlaştırır."

Aynen böyle, kul, Allah’a, yani O’nun dinine yardım edecektir ki, O da kuluna yardım etsin


HUD 88: ....Başarım Allah'ın yardımına bağlıdır. Yalnız O'na dayanıyor ve sadece O'na yöneliyorum."

RUM 5: Allah dilediğine yardım eder. O güçlüdür (galibdir) esirgeyendir

Âl-i İmrân, 13: ....Allah dilediğini yardımı ile destekler.

Allah’ın yardımı ne zaman?” diye soran Peygamber (S.A.S.) ve Sahabesine Allah : “İyi bilin ki Allah'ın yardımı şüphesiz yakındır.” (Bakara: 214) diye yanıt veriyor.

Hiç kuşkusuz Allah’ın yardımı, Allah’a yakın olanlara, Allah’la beraber olanlara yakındır.

SABIR VE NAMAZ İLE YARDIM DİLEYİNİZ ayetin açılımı ile devam edeceğim.

Abdulhamit 1 06 Ağustos 2010 19:39

SABIR VE NAMAZ İLE YARDIM DİLEYİNİZ

Bakara

45- Sabrederek ve namaz kılarak Allah'dan yardım dileyin. Hiç şüphesiz bu, Allah'a saygı gösterenlerden başkasına ağır gelir.

46- Onlar ki, Rabbleri ile buluşacaklarını, kesinlikle O'nun huzuruna döneceklerini bilirler.

Alemlerin Rabbi Allah, yardım isteyen kullarına işte böyle sesleniyor
kendilerine üç şeyi yapmalarını emrediyor:

1) Sabır etmelerini,

2) Dosdoğru namaz kılmalarını,

3) Bununla beraber Allah'dan yardım dilemelerini!..

Allah'dan yardım dilemeden önce sabır ve namaz ehli olmalarını emrediyor... Allah'dan yardım dilemenin ve kendilerine yardımın ulaşmasının şartları Gereği gibi sabretmek ve dosdoğru namaz kılmaktır...
Allah mü'min kullarına sabırla ve namazla kendisinden yardım dilemelerini emrederken bunun, huşu duyanların dışındakiler için ağır bir yük gibi olduğunu be­yan buyurur:

"Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu, şübhesiz huşu du­yanların dışındakiler için ağır (bir yük) dır.

O halde Allahın bize yardımında aceleci olmamalı, Sabırla , ve de namaza devam ile yardım dilemeliyiz ki, Allah ergeç yardımıza yetişecektir.

Bakara153- Ey müminler, sabırla ve namazla Allah'tan yardım isteyin. Hiç şüphesiz Allah, sabredenler ile beraberdir.

ALLAH SABREDENLERLE BERABER OLDUĞUNU SÖYLÜYORSA ONA EL AÇIP SABIRLA YARDIM DİLEYENLERİ İNŞALLAH MAHÇUP ETMEYECEKTİR.



SAAT: 09:58

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306