Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KADIN AİLE ÇOCUK.::. > Kadın-Aile-Çocuk > Tesettür Konuları

Konu Kimliği: Konu Sahibi eLnino,Açılış Tarihi:  11 Şubat 2008 (02:22), Konuya Son Cevap : 11 Şubat 2008 (11:12). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 11 Şubat 2008, 02:22   Mesaj No:1
Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:eLnino isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 792
Üyelik T.: 11 Şubat 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 40
Konular: 13
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Tesettür & Şartları

Tesettür & Şartları

TESETTÜR VE SARTLARI.

1- Örtü bütün vücudu eller ve yüz dahil örtmelidir.
Cahiliye devrinde de kadınlar baş örtüsü kullanırlardı. Fakat yalnız enselerin e bağlar veya arkalarına bırakırlar, yakaları önden açılır ve gerdanları olduğu gibi görünür ziynetler i ortaya çıkardı.
Günümüzde çağdaşlık diye niteledik leri bu giyim şekli Nur suresi 31. ayeti ile yasaklanmıştır. "Örtün de neyle ve nasıl örtünürsen örtün" diyen bazı zamane gafilleri ayetlere ve hadislere muhalefet etmektedi rler. İnşAllah bu konu aşağıda detaylı gelecek.
2- Örtü; alttaki elbiseyi gösterecek kadar ince olmamalıdır.
"Kalın, tenin rengini belli etmeyen elbiseyle avret yerlerini n örtülmesi gereklidi r. Tenin rengini gösteren ince şeyle vücudu örtmek caiz olmaz, tesettür de hasıl olmaz, namaz da olmaz."
"Hafsa radıyAllahu anha ince bir başörtüsü ile Aişe radıyAllahu anha’nın yanına girer. Aişe r.a. bu ince örtüyü parçalar ve kalın bir başörtüsü verir. Sonra der ki;
"Nur suresini bilmiyor musun? Başörtüsü teni ve saçı göstermeyen örtüdür."
3- Örtünün kendisi bir ziynet olmamalıdır.
Cazip renkli kumaşlar kullanılmamalıdır. Eğer üstten örtülecek örtünün kendisi ziynet sayılabilecek renk ve görünüşte olursa ona hicab denilemez .
Ahzab suresi 33. ayetinde mealen; "Vakarla evinizde oturun. Önceki Cahiliye kadınlarının kırıla döküle, süslerini göstererek (teberrüc) yürüyüşleri gibi yürümeyin." buyruluyo r.
Ayette geçen teberrüc kelimesi; Zemahşeri'ye göre; "Genelde; gizlenmes i gereken şeyleri açmada çaba sarf etme, özelde ise; kadınların ziynetler ini ve güzelliklerini açıp yabancı erkeklere göstermesidir"
İmam Suyuti; "Kadının endamlı endamlı yürümesi, başörtüsünü bağlamadan başına atıp kadınların tabii ve yapay güzelliklerini ve çekiciliklerini uygun olmayan yerlerde sergileme leri, süs ve eylemleri yle kendileri nden yararlanm a hakkı olmayanla rın dikkatini ve ilgilerin i çekmeleridir" der.
Alusi der ki; "Bana göre zamanımızda müreffeh kadınların evlerinde n çıkarken üstlük olarak örtündükleri örtülerde yabancıya gösterilmemesi gereken ziynet kabilinde ndir. Çünkü bunlar rengarenk çekici giysilerd ir.Sanıyorum erkekleri n karılarının bu şekilde çıkmalarına göz yummaları iman gayreti eksikliğinden kaynaklanıyor. Bütün bunlar Allah ve Rasulünün izin vermediği şeylerdir. "
Ebu Uzeynetus Sadefi r.a.'den; "Kadınların şerlisi (açılıp saçılarak) teberrüc yapanlardır.
On
lar münafıktırlar. Bu yüzden kadınların cennete çok azı girer."
İbni Abbas r.a.'den; Rasululla h sallAllah u aleyhi ve selem teberrüc yapan (açılıp saçılan) kadınlara lanet etti.
4- Örtü, vücud hatlarını belli edecek ve fitneye sebep olacak kadar dar olmamalıdır.
Zamanımızdaki mason mihraklı modacıların "tesettür modası" diye Müslümanlara yutturmay a çalıştıkları şeylere dikkat etmelidir . VAllahi onların yaptıklarının tesettür ile alakası yoktur! Tesettür vecibesin i tahrif ediyorlar! Hadisi şerifte;
"İki sınıf insan vardır ki, onlar cehennem ehlidirle r; Bunlardan biri ellerinde sığır kuyruğu gibi kamçılar olup insanları dövecekler. Diğeri; vücutlarını belli edecek elbise giyen, bu elbiseler le erkekleri meylettir mek için kırıtarak yürüyen, saçlarını deve hörgücü gibi başlarında toplayan kadınlardır ki; bunlar cennete giremeyec ek ve çok uzak mesafeler den bile hissedile n cennetin kokusunu dahi duyamayac aklardır."
"Rasululla h sallAllah u aleyhi ve sellem Mısır kumaşından dar bir elbiseyi kadınlara yasaklayınca; "O altını gösteren ince (şeffaf) bir kumaş değildir ki" dedikleri nde buyurdu ki;
"Bu kumaş vücudun hatlarını belirtece k darlıktadır"
Huzeyfe r.a’ın şöyle dediği nakledili r; "Kim bir kadının arkasından onun elbisesin e vücut hacmi hakkında bilgi sahibi oluncaya kadar bakarsa cennetin kokusunu dahi alamaz."
El-A’la Bin Ziyad der ki; “Kadının elbisesin e bakmaya devam etmek, kalpte şehvete sebep olur”
5- Örtüye güzel koku sürülmemelidir.
Çünkü güzel koku erkekleri iğfal eder. Hadisi şerifte buyruldu ki; "Herhangi bir kadın koku sürünür de dışarı çıkarsa ve erkekler de bu kokuyu duyarsa o kadın zina etmiştir."
Bu hadis kadının süslü ve kokulu olarak çıkmasının, kocasının yanında çıkmış olsa dahi haram olduğunu gösteriyor. Nitekim İbni Dakik El Iyd diyor ki; "Süslü bir örtü içinde dışarı çıkan da koku sürünmüş gibidir. Çünkü bu da dikkati celp etmektedi r. Hatta erkekleri tahrik eder."
Ebu Musa r.a. der ki; “Leş kokusu benim için yabancı kadının süründüğü kokuyu koklamamd an daha iyidir.” .
Meymune Binti Sad r.a.'dan merfuan; "Kendi ailesinde n başkası için süslenen gururlu kadın kıyamet günü nursuz bir karanlıkta olacaktır."
6- Örtü erkek elbisesi veya kafir elbisesin e benzememe lidir.
Mesela pantolon her iki benzeme çeşidine de girer. Doğrusu erkekleri n de dar pantolon giymesi caiz değildir. Rasululla h aleyhissa latu vesselam erkek elbisesi giyen ve erkekler benzemeye çalışan kadınlara ve kadın elbisesi giyen ve kadınlara benzemeye çalışan erkeklere lanet etti."
7- Evindeki ziynetler ini takınmış olarak dışarıda göstermemelidir.
Dışarı çıkarken çarşaf, koyu renk pardösü, el
div
en gibi örtüler giyilerek eller, yüz, bilezikle r, yüzük gibi takılar örtülmelidir. Ahzab suresi 59. ayeti bunu gerekli kılar. Hadisi şerifte buyrulur ki;
"Herhangi bir kadın evinin dışında dış elbisesin i (çarşafını) çıkarırsa Allah Azze ve Celle onun üzerinden hıfzu himayesin i kaldırır."
8- Şöhret ve gösteriş elbisesin den sakınmalıdır.
Bu erkek için dahi geçerlidir. Hadisi şerifte;"Kim dünyada şöhret için elbise giyerse Allah ona kıyamet gününde zillet elbisesi giydirir." Buyrulmuştur. Diğer bir hadiste de; "Sade giyinmek im
and
and
ır." Buyrulur.

KADININ SESİ VE DIŞARI ÇIKMASI İLE İLGİLİ MESELELER

İbni Ömer ve İbni Mes'ud r.a.'dan rivayet edilen hadiste buyrulur ki; "Kadın örtülmesi gereken bir avrettir. Dışarı çıktığında şeytan bakışları ona çevirtir."
Buradaki "avret" lafzı mutlak olup kadının sesini de kapsar.
Ebu Hüreyre radıyAllahu anh; “Kadın tırnağına kadar avrettir” demiştir.
Kadının yabancı erkeklere şarkı, türkü söylemesinde yasak olduğuna dair delil olmadığını söyleyen cahillere karşı bu hadis delil olduğu gibi aşağıdaki şu hadis de delildir;
"Namazda yanılan imamı uyarmak için; erkekler tesbih eder, kadınlar ise el çırpar."
Abdülkadir Geylani der ki; "Namaz için böyle olunca, şiir, gazel,insan tabiatını coşturmak için aşık maşuk hallerini anlatan, sevginin incelikle rini dile getiren kötü nefsi olanları dinlemeye çeken benzetmel er, dinleyeni heyecanla ndıran ve kendisini harama koşturan şeyleri dinlemek nasıl caiz olur?. Hiç kimse için bunları dinlemek caiz değildir. "
Ümmü Atiye r.a.'dan; "Musibet üzerine çığlık atmamak, ancak mahremimi z olan erkeklerl e konuşmak, mahremimi z olmayanla rla konuşmamak üzere Rasululla h sallAllah u aleyhi ve selem bizden söz aldı.."
Buraya kadar kadınların yabancı erkeklere nazik konuşmasının, şarkı söylemesinin caiz olmadığı anlaşıldı. Ahzab suresi 32. ayetinde;
"… Eğer takvaca hareket istiyorsa nız (yabancı erkeklerl e) konuşurken yumuşak söylemeyin. Kalbinde maraz olan kimse kötü bir ümide kapılmasın…" ve Nur suresi 31. ayetinde;
"…Gizleyece kleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar.." buyruluyo r. Ulema bu ayetlerde n kadının sesinin avret olduğu hükmünü çıkarmıştır.

KADININ CİHADI EVDE DURMAKTIR

Bu konuda varid olan hadisler şu şekildedir;
İbni Ömer, Ümmü Seleme ve Aişe r.a.'dan rivayet edilen hadiste buyrulur ki; "Kadınların cihadı evde oturmaktır"
Enes r.a.'den; Rasululla h sallAllah u aleyhi ve selem, kadınlara buyurdu ki; “Sizin evleriniz deki mihnetini z Mücahidlerin Allah yolundaki ameline ulaştırır.”
İbni Ömer r.a.'den; "Kadınların zaruret dışında sokağa çıkmaktan nasibleri yoktur.
On
ların kenarlar hariç yollardan da nasibleri yoktur." Bu hadisin isnadı zayıf olup, aşağıdaki hadis bunun şahididir;
Ebu Amr Bin Hamas ve Ebu Hureyre r.a.'dan merfuan; "Yolun ortası kadınlar için değildir."
Enes ve İbni Ömer r.a.’dan merfuan; "Herhangi bir kadın kocasından izinsiz dışarıya çıkarsa tevbe edip dönünceye kadar melekler lanet ederler. Kocası zalim birisi olsa dahi."
"Allah'a ve Ahiret gününe iman eden bir kadının, bir gün bir gecelik yolu yanında mahremi bir erkek olmadan gitmesi helal olmaz."
Buraya kadar kadınların ancak zaruret halinde kocalarının izniyle dışarı çıkabilecekleri, çıktıklarında yolun kenarından gitmeleri, sefer mesafesin i ise yalnız gitmemele ri gerektiği anlaşıldı.
İmam Serahsi, İmam Muhammed'in Kitabul Kesb'ini şerh ederken der ki;
"Erkekleri n kadınlara su taşımaları için bazı kaplar temin etmeleri gerekir. Çünkü kadın abdest almak ve su içmek için suya muhtaçtırlar. Abdest yerine teyemmüm etse bile su içmeden edemez. Nehirlerd en, kuyularda n ve havuzlard an su almak için çıkması mümkün olmaz. Ahzab suresi 33. ayeti ile kadınlar evde oturmakla emrolunmuşlardır. Bunları getirmek erkeğin vazifesid ir. Şeriat nafaka teminini erkeğe yüklemiştir."
İfadeye dikkat edilirse; içme suyu bulunan kadının abdest için çıkamayacağı belirtili yor. Artık kadınlar, şehir şebekesinin de bulunduğu günümüzde ne gibi zaruretle rin çıkmalarını gerektire ceğini hesap etsinler…

KADININ DIŞARI ÇIKABİLECEĞİ DURUMLAR

Ulema şu yedi yere kadınların çıkması hususunda cevaz vermişler, kendileri ne gitmeleri haram olan (çalgılı, kadın-erkek karışık düğünler gibi) yerlere gitmeleri ne kocaları izin verdiği takdirde her ikisinin de günahkar olacağını beyan etmişlerdir;
1-Kadının hasta ebeveynle rini ziyareti,
2-
On
lardan birini taziye etmek için çıkması,
3-Mahrem olan akrabalarını taziye ve ziyaretle ri,
4-Kadının doktor, ebe veya ölü yıkayıcısı olması halinde,
5-Başkasında hakkı olup çıkmadan alamaması halinde,
6-Erkek bir mahremiyl e farz olan hacca gitmesind e,
7-Kendisine dini bir mesele lazım olup, en güvenilir bir alime sormak için çıkabilir. Kadının evinin balkonund an bir şey almak için dahi dış elbise (çarşaf veya pardösü) giymeden çıkması haramdır.
Zamanın ucubeleri ndendir; belden daraltmalı, rengarenk, hatta yarım pardösüler, süslü, çiçekli, yaldızlı eşarplar dış elbisesi olarak giyilmekt e, pantolon giyen, makyaj yapan, elini yüzünü açtığı yetmezmiş gibi dış elbise de giymeyen, yırtmaçlı etek giyen, peruk takarak çalışan ve kendileri nin bütün bunlarla tesettürlü olduğunu zanneden bayanlar var. VAllahi bunların hepsi Kur'an'daki ve hadislerd eki tesettür emrine muhalif şeylerdir. Ne olur ey Müslümanlar! Siz bari Allah'tan korkun! Namazlarınız bile kabul olmaz, lanete müstahak olursunuz! Kendi tercihini z ile şeytanın tuzağı haline gelmeyini z!
Ebu Şakra r.a.'den merfuan; "Başlarını deve hörgücü gibi yapan kadınları gördüğünüzde onlara hiçbir namazlarının kabul olmayacağını bildirini z."
Zeyd Bin Halid el Cüheni, Ukbe ve İbni Mesud r.a.'dan; merfuan; "Gençlik delilikte n bir şube ve kadınlar da şeytanın tuzaklarıdır." Buyrulmuştur.

YABANCI KADINA BAKMAK VE DOKUNMAK

İbni Mes’ud RadıyAllahu anh dedi ki; “Günah, kalbin ona şehvetle meyletmes idir. Her bakışta şeytanın nasibi vardır.”
Ebu Hüreyre radıyAllahu anh’ın merfuan rivayetin de de buyrulur ki; “Harama bakmaktan asl
and
an sakınır gibi sakının!”
Makıl Bin Yesar r.a.'den merfuan; "Kişinin başına demirden çivi çakılması yabancı kadına dokunmasından daha iyidir."
Ali radıyAllahu anh'e; "Ya Ali! bir bakışına bakış ekleme zira birincisi caiz ise de ikincisi caiz değildir."
"Rasululla h sallAllah u aleyhi ve sellem kurban gününde Mina'da Fadl Bin Abbas radıyAllahu anhı bineğinin arkasına almıştı. Bu esnada bir kadın fetva sormaya Rasululla h sallAllah u aleyhi ve sellem’e gelmişti. Fadl bu kadına bakmaya başladı. Bunun üzerine Rasululla h aleyhissa latu vesselam Fadl'ın başını başka tarafa çevirdi."
"Cerir radıyAllahu anh der ki; "Rasululla h sallAllah u aleyhi ve sellem'e aniden (yabancı kadına) bakışın hükmünü sordum; "Gözünü derhal başka tarafa çevir " buyurdu."
"Kadına bakış şeytanın oklarından bir oktur. Kim ki güzel bir kadın görür de Allah rızası için ona gözünü kaparsa bunun akabinde Allah ona ibadetini n zevkini duyurur."
"Gözler zina ederler.
On
un zinası harama bakmaktır. Eller ve ayaklarda zina ederler.
On
ların zinası yabancı kadına dokunmak ve harama gitmektir . Ferc (tenasül uzvu) onu ya tasdik eder yada tekzib."
İbni Abdilberr der ki; “İmam Malik radıyAllahu anh’a göre yabancı kadının yüzüne zaruret haricinde bakmak caiz değildir.”
Nur suresi 30. ve 31.ayetle rinde hem erkeklere hem kadınlara gözlerini haramdan sakındırmaları emrolunmuştur. Evla kıyas (veya kıyası celi=delaletün nas) ile dokunmak da yasaktır. Yukarıdaki hadisi şerifler de bu hususu daha açık bir şekilde ortaya koymuştur.
Ayrıca İsra suresi 32. ayeti ile sadece bilfiil zina değil, zinaya yaklaşmak bile yasaklanmıştır. Dolayısı ile İsra suresi 32. ayeti de erkeğin yabancı kadına veya kadının yabancı erkeğe bakmasının haram olmasına delildir. Haremlik selamlık hakkındaki izahata daha sonra geçeceğiz inşaAllah.
Şunu da belirtmel iyiz ki; günümüzde kadınlar tesettüre riayet etmeden dışarı çıkmakta, gözleri haramdan sakınmak da müşkülleşmektedir. Bu durumda açılıp saçılarak hürmeti terk eden facir, fasık kadınlara şehvetsiz olmak şartıyla yani istemeden mecburen bakmak hakkında bir ruhsat vardır;
Ali r.a. rivayet ediyor; "Zimmet ehli (Müslüman ülkede yaşayan ehli kitab kafirleri n) kadınlarının hürmeti yoktur (yani cariye gibidirle r).
On
lara kastetmed ikçe (şehvetsiz) bakmakta beis yoktur."
"Ömer radıyAllahu anh bir gün ağıt yerine baskın eder ve kamçısıyla ağıtçı kadının üzerine yürür. Bu arada;
"Kadının örtüsü açıldı" denilince;
"Şeriat'te ona hürmet yoktur. Haramla meşgul olduğu için hürmetini kaybetmiştir ve tıpkı cariyeler gibi olmuştur." der."
Ebu Bekir el Belhi de nehir kenarında kolları ve başları açık olan kadınların yakınından geçerken ona;
"Neden uzaktan geçmeyip buradan geçiyorsun" denilince dedi ki;
"Bunlara hürmet yoktur. Bunların imanından şüphe edilir.
On
larda tıpkı harbi kadınlar gibi cariyeler mesabesin dedir. Çünkü bunlar mürüvvetlerini yitirmiş hafif meşrepli kadınlardır. Nitekim köleler için baş ve kollar avret değildir."

AYETLERDE TESETTÜR TARİFİ
1- İbni Cevzi; Ahzab suresi 59. ayetinin tefsirind e İbnu Kuteybe'den naklen şöyle der; "Başlarını ve yüzlerini örtmelerini söyle ki; onların hür oldukları bilinsin. Ayetteki "celabib" kelimesin den maksat, normal elbiseler in üzerini kapatacak ve vücut hatlarını göstermeyecek bir örtüdür."
2- Ebus Suud Efendi; "Cilbabdan maksat, çok geniş ve uzun bir örtüdür. Kadın bununla başını örttüğü gibi yüzünü ve göğsünü de örterek ayaklarına kadar salar. Buna göre ayetin manası; "Kadınlar dışarıya veya yabancı erkek karşısına çıkacağı zaman bu örtüyle yüzlerini ve bütün vücutlarını örtsünler " olur.
Es Süddî de ayetin tefsirind e "Kadın alnını ve yüzünü yalnız bir gözü açık kalacak şekilde örter" demiştir."
3- Ebu Hayyan; "Endülüs’teki adet te Süddi'nin tarif ettiği gibiydi. Kadın bütün vücudunu örter, yalnız tek gözü açık kalırdı."
Ayet tepeden tırnağa bütün vücudun örtülmesini emreder ve ayetteki "üstleri" kelimesin den maksat yalnız yüzleridir. Yani ayet yüzlerin örtülmesini emretmekt edir. Çünkü Cahiliye devrinde hür kadınlar zaten saçları ve yüzleri hariç bütün vücutlarını örtmekteydiler."
İbni Abbas radıyAllahu anh derki; "Kadın cilbabını alnının üzerine indirir ve oradan sıkar. Alttan da burnunun üzerine kadar kapatır.Yalnız gözleri açık kalmalıdır. Yüzünün kalan kısmı ile göğsünü tamamen kapatmalıdır."
4- Cessas; "Ayet genç kadınların yabancı erkeklere karşı yüzlerini örtmeleri gerektiğine delalet ediyor. Kadınlar dış örtülerine bürünmelidir ki, kötü niyetli kimseler onlardan bir şey umarak eziyet etmesinle r.
"Ümmü Seleme radıyAllahu anha dedi ki; "Ahzab suresi 59. ayetinin nüzulünden sonra Ensar kadınları siyah çarşaflarına büründüler. Sanki hepsinin başlarında birer karga vardı.".
Aişe radıyAllahu anha’dan gelen rivayette; “Allah ilk muhacir hanımlara rahmet eylesin. Hicab emri gelince elbiseler inin bir parçası ile yüzlerini örttüler.”
5- Suyuti ve Taberi; "Cilbab; kadının bütün vücudunu örten örtüdür."
İbni Sirin, cilbabın manasını sorunca Abide es Selmani, büyük bir çarşaf alarak onunla bütün vücudunu örttü. Başını ta kaşlarına kadar kapattı, yüzünü de tamamen kapattı. Yalnız sol gözü açık kaldı. Böylece ayeti fiili olarak tefsir etti.
6- Fahreddin Razi, Nisaburi, Nevevi ve Şerkavi; "Bu ayette kadınlara yüzlerini örtmeleri emrediliy or" derler.
7- Beydavi; "Hür kadınlar ihtiyacla rı için dışarı çıktıkları vakit çarşaflarını giyer, başlarını, yüzlerini ve vücutlarını bununla örterler."
8- İbni Kesir; cilbabın elleri ve yüzü de örtecek mahiyette olması gerektiğini belirtir;
İbni Mes'ud radıyAllahu anh; "Nur suresi 31. ayetinde geçen "kendiliğinden görünen kısım müstesna ziynetler ini açmasınlar" ibaresi hakkında der ki; “Ziynet iki türlüdür; görünen ziynet ve gizli ziynet. Görünen ziynet; Arap kadınlarının giymeyi adet edindikle ri elbiseler i üzerine giydikler i örtüler ile elbiseler inin altlarından görünen kısmıdır. Gizli ziynet ise kocasından başkasına göstermesi caiz olmayan; sürme, yüzük, bilezik gibi şeylerdir."
İbni Mesud, Mahan, Ebul Ahvas, Ebu Salih, İkrime, Şa’bi ve İbrahim en Nehai r.anhum “görünen kısım; elbisedir” demişler, İbni Ömer, İbni Abbas, Said Bin Cübeyr, Abdulvari s ve Mekhul r.a. yüz ve ellerin örtülmesi emredilen ziynete dahil olduğunu söylemiştir. Böylece el ve yüz açılabilir diyenleri n ne kadar hatalı olduğu anlaşıldı.
9- Elmalılı Hamdi Yazır; "Cilbab; baştan aşağı örten çarşaf, ferace, car gibi dış örtüsünün adıdır. Cilbabdan örtmek tabirinde iki durum vardır; birisi cilbablar dan birisiyle, bütün bedenini sıkıca örtmek, diğeri de; bir cilbabın bir tarafıyla başından yüzünü örtmek demektir."
10- Muhammed Mahmud Hicazi; Ahzab 59. ayetini şu şekilde manal
and
ırmıştır; "Ey peygamber! Zevceleri ne, kızlarına ve müminlerin kadınlarına deki; örtülerini üzerlerine salsınlar, bedenleri nin tümünü örtsünler, yolu görebilecekleri kadar müstesna olmak üzere yüzlerini de örtsünler."
11- Ömer Nasuhi Bilmen; "Cilbab, kadınların örtündükleri çarşaf, ferace, elbiseler inin üzerinden giydikler i elbiseler demektir."
12- Savi ve Nesefi; "Cilbab çarşaftır" derler.
13- Alusi; "Kadınlar cilbablarını bütün bedenleri ni örtecek şekilde giyerler, bir parçasını da başörtüsü yapıp yüzlerini de örterler."
14- Zemahşeri, Mahalli, Kasani ve İbni Abidin; "Cilbab; bir parçası ile başın ve yüzün, diğer parçasıyla bedenin üzerine bırakılmak suretiyle bütün vücudun örtüldüğü örtüdür."
15- İsmail Hakkı Bursevi; "Cilbab; dış örtünün bir göz müstesna yüzü bile kapatması demektir"
16- İbni Kudame; "Cilbab; giyilmeye rek, entari üzerine kuşanılır ve yüz örtülür"
17- Ebu Şukka; Ahzab suresi 53. ayetini tefsir ederken; "Kadınlar ev içinde perde arkasından konuşmalı, ev dışında peçeli olmalıdır."der.
18- Kasani;"yabancı kadının yüzüne bakmak caiz değildir derken, İbni Abidin, Haskefi, Mevkufati, Merginani, Halebi, İbni Nüceym, Iraki, Kevseri, Aliyyül Kari gibi Hanefi ulemasının kahir ekseriyet i; "genç kadın erkekler arasında yüzünü açmaktan men edilir" demişlerdir.
19- Muhammed Said Bin Ramazan El Buti; "Bu gün ki Müslümanların durumu fısk-u fücurun kötü ahlak ve terbiyeni n yaygınlaştığı göz önünde bulunduru lursa bu durumda kadının yüzünü açmasının caiz olduğunu söylemeye imkan bulunmadığı anlaşılmış olur."
20- Şeyhul İslam İbni Teymiyye'ye göre eller ve yüz avrettir
21- Hanefi mezhebini n meşhur fıkıh kitabı Fetavayı Hindiyye'de; "Bir kadının facire bir kadın yanında dahi cilbabını ve başörtüsünü çıkarması caiz değildir." kaydı vardır.
22- Muhammed Hamidulla h “İslam Peygamber i” adlı eserinde, kadınların yüzünü örtmelerinin vacip oluşunu delilleri ile anlatmıştır.
23- Mevdudi Nur suresi 31. ayetinin tefsirind e der ki; "Zinet; çekici elbiseler ve kadınların genellikl e kull
and
ığı diğer baş, yüz, el, ayak vs. süslerini içine alır ve modern manada makyaj kelimesi ile ifade edilir. Yani kadınlar bilerek ve kasten süslerini açığa vuramazla r"
24- Kurtubi; "Gerçek şu ki; cilbab; bütün bedeni örten ve kabarık kısmını göstermeyen örtüdür."
Nitekim bir kadın ; "Olur ki birimiz tüm bedenini örten örtüyü bulamaz, bu takdir de ne olur?" diye Rasululla h sallAllah u aleyhi ve sellem'e sordu bunun üzerine;
"
On
a din kardeşi kendi cilbabından giydirsin" buyurmuştur.
Bu hadisin şerhinde birçok ulema dedi ki; "Zaruret icabı kadın dışarı çıkarsa din kardeşinin çarşafını ödünç alır ve onunla örtünür. İmkan bulduğu müddetçe evinde giymiş olduğu elbisesiy le dışarı çıkması caiz değildir.
Sahih bir rivayete göre Temim kabilesin den üzerlerinde ten gösteren ince elbise bulunan bir kadın cemaati Aişe radıyAllahu anha’nın yanına gelmişler, Hazreti Aişe onlara demiş ki;
"Eğer siz Allah'a iman edenlerde n iseniz ince elbise mümin hanımlara asla yakışmaz."
Başka bir haberde çok süslü ve renkli bir başörtüsü giyen kadına;
"Herhalde sen hicab ayetlerin e iman etmeyenle rdensin. Zira iman eden asla böyle giyinmez" buyurur.
Görüldüğü gibi ulema tesettür ayetlerin den kadının dışarı çıkarken yüzünü ve ellerini çarşaf ile örtmesinin vacip olmasında ittifak etmişlerdir.
Rasululla h aleyhissa latu vesselam ihramlı iken şunları yasakladı; iki el
div
en, peçe, vers yada zaferan ile boyanmış giysi"
Bu yasak hacca mahsus olup, sahabe hanımlarının hac dışında el
div
en ve peçe kull
and
ığına delalet eder. Günümüzde bazı cahiller "madem ki kadın ihramda yüzünü örtmüyor, öyleyse diğer zamanlard a da açabilir" diyorlar. Bu iddia İslam fıkhını bilmeyenl erin sözüdür. Selef-i Salihin’in, sahabenin ve tabiinin kadınlarının yaşayışını inceleyen, araştıran herkes yüzün açılmasının mubah olduğunu söyleyenlerin hata ettiğini kesin olarak anlar.
Nur suresi 31. ayetinde kadının ziynetini yabancılara göstermesinin haram olduğu belirtilm iştir. Zira yüz ziynetin ve güzelliğin aslı, fitnenin kaynağı olduğu için onunda yabancılara karşı örtülmesi zaruridir . Kaldı ki sahabe hanımları ihramlı iken de yüzlerini örterdi;
Aişe radıyAllahu anha der ki; "Binekli hacılar biz Rasululla h sallAllah u aleyhi ve sellemin yanında ihramlı iken yanımızdan geçerlerken her birimiz başörtüsünü başından yüzüne indirirdi . Bineklile r geçtiğinde yine açardık."
Fatıma Binti Münzir radıyAllahu anha derki; "Esma ile birlikte ihramlı iken yüzümüzü de örtüyorduk. Rasululla h sallAllah u aleyhi ve sellem bizim bu halimizi yadırgamıyordu."
Yüzün açılabileceğine dair hiçbir delil yoktur. Bazıları daha sonra kaydedeceğimiz Esma radıyAllahu anha’ya Efendimiz aleyhis selam’ın el ve yüzü istisna eden haberini delil getirmeye çalışıyorlar. Ancak bu asla delil olamaz zira; bu haber hem çok zayıftır hem de hicab emrinden önce vuku bulmuş bir hadisedir . Sahih rivayette;
"Müslüman bir kadın Beni Kaynuka pazarında örtülü bir halde zaruri alışverişini yaparken Yahudiler den biri kadının örtüsü ile alay ederek yüzünü açmaya çalıştı. Kadın yüzünü açmayınca elbisesin in eteğini bir yere tutturdul ar ve avretini açtılar.
"yüzünü örtüyor, avretini açıyor" diye alay ettiler. Duruma şahit olan bir Müslüman o yahudiyi öldürdü. Yahudiler de toplanıp bu müslüman'ı öldürdüler. Bu olay üzerine Beni Kaynuka savaşı çıkmıştır."
"Ümmü Hallad adında yüzü kapalı bir kadın Peygamber aleyhis selam’a gelip Allah yolunda öldürülen oğlu hakkında sordu. Orada bulunanla rdan birisi;
"Oğlunu sormaya yüzün kapalı olarak mı geldin?" deyince kadın;
"Oğlumu kaybettiy sem hayamı da kaybetmed im ya!"dedi. Peygamber aleyhis selam;
"oğlun iki şehid ecri almıştır. Çünkü onu ehli kitab öldürmüştür." Buyurdu."
"Aişe radıyAllahu anha der ki; "Peygamber aleyhis selam’ın hanımları sabah namazını mescidde kılarlar, sonra da karanlık sebebiyle tanınmadan önce çarşaflarına bürünmüş olarak evlerine dönerlerdi."
İfk hadisesi de yüzü örtmenin vacip oluşuna delildir; "Aişe r.a. dedi ki;
"Safvan'ın istirca'ı ile uy
and
ım. Hemen çarşafım ile yüzümü örttüm. Safvan, hicab emredilme zden önce beni gördüğü için tanıdı…" bu rivayet, hicab emriyle kadınlara yüzlerini örtmelerinin vacip kılındığını açıkça göstermektedir.
Yüzü açmak sonradan çıkmış çirkin bir bid'attir ve haramdır. Selef döneminde yüzü açmak vuku bulmamış, Hüseyin radıyAllahu anh'ın kızı Sükeyne dışarıda yüzü açık dolaştığı için o günün Müslümanları bu fiilini çirkin bulmuşlardır.
"Memure ve öğrenci kadınlar peruk takabilir ler " şeklinde bir fetva kulağımıza gelmekted ir. Bu asla itibar edilecek bir şey değildir. Zira peruk takanlara hadislerd e lanet varid olduğu gibi, peruğun tesettürle de uzaktan yakından alakası yoktur. Bu Yahudi zihniyeti ile tesettüre bir darbedir. Peruk kadının güzelliğinden ve cazibesin den neyi gizleyece k? Sahte de olsa gerçek de olsa ortada bir saç görüntüsü yok mudur?
Kadının çalışması haram olmamakla beraber tesettüre riayet etmesi, yabancı erkeklerl e nazik konuşmaması, süslenip kokulanma ması farzdır. Erkeklerl e karışık çalışmasında bu şartları yerine getirmesi mümkün olmadığından çalışması sakıncalı görülmüştür. Ayrıca kadının çalışma sahası olarak ev tayin edilmiştir; Kur’an’da kadınlara hitaben; “Evleriniz de oturun...”(Ahzab 33) buyrulmuştur.
Ashab kadınları siyah çarşaf giyerdi. Şiirlerde gecenin karanlığı cilbaba benzetilm iş , daha önce nakletmiş olduğumuz gibi Ümmü Seleme ve Aişe radıyAllahu anhuma çarşafa bürünen ashab kadınlarını “başlarında karga varmış gibi” diye tavsif etmişler ayrıca İbni Sa’d Habibe binti Abbad’dan şunu rivayet etmiştir;
“Aişe’nin üzerinde siyah bir başörtü gördüm.”
İbni Hallikan’ın rivayetin e göre; İsa Bin Ömer, Ebu Amr Bin A’la’ya; şöyle bir beyit okumuştur;
“O kadınlar tesettür için yüzlerini örtüp gizlerler di,
Bugün ise bakanlara kendi yüzlerini gösterip açığa vururlar.”
İşte bu, Ahzab Suresi 59. ayetinde geçen “la yübdiyne” kelimesin in izahıdır. Yani ayette yüzü açmak yasaklanıyor. Bu beyit, sahabe hanımların yüzü örtmeyi tesettür emri dahilinde gördüklerinin de delilidir .[/SIZE][/CENTER]
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi eLnino 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Kadının başını örtmemesi durumunda eşi sorumlu... Soru Cevap Arşivi İslaminesil 2 1914 11Haziran 2008 00:40
Günah ve sevapların eşit olması durumunda sonuç... Soru Cevap Arşivi Seyyid 1 2926 11Haziran 2008 00:25
Aldatmak & Aldatılmak Kelimesi ile ilqili Ayetler Kur'ân-ı Kerim Genel KuM TaNeSi 2 1854 06Haziran 2008 19:55
Habil & Kabil ile ilqili Ayetler Kur'ân-ı Kerim Genel KARAKÖSE 2 2135 29 Şubat 2008 19:51
Namazlarında Gevşek Davrananları Bekleyen... Namaz-Abdest-Teyemmüm Allahın kulu_ 3 2176 28 Şubat 2008 13:04

Alt 11 Şubat 2008, 11:12   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
Belgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Belgin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 7
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:43
Mesaj: 1.277
Konular: 640
Beğenildi:16
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: Tesettür & Şartları

Alıntı:
İmam Serahsi, İmam Muhammed'in Kitabul Kesb'ini şerh ederken der ki;
"Erkekleri n kadınlara su taşımaları için bazı kaplar temin etmeleri gerekir. Çünkü kadın abdest almak ve su içmek için suya muhtaçtırlar. Abdest yerine teyemmüm etse bile su içmeden edemez. Nehirlerd en, kuyularda n ve havuzlard an su almak için çıkması mümkün olmaz. Ahzab suresi 33. ayeti ile kadınlar evde oturmakla emrolunmuşlardır. Bunları getirmek erkeğin vazifesid ir. Şeriat nafaka teminini erkeğe yüklemiştir."
bu zamanda kadınların çoğu çalışmakta ve okumaktadır.. dolayısıyla dışarı çıkıyorlar.. örtünme emrini yerine getirmeye çalışırken... diğer emirler göz ardı ediliyor denilebilirmi?
__________________
Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.
Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.

Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Orucun Şartları MERVE DEMİR Oruç-Ramazan 2 03 Nisan 2023 22:14
Haccın Şartları NUR Hacc-Umre-Kurban 1 18 Ağustos 2018 23:04
(Gerçek Tesettür) Mustafa Kuş tesettür şiiri su damlası Tesettür Konuları 3 17 Mayıs 2015 18:47
Anladığınız Tesettür Anlayamadığım Tesettür?‏ Minam Tesettür Konuları 4 02 Nisan 2013 15:57
Nikahın Şartları İmamHüseyin Soru Cevap Arşivi 0 09 Nisan 2009 01:52

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.