Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp (https://www.forum.medineweb.net/824-tibbi-nebevi-ve-alternatif-tip)
-   -   gencim,unutkanım,migrenim var ! (https://www.forum.medineweb.net/tibbi-nebevi-ve-alternatif-tip/24070-gencimunutkanimmigrenim-var.html)

Nesli_Nur 02 Ocak 2013 13:59

gencim,unutkanım,migrenim var !
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Gencim, unutkanım, migrenim var




Nöroloji polikliniklerinin kapısını artık orta yaş üzeri hastalardan çok gençler aşındırıyor. Çünkü son yıllardaki çevresel etkenler, gençlerin ‘baş ağrıları’nı hayli artırmış durumda. Önümüzdeki tablo ise bu durumu uzun süre yaşayacağımızı gösteriyor.


Migren, kronik baş ağrıları, alzheimer, uykusuzluk, uyuşma ve karıncalanma gibi nörolojik (sinirsel) rahatsızlıklardan artık sadece orta yaş üzeri kişiler muzdarip değil. Son on yıldır bu hastalıklar gençlerin kapısını daha sık çalmaya başladı. Çevremizde başı ağrımayan, migren nöbetleri geçirmeyen, uykusuzluk çekmeyen insan sayısı neredeyse yok denecek kadar az ne yazık ki. Peki yaş sınırının düşmesinin sebepleri neler olabilir?
Bu rahatsızlıkların görülme yaşının bu kadar düşmesinin, çevresel etkenlere bağlı olduğunu nöroloji uzmanı Dr. Nurten Polat’tan öğreniyoruz. Teknoloji çağının hızlanması, nörolojik hastalıkların en belirleyici sebebi. Çünkü son 15 yılda elektromanyetik kirliliğe yol açan cep telefonu ve bilgisayar kullanımının hızla yaygınlaşması, nörolojik rahatsızlıkları daha da artırdı. Polat, migren kökenli ya da gerilim tipi strese dayalı baş ağrıları ve genel baş ağrısı hastası oranlarında genel bir artış olduğunu anlatıyor. Günlük polikliniklerinin çoğunu baş ağrısından muzdarip olan hastalar oluşturuyor çünkü. Hatta sayının artışıyla birlikte yaş ortalamasında da hayli düşüş söz konusu. Üstelik bu listeye çocuklar da dahil. Özellikle üniversite öğrencisi ve yoğun sınav döneminde olan öğrenciler, çok daha fazla sayıda kronik baş ağrısı çekiyor.
Günümüzde bilgisayar başında zaman geçirmek ve telefonla çok fazla konuşmak özellikle genç nüfusun vazgeçilmez alışkanlığı. Cep telefonunu yastığının altına koyanlar, sabaha kadar bilgisayar oyunu oynayanlar bile var. Birçoğu elektromanyetik sinyallerin yakın çevreye ne kadar kuvvetli etki gösterdiğinin farkında bile değil. Bu etkiyi Nurten Polat başından geçen bir hadiseyle anlatıyor: “Manyetik etkinin çok yoğun olduğu MR cihazına ****l bir şeyle girmediğimizden o çekimin ne kadar kuvvetli olduğunu anlamıyoruz. Birgün müdahale etmek için MR da bir hastanın yanına girdim. MR cihazını kapatmayı unutmuşlar. Tokalarımı kaldırarak çekti. Aynı etki TV, cep telefonu ve bilgisayarlarda da mevcut.”
Elektromanyetik kirlilik, stresi de tetikliyor. Sosyal yaşamın hızlı ve yorucu olması, özellikle şehir yaşantısında dinlenmeye zaman bulamamak, sinir sistemimizi rahatlatacak temiz havanın yetersizliği ve ses kirliliği stresin diğer sebepleri. Bunların hepsi insanda sinir sistemi yorgunluğu oluşturuyor. Stresin biyolojik nedenleri de var. Beslenme düzensizliği, uzun süre aç kalınarak çalışıldığı için kan şekerinin düşmesi yahut sağlıklı olmayan fast food tarzı beslenmeyle karbonhidrat alımı, su tüketiminin yetersizliği sinir sistemi üzerinde olumsuz etki oluşturuyor.
Sinir sistemi üzerinde jeomanyetik etkilerin de olduğuna dikkat çekiyor Nurten Polat. Zira jeomanyetik durum sinir sistemini ve dolayısıyla davranışlarımızı etkiliyor. Dünya üzerinde yaşanan kutup kayması yani kuzey kutbunun pozitif özelliğinin güneye, güneydeki negatif özelliğin kuzeye doğru hareketi 7.8 olan manyetik akım oranını 12’ye yükseltiyor. Yapılan araştırmalara göre insanların bu akıma dayanıklılık yani hayatını idame ettirebilme sınırı 13. Halihazırdaki bu yüksek oran sinir sistemi yorgunluğu, baş ağrıları, nörolojik yakınmaların sebepleri arasında sıralanıyor. Nitekim Polat, geçen haftaki güneş tutulmasında, nöroloji hastalarında artış olduğunu gözlemlemiş. Özellikle his ve algıları kuvvetli insanlar bu etkiye daha çok maruz kalıyormuş.
HEPİMİZ UNUTKANLIKTAN MUZDARİBİZ


Unutkanlık ve algı bozukluğu, nöroloji polikliniklerine uğrayanların en çok şikâyet ettikleri durumlardan. Orta yaş üzerindekilere oranla daha hareketli ve stresli yaşantıya sahip olan gençler, bu rahatsızlıklardan daha muzdarip. Unutkanlık ve algı bozukluğu da stres kaynaklı. Çünkü yoğun stres beynimizin kimyasını bozuyor. Seratonin gibi rahatlatıcı ve mutluluk verici hormonlar beynimizde çok olması gerekirken adrenalin yani gerginliğin arttığını gösteren madde oranları artıyor. Beynimizin bellek ve hafıza hücreleri ise adrenalin artınca detayları atlamaya başlıyor. Ayrıca çok yoğun stres, ciddi anlamda nöron (sinir hücresi) kaybına kapı aralıyor. Dikkat ve algı bozukluklarına kansızlık, guatr, şeker dengesizlikleri, kanda üre artışı ve kan ph’ının bozulması da yol açabiliyor. Bilgisayar başında uzun süre oturmak ve görsel etki yoğunluğu hafızamızı olumsuz etkiliyor. Çünkü hızlı değişen ekranlar ve bilgisayar oyunlarındaki sürekli görüntü kayması, hafıza ve bellek hücrelerimizi gereğinden fazla hızlı ama yüzeysel çalışmaya itiyor. Bu da derinlemesine konsantrasyon olma, bir şeye yoğun dikkat sarf etme, hafızamıza kalıcı bilgi kaydetme gibi özelliklerimizi yitirmemize yol açıyor. Daha çok genç ve çocukların maruz kaldığı bu etki ciddi anlamda öğrenme zorlukları doğuruyor. Haliyle günümüzdeki gençler, çok hızlı düşündükleri için ayrıntılara ve detaylara özen gösteremiyorlar. Artık bazı miniklerin üç yaşından itibaren iPad uzmanı olduğu düşünüldüğünde manzara iyice vahimleşiyor. Fakat bunun nasıl engellenebileceği konusunda Nurten Polat’ın da net bir önerisi yok. Belki elektromanyetik etkiyi bir nebze engelleyen titanyumlu bilgisayar ve cep telefonlarının üretilmesi çare olabilir.
Alzheimer ise çevresel etkenlerden ziyade genetik bir rahatsızlık. Ailede varsa tedbirli olmak lazım. Polat’a göre her unutkanlık yaşayan, alzheimer oldu ya da olacak anlamına gelmiyor. Özellikle çevresel koşullara bağlı olarak gerçekleşen unutkanlıklar, genetik işleyişi bozan bir durum değil. Şartlara bağlı olduğu için de düzelmesi mümkün. Tabii beyin dokularında ciddi bir kayıp yoksa. Çünkü beynin kendi dokularını yenileyen bir organ olduğu kanıtlanmış.
Günümüzün hızlı hayat şartlarına hafızamız ve sinir hücrelerimizin dayanması hayli zor görünüyor. Üstelik ne kadar çabalarsak çabalayalım bu zararlı etkilerden tamamıyla uzaklaşmak mümkün değil. Fakat bize düşen emanet olan bedenimize zarar veren unsurlardan olabildiğince kaçınmak.
Ne yapmalı?

Baş ağrıları hastalık seviyesine vardıysa, dikkat ve algı sorunları günlük hayatın seyrini olumsuz etkiliyorsa kişiye vitamin destekleri veriliyor. Gençlerde çok tercih etmemekle birlikte dikkat toparlayıcı nörolojik ilaçlar özellikle de bitkisel olanlar faydalı olabiliyor. Nörolog Nurten Polat, bütün bunlardan önce nörolojik problemleri olanlara daha çok yaşam tarzlarını değiştirmeleri tavsiyesinde bulunuyor. Polat’a göre bilgisayar ve cep telefonu kullanma süresini minimuma indirme, mümkün olduğunca beyni dinlendirme, düzenli ve yeterli uyuma, kahve ve kola gibi aşırı uyaran içecekleri daha az tüketme, düzenli beslenme ve öğün atlamamaya çalışma, sadece nörolojik rahatsızlığı olanların değil, herkesin dikkat etmesi gereken hususlar.

(elif kaya)

muuskem 08 Ocak 2013 09:30

Cevap: gencim,unutkanım,migrenim var !
 
Ne yapmalı?

Baş ağrıları hastalık seviyesine vardıysa, dikkat ve algı sorunları günlük hayatın seyrini olumsuz etkiliyorsa kişiye vitamin destekleri veriliyor. Gençlerde çok tercih etmemekle birlikte dikkat toparlayıcı nörolojik ilaçlar özellikle de bitkisel olanlar faydalı olabiliyor. Nörolog Nurten Polat, bütün bunlardan önce nörolojik problemleri olanlara daha çok yaşam tarzlarını değiştirmeleri tavsiyesinde bulunuyor. Polat’a göre bilgisayar ve cep telefonu kullanma süresini minimuma indirme, mümkün olduğunca beyni dinlendirme, düzenli ve yeterli uyuma, kahve ve kola gibi aşırı uyaran içecekleri daha az tüketme, düzenli beslenme ve öğün atlamamaya çalışma, sadece nörolojik rahatsızlığı olanların değil, herkesin dikkat etmesi gereken hususlar.

Gençler bunları bir yapsa..


SAAT: 10:19

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306