Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları

Konu Kimliği: Konu Sahibi NİLGÜN YAZAR,Açılış Tarihi:  09 Aralık 2010 (23:00), Konuya Son Cevap : 09 Aralık 2010 (23:20). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 09 Aralık 2010, 23:00   Mesaj No:1
Medineweb Üyesi
NİLGÜN YAZAR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:NİLGÜN YAZAR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 8150
Üyelik T.: 14 Mayıs 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 120
Konular: 37
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Dağınıklıkta hayat var

Dağınıklıkta hayat var

DAĞINIKLIKTA HAYAT VAR

“Dağınıklıkta hayat var”, Burçak Çerezcioğlu’nun yıllar önce okuduğum ”Mavi Saçlı Kız” adlı kitabında geçen balık hafızama nispet edercesine aklıma mıh gibi çakılmış bir cümlesidir.





Tertipli, titiz bir babanın, daha yirmisine varamadan lösemiden kaybettiği biricik kızının ardından sarf ettiği ifadelerdi bunlar:



“Kızımın odası her zaman dağınıktı. Ne zaman toplaması yönünde onu ikaz etsem, o her seferinde bin bir çeşit bahaneyle beni bir şekilde atlatırdı. Ona bu yüzden kızdığım olurdu hatta. Onu kaybettikten sonra odasında ona ait olan her şeyi muhafaza ettik. Her şeyi öylece duruyor. Hiç dağılmadan hem de. Meğer dağınıklıkta hayat varmış.”

İfadeler aşağı yukarı bu şekildeydi. Yazımın kalan kısmındaki dağınıklık için daha etkili bir savunma bulamadım desem, bahse girerim kimse kızmayacaktır bana.


Nitekim yazarın kafası ve yazısı birbirine paralel doğrulardır. Kafa dağınıksa yazı da dağılır. Birbirine paralel doğrular ise ancak okuyucunun gözleri ile buluştuğunda kesişir. Bu durumda bu yazı sizi ne kadar keser bilemem.


MEMLEKET NİRE?

Hayatımın en radikal kararlarından birini daha alarak onca yıldır yaşadığım şehri terk edip, kendimi adeta bir mancınıkla binlerce kilometre öteye fırlattım. Yeni bir şehre gelmenin en güzel yanlarından biri de yeni insanlar keşfetmek. Burada işe başladığım ilk gün dünya tatlısı, şirinlik muskası, mutluluğu paçalarından akan bir genç kadıncağızdan aldığım hayat dersini, kırk sene etüt yapsalar bana öğretemezlerdi.

Bu genç ve şirin hanım kızcağıza merak edip bir Türk klasiği sorusunu soruverdim:

-- Memleket nire?

Bana Amasyalı olduğunu söyledi. Ben de maksat muhabbet misali Amasya ile ilgili bildiğim bütün vikipedi ( vikipedi:Benim veledlerin son zamanlarda bana taktıkları ad) bilgilerimi sayıp dökmeye başlayınca bana aslında Ankaralı olduğunu, tüm ailesinin Ankara’ da yaşadığını, ama evlendikten sonra (son üç yıldır yani) ne zaman birileri kendilerine nereli olduklarını sorsa tam ağzını açıp “Ankaralıyım” diyecekken cevval kocasının kendinden evvel davranıp “Amasyalıyız biz” dediğini, bu amansız dejavudan kurtalamayacağını anladığı günden beri kendisinin de artık Amasyalı olduğunu, bunu söylemenin ona pek bir şey kaybettirmediğini, hatta huzuru ikiye katladığını, bunun diline bile yapışmadığını söylediğinde önce açık kalan ağzımı kapattığımı sonra mutluluğu yakalamanın aslında hiç de zor olmadığını, meselenin “bir ben var benden içeru” felsefesi ile kolayca hallolabileceğini bir kez daha gördüm. Ne demek istediğimi daha iyi anlamak için cümleyi en başından tekrar okuma ihtiyacı duymanız gayet normaldir. Lütfen kendinizi kötü hissetmeyiniz, alıcılarınızın ve bilgisayarınızın ayarlarlarıyla da oynamayınız. Zira oynatan benim!



Atıyorum benim kocam Rizeli olsa -atıyorum diyorum çünkü biz yazarların işi gücü atmaktır. Hatta ne kadar iyi atarsak, o denli sıkı yazar sayılırız.-. Ben de Mersinli olsam. Bakın farkındaysanız ısrarla atıyorum. Bana nerelisin diye sorduklarında ben de Mersinliyim diyecek yerde eşek arısı sokası dilim, Şemsi Paşa Pasajı’nda büzülesi sesim her seferinde sürçüverse ve “Elhamdülillah Rizeliyim” desem, dilime mi yapışır canım! Eminim ki bir çok insan bu asılsız iddiamdan dolayı mutlanacaktır. Demek ki neymiş; mutluyum, mutlusun mutlu.

MUKADDERAT

Dünyaca ünlü tıp doktorumuz Mehmet Öz sayesinde bir kez daha öğrenmiş bulunuyoruz ki olacakla öleceğin önüne geçilmez. Kanaatimce bundan sonra üzerime düşen görev; zararlı yinilecek ve içilecek ne varsa şu fani dünyada hepsinden nasibimi alma noktasında elimi çabuk tutmak.

Özetle hayat fani, ölüm ani. Hadi dağılın şimdi. Gidin, mesela bir tencere patates kızartın önce. Üzerine bol mayonez, ketçap dökün, haa yanında asitli içecekler alın. Bayramda mangal yapın. Üstüne bol köpüklü bir Türk kahvesi için. Telvesini de yalayın. En lezzetli kısmı orasıdır çünkü. Terleyinceye kadar top oynayın. Teriniz sırtınızda kurusun bırakın. Üstüne buz gibi su için. Hatta gece yarısı kalkıp en sevdiğiniz tatlıyı dolaptan çıkarın, üstüne istediğiniz kadar dondurma koymayı da unutmayın. Sonra da afiyetle yiyin gari.

YAKILACAK KİTAP

Kişisel gelişim kitaplarından oldum olası haz etmem. Aşağı yukarı hepsi aynı şeyi söyler çünkü. Tekrarlar sıkıcıdır.

Dayım. Çalıştığı demir-döküm fabrikasında ayağına düşen ağır bir demir parçasının bıraktığı darp etkisinin neticesinde yaklaşık olarak on yıl kadar tekerlekli sandalyede hayatını sürdürdü. Ve bir gün bir arkadaşı eline bir dua yazıp tutuşturmuş. Bu duayı bilmem şu kadar kez okursa dilediği şeyin gerçekleşeceğini telkin etmiş.

Eline geçen duayı adeta inzivaya çekilip aylarca dilinden düşürmeden okuyup Yaradan’ından çoğumuz için sıradan bir eylem olan “yürümeyi” dilemiş. Ve eğer dileği gerçekleşirse ömrünün kalan kısmında nereye giderse gitsin asla vasıtaya binmeyeceğine dair söz vermiş kendine.

Dualar bittikten kısa bir süre sonra dayımın yavaş yavaş yürümeye başladığına hepimiz şahit olduk. O günden sonra ömrünün son 15 yılında yağmur çamur demeden şehrin bir ucundan diğer ucuna yürüdüğünü asla unutamam. Yorucu yürüyüşlerinin ardından eve döndüğünde onun yüzünde gördüğümüz şükür ve minnet dolu tebessüm bir insana ancak bu kadar yakışabilirdi.

Onu yürüten şey bir mucize miydi yoksa inanç ve enerjinin bileşke kuvvetimiydi hiç anlayamadık.


[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi NİLGÜN YAZAR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Baba(sız)lar günü Makale ve Köşe Yazıları NİLGÜN YAZAR 0 1711 25 Kasım 2011 20:06
Insan insanın zehrini alır Makale ve Köşe Yazıları NİLGÜN YAZAR 0 1642 25 Kasım 2011 20:04
Birinci kadının, ikinci kadına teşekkürü Makale ve Köşe Yazıları NİLGÜN YAZAR 0 1383 25 Kasım 2011 19:57
Yoruldum Makale ve Köşe Yazıları NİLGÜN YAZAR 0 1428 25 Kasım 2011 19:56
Eller ve izler Makale ve Köşe Yazıları su damlası 1 1672 25 Kasım 2011 19:52

Alt 09 Aralık 2010, 23:20   Mesaj No:2
Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:7
Cinsiyet:Erkek
Yaş:49
Mesaj: 2.988
Konular: 339
Beğenildi:1172
Beğendi:346
Takdirleri:7784
Takdir Et:
Standart

)

dağıtmışsın hemde ne dağıtma..

memeleketin nire paranoyasına gelince,hatır için çiğ tavuk bile yenilir mi bilemem
adilvecaz(bitlis) doğumluyum.
memleketin nire sorusuna muhatap olduğumda,adilcevazlıyım dersem ki( adilcevazlıların geneli azeri kökenlidir.vatan bayrak sevgileri tartışılmaz.çoğu ülkücüdür.mhp lidir..) ülkücü damgasını yerim.
malazgirtte oturuyorum yıllardır.malazgirtliyim dersem ki(malazgirt bdp kalesi gibidir,küçük diyarbakır yani) kürtçü damgasını yerim.
ee müslümanım.ne kürtçüyüm ne türkçü.
ben orta yolu buldum BİTLİSLİYİM

dayının yürümesi mücize filan değildir.yürekten içten edilen duanın Allah tarafından rededilmiyeceği gerçeğidir.
__________________

Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Kur'ani Hayat CaferTayar Kur'ân-ı Kerim Genel 5 25 Mayıs 2021 13:05
bir hayat ki... _bülbül_ Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler 4 25 Mayıs 2021 13:00
Keşke'siz Hayat, Hatasız Hayat Değildir YaŞuHa Muhtelif Konular 1 15 Eylül 2017 16:52
Hayat gün ışığı Şiirler ve Şairler 0 08 Ekim 2014 21:29
Aşk ve Hayat.. Matemkar Videolar/Slaytlar 0 28 Ocak 2013 14:58

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.