Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12 Şubat 2013, 22:30   Mesaj No:1

iklimya

Medineweb Sadık Üyesi
iklimya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:iklimya isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 90
Üyelik T.: 21 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Ankara
Mesaj: 513
Konular: 114
Beğenildi:31
Beğendi:0
Takdirleri:112
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart DKAB / İHL Öğretmenleri - Din Görevlileri Ortak Faaliyet teklifleri

DKAB / İHL Öğretmenleri - Din Görevlileri Ortak Faaliyet teklifleri

1. Din görevlileri kendi aralarında DKAB ve İHL Öğretmenleri Platformları gibi sivilliği ve gönüllülüğü esas alan bir yapılanmaya gitmelidir.

2. Din hizmetlerini yürüten Diyanet çalışanları ve MEB çalışanları bulundukları kurumları, özellikle Yaz Kur'an Kursları ve eğitim öğretim alanlarında ortak faaliyetlere yönlendirmelidir.

3.Topluma Hizmet noktasında iki kurum çalışanları bir araya gelmeli ve ortak hizmetler üretmelidir.

4.Cami ve Okul arasındaki uzaklık giderilmeli, öğretmen ve imam eliyle iki kurum birbirine yakınlaştırılmalıdır.

5.DKAB/İHL Öğretmenleri Yaz Kur'an Kursları için camilerde istihdam edilmelidir.


Yaz döneminin "Tatil Dönemi" olduğu unutulmamalıdır.
Ders-oyun-eğlence birlikteliği sağlanmalıdır.Bu birlikteliği sağlayabilme anlamında yaz Kur'an Kursları potansiyeli çok yüksek olan ortamlardır.

Film, oyun, yarışma, gezi vs. etkinliklerle eğitim- öğretim yapılmalı, çocuklar derse boğulmamalıdır.

Bilgi ile dolu kimseler yerine; bilgiyi içselleştiren, bilgiyi kavramış, anlamına vakıf olmuş, onu davranışa geçirebilen bireyler yetiştirilebilmesi asıl amacımız olmalıdır. Bu anlamda "İslam şuurunu" verebilen öğretmenler olmamız çok daha önemli bir mevzudur.

Velilerin bir kısmı "dini şuur" edinmesi amacı ile değil, oyalanması için çocuklarını kurslara göndermektedir. Bu veli kitlesi ve öğrenci ilgi ve istekleri de göz ardı edilmemelidir.

Hedefler afakî olmamalıdır. İki ay boyunca derslere devamlı ve düzenli gelen öğrenci sayısı az olmasının nedenleri iyi tahlil edilmelidir.

Öğrencilerin yaş farkı, binaların eğitim-öğretim için yetersizliği, kalabalık sınıflar din görevlilerini çok zor durumda bırakmaktadır. 15–20 kişilik sınıf mevcudunun aşılması "hiç"e yakın verim alınmasına sebep olmaktadır.

Öğrencilerden yaşlı olgunluğu beklenmektedir. Kimi hocaların geçmişte üzerimizde bıraktığı kötü hatıraları ömrümüz boyunca unutamadığımız bir gerçektir.

Müfredatın biteviye tekrarı çocukları sıkmaktadır (cüze başlayıp-bitirmek, sure ezberlemek vs). Sıkılan çocuklar sonraki yıllarda Yaz Kur'an Kurslarında eğitim-öğretime katılmak için ilgi ve heveslerini kaybetmektedirler.

Çocukların zihninde Okul-Kur'an kursu ayrılığı değil birlikteliği hissettirilmelidir.

Her iki kurumun müfredatının paralel olması öğreticilerin ve de öğrencilerimizin yararınadır. Kur'an Kurslarında uygulama imkânının olması önemlidir (Kur'an okutma, abdest aldırma, namaz kıldırma vs ).

Yalnız çocukların değil büyüklerin, velilerin de din eğitimi talebi vardır. Cemaatler haricinde sanal âlemde vs. din eğitimi verilebilmeli ve bu yollar geliştirilmelidir.

8 yılllık eğitimle beraber Kur'an Kurslarında büyüklerin, özellikle de kadınların öğrenciliğe başlaması birçok hayrı da beraberinde getirmiştir.

Çocukların başarı seviyeleri çoğunlukla ailelerine bağlıdır. Kadınların da aynı şekilde Kur'an Kurslarına yönlendirilmesi, din eğitimi alması, öğretmenlerin ve öğrencilerin yardımları ile olabilir. Böylece eğitimde birlik sağlanabilir.

İmam hatip öğrencileri dört yıllık eğitim ile yeterli bir Kur'an eğitimi alamamaktadır. Bu açığı kapatmak için İHL Öğretmenleriyle Kur'an Kursu öğreticileri arasında işbirliğine ihtiyaç vardır. Kur'an-ı Kerim kıraati zayıf olan çocukların aileleri bilgilendirilerek imam hatip öğretmeni– Kur'an kursu öğreticisi -aile- öğrenci dörtgeninde etkin bir eğitim sağlanabilir.

Diyanet işleri Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kurumlarındaki din eğitim ve öğretiminin ve bizatihi bu müesseselerin ayrı kurumlar olarak düşünülmesi din eğitimine bütüncül bir yaklaşımı engellemekte; Din Eğitimi ve öğretiminde ahenkli hareket etme, ortak zeminde buluşma ve eşgüdüm sağlama anlamında problemler doğurmaktadır.

DİB-MEB arasında açık bir diyalog problemi vardır. İki kurum birbirine çok uzaktır ve birbirleri ile muhatap olmak istememektedir. Ramazan programları açısından bile iki kurum çalışanları ortak çalışmalar yapamamaktadır. Müftülüklere öğretmenlerin yaz Kur'an Kurslarında çalıştırılması ve çalışma koşullarının sağlanması hakkında teklifler götürülmelidir. Müftülükler din görevlileri tarafından kendi ilçelerindeki öğretmenlerle görüşmeler yapması konusunda isteklendirilmelidir.

MEB öğretmenleri Kur'an Kursları ve müftülükleri ziyaret etmeli, Cami ve cemaatle iç içe olmalıdır. Kurumlar arası ilişkiler ağının yoğunlaştırılması; öğrencilerin kurslara yönlendirilmesine ve kurslara istekle gelen daha çok sayıda öğrenci kitlesine ulaşılmasına yardımcı olacaktır.

Camiler arasında iletişim mutlaka sağlanmalıdır. Farklı deneyim ve tecrübeler paylaşılmalıdır. Din görevlileri kendi aralarında ve Müftülerin önünde toplantılar yaparak bilgi, beceri ve tecrübe paylaşımında bulunmalıdır.

DKAB Öğretmenleri Platformu bölgelerde İlçe Milli Eğitim Müdürünü ve İlçe Müftülüklerini bir araya getirerek kurumlar arası ilişkiyi başlatabilir. Bunu aynı zamanda sendikalar ve benzeri kuruluşlar da yapabilir.

Din görevlileri de kendi aralarında DKAB Öğretmenleri Platformu benzeri zeminler oluşturarak bilgi, beceri ve tecrübe paylaşımını başlatmalılardır.

Camiler din eğitiminde şemsiye kurumlardır. Bu durum unutulmadan topluma din hizmeti götürecek ortak projeler üretilmelidir.
Camide yapılacak etkinliklerde öncünün, organizatörün imam olması öğretmeni karşılaşabileceği sıkıntılardan kurtaracaktır. Veliler ile sıcak, yakın ilişkiler kurulması da bu anlamda önemlidir. Velilere ders verilmesi onların desteğinin sağlanması öğretmenlere güç verecektir.
Yazın din eğitiminde cami derneklerine iş düşmektedir. Her Camii derneğinde en az bir, iki öğretmen bulunmalıdır. Cami dernekleri mutlaka eğitim anlayışına sahip insanlar tarafından yönetilmelidir. Cami derneklerinin düştüğü kısır anlayış aşılmalıdır.

Camilerde eğitim danışma heyetleri oluşturulmalıdır. Bu kimselerin deneyimli –başarılı imam ve öğretmenler ile akademik çalışmaları olan kimselerden oluşması çok önemlidir.

Öğretmenlerimizin cemaatle ilişkileri olmamaktadır 5 vakit namazda ve başka etkinliklerde onlar da camilerde olmaya çalışmalıdırlar. Bu durum kendi velileriyle ilişkilerinin gelişmesini de sağlayacaktır.
Bayan öğretmenlerin imam ile çeşitli konularda iletişim kurması oldukça zordur. Bu durumun giderilmesi ve sağlıklı ilişkilerin oluşturulması için çözümler geliştirilmelidir.

Camilerde cemaatin istek ve ihtiyaçları, cemaatin "cemaat olması" konusunda çeşitli sıkıntılar vardır. İmam-öğretmen işbirliği ile bu sıkıntının giderilmesi hiç de zor değildir.

Hutbe ve vaaz için öğretmenlerin camilerde aktif olması faydalı olacaktır. Bunun için müftülüklerin izni gerekmektedir. Kabiliyetli öğretmenler gerekli izinleri alıp toplum hizmetinde imamlara yardım etmelidir.


(alıntı)
__________________
Bismillah diyerek...
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi iklimya 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Hicretle bütün insanlığı aydınlatan bir medeniyet... Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat iklimya 0 2219 04 Kasım 2013 10:00
Diyanet İşleri Başkanlığından Accra Furkan... Ezan-Kamet-Camii iklimya 0 2303 22Haziran 2013 00:39
Yaz Kur’an kurslarına kayıtları başlıyor Kur'ân Kursları iklimya 0 2186 22Haziran 2013 00:37
Aşere/Takrib Kursu”nu Dışardan Bitirenler İçin... Din Görevlileri iklimya 0 1876 09 Mayıs 2013 22:33
İslam Dünyasindaki Hüzün Ve Kutlu Doğum Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat iklimya 0 1752 11 Mart 2013 18:44