Harflerin mahrec ve sıfatları
1
Kaynak: Kur’an’ı Kerim’in Faziletleri ve Okunma Kaideleri
Prof. Dr. İsmail KARAÇAM
Hazırlayan: Osman AÇIKGÖZ
H
ARFLERİN MAHRECLERİ VE SIFATLARI
Birinci mahrec cevf, فولجا dediğimiz , boğazın göğüse bitiºik olan kısmından, dudaklara varıncaya
kadar, boğaz ile ağız içindeki boşluğa denir. Cevf’den harf
-i medler (med harfleri) çıkar.Bunlarda
mâkabli madmûm(ötreli) olan sâkin vâv (
و ) mâkabli meksûr(esreli) olan sâkin yâ (ى ) ve eliftir. Elif
harekeyi
kabul etmez, daima sâkin ve mâkabli (üst yanı) meftûh (üstünlü) dür. O ağız boşluğuna bitiºik
olan boğaz boşluğundan muayyen bir mahrece dayanmaksızın çıkan
hali bir sestir. Elif, ne bir harfe idğam olur, nede kendisine bir harf idğam edilir.
Elif, hemzen
in mahrecinden çıkar. Fakat elif, mahreci boğazda mukatı’ oluncaya kadar yükselen bir
harftir. Onun mahrecinin boğaza nisbet ediliºi, son çıkış yerinin boğaz olması
sebebiyledir.
Küllî
mahrec de hemze ile beraber olmaları, cüz’î mahrecde bir olmalarını iktizâ ettirmez.
Hemze ile elif arasında birçok bakımlardan fark vardır:
a) Elif, mahrec-i mukadderden, hemze ise mahrec-
i muhakkaktan çıkar.
b) Hemze boğaz harfi, elif ise cevfî’dir. c) Elifin ince ve kalın oluºu kendisinden önceki harfe bağlı olduğu halde,
hemze ince harflerdendir. d) Elif harekeyi kabul etmediği halde, hemze kabul eder.
Bu ayrı, ayrı vasıfları dolayısıyla, hemzeyi “harekeli elif” ºeklinde tarif etmek ilmi olmadığı gibi, bu iki
harften, birinin diğerinin yerinede ıtlakınında câiz olmadığını gösterir. Ancak böyle bir
tabir, mecaz
yoluyla kabul edilebilir.
Geniº bir yer tutan cevfe
nispetleri sebebiyle, bu üç harften elif (ا ) boğaza, vâv (و ) ve yâ ( ى) da ağız
boşluğuna
nispet olunmuºtur.
Med harflerinin varlığı, ancak onların medleri ile tahakkuk ettikleri için, bunlara
medd-i aslî ليصالا دلما
medd-
i zâti لذا دلما تيا , medd-i tabiî يعيبطلا دلما , telâffuzlarındaki kolaylıktan dolayı da yumuºak harfler denir.
2-
İkinci mahrec boğazın nihayetidir. Bu mahrecden hemze ( ء ) ile he ( ه ) çıkar.
3 -
Üçüncü mahrec boğazın ortasıdır. Buradan ayn ( ع ) ve hâ ( ح ) harfi çıkar.
4
- Dördüncü mahrec, boğazın ağza en yakın olan kısmıdır. Bu mahrecden ( غ ) ve ( خ ) harfleri çıkar.
5
- Beºinci mahrec, dilin boğaza en yakın kısmı ile üst damak dır. Diğer bir değişle, dilin sonu ile küçük
dildir. Buradan k
âf (ق ) harfi çıkar. 2
Kaynak: Kur’an’ı Kerim’in Faziletleri ve Okunma Kaideleri
Prof. Dr. İsmail KARAÇAM
Hazırlayan: Osman AÇIKGÖZ
6
- Altıncı mahrec, kâf harfinin mahrecinin biraz altı ve yine dil sonu kêf (ك ) harfinin mahrecidir.
Kâf (
ق ) ve kêf (ك ) harflerine ağız ile boğaz arasında bulunan küçük dil ile olan ilgileri sebebiyle küçük dil harfleri denir.
7
- Yedinci mahrec, dilin ortası ile üst damağın ortasıdır. Bu mahrecden cîm ( ج ) ºîn (ش ) ve yâ (ى ) harfleri çıkar.
8
- Sekizinci mahrec, dilin sol veya sağ, veyahut her iki tarafı ile, adras denilen üst azı diºleridir. Dâd (ض ) harfinin çıktığı yer olan bu mahrec, en zor mahrec olarak bilinir. Dâd harfinin çıkışını ºöyle tarif etmek
mümkündür: Dil kenarının evveli, soldan veya sağdan, veyahut da her iki taraftan üst azı diºlere
yaklaşır, dil kenarının sıkışması esnasında, dil kenarı ile azı diºleri arasından zâ (
ظ ) harfine benzeyen ve
fakat zâ (
ظ ) olmayan bir ses çıkar ki, bu ses dâd harfinin sesidir. Bu okuyuºta dil ucu serbesttir.
9
- Dokuzuncu mahrec, dilin iki kenarı ile birlikte dil ucuna varıncaya kadar üst damaktır. Dâd
mahrecinin bitiminden baºlar, azı diºlerden sonraki (dâhık, nâb, rubâiyye, ve seneiyye) diºlerimizin üst kısımları bu mahreci teºkil ederler
. Lâm ( ل ) harfinin mahreci olan bu saha en geniº mahrectir.
10
- Onuncu mahrec, dil ucu ile onun hizasındaki iki üst ön diºlerin etleridir. Buradan da Nûn ( ) harfi
çıkar. Yeri itibariyle lâm harfinin biraz altıdır ve onun mahrecinden biraz dardır.
Burada bahis konu
edilen nûn, “ızhâr olunan nûn”
dur. Bu kaydı koymamızın sebebi, ihfâ olunan nûn (nûn-i muhfât)’dan
farkını göstermek içindir.
Zira ihfâ olunan nûn, fer’i harflerden olup mahreci genizdir ve bu nûn ile
alâkası yoktur.
- Onbirinci mahrec, dil ucu ile ona tekâbül eden iki üst ön diºlerin üstündeki damak kısmıdır. Bu
mahrec Râ (
ر ) harfinin mahrecidir. Dilin üst kısmı bakımından lâm harfine nazaran daha dahide kalır.
Çünkü bundaki inhirâf (dilin geriye dönmesi), nûn’dan daha içeriye dönüktür.
- Onikinci mahrec, dil ucu ile üst ön diºlerin dipleridir. Bu mahrecten evvelâ Tâ ( ط ) sonra Dâl ( د )
sonrada Tê (
ت ) harfi çıkar.
13
- Onüçüncü mahrec, dil ucu ile alt ön diºlerin üstüdür. Hurûf-i safîr dediğimiz Sâd ( ص ), Sîn (س )
ve Ze (
ز ) harflerinin mahreci burasıdır. Mahrec sıraları da söylediğimiz sıraya göredir.
14
- Ondördüncü mahrec, dil ucu ile ön diºlerin uçlarıdır. Buradan Zâ ( ظ ), sonra Zêl ( ذ ) ve daha
sonrada Sê (
ث ) harfleri çıkar.
15
- Onbeºinci mahrec, alt dudağın içi ile üst ön diºlerin uçlarıdır. Bu mahrec Fâ ( ف ) harfinin
Kaynak: Kur’an’ı Kerim’in Faziletleri ve Okunma Kaideleri
Prof. Dr. İsmail KARAÇAM
Hazırlayan: Osman AÇIKGÖZ
61
- Onaltıncı mahrec, dudaklardır. Vâv ( و ) Bâ ( ب ) Mîm ( م ) harflerinin mahreci burasıdır.
17
- Onyedinci mahrec, hayşûm لا موشي dediğimiz geniz kovuğudur. Buda ğunne'nin mahrecidir.
Ğunne ºöyle tarif edilir. “Ğunne genizden çıkan nûn
-i sâkine-i hafifedir.” İhfâ halindeki sâkin nûn ve
sâkin mîm ile, mâalğunne (ğunneli) idğamlar da bulunur. Ğunne'nin
mevcudiyeti, burnu tutmakla belli
olur. Burundan ses geliyorsa ğunne var,
gelmiyorsa yok demektir. HARFLERİN SIFATLARI Tecvîd ilminde sıfat,
mahrecde meydana geliºi esnasında harfin sesine ârız olan keyfiyete denir. SIFATLARIN KISIMLARI Sıfatlar, bazı bakımlardan kısımlara ayrılmışlardır.
1-
Kuvvet yönünden sıfatlar:
Sıfatl
ar kuvvet yönünden iki kısma ayrılırlar:
a)
Kuvvetli sıfatlar: Cehr, ªiddet, İsti’lâ, Itbâk, İsmât, Safir, Kalkale, Inhırâf, Tekrîr, Tefeººî, İstitâle,
Ğunne.
Mer’âºî bu sıfatlar arasında da kuvvet yönünden farklar bulunduğunu söylemiºtir.
Kalkale'nin
en kuvvetli sıfat olduğunu, ªiddet’in, Cehr’ den daha kuvvetli olduğunu, bunların her
ikisinin’de
Tefeººî ve Safîr’den daha kuvvetli olduğunu, Itbâk’ın da İsti’lâ dan daha kuvvetli olduğunu zikrediyor.
b)
Zayıf sıfatlar: Hems, Rihvet, Beyniyye, İstifâle, İnfitâh, İzlâk, Lîn, Hafâ.
El-
Makdisî, Aliyyü’l-Kâri, İbrahim b. Ömer bu görüºtedir.
İbnu Gazi’ye göre aynı yönden sıfatlar üç kısma ayrılır. a) Kuvvetli sıfatlar.
b) Zayıf sıfatlar.
Mutavassıt (orta) sıfatlar.
Bir harfte kuvvetli sıfatlar çok, zayıf sıfatlar az olursa, o harf kuvvetlidir. Zayıf sıfatlar çok, kuvvetli sıfatlar az ise o harf zayıftır. ªayet ikisi eºit olursa Mutavassıt sayılır. Bu ölçüye
binaen harfleri beº kısma
ayırırız. 1) Kuvvetli sıfatlar: Cîm (
ج ), Dâl ( د ), Sâd ( ص ), Ğayn ( غ ), Râ ( ر ), Zây ( ز )
2) Çok kuvvetli sıfatlar: Tâ (
ط ), Dâd ( ض ), Zâ ( ظ ), Kaf ( ق )
4
Kaynak: Kur’an’ı Kerim’in Faziletleri ve Okunma Kaideleri
Prof. Dr. İsmail KARAÇAM
Hazırlayan: Osman AÇIKGÖZ
3)
Mutavassıt (orta) harfler: Hemze ( ء ), Elif ( ا ), Bâ ( ب ), Te ( ت ), Hâ ( ح ), Zâl ( ذ ), Ayn ( ع ), Kêf ( ك )
4) Zayıf harfler: Sîn (
س ), ªîn ( ش ), Lâm ( ل ), Vâv ( و ), Yâ ( ي )
5)
Çok zayıf harfler: Sê ( Ë ), Ha ( Î ), Nûn ( ä ), Mîm ( ã ), Fê ( İ ), Hê ( ه )
2-
Mütezât (birbirine zıt) ve Ğayr-ı Mütezât (zıt olmayan) sıfatlar:
Bir harfte ikisinin de
birden ictimâ edip etmeyeceğine göre sıfatlar iki kısma ayrılır:
a) Mütezâd (birbirine zıt olan) sıfatlar: İki sıfatın bir harfte ictimâı mümkün değilse, bu sıfatlara mütezât sıfatlar denir. Mütezâd sıfatlar 15 tanedir.
ªiddet, Beyniyye-İsti’lâ-İstifâle, Itbâk-İnfitâh, Tefhim-Terkîk, Ismât-İzlâk,
İhfâ
-Izhâr.
b) Gayr-
ı Mütezâd (birbirine zıt olmayan) sıfatlar: Biri birine zıt olmayan ve bir harfte beraberce
bulunması câiz olan sıfatlardır. Bu sıfatlar 8 tanedir.
eººî, İstitâle, Tekrîr, Lîn, İnhirâf, Ğunne.
3-
Lâzım ve Ârız Sıfatlar:
Harflerdeki mevcudiyetleri
, devamlı olarak bir harfte bulunup bulunmamaları bakımından sıfatlar iki
kısma ayrılırlar.
Sıfât-ı lâzıme: Bunlara (sıfât-ı zâtiyye veya sıfât-ı vacibe)’de derler. Sıfât-ı lâzime ºöyle tarif edilir.
Harflerin zâtına mahsus ve onlardan ayrılmaması gereken sıfatlardır. ªayet sıfât
-ı lâzımeler terk edilir
veya değiştirilir, veyahut da tağyir
edilirse meydana gelen hata genellikle lâhn-î celî (büyük hata) olur.
b)
Sıfat-ı ârıza: Harften ayrılması mümkün olan ve ayrıldıkları zamanda harfin zâtını değiştirmeyen
sıfatlardır. Harfin zâtında bir değişiklik meydana gelmediği için, bu sıfatların terkinde, tağyirinde
veya
tebdilinde
lâhn-i hafî (küçük hata) hâsıl olur. SIFATLARIN İNCELENMESİ 1-
Hems سملها
Hems lûgatta sesi gizli çıkarmaya derler. Istılah da, mahreclerinden çıkmaları esnasında
mahrecde
aralık kalması ve mahrece fazla dayanılmaması sebebiyle, harf telâffuz edilirken
nefesin harfle beraber
akmasına denir.
Hems, cehr sıfatının zıttı dır. Hems harfleri 10 tanedir. هثفح صشخ تكس lâfzının ihtiva
ettiği harflerdir.
Bu harflere hems harfleri (
hurûf-ı mehmûse) denmesinin sebebi, harf telâffuz edildiği zaman mahrece
itimadın zayıf olması sebebiyle, sesin gizli zayıf olmasıdır.
5
Kaynak: Kur’an’ı Kerim’in Faziletleri ve Okunma Kaideleri
Prof. Dr. İsmail KARAÇAM
Hazırlayan: Osman AÇIKGÖZ
2-
Cehr لجا ره
Cehr
lûgat da, açıklamak, ortaya çıkarmak, söz söylerken sesi yükseltmeye denir. Istılah da ise, kendisinde cehr sıfatı bulunan harfleri harekeli olarak telâffuz ederken, nefes cereyanının
hapsolmasına denir.Çünkü cehr harfleri okunurken mahrece kuvvetli dayanıldığı için, nefes cereyanı
tıkanır. Cehr harfleri 19 tanedir. Cehr, hems’in zıddı
olduğu için, harfleri onun dışında kalan ve ºu kavli
teºkil eden harflerdir.
عيطم دنج ازغ ذا ضبر وق لظ
Bu harflere cehr harfleri (
hurûf-ı mechûre) denmesinin sebebi, mahrecin tıkanması ve sıkışması
neticesinde bu harflere mahsus seslerin kuvvetli çıkması ve nefesin akmamasıdır.
ªiddet: ةدشلا
ªiddet lûgat da
, kuvvet ve kudret mânâlarına gelir. Istılah da, ºiddet harfleri sükûn ile okunduğu zaman,
sesin ve nefesin asla akmamasına denir. ªiddet harfleri 8 tane olup şunlardır.
, ج , د , ق , ط , ب , ك , ت Bu harflerin telâffuzu esnasında, mahrecin sıkışması neticesi ses kuvvetli çıkmaktadır. Bu sebeple de
mezkûr harflere ºiddet harfleri denmiºtir. ªiddetin zıddı Rihvet’tir
.
4-
Rihvet: ةوخرلا
Rihvet
lûgat da, yumuºak olmak mânâsına gelir. Istılah da ise, kendilerinde rihvet sıfatı bulunan
harflerin sükûn ile telâffuzu esnasında, mahrece itimadın zayıf olması sebebiyle, ses ve nefesin beraberce akmasına denir.
Rihvet harfleri ºiddet harflerinden daha zayıftırlar. Harfleri 16 tane olup şunlardır.
س ص خ ش ه ث ح ف ا ى و ز ض غ ط ذ
5-
Beyniyye: ةينيبلا
Beniyye
lûgat da ortada olma demektir. Istılah da beyniyye harflerini telâffuz sesin ne tamamen
akması, nede tamamen hapsolmasına denir. Bu sıfat, ºiddet ve rihvet sıfatlarının ortasında bulunması sebebiyle, harflerine bu isim verilmiºtir. Beyniyye harfleri beº harf olup,
رعم نل lâfzının ihtiva ettiği
ل ن ع م ر
harfleridir.
6-
İsti’lâ: ءلاعت سا İsti’lâ lûgat da, yükselmek demektir. Tecvid ıstılahında ise, isti’lâ harflerini telâffuz ederken dilin, kökü
ile birlikte üst damağa yükselmesine denir. Harfleri 7 tane olup
خ ص ض غ ٍط ق ظ lâfzının ihtiva ettiği ظ ق ط غ ض ص خ
6
Kaynak: Kur’an’ı Kerim’in Faziletleri ve Okunma Kaideleri
Prof. Dr. İsmail KARAÇAM
Hazırlayan: Osman AÇIKGÖZ
İsti’lâ harflerini telâffuz ederken dilin yukarı damağa yükselmesi sebebiyle, bu harflere (
hurûf-u
müsta’liye
) isti’lâ harfleri denmiºtir.
7-
İstifâle: لةافت سالا İstifâle lûgat da, aşağı olmak, alçalmak demektir. Istılahta ise, istifâle harflerini telâffuz ederken dilin
yukarı yükselmeyip, ağzın dibinde kalmasına denir. İstifâle harfleri, isiti’lâ harflerinin dışında kalan
harfler olup şunlardır.
ى ه و ن م ل ك ف ع ش س ز ذ د ح ج ث ت ب ء
İstifâle sıfatı, isti’lâ sıfatının zıddıdır. Bu harflere istifâle harfleri denmesinin sebebi, bu harfler telâffuz
edilirken dilin yukarı çeneye yükselmemesi ve aşağıda kalmasıdır.
8-
Itbâk: قابطالا
Itbâk lûgat
da, yapışmak, uyuºmak, ulaºmak mânâlarına gelir. Istılah da dil kökünün ve ortasının, yukarı
damağa yükselmesiyle birlikte, damağın dil ortası üzerine intibâk etmesidir.
ظ ط ض ص Bu harfleri telâffuz ederken dil ortasıyla damak arasında ses sıkılır ve tamamen akmaz, çünkü ıtbâk
kuvvetli bir sıfattır. Itbâk sıfatı, isti’lâ sıfatını gerektirir. Bütün ıtbâk harflerinin, aynı zamanda, isti’lâ
olması bunu
zaruri kılar. Fakat her isti’lâ harfi, ıtbâk harfi değildir. Çünkü ıtbâk harflerinde sesin
ta
mamen kapanıp kesilmesi bahis konusu değildir.
Itbâk harflerini telâffuz esnasında dil yukarı damağa uyduğu için, bu isim verilmiºtir.
İnfitâh: حاتفنالا İnfitâh lûgat da, açılmak, ayrılmak mânâlarına gelir. Tecvîd ıstılahında, kendilerinde infitâh sıfatı
bulunan harfler telâffuz edilirken, dil ile yukarı damak arasının ayrılmasına denir. Itbâk sıfatının zıddı
olan, bu sıfatın harfleri de ıtbâk harflerinin dışında kalan 24 harftir. Bu harfleri telâffuz ederken, dil ile
üst damak arası ayrıldığı için,
harflerine infitâh harfleri denmiºtir. İnfitâh sıfatı, istifâle sıfatından daha
ºümullüdür. Her istifâle harfi, aynı zamanda, infitâh harfi olduğu halde, her infitâh harfi istifâle harfi değildir.
İzlâk: قلاذالا
Lûgat da sür’atli ve kolay olmak
veya bir ºeyin ucu mânâsına gelen izlâk, ıstılahta kendisinde bu sıfat
bulunan harfleri telâffuz ederken dilin çabuk olmasına denir. Harfleri:
بل نم رف lâfızlarının
topladığı 6 harftir.
ن م ل ف ر ب
11
- Ismât: تماصالا Ismât lûgat da men etmek mânâsına gelmektedir. Tecvid ilminde ise, ısmât harflerinin telâffuzundaki
zorluk sebebiyle, dört (
rubâî), beº (humâsî), altı (südâsî) harfleri kelimelerde bu harflerin yan yana
gelmelerine
mâni olunmuºtur. Bundan dolayı aslı Arapça olan çok harfli kelimelerde, yalnız ısmât
harflerinden meydana gelmiº olanlara rastlanmamaktadır. Ismât sıfatlı harflerin telâffuzundaki güçlüğü
7
Kaynak: Kur’an’ı Kerim’in Faziletleri ve Okunma Kaideleri
Prof. Dr. İsmail KARAÇAM
Hazırlayan: Osman AÇIKGÖZ
önlemek maksadıyla
Arap dilindeki kelimeler, izlâk sıfatlı harflerle beraber bulunur. Çünkü izlâk harfleri
hafif, ısmât harfleri ise ağırdır. ªu hale göre izlâk harfleri, ısmât harflerindeki ağırlığı giderip, çok harfli kelimelerin telâffuzunda hafiflik temin eder. Ismât sıfatı, izlâk sıfatının zıddı olduğu için, harfleride
yukarıda geçen 6 izlâk harfinin dışında kalan harfler
dir. Med harflerinin kendi başlarına okunmaları mümkün olmadığı ve kendilerinden önceki harflerin
harekeleri ile okunabildikleri için, ısmât veya izlâk sıfatları ile nitelenmeleri mümkün değildir.
12-
Safîr: يرفصلا
Lûgat da safîr, ıslık ve kuº sesine denir.
Tecvid ıstılahında safîr harfleri olan ص س ز harflerini okurken, kuº veya ıslık sesine benzer kuvvetli ve keskin bir sesin çıkmasına denir. Harfleri üçtane olup
yukarıdaki harflerdir.
Safîr, dil ucu ile ön alt diºlerin arasından kuvvetli bir ºekilde çıkan sestir. Bu sesin çıkışında kuº veya ıslık
sesini andıran bir ºekil aldığı için bu harflere safîr harfleri denmiºtir.
13-
Kalkale: لةقلقلا Lûgat da hareket etmek, ıztırâb mânâlarına gelen kalkale, tecvîd ilminde ºöyle tarif edilir.
“Kuvvetli bir ses iºitilinceye kadar mahrecin kımıldanmasına denir”
Kalkale harfleri
5 harftir ki, onları دج بطق lâfzı toplamıştır. Harfleri: Ş Ø È Ì Ï
Bu harfler üzerinde vakf yapıldığı zaman vurgu (nebre)’ya benzer bir ses
zuhur ettiği için bu adla
isimlendirilmiºlerdir. Kalkale, bu harflerin sükûnlu hallerine mahsustur, harekeli oldukları zaman kalkale olmazlar.
Kelimenin sakin olarak, sonunda veya ortasında olmaları durumu değiştirmez.
14-
Lîn: ينللا
Lîn lûgat da, yumuºa
k olmak demektir. Istılahta harf-i lîn olan mâkabli meftûh (üstünlü) olan sâkin و
ile
ي ‘yı dile zorluk vermeksizin, zahmetsiz olarak okumaya denir. Lîn sıfatı bu harflerin sıfat-ı
lâzımeleridir
.
15-
İnhiraf: فارنحالا İnhirâf lûgat da, meyletmeye ve bir yöne doğru eğilmeye denir. Tecvîd ıstılahında ise, kendisinde
inhiraf
sıfatı bulunan ل ve ر harflerini telâffuz ederken dilin yukarıya veya geriye meyletmesine
denir. Lâm’da diºi dil ucuna, Râ’da ise dilin üstü
cihetine doğru olur.
16-
Tekrîr: ركتلا ري
Tekrîr lûgat da bir ºeyi tekrar etmeye denir. Istılahta
, tekrir sıfatı olan ر ‘yı okurken dil ucunun
titremesine denir. Tekrîr sıfatı Râ harfine mahsus bir sıfat
-ı lâzımedir, râ’dan ayrılmaz, bir kuvvet
sıfatıdır. Bu harfin telâffuzunda dil üzerinde tekerrür
vaki olduğu için (mükerrer harf) denir.
8
Kaynak: Kur’an’ı Kerim’in Faziletleri ve Okunma Kaideleri
Prof. Dr. İsmail KARAÇAM
Hazırlayan: Osman AÇIKGÖZ
Dilin ucuna yakın olan kısmını üst damağa sıkıca basarak, oradan ayrılmaksızın sürçer gibi
titreyerek
durmasıdır
.
17-
Tefeººî: ا تل ف ّش
Tefeººî lûgat da, yayılmak demektir. Istılahta tefeººî harfi olan
ش harfini telâffuz ederken sesin dil ile
damak arasına yayılmasına
ظ harfinin mahrecine varıncaya kadar uzamasına denir.
18-
İstitâle: لةاطت سالا
İstitâle lûgat da
, uzamak demektir. Istılahta ise, istitâle harfi olan harfini telâffuz ederken, dil
kenarının üst azı diºlerden, lâm’ın mahrecine kadar uzamasına denir. İstitâle harfi, yalnız dâd harfidir ve bu sıfat da bir kuvvet sıfatıdır.
Hafâ: ءافلا Hafâ lûgat da, gizlenmek mânâsına gelir. Istılahta ise, hafâ harflerini okurken, kendisinden önceki harfe
katıldığı zaman, harfin sesinin gizli olmasına derler. Hafâ harfleri 4 tanedir. Bunlar da med har
fi olan
ي و ا
ile ه harfidir. Hafâ’nın zıddı Zuhur’dur ve fakat çok kullanılan bir ıstılah değildir.
Harf-
i medlerin hafâsı, onların mahreclerinin geniº olması sebebiyledir.
20-
Ğunne: ةنغلا
Ğunne lûgat da
, iniltiye, ıstılah da ise, ğunne sıfatı bulunan harfleri okurken genizden gelen sese derler.
Sâkin ve harekeli olan
ن ve م harflerine mahsus kuvvetli bir sıfattır. Tecvîd bilginleri, ğunne nin
sıfat
-ı lâzımeden olduğunu açıklamışlardır. Bu harfler harekeli veya sâkin, idğamlı veya izhâr halinde
olsunlar, bunların ğunne sıfatı ayrılmaz. ªu kadar ki, sâkin iken, harekeli olduğundan daha kâmil; ihfâ halinde izhârdan daha
ziyade, idğamlı durumda iken ihfâ halinden daha yeterli olur.
ن
İle م ºeddeli oldukları zaman, ğunnelerinin bir elif (iki hareke) mikdârı açıklanması vacibidir.
Buna ilâvede yapılmaz budan noksanda olmaz. Çünkü okunuºta bunu ölçüsü, medd
-i tabiî gibidir.
21-
Tefhîm: يمخفتلا Tefhîm lûgat da, bir ºeyi büyüklemek ve kalın yapmak mânâsına gelir. Tecvîd ıstılahında ise, tefhîm
harflerini okurken, dilin kökünün üst damağa kalkması sebebiyle harfe bir kalınlık gelmesi ve ağzın
içinin ses ile dolmasına denir. Daha açık bir tarif yapmak gerekirse. “
harfi kalın okumaya” derler.
Tefhîm harflerine, (
hurûf-u mufahhame) denir.
İsti’lâ harflerinin tamamı. 7 harf
b)
Kalın okunana harften sonra gelen elifler. Çünkü elif kendinden önceki harfe tâbidir.
c)
Lâm-ı mufahhame ةمخفلما مالا kalın okunan Lâm. Lâfza-i celâle الله lâfzında olan lâm.
d) Kalın okunan Râ harfi.
9
Kaynak: Kur’an’ı Kerim’in Faziletleri ve Okunma Kaideleri
Prof. Dr. İsmail KARAÇAM
Hazırlayan: Osman AÇIKGÖZ
22-
Terkîk: قيق ترلا Terkîk lûgat da, inceltmek, zayıflatmak mânâlarına gelir. Tecvîd ıstılahında terkîk harflerini ince
okumaya derler. Terkîk harfini okurken, dilin kökünü üst çeneye kaldırmadan aşağıda tutup, harfin
zatına bir incelik gelmesi, harfin sesiyle ağız içinin dolmaması ve neticede harfin incelmesidir.
Terk
îk sıfatı zayıf bir sıfattır, harfleride tefhîm harflerinin dışında kalan harflerdir.
Terkîk harflerine, (
hurûf-ı terkîk) denir.