Konu Başlıkları: Temizlik Kavramı( hades,necaset)
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18 Mayıs 2014, 15:34   Mesaj No:1

Medineweb

Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Temizlik Kavramı( hades,necaset)

Temizlik Kavramı( hades,necaset)

Temizlik Kavramı

Fıkıh literatüründe temizliği ifade etmek için “tahâret”, yer yer de “nezâfet”
kelimesi kullanılmaktadır. Ancak tahâret nezâfetten daha kapsamlıdır. Çünkü
tahâret, hem maddi ve hakiki pisliklerden (necâset) hem de hükmi kirlilik
halinden (hades) temizlenmeyi kapsamaktadır. Hatta bu kelimenin kalbin,
gurur, kin, kıskançlık gibi ahlaki ve manevi kirlerden temizlenmeyi de
kapsadığı ifade edilmektedir. Nezâfet ise, sadece hakiki ve maddi pisliklerden
temizlenmeyi ifade etmektedir. Her iki kelimenin eş anlamlı olarak
kullanıldığı da olmaktadır.
Dinî literatürde temizlik kavramı, hem necâset denilen maddi, hem hades
adı verilen hükmi pisliklerden ve kirlerden temizlenmeyi hem de kalbe hâkim
olan ahlaki ve manevi kirleri kapsayacak kadar geniş bir alanı ifade
etmektedir. Ancak fıkıh dilinde temizlik kelimesi, daha çok ve doğrudan,
maddi ve hükmi pisliklerden temizlenmeyi ifade etmek için kullanılmakta,
öncelikli olarak da, beden, elbise ve namaz kılınacak yerin temizliği ile ilgili
kuralları anlatmaktadır. Bundan dolayı tahâretin ifade ettiği temizliğe “ibadet
amaçlı temizlik” denilmektedir. Dolaylı olarak fıkhın kapsamına dâhil olan
ahlaki pisliklerden temizlenme (tezkiye) ise daha çok ahlak ve tasavvuf
ilminin konusudur. Buna göre kavram olarak temizlik (tahâret), hakiki
pisliklerin giderilmesi ve hükmi kirliliklerin kaldırılmasıdır. Hükmi temizlik
aynı zamanda maddi temizliği de kapsamaktadır. Beden, elbise ve namaz
kılınacak yerden hakiki pisliklerin giderilmesine “necâsetten tahâret” denilir.
Abdestsizlik, cünüplük, hayız (aybaşı) ve nifas (loğusalık) durumlarında
insanda meydana geldiği düşünülen pisliklerin kaldırılmasına ise “hadesten
tahâret” adı verilir.



Maddi-Hakiki Pislik (necâset)
Fıkıh literatüründe maddi-hakiki pislik ve kirlilik, beden, elbise veya namaz
kılınacak yerde necâset denilen maddi veya hakiki pisliklerin bulunması
durumudur. Necâset, maddi pislik ve kirlilik demektir. Aslen veya geçici
olarak temiz olmayıp hijyen kurallarına aykırı olan şeye necâset (pislik) ve
necis (pis) denilir. Aslen pis ve murdar olan şeye neces adı da verilir.



Dinen Necis (pis) Sayılan Maddeler
İslâm’da, istisnalar hariç tutulursa, prensip olarak maddeler asılları itibariyle
temiz kabul edilir. Yani aslolan temizliktir. Pislik ise sonradan olan bir
niteliktir. Bu sebepledir ki, fıkıh kitaplarında sadece dinen necis sayılan
maddeler ve necis sayılma ölçülerine yer verilmiştir. Bir şeyin pis (necis)
veya temiz (tâhir) sayılmasında temel ölçü, daha çok ibadet temizliğine engel
olup olmamasıdır. Buna göre ibadet temizliğine engel olan maddeler pis,
olmayanlar ise temiz kabul edilmiştir. Ancak şuna dikkat etmek gerekir ki,
bir maddenin ibadet açısından temiz sayılması, her durumda o maddenin
yenilip içilmesinin helal olması anlamına gelmez. Mesela, içine ziraî
mücadelede kullanılan zehirli bir ilaç karışmış bulunan fakat rengi, kokusu ve
tadı bozulmamış olan bir su, bu bakımdan temiz sayılsa da, içilmesi yine de
haramdır.
Fıkıh bilginleri dinen necis sayılan ve namaz kılacak kimsenin beden,
elbise ve namaz kılacağı yerde bulunduğu takdirde namazın sıhhatini
engellemeyecek necâset miktarını belirlemeye çalışmışlardır. Bu belirlemeyi
yaparken de hangi maddelerin pis olduğunu açıklamışlardır. Buna göre dinen
ve fıkhen necis sayılan maddeler ana hatlarıyla şöyledir: Akan kan, domuz
eti, sarhoş edici içkiler, insan idrarı, dışkısı, ağız dolusu kusmuğu, eti
yenmeyen hayvanların salyası, eti, idrar ve dışkısı necistir. Etinin yenmesi
ister helal isterse haram olsun, akıcı kanı olan kara hayvanlarından olup dinî
usûle uygun biçimde boğazlanmadan ölen veya öldürülen hayvanların etleri
de necistir. Bu sayılan maddelerin necis olduğunda görüş birliği vardır.




Necis Sayılan Maddelerin Çeşitleri
Necis olan maddeler değişik açılardan kısımlara ayrılmıştır. Akıcı olup
olmaması bakımından necâset, katı (câmid) necâset ve akıcı (mâyi‘) necâset
olmak üzere iki kısımdır. Gözle görülüp görülmemesi açısından da ikiye
ayrılan necâsetin bu kısımları şöyledir: Görülen necâset (necâset-i mer’iyye),
belli bir hacmi olup kuruduktan sonra gözle görülebilen necâsettir.
Görülmeyen necâset (necâset-i gayr-i mer’iyye) ise hacmi olmayan, donup
kalmayan ve kuruduktan sonra gözle görülmeyen necâsettir. Necisliği
hakkında delil olup olmaması veya var olan delilin kuvveti bakımından ise
necâset, hafif (necâset-i hafîfe) ve ağır (necâset-i galîza) gibi kısımlara
ayrılmıştır. Hafif necâsetlerin pis olduğuna dair şer’î bir delil bulunmakla
beraber aksine bir görüş de bulunmaktadır. Bu tür necâsetler söz konusu
delile göre murdar ve pis kabul edilmekte ise de, diğer bir delile göre pis
sayılmazlar. Hafif diye adlandırılmaları da esasen buradan
kaynaklanmaktadır. Ağır necâsetlerin pis olduğuna dair şer’î bir delil
bulunmakta, aksine bir delil ise bulunmamaktadır. Bu sebeple de bunların pis
ve murdar olduğunda görüş birliği bulunmakta ve ağır necâset olarak kabul
edilmektedirler.
Necis sayılan bu maddelerin hangisinin hafif, hangisinin ağır olduğu ve
namazın sıhhatine engel olacak ve olmayacak miktarları fakihler tarafından
ayrıca belirlenmiştir. Bunlarla ilgili bilgi namaz ünitesinde verilecektir.
Burada kısaca şunları söyleyebiliriz: Eti yenen hayvanların idrar ve dışkısı
Mâlikî ve Hanbelîlere göre necis değildir. Şâfiîler bunları necis kabul ederler.
Hanefîlere göre tavuk, kaz gibi kümes hayvanlarının dışkıları ağır pislik,
sığır, koyun, geyik gibi dört ayaklı hayvanların dışkıları, at, eşek ve katırın
idrar ve dışkısı, havada pisleyip kaçınılması zor olduğu için, atmaca, kartal,
güvercin gibi kuşların dışkıları ise hafif pislik kabul edilir.
Canlı hayvanların bedenleri temiz kabul edilmiş, domuz ve köpeğin
durumunda ise farklı görüşler ileri sürülmüştür. Canlı hayvanların idrar ve
dışkıları etinin hükmüne göre değerlendirilmiş; eti yenen hayvanlarınki hafif,
yenmeyenlerinki ise ağır pislik olarak nitelendirilmiştir. Eti yenen ancak dinî
usûle göre boğazlanmadan ölen hayvanların derisi tabaklama işleminden
geçirilince temiz kabul edilmiştir. Eti yenmeyen hayvanların derisi de
tabaklama işleminden sonra temiz sayılmıştır. Hanefiler domuzu, Şâfiîler ise
köpek ve domuzu bu hükümden hariç tutarak tabaklansa bile onların
derilerinin temiz olamayacağı hükmünü benimsemişlerdir. Hanefiler,
boğazlanmadan ölmüş ve murdar olmuş (meyte) hayvanın içine kan girmemiş
olan boynuz, kemik, diş ve tüy gibi katı parçalarını temiz saymışlardır.
İnsanın idrarı, dışkısı, ağız dolusu kusmuğu, kanı, kadınlardan gelen kanlar,
erkeklerden gelen meni, mezi ve vedi de ağır necâset grubunda sayılmıştır




Namazın Sıhhatine Engel Olan Necâset Miktarı
İslâm’ın hedefi, insanın her zaman özellikle de namaz esnasında necis kabul
edilen bu maddelerden arınması; beden, elbise ve namaz kılacağı yerde
bunlardan az bir miktarın bile bulunmamasıdır. Ancak ideal olan bu durum
her zaman ve her mükellef için mümkün olmayabilir. Bunun için fıkıh
bilginleri, dinin kolaylık ve müsamaha ilkelerinden hareketle maddi
temizliğin namaza engel olmayacak alt sınırını belirlemeye çalışmışlardır. Bu
konuda bir ölçü getirmek maksadıyla mesela Hanefilerin necâseti, hafif ve
ağır gibi kısımlara ayırdığını görmüştük. Şunu hemen belirtelim ki,
kirlenmeye yol açması bakımından ağır ve hafif necâset arasında fark yoktur;
her ikisi de bulaştığı şeyi pis ve kirli hale getirmektedir. Aralarındaki fark
namazın sıhhatini engelleyip engellememe bakımındandır. Buna göre, ağır
pislik olarak kabul edilen necis madde eğer aynı zamanda katı ise yaklaşık
3.5 gramı (1 dirhem), sıvı ise el ayasını (avuç içi) aşan miktarı namazın
sıhhatine engel olur. Bu miktar ve bundan az olanları da gidermek esas
olmakla birlikte, imkânsızlık durumunda veya farkında olunmadığı zaman
bunlar namazın sıhhatini engellemez. Hafif kabul edilen necâset ise bir
organın veya onu örten elbisenin dörtte birinden az kısmına bulaşmış ise
namaza mani olmaz.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Medineweb 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Medinewebli önlisans İlahiyat 1.sınıf öğrencileri... İlahiyat Öğrencileri İçin Genel Paylaşımlar nurşen35 87 29842 23 Mayıs 2015 20:53
Gülmek isteyenler tıklasın :))) Videolar/Slaytlar Kara Kartal 3 3923 10 Mayıs 2015 15:16
Cumartesi Anneleri’nin ahı/Can Dündar İslami Haberler Medineweb 0 2583 10 Mayıs 2015 15:13
Ayın Üyesi ''zeynepnm'' Ayın Üyesi 9Esra 13 8295 30 Nisan 2015 13:29
Müzemmil suresi bize ne anlatıyor Tefsir Çalışmaları Medineweb 0 3102 19 Nisan 2015 14:45