Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25 Ekim 2014, 05:32   Mesaj No:9

EyMeN&TaLhA

Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Atauzem fıkıh usulü dersi (özet)

9.ÜNİTE

A- NESİH


1) Tarifi : Lugatta izale etmek manasına gelir. Fıkıh usulünde ise şerî bir hükmü, kendisinden sonraki şerî bir delil ile kaldırmaktır. İlk hükme “Mensuh”, sonraki delile “Nâsih”, bu kaldırma işlemine de “Nesih” denilmektedir.

Kur’an’da Nesih vardır. Neshin en açık örneklerinden birisi, kıblenin değişmesidir. (Burada önceki hüküm tamamen kaldırıldığı için külli bir nesih vardır )
Nesih, ancak Hz. Peygamber hayatta iken yapılabilir. Onun vefatından sonra Kur’an ve Sünnet’te nesih olamaz.

2) Nesih ve Tahsis : İlk bakışta kısmî nesih ile tahsis aynı gibi gözükebilir. Çünkü tahsis, âmmın hükmünü, bazı fertlerden kaldırır. Kısmî nesihte de hüküm bir kısmından kaldırılmaktadır. Ancak aralarında önemli bir fark vardır.

Nesihte hüküm başta bütün fertleri içine alır. Sonradan nesh edici bir delille bazı fertlerden kaldırılır. Tahsiste ise hüküm başlangıçtan beri sadece âmmın bazı fertleriyle ilgilidir.

3) Neshin Çeşitleri

Nesih, bazen sarih ve açık olur. Bir hükmün kaldırıldığı açıkça belirtilir. Kabir ziyareti gibi..
Bazen de nesih dolaylı olur. Nesh olduğu açıkça belirtilmemekte birlikte, iki nas yan yana getirildiğinde bu durum açıkça anlaşılır. İddetin bir yıl olduğu dolaylı nesihe örnektir.
Nesih aslî hükümlerde olmaz. Ancak değişim kabul edebilen ferî hükümlerde olabilir.

B- TEÂRUZ VE TERCİH ( ÇELİŞKİ )

1) Tarifi


Teâruz, delillerden ikisinin görünüşte birbiriyle çelişkili bir hükmü ihtiva etmesidir. Aslında şerî deliller hiçbir zaman birbiriyle teâruz etmezler. Aralarında var gibi görülen zıtlık müctehidin nazarındadır ve görünüştedir.

Teâruz olabilmesi için iki delilin de aynı kuvvette olması şarttır. Kur’an’dan iki ayet veya Sünnet’ten iki hadis gibi. Bu durumda müctehid, iki nassın nüzûl veya vürûd tarihlerini araştırır. Tarihler tespit edilirse, sonraki ayet önceki ayeti neshetmiş olur.

2) Teâruzu Giderme Yolları

1- Kitap ile Sünnet arasında teâruz olsa, kitap tercih edilir.
2- İki Sünnet arasında teâruz bulunsa, meşhur Sünnet meşhur olmayana tercih edilir.
3- İki haber-i vahid arasında teâruz varsa, ravisi fakih olan, diğerine tercih olunur.
4- Naslar arasındaki teâruz olursa, geliş tarihleri araştırılır. Birisinin diğerinden önce olduğu tespit edilirse, sonraki öncekini nesheder.

5- Tercih: İki nassın geliş tarihleri tespit edilemezse, tercih metodlarına göre nasların birisi tercih edilir. Buna göre, muhkem müfessere; müfesser nassa veya zahire tercih edilir. Delâlet şekillerinden ibarenin delâleti, işaretin delâletine; işaretin delâleti, nassın delâletine ve iktizaya tercih edilir. Haram kılmaya delâlet eden nas, mübah kılmaya delâlet eden nassa tercih edilir. Çünkü haramdan uzak durmak, mübahı işlemekten daha üstündür.

6- Cem ve Tevfîk/Uzlaştırma: İki nastan birisini diğerine tercih edebilecek bir müreccih de yoksa, o zaman bu iki nas uzlaştırma yoluna gidilir.

7- Teâruz eden iki nas arasında uzlaştırma imkanı da olmazsa, o zaman müctehid bunları delil olarak kullanmaktan vaz geçer ve daha aşağı derecedeki başka delille istidlal eder. Teâruz iki ayet arasında ise bu durumda ayeti bırakıp Sünnetle istidlal edebilir.

C- İCTİHAD

1- İctihad ve Müctehidin Tarifi : İctihad, bir şeyi elde etmek için güç ve çaba harcamak anlamına gelen Arapça “cehd” kökünden gelmektedir. Istılahta ise, müctehidin şerî, amelî hükümleri muayyen delillerden elde etmek için bütün gücünü sarf etmesidir.

İçtihadın açılımını yapacak olursak karşımıza dört ana unsur çıkar:

1- Şerî bir meseleyi anlamaya çalışan kimsenin müctehid olması
2- Müctehidin meseleyi iyice kavramak için bütün gücünü harcaması.
3- Müctehidin bu gayreti, şerî ve amelî hükümleri anlamak için göstermesi
4- İctihadın, muayyen delillerden istınbat yoluyla, usul kaidelerine riayet edilerek yapılması. Buna göre bir meseleyi kitaplardan veya alimlerden sorarak öğrenmek ictihad değildir.
Müctehid ise, gerekli şartları taşıyan ve ictihad melekesine sahip olan kimsedir.

2- Müctehidde Bulunması Gereken Şartlar

a) Arapçayı Bilmek
b) Kur’an-ı Kerim’i Bilmek :

1- Ahkâmu’l-Kur’an : Ahkam ayetlerinin bir araya toplandığı özel kitaplardır. Cessâs’ın ve İbnu’l-Arabî’nin Ahkâmu’l-Kur’anları buna örnek olarak verilebilir

c) Sünnet’i Bilmek:

1- Kütüb-ü Sitte: Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei ve İbni Mâce adlı altı hadis kitabını kapsar.

d) İcma Edilen Hükümleri Bilmek : Çünkü icmaa aykırı ictihatta bulunmak caiz değildir.

e) Fıkıh Usulünü Bilmek

f) İctihada Fıtraten Kabiliyetli Olmak

g) İslam Hukuku’nun Ana Gayelerini (Makasıdü’ş-Şeria) Bilmek

h) İyi Niyetli ve Âdil Olmak

3) İctihadın Belli Bir zamanla Sınırlandırılması : Hicrî dördüncü asırdan itibaren ictihad kapısının kapandığını ileri süren fukahanın özellikle kendi dönemlerinde ictihadda büyük bir anarşi gördükleri için böyle bir kanaate vardıkları kaydedilmiştir.

Şatıbî’ye göre ise ictihad iki kısımdır: Birincisi kıyamete kadar devam edecek olan ictihaddır. Bu, üzerinde ittifak edilen illetin furu meselede aynen bulunup bulunmadığının belirlenmesi işlemini ifade eden Tahkîku’l-Menât’tır. Bu çeşit bir ictihadın her hâkim, müftü ve hatta mükellefte olması tabiidir. İkincisi ise Tenkîhu’l-Menât’tır ki, hükmün konulmasına esas olan vasfın ictihad yoluyla diğerlerinden ayıklanıp ortaya konulmasıdır. Bu ikinci çeşit ictihadın kesilme ihtimali bulunmaktadır.

4) İctihadın Alanı ve Hükmü : Hakkında kati ve sarih delil olan konularda yeniden ictihad yapılamaz. Namaz, oruç, hac ve zekatın farziyeti, hırsızlık ve zinanın haramlığı gibi.

İctihadlar, aynı derecede zannî deliller olduğundan, naslara muhalif olmadıkça, biriyle diğerini nakzetmek caiz olmaz. Bir müctehid bir başka müctehidin ictihadını nakzedemediği gibi, kendisinin evvelki ictihadını da nakzedemez. Yani geçersiz sayamaz.

Müctehid, verdiği hüküm ister isabetli isterse isabetsiz olsun, ictihadından dolayı sevab kazanır. Ancak isabet etmişse, gayretinden ve isabetinden dolayı iki sevab, isabet etmemişse sırf gayretinden dolayı bir sevab kazanır.

5) İctihadın Bölünmesi (Tecezzi) ve Şûra Tarzında İctihad : İctihadın tecezzi edebileceği, yani fakihin belli bir konuda ihtisaslaşıp ictihad yapabilmesidir. Mesela bir kimsenin mirasa dair olan bütün delilleri, ayetleri, hadisleri ve fakihlerin görüşlerini öğrenip o konuda görüş beyan edebilecek seviyeye gelmesidir


alıntıdır
Alıntı ile Cevapla