Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28 Şubat 2015, 15:19   Mesaj No:11

Medineweb

Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: İNUZEM felsefe tarihi özetleri (tüm haftalar)

Peripatos Okulu
Aristoteles’in ölümünden sonra Peripatos Mektebi eğitim ve öğretime devam etmiştir. Aristoteles’in ölümünden sonra mektebin başına Theophrast (M.Ö. 372-287) geçmiştir. Theophrast, bitkiler dünyası hakkında sistemli sınıflamalar veren bir bilgindir. Botanikçi Theophrast Yunan Tabiat Felsefesi hakkında bir eser vermiştir. Bu eser bir tür bilim tarihidir. Ayrıca Psikolojiye dair bir eser yazan Theophrast yaptığı çalışmalarda hocası Aristoteles’in metodunu kullanmıştır.
Peripatos Mektebinin önemli diğer bir filozofu olan Straton (M.Ö. ?-268) Fizik alanında bağımsız çalışmalar yapmıştır. Aristoteles’in gayeciliğinden ayrılan Straton, daha çok Demokritos’un sebeplilik ilkesine yaklaşmıştır. Aristoteles’in ilk muharrik ilkesini bırakarak evrenin oluşmasında Tanrı’nın bir müdahalesinin olmadığını ileri sürmüştür. Çiçeron şöyle diyor: “Tabiattan başka Tanrı olmadığını söylediği zaman Straton dinlenmeye layık değildir.”
Aristoteles’in doktrinlerini sadık olarak yeniden uygulayan onun doğrudan öğrencisi olan Eudemos (M.Ö. ?-320)’tur. Aristoteles yazmış olduğu ahlâk kitabının birine Eudemos’un ismini vermiştir. Aristoteles’in başka bir öğrencisi Menon da tıp tarihi kaleme almıştır.
DEĞERLENDİRME
Platon ve Aristoteles, Yunan Düşüncesinin en yüksek noktalarını oluşturmaktadırlar. Aristoteles’ten sonra Yunan felsefesi sürekli bir düşüş yaşamıştır. Sistematik dönemden sonra gelen filozoflar hep geriye dönerek hareket etmek durumunda kalmışlardır. Antik Yunan dünyasında yaratıcı felsefe etkinliklerinin yerini seçmecilik almıştır. Aristoteles’in “ilimde uzmanlık” görüşünü getirmesi, bir dönüm noktası olmuştur.
Aristoteles’in kendinden sonrakilere tesiri sadece Peripatos Mektebinin dar çerçevesinde kalmamıştır. Eski Hıristiyan filozoflar Aristoteles’in Organon isimli eserini sahiplendiler. 8. asırdan itibaren İslâm felsefesi Aristoteles ile meşgul olmaya başladı. Yahudi felsefesi de aynı şekildedir. Gerek İslâm, gerek Yahudi filozofları sayesinde batıdaki Hıristiyan bilginleri 1200 tarihlerinde, Aristoteles’in eserlerini mükemmel bir şekilde tanımışlardır. Böylece Aristoteles, dünyevî ilimlerin bütün meselelerinde başvurulan yegâne filozof olmuştur. Dante’nin onu, “bütün âlimlerin üstadı” diye övmesi bundan dolayıdır. Meşşai İslam filozofları onu “Müallim-i evvel” olarak adlandırmışlardır. Batıda ancak kilise süzgecinden geçerek bilinebilen Aristotales hakkıyla ancak İslam filozoflarının –Kurtuba ve Akdeniz havzası- Arapça eserleri sayesinde tam olarak anlaşılabilmiştir. Rönesansa giden yol bu şekilde açılmıştır.
Orta Çağ skolastik-kilise felsefesinde kilise sınırları içinde yorumlanabilen Aristoteles felsefesi, Renaissance felsefesinde, Yunanca kaynaklarına inilerek gerçek şekliyle ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Yeni yorum ve eleştiriler ardı ardına gelmiştir. Melanchton (1497-1560) modern bir biçim vererek onu, Protestan Üniversitesine ve Protestanlık mezhebine yeniden girdirir. Yeni Çağda, Galileo (1564-1617) ve Descartes (1596- 1650)’in düşünceleriyle tamamen yok olmaya yüz tutan Aristotelescilik, 18. yüzyılda filozof Wolf (1679-1754) üzerinde etki göstermiştir. Ancak Kant (1724-1804)’tan sonra Aristoteles’in sistemi tarihe mal olmuştur. Bununla beraber 19. asırda da taraftarlar bulmuştur.
Alıntı ile Cevapla