Durumu:     Medine No :  21422   Üyelik T.:
08 Kasım 2012   Arkadaşları:35 Cinsiyet:   Mesaj :
3.297 Konular:
784  Beğenildi:133 Beğendi:34  Takdirleri:141  Takdir Et: 
	   Konu Bu  
				Üyemize Aittir!      |       Bediüzzaman’ın vefatından önce vermiş olduğu en son ders         Bediüzzaman’ın vefatından önce vermiş olduğu en son ders        Umum Nur talebelerine Üstad Bediüzzaman’ın vefatından önce vermiş olduğu en son derstir   
Aziz kardeşlerim,   
Bizim vazifemiz müsbet hareket etmektir. Menfî hareket değildir. Rıza-yı İlâhîye göre sırf hizmet-i imaniyeyi yapmaktır, vazife-i İlâhiyeye karışmamaktır. Bizler âsâyişi muhafazayı netice veren müsbet iman hizmeti içinde herbir sıkıntıya karşı sabırla, şükürle mükellefiz.   
Meselâ, kendimi misal alarak derim: Ben eskiden beri tahakküme ve terzile karşı boyun eğmemişim. Hayatımda tahakkümü kaldırmadığım, birçok hâdiselerle sabit olmuş. Meselâ, Rusya’da kumandana ayağa kalkmamak, Divan-ı Harb-i Örfîde idam tehdidine karşı mahkemedeki paşaların suallerine beş para ehemmiyet vermediğim gibi, dört kumandanlara karşı bu tavrım, tahakkümlere boyun eğmediğimi gösteriyor. Fakat bu otuz senedir müsbet hareket etmek, menfî hareket etmemek ve vazife-i İlâhiyeye karışmamak hakikati için, bana karşı yapılan muamelelere sabırla, rıza ile mukabele ettim. Cercis Aleyhisselâm gibi ve Bedir, Uhud muharebelerinde çok cefa çekenler gibi, sabır ve rıza ile karşıladım.   
Evet, meselâ seksen bir hatâsını mahkemede ispat ettiğim bir müdde-i umumînin yanlış iddiaları ile aleyhimizdeki kararına karşı, beddua dahi etmedim. Çünkü asıl mesele bu zamanın cihad-ı mânevîsidir. Mânevî tahribatına karşı sed çekmektir. Bununla dahilî âsâyişe bütün kuvvetimizle yardım etmektir.   
Evet, mesleğimizde kuvvet var. Fakat bu kuvvet, âsâyişi muhafaza etmek içindir.   
Tarihçe-i Hayat       
Lügatler : 
âsâyiş : bir yerin düzen ve güvenlik içinde bulunması durumu, güvenlik 
aziz : çok değerli, izzetli 
Başvekil : Başbakan 
beyan : açıklama 
cihan : dünya 
derc edilen : yerleştirilen 
Divan-i Harb-i Örfî : Sıkıyönetim Mahkemesi 
envar-ı iman : iman nurları 
hazret : saygıdeğer; saygı maksadıyla kullanılan bir ifade 
hitabe : konuşma, sesleniş 
hizmet-i imaniye : imana ait hizmet 
Kur’ân-ı Hakîm : her bir âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân 
menfî hareket : yıkmak, yakmak, saptırmak, inkâr etmek gibi olumsuz ve yıkıcı hareket, davranış 
misal : örnek 
muhafaza : koruma 
müellif : kitap yazan, yazar 
mükellef : sorumlu, yükümlü 
müsbet hareket : yapmak, yol göstermek, yardım etmek gibi olumlu ve yapıcı hareket, davranış 
müsbet : olumlu, yapıcı 
müteveccih : yönelik, yönelmiş 
neşredilen : yayınlanan 
Reis-i Cumhur : Cumhurbaşkanı 
şükür : Allah’ın (c.c.) nimetlerine karşı memnunluk gösterme; Allah’a teşekkür etme 
tahakküm : baskı, zorbalık 
telâkki : anlama, kabul etme 
terzil : rezil ve alçak gösterme 
umum : bütün 
vazife-i İlâhiye : Allah’a ait olan iş 
âlem-i İslâm : İslâm âlemi 
Aleyhisselâm : Allah selâmı onun üzerine olsun 
âsâyiş : bir yerin düzen ve güvenlik içinde bulunması durumu, güvenlik 
Cenâb-ı Hak : Hakkın ta kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah 
cihad : Allah için kutsal şeyleri koruma gayret ve mücadelesi 
cihad-i mânevî : ilim, fikir, dua gibi mânevi unsurlarla din düşmanlarına karşı mücadele 
dahil : iç 
dahilî : içe ait 
düstur : kural, prensip 
hakikat : doğru, gerçek 
hakikî : gerçek 
hâricî : dışarıya ait, dış ile alâkalı 
hizmet-i imaniye : iman hizmeti 
içtihad : dinen kesin olarak belirtilmeyen bir konuda Kur’ân ve hâdise dayanarak hüküm çıkarma 
ihlâl edici : bozucu, karıştırıcı 
ihlâs : ibadet ve davranışlarda sadece Allah rızasını gözetme; samimiyet 
istimal edilme : kullanılma 
menfî hareket : yıkmak, yakmak, saptırmak, inkâr etmek gibi olumsuz ve yıkıcı hareket, davranış 
meslek : hizmet yolu, ekolü 
mezkûr : adı geçen 
muamele : davranış 
muhafaza etmek : korumak 
muharebat : harpler, savaşlar 
mukabele etmek : karşılık vermek 
muvaffak etmek : başarıyı sağlamak, oluşturmak 
müdde-i umumî : savcı 
mükellef : birşeyi yapmaya mecbur olan, yükümlü 
müsbet hareket : yapmak, yol göstermek, yardım etmek gibi olumlu ve yapıcı hareket, davranış 
tahribat : tahripler, yıkıp bozmalar 
tecavüz : saldırı, haddi aşma 
vazife-i İlâhiye : Allah’a ait olan iş     
alıntıdır   
sorularla risale     |