Durumu: Medine No : 1390 Üyelik T.:
16 Nisan 2008 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj :
685 Konular:
242 Beğenildi:20 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Asrı Saadet'ten Gözyaşları Asrı Saadet'ten Gözyaşları Resulullah(s.a.v.) Abdullah(r.a.)'a "Bana Kur'an oku" dedi. Ben de: "Kur'an Sana indirildi, ben Sana nasıl Kur'an okurum!" deyince: "Onu başkasından dinlemeyi severim" buyurdular. Sure-i Nisa okudum. "O halde her milletten bir şahit getirip seni de bütün bunlara şahit tuttuğumuzda onların hali ne olacak" (Nisa, 4/41)ayet-i kerimesi gelince: "Kafi!" dedi ve hemen döndü. Gözlerinden yaşlar akıyordu. Buhari; Bidaye: 6/59 Ebu Hureyre(r.a.)'den: "Siz bu söze mi, hayret ediyor, gülüyor da ağlamıyorsunuz" (Necm, 53/59-60) ayetleri nazil olduğu zaman Suffe Ashabı, yanakları ıslanıncaya kadar gözyaşı döktüler. Onların iniltilerine Resulullah(s.a.v): "ALLAH (cc) korkusundan dolayı ağlayan, cehenneme girmez. Tövbe etmeksizin günahta ısrar eden kimse de cennete girmez. Eğer siz, günah işlemediyseniz, ALLAH(cc)ü Teala mutlaka günah işleyen bir kavim yaratır, onları affederdi" buyurdu. Beyhaki; Tergib: 5/190 Enes(r.a.) anlatıyor: "Bunu yapamazsanız, ki elbette yapamayacaksınız, kafirler için hazırlanan ve yakıtı insanlarla taşlar olan ateşten korkun!"(Bakara, 2/24) ayetini okudu ve şöyle dedi. "Cehennem kızarıncaya kadar bin sene yakıldı. Beyazlayıncaya kadar bin sene daha yakıldı. Simsiyah oluncaya kadar bin yıl daha yakıldı. O, alevi asla sönmeyen simsiyah bir ateş oldu." Bunun üzerine, Resulullah(s.a.v.)'ın önünde bulunan bir zenci, yüksek sesle ağladı. Cebrail(a.s.) inerek: "Önündeki bu ağlayan adam kimdir?" diye sordu. Resulullah(s.a.v.): "Habeşli bir adamdır" dedi ve onu övdü. Cebrail(a.s.) de, ALLAH(cc)ü Teala'nın şöyle buyurduğunu bildirdi: "İzzetim, celalim ve arşım üstündeki makamın hakkı için, dünyada benim korkumdan dolayı ağlayan kulumu, cennette çok güldüreceğim." Beyhaki: İsfahani; Tergib: 5/194 Ali b. Ebu Talib'in torunu Hasan b. Muhammed 'den: Ömer b. Hattab, cuma günü hutbede: "Güneş yuvarlanıp devrildiği, yıldızlar döküldüğü, dağlar yerinden oynayıp yürüdüğü, develer salıverildiği, vahşi hayvanlar toplandığı, denizler kabardığı, insanlar birleştiği, diri diri gömülen kıza 'hangi suç yüzünden öldürüldün' diye sorulduğu, defterler açıldığı, gökyüzünün perdesi kalktığı, cehennem alevlendiği ve cennet yaklaştırıldığı zaman, herkes ne hazırlamışsa onu bilecek" (Tekvir, 81/1-14) ayetine kadar okudu, ağlamaktan ilerisine devam edemedi. Hasan-ı Basri'den: Ömer b. Hattab(r.a.): "Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecek, ona mani olacak hiçbirşey yoktur" (Tur, 52/7) ayetlerini okuyunca onların tesirinden karnı şişti ve yirmi gün yatakta yattı. Ubeyd b. Umeyr(r.a.)'den: Ömer b. Hattab bize sabah namazını Sure-i Yusuf'la kıldırdı. "Oğullarından biri yana çekilerek, ne yazık oldu Yusuf'a dedi. Kederini sezdirmeden oğullarına karşı öfkesini yenerek hüzünle gözleri dola dola ağladı" (Yusuf, 12/64) ayetine gelince, kendisini tutamayarak ağladı ve rukua gitti. Abdullah b. Şeddad b. Had'dan: Hz. Ömer(r.a.) sabah namazında Sure-i Yusuf'u okuyordu. Ben son saflarda bulunuyordum. "Ben kederim ve hüznümü sadece ALLAH(cc)'a şikayet ediyorum" (Yusuf, 12/86) ayetine gelince hıçkırıklarını duydum. Hişam b. Hasan'dan: Ömer(r.a.) bir ayet okuduğu zaman boğazı tıkanır, yere düşünceye kadar ağlardı. Sonra da evine kapanırdı. O kadar ki, onu hasta zannedip ziyaret ederlerdi. Şafi; Müntehabül Kenz. 4/401, Hılye: 1/51 Osman b. Affan(r.a.)'ın azatlısı Hani'den: Osman, bir kabir başına durduğu zaman gözyaşları sakallarını ıslatıncaya kadar ağlardı. O'na: "Cennet ve cehennemi hatırlayınca ağlamıyorsun da, kabri hatırlayınca ağlıyorsun?" dendi. Osman(r.a.) buna: "Resulullah(s.a.v.)'ın, 'Kabir, ahiret geçitlerinden bir geçittir. Bu ilk geçitten kurtulanlar için ilerisi daha kolaydır. Kurtulamayanlar için ise ilerisi daha da zordur' dediğini duydum." Yine Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştu: "Kabirden daha korkunç bir manzara görmedim." Yine Hani naklediyor: Osman'ın bir mezar başında şu mısraları okuduğunu duydum: "Eğer o çukurdan kurtulursan büyük felaketlerden kurtulmuş olursun. Aksi taktirde, kurtulacağını zannetmem." Tirmizi, Tergib: 5/322; Hılye: 1/61. İbn Ömer (r.a.)'den: Ömer, Muaz b. Cebel(r.a.)'e uğradı. Muaz ağlıyordu. Ömer: "Seni ağlatan nedir?" diye sordu. Muaz b. Cebel(r.a.): "Resulullah'tan duyduğum şu hadistir: Riyanın en hafifi şirktir. ALLAH(cc)ü Teala'nın en çok sevdiği kullar da, tanınmayan muttakilerdir, onlar olmadıkları zaman aranmazlar, bulundukları zaman da tanınmazlar. Onlar, hidayet rehberleri ve ilim kandilleridirler."
__________________ ''Gönlüm Sükût-u Ezber Eyledi...!'' |