Ali’nin Mısır’a vali olarak atadığı Malik el-Ejder’e yazdığı talimat
Hz Ali’nin Mısır’a vali olarak atadığı Malik el-Ejder’e yazdığı talimatın önemli bir bölümünü aşağıda vermeye çalışacağım (Bu mektup Mehmed Akif tarafından daha önce dilimize çevrilmiştir) Umarım ki bugünkü yöneticiler bundan dersler alırlar
"Halk iki sınıftır: Birincisi, dinde senin kardeşindir; ikincisi, yaratılışta senin eşindir, hepsine adaletli davran
Nefis kötülüğü emreder
Güzel amel, senin en sevdiğin zahiren (gerektiğinde kullanılmak üzere saklanan tahıl) olsun
Arzu ve isteklerini kontrol altına al ,
Kalbinde, halka karşı şefkat ve sevgi hissi uyandır, onlara iyi davran Allah’ın seni nasıl bağışlamasını istiyorsan, sen de halkı bağışla Bağışlayınca pişman olma, cezalandırınca sevinme Öfkelenip ceza vermede acele davranma
Cimriye danışma, senin faziletine leke sürer; korkak birisine danışma, yapacağın işlerden seni alıkoyar; açgözlü kişiye de danışma, zulmü senin gözünde güzel göstermeye çalışır
Takva sahibi ve doğru sözlü insanlara yakınlık göster
Aşırı övgü, kibre yol açar ve yüceliğe gölge düşürür
İyilik edenle kötülük edeni aynı kefeye koyma
Haksız yere kan dökmekten sakın
Kendini beğenmekten, kendini beğenmene neden olan şeylere güvenmekten ve aşırı övülmeyi istemekten sakın
Halka iyilik yaptığında, onları minnet altında bırakma
Her dileyen bulmaz, her az isteyen de mahrum kalmaz
Başkalarına kulluk etme Allah seni özgür yaratmıştır
Kötülükle elde edilen iyilik, iyilik değildir
Güçlükle sağlanan kolaylık ise kolaylık sayılmaz
Elinde bulunanı koruman, başkalarının elindekini istemenden daha hayırlıdır
Ümitsizlik acısı, insanlardan bir şey istemekten daha hayırlıdır Kişinin namusuyla çalışıp yoksulluk içinde yaşaması, insanlara kötülük ederek zengin olmasından iyidir
Herkes kendi sırrını daha iyi korur
Çok konuşan hata eder
Düşünen basiret sahibi olur
Haram yemek, çok kötüdür
En kötü zulüm, güçsüzlere yapılan zulümdür
Bazen dermanlar, derde; dertler ise dermana dönüşür
Sana öğüt veren tecrübe, en güzel tecrübedir
Her isteyen, elde etmez; her giden, geri dönmez Her şeyin bir sonu vardır Nasıl takdir edildiyse, öyle gelir Bazen az, çoktan daha bereketli olabilir
Dostunun düşmanını dost edinme, yoksa dostuna düşmanlık etmiş olursun
Öfkeni yen
Söz verdiğinde, sözünden cayma
Doğru olmadığını bildiğin işlere girişme Doğru olduğundan emin olduğun işlerde ise yavaş davranma
Elinden geldiğince insanların ayıplarını ört
Ordu, halkın kalesidir Ancak ülke kalkınınca vergi toplanabilir Bir ülkenin harap olması, o ülke halkının yoksulluğundan ileri gelir Alışveriş, güzel bir şekilde adalete uygun olarak yapılmalı; fiyatlar, ne alıcıyı ne de satıcıyı mağdur etmelidir İşleri gününde yap Düşmana karşı tedbirli ol Eline ve diline hakim ol"