Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10Haziran 2009, 09:40   Mesaj No:1

KuM TaNeSi

Medineweb Emekdarı
KuM TaNeSi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:KuM TaNeSi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5998
Üyelik T.: 02 Ocak 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:40
Mesaj: 1.956
Konular: 886
Beğenildi:21
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Biz Türkler iyi İngilizce konuşuruz!

Biz Türkler iyi İngilizce konuşuruz!

Gülerek Okuyacağınız Bir Yazı....


Biz Türkler iyi İngilizce konuşuruz!
ESAT GÜRBÜZ

Bir müddet yurtdışında özellikle de Batı ülkelerinde kalıp Türkiye’ye döndüğünüzde zor durumda kaldığınız anlar olur.

İstanbul’da araba kullanırken dönerli bir kavşağa girmek için beklemeye başladığımda yanımdaki arkadaşımın “Hocam ne diye bekliyorsun?” sorusuna saf bir şekilde “Kurala göre önce kavşağa girmiş olanlar geçer sonra yol müsait olursa biz de gireriz.” şeklinde cevap vermiştim. “Burnunu uzatmazsan daha çok bekleriz burada!” ikazı üzerine birden genlerime işlemiş olan bütün eski özelliklerim yeniden canlanmış “doğru ya” diyerek arabanın burnunu uzatmıştım.
Bu mantığı bir Amerikalıya anlatmanız çok zordur. Öncelikle “burun uzatma” kavramını izah etmeniz gerekir ki bu bile anlatma sevdanızdan vazgeçmeniz için yeterlidir. Neyseki bendeniz iki ülke arasında gide gele alıştım havaalanına iner inmez 2 dakika içinde Türkiye moduna geçiyorum. Arkadaşlarımı gıcık etmek için klasik “kaç mil yolumuz kaldı?” veya “siz Türkler nasıl derler?” gibisinden sorular da sormuyorum. Aslında gariplikler sadece Türkiye’ye gelince olmuyor. Belki çok daha fazlası ve ilginci Türkiye’den Amerika’ya gelindiğinde yaşanıyor. Nev-i şahsına münhasır bir millet olduğumuz kesin. Her meseleye “pratik çözümler bulma” alışkanlığımız herhangi bir makineyi çalıştırmak veya kurulması gereken en basit eşyayı bile kurmak için kitabına bakmak yerine deneme-yanılma metodunu tercih etmemiz gelişinin 3. gününde “tamam abi ben bu ülkeyi çözdüm” türü yaklaşımlarımız ve hepsinden kötüsü “abi adamlar markette en basit para geri verme işini bile makine ile hesaplıyorlar hiç kafası çalışmıyor bunların” gibi çıkarımlarımız başımıza olmadık işler açabiliyor.
Yarım İngilizcesi bile yokken hemen her gelen vatandaşımız “benim biraz İngilizcem var aslında konuşulanları anlıyorum da konuşamıyorum” ya da “benim gramerim çok iyi de kelime hazinem yetersiz” düşüncesindedir. Bunu diyenlerin çoğu ilk geldiğim zamanlar benim bulduğum “anlamadığın kısa olan sorulara yes uzun sorulara no cevabı ver” gibi bir çözüme de sahip değildirler. Böyle bir durumda cevabınız yanlış ise muhatabınızın gözleri şaşkınlıkla açılır ve siz hemen “sory” diye başlayan bir cümle kurup tam tersi cevabı verirsiniz.
Şoförlüğü ile meşhur bir abimizin kırmızı ışıkta beklerken karşıda yazan tabelayı okuyup anlamaya çalışarak yaptığı İngilizce pratik uygulaması yeşil yandığında devam etmiş. Arkadakilerin kornası üzerine uyanıp kavşakta dönerken nereden çıktığı belli olmayan polislerden biri kenara çektirmiş. Polisin İngilizce olarak “Niye beklediniz?” sorusunu çat pat anlayan abimiz doğru cevabı vermiş: “Düşünüyordum.” Cevabın garipliği yanında aksanı da fark eden polis “Nerelesiniz?” diye sormuş. Cevabın İngilizcesi “I am from Turkey” olacak iken abimiz yanlışlıkla “I am Turkey” (Ben hindiyim) cevabını vermiş. Bunun üzerine kahkahayı basan polis “Şimdi anlaşıldı ne diye düşündüğünüz.” derken bir yandan da cezayı kesmeden abimizi bırakmış. Bir ara söylenen bir şeyi anlamayınca kendi kendime hayıflanıp yeni ifadesi ile “kasmışken” uzun süredir ABD’de bulunan ve sırf pizza dağıtma işinden ev bile satın alacak hale gelen bir dost “Abi ne üzülüyorsun anlamadın diye ben geldiğimde ilk birkaç ay ‘what’s up?’ (ne var ne yok) dediklerinde hep yukarıda ne var ki diye tavana bakardım.” demişti. Bir Türkiye seyahatinde misafir ettiği yabancı arkadaşına bir meseleyi anlatırken “horoz”un İngilizcesini hatırlamayınca “chicken boy” diye anlatmaya kalkışan arkadaşımızın hali ise unutulmazdı. En komik hadiselerden biri de benim başıma gelmişti. Şehre yeni gelmiş dört bayan öğrenciyi havaalanından alıp ufak bir şehir turu yaptırdıktan sonra vakit geçmek üzere olduğundan camiye girmiştim. Namazdan sonra yanıma yaklaşan bir ihtiyar “eve gitmek için parası olmadığını” söyleyerek yardım istedi. Ben de bir yandan cebimi yoklarken bir yandan da aslında kendisini evine de bırakmak istediğimi ama yanımda dört bayan olduğu için arabanın dolu olduğunu söylemeye çalıştım. Durumu izah ederken “I am with four ladies” diyeceğime “I have four ladies” deyince amcamın gözleri faltaşı gibi açılmış daha da beteri “Oh anladım asıl senin yardıma ihtiyacın var.” diyerek yanımdan uzaklaşmıştı. İngilizcemiz süper vesselam. gezginabi@zaman.com.tr
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi KuM TaNeSi 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
41.Haftanın Misafiri Belgin Hafta'nın Misafiri Belgin 37 13652 04 Ekim 2009 15:49
Neden Su içmeliyiz(46 sebep) Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp su damlası 6 3421 04 Ekim 2009 11:50
Yokluğuna Alıştırma... Şiirler ve Şairler KARAKÖSE 1 2836 04 Ekim 2009 11:45
Kırgınım Sana /medineweb Şiirler ve Şairler su damlası 7 3026 02 Ekim 2009 18:49
google amcam düzeltir işi bilir herşeyi =) Resim/Karikatür Esma_Nur 2 2601 02 Ekim 2009 10:25