Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KADIN AİLE ÇOCUK.::. > Kadın-Aile-Çocuk > Evlilik-Nikah Konuları

Konu Kimliği: Konu Sahibi enderhafızım,Açılış Tarihi:  18 Nisan 2013 (14:57), Konuya Son Cevap : 12 Şubat 2014 (02:18). Konuya 5 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 18 Nisan 2013, 14:57   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:38
Mesaj: 3.186
Konular: 1383
Beğenildi:166
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
evtx Benimle Evlenir misin Kocacığım?

Benimle Evlenir misin Kocacığım?

Benimle Evlenir misin Kocacığım?



Boşandım ama derdim bitmedi.
Boşanınca böyle olacağını nerden bilebilirdim.
Çok özlüyorum onu, o da beni özlüyor biliyorum. İçimde öylesine bir boşluk var ki tarifi imkansız.
Ayrılık zor, severken ayrılmak dahada zor.

İkili hiç bir sorunumuz yoktu. Hep aileleri kattık işin içine ve sonunda boşandık.
Onun ailesi beni istemiyordu benim ailem de onu.
Onlar başka bir kızı almak istiyorlardı kocama.
Benimkiler de daha zenginine vereceklerdi beni.
Zorluklarla evlendik ama çok yıpratıldık. Sorunları evimizin kapısında bırakıp evimize giremedik hiç.
Neden? Evliliğin ciddiyetinin farkına varamadığımızdan, hep üçüncü kişileri sorun edişimizden.

Neredeyse her gün kavga ederdik sebepsiz yere.
Sevgimizden yana bir eksiğimiz de yoktu oysa.
Hep ailelerimizdi bizi kavgaya sürükleyen.
Senin annen böyle dedi, benim babam şunu söyledi.
Kardeşin bizi kıskanıyor. Ablan laf taşıyor vs. vs. ile huzurumuzu kaçırdık.
Ailelerimizin bu hareketleri hep sırtımıza yük oldu, taşıyamadık, altında ezildik.

Ufacık şeyleri büyüttük ve sonunda boşanmış ama birbirini seven bir çift olduk.
İnsan olayların içinde yaşarken doğruyu göremiyor, bizde de öyle oldu ne yazık ki.
Büyüttük olayları, başka en ufacık sorunumuz yokken bu duruma geldik.
Nasıl o zaman bu kadar kör olduğumuza şaşıyorum.
Her evlilikte büyük küçük sorunlar oluyor ve bizimkisi aşılmayacak bir sorun değildi.
Ne sevgimizden, ne sadakatimizden,ne güvenimizden, ne de birbirimizden yana bir sorunumuz vardı.
Sadece ailelerimizdi bizi yıpratan.

Oyuna geldik.
Ailelerimiz zaten istemiyordu, çocuk olmadan bitersede bir sorun olmaz diye düşündüler.
Boşandıktan sonra kocamda bende kendi ailelerimizden bunu duyduk.
İkimizde çok kırıldık, ama onlar ailelerimizdi saygıda kusur etmeden bu sorunların üstesinden en başında gelmeliydik.
Gözümüz körmüş o zamanlar. Görmedik ve çabalamadık. Tek celsede boşandık.

Boşanma davası ben açmıştım ağlaya ağlaya.
Ama ikimizde istekli olunca ve tek celsede boşandık.
Tekrar evlenmek istiyorum ve mutlu olmak istiyorum. Bu sevdiğim ve sevildiğim adamla olsun istiyorum.

Hiç beklemeden aileleri ve gururu bir kenara bırakıp evlilik teklifini ben yapacağım kocama.
İlk başta o etmişti teklifi bu sefer ben edeceğim.
Diyeceğim ki ona benimle gerçekten bir ömüre var mısın?
Ona, buna ve en önemlisi ailelerimizin yuvamıza karışmasına izin vermeden bir yuva kurmaya.
Yuvamızda üçüncü kişilerin değil, sevgimizin sözünün geçmesine var mısın?
Eminim ki evet diyecek, bu sefer başaracağız.
Çünkü biz birbirimizi çok seviyoruz.




Hakaik
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi enderhafızım 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
En Pratik Sağlık Bilgileri Pratik / Faydalı Bilgiler enderhafızım 0 67 14 Ekim 2023 13:10
Kur'an Güzel Konuşun Diyor, Konuşuyor... Serbest Kürsü su damlası 3 2308 24 Kasım 2016 14:16
Geeflow - Diriliş (15 Temmuz Darbe Rap Şarkısı) İlahiler/Ezgiler enderhafızım 0 1909 23 Kasım 2016 12:06
Otuz Kuş & Dursun Ali Erzincanlı (Şehit Ömer... İlahiler/Ezgiler Esma_Nur 1 2661 23 Kasım 2016 11:44
15 Temmuz Demokrasi Marşı (İndir) İlahiler/Ezgiler enderhafızım 0 2207 23 Kasım 2016 11:10

Alt 18 Nisan 2013, 15:09   Mesaj No:2
Medineweb Sadık Üyesi
İnceSızı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:İnceSızı isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13046
Üyelik T.: 16 Aralık 2010
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:44
Mesaj: 553
Konular: 54
Beğenildi:20
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Benimle Evlenir misin Kocacığım?

Sanki devamı var gibi Hafız teklif edecek mi adam kabul edecek mi Dizi izliyo gibiyim. Şaka bi yana emeğine sağlık.
__________________
Sustum..! Birikti yanaklarimda alfabe..Ya RAB..! Sukütu'mu en güzel duam eyle..
Alıntı ile Cevapla
Alt 18 Nisan 2013, 15:10   Mesaj No:3
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Standart Cevap: Benimle Evlenir misin Kocacığım?

evlenirken ailelere dikkat etmez çoğu zaman insanlar onunla evleniyorsun ailesiyle değil derler ya insana öyle olmadığı ne kadar açık bu konuda..aileler istemezsekde evlilikte çok büyük bir etken ama her evlilik dört dörtlük olacak diye bişey yok aile içindeki sorunları eve eşlerin birbirine yansıtmaması gerekir tabi..ibretlik bi konu olmuş..teşekkürler hafız abi
Alıntı ile Cevapla
Alt 18 Nisan 2013, 16:00   Mesaj No:4
Medineweb Emekdarı
mehmet akif2 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:mehmet akif2 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13402
Üyelik T.: 25 Şubat 2011
Arkadaşları:11
Cinsiyet:bayan
Yaş:43
Mesaj: 7.401
Konular: 425
Beğenildi:2286
Beğendi:4876
Takdirleri:3684
Takdir Et:
Standart Cevap: Benimle Evlenir misin Kocacığım?

allah kimsenin evliliğini bu hadde getirmesin
Alıntı ile Cevapla
Alt 07 Mayıs 2013, 16:22   Mesaj No:5
Medineweb Acemi Üyesi
ayücel - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:ayücel isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 27122
Üyelik T.: 07 Nisan 2013
Arkadaşları:1
Cinsiyet:erkek
Mesaj: 47
Konular: 12
Beğenildi:2
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Benimle Evlenir misin Kocacığım?

Nikahı Cennette Kıyılan Yiğit

Sabah... Sulusepken bir kar yağıyor. İstanbul için mevsimin ilk karı... Çatılar, dallar saniye saniye beyaza bürünüyor. Hemen her sabah olduğu gibi apartmanın önündeki gazeteyi almaya iniyorum.

Kar-kış demeden kapımıza kadar bırakılan, "ben ne zorluklarla buralara kadar geliyorum" der gibi gözlerimin içine bakan ıslak gazeteyi alıyorum.

Islak gazetemin sayfalarını... çevirirken bir resme mıhlanıyor gözlerim.

Siyah saçlı, siyah kaşlı, yiğit yüzlü bıçkın bir delikanlı... Bir yüce dağı kavrar gibi iki yaşlı insanın kavradıkları bu resmi ben bir yerlerden tanıyorum, diyorum. 12 Eylül'de idam edilen Halil Esendağ olmalı.

Resmin altındaki yazı yanılmadığımı gösteriyor.

Resmin bir yanından tutan yaşlı ananın sırtında yüreğinin yaşadıklarından kararmış gibi duran siyah bir kazak, başında yine siyah desenli bir yazma, bir eli, oğlunu tutarken diğer eli felçli bir kol gibi dizlerine düşmüş, gözlerinden hüzün ırmakları akıyor.

Babanın sırtında siyahları diğer renklerden daha baskın duran bir oduncu gömleği, başında yine siyaha yakın bir bere... Kurumuş bir pınar gibi ışıltısını çoktan kaybetmiş, bakışlarında sanki; " Bir daha oğlum hiç gelmeyecek, baba ben geldim demeyecek" diye bilmenin acısı var.

Her ikisinin de elleri nasırlı; yüzleri, yılların ve acıların derinleştirdiği çizgilerle kırış kırış, gözleri bir hüzün pınarı.

"Yüreğimin yarısı yok" diyor anne. Oğlumu idam eden darbecilerin yargılandığı mahkemeye gitmek, onların yargılandığını görmek istiyorum. Bu benim oğlumu geri getirmeyecek ama biz çok acı çektik hala da çekiyoruz. Bari başka analar ağlamasın" diyor.

Hallerine bakılırsa pek yaşamak denmez onlarınkine.

O resim alıp götürüyor beni.

1980 öncesi günlere, üniversite yıllarıma.

Üniversitelerin bizi birbirimize düşman ettiği yıllara.

1980'li yıllara gelindiğinde artık huzur darağacındaydı.

Kim ölüyor, neden ölüyor? Kim öldürüyor, neden öldürüyor?

Kimse bilmiyordu.

Gazetelerde her gün kurşunlanan fidanlarımızın fotoğrafları yayınlanıyordu. Boykotlar, bombalamalar, çatışmalar, yokluklar, ölümler ülkeyi her geçen gün derin bir kaosa sürüklüyordu. Birileri "faşizm tırmanıyor," diğeri "bu kış komünizm geliyor," bir diğeri "dikkat şeriat tehlikesi kapımızda" diyordu.

Bizim kuşak korkuların neslidir. Korkularla büyüttüler bizi.

Yüreğimizdeki sevgiyi çaldılar.

Yitik sevginin nesliyiz biz.

Ve 12 Eylül sabahı...

Türkiye'ye sığmayan bizler; sağcısıyla, solcusuyla, milliyetçisiyle, dindarıyla küçük küçük hücrelere sığdık.

Dışarıda birbirimizi öldüren, yaralayan bizler; içerde bir birbirimizin yarasını sarmak zorunda kaldık.

Dışarıda birlikte yemek yemeyi bile beceremeyen bizler; içerde üç öğün birlikte dayak yedik.

Kara Eylüller kırdı dallarımızı, sonbahar soğukları soldurdu güllerimizi. Kâbus gibi çöktüler ve bir neslin ufkunu kararttılar. Gül bahçelerini talan ettiler. Gözlerini bağladılar, gönül evini yağmaladılar, umutlarını kararttılar. Gencecik hamile kadınlara bile elektrik vererek işkence etmekten utanmadılar.

"Ne olur bari karnımdaki çocuğuma acıyın" yalvarmalarını, duymadılar. Yüreklerinde yarınlar için hayaller büyüten nice babayiğitleri paslı enserlerle beyinlerinden duvarlara çaktılar.

Darağacında sallandırdılar.

Anaların bağrı yandı. Türküler yarım kaldı.

İşte karlı bir İstanbul sabahında elimdeki ıslak gazetede anne-babasının ellerinden bana bakan babayiğit Halil onlardan birisiydi.

Binlerce Halil'den birisi.

İmanlı bir ülkücüydü.

Yiğitti... Gözü pekti...Derindi bakışları...Polat gibi bir delikanlıydı.

İdam edileceğini biliyordu. Son mahkemede arkadaşlarından "iki gelinlik" istemişti.

Biri kendisi diğeri arkadaşı Selçuk içindi.

Devletin elbisesiyle gitmek istemiyordu.

Koğuştaki yirmi üç ülkücünün üzerinden iki kefen parası çıkmaz.

Bir ananın getirdiği iki beyaz nevresimi cezaevi terzisine diktirerek, gelinlik tabir ettikleri idamlık elbiseleri günlerden beri hücrelerinde ölüm bekleyen Halillere yollarlar.

Halil'le Selçuk'un idamları kesindi ama kimse ne gün olacağını bilmiyordu. Görüşmek, konuşmak, kavuşmak yasaktı.

Taş duvarlar, demir kapılar biçiyordu "âsi küheylanlar"ın yollarını.

Bir yaz günü cezaevi terzisi;

"Bahçede sehpa kuruluyor, bu gece Halil'le Selçuk'u asacaklar galiba!" der. Kur'an'dan cüzler dağıtırlar, hatim okurlar, sesimizi Halil'le Selçuk duysun, diye her yarım saatte bir sala verirler.

İnfazlar 01:00'de olurdu.

Koğuş başkanı İrfan Bey, son defa salâ vermek üzere çıkar pencereye. Halil'in mahkeme salonunda söylediği sözler gelir hatırına.

"Yağmurun hafif çiselediği bir gecede asılmak isterim."

Elini koğuş parmaklığından dışarı uzatır, "Aman Allah'ım!" Yağmur, Halil'in duasına icabet edercesine yağmaktadır.

Kendi kendine;

"Ah Halil'im! Rabbimizden güneşleri yağdırmasını dileseydin, Rabbim bu gece güneşleri bile yağdırırdı" der.

Yağmurun gözyaşları hüzünlü ve ıslak haberler taşımaktadır.

O gece gardiyanlar, türbelerine nur inmiş dervişler gibi seccadelerinin üzerinde bulurlar iki yiğidi.

"Gidiyoruz" derler.

İki yiğit ölüm çökmüş hücrelerinden çıkarlar.

Karanlık bir dünyadan Cennete doğru değil de, sanki Cennetten dünyayı aydınlatmak için gelen iki beyaz melek gibi karşılaşırlar koridorda. Günler sonra yeniden kavuşmuşlardır; kucaklaşırlar, helalleşirler.

Elleri kelepçeli olduğu için sarılmak denmez onlarınkine, iki beyaz kuğu gibi başlarını bir birlerinin omuzuna koyarlar sadece.

Savcı, "Arkadaşları daha fazla bekletmeyelim" der. Bu söz her şeyi anlatmaya kafidir.

Ayrılırlar.

İnfazın yapılacağı bahçe projektörlerle aydınlatılmıştır, ortalık gündüz gibidir.

Sehpa kurulmuştur. Yağlı urgan, rengarenk derisine yaz güneşi vurmuş bir yılan gibi parlamaktadır.

Ürpertici bir manzaradır. Az sonra iki genç insanın dünyaları değişecektir.

Halil'i getirirler önce. Boynuna yafta takılıdır.

Son arzu; son namaz. İki rekat... Son kıyam... Son rüku... Son secde...

Ellerini kaldırıp, son duasını yapar.... Yüzü o kadar nurlanmıştır ki...

Hoca;

"Halil, Allah'a gidiyorsun," der.

Tebessümle başını sallar.

"Biliyorum Hocam! Dostlarımıza selam söyleyin, ölümümüze üzülmesinler."

Tekbir getirerek sehpaya doğru yürür yiğit.

Sonraki gün eşyaları arkadaşlarının olduğu koğuşa gelir.

Bohça açılır. Son giydiği gömlek, son giydiği ceket, pantolon, ayakkabı ve bir de defter...

Defterde, kılınan kaza namazları, tutulan oruçlar, ölümle ilgili ayetler, hadisler...

Küçük bir paket dikkatlerini çeker.

Açarlar.

Çevresi oyalı yeşil bir başörtü...

O an savrulurlar.

Hafif hafif çiseleyen gözyaşları sağanaklaşır.

Bütün koğuş hıçkıra hıçkıra ağlar.

Yürekleri yorulur.

Şehitliği bir şal gibi üzerine çekerek giden yiğit Halil tutuklanmadan kısa bir zaman önce evlenmiş, murad alamadan hapishane köşelerine düşmüştür.

İki buçuk yıl kaldığı ölüm hücresinde eşinin başörtüsü onun dert ortağı olmuştur.

Elimde tuttuğum ıslak gazetede oğlunun resmini tutan yüreği yorgun baba; "benim oğlum şehit" diyor.

Annesi; "oğlum şehit oldu mu? Olmadı mı?" diye çok üzülüyor.

Yüreği yaralı ana bir gece rüya görür.

Cennet'te kadın-erkek bütün sahabiler toplanmış Hz. Peygamber(s.a.v.)'i beklemektedir..

"Burada ne var ki böyle toplanmış bekliyorsunuz!" diye sorar.

"Bilmiyor musun, bugün burada şehit Halil'in düğünü var. Nikâhını Hz. Peygamber (s.a.v.) kıyacak; onun için bekliyoruz"

Bu sabah...

Uzun hava ağıt gibi kar düşüyor.

Dallara, dağlara, İstanbul'a, Anadolu'ya...
Benimse hatırıma nikahı cennette kıyılan fidan gibi yiğitler düşüyor.
Harun Tokak
__________________
"Ya hayır söyle ya da sus!"kimseye-söyleme000

"İnsanın süsü yüz
Yüzün süsü göz
Aklın süsü dil
Dilin süsü sözdür."
Alıntı ile Cevapla
Alt 12 Şubat 2014, 02:18   Mesaj No:6
Medineweb Emekdarı
mehmet akif2 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:mehmet akif2 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13402
Üyelik T.: 25 Şubat 2011
Arkadaşları:11
Cinsiyet:bayan
Yaş:43
Mesaj: 7.401
Konular: 425
Beğenildi:2286
Beğendi:4876
Takdirleri:3684
Takdir Et:
Standart Cevap: Benimle Evlenir misin Kocacığım?

benimle gerçekten bir ömüre var mısın?


keşke boşanmadan eşler birbirine bunu söyleselerdi
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Selfitis Misin? YOKSA WhatsApppitis Misin? Mihrinaz Bilgi Dağarcığı 3 12 Aralık 2022 13:48
)*(Benimle evlenirmisin? AşıkıZehra Şiirler ve Şairler 7 07Haziran 2021 21:39
Anne, Benimle İlgilenir misin? enderhafızım Çocuk ve Aile Sağlığı 0 21 Ağustos 2013 14:13
Allahım! Konuş benimle! NİSAREYYAN Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler 1 20 Şubat 2013 17:28
Benimle evlenir misin? ali Evlilik-Nikah Konuları 8 22 Ocak 2010 14:06

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.