Devletin mahrem verileri yol geçen hanı

[Kara Kartal]

Devletin mahrem verileri yol geçen hanı

BÜŞRA CEBECİ
Ankara merkezli soruşturmada çökertilen ‘sahte diploma çetesi’nin devletin en mahrem kurumlarında bulunan verilere ulaşması ve bunlar üzerinden yüzlerce kişiye belge hazırlaması son yılların en büyük skandalı olarak kayda geçti. Bu olaya ilişkin detaylar daha netleşmeden sahte değerleme raporları ve banka dekontlarıyla Türk vatandaşlığı dağıtıldığı ortaya çıktı. Yalnızca iki ayrı dosyada 2 bin 691 yabancının bu yöntemle vatandaşlık elde ettiğinin belirlenmesi kamuoyunda, devlet kurumlarında büyük güvensizlik yarattı.

İLKOKUL, LİSE, ÜNİVERSİTE DİPLOMASI
MEB ile üniversite sistemlerine sızılarak mezuniyet kaydı oluşturuldu. İlkokul, lise diplomalarının yanı sıra hukuk, mühendislik, öğretmenlik, psikoloji gibi alanlarda diplomalar üretildi.

SAHTE TRANSKRİPT VE NOT YÜKSELTME
Not ortalaması düşük olan ya da kaydı olmayan kişiler için sistemde sahte transkript hazırlandı, düşük olarak kaydedilen not ortalamaları yapay olarak yükseltildi.

YÖNETİCİLERİN e-İMZALARI ELE GEÇİRİLDİ
BTK Başkanı, İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürleri, üniversite daire başkanlarının aralarında olduğu 270 bürokratın e-İmzaları resmi işlemlerde kullanıldı.

KAMU SİSTEMLERİNE YASA DIŞI ERİŞİM
YÖK, Milli Eğitim Bakanlığı, üniversite ve ÖSYM sistemlerine sızılarak sahte mezuniyet, sınav sonucu, diploma kaydı oluşturuldu ve belge doğrulaması yapıldı.

DEPREMDE ÖLENLERİN YERİNE KAYIT
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden avukatların üniversite kayıtları silinerek yerine Hukuk Fakültesi mezuniyeti talep eden kişilerin kaydı yapıldı.

SAHTE SINAV SONUCU VE BELGE KAYDI
Ehliyet, KPSS, ALES gibi sınavlarda başarısız olan kişilerin sonuçları başarıya çevrildi. Sürücü belgesi dahil pek çok belgenin bu yolla alınması sağlandı.

2 BİN 691 VATANDAŞLIK SATILDI
İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü’nün e-İmzası kopyalandı. Sahte değerleme raporları ve banka dekontlarıyla 2 bin 691 yabancıya vatandaşlık satıldı.

MEMURİYETE VE AKADEMİYE ATAMA
Sahte belgelerle devlet kadrolarına atamalar yapan çete üyeleri terfiler gerçekleştirdi. Sahte doçentlik, profesörlük belgeleriyle akademiye atamalar yaptı.

400 KİŞİ ‘JOKER’LE AKADEMİSYEN OLMUŞ
Usulsüz bir şekilde üniversitelerde görevlendirilen 400’den fazla akademisyenin kim olduğu ve akademiye nasıl yerleştirildiği merak konusu oldu. Sahte diploma iddianamesinde bahsi geçen akademisyenlerin, 2006-2010 yılları arasında ‘joker eleman’ yöntemiyle kendi yerlerine başkalarını sınava sokarak yabancı dil sınavını geçtikleri ve bu sayede akademiye yerleştikleri ortaya çıktı.

TAPU SİSTEMİNE SIZMA GİRİŞİMİ
Çevre Bakanlığı, sahte e-İmza soruşturması kapsamında Millî Emlak sistemine yetkisiz erişim sağlandığını doğruladı. Bakanlık, IP adresleri tespit edilen şahıslar hakkında suç duyurusunda bulundu.

yolgecen.jpg
DEVLETTEKİ ‘EN MAHREM’ VERİLER ORTALIĞA SAÇILMIŞ
Türkiye son yılların en büyük skandallarından birini yaşıyor. Üst düzey kamu görevlilerinin e-İmzalarına erişen, üniversite, kamu kurumu ve en vahimi e-Devlet’e sızarak diploma, ehliyet, akademik unvan dağıtan, vatandaşlık satıp resmi kayıtlarda tahrifat yapan ‘sahte diploma çetesi’, sanal devletin güvenirliğine gölge düşürdü. Neredeyse tüm resmi işlemlerin dijitale taşındığı Türkiye’de 2005’te başlatılan ve asla taklit edilemez denilen e -İmza’nın ele geçirilip güvenlik duvarının kolaylıkla aşılması büyük bir güven sorunu yarattı.

HER ŞEYİ ANKARA’NIN GÖBEĞİNDE YAPTILAR
Sahte diploma çetesi adı verilen yapıya ilişkin iddianamede, sanıkların anlatımları, sadece diploma üretmediklerini, bir dizi konuda sertifika veren bir akademiyi de işlettiklerini gösteriyor. Ankara’da Tuzem Akademi isimli sertifika eğitimleri veren kuruluşla çalışan çete, bir yandan kurslar düzenlerken, bir yandan da bu binada sahte ehliyet basmış, kamu kurumlarına sızmak için kullandıkları bilgisayarları kullanmış. Çetenin ‘akademisi’nin varlığı, lideri olarak nitelendirilen Ziya Kadiroğlu’nun elemanı Mıhyeddin Yakışır isimli sanık tarafından savcılara iletildi. Yakışır, iddianamedeki ifadesinde, bu kurumun varlığını şöyle anlattı: “Ulus’ta bulunan Tuzem Akademi isimli iş yerinde çok lüks bir şekilde döşenmiş konak şeklinde yapılmış, içerisinde serverlerdan tut, toplantı salonuna kadar her türlü detay düşünülmüş ve işlemler burada devam etmektedir. Bu iş yerinde Z. ve A. isimli bayanlar olup iş yerinin ön kısmında normal uzaktan eğitim faaliyetleri ile ilgili sertifikalar vermekte olup sanki normal okul gibi görünüm verilerek arka tarafta tüm bu illegal işlemler yapılmaktadır. Bu iş yeri Zeynep adına kayıtlı olup A. ise işe yeni başlamış ayak işlerini yapmaktadır.”

SOSYAL MEDYA HESAPLARI AÇIK
Tuzem Akademi’nin internet sitesi kapatılırken sosyal medya hesaplarının hala açık olması dikkat çekti. Kişisel eğitim programları, hosteslik eğitimi sertifika programları, aile danışmanlığı, hasta kayıt kabul gibi sertifika programları düzenleyen kurumun, ilanlarında ‘Üniversite ve e-Devlet onaylı sertifika’ yazıyor. Tuzem Akademi’nin sosyal medya hesabında, kursiyerle dağıtılan yüzlerce sertifika görülüyor. Çeteye yönelik operasyonların başlaması üzerine merkezdeki bütün kamera kayıtlarını sildiği belirtildi.

İLKOKUL, LİSE, ÜNİVERSİTE DİPLOMASI
Milli Eğitim Bakanlığı ile üniversite sistemlerine sızılarak mezuniyet kaydı oluşturuldu. İlkokul, lise diplomalarının yanı sıra hukuk, mühendislik, öğretmenlik, psikoloji gibi alanlarda diplomalar üretildi. Not ortalaması düşük olan ya da kaydı olmayan kişiler için sistemde sahte transkript hazırlandı, düşük not ortalamaları yapay olarak yükseltildi. BTK Başkanı, İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürleri, üniversite daire başkanlarının aralarında olduğu 270 bürokratın e-İmzaları resmi işlemlerde kullanıldı.

KURUMLARIN SİSTEMLERİNE ERİŞTİLER
YÖK, MEB, üniversite ve ÖSYM sistemlerine sızılarak sahte mezuniyet, sınav sonucu, diploma kaydı ve belge doğrulaması yapıldı. 6 Şubat 2023 depremlerinde hayatını kaybeden bazı mezunların sistem kayıtları silinip yerlerine sahte mezuniyet eklenerek ‘boş kontenjan’ yaratıldı. Ehliyet, KPSS, ALES gibi sınavlarda başarısız olan kişilerin sonuçları başarıya çevrildi. Sürücü belgesi dahil pek çok belge bu yolla alındı. İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü’nün e-İmzası kopyalandı. Sahte değerleme raporları ve banka dekontlarıyla 2 bin 691 yabancıya vatandaşlık satıldı. Sahte belgelerle devlet kadrolarına atanma, terfi, doçentlik-profesörlük başvurusu gibi işlemler gerçekleştirildi.

SAHTE DÖRT İMAM VE BİR MÜHENDİSE DE TUTUKLAMA
Konya’da 4 imam, sahte diploma ile görev yaptıkları gerekçesiyle sevk edildikleri mahkemece tutuklandı. Adana’da da anahtarcı olarak çalışan bir kişinin, hiçbir yükseköğretim kurumuna kayıtlı olmamasına rağmen Ege Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümü mezunu olarak gösterildiği tespit edildi. Öte yandan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, sahte e-İmza soruşturması kapsamında Millî Emlak sistemine yetkisiz erişim sağlandığını doğruladı. Bakanlık, IP adresleri tespit edilen şahıslar hakkında suç duyurusunda bulundu.

‘ÇETELER YÜZYILI’
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan sahte diploma skandalına ilişkin sert ifadeler kullandı. Sosyal medyadan paylaşım yapan Arıkan ‘Çeteler Yüzyılı! Yenidoğan çetesi ile sağlığın, sahte diploma çetesi ile akademinin, sahte avukatlık belgeleri ile hukukun, ne derece yozlaşmış olduğuna şahit oluyoruz. 400 akademisyenin sahte diploma ile makam işgal etmesi, ülkemiz için çok vahim bir tablodur. Sahte diplomalarla akademisyen olanlar gençlerimize ne öğretecek, avukatlar hangi hakkı savunacak! Türkiye çeteler ülkesi olamaz, olmamalı. Her alanda çetelerle mücadele edilmelidir” dedi.

YABANCI DİL SINAVINA JOKERLE GİRİP AKADEMİSYEN OLDULAR
‘Sahte diploma’ çetesinin 400’den fazla akademisyeni usulsüz bir şekilde üniversitelere yerleştirildiği iddiası infial yarattı. İddianamede geçen bu ifadenin ardından bu kişilerin kim olduğu ve akademiye nasıl yerleştirildiği ise merak konusu. Bahsi geçen akademisyenlerin, 2006-2010 yılları arasında ‘joker eleman’ yöntemiyle yabancı dil sınavını geçtikleri ve bu sayede akademiye yerleştikleri ortaya çıktı. Sanıklardan Ayhan Ateş ‘Yakup’ adında çok iyi seviyede dil bilen bir ‘joker eleman’ın yüzlerce kişi yerine sınava girdiğini, bu şekilde en az 400 kişinin akademiye yerleştiğini söyledi.

MUHALEFET MECLİSTE TEK TEK SORDU PROFESÖR VE DOÇENT YAPILAN 400 KİŞİ KİM
Yeni Yol Partisi grubu adına Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Doç. Dr. Selçuk Özdağ, profesör ve doçent yapıldığı belirtilen kişilerin kim olduğunu sordu. Bunların açıklanmasını istedi. ‘Unvan alma sürecinde yer alan jüri ve idari personel hakkında işlem yapılmış mıdır?’ dedi. İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu da Bakanı Tekin’in yanıtlaması istemiyle Meclis’e soru önergesi verdi. “Kamu kurumlarına sahte diplomalarla yerleşenler kimlerdir, sorumlular hakkında hangi adımlar atılmıştır?” ifadesinbi kullandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Karasu ise soru önergesinde “Sosyal medyada açık hesapları olan bazı kişi ve gruplar yasadışı bu işlemi gizlemeye dahi gerek duymadan bir iş kolu olarak sürdürdüler. Kişisel verilerin satıldığını söylediğimde, kulaklarının üstüne yattılar. Bir parça utanma olsa istifa ederler” dedi. Türkiye, sahte diploma ve unvan sahtekarlığını konuşurken, siber güvenliği sağlamakla görevli BTK’nın başkan ve başkan yardımcısının dahi imzası kopyalanmasına rağmen herhangi bir açıklama yapılmadı.”

TÜRKİYE’NİN DİJİTAL EGEMENLİĞİ SALDIRI ALTINDA’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, İzmir Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Taşkın ve Prof. Dr. Armağan Erdoğan ile sahte e-imza üreterek yüzlerce sahte üniversite diploması alındığı iddialarıyla ilgili yürütülen soruşturmaya ilişkin, İstanbul Üniversitesi önünde basın açıklaması yaptı. Özçağdaş, iddialar arasında, 400 akademisyenin bu yolla akademik unvanlar aldıklarının dile getirildiğini belirterek “Bu yaşanan dijital skandal, diploma, ünvan sahtekarlığı yalnızca eğitimle ilgili bir konu değildir. Bu, Türkiye’nin dijital egemenliğine açık bir saldırıdır. Bu, ulusal bir güvenlik krizidir ve yapısal bir krizdir. Eğitimden sağlığa, tapudan güvenliğe, kamu kurumlarının diğer alanlarına, e-devlet sistemine kadar yerleşmiş, son derece fütursuz, müşterilerini neredeyse kendisi çağıran, açık ilanlarla onları toplayan, hiçbir çekincesi olmayan, cüretkar ve çok ilişkisi olan bir grupla karşı karşıyayız. Türkiye’nin dijital kimlik altyapısı, kimlik doğrulama mevzuatı, kamu anahtar altyapısı tamamıyla tarumar edilmiştir” diye konuştu. Bunun uluslararası boyutunun bulunduğunu, ödemelerin bir kısmının kripto parayla yapıldığını ifade eden Özçağdaş “Uluslararası istihbaratla ilgili sorunlar vardır. Ve göçmenler, mülteciler, yabancılarla ilgili konular vardır” değerlendirmesini yaptı.